Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KVFA CUMHURİYET 17 MART 2001 CUMAKTESl
EKONOMİK BITNALIM
KRİZDEN NASIL KURTULURU2? Sendikalar, odalarve sivtttoplum kuruluşlarının temsilcUeriyazdı
Rurtııhışiirethm arttmııakla
Av.HAL)OLtBRAHtMŞAIÖN
ADD Genel Başkam
K
riz ile "bunahm* sözcükkri
farkh İki anlam içerir. Türki-
ye'nin şu anda içinde bulun-
duğu sosyal, siyasal, ekonomik ve
malikonülan ileuygulamalannadını
beUiçevrelerkoymuştur. "Ekonomik
tafe*...
Insan için "kalp kria" nasü ölüm
çizgisinden beri tarafa dönmekse,
"ekooomikkra" deokriziyaşayanu-
lus içinekonomikölümdenberitara-
fa dönmek anlamma geliyor.
Tüıkiye'de yaşanan ekonomikbu-
nahmlanhalkımız 1950'dengünümü-
ze yaşıyor ve şu anda ekonomik bu-
nahmdan daha ağır olan "ekmomik
katpknznü" geçirrnişbulunuyor.
1950'denberiyaşananbunahmlann
doğurduğu "•ekononûkkrran'" anane-
denini, Atatürk'ün göstermiş olduğu
"Karma Ekonomi MorM"nden ül-
keyiyöneten siyasal iktidarlann sap-
• maya dönük politikalarmda aramak
getekir.Günümüzdeüretimartışı sağ-
• BugûnTürkiye'nin ekonomisi devletin desteğindenyoksun düşmüş,
serbestpiyasa adında başıboş ekonominin insafina teık edilmiştir. Dünya
Bankası'ndan hangi uzman ithal edilirse edilsin, parasal işlemler ve rant
gelirleriyatınm ve üretimi geri plana ittiği sürece, ekonomiyibu tür
bunalımiardan kurtarma olanağı yoktur.
lanmadanparasalaraçlarlaekonomik
bunahmlann giderilmesine çalışüdı-
ğı için ekonomimiz bunalımlardan
kurtulamıyor. Ürettiğinden daha ço-
ğunu tüketen ekonomilerin dûzlüğe
çıkmasını saglayacak yöntem henüz
keşfedilmedi. Türkiye''nin ekonomik
bunahmlannın temelindeki asıl ne-
den, üretimin attmayışı ve yatmmla-
nn yapümamasıdır.
Karma Ekonoml
Bütçesisûrekli açıkveren,kamusal
kaynaklannı yatınmalanlanndan çe-
kerek cari harcamalara yönelten, dış
ticaret açıgını gideremeyen ve her yıl
attan ölçülerde borçlanan, savurgan
ve sağhksızbir ekonomiüzerinevah-
şi kapitalizmi yerleştitmeye çahşma-
ran yanlışhklan sûrüp gjdiyor. Mus-
tafaKemal Atatürk'ün "KannaEtav-
nonn"siniyadsıyarak ekonomiyi düz-
lüğe çıkarmanın olanaksızhğı bugün
bir kez daha anlaşümıstır.
Tüıkiye'de, üstelik hberalizrnm te-
mel koşulu olan tamrekabettenhoş-
lanmayanbir özel sektör ve ona arka
çıkan devlet anlayışı ile üretim aruşı-
nınolanaklanhergeçengünyokedü-
mektedir. Devletbütçesihizrnetüret-
mekyerinebirikenborçlan ödeyemez
durumagetirürniştir. Savurgan ve ve-
rimsiz, yattnmlan duraksanuş,büyü-
me sürecinindışınakaymış ekonomi-
leri dış kredilerle ayakta tutmak ola-
nak dışıdır. IMF'den gelecek krediler
özdeki aksaklığı düzeltemez, buna-
hmlanngiderilmesine çareolamazve
onlansadeceerteler. Çünkübukredi-
ler üretim için ya da yanrımlar için
kunanumıyor. Aksineborç ve faizle-
rinin ödenmesinde ya da özelkştiril-
mişve içiboşaltılmış bankalannkur-
tanlmasında kullanılıyoT.
SömurQ6l
kaçmrtmat
Yatmmlar, kamuve özel sektör ta-
rafından tercih edilmiyorsa ve kay-
naklar monetarizm kıskacında rant
getirisine terkedilmişse ve bu durum
M F gibi uluslararası fınans kurum-
lan tarafindan destek görüyor, hatta
öneriliyorsa ülkenin tam bagımsızh-
ğını yitirmesi sonucunu getiren sö-
Hükümetçamurüstimde
M.CENGİZFAYBAI1
Enerji-Yapı Yol Sen Genel Başkam
1
980'li yıüardan itibaren uygu-
lanan M F patentli ekonomik
politikalar sonucunda yaşanı-
lansüreçyalnızcakrizolarakrutelen-
dirilemez, kelimenin tam anlamvyla
bir çöküş yaşanmaktadır.
M F ve neo-liberal politikalar tf-
las etmistir. 1980'li yıüarda "24 O-
csk Karariarfyla başlayan ve adı
örtceleri "yap»sal uyum po&tikasT
sonralan da "istikrar programT ko-
nulan IMF politikalannm sonuçlan
oldukça yıkıcı olmuştur.
Bu politikalar sonucunda;
Geliıdagdımıbozulmuştur, Işsiz-
likyüzde 30
%
laraulaşmıştır. Ücreüer
reel olarak yüzde 70 oranmda düş-
müştür. Yüksek enflasyon ortamın-
dan kurtulunamamıştır. Yatmmlar
durma noktasvna gelmiştir.
1980'den bu yana IMF polrakala-
n ve programlan yaklaşık70 ülkede
uygulanmış,ancakbupolitikalar so-
nucundaekonomisi düzelmiş, esen-
li|e çıkmış tekbir ülke bik yoktur.
Bunedenle IMF politikalan veri alı-
narak krizden kurtulma beklentisi
beyhude bir beklentidir.
Bütünbunlar altematif politikala-
nnolmadığıaruamınagelmez,ancak
altematif politikalann mevcut parti
ve siyasetçilerk uygulanmasuun
olanağı yoktur. Altematif politika
önerilerimizi kısaca özetleyecek
olursak;
1. şeffaflık ve öemotara-
tHd€Şme Ülkemizde ekonomi ve
îdareşefFaf ve demokratikbir tarzda
yönetiknemektedir. Tercih edilen
ekonomipolitikalanyolsuzluğu kö-
rükleyen ve yayguuaşürannitelikte-
dir. Şefraflıgin ve demokratikleşme-
nin saglanması iîk öncehktir. Bu da
çamur üstüne oturan hükümet ve
partikrk sağlanarnaz.Hükümether-
hangıbir adımatmakistiyorsa önce-
likle adı yolsuzhığa kanşan bakan-
lardan anmlması ve son dönemde
yoğunlaşan şiddet uygulamalarm-
dan ve baskıa davranışlardan uzak-
laşılması gerekmektedir.
2. Kayıt dışı ekonominin
isteniyorsa, ücretkrin düşürülröesi
yerine rantın ve servetin vergilendi-
rilmesi tercihedümelidir.
Tahmini 100 milyar geliri
olanlar asgari ücret alan bir işçinin
ödediğivergikadar vergiödemekte-
dir. Vergi yükünün adil olarak dağı-
tılacağı vergipolitikalannayöneün-
melidvr.
S.YaYöinvekaUtenkamu
hlznMŞtStnsanhayativerefaraiçin
vazgeçumez hizmetler daha verim-
li, kalitelive herkese ulaşacakşekil-
ri geçirn standardı altmda düşmeye-
cek şekikte beürtenmelidir.
7. Içve ık$ borctama mo-
tovumı tfdftinett t n k i
b l
T B p ^ emokmûkleşmenin ve şeffaflığın sağlanması iîk
m • önceliktir. Bu da çamur üstüne oturan hükümet
m m vepartilerle sağlanamaz. ÖncelHde adı
JLm^F yobuzluğa kanşan bakanlardan anmlması ve
son dönemde yoğunlaşan şiddet uygulamalanndan ve
baskıcı davranışlardan uzahlaşılması gerekmektedir.
dekamu aracıbğryla yürûtülmehdir.
Bu nedenle eldeki kamu kuruîuşla-
n, biryağma, talanhavası içerisinde
bir avuç çıkar grubuna peş^ceş edil-
mesiyerine,dahaverimlivehalk de-
netimine acık bir şeküde kamu ara-
cılığıyla vürütüknelidir.
6. Düşük tfeğntnsancaya-
sanacak ücret poittlkatan
Uygulananpolitikalannolumsuzso-
nuçlanrtdanen çokücretgeliriyteya-
şayan ve kendihesabına iş yapanlar,
esnaf, çiftçi veişsizkretkilenmekte-
dir. Uygulanandüşükücretpolitika-
lan alım gücünüazaltmıs,, piyasaya
tam bir durgunluk hâkim olmuştur.
Aynca işyaşamı toıralsızlaştınlmak-
tadır. Bu nedenle asgari ücret, asga-
Olkemmk enfor-
mel sektör gittikçe büyümektedir.
Kayrl dışı ekonomi neredeyse kayıt
altrna alrnan ekonominin yüzde
60'ına ulaşmışttr. Kamunun saglık-
h gelire kavuşmasaun yoUarmdan
bin de kayıt dışı ekonominin daral-
tıVmasidır.
3. Rant ekonomisi yertne
ûretJmekonomls»ı aiz,bono,
borsa gibi gelirlerin vergi dışında
kalması gelir dağılımmı oldukça
bozmaktadır. Rantın bu kadar çeki-
ci hale gelmesi üretimi durdurmak-
tadır. Bunedenlerantgelirlerini yük-
sek oranda vergilendiren, üretimi
teşvikedenpolitikaîar işletilmelidir.
Aynca enflasyon oranı düşürülmek
ratorvumıtfdftinetttnkem
ziniç ve dışborçtoplamı neredeyse
GSMH miktannaulaşacak noktaya
gelmiştir. Kışi başına borç miktan
2500dolaraçıkrmşttt. Borçlardaya-
ratüanbağtmhlıkortamında, saglık-
hvebağımsız politikalaroluşturrnak
neredeyse irnkânsız hale gelmiştir.
Bunedenkyapüacak ilk iş dışborç-
lann vebelli meblağın üzerindeki iç
borçlarmuzunsüreli ertelenmesidir.
Kaldıki hükümet sermaye smıtmın
aîacaklanrütekerteker, yüksek faiz-
lerleödemekte ikençahşanlannala-
caklanrun (Tasarrutu Teşvik Fonu)
üzerine rahatlıkla yatabilmektedir.
Çahşanlarakarşı gösterilenbu cesa-
retömeğialacaklı sermayesmıtiiçin
de gösterumelidir.
8. Tanmve ârettmı sek-
tOTün de$teklenn>esl
ÜlkemizdekiTdayaşayanlannota-
m yüksekhğini korumaktadır. îstih-
damm önemli bir kıanmı da tanm
çalışanlan oluşturmaktadır. Ancak
son yülarda M F politikalan sonu-
cunda hayvancıVık ve tanm sektörü
tamamen çökertümiştir. Kamu ban-
kalannda oluşan 20 milyar dolarhk
görev zaran, çiftçiye, esnafe dağıü-
lan kredilerden değjl, siyasüer için
*oypazartavTcâan" niteliğjndekibü-
yük toprak sahiplerine, ağalara,
şeybkre dağıtünuştır. Bu tablo de-
ğişnribneü, yaşamını tanm ve hay-
vancüıkla sürdürenleri destekleyen
ve oruan teknolojiyle taraştıran po-
lıukalara ağrrhk verilmelıdiı.
mürgeleşmesi kaçınnmazolur.Türki-
ye, dış siyaseti, ekonomisi ilebu teh-
Bkelisüreciyaşamayabaşlamıştır. U-
lusdevletiniyadsıyan ve ulusal çıkar-
lankorumayaözengöstenneyenyan-
hş politikalar sonucunda, Türkiye,
kendi parasının değerini koruyama-
yan,ulusalonurununzedelenmesiko-
şullanna bir avuç dolar için boyun
eğen duruma sürüklenmiştir.
Bukoşullardan ancaküretken eko-
nomiyi yeniden yapnlandırmakla,
Mustafa Kemal Atatürk'ün planlı
ekonomi siyasetiyle kurtulmak ola-
nakhdır. 9 Arahk 1999 günü MF'nin
önerisiyleuygulanmasvnabaşlananve
parasal araçlarla ekonominin esenli-
ğe kavuşacağını öngören niyet mek-
tubuve onunekiolan "yenikıır vepa-
nı poMkası" iflas etmiş ve yeniden
dalgalı kur politikasına geri dönül-
müştür. Yanhşlık, kaynaklann planh
biçimde yatınma dönüşerek üretim
artışı sağlayacak olanplanhekonomi
siyasetininterk edümesindenkaynak-
lanmaktadır. Çözümyolu,ne M F Uen
ne MerkezBankası'ndandeğil, sade-
ce etkin çahşması gereken Devlet
PlanlamaTeşkilatı'ndan(DPT)geçer.
YenHnirpoimkası
9 Arahk 1999'da uygulanmasma
başlanan yeni kur para politikasınm
en çürük ve çeüşkisel yanı, Merkez
Bankası'nın net iç varhklanna getiri-
lenkatısınırlamaidi. Bu svnrrlama,kıt
parapoütikasınadönüştüğüiçin, eko-
nomininişleyişindenkaynaklanan pa-
ra talebi karşılanamamış, Kasım
2000'deekonomikbunahmınsuyüzü-
ne çıkmasınanedenouTiuştu. MF'nin
reçetesindeki bu kısıtlama, enflasyo-
nu aşağıçekmenin aracı olaraköngö-
rüknüştû.
Eğerbununtersinekararverilse idi,
bu kez ekonomikbunalım ertelenmiş
olacak, fakat enflasyon aşagıyaçekil-
meyecekü. Görülüyor ki MF'nin re-
çetesi, Türkiye'nin ekonomisini ya
bunalım, ya enflasyon gibi iki farklı
seçenekle karşı karşıya getirmiş ve
MF'nin güdümünde siyasal iktidar,
enflasyonu aşağı çekme seçeneğini
tercih etmiştir. Döviz kuruçıpası gibi
ciddiyetsiz bir kavramın peşinde Tür-
kiye'nin ekonomisi intiharasürüklen-
di.BununbaşsorumlusuIMFve onun
buyruğundahareket eden siyasal ikti-
dardır.
Yerüdandalgahkurpolitikasına ge-
çiş,ashnda9 Arahk 1999 öncesine da-
ha kötükoşullar alnnda geri dönmek
demektir.
Tüm dünya, başta \MS oknak üze-
re,MihonFriedınan'ınparateorisinin
kurbaru olmaküzeredirveTürkiye ük
seçüenkurbanlardan sadece biridir.
Görünenodurki "Voüpkrin* geçir-
mişolanekonomininayağakalkıp yü-
rüyebihnesi, siyasi iktidarlann Ata-
türkve arkadaşlannın 1920-1950 ara-
sında uygulamış olduklan "devkt
ağntkh karma ekooomi modcti"ne
dönmesiyle olanaklıdır. Yoksa yeni
"ekonomik krtder* halkm kapısına
dayanacaktır. Bizden söylemesi...
Ulusal politikalar
değer yitirdi
Kflm ÇELErtTMMOB Je-
olojiMühOdası Y.. KuruluBşk
B
ugünülkemizdeyaşa-
nan ve halk için yok-
sulluk, eğitimsizlik,
sagiıksızlıkve ölümanlamına
gelen
u
krâ"in dinamikleride
bu, dünyaölçeğindekiekono-
rm-r»litikalartoıkaynaklanı-
yor. Neoliberalekonomipoli-
tikalannın Türkiye reçetesi
olarak sunulan24 Ocak 1980
kararlantoplumumuza 12Ey-
lül 1980 darbesiyle, silah zo-
ruyla dayatılmıştır. Yüzlerce
insanm idam edildiği, "opc-
rasyon
w
lara kurban gittiği,
600 bin insanvn işkence tez-
gâhlanndan geçirildiği, 1.5
milyoninsanın^fişktM^T biry ş ^
kanh süreçte ödemeler den-
gesirünkurulacağı, dışborçla-
nn sorun ohnaktan çıkacagı,
ekonominin isükrarlı bir bü-
yüme sürecine gireceği, dışa
açıhprekabetçiduruma gele-
ceği, enflasyonun düşeceği,
gelir dagılımırun iyileşeceği,
yatınmlannve dolayısıyla is-
nhdamın artacağı vaazlanyla
21 yıh arkada bıraktık.
SürecinheTaşamasındane-
yinnasılyapüacağınaM F ve
Dünya Bankası karar vere-
cekti. Milli iradesiz bir hale
gelmiştik.
Kapitalizm
(
^wp«salkriz''in
yükünüaz- gelişmişlere akta-
nyor. Üstehk fatura her defa-
srnda daha da büyüyor. Yok-
sullardan zenginlere, azgeliş-
miş ülkelerden metropol ül-
kelere süreklikaynak aktanlı-
• Ulusal sanayinin
anlamı kalmadı.
Ulusal politikalar
değer yitirdi. Sorun
teknik politikalarla
çözûlebilecek,
ekonomik alanla
sınırh bir olgu
değildir. Siyasi bir
sorurüa karşı
karşıyayız.
yor. Artıkulusalsanayinin an-
lamıkalmamıştır, ulusalpoli-
tikalar değer yitirmiştir. So-
run teknikpolitikalarla çözû-
lebilecek,ekonomikalanlası-
nırhbir olgu değildir. Üretim
araçlannın özel mülkiyetine,
kâr ve sömürüye dayah verili
üretimilişkileri içerisinde so-
runun nihai olarak aşılması
olanaksızdvr.
Neter yapılmalı
• KTrTerinözelleştirme adı
altındayerli/yabancı egemen-
lere peşkeş çekilmesinden
acilen vazgeçihnelidir.
• Ulusalsanayi demokratik
vekaulımcı planlama anlayışı
ile ve yeni yatinmlarla geliş-
tirilmeli ve korunmahdır.
• Dış borç ödemeleri dur-
durulmahdır.
• Ülke kaynaklannı yıllar-
dıremperyahsttekeller ilebir-
likte yagmalayanlann, hor-
tumlayanlann mallan kamu-
laştırumalıdır.
• Sosyal adaletsizlik ve
gelir eşitsizliğini derinleşuren
me\cut vergi ve ücret poli-
tikalanndan derhal vazgeçil-
melidir.
• Toplumsal birikimlerin
üretkenalanlardanüretken ol-
mayan alanlara kaymasvna,
rant ekonomisine neden olan
para politikalan terkedil-
mehdir.
•MFreçetelerinebiat ed-
erek ülkeyi ve toplumu yok-
sullaşturanlarüikeye ve insana
üıanetten yargılanmahdır.
IMF programı
karaya oturdu
SALİHKILIÇ Türk-tş
Genel Eğıtim Sehreteri
T
ürkiye, ekonomide
yine istikrar arayışla-
nna ve içine düşülen
"yeni" krizden çıkış çarele-
rini tekrar aramaya başladı.
Aslındatartışılması gereken
temel nokta İMP politikala-
n olmalı... Çünküekonomik
kriz dogrudan doğruya IMF
programınvn bir sonucu...
Yaşanılan krizdençıkış ça-
releri aranırkenöncelikle ya-
pılan hatalann büyüteç altı-
na alvnması gerekmektedir.
Ülkede uygulanan IMF des-
tekli ekonomikprogram ge-
leneksel yaklaşımlan içer-
miştir.
Enflasyonla mücadele adı-
na harcamalarkısıkmş, tan-
ma yapılandestekleme ahm-
lan kaldırümaya çahşılmış,
yatınmlar kısılmış, çahşan-
lann ücret/maaş artışlanrun
hedeflenen enflasyona para-
lel olmasına çaba gösteril-
miştir. Yani talep synırlandı-
nlmakistenmiştir. Üstehkbu
politika, 1999 yılırun küçü-
len ekonomisi sonrası uygu-
lanmak istenmiştir.
M F ile yapılan stand-by
anlaşmasvnıntemeh, dış kay-
nak arayışına ve girişinebağ-
lanmıştır. Özelleştirmenin
hızlandınlması, yapısal re-
form adı altındaki düzenle-
meler bu hedefe yönelik ol-
muştur.
MF'nin istekleri doğnıl-
• MF'nin istekleri
doğrultusunda
yörütülen ekonomik
politika iflas etmiş,
karaya otormuştur.
Bununbedeli hızla
yoksullaşma, gelir
dagılımırun daha da
bozulması,
yaygınlaşan
işsizliktk.
tusundayürütülen ekonomik
politika iflas etmiş, karaya
oturmuştur. Bunun bedeli;
hızla yoksullaşma, gelir da-
ğıhmvnın daha da bozulma-
sı, yaygvnlaşanişsizlik, geri-
leyen yatmmlar, tanmda ve
hayvancıhktaki olumsuzluk-
lar ohnuştur.
Ekonomik krizden nasıl
çıkılabilir?
Öncetikkülkeninpotansi-
yetinİQİkkatealan,dinamik-
krini harekete geçirecek,
uzun dönemli >apısal dönü-
şümü gerçeHeştirecek eko-
nomik ve sosyal bir progra-
mın uygulamava konuknası
gerekmektedir.
Programm temel ekseni;
• Makroekonomik istikra-
nn sağlanması,
• Ekonomik büyümenin
sürdürükbilir olarak gerçek-
leştiriknesi,
• Sağlanan gelir artışvrun,
üretim sürecine katılanlar
arasında adaletli olarak da-
ğıtılması,
• Yenibir sanayileşme po-
litikasının uygulamaya ko-
nuhnası.
• Üretime ve ihracata da-
yah politikalann ithalat ve
tüketim ekonomisinin yerini
aVması,
• Üretkenyatınmlara ağır-
lık veribtnesi,
• Teknolojik düzeyin ge-
liştirihnesi, verimliliğin art-
tınlması konulanna öncelik
verihnesi.
BİTTt
CUMARTESt
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
lüpk Dünyası Çağdaş
Edehivateün»ep\'nöe...
"Türk Dünyası Çağdaş Edebiyat Günleri" baş-
>ığı aftmda düzenlenen uluslararası birtoplant»,23-
25 Şubat tarihlerinde Istanbul'dagerçekleşti. Ko-
nuyla ilgHi basın bülteninde şöyle denilmekteydi:
"Bir zamanlann 'ünlü Sovyet Yazan' olarak tarv-
nan ünlü Türk yazarlan Istanbul Büyük Şehir Be-
lediyesi'nin davetlisi olarakIstanbul'a geliyor... Is-
tanbul Büyük Şehir Belediyesi Kültür Işleri Daire
Başkanltğı tarafindan ilk kez dûzenlenen, Türki-
ye'den ve Türk cumhuriyetlerinden pek çok ede-
biyatçıyı bir araya getirecek olan i. Türk Dünyası
Çağdaş Edebiyat Günleri'nde, Türk Dünyası ede-
biyatının sorunlan tartışılacak ve değişik ülkeler-
de, değişik dillerde yazan edebiyatçılann karşılaş-
tığı sorunlar dile getirilecek." Nitekim, CHürriyet"
gazetesi küttür sayfası dışında) basına ve özeHik-
\e de TVlere hemen hemen hiç yansımayan top-
lantılarda, örvemli, ılginç konular tartışıldı. llginç
öneriterde bulunuldu...
• • •
Ülkemizokuruncada tanınan ünlü Azeri roman-
cı Anar, Eresin Oteli'ndeki "basın toplantısı"wia.
yaptığı konuşmada, bu buîoçT.adaT>''rkiye'nin her
görüşten yazannı aynı masa çevresinde görmek-
ten duyduğu sevinci belirtti... Başka konuşmacı-
\ar, çeşitli ülkelerde ve cografyalarda vaıiığını sür-
düren "Türk" kültürünün ortak değerteri üstünde
durdular. Bu toplantıdabir konuşmayapmam on-
görülmemişti. Söz istemek geregini duydum. Er-
tesigün "Cumhuriyet"teyayımlanacakolan "Puş-
kin ve Nâzım" başlıklı yazımdanyola çıkarak bu i-
kibüyükyazannyazgıiannın ortakyönterinden söz
ettim. Her ikisi de ülkeierinin edebıyatırvda çıgır
açmış yazarlardı. Her ikisi de yaşadıklan dönem-
de hem haklan olan üne kavuşmuşlar, hem ağır
saldınlarta karşılaşmtştar, acılar çekmişlerdi. Sal-
dınlar, ölümlerinden sonra da (Nazım'a ne yazık
ki kendi ülkesinin kimi çevrelerince) Puşkin'e da-
ha başka bir biçimde, sürmekteydi... Her iki yaza-
nn bir başka ortak özeNiği, kendi ulusal degerte-
riyte evrensel degerleri birieştirebilmiş olmalany-
dı... Başanlanmn, büyüklüklerinin nedeni de bu ol-
sa gerekti... Konuşmamı, bu masa çevresinde bu-
lunan hiç kimsenin, Türk yazan Nazım HikmeVin
sahip olduğu ulusal ve evrensel değer konusun-
da herhalde kuşku duymadıklanna iiişlön, yanrtı
içinde olan soruyla tamamladım...
• • •
24-25 Şubat tarihlerinde Cemal Reşit Rey Kül-
tür Merkezi'nde düzenienen açık oturumlardan il-
ki "Bozkırlardan Efsane Şehirlere Ortak Kültürûn
Edebiyata Yansıması" başlığınıtaşıyordu... (ûteki
oturumlar çağdaş edebiyatlanrrazın çeşitli dallan-
nın bugünkü durumlannailişkindi.)Düzenleyiciku-
ruluşun basın bildirisinde yer alan ve yukandaki
paragratta sözünü ettiğim basın toplönfıÖfHHrffl-*
le getirilen "kuramsal" konular, bu ilkaçık otumn>
da aynntılı olarak ele alındı. Anar, bir "Türk Dün-
yası Edebiyat Akademisi' kurulmasına ilişkin öne-
risiriı yineledi. Türkiye'den ve "Türk" cumhuriyet-
lerinden, benim de aralannda bulunduğum ko-
nuşmactlann dile getirdikleri sorunlar ve öneriler,
not edebildıgimce ve özetle şunlardı: Birbirimizi
dahayakındantanımamızve "ortakkü/tür"ün ede-
biyatayansıması bakımından, karşılıklı çeviri etkin-
liği özel bir önem taşıyor. Bu arnaçla, her ülkeden
en yeni edebiyat ürünlerinin yer alacağı bir dergi
yayımlanabilır. TürkiyeTürkçesi ortakkültürdilimiz
olabiür mi? llkokullardan üniversitelere kadar, tüm
eğitim kurumlannda, bu konularda bilgilendirici
eğitim. TVyayınlannın bu anlamda güçlendirilme-
si. Yayın ve yazar kuruluşlan arasmdaki ilişkilerin
önemi, vb... Toplantılan düzenleyen Istanbul Be-
lediyesi Kültür Dairesi'nin konuşma tutanaklannı
yayımlaması çok yarariı olur.
• • •
Bu ilk oturumdaki konuşmacılardan dünyaca
ünlü Kırgızyazar Cengiz Aytmatov'un bir cümle-
sini not etmişim: "Nereye yönelrmliyiz?" Evet.
Hem ulusal, halksal değerterimize karşı tehditoluş-
turduğu konusunda bütün konuşmacılann birieş-
tiği "küreselleşme" olgusu karşısında bu değerifr-
rimizi savunup geliştirebilmek, hem de dar, kısırbir
yerelliğin sınırian içinde kalmamakiçin ne yapma-
Iı7 Bu sorunun en öğretici yanıtı, açık oturumdaki
konuşmamda da söylediğim gibi, Cengiz Aytma-
tov'un kendisidir. Yoksul köylü çocuğu Aytmatov,
yeteneklerinigeliştirecek bir eğitim ortamı bulama-
sa, yapıtAannı yazdığı Kırgızca'nın yanı sıra Rusça
yoluyla kültürûn evrensel değerierine ulaşamasa,
bugünkü Aytmatov olabilır miydi? "Bozkırlardan
Efsane Şehirlere Ortak Kültürûn Edebiyata Yansı-
masf, daha açık bir deyişle "bozkır" kökenli ürün-
lerin gerçek aniamda kent kültürü ürünleri olarak
gelişebilmesi için ulusal-halksal değerlerie evren-
sel degerleri buluşturabilmek gerekir... Yoksa
"bozkır"ûa kalış ya da yeniden "bozktr"* donüş
kaçınılmazolur...
Bir not Sincan F Tıpi Cezaevi'nden aldığım (21
Şubat tarihli) birmektupta şöy/e deniyor. 'Ftipin
de bugün 74. günümüz. Hâ/â 2 arkadaşım dışın
da kimseyi gönvüş değilim. ...Ben ölüm orucur
da değilim. Önce 35 günlük, kısa biraradan sor
ra 45 günlük açlık grevi yaptım. 10 gün arade
sonra yeniden açlık grevine başladık. Çünkü e
miz ekmeğe gitmiyor, dişlerimiz lokmalan çiğn
mek isterniyor. Yan hücrede bir arkadaşım ölü
orucunun 134. günûnde. Vebu yüzden bizdey
niden açlıkgrevine başladık. Bu seferçözüm o
na kadar sürdüreceğiz. ...Artan baskılara inat
Adalet Bakanlığı'nın görmezden gelmelenne h
bu direniş sürüyor. Eğer sorun kamuoyunun is
diği biçimde çözülmezse 1. ekipten sonra 2. el
tekiler, sonra da 3. ekiptekiler ölecek. Bu da
dece Sincan F Tıpi açısından 100 insan demı
ataol b@cumhuriyetcom.tr
Bagışlayacağtntz her bir kur,
engellimn kolu, bacagı ve gözü ohcak
Bu yardımı bizden esırgemey
Türkiye
TcL (0 216) Î70 îî 66 - Î8Î 9> 50 - }701
Buıkt hesap no: Maltepe Vakıflaı Bnnk.au Şı
2051328 Nolut