Katalog

17 MART 2001 CUMARTESİ CUMHURtYET SAYFA HABERLER / • ' Fatıh Sultan Mehmet Köprüsü SÖZÇİZCİNİN Turhan Selçuk Onarmı için de kredi istedik *; ANKARA (AA) - Ka- rayoüan Genel Müdürü DinçerYiğit, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nûn asfalt bozulmalan konu- sunda, "Yoğun trafik ne- deniileoiuşanbazuhnala- nnonanmısonbeşyıldan beri lokal olarak yapıl- maktadır" dedi. Yiğit, köprününonanmı için Ja- ponya'dan kredi talep edildiğini bildirdi. Yiğit, köprii ile ilgili olarak son günlerde bazı basın yayın organlannda "asfalt kaplamasuun bo- Yaz saati ııygulatnası 25Martİa Haber Merkeâ -25 Mart tarihinde, saat 01.00'de saatler bir saat ileri alınacak. Enerji Bakanlığı bu uygulama ile özellikle meskenlerde kullanılan elektrik enerjisinden tasarruf sağlanacağuu bildirdi. 2001 yıh ileri yaz saati uygulamasından, tahminen 625 milyon kiiovat saat enerji tasarrufu bekleniyor. Yaz saati uygulaması, 28 Ekim 2001'de, saatlerin bir saat geri alınmasıyla sona erecek. ve tehüke yarat- şeklinde haberlerle dün bir açıklama i- Inşaatma 1985 yı- hnda başlanan Fatih Sul- tan Mehmet Köprü- sü'nün, 1988 yılında ta- mamlanarak trafiğe açıl- dığını bildiren Yiğit, köp- rünün ankraj bloklan ve kule temellerinin beto- narme, kuleler, anakablo, tabliye ve askı halatlan- nın ise çelik malzemeden üretildiğini kaydetti. Yi- ğit, "GeçenyıHardayapı- lan onanmlar geneüikle küçük bovutiarda, sadece mastik asfalt tamiraü ya da sökü- len asfaranyerini dol- durmak şeklindeger- cekleşmiştir. Asfalt bozuhnalan özeflüde 1998 yıundan itiba- ren köprii tabtiyesine yavılnuş olup köprü- nün mastik asfalt kaplamasuun yeni- lenmesini gündeme getirmiştir'' dedi. Yiğit aynca, Japon hükümetinden sağla- nacak özel yen kredi- si kapsamında, Boğa- ziçi Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köp- rüsü, Haliç Köprüsü ve çevre otoyollan üzerindeki bazı viya- düklerin gerekli görü- len onanmlannın da yapılması için etüt ça- lışmalannın tamam- landıgını bildirdi. -TANIYAMAEHNIZ Ml?.. BEN C.H.R. 207 bin hayali nüfus ANKARA (AA) -Devlet Baka- nı Tunca Toskay, 8 ilin nüfuslan ile 2000 yılı bina sayım sonuçla- rını açıkladı. Toskay, yapılan tes- pitlerde 85 yerleşim yerinde 207 bin nüfusun hayali yazıldığının anlaşıldığını kaydetti. Toskay, dün Devlet Istatistik Enstitüsü'nde (DlE) düzenlediği basın toplantısında, genel nüfus sayımına ilişkin çalışmalann de- vam ettiğini, hayali nüfus yazılan yörelerde alan kontrolleri ile ger- çek nüfusun tespiti için gayret kaydedildiğini belirtti. Toskay, 2000 yılı bina sayım sonuçlanna göre, Türkiye genelinde belediye sınırlan içinde bina sayısunn 7 milyon 838 bin, bu binalardaki konut sayısının da 16 milyon 235 bin 830 olarak tespit edildiğini bildirdi. Toskay, toplam binalann yüzde 11 'nin konut sayısının yüz- de 21'inin Istanbul'da bulundu- ğunu ifade etti. Çalışlamalar so- nucu Artvin'in nüfusu 191 bin 934, Balıkesir'in 1 milyon 75 bin 631, Bilecik'in 194 bin 326, Ça- nakkale'nin 465 bin 125, Edir- ne'nin 402 bin 606, Tunceli'nin 93 bin 584 olarak tespit edildi. Son sayımda büyükşehir olma, lller Bankası'nın nûfusa göre yar- dunlanndan daha fazla pay alma gibi amaçlarla büyük bir hayali nüfus yazımı ile karşı karşıya ka- hndığını da kaydeden Toskay, 81 ile ilişkin bütün defterlerin ince- lemeye alındığını söyledi. bu krizi aşacağız -r.v t'-/«;f ııuy ı--rJji..i c'. :, 'f.r Türkiye, bugün yaçadığı sorunlara rağmen 1 9 6 ülkeye 1 3.OOO peçit ürün ihracatı yapan, - • - - • . • " ' - > * ! İ. '" — —^- potansiyeli güplü bir ülkedir. % . • •i ••••- ı •îir •'. n>-, r.- •. •i" •: î t ' " * Kurtuluş Savaşı sonrası iktısadı çalışmalar (istanbul, 1930) onl a r b a s a r d ı biz de başaracağız ÜĞÜ| Z M İ R TİCARET °DAS| Uyuşturucu Ürek ve Bülbül erbest - tstanbulHaberServisi- lstanbul'da kokain saöcı- lığı yapan bir kişinin sor- gulanması sonucu gözal- tina alınan şarkıcı Fatih Ürek ve "Azer Bülbül" olarak bilinen Subutay Keskin'ın de aralannda bulunduğu 8 kişi, İstan- bul DGM Cumhuriyet Savcılığı'nca serbest bı- rakılırken uyuşturucu sa- ncısı 2 kişi tutuklandı. Narkotik Şube Müdûr- lüğü'ndeki sorgulan ta- mamlanan şarkıcı Fatih Ürek ve Subutay Keskin, eski Malatyaspor Kulübü Başkanı Turan Çevik, menajer Mustafa Koca- dağ, "Zaza Şehmuz" la- kaplı Şehmuz TTgın; uyuş- turucu satıcılan Mehmet Demirve MuratÇavuş ile olayla ilgili yakalanan Murat Demir, Murat Değer dün istanbul DGM Cum- huriyet Başsavcılığı'na sevk edildi. DGM Cumhuriyet Sav- cısı Turan Çolakkadı ta- rafından sorgulanan Mehmet Demir ile Murat Çavuş tutuklanmalan is- temiyle nöbetçi 3 No'lu DGM'ye sevk edilirken Ürek ile Subutay Kes- kin'in de aralannda bu- lunduğu diğer 8 kişi ser- best bırakıldı. ARAYIŞ TOKTAM1Ş ATEŞ AlternatHsblik... DSP, ANAP ve MHP'den oluşan koalisyon hükü- metimiz, ne zaman zora girse; attematifsiz olduğu- nu iddia ederek, vartığını sürdürmek istemekte ve "elhak", bunu becerebilmektedir. Doğrusunu isterseniz; TBMM'nin bileşiminebak- tığımız zaman, ulusal bir mutabakat hükümeti dışın- da, başka bir koalisyon olasılığı görünmüyor. Siya- sal geleceği belli olmayan bir Fazilet Partisi'nin, hü- kümet ortağı olması beklenemez. Tansu ÇHIer için, siyasal yaşamdaki yakın geçmişini unutturmasına ve neredeyse aranır hale gelmesine karşın, gene de iktidar ortağı olma şansı göremiyorum. O halde ka- la kala bugünkü siyasal bileşim içinde bir hükümet olasıltğı kalıyor. Fakat nasıl?.. öncelikle şunu belirtelim ki; ister demokratik, is- ter antidemokratik, dünyanın hiçbir ülkesinde ve hiçbir rejimde, böylesine inanılmaz siyasal ve eko- nomik başansızlıklara imza atmış olan bir hüküme- ti işbaşında goremezsiniz. Adama gülerler... Geçen iki yıl boyunca yaşananları bir yana bıra- kaiım. Salt şu son bir ay içinde yaşananlar, bir hü- kümetin çekilmesi ya da en azından başta başba- kan olmak üzere, bakanlar kurulunun bir bölümü- nün yerlerini, belki kendi partilerinden arkadaşlan- na bırakmalannı zorunlu kılar. Ama bizde böyle bir niyet de yok, böyle bir niyetin işareti de yok. Atalanmız, Teşbihte hata olmaz" demişler. Ama gene de, yanlış anlaşılmaktan korktuğum için vur- gulamak istiyorum ki, Türkiye'de bakanlık yapan hiçbir siyasetçimizi küçük düşürücü bir tavır içine girmem. Ve bu nedenle, salt bir benzetme olarak de- ğerlendirin lütfen, kimi siyasetçilerimiz sırtlana ben- ziyor. Sırtlan, avına dişlerini bir kez geçirdikten son- ra, asla dişlerini açamazmışsınız. Sırtlanı öldürse- niz de, ağzında avıyla ölürmüş. Bizde kimi siyasetçiler buna benziyor. Belli ola- naklan ellerine geçirmişler, asla vazgeçmeyi düşün- müyorlar. Ve birbirlerine müdahale etmeden, fakat "ahengi" bozmamaya da özen göstererek görevle- rini sürdürüyorlar. Ömeğin bir bakan hakkında çok ctddi kuşkular dile getiriliyor, çok önemli iddialar or- taya atılıyor. Ama doğru, ama yanlış. Yapılması ge- reken şey, herkesi inandıracak bir araştırma yapılıp sonucun açıklanması değil mi? Bunun en kestirme yolu da bir meclis araştırması. Fakat bu türden arayışlar, hükümet üyelerimizden hiçbirinin aklına gelmiyor. Verilen gensoru önerge- terinin reddedilmesini, bir tür "aklanma" olarak de- ğerlendiriyor ve kendi tabirleriyle "görülmedik bir uyum * içinde ve "istikrarla" hükümet etmeyi sürdü- rüyorlar. Ayıp yahu... Yolsuzluk iddia ve söytentileri gKgide yaygınlaşır- ken, devtet açıkça soyulurken ve vatandaşın cebin- den parası "hortumlanırken", Sayın Cumhurbaş- kanı MGK toplantısında bunu dile getirince (üslubu ne olursa oisun), kızılca kıyamet kopuyor. Hiç kimse üzerinde durmuyor, ama Sayın Başba- kan'ın MGK toplantısından çıkarak içeride neler olup bittiğini (kendince) basına açıklaması, net bir anayasa suçudur. Zaten inanılmaz bir pişkinlikle, bir hafta sonraki MGK toplantısı sonrasında, "/çe- ride konuşulanlar, dışanda yasal olarak açıklana- maz" diyerek bizlerle açıkça alay etmiştir. Zaten Sayın Başbakanımız konuştukça çam de- virmektedir. "Bütün dünyanın takdirini kazandığını" iddia ettikleri ekonomik politika çöktükten sonra, "Bundan sonra IMF'nin her önerisini kabul etme- yeceğiz" demesi, düpedüz bir "suç itirafıdır". De- mek ki bizler o güne kadar IMF'nin her önerisini ka- bul eden ve acımasızca yaşama geçiren bir hükü- metin yonetimi altında imişiz. Aslında bizler bunu bi- liyorduk, ama Başbakanımızın ağzından duymak garip oluyor. Sayın Başbakanımızın beyanatlannı değerlendir- mekte, gerçekten çok zorlanıyorum. Şimdiye kadar hiçbir temel konuda, tatmin edici yanrt verdiğini duymadım. Ya "inceliyorum", ya "henüz erken", ya da "ilgiliarkadaşlargerekli açıklamayıyapacaklar"... Bunlann adı da, Sayın Başbakanımızın halkı aydın- latması oluyor. Bir erken seçimden söz edildiği zaman, hemen tüm millervekillerimizin dudağı uçukluyor. Zaten si- yasal partiler ve seçim yasalannı degiştirmezsek, çok farklı bir parlamento yapısının ortaya çıkacağı- nı da sanmryorum. Peki o zaman ne yapmalı? Bana kalırsa yapılması gereken şey, Sayın Ece- vft'in bağnna taş basarak başbakanlığı bırakması veya DSP'den bir başka parlamenterin kuracağı hükümet olanaklannın araştınlması ya da koalisyon üyesi diğer iki partiden birinin lideriiğinde yeni bir "DSP-ANAP- MHP koalisyonu" kurulması. Böyle bir değişiklik, dış finans çevrelerinin "kesenin ağzı- m" açmalanna da neden olabilir. Kimi siyasetçileri- miz, "Dûnya, uyumumuza ve ekonomik politikamı- za hayran" gibisinden ipe sapa gelmez iddialar ile- ri sürüyor, ama bu söylenenler mezariıkta ıslık çal- maktan başka bir şey değil. Ben ne görüyorsam, siz değerii okurlanm ne görüyorsanız, bunlan içeride ve dışanda herkes görüyor. Bizim "aklı evvel" siyaset- çilerimiz ise, herkesi kandırabileceklerini sanıyoriar. Evet, bu koalisyonun parti yapısı alternatifsiz görünüyor. Fakat aynı parti bileşimi içinde bir baş- ka hükümet kurulabilir ve kurulması gerekir. Aksi takdirde, "hükümet sorunu", kaçınılmaz bir "rejim sorununa" dönüşebilir ve hepimiz çok üzülürüz. Ara Güler Imza günü t!\Mart Cumartesi 2001 Saat 14:00-16:00 NEZİH KİTAPEVİ Bağdat Cacktesi No: 378 Şaşkınlbakkal (0216) 356 56 10