16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 MART 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Türkiye Emek Pjatformu'na döniişecek Derviş sabrını bile çatlatacak programın beklendiğinin tersine toplumun "onayı"nı almayacağı- nın ilk belirtisi 'EmekPlatformu'nun karan oldu: "Cilası ve gerekçesi ne olursa olsun, halkı dışlayan, onayımızın alınmadığı bir IMF-Dünya Banka- sı ve hükümetprogramını kamuoyu desteğinden mahrum bırakmaya karariıyız." Emek Platformu'nun son top- lantısı iki açıdan önemliydi. Birin- cisi, platformda yer alan 15 örgü- tün tümünün temsilcileri eksiksiz toplantıya katıldılar. Ikincisi tse bu- güne değin platforma uzak duran çiftçilerin örgütü Ziraat Odalan Bir- liği platformun içine doğaıdan ol- masa da eylem ve etkinliklere ka- tılma kararı verdi. işçileri, memurlan, emeklileri, mühendis ve mimarian, diş hekim- lerini, doktorlan, eczacılan, vete- rinerieri, muhasebecileri çatısı al- tindatopJayan Emek Platformu'nun eylem takvimi bugün başlıyor. ll il, ilçe ilçe Türkiye çapında Emek Platformu'nun dilekleri basın açık- lamalan ile kamuoyuna şu slogan eşliğinde sunulacak: "Yolsuzluk veyoksulluğa hayır!" Takvimin doruk noktası 14 Nisan. O gün, Türkiye'nin her tarafı birer miting alanına çevrilecek. Emek Platformu Dönem Sözcüsü Kaya Güvenç, Emek Platformu'nun çev- resindeki ışık halkasının giderek genlşlediğini ve genişleyeceğinl, gözlemlerine dayanarak söylüyor "Canı yanan insan sayısı o den- liçokki!.." ISIK KANSU Servet kazanan bedelini ödemeliTürkiye'yi yönetme yetisini yitir- mlş iktidar, Kemal Derviş'in IMFve Dünya Bankası damgalı programtnın peşinden sürüklenirken hafta ortasm- da SBF'de düzenlenen "Türkıye'de ekonomik bunalım ve çıkış yollan" konulu sempozyum büyük ilgi top- ladı. Amfı tıklım tıklımdı. Sempozyumda söz alan değerti bilim insanlannın, uluslararası kuru- luşlann öneımelerinden uzaklaşıl- madıkça, kamusal kaynakla- r harekete geçirilerek üretime, hal- kın yaratıcı gücüne dayalı bir ulusal program çizilmedikçe çözüme ula- şılamayacağını dile getirdiler. SBF öğretim üyelerinden Prof. Dr. Sinan Sönmez'in verdiği rakamlar ü\- kenin düşürüldüğü durumu özetli- yordu: "Türkiye'nin toplam dış borç stokunun gayri safi milli hasılaya ora- nıyüzde 78.5. Uluslararası standart- larda bu oran yûzde 50'ye ulaştı mı, alarm zilleri çalıyor demektir. Bu açı- dan Türkiye, Endonezya'dan sonra ikinciliğe oturuyor. Son devalüasyon- dan sonra kamunun dış borç ve do- lar bazında iç borç stokunun gayri sa- fi milli hasılaya oranı da yüzde 78.5." Yani? Sönmez'e göre, açıkçası dış borçlanmaya giderek sorunlar çö- zülemezdi. Peki ne yapılmalıydı? Onun da yanrtını verdi: "Servet ver- gisi koymak çözümlerden biri. Bu denli yüksek borçlanma sırasında astronomik rant sağlayan kesim, bu- gün bedelini ödemeli. Çalışanlann, halkın beş kuruş ödeyecek hali kal- madı." Ne raslantı! Sönmez'in bu göriiş- leri savunduğu saatlerde hükümet ve pariamento üstü başbakan gorün- tüsü veren Kemal Derviş, tüm yükün çalışanlara, halka yükleneceğini muş- tuluyordu!.. Ünlü işadamlanmızdan biri "Bize ikinci Özal gerek" diyor. Birinci özal dönemi ve onun tortulan ile dibe vurduk. İkinci Özal döneminin sonu ne olur acep? Elbette ki, çukur!.. Bugün iki toplumcu, iki yurtsever ayn ayn toplantılarla anılacak. EskiAnkara TabipOdası Başkanı, iyi insan, iyi hekim Nevzat Eren için dostlan, saat 09.00'da Ibn-i Sina Hastanesi Hasan Âli Yücel Salonu'nda olacaklar. Sağlık sistemleri tarttşacak, toplum hekimliği üzerinde duracaklar. Saat 14.00'te bcj iyi insan için de yine bir başka iyi insan, iyi hekim, Halkevci, insan haklan savunucusu Ergin Atasû için bir araya gelinecek. TAKSAV Vakfı'nın "Atatürk Bulvan, No: 127/1007" adresindeki salonunda Prof. Dr. TanerTimur, Türkjye'de parlamenter sistem ve antidemokratik müdahaleleri" anlatacak. Ergin Atasü'nün kendisi gibi güleryüzlü kızı Reyhan Atasü'nün, karamsarlık içinde iyimserliği yeşerten sözlerine kulak verelim: "Bazı ölüler yaşarru yaşanılır kılıyor; yaptıkJanyla, söyledikJeriyle, yazdıklanyla... Bu insanlar, gittikçe tadı kaçan bir yeni dünya düzeni içinde yitirdiğimiz, unuttuğumuz ve beUa de vicdanlanmızı rahatiatmak için unutmaya çalıştığımız değederin simgesi. Orüan anmak, düşünmek, insanlann içlerindeki güzelliklerie tokalaşmalan için vesileclir." ISSIZ ODA YAZILARI VEDAT ÖZDEMtROĞLU Bu Hafta da Bunlari Konuştuk! • Kemal Derviş, Ecevit'ın da- vetini reddetmış ve DSP'ye gir- memiş. Neden acaba? Mavi gömlekli güvercine ya- kınlaşırsa, Amerikan Kartah'na ayıp olur diye mi düşündü? Yoksa, "mangalda kül bırak- mayarak" DSP'ye girenlerin, bir süre sonra, sadece "gerektiğin- de oylamada el kaldınp kalan ^zamaoda da lideri dinleme" mesaisiyle yetindiklerini mi tes- " pit etti? • • • • Bedelli askerlik yine gün- demde. Bir görüş "Ekonomiye katfa için bu yasa çıkmalı" derken, karşı görüş "Böyle biryasa, gereklias- ker sayısında zafiyet yaratır" di- yor. 25 yaş ve üstü insanlara 20 bin değil, 50 bin de değil, 100 bin mark karşılığı bedelli askerlik yap- tırılabilir. Üstelik bu rakama za- man içinde zam da yapılabilir. Böylece hem "zafiyet" kalmaz, hem de uzun dönem askerlik yapmamak için böyle bir parayı gözden çıkarmak niyet ve kapa- sitesine sahip olanlar, ekonomi- ye katkıda bulunmuş olur! ••• • G. Saray Başkanı Faruk Sü- ren, takımına karşı Türkiye'de bir "kutsal ittifak" oluşturulduğunu söyledi. Bu iddia ne kadar doğru, bile- mem. Ama benim takıldığım nok- ta başka: G. Saray ya da başka bir takıma karşı oluşturulan itti- fak niye "kutsal" olsun ki? San- ki ortada Türkiye ligi şampiyon- luğu yok, Vatikan'daki kardinal se- çimlerinin spekülasyonlan var! O kalıbın, abartılı ıçeriğiyle kullanıl- dığının farkındayım, ama yeni ta- nımlar düşünmenin zamanı gel- medi mi artık? "Kutsal devlef ne demek? Benzer şekilde, arada birçap- kınlık yaptığını ve bunun normal olduğunu belırtmeye çalışan, her bekâr topçu veya popçunun da, bıkmadan usanmadan "Ben ra- hip değilim!" kalıp cümlesini sar- fetmesi de tuhaf değil mi? Ama Paris'te Türk taraftarlann minimal bir "Haçlı Seferi'ne ma- ruz kaldığı da bir gerçek. Tuttu- ğu takım farklı diye, karşısında- ki insana döner bıçağıyla saldı- ran insanın psikolojisi de "global" demek ki! Bu arada, Fatih Altayb'nın her- hangi bir kanıt, belge, delil ol- madan, Paris'teki olaylardan Tu- nus ve Cezayir kökenli "Kara- ayaktar"ı sorumlu tutup, başı çek- tiklerini yazması da dikkat çeki- ci. Avrupa'nın bize yaptığı yargı- sız infaz ve aşağılamayı, biz de Tunus ve Cezayir'e yapmak zo- runda mıyız? • "En seksi erkek" sıralaması değişmiş. Listenin başında artık Ahmet Mete Işıkara değil, Dev- let Bahçeli var. Işıkara, ikinci! Üçüncü sırada Bülent Ecevrt, dördüncü sırada Carlo Corta- relli, beşinci sırada ise Selahat- tin Duman bulunuyor. Bahçeli'nin zirveye çıkmasın- da, bekâr olarak hayallerde da- ha çok bulunmasının etkisi var mı, bilemem. Işıkara, Istanbul'da deprem olasılığı var oldukça, lis- tenin ilk başında kalacak gibi gö- rünüyor. Romantik lider Ecevit, IMF'ye duyduğu umutsuz aşkla puan toplamış olabilir. Dördüncü olan Cottarelli, lis- tedeki yerini yakın bir zamanda Kemal Derviş'e kaptırabilir. Se- lahattın Duman ise medyanın 'dördüncü' değil, 'beşinci güç' olduğunu gösteriyor. Mesut Yılmaz'la HüsametUn özkan'a rvediiikle topiamp durum değerlendirmesi yapmalannı öne- nnm. Onlann başı kel mi? (Tabii, bu toplantı sırasında soğukkan- lı olup birbirierine "Seyaz Dizi" kitaplan fırlatmamalannda fay- davar!) ••*-*• Dünya ekonomisinin günde- mindeki en popüler şarkı: "Boş yere ağlama, kalbini bağlama, • Ankara kurianna!" • • • • Ünlü mankenlerimizin "Bir günlük aşk karsılığında birFerra- yi'yi gözden çıkaranlar var" şek- lindeki açıklamalan tartışma ya- rattı. Diyelim ki hanzo zenginin is- tediği oldu, Ferrari karsılığında mankenin yatağında arzuladığı mesaiye kavuştu. Bitiminde man- ken, sigaralarını ıçerken, - Ne düşünüyorsun sevgilim? diye sorduğunda, hanzomuz birden yaptığının farkına vanp, ağlamaklı bir sesle, - Ne düşünücem, 200 milyar- lık Ferrari'yi düşünüyorum! mu der, yoksa içi gitse de 'co- oT mu davranmaya çalışır, ora- sını bilemem. Neler konuşulduğunu bu olay- lann her iki tarafına sormak laam! ••• • Tansu Çiller konuşurken bir türlü 'halüsinasyon' diyememiş, 7 kere denemesine rağmen ba- şaramamış. Halüsinasyon görmeyi, halüsi- nasyon demekten çok daha ko- lay beceren liderlerin ülkesi Tür- kiye, ne güzelsin sen! ••• • Iktisat çökmüş, Iktisat Ban- kası'na el konmuş, çok mu? Tu- haf olan, bu bankalar kâr eder- ken aslan payını alan patronla- nn zarar, iflas, el konma durum- lannda herhangi bir yaptınmla karştlaşmamalan. Onlar 'memnuniyetle' yaşa- masın da biz mi yaşayalım? • • • • Uyuşturucu kullandığı ve en başta bu durumu inkâr ettiği için pişmanlığını belirten Christoph Daum'u linç etmeye hazırianan- lar, önemli bir gerçeği unutuyor. Biz Mevlana'nın ülkesiyiz, "Ge/, ne olursan ol, yine gel" diyen bü- yük gönül adamı bizim toprakla- nmızda yaşadı. Hatasından pişmanlık duyanı kazanmak vari<en, düşene vur- mak için bu ihtiras neden? ••• • Beşiktaş, bu ytl Avrupa'da ba- şansız oldu... Bu başansızlık, Şampiyonlar ügi'nde aldığmız kötü sonuçlar- la ilgili değil. Futbolda hersonuç mümkündür. Bu başansızlık, Scaia'nın gön- deriliş biçimindeki profesyonel- lığe uymayan sakil davranıştan kaynaklanıyor. Takımdan önce yönetimin ev- rensel standartlan yakalaması gerekmiyor mu? ••• • Kemal Derviş'in 06.30'da mesaiye başlaması da dikkat çekti. Biz 'darbe sabahlan' dı- şında, güne o kadar erken baş- lamayan bir toplumuz. Demek ki işin içinde "ABD" olunca, gün erken başlıyor! "Ulus'al ppogram "Ulus'un malı olan Hazine arazileri satılacak. "Ulus'un bi- rikimleri ile gerçekleştirilmiş, yanm yüzyılı aşkın bir süreçte yüz binlerce yurttaşın ekmek kapısı olmuş, milyonlarca in- sana hizmet götürmüş, yarat- tıklan paha biçilmez "ulus'ai katma değerle yeni yeni fabri- kalar açılmasına neden olmuş şeker fabrikalan, TEKEL fabri- kaları elden çıkarılacak. "Ulus"un Telekom'unun yüz- de 51 'i yabancı tekellere dev- redilecek. Mal varlığı "ulus"a ait olan kuruluşlar özel ellere ve- rilerek burada çalışan bu "u/us"un yurttaşlan işlerinden editecek. 'Ulus'un yüzde 40'ını oluşturan çiftçılere dönük "u/us"al tarım politikasının ge- reği olan desteklemeler kaldı- nlacak. "Ulus "un büyük bölü- münü oluşturan memurların, işçilertn, çalışanlann maaşlan, ücretleri dondurulacak. "Ulus"a\ Merkez Bankası, uluslararası fınans kuruluşlarının gözünün içine bakar rîale getirilecek. 'Ulus'a daha çok vergi yukü bi- necek, "u/us"un yaşamını sür- dürebilmesi için gerekli malla- ra zam üstüne zam yapılacak. "Ulus" adına gerçekleştiri- ten tüm bu uygulamalan "ulus" tarafından seçilmemiş, bir ulus- lararası kuruluşun eskı yöneti- cisi gerçekleştirecek ve oyna- nan oyuna konulan ad "ulus'ça binlerce kez yinelenip "ulus"a belletilecek: 'Ulusalprogram, ulusalprog- ram, ulusal program..." [email protected] ISMAIL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK [email protected] l ÇİZGÎLÎK KÂMtL MASARACI > ' • •V • . i' t f * • * * ; S ^ f l t L ••••'•-••• ; HÂRBt SEMtH POROY [email protected] TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 17Mart DEV S/NEMACI V/SCONTf.. 19V6'C* SOSÜV, ÜMM/mCYAN SİMEMA HÛMETMC- Nİ LUCfflNO YfSCOA/rt 7O m$fM>A ÖLDÛ, Ş. DÛN Yft SfiVAÇI SOMC/MO4 O&X#) ÇK4V 'YENİ S£g-~ ÇEKÇİUK* S/NEMJI AKJMtNtN BABASt SHYtLAÜ V/SCONn, 8UNA NEDCN OLW "OSSeSStONE " (n/TKU) PHA4fUİ f942'O£ 7r5N£7MfÇT7. ONUN TOPtJJM OLAYUVtlfiJA B4KIŞ AÇf£t,SOYIM VE ZEN&N AİLESİN0EN &UZKU OU/ÇMUÇTU. fM- KjR HAUCIfJ VE OEĞ/ÇEA/ DÜNYANIN SO&UN- LARIYLA rl£tLEMİYOfUXl. Öe^EK OtA&K tKİ SAÇIHPfTINf GÖST&IMEK YETE&ÜPİR :H&f- OEM K£NTB GÖÇÛ İKDELErEA/ *XOCCO £ / SUOİ F8ATELU % (fX»CKD VEKAAPEÇl£Iİİ)İLE, YlkULMAKTA OLAM ARİrrOKJSASİYt ANLA7AU *H. GAT7t)f#BDO m 0-BOPAJQ İ GÖRÜŞ EMlN GÜRSES Kafkasya'da Stratejik Oyunlar Iran Cumhurbaşkanı Hatemi'nin göreve geldikten sonra Iran dış politikasında ideolojik yaklaşımlan ikin- ci plana itip ekonomik çıkarlara öncelik veımesi ve Putin'in göreve gelmesiyle gündeme getırdiği (kısa- ca nükleer silahlan ilişkilerde bir koz olarak kullan- mayı hesaplayan) yeni askeri doktriniyle ABD ve müt- tefiklerinin Doğu Asya'yı kontrol etmek hesaplan zo- ra girmeye başladı. Bu yeni dış politika anlayışına uy- gun olarak Hatemi-Putin görüşmelerinde askeri iş- biriiğinin gündeme getirilmesi, Rusya'yı iç sorunla- nyla meşgul etmeye, Iran'ı uluslararası sistemden dışlama çabalannı sürdürmeye ve Hazar havzasını kontrol etmeye çalışan ABD ve Ingiltere'yi rahatsız etti. Hatemi- Putin görüşmelerinde askeri işbirliği ka- ranna VVashington'ın ilk tepkisi Rusya'nın askeri bir tehdit olabileceği düşüncesinin Soğuk Savaş döne- mine benzer bir şekilde tekrar gündeme getirilmesi olmuştur. ABD'nin müttefikleriyle biriikte Doğu Asya'yı kont- rol etmek için önünde fazla bir engel olmadığı düşün- cesi geçiş döneminin oluşturduğu dumanlı havada iddia edilmekteydi. ABD'nin yanında Batı Asya'da önemli oyunculardan olan Rusya'nın yanında ekono- mik alanda öne çıkan Almanya yanında Fransa'nın da bölgedeki etkinlik oyununa Ermenistan üzerin- den dahil olma çabalan dumanlı havanın sürmesine yol açmaktadır. Bu oyunda Körfez coğrafyasını birçok sıkıntılara rağ- men kontrol eden ABD- Ingıltere ittifakının Hazar'da Rusya'yı ve Iran'ı dışlama uğraşlarında başanlı ola- madıklan görülmüştür. Rusya-lran işbirliği ABD'nin tüm sathı kontrol etme hesaplarını zora sokmuştur. Ermenistan'ın Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan hattı- nın dışında tutularak bölgede ABD etkinliğinin güven- ceye alınması zordur. Komşularıyla sorunlan nede- niyle her türlü bölgesel ve bölge dışı ittifaka girebi- lecek olan Ermenistan'ın, güvenlik nedeniyle el uza- tan Rusya ve Iran'a yakın durması VVashington'ın bölgedeki işini zorlaştırmaktadır. Ermenistan'ın için- de bulunduğu şaşkınlık durumundan yarartanmak için Fransa'nın Erivan yönetimineyanaşması bu çer- çevede görülmelidir. Bölgedeki belirsizlik ABD ve müttefiklerinin bura- daki çıkartannı tehdit eder duruma gelmiştır. Azerbay- can ve Ermenistan arasında süren Karabağ sorunu- nun çözumsüz kalması ise bölgedeki belirsizliği ve dış müdahalelerin yolunu da açık tutmaktadır. Prof. Baskın Oran'ın toprak degişimiyle sorunun çözül- mesi önerisinin akla en uygun çözüm olmasına rağ- men Erivan'da bunu açıkça ifade edecek ve destek- leyecek bir siyasi kadro henüz ortada yoktur. 4-5 Mart'ta Paris'te Chirac'ın Azerbaycan ve Er- menistan cumhurbaşkanlannı bir araya getirerek, iki ülke arasındaki sorunlan çözerek bölgede etkinliği- ni arttırma girişimine VVashington yönetimi, 3 Ni- san'da Koçaryan ve Aiiyev'i Karabağ konusunda gö- rüşmek üzere ABD'ye çağırma kararıyla karşılık ver- rrteye çalışıyor. Bölgedeki etkınlıklennin sürmesine kat- kı sağladığı için Moskova ve Iran ise bu sorunun şim- dilik sürmesinden yanadırlar. Envan'ın güvenlik so- runu gündemde kaldıkça Ermenıstan'daki Rus aske- ri etkinliği de sürmektedir. Büyukelçı Nurver Nureş'in yönetiminde "Demok- ratik flkeler Demeği'nin Istanbul'da duzenlediği "Türk- Ermeni llışkılen" adlı konferansta Dr. Andrew Man- go, Erivan'ın Türkiye karşıtlanyla taktik işbirliğine gir- mesi en önemli çıkış yolu Türkiye olan Erivan yöne- timinı zora sokacağını rfade etmiştir. Aynı toplantıda Prof. Justin McCarthy'nin de belirttiği gibi Erivan yö- netimi yalan söyleme geleneğı olan Öaşnak hareke- tinin etkisinden kurtulmadan, Ermeni diasporasının kaynak olarak HHter'in yazılarını Ermeni tarihini açık- lamak için kullanma tuzağına düşmeden bölgede özellikle kendi zarariarına işleyen dumanlı havadan kurtulmakta zorianacaktır. Avrupa gibi eski müttefik coğrafyasını kontrol et- mekte zorianan ABD, Sovyetler Biriiği'nin dağılma- sıyla bir süre ortada kalan stratejik alanlan kontrol et- me yarışında yorgun düşmüştür. Aldığı kararlarda merkezi gelişmiş ülkelerin kendi aralanndaki rekabe- tinin sona ermediği gerçeğini bir süre unutmuş olan ABD yönetimi biriken sorunların altından kalkmakta zorianırken, Moskova Soğuk Savaş sonrası kaybet- tiği silah pazarlanna yeniden yönelmekte ve burada- ki ABD, Ingittere ve Fransa'nın çıkarlarını tehdit et- mektedir. Rusya'yı kontrol etmekte başansız olan ABD yö- netimi, Moskova'yatemkinliyaklaşırken Putin yöne- timinin çıkışlannın oluşturabileceğı riskleri en aza in- direbilmek için Hazar'daki petrol ve doğalgazın ta- şınmasında dışlamayı düşündüğü Rusya'yı işin için- de tutarak riski azaltmaya yönelebilir. VVashington yönetimi sathın kontrolünü hedefleyen planlannı yü- rüriüğe koymakta zoriandığı stratejik oyunda taktik tavizler vererek "yenihattm kontrolüne dönüş yapabilir. E-mail: [email protected] Fax: 0212 513 85 95 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDAJVSAĞA: 1/Birçok ünlü beyaz şarabın üretiminde kullanılan bir 3 üzüm cinsi. 2/ Büyük ve süs- lü çadır... Yu- 5 kandan aşağı- 5 ya doğru eği- 7 mi olan yer. 3/ Yaşlı, koca, ih- 8 tiyar... Kasta- g monu'nun bir 1 2 3 4 5 6 7 8 ilçesi. 4/ En uzun ko- şu dalı. 5/ Bizans dö- neminde, tstanbul'da 2 siyasal suçlulann ka- 3 patıldığı ünlü zindan. 6/Inleyen, sızlayan... 5 "Erol — " : Sinema Q oyuncumuz. II Halk şairi...Eskidildesu. 8/ Maddenın, bir kimya- _ sal tepkimeye girebi- len en küçük parçası... Bir noktanın. seçilen bir kar- şılaştırma yüzeyine göre yükseltisi. 9/ Tümör... Ak- deniz havzasında görülen çok sıcak bir rüzgâr. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Kadınlardave erkek çocuklardaentizses. II Anadolu'da kurulmuş eski uygarlık... Bakma, göz atma. 3/ Şeker kanştınlarak pişirilmiş meyve ez- mesi. 4/ Pamuk, yün gibi şeyleri eğirmekte kulla- nılan araç... Güney Anadolu'da bir dağ. 5/ Tütün diz- mek, kurutmak ve işlemek için kullanılan üstü ka- palı sergi... Bir soru eki. 6/ Elbise, giysi. II "Emin — " : Mimanmız... Meksika'ya özgü, mısır unuyla yapılan ekmek. 8/ Asur Krallığı'mn başkenti... Il- kel bir silah. 9/ Şöhret... Franz Kafka'nın bir romanı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle