Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 MART 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Türkiye Emek
Pjatformu'na
döniişecek
Derviş sabrını bile çatlatacak
programın beklendiğinin tersine
toplumun "onayı"nı almayacağı-
nın ilk belirtisi 'EmekPlatformu'nun
karan oldu:
"Cilası ve gerekçesi ne olursa
olsun, halkı dışlayan, onayımızın
alınmadığı bir IMF-Dünya Banka-
sı ve hükümetprogramını kamuoyu
desteğinden mahrum bırakmaya
karariıyız."
Emek Platformu'nun son top-
lantısı iki açıdan önemliydi. Birin-
cisi, platformda yer alan 15 örgü-
tün tümünün temsilcileri eksiksiz
toplantıya katıldılar. Ikincisi tse bu-
güne değin platforma uzak duran
çiftçilerin örgütü Ziraat Odalan Bir-
liği platformun içine doğaıdan ol-
masa da eylem ve etkinliklere ka-
tılma kararı verdi.
işçileri, memurlan, emeklileri,
mühendis ve mimarian, diş hekim-
lerini, doktorlan, eczacılan, vete-
rinerieri, muhasebecileri çatısı al-
tindatopJayan Emek Platformu'nun
eylem takvimi bugün başlıyor. ll il,
ilçe ilçe Türkiye çapında Emek
Platformu'nun dilekleri basın açık-
lamalan ile kamuoyuna şu slogan
eşliğinde sunulacak:
"Yolsuzluk veyoksulluğa hayır!"
Takvimin doruk noktası 14 Nisan.
O gün, Türkiye'nin her tarafı birer
miting alanına çevrilecek. Emek
Platformu Dönem Sözcüsü Kaya
Güvenç, Emek Platformu'nun çev-
resindeki ışık halkasının giderek
genlşlediğini ve genişleyeceğinl,
gözlemlerine dayanarak söylüyor
"Canı yanan insan sayısı o den-
liçokki!.."
ISIK KANSU
Servet kazanan bedelini ödemeliTürkiye'yi yönetme yetisini yitir-
mlş iktidar, Kemal Derviş'in IMFve
Dünya Bankası damgalı programtnın
peşinden sürüklenirken hafta ortasm-
da SBF'de düzenlenen "Türkıye'de
ekonomik bunalım ve çıkış yollan"
konulu sempozyum büyük ilgi top-
ladı. Amfı tıklım tıklımdı.
Sempozyumda söz alan değerti
bilim insanlannın, uluslararası kuru-
luşlann öneımelerinden uzaklaşıl-
madıkça, kamusal kaynakla-
r harekete geçirilerek üretime, hal-
kın yaratıcı gücüne dayalı bir ulusal
program çizilmedikçe çözüme ula-
şılamayacağını dile getirdiler.
SBF öğretim üyelerinden Prof. Dr.
Sinan Sönmez'in verdiği rakamlar ü\-
kenin düşürüldüğü durumu özetli-
yordu: "Türkiye'nin toplam dış borç
stokunun gayri safi milli hasılaya ora-
nıyüzde 78.5. Uluslararası standart-
larda bu oran yûzde 50'ye ulaştı mı,
alarm zilleri çalıyor demektir. Bu açı-
dan Türkiye, Endonezya'dan sonra
ikinciliğe oturuyor. Son devalüasyon-
dan sonra kamunun dış borç ve do-
lar bazında iç borç stokunun gayri sa-
fi milli hasılaya oranı da yüzde 78.5."
Yani? Sönmez'e göre, açıkçası dış
borçlanmaya giderek sorunlar çö-
zülemezdi. Peki ne yapılmalıydı?
Onun da yanrtını verdi: "Servet ver-
gisi koymak çözümlerden biri. Bu
denli yüksek borçlanma sırasında
astronomik rant sağlayan kesim, bu-
gün bedelini ödemeli. Çalışanlann,
halkın beş kuruş ödeyecek hali kal-
madı."
Ne raslantı! Sönmez'in bu göriiş-
leri savunduğu saatlerde hükümet
ve pariamento üstü başbakan gorün-
tüsü veren Kemal Derviş, tüm yükün
çalışanlara, halka yükleneceğini muş-
tuluyordu!..
Ünlü işadamlanmızdan biri "Bize ikinci Özal gerek" diyor.
Birinci özal dönemi ve onun tortulan ile dibe vurduk. İkinci Özal
döneminin sonu ne olur acep?
Elbette ki, çukur!..
Bugün iki toplumcu, iki
yurtsever ayn ayn
toplantılarla anılacak.
EskiAnkara TabipOdası
Başkanı, iyi insan, iyi
hekim Nevzat Eren için
dostlan, saat 09.00'da
Ibn-i Sina Hastanesi
Hasan Âli Yücel
Salonu'nda olacaklar.
Sağlık sistemleri
tarttşacak, toplum
hekimliği üzerinde
duracaklar. Saat 14.00'te
bcj iyi insan için
de yine bir başka iyi
insan, iyi hekim,
Halkevci, insan haklan
savunucusu Ergin Atasû
için bir araya gelinecek.
TAKSAV Vakfı'nın
"Atatürk Bulvan, No:
127/1007" adresindeki
salonunda Prof. Dr.
TanerTimur, Türkjye'de
parlamenter sistem ve
antidemokratik
müdahaleleri" anlatacak.
Ergin Atasü'nün kendisi
gibi güleryüzlü kızı
Reyhan Atasü'nün,
karamsarlık içinde
iyimserliği yeşerten
sözlerine kulak verelim:
"Bazı ölüler yaşarru
yaşanılır kılıyor;
yaptıkJanyla,
söyledikJeriyle,
yazdıklanyla... Bu
insanlar, gittikçe tadı
kaçan bir yeni dünya
düzeni içinde yitirdiğimiz,
unuttuğumuz ve beUa de
vicdanlanmızı
rahatiatmak için
unutmaya çalıştığımız
değederin simgesi. Orüan
anmak, düşünmek,
insanlann içlerindeki
güzelliklerie tokalaşmalan
için vesileclir."
ISSIZ ODA YAZILARI
VEDAT ÖZDEMtROĞLU
Bu Hafta da Bunlari Konuştuk!
• Kemal Derviş, Ecevit'ın da-
vetini reddetmış ve DSP'ye gir-
memiş.
Neden acaba?
Mavi gömlekli güvercine ya-
kınlaşırsa, Amerikan Kartah'na
ayıp olur diye mi düşündü?
Yoksa, "mangalda kül bırak-
mayarak" DSP'ye girenlerin, bir
süre sonra, sadece "gerektiğin-
de oylamada el kaldınp kalan
^zamaoda da lideri dinleme"
mesaisiyle yetindiklerini mi tes-
" pit etti?
• • •
• Bedelli askerlik yine gün-
demde.
Bir görüş "Ekonomiye katfa için
bu yasa çıkmalı" derken, karşı
görüş "Böyle biryasa, gereklias-
ker sayısında zafiyet yaratır" di-
yor.
25 yaş ve üstü insanlara 20
bin değil, 50 bin de değil, 100 bin
mark karşılığı bedelli askerlik yap-
tırılabilir. Üstelik bu rakama za-
man içinde zam da yapılabilir.
Böylece hem "zafiyet" kalmaz,
hem de uzun dönem askerlik
yapmamak için böyle bir parayı
gözden çıkarmak niyet ve kapa-
sitesine sahip olanlar, ekonomi-
ye katkıda bulunmuş olur!
•••
• G. Saray Başkanı Faruk Sü-
ren, takımına karşı Türkiye'de bir
"kutsal ittifak" oluşturulduğunu
söyledi.
Bu iddia ne kadar doğru, bile-
mem. Ama benim takıldığım nok-
ta başka: G. Saray ya da başka
bir takıma karşı oluşturulan itti-
fak niye "kutsal" olsun ki? San-
ki ortada Türkiye ligi şampiyon-
luğu yok, Vatikan'daki kardinal se-
çimlerinin spekülasyonlan var! O
kalıbın, abartılı ıçeriğiyle kullanıl-
dığının farkındayım, ama yeni ta-
nımlar düşünmenin zamanı gel-
medi mi artık? "Kutsal devlef
ne demek?
Benzer şekilde, arada birçap-
kınlık yaptığını ve bunun normal
olduğunu belırtmeye çalışan, her
bekâr topçu veya popçunun da,
bıkmadan usanmadan "Ben ra-
hip değilim!" kalıp cümlesini sar-
fetmesi de tuhaf değil mi?
Ama Paris'te Türk taraftarlann
minimal bir "Haçlı Seferi'ne ma-
ruz kaldığı da bir gerçek. Tuttu-
ğu takım farklı diye, karşısında-
ki insana döner bıçağıyla saldı-
ran insanın psikolojisi de "global"
demek ki!
Bu arada, Fatih Altayb'nın her-
hangi bir kanıt, belge, delil ol-
madan, Paris'teki olaylardan Tu-
nus ve Cezayir kökenli "Kara-
ayaktar"ı sorumlu tutup, başı çek-
tiklerini yazması da dikkat çeki-
ci. Avrupa'nın bize yaptığı yargı-
sız infaz ve aşağılamayı, biz de
Tunus ve Cezayir'e yapmak zo-
runda mıyız?
• "En seksi erkek" sıralaması
değişmiş. Listenin başında artık
Ahmet Mete Işıkara değil, Dev-
let Bahçeli var. Işıkara, ikinci!
Üçüncü sırada Bülent Ecevrt,
dördüncü sırada Carlo Corta-
relli, beşinci sırada ise Selahat-
tin Duman bulunuyor.
Bahçeli'nin zirveye çıkmasın-
da, bekâr olarak hayallerde da-
ha çok bulunmasının etkisi var mı,
bilemem. Işıkara, Istanbul'da
deprem olasılığı var oldukça, lis-
tenin ilk başında kalacak gibi gö-
rünüyor.
Romantik lider Ecevit, IMF'ye
duyduğu umutsuz aşkla puan
toplamış olabilir.
Dördüncü olan Cottarelli, lis-
tedeki yerini yakın bir zamanda
Kemal Derviş'e kaptırabilir. Se-
lahattın Duman ise medyanın
'dördüncü' değil, 'beşinci güç'
olduğunu gösteriyor.
Mesut Yılmaz'la HüsametUn
özkan'a rvediiikle topiamp durum
değerlendirmesi yapmalannı öne-
nnm. Onlann başı kel mi? (Tabii,
bu toplantı sırasında soğukkan-
lı olup birbirierine "Seyaz Dizi"
kitaplan fırlatmamalannda fay-
davar!)
••*-*•
Dünya ekonomisinin günde-
mindeki en popüler şarkı:
"Boş yere ağlama,
kalbini bağlama, •
Ankara kurianna!"
• • •
• Ünlü mankenlerimizin "Bir
günlük aşk karsılığında birFerra-
yi'yi gözden çıkaranlar var" şek-
lindeki açıklamalan tartışma ya-
rattı.
Diyelim ki hanzo zenginin is-
tediği oldu, Ferrari karsılığında
mankenin yatağında arzuladığı
mesaiye kavuştu. Bitiminde man-
ken, sigaralarını ıçerken,
- Ne düşünüyorsun sevgilim?
diye sorduğunda, hanzomuz
birden yaptığının farkına vanp,
ağlamaklı bir sesle,
- Ne düşünücem, 200 milyar-
lık Ferrari'yi düşünüyorum!
mu der, yoksa içi gitse de 'co-
oT mu davranmaya çalışır, ora-
sını bilemem.
Neler konuşulduğunu bu olay-
lann her iki tarafına sormak laam!
•••
• Tansu Çiller konuşurken bir
türlü 'halüsinasyon' diyememiş,
7 kere denemesine rağmen ba-
şaramamış.
Halüsinasyon görmeyi, halüsi-
nasyon demekten çok daha ko-
lay beceren liderlerin ülkesi Tür-
kiye, ne güzelsin sen!
•••
• Iktisat çökmüş, Iktisat Ban-
kası'na el konmuş, çok mu? Tu-
haf olan, bu bankalar kâr eder-
ken aslan payını alan patronla-
nn zarar, iflas, el konma durum-
lannda herhangi bir yaptınmla
karştlaşmamalan.
Onlar 'memnuniyetle' yaşa-
masın da biz mi yaşayalım?
• • •
• Uyuşturucu kullandığı ve en
başta bu durumu inkâr ettiği için
pişmanlığını belirten Christoph
Daum'u linç etmeye hazırianan-
lar, önemli bir gerçeği unutuyor.
Biz Mevlana'nın ülkesiyiz, "Ge/,
ne olursan ol, yine gel" diyen bü-
yük gönül adamı bizim toprakla-
nmızda yaşadı.
Hatasından pişmanlık duyanı
kazanmak vari<en, düşene vur-
mak için bu ihtiras neden?
•••
• Beşiktaş, bu ytl Avrupa'da ba-
şansız oldu...
Bu başansızlık, Şampiyonlar
ügi'nde aldığmız kötü sonuçlar-
la ilgili değil. Futbolda hersonuç
mümkündür.
Bu başansızlık, Scaia'nın gön-
deriliş biçimindeki profesyonel-
lığe uymayan sakil davranıştan
kaynaklanıyor.
Takımdan önce yönetimin ev-
rensel standartlan yakalaması
gerekmiyor mu?
•••
• Kemal Derviş'in 06.30'da
mesaiye başlaması da dikkat
çekti. Biz 'darbe sabahlan' dı-
şında, güne o kadar erken baş-
lamayan bir toplumuz.
Demek ki işin içinde "ABD"
olunca, gün erken başlıyor!
"Ulus'al
ppogram
"Ulus'un malı olan Hazine
arazileri satılacak. "Ulus'un bi-
rikimleri ile gerçekleştirilmiş,
yanm yüzyılı aşkın bir süreçte
yüz binlerce yurttaşın ekmek
kapısı olmuş, milyonlarca in-
sana hizmet götürmüş, yarat-
tıklan paha biçilmez "ulus'ai
katma değerle yeni yeni fabri-
kalar açılmasına neden olmuş
şeker fabrikalan, TEKEL fabri-
kaları elden çıkarılacak.
"Ulus"un Telekom'unun yüz-
de 51 'i yabancı tekellere dev-
redilecek. Mal varlığı "ulus"a
ait olan kuruluşlar özel ellere ve-
rilerek burada çalışan bu
"u/us"un yurttaşlan işlerinden
editecek. 'Ulus'un yüzde 40'ını
oluşturan çiftçılere dönük
"u/us"al tarım politikasının ge-
reği olan desteklemeler kaldı-
nlacak. "Ulus "un büyük bölü-
münü oluşturan memurların,
işçilertn, çalışanlann maaşlan,
ücretleri dondurulacak. "Ulus"a\
Merkez Bankası, uluslararası
fınans kuruluşlarının gözünün
içine bakar rîale getirilecek.
'Ulus'a daha çok vergi yukü bi-
necek, "u/us"un yaşamını sür-
dürebilmesi için gerekli malla-
ra zam üstüne zam yapılacak.
"Ulus" adına gerçekleştiri-
ten tüm bu uygulamalan "ulus"
tarafından seçilmemiş, bir ulus-
lararası kuruluşun eskı yöneti-
cisi gerçekleştirecek ve oyna-
nan oyuna konulan ad "ulus'ça
binlerce kez yinelenip "ulus"a
belletilecek:
'Ulusalprogram, ulusalprog-
ram, ulusal program..."
[email protected] ISMAIL GÜLGEÇ
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK [email protected]
l
ÇİZGÎLÎK KÂMtL MASARACI
> ' •
•V • .
i'
t
f
* • * * ;
S ^ f l t L ••••'•-•••
;
HÂRBt SEMtH POROY [email protected]
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 17Mart
DEV S/NEMACI V/SCONTf..
19V6'C* SOSÜV, ÜMM/mCYAN SİMEMA HÛMETMC-
Nİ LUCfflNO YfSCOA/rt 7O m$fM>A ÖLDÛ, Ş. DÛN
Yft SfiVAÇI SOMC/MO4 O&X#) ÇK4V 'YENİ S£g-~
ÇEKÇİUK* S/NEMJI AKJMtNtN BABASt SHYtLAÜ
V/SCONn, 8UNA NEDCN OLW "OSSeSStONE "
(n/TKU) PHA4fUİ f942'O£ 7r5N£7MfÇT7. ONUN
TOPtJJM OLAYUVtlfiJA B4KIŞ AÇf£t,SOYIM VE
ZEN&N AİLESİN0EN &UZKU OU/ÇMUÇTU. fM-
KjR HAUCIfJ VE OEĞ/ÇEA/ DÜNYANIN SO&UN-
LARIYLA rl£tLEMİYOfUXl. Öe^EK OtA&K tKİ
SAÇIHPfTINf GÖST&IMEK YETE&ÜPİR :H&f-
OEM K£NTB GÖÇÛ İKDELErEA/ *XOCCO £ /
SUOİ F8ATELU
%
(fX»CKD VEKAAPEÇl£Iİİ)İLE,
YlkULMAKTA OLAM ARİrrOKJSASİYt ANLA7AU
*H. GAT7t)f#BDO
m
0-BOPAJQ İ
GÖRÜŞ
EMlN GÜRSES
Kafkasya'da Stratejik
Oyunlar
Iran Cumhurbaşkanı Hatemi'nin göreve geldikten
sonra Iran dış politikasında ideolojik yaklaşımlan ikin-
ci plana itip ekonomik çıkarlara öncelik veımesi ve
Putin'in göreve gelmesiyle gündeme getırdiği (kısa-
ca nükleer silahlan ilişkilerde bir koz olarak kullan-
mayı hesaplayan) yeni askeri doktriniyle ABD ve müt-
tefiklerinin Doğu Asya'yı kontrol etmek hesaplan zo-
ra girmeye başladı. Bu yeni dış politika anlayışına uy-
gun olarak Hatemi-Putin görüşmelerinde askeri iş-
biriiğinin gündeme getirilmesi, Rusya'yı iç sorunla-
nyla meşgul etmeye, Iran'ı uluslararası sistemden
dışlama çabalannı sürdürmeye ve Hazar havzasını
kontrol etmeye çalışan ABD ve Ingiltere'yi rahatsız
etti. Hatemi- Putin görüşmelerinde askeri işbirliği ka-
ranna VVashington'ın ilk tepkisi Rusya'nın askeri bir
tehdit olabileceği düşüncesinin Soğuk Savaş döne-
mine benzer bir şekilde tekrar gündeme getirilmesi
olmuştur.
ABD'nin müttefikleriyle biriikte Doğu Asya'yı kont-
rol etmek için önünde fazla bir engel olmadığı düşün-
cesi geçiş döneminin oluşturduğu dumanlı havada
iddia edilmekteydi. ABD'nin yanında Batı Asya'da
önemli oyunculardan olan Rusya'nın yanında ekono-
mik alanda öne çıkan Almanya yanında Fransa'nın
da bölgedeki etkinlik oyununa Ermenistan üzerin-
den dahil olma çabalan dumanlı havanın sürmesine
yol açmaktadır.
Bu oyunda Körfez coğrafyasını birçok sıkıntılara rağ-
men kontrol eden ABD- Ingıltere ittifakının Hazar'da
Rusya'yı ve Iran'ı dışlama uğraşlarında başanlı ola-
madıklan görülmüştür. Rusya-lran işbirliği ABD'nin
tüm sathı kontrol etme hesaplarını zora sokmuştur.
Ermenistan'ın Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan hattı-
nın dışında tutularak bölgede ABD etkinliğinin güven-
ceye alınması zordur. Komşularıyla sorunlan nede-
niyle her türlü bölgesel ve bölge dışı ittifaka girebi-
lecek olan Ermenistan'ın, güvenlik nedeniyle el uza-
tan Rusya ve Iran'a yakın durması VVashington'ın
bölgedeki işini zorlaştırmaktadır. Ermenistan'ın için-
de bulunduğu şaşkınlık durumundan yarartanmak
için Fransa'nın Erivan yönetimineyanaşması bu çer-
çevede görülmelidir.
Bölgedeki belirsizlik ABD ve müttefiklerinin bura-
daki çıkartannı tehdit eder duruma gelmiştır. Azerbay-
can ve Ermenistan arasında süren Karabağ sorunu-
nun çözumsüz kalması ise bölgedeki belirsizliği ve
dış müdahalelerin yolunu da açık tutmaktadır. Prof.
Baskın Oran'ın toprak degişimiyle sorunun çözül-
mesi önerisinin akla en uygun çözüm olmasına rağ-
men Erivan'da bunu açıkça ifade edecek ve destek-
leyecek bir siyasi kadro henüz ortada yoktur.
4-5 Mart'ta Paris'te Chirac'ın Azerbaycan ve Er-
menistan cumhurbaşkanlannı bir araya getirerek, iki
ülke arasındaki sorunlan çözerek bölgede etkinliği-
ni arttırma girişimine VVashington yönetimi, 3 Ni-
san'da Koçaryan ve Aiiyev'i Karabağ konusunda gö-
rüşmek üzere ABD'ye çağırma kararıyla karşılık ver-
rrteye çalışıyor. Bölgedeki etkınlıklennin sürmesine kat-
kı sağladığı için Moskova ve Iran ise bu sorunun şim-
dilik sürmesinden yanadırlar. Envan'ın güvenlik so-
runu gündemde kaldıkça Ermenıstan'daki Rus aske-
ri etkinliği de sürmektedir.
Büyukelçı Nurver Nureş'in yönetiminde "Demok-
ratik flkeler Demeği'nin Istanbul'da duzenlediği "Türk-
Ermeni llışkılen" adlı konferansta Dr. Andrew Man-
go, Erivan'ın Türkiye karşıtlanyla taktik işbirliğine gir-
mesi en önemli çıkış yolu Türkiye olan Erivan yöne-
timinı zora sokacağını rfade etmiştir. Aynı toplantıda
Prof. Justin McCarthy'nin de belirttiği gibi Erivan yö-
netimi yalan söyleme geleneğı olan Öaşnak hareke-
tinin etkisinden kurtulmadan, Ermeni diasporasının
kaynak olarak HHter'in yazılarını Ermeni tarihini açık-
lamak için kullanma tuzağına düşmeden bölgede
özellikle kendi zarariarına işleyen dumanlı havadan
kurtulmakta zorianacaktır.
Avrupa gibi eski müttefik coğrafyasını kontrol et-
mekte zorianan ABD, Sovyetler Biriiği'nin dağılma-
sıyla bir süre ortada kalan stratejik alanlan kontrol et-
me yarışında yorgun düşmüştür. Aldığı kararlarda
merkezi gelişmiş ülkelerin kendi aralanndaki rekabe-
tinin sona ermediği gerçeğini bir süre unutmuş olan
ABD yönetimi biriken sorunların altından kalkmakta
zorianırken, Moskova Soğuk Savaş sonrası kaybet-
tiği silah pazarlanna yeniden yönelmekte ve burada-
ki ABD, Ingittere ve Fransa'nın çıkarlarını tehdit et-
mektedir.
Rusya'yı kontrol etmekte başansız olan ABD yö-
netimi, Moskova'yatemkinliyaklaşırken Putin yöne-
timinin çıkışlannın oluşturabileceğı riskleri en aza in-
direbilmek için Hazar'daki petrol ve doğalgazın ta-
şınmasında dışlamayı düşündüğü Rusya'yı işin için-
de tutarak riski azaltmaya yönelebilir. VVashington
yönetimi sathın kontrolünü hedefleyen planlannı yü-
rüriüğe koymakta zoriandığı stratejik oyunda taktik
tavizler vererek "yenihattm kontrolüne dönüş yapabilir.
E-mail: [email protected]
Fax: 0212 513 85 95
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDAJVSAĞA:
1/Birçok ünlü
beyaz şarabın
üretiminde
kullanılan bir 3
üzüm cinsi. 2/
Büyük ve süs-
lü çadır... Yu- 5
kandan aşağı- 5
ya doğru eği- 7
mi olan yer. 3/
Yaşlı, koca, ih- 8
tiyar... Kasta- g
monu'nun bir
1 2 3 4 5 6 7 8
ilçesi. 4/ En uzun ko-
şu dalı. 5/ Bizans dö-
neminde, tstanbul'da 2
siyasal suçlulann ka- 3
patıldığı ünlü zindan.
6/Inleyen, sızlayan... 5
"Erol — " : Sinema Q
oyuncumuz. II Halk
şairi...Eskidildesu. 8/
Maddenın, bir kimya- _
sal tepkimeye girebi-
len en küçük parçası... Bir noktanın. seçilen bir kar-
şılaştırma yüzeyine göre yükseltisi. 9/ Tümör... Ak-
deniz havzasında görülen çok sıcak bir rüzgâr.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Kadınlardave erkek çocuklardaentizses. II
Anadolu'da kurulmuş eski uygarlık... Bakma, göz
atma. 3/ Şeker kanştınlarak pişirilmiş meyve ez-
mesi. 4/ Pamuk, yün gibi şeyleri eğirmekte kulla-
nılan araç... Güney Anadolu'da bir dağ. 5/ Tütün diz-
mek, kurutmak ve işlemek için kullanılan üstü ka-
palı sergi... Bir soru eki. 6/ Elbise, giysi. II "Emin
— " : Mimanmız... Meksika'ya özgü, mısır unuyla
yapılan ekmek. 8/ Asur Krallığı'mn başkenti... Il-
kel bir silah. 9/ Şöhret... Franz Kafka'nın bir
romanı.