Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 MART2001 PAZAR CUMHURtYET SAYFA
HABERLER
Yolsuzluğun
kitabı yazılacak
• NEVŞEHtR
(Cumhıniyet) - Görevini
tamamlayan Susurluk
Araştırma Komisyonu
Başkanı ve Nevşehir
Milletvekili Mehmet
Elkatmış, kamu
bankalannda yaşanan
yolsuzluğun kitabını
yazacağını söyledı.
Elkatmış, kamu
bankalannda yaşanan
yolsuzluk olaylanyla
ilgili araştmnalar yapıp
belge topladığını,
doküman toplama
işlemlerini
tamamladıktan sonra
yapılan yolsuzluklarla
ilgili bir kitap
hazırlayacağını kaydetti.
Kamu bankalanndaki
yolsuzluk olaylannın
son 4 yılda büyûk
orandaartış
gösterdiğine dikkat
çeken Mehmet
Elkatmış, Emlak
Bankası, Ziraat Bankası
ve Halk Bankası'nın
toplam görev zarannuı
20 milyar dolara
ulaştığmı belirtti.
Gürüz'den
raporlu yanıt
• ANKARA(ANKA)-
Rektör atamalan
sürecinde
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer tarafından
antidemokratik olmakla
eleştınlen YÖK Başkanı
Prof. Dr. Kemal Gürüz,
hazırladığı bir raporla
Sezer'i yanıtladı.
Rektörlerin seçimle
behrlenmesının
demokratikleşmeyle
ilgisi olmadığını
savunan Gûrüz, bu
görüşün "sokaktaki
ortalama insana
yaranma içgüdüsûnden"
kaynaklandığını söyledi.
Gürüz, "Yükseköğretim
Sevk ve Idare
Sistemleri" başlığıyla
hazırladığı raporda,
değişik ülkelerdeki
üniversite yönetim
sistemleri ile
Türkiye'deki yönetim
şeklini karşılaştırdı.
Yatajjan'da arıza
sürüyor
• MUĞLA(AA)-
Yatağan Termik
Santralı'nın neden
olduğu hava kirlilıği,
baca gaa antma
tesislerindeki anzanın
giderilememesi
nedeniyle Yatağan ve
çevresinde tehlike
oluşturmaya devam
ediyor. 18 Mart'ta
faaliyete başlayacağı
bildirilen santralın 3.
ünitesine ait baca gazı
antma tesisınin
çalıştınlmasının
ertelenmesi gündeme
geldi.
Aria'nm yeni
servisi açılıyor
• istanbulHaber
Servisi-GSM 1800
operatörü Aria'nın
merkez müşteri
hizmetleri servisi, yann
hizmete girecek.
Yapılan yazılı
açıklamaya göre, 20
Mart tarihine kadar
08.00-20.00 saatleri
arasında hizmet verecek
olan servis, 21 Mart'tan
itibaren her gün 24 saat
aralıksız çalışacak. Aria
Müşteri Hizmetleri
Servisi'ne 444 0 151
numaralı telefondan
ulaşılabilecek.
CHP'de eski liderler, kendileriyle görüşmek isteyen genel başkanm çağnsını tartışıyor
Inönü BaykaiPa soğukANKARA
(Cumhumet
Bürosu)
CHP Genel
Başkanı De-
niz Baykal'ın beş eski genel
başkana yaptığı görüşme çağ-
Ölümünün 9. yılı
nsı soğuk karşılandı.
CHP'den istifaya hazırlanan
Erdal tnönü'nün bu çağnya
olumsuz yaklaştığı behrtilir-
ken Murat Karayalçm'ın gö-
rüşmeye gıtme yanlısı olduğu
bildırildi. Baykal da, "Partj-
de kavgayıbitinneklazım.Bu,
kurultaym koyduğu irade
doğruhusunda olacaknr. Ben
eski genel başkanlara çağnmı
yaptım, düşüncelerini anla-
mak isterim" dedi.
Beş eski genel başkanm
Baykal'a gönderdiği mektup-
la parti içi çekişmeler su yü-
züne çıktı. Bir süre sessiz ka-
lan Baykal, daha sonra Kara-
yalçın aracılığıyla beş eski
genel başkanı görüşmeye ça-
ğırdı. Eski genel başkanlann
Emil Galip
Sandalcı
anılıyor
Istanbul Haber Servisi - tnsan
Haklan Denıeği kurucusu, gaze-
teci-yazar Emil Gaüp Sandalcı,
ölümünün dokuzuncu yılında
Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki
kabri başmda amldı.
Anma törenine ÎHD Istanbul
Şube Başkam Eren Keskin ile der-
neğin Istanbul Şubesi Yönetim
Kurulu üyeleri katıldı. Eren Kes-
kin, Sandalcı'nın demokrasi ve
insan haklan için verdiği mücade-
lenin unutulamayacağını belirte-
rek "Sandalcı, darbenin en ağır
yaşandığı günlerde demokrasinin
öncüsü olmuştu. Onun gönüHeri-
mizdeki yerini her zaman koruya-
cağK" dedi.
Savaşımla dolu bir yaşam
Emil Galip Sandalcı, 1922 yı-
lında lstanbul'da doğdu. ÎÜ Iktisat
Fakültesi'ni bitirdikten sonra
ABD Michigan Üniversitesi'nde
felsefe bölümünde master, Har-
vard Oniversitesi'nde tarih, sos-
yoloji ve antropoloji çalışmalan
yaptı. Gazeteciliğe Tercüman ga-
zetesinde başlayan Sandalcı,
1961'de Yeni Türkiye Partisi'nin
kurucusu oldu. TRT Yönetim Ku-
rulu üyeliği de yapan Sandalcı, 12
Mart döneminde 1971 ve 1972'de
iki kez, 12 Eylül'den sonra 1981
ve 1983'te de iki kez tutuklandı.
Sandalcı, 12 Eylül askeri darbesi-
ne karşı 1984'te Aydınlar Dilek-
çesi'ni imzalayanlar arasında yer
aldı.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
m.kart@superonline.com.tr
davetin doğrudan değil de,
Karayalçın aracılığıyla yapıl-
masma tepki gösterdıği öğre-
nildi. CHP'den istifası bekle-
nen Erdal Inönü'nün bu dave-
te olumsuz yamt vereceği, di-
ğer genel başkanlann da bazı
tereddütleri olduğu kay-
dedildi. Karayalçın'ın
ise, görüşmeye gitmek
ıçin diğer eski genel baş-
kanlan ikna etmeye ça-
lıştığı bildirildi.
Baykal, önceki gün
akşam katıldığı bir tele-
vizyon programında,
"tasfiye* sözcüğünü çok
yanlış bulduğunu, tersi-
ne genişleme çabası
içinde olduklannı söyle-
di. Baykal, mayıs aymda
yapılacak kurultayda
kendisini rahatsız ede-
cek bir durum olmadığı-
nı belirterek "Benim
derdim seçilmek değil.
Partiyikurultayınirade-
si doğnütusunda bütün-
leştirmek lazun" dedi. S
liderle görüşmek için
çağn yaptığuıı vurgula-
yan Baykal, şunlan söy-
ledi:
"Düşünceve değerlen-
dirmelerine önem veri-
yorum. Sadece mektubu
getiren sayın Cezmi Kar-
tay'la görüşme olanağı
buldum. Ona görüşleri-
mi anlatbm, bana hak
verdL Benimk tarbşma-
dı, tepki göstermedi ve
çıktığmda da yararh bir
görüşme olduğunu söy-
ledL Diğer arkadaşlaıîa
bir araya geiip konuşma
imkânımız olmadL
Mümkûn olduğu kadar
geniş bir kesimi ikna et-
me üıtiyacmdayız. Ama
ne yapacağınıızı biz ka-
raıiaştınyoruz. Kurul-
taydan aldığunız yetki
doğnütusunda bunu uy-
gulayıp götürüyoruz. fa-
terdim ki, bir tereddfit
varsa bizimle doğrudan
temas kurulsunJ"
Yeni parti çahşmaları hızlandı>*İnönü'nün başa geçmesi için baskı arttı. Sağlar, eski hastalıklara izin verilmeyeceğini
belirtirken Karakaş, yeni partinin yalnızca eski CHP'lilerden oluşmayacağını söyledi
BARIŞDOSTER
Solda yeni bir oluşum için hazırlık-
lar hızlanırken Erdal lnönü'ye, yeni
oluşumun başına geçmesi için yapılan
baskılar da arttı. İnönü'nün önümüz-
deki günlerde CHP'den istifa edece-
ği, Baykal yönetiminden umudu kes-
tiği, fakat yeni oluşuma nasıl ve han-
gi konumda destek vereceği konusun-
da düşünmekte olduğu belirtildi.
CHP'den koparak oluşuma destek ve-
recek olan politikacılar da yeni parti-
nin en geniş katılımla, geçmişin siya-
si hatalanmn özeleştirisini yaparak ve
bunlara izin vermeden yola çıkacağı-
m söylediler.
Yeni bir sol parti için çalışmalar tüm
hızıyla sürerken tnönü'nün istifa ka-
rannın, hem Baykal yönetiminden
duyduğu umutsuzluktan hem de önü-
müzdeki günlerde piyasaya çıkacak
olan kitabmda yer alan Baykal'la il-
gili görüşleri nedeniyle İnönü'nün
duyduğu sorumluluk anlayışından
kaynaklandığı vurgulandı.
İnonü'nün endlşesi
Yeni oluşumun içinde yer alan isim-
ler, înönü'nün yeni oluşuma sıcak
bakmaya başladığını öne sürerken
İnönü'nün, yeni partinin başına geç-
mesi için tatil yapmakta olduğu otel-
de bile çok sayıda partilinin ve yurt-
taşm baskısıyla karşılaştığı belirtildi.
İnönü'nün, yeni partide şimdiye dek
siyasete girmemiş yetkin, birikimli,
donanımlı kişileri görmek istediği,
CHP'den kopacak isimlenn eski alış-
kanlıklannı ve siyasi üsluplanm sür-
dürmelerinden endişe duyduğu ifade
edildi. İnönü'nün, genel başkanhğı
kabul etmesi durumunda, belli koşul-
lannın olabileceği vurgulandı.
Eski CHP lstanbul Milletvekili Er-
can Karakaş. kamuoyuna çağn yapa-
caklarını belirterek "Çağnmızda
CHP'nin kökünden, misyonundan ve
iddiasmdan kopruğunu, parti içinde
Baykalcı olmayanlara karşı geniş ve
acımasız bir tasfıye hareketi yürütül-
düğünü, CHP'de siyaset yapmanın
bizler için olanaksız olduğunu açıkla-
yacak, olabilecek en geniş katılımla sol
oluşuma destek verilmesini isteyece-
ğfe" dedi.
Sosyal Pemolcrat Parti
Karakaş, yeni partinin adını, Sosyal
Demokrat Parti (SDP) olarak düşün-
düklennı. bu partide, sadece CHP'den
kopanlann olmayacağını ve olmama-
sı gerektiğini ifade etti.
Eski bakan ve milletvekili Fikri
Sağlar da Deniz Baykal yönetiminde-
ki CHP'nin tarihsel misyonunun dışı-
na çıktığını vurguladı.
Tltiz çalışma v
.
CHP'nin ilkelerini, misyonunu ve
devrimci coşkusunu yitirdiğini anlatan
Sağlar, gerçek CHP'yi isteyenlerin, ye-
ni isimlerle birlikte yola çıktıklannı,
CHP'nin en sade üyesinden genel baş-
kanlığını yapmış kişilere dek partilile-
rin, şimdiye dek siyaset yapmamış, a-
ma sola gönül vermiş isimlerin kendi-
lerine destek ve umut verdiğıni belirt-
ti. Sağlar, "Daha önce siyasetyapan in-
sanlann, eski ahşkanhkve hastalıklan-
m yeni bünyeye taşımalannı önlemek
için çok titiz davranıyoruz. Genel baş-
kan kim olacak sorunu yok. Düğmeye
bassak, kısa süre içinde 81 ilde örgütie-
necek güçteyiz'' diye konuştu.
IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin@doruk.net tr.
Kimi telefonda, kimi karşıla-
şınca, sık sık sorarlar:
- Engin Bey, hergün yazmak
zor değil mi? Konuyu nasıl bu-
luyorsunuz...
Kimileri eklerler
- Sırfsiz değil... Hergûnya-
zanlar...
Gülerek geçiştirirsiniz:
- Aman efendim, Türkiye gi-
bi bereketli bir toprakta zoriuk
konu bulmakta değil, konular-
dan birini seçmekte...
Ama meslek içi sohbetlerde
"Bugün ne yazmalı yav? Hay
Allah, kafamda Nçbirşeyyok"
yollu yakınmalara sık sık tanık
olursunuz ya da yakınan zaten
sizsinizdir...
Aslında günlük yazı yazanla
ev kadını arasında pek de bü-
yük fark yoktur. Biri o gün ne
yazacağının, öteki ne pişirece-
ğinin derdine düşmüştür.
Eğer alışveriş için elde ve ev-
de yeterli para varsa, "bugün
ne pişirmeli" sorusuna yanıt
vemnekgörece kolaydır. Semt-
teki bir alışveriş merkezine gi-
Konuyu Okuyucu Saptasaydı...
dilip araba doldurulur; eve dö-
nüp bol malzeme ile iyi bir ak-
şam yemeği hazırlanabilir.
Tabii ömeğimizdeki ev kadı-
nının aşçılık yeteneği kısrtlı, lez-
zet duygusu kısır, el hüneri ye-
tersizse ortaya çıkan yemek de
tatsız tuzsuzdur.
Tıpkı siyasetin hareketlendi-
ği, sosyal olayların hızlandığı
günlerde konu sıkıntısı çekme-
yen gazeteci gibi. Tabii onun
da mesleki yeteneği sınırlı, dil
lezzeti kısır, hüneri yetersizse
ortaya çıkan yazı da öyle olur,
okur "şöööööyle bir göz atıp"
bir başka yazıya geçer.
Buraya kadar, okuriann pasif
(edilgin) kaldıkları gazeteci-
okur ilişkisinden söz edildi.
Bir de aktrf, hatta hiperaktif
okurlar var. Hele şu elektronik
posta çıktığından, e-mektup i-
cat edildiğinden beri böylesi
okurlann sayısı iyiden iyiye art-
tı. O gün yazılanı, bazan yazı-
lanın iki katı uzunlukta bir kar-
şı-yazıylayanıtlarlar, eleştirirler,
çürütürier; yazara az övgü, bol
fırça atariar; ardından da ken-
di önerilerini sıralarlar.
Yani bir tür "Hey gazeteci,
onuyazma, bunuyaz; öyleyaz-
ma, böyle yaz" olgusu...
Bazı örnekler ister misiniz?
Buyrun:
"... Tam o da okuyucunun
tepkisini çektiğini fark etti de
vazgeçti diyorduk ki yine şu F
tipini attın ortaya. 140 gün sû-
ren ölüm orucuna kendin ina-
nıyor musun ki, bizi inandırma-
ya çalışıyorsun. MademF tipi-
ni yazacaksın, Avrupa hapis-
hanelerini yazsana. Oradaki
hapishane düzenini anlatıp
doğru dürüst gazetecilik yap-
sana..." (Emin Eldirek)
"... Ama yine de uzun za-
mandır 'konuya' eğilmediğini-
zi yazabilirim. Son yazı Adalet
Bakanı'na bir çağn yazısıydı
yanılmıyorsam. Yazının kimi
yerleri birtakım şeyleri hatıhat-
mak amacıyla olsa da bazı pa-
ragraflar 'lütuf bekler' vaziyet-
te, özellikle son paragraflar
'ben onlardan yana değilim,
sadece insanlar ölmesin isti-
yorum'anlamını taşıyordu. Tır-
mık bu yazısından sonra konu-
ya eğilmedi. Oysa bugün için
bu konudan daha önemli bir
konuyu ben düşünemiyo-
rum..." (M. Kemal Eren - Ko-
caeli F Tipi Cezaevi)
"... Ulusallık üstüne yazdık-
lannız bıktınyor. Lafı bu kadar
gevelemenizin altında ulus-
devleti reddetme niyeti miya-
tıyor? Bunu açıkça söyleme-
diniz. Ama yazdıklarınızdan
sanki ulus-devletin çağı geç-
miştir anlamı çıkmıyor mu?
Sözü o kadar uzatacağınıza,
siz de farketmişiniz kipehlivan
tefrikası diyorsunuz, Ata-
türk'ün Nutuk'undan ilgili bö-
lümleri aktarsaydınız hem si-
zin, hem Kemal Derviş'lerin ka-
fası açılmaz mıydı?.." (Şazi-
ment Bahar)
"Programın Ulusalı-2 başlık-
lı yazıyı okuyunca size geçen
gün televizyonda izlediğim bir
Derviş röportajından bahset-
mekistedim. Sanınm YDHza-
manında yapılmış. Kanalı
anımsamıyorum ama söyledik-
leri aklımda. Şöyle diyordu:
'Bu devirde ulus devletisavun-
mak çağdışılıktır.' Saygılanm-
/a..." (Ercan Ertürk)
"... Gericilikherzaman çem-
bersakalla olmaz. Çağın geri-
sinde kalmak da gericiliktir.
Ulusallık konulu yazı 'dizi'nizde
küreselleşmenin ulus-devleti
yok ettiğini söylüyor ve bun-
dan acı çektiğinizi satırtannızın
içine yeheştiriyorsunuz. Itiraf
edeyim ki bunu ustaca yapı-
yorsunuz. Ama usta gericiler
de vardırelbet... Rüzgâra kar-
şı yolculuğunuzda başan-
/ar(?j..."(ŞerefÖzdiken)
POIİTtKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
Perde İndi, Oyun Bitti
O son gece fırtınasından önceki buluşma, aynlı-
şın gizemli hüznünü çiçeklere bırakıp kaçmıştı...
Hani insanı yaşatan kelimeler vardır, hani yunmuş
annmış sözler.. isterseniz sıcaklık diyelim, güven di-
yelim... Mesela aşk, eşitlik, özgürtük kelimesi gibi..
Paul Eluard'ın dizelerinde karşımıza çıkan...
"Çocuk kelimesi gibi, insanlık kelimesi gibi..."
Mavi bir gökyüzüne baktığımızda, yaşamı o an-
da kucakladığımızda, kendi çıkaıianndan başka bir
şey düşünmeyen insanlar vardır...
Sonra inatçı bir tutku, vazgeçememe gibi!..
Ardından suskunluk!..
Toprak kötü uykuyla doludur o anda...
Siyah gülüşün alevi arbnda ezilmiş zeytin ağaci,
sevgililerin kucaklaşmalan, Tristan Tzara'nın ateş-
li parmakuçlannı anlatan karanlığın görülen yüreği...
Hani sıkıntı basar içinizi, karşınızdaki sürekli yalan
söylerken.. gözleriyle size "ben sana gösterihm"
derken...
Dudaklan buz kesmiş gibidir, o anda kafasında
başka sevışmelerin tadı vardır...
Uzun soluklu bir gecedir, bir arkadaşın ödünç ver-
diği yatak son sevişmeyse eğer, kaypaklığın esir al-
dığı aldatma saatlerinde...
Bir ses duyulur sonra... ' ~g
Uzaklardan gelen bir gitar sesi... J,
Bir hıçkınk... : - £
"Bir adam şarkı söyler her sokakta p
Işıklara bezenmiş gözyaşlan :
**
Savrulan rüzgâıiarla
Köherin maskesı altından"
Arbk yoktur boşluğun kristallerini dinleyecek ka-
dın ve erkekler...
Belki bir zamanlar Benjamin Peret'i dinleyerek
avundular
"Denize yakın mağaralarda > "•
bir susuzluk duyarsın, bir aşk, birçoşku
deniz kabuklan gibi sert
alır avucuna tutabilirsin.
Denize yakın mağaralarda
günterce gözûnün içine baktım
ne ben seni tanıdım, ne de sen beni" <*
• • •
O son gece fırtınasından önceki buluşma, bir bi-
tişin habercisiydi...
Tıpkı çocuk kelimesi gibi.. insanlık kelimesi gibi!..
Yıllarönce, 1930'lann başmda Robert Desnos,
"dostum benim, canyoldaşım" derken, Saınt-Mar-
tin sokağı şarkısında, bilinmez kaçışlan, yalancı ke-
limeleri, aşkın hüznünü anlatıyordu dünyaya...
Işte o son gece fırtınasından önceki buluşma-
da, beş yıldır ödünç olarak yattıklan yatakta, Robert
Desnos, bir şeylerin elinden kayıp gittiğinin farkın-
daydı aslında...
Sevgilinin 'yasa/caş/c/a/v'nı bilen şair, herşeye kar-
şın şöyle haykırmıştı:
"Seni öyle düşledim ki.. yitirdim gerçekliğini..."
Ve devam etmişti:
Bu canlı bedene sahip olmanın ve benim tapft-
ğım sesin çıktığı bu ağzı öpmenin daha zamanı de-
ğil midir?
Seni öylesine düşledim ki.. senin gölgeni kucak-
laya kucaklaya, göğsümün üstünde kavuşmaya
alışmış olan kollanm belki de senın belını sarama-
yacak.
Beni günler boyu ve yıllar boyu yöneten ve ken-
dine çeken gerçek görüntünün karşısında birgöl-
ge gibi kalacağım kuşkusuz.
Ey duygusal dengeler.
Seni öylesine düşledim ki zaman yok artık uyan-
mama hiç kuşkusuz.
Ayakta uyuyorum, yaşamın ve aşkın bütün görü-
nümlenne sunulmuş beden ve sana, benim ıçin
bugün tek önemli şey olan sana, senın alnına ve du-
daklanna belki de hiç dokunamam, ilk gördüğüm
birinin dudaklanna ve alnına dokunduğum kadar.
Seni öylesine düşledim, görüntünle öylesine yü-
rûdüm, konuştum, yattım ki.. görüntün bile silindi
gözterimin önünden ve yine de yaşamının güneş
saati üstünde ağır ağır gezinen ve gezinecek olan
gölgeden bir kat daha koyudur gölgen, görüntüler
arasında görüntün eksıksızdır.
• • •
Uzaklardan geten bir gitar sesi!..
Yalancı düşlerle avunan kadın, aslında kendisini bir
boşluğa bırakıyordu...
Robert Desnos, o son gece fırtınasından önce, al-
datan kadının gözlerinin içine bakarken, evren ken-
dı kargaşası içındeydi...
Masmavı gökyuzü!..
Kurşun bir güneş altında çürüyen ağaç, bir yan-
gın sonrası ormanın hüznüyle buluşmuştu...
Denizin uçurumu üstünde mavi bir alev gibi yanı-
yordu bulutlann sürüsü...
Bir adam ve bir kadın...
İnatçı tutkunun orta yerinde kalleşlıği yeğleyin-
ce, sesin ve sesinin vurgusu alışılmış sevda kelime-
leriyie çatıştı!..
Gözlerdeki isyancıl sevişmeler kayboldu...
Buz kestı dudaklar!..
Perde indi, oyun bitti!..
hikmet.cetinkaya@ cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhurryet
k ı t a p 1 a r ı
Hikmet Çetinkaya
BİR GUNEYDOGU
GERÇEĞt:NECLA
Onun öyküsüyle hiç kunse fazla ılgüenmedı, on dört yaşndı
yaşamın kirli sulannda yok olup gittı
Sisli ve soğuk bir Dıyarbakır akşamıydı Karanlığın grigclges
evlenn. caddelenn, sokaklann ûzenne düşüyotrfu...
Cumhuriyet Çağ Pazarfama A Ş Türkocağı Cad No-3&41
kitap fculûbû (34334)Cağaloğlu-lstanbulTel (212)514 0-96