Katalog

8 ŞUBAT 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türkdoktora liyakat mşam • Haber Merkezi - Almanya'nın Köln kentindeki Çocuk Hastanesi cerrahı Türk doktor Hikmet Ulus'a, Cumhurbaşkanlığı Federal Liyakat Nişanı verildi. Köln Belediye Sarayı'nda düzenlenen törende, Hikmet Ulus'a Liyakat Nişanı, Cumhurbaşkanı Johannes Rau adına Belediye Başkanı Fritz Schramma tarafından verildi. 1953 doğumlu olan Hikmet Ulus, 1979 yıhndan bu yana Almanya'da yaşıyor. Pembeehnas kayboMu • ZÜRİH(AA)-Ham halüıin degeri 4.1 trilyon TL olan pembe elmas, Isviçre'den Güney Afrika'ya gönderilirken yolda kayboldu. Isviçre'nin yerel 'Blick' gazetesindeki habere göre, uzmanlann 'çok saf ve nadir' olarak tanunladığı 162.5 karatlık taş hakkında bilgi verene 500 bin Isviçre Frangı (205 milyar TL) ödûl konuldu. Taşın kime ait olduğu ve niçin Güney Afrika'ya gittiği açıklanmadı. HamaınböceğMBn ADSiacı • PEKtN(AA)-Çinli bilim adamlan, hamamböceğinden elde ettikleri kimyasal bir maddenin AIDS tedavisinde kullanılabiieceğini açıkladılar. Alman Freiepresse gazetesinin Çin haber ajansı Şinhua"ya dayanarak verdiği habere göre, Yunnan Üniversitesi'nde görevli bilim adamlannın hamamböceğinden elde ettiği maddeler, ABD'de AIDS tedavisinde kullanılan AZT ilacına benzer etki gösteriyor. Türksat2A hizmete hazır • İstanbul Haber Servisi -Türkiyenın üçüncü haberleşme uydusu Tûrksat 2A yörünge pozisyonuna oturarak ticari hizmete hazır hale geldi. AvTupa'nın en güçlü uydusu olduğu belirtilen Türksat 2A'nın kapsama alamna, Batı Avrupa'dan Çin'e dek uzanan geniş bir coğrafya giriyor. LES sonuçlam internette • ANKARA (AA)- Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (LES) sonuçlannın internet aracıhğıyla öğrenilebileceği bildirildi. Yüksek Öğretim Kurulu Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre Milli Eğirim Bakanhğı'nca yurtdışında lisansüstü öğrenimi görmek üzere gönderilecek adaylann seçme ve yerleştirme işlemleri tamamlanarak sonuçlar bakanlığa sunuldu. Adaylar, yerleştirmede esas alınan LES puanJannı ve yerleştikleri program adını, ÖSYM'nin 'http://www.osym.gov.tr' internet adresinden öğrenebilecekler. Akrep operasyonunda kurumu 3 trilyon lira zarara uğrattığı öne sürülen 6 kişi gözaltında TDKMe trilyonhık yolsuzhık ANKARA (Cumhurryet Bün»su)-Emniyet Genel Mü- dürlüğü Kaçakçılık ve Orga- nize Suçlar Daire Başkanhğı ile Ankara Emniyet Müdürlü- ğû Organize Suçlar Şube Mü- dürlüğü ekipleri dün yeni bir operasyon başlattı. 'Akrep' adı verilen operasyon kapsa- mında Türk Dil Kurumu'nda (TDK) 3 trilyon lirahk yolsuz- luk yapıldığı belirlendi. Olay- la ilgili olarak 6 kişi gözaltına alındı. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suç- lar Daire Başkanlığı ile An- kara Emniyet Müdürlüğü Or- ganize Suçlar Şube Müdürlü- ğü'nünyürüttüğü, 'Akrep'adı verilen operasyon çerçevesin- de, TDK'nin Saymanı Mus- tafa Kurtoğtu'nun da aralann- da bulunduğu 6 kişi dün gö- zaltına alındı. Sahte evrak ve çeklerle ku- rumu 3 trilyon lira dolandır- dıklan belirlenen Mustafa Kurtoğlu ve TDK çalışanlan- nın, "zimmederineparageçir- me, sahte evrak düzenleme ve suçişlemek amacryla teşekkül oluşturmak" suçlanndan sor- gulanmasına baslanıldı. İhbar değerlendirildi Olayın, Başbakanlık müfet- tişlerine gelen bir ihbar sonu- cu müfettişlerin yaptığı ince- lemede ortaya çıktığı öğrenil- di. Soruşturmayı Ankara DGM savcılanndan Şemset- tin Ozcan'ın yürüttüğü bildi- rildi. Mali boyutu 100 t r i l y o n liranın üzerinde Tıbbi cihaz vurgunu: 3 gözaltı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Emniyet Müdürlüğü, devlet hastane- lerine usulsüz tıbbi cihaz sa- tılması olayıyla ilgili operas- yon başlattı. Operasyon kap- samında, tıbbi cihaz satan medikal şirketin sahiplerin- den AbduBah T.Y. üe 3 kişi gözaltına alındı. Baa bürok- ratlarm adının da geçtiği vur- gunun mali boyutunun 100 trilyon lirayı astığı belirtildi. Ankara Emniyet Müdürlü- ğü Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nün yürüttüğü operasyon çerçevesinde, 2 ayn tıbbi cihaz satan medikal şirketinin Ostim'deki depo- lanna ve Kızılay'da bulunan bürolanoa baskın düzenlen- di. Polis, olayk ilgili şirket- lerde bulunan çok sayıda fa- tura, ihale başvunüan gibi dokümana eî koydu. Operasyonun, Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Şemsettin Özcan'ın talima- tıyla yapıldığını bildiren yet- kililer, söz konusu 2 şirketin, kendi imal ettikleri tıbbi ci- hazlan yurtdışından itha! edilmiş gibi göstererek çe- şitli hastanelerden ihale al- dıklannın belirlendiğini bil- dirdiler. Bfirokratbagantea Yetküiler, operasyonun ma- li boyutunun 100 trilyon lirayı aştığını, olayia ilgili bazı şirket çalışanlannın arandığmı kay- deraler. Yolsuzluk olayıyla il- gili bazı bürokratlann da adı- nın geçtiğini belirten yetkili- ler, DGM savcıüğının talima- tı doğrultusunda gözaltj sayı- sının artabileceğioi söylediler. MSM'denAnday'a yazarhk'iklıılıı Bu yd ûçüncüsü dûzenlenen ve yedi dalda dağtnlan ^Müjdat Gezen Sanat Merkezi (MSM) Sanat ÖdüDeri" sahiplerini bukJu. Yazarbk ve varabahk dahndaki ödûl, Türk tiyatrosuna devoyunlar kazandıran yazarunız Melih Cevdet Anday'a vmldi. Yazara ödülü, Büyükada'daki evinde Müjdat Gezen taranndan verildL 40 yıl önce okul sıralartnda Anday'ın öğrencisi olan Gezen,"Anday yalnız tiyatro yazan değfl, aynı zamanda hocasL Tiyatronun mutfağını bflen bir kişi Melih Bev bem edebiyat, hem dramatik yapı bem de oyun nitefiğini bir arada tutmayı başanmş eoder yazariardandır' 1 dedi. Ödül törenine Kadıköy Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu, Adalar Belediye Başkanı Coşkun Özden, MSM Genel Müdfirû Yücel* Deran, MSM Yazarhk-Yaraocıhk Bölümü Başkanı luncer Cücenoğhı'nun yanı sıra Tiyatro yazan Güngör Dilmen, Anday'ın kırk yıl önce öğrencisi olan tiyatro sanatçılan Mustafa Alabora, Savaş Dinçel ve MSM ögrendleri kaükn. (Fotoğraflar: KAAN SAĞANAK) KESK BAŞKANI, ANLAYIŞIN DEĞlŞMESİNt İSTEDİ Evren: Aynı işkolundaki sendikalar birleştirilıneli ALİER KESK'in yeni genel başkanı Sami Evren, sendikacüığın bir meslek ola- rak görülmemesi gerektiğini söyledı. Sendika yöneticiliğinin gönüllülük esa- sına dayanan bir nöbet değişimi oldu- ğunu belirten Evren, ___— _^__ "Sendika başkanlığı ge- ~ ^ " ~ " " — " " nel olarak yaşam boyu sürdürühnekistenen bir meslek gibi algılanıyor. Sendikal hareketin bu- gün içinde bulunduğu SH kmülann bir nedeni de bu anlayışnr" dedi. KESK'in ocak ayı so- nunda yapılan 3. Olağan Genel Kurul'unda genel iJami Evren, sendikal hareketin bugün içinde bulunduğu sıkıntılann nedeninin, sendika başkanhğının yaşam boyu sürdürülmek istenen bir meslek gibi algılanması olduğunu söyledi. KESK'in yeni yönetiminin öncelikli hedeflerini Cumhunyet'e anlatan Ev- ren, eski yönetim de dahil KESK'in hiç- bir yönetıcısinin maaş almadığını ifade etti. KESK'e bağh aynı işkolunda bırden fazla sendikanın bulunduğunu anımsa- tan Evren, güçlü bir sendika ıçin aynı iş- kolundaki sendikalann birleşmesi gerektiğini vurguladı. Sendikal birli- ğin konfederal düzeyde de sağlanması gerektiği- ne inandığını ifade eden Evren şunlan söyledi: "Sendikalı tüm çahşanla- nn aynı konfederasyonun çaüsı altında örgütknme- si gerekir. Türk-tş, DİSK, İ başkan seçilen Sami Evren, 1958 Kara- man doğumlu ve Selçuk Üniversitesi Eğitim Enstitüsü mezunu. Yurdun çeşit- li illerinde öğretmenlik yapan Evren, gö- rev yaptığı yerlerde TÖB-DER, Eğit-Der ve Eğit-Sen'in kurucu üyeleri arasında yer almış. Fen bilgisi öğretmeni Evren, bu görevini halen Bakırköy Behramağa flköğretim Okulu'nda sürdürüyor. çi memur sendikası aynmı yapdmaksı- zın Avrupa Sendikalar Konfederas wnu üyesi ise yurtiçinde deemekörgütleri ay- nı çab altında örgütlenebilmeDdir. Tüm emek örgütkrinin tek bir konfederas- yonda örgüüenmesi belki uzun vadeli bir hedef ama sendikal anlayışlan yakın, ör- neğin KESKveDİSKbubirügidaha ön- ce sağlamayı deneyebilhien'' BtRLEŞMİŞ MİLLETLER GIDA VE TARIM ÖRGÜTÜ: i dana hastahğı en az 100 iilkeyi tehdit ediyor Haber Merkezi - Birleşmiş Millet- ler Gıda ve Tanm Orgütü (FAO), en az 100 ülkenin deli dana hastahğı ris- kiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Uzmanlar, deli dana hastalığı- na karşı markası bilinen, üzerinde eti- keti olan et tükerilmesini önerdiler. FAO Başkanı Jacques — — — Kouf, 1986-1996 yıllan arasında 100 civannda ül- kenin Batı Avrupa ülkele- rinden canlı hayvan ile et ve et ürünlerinden üretilen yem satuı aldığını bildir- di. Diouf, tüm bu ülkelerin deli dana hastalığının ris- kini taşıdıklannı ve 80'li yıllar boyunca Ingilte- re 'den bol miktarda et alan ülkeler arasında Doğu Avrupa, Ortado- ğu ve Asya ülkelerinin bulunduğunu sözlerine ekledi. Mısır Sağlık Bakanı tsmail Sallam, El Ahram gazetesine yaptığı açıklamada, Ingiltere'den ithal edılen toplam 144 plazma ampulünün geri gönderildığini belirtti. lngiltere'de- ki The Guardian gazetesinde önceki gün, aralannda Türkiye ve Mısır'ın da bulunduğu 11 ülkeye, CJD hastalığına yakalanan 3 vericininki dahil kanlann sahldığı bildirilmişti. Fransa'da 3 'deli dana' daha Fransa Tanm Bakanlığı 'ndan dün ya- pılan açıklamada, ülkedeki sığırlarda üç _ ^ _ _ _ _ deli dana vakası daha saptandığı, böylelikle ülkede 2001 yılı içinde deli dana hastalığı be- lırlenen sıgır sayısınnı 24'e ulastığı bildirildi. Avrupa Komisyonu da, deli danayla mücadele kapsamında bir adım daha atarak 12 yaşın- dan büyük sığu"lann omurgasının satüması- Başkanı Diouf, 1986-1996 yıllan arasında 100 civannda ülkenin Batı Avrupa ülkelerinden et ve et ürünleri aldığını bildirdi. Uzmanlar "deli dana"ya karşı etiketsiz ürünlerin kullamlmaması istedi. nı yasaklayan bir önergeyi kabul etti. Uzmanlar uyardı İstanbul Üniversitesi (fÜ) Veteriner Fakültesi Besin Hijyen ye Teknolojisi Anabilım Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. BökotNazlı, 'delidana' hastalığına kar- şı markası bilinen, üzerinde etiketi olan et tüketilmesi gerektiğini söyledi. ARAYIŞ TOKTA3flŞ ATEŞ Hain Tuzak Avustralya'da vefat eden Nakşibendi şeyhi Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan'ın, Süleymaniye Camii'nin ya- nındaki gömütlüğe defnedilmesi konusunda Bakanlar Kuaılu karart alınmış ve imzaya açılmış. Imzalar arka- dan geldiğine göre, anlaşılan bu karan Bakanlar Kuru- lu'nun sayın üyeleri değil, başkalan almış. Acaba kim?.. _ Bir önceki şeyh Mehmet Zahit Kotku, Turgut Özal'ın annesi Hafize Özal, Yusuf Bozkurt Özal gö- müldükten sonra rahmetli Coşan'ın eksiği ne? Dama- dını da kararnameye ekJemişler. Çok doğal. Ne de ol- sa "kerimesinin kocası". Zaten şu anda 92 yaşında bulunan babası Halil Ne- cati Coşan'ın da aynı yere gömülmesi konusunda, REFAHYOL hükümeti zamanındagerekli Bakanlar Ku- rulu karan çıkanlmış. Ne diyelim, Allah gecinden ver- sin. Fakat bana sorarsanız, o gömütlüğün tam_olabil- mesi için (gene Allah gecinden versin) Semra Özal'ın ve Hakk'ın rahmetine kavuşacak olan tüm özal'lann ve elbette yakınlannın oraya gömülmesi gerekir. Tabii bu arada, Semra Hanım'a yakınlığı dolayısıyla Fatih Ürek, Aydın, Seda Sayan vb. gibi sanatçılann da ora- ya defnedilmesi gerek. Aksi takdirde büyük haksızlık olur... ••• An o hain tuzaklar ve bu tuzaklan planlayan ikiyüz- lü şerefsizier... Inanın şu satırian karalarken bile içim ya- nıyor. önceki günkü gazeteierde, Sayın Korkut Özal'ın net açıklamalan vardı. fltiraf" desek daha mı doğru olur acaba?..) "Sen'diyordu, "1957'deABD'den dön- düğümzaman Nakşibendi tarikatına katıldım. Ağabe- yim ve kardeşim de daha sonra aynı tarikata katıldı- lar"... Ve 12 Eylül'ün sözde Atatürkçü cuntası ve bu cun- tanın emekli başçavuş mantıklı lideri "mangalda kûlbı- rakmıyordu". (Emekli başçavuşlar lütfen kızmasın; mektuplar, fakslargöndermesin. Onlan çok seviyorum ve saygı duyuyorum...) Cumhuriyet gazetesinin okur profili çok genç. Okur- lanmızın çogu 12 Eyiül öncesini de anımsamaz, 12 Ey- lül'ün hemen sonrasını da. Fakat bu dönem bilinme- den, bugünlere nasıl gelindiğini, nasıl "hain tuzaklar" kurulduğunu değerlendiremeyiz. ••• 12 Eylül öncesinde, kan gövdeyi götürüyordu. Ço- ğu, "faili (bilinen) meçhuHenie öldürülen insan sayısı kimi günler 20'yi, 25'i buluyordu. Çogu zaman bu ci- nayetler, "sağ-sol çatışması" olarak duyuruluyordu. Ama 1990 ve özellikle Susuriuk sonrasında; bu çatış- manın, nasıl bir çatışma olduğu anlaşılmaya başiandı. (Şimdi bunlardan bazılan, değişen MHP sıralannda milletvekili...) 12 Eylül sonrasında, "terör ve anarşiye son vermek" amacında olan devlet güçleri, tüm hışımlanyla "so/"un üzerine gittiler. Inanılmaz bir çaresizlik içinde kalmış- tık. Sağ terörden canını kurtaranlar, devfetin baskısıy- la karşı karşıya kalmışlardı. Nedendir bilinmez, gündüz saatierinde değil; hep, sabaha karşı saat 5'te evler basılıyor ve insanlar gö- zattına alınıyordu. Gözaltına aJınanlara günlerce ulaş- mak mümkün olamıyordu. Emniyet, "Bizde değil, sı- kıyönetimdedir" derken sıkıyönetim "Biz almadık" di- yordu. İnsanlar şaşkına döndüruluyordu. Ve geride ka- ları aite bireyferi ve özellikle çocuklar, ayn bir yükün al- tnasokuluyordu. İnsanlaryanlanndan uzaklaşıyor, ço- cuklar, mahalle ve sınrf arkadaşlannın alaylanna mu- hatap oluyoriardı. İnsanlar işten atılıyorlardı. Hain bir "sanzarf", ınsan- lan açlığa mahkûm etmek istiyordu. Kamu görevlerin- den (öyle "uygun görüldüğü" için) atılanlara iş veren özel sektör yöneticileri de tehdit ediliyordu. "Biz temiz- lemeye çahşıyoruz, siz işe alıyorsunuz" diye eleştirili- yoriardı. İşe girmek isteyenlere akıl almaz bir "güven- liksoruşturması" uygulanıyordu. 3. dereceden sıhri bir akrabası, sol birörgüt davasında sanık olduğu için gü- venlik soruşturmasının olumsuz geldiği insanlar bilirim. Gene aynı dönemde, (özellikle Doğu ve Güneydo- ğu'da) CHP'Iİ olmak ve CHP'ye yakın görünmek, gü- venlik soruşturmasının olumsuz olması için yeterii olu- yordu. CHP'yi bugünkü hazin durumuna böyie getir- diler. Ve son "kurur, galiba son nokta oldu... YDH "ar- tıklan'nm o kuoılda isi ne? Ve aynı dönemde Istanbul'un, VVashington'ın lüks otellerinin lobilerinde ve kral dairelerinde "aftershave" ve "hacıyağı" kokulannın kanştığı ortamlarda, birtakım "omurgasıziar" ellerini ovuşturuyor ve kıs kıs gülüyor- lardı. Emekli General Kenan Evren, iktidan altın bir tepsi içinde sunduklan Turgut özal için "Nakşibendi olduğu bize bildirilmemişti" diyecek kadar sorumsuzdu. Insa- nın içinden, "çüşşş" demek geliyor. Ve "hababamde öabam"Atatürkçülüknutuklan atıyorlardı. Ülkenin dört bir yanında, üç kuruşluk maaşa çalışan ve bunun ek- sikliğini, gerçek yurtseverlik duygul^iyla tamamlayan on binlerce subay, oynanan bu hain oyunun farkına va- ramıyorve can havliyle ülkeyi "terörve anarşiden" kur- tarmaya çalışıyordu. ••• Şimdi de M. Esad Coşan'ı Süleymaniye Camii ya- nındaki gömütlüğe defnedecekler... Gömsünler bakalım. "Imtiyazse, sınıfsız" Türk top- lumu, bunu bir imtiyaz olarak görmeyecektir nasılsa. Dün akşam baktım, kimi gazeteciler bunu yutturmaya çabalıyorlar, "Daha önemli sorunlanmız var" diyoriar- dı. Elbette var. Yönetimde bu kafa oldukça, daha nice sorunlanmız olacak. Allah aklı salt bunlara vermiş... Fakat bu türden olaylar, son 20 yılın "tuzaklanm" ve "rezilliklerini" de gözler önüne seriyor. Ve öyle bir nok- taya geliyoruz ki "mızrak çuvala sığmıyor". Satanistler, Sehriban Coşkunfırat adlı genç kızı olcJürmek sucundan yargılandı Gençlere 35 yıla kadar hapis istemi tstanbul Haber Servisi - Sehriban Coşkunfirat'ı, şeytana kurban etmek için öldürdükleri iddi- asıyla yargılanan 3 gen- cin, 35 yıla kadar ağır ha- pis cezasıyla cezalandı- nlmalan istendi. Duruş- ma sonunda Sehriban Coşkunfırat'ın annesi Hatice Coşkunfırat, ka- muoyunda 'Satanistgenc- ler' olarak tanınan sanık- lardan Zinnur Gûlşah Dinçer'e saldırarak saçı- nı yoldu. "Sen kramın ca- nını akniL, senin canını da ben alacağım. Şeytan se- nin kamnı emecek. tdam edilmesini isriyorum** di- ye bağıran anne, mahke- me koridorlannda sinir krizi geçirdi. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki oturu- ma tutuklu sanıklar En- gin Arslan, Ömer ÇeKk, Zinnur Dinçer Güişah ile Coşkunfırat'ın ailesi ka- tıldı. Adli Tıp Kurumu 1. lhtisas Dairesi'nden ge- len raporda Sehriban Coşkunfırat'ın ölümünün zorlama ve müessir fıil sonucu gerçekleştiği be- lirtildi. Oturum, sanık avukat- lannuı son savunmalannı yapmalan amacıyla erte- İendi. Coşkunftrat'm annesi durnşmada sanıklara saJdırdı. (Fotoğraf: SİBEL KIZILIŞ1K) W K D f KOUOR SANAT YA1TINCIUK Şubat Perşembe 2001, saat 18:30 "Sefarad Şarkıları" Los Paşaros Sefaradis Grubu Canlı müzik ve sövleşi Yapı Kredı Kültür Merkezi Sermet Çıfter Araştrma Kûtüpftanesı Istıklal Cad No 285, Kat I, Beyoğlu