Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 ŞUBAT 2001 PERŞEMBE 18 spor@cumhuriyet.com.tr Sarı-Lacivertliler, son yıllann en zevkli ve çekişmeli maçmda Galatasaray'ı kupadan eleyerek finalist oldu Fırtmadan Fenerbahçe çıkb Fenerbahçe: 7 Galatasaray: 6 STAT: Şükrü Saracoğlu HÂKEMLERıMetinTokat (6), CengizAk- yüz (6), Gürhan Güneykaya (6) FENERBAHÇE: Rüştü (8), Mustafa (6), Mirkoviç (6), Mert Meriç (6), Lazetic (4), Ogün (7), Yusuf(6) (dk 86 Uche 4), John- son (6),Abdullah (5), Serhat (6) (dk 77AH Gıineş 4), Revivo (8) (dk. 77 Rapaic 3) GALAIASARAY: Taffarel (4), Capone (2) (dk. 46 Fatih 5), Popescu (5), Bülent (5), Ümit (5), Okan (4) (dk 52Arif4), Emre (6), Suat (5) (dk. 104 BülentAhn 3), Ergün (5), Hasan Şaş (6), Jardel (4) GOLJLER: Dk 5 Emre, dk 22 Ogün, dk 29 Serhat, dk 37 Johnson, dk 51 Hasan Şaş, dk. 65 Revivo, dk. 85 Jardel, dk 90+4 Ümit (pen.) SARI KARTLAR: Mirkoviç, Lazetic, Johnson, Rüştü (Fenerbahçe), Okan, Ha- san Şaş, Ümit, Fatih, Bülent Ahn (Galata- saray) PENALTILAR: Emre (+), Hasan Şaş (-), Ümit (-), Arif(+), Jardel (-) (Galatasaray), Ogün (+), Rapaic (+), Johnson (-), Lazetic (+) (Fenerbahçe) HtLMİTÜRKAY Gece, fiıtbolun gecesıydi. Futbolseverler için kaçınlmaz bır 90 dakıka olacaktı. Fener- bahçe 18 yıldır hasretti Türkıye Kupa- sı'na...Galatasaray'ın ise böylesi uzun bir özlemı yoktu. Özellikle son yıllarda San- Kırmızıhlar 'knpasarhoşn'olrnuştu. Başka bir deyişle, bütün kupalara doymustu. An- cak Fener cephesinde durum hem lig, hem de kupa için farklıydı. Maç öncesi karşılaşmanın favonsi yoktu. Zaten derbi maçlann favorisini önceden kestırmek zordur. Çünkü her defasında favori gösterilen taraf hep kay- betmiştır. Maçtn tek olması kötüydü. Gerçi ıki maç olması durumunda da yine binsi elenecekti. Ancak bunun tek maçla sınırlandınlması yanlış mıydı, doğ- ruy muydu; tartışılır. Ülke genelınde dün hep bu maç konuşuldu. Sonuç herkesde merak konusuydu. 20.30-22.30 arası hayat Nefesleri kesenezetinıkiplerinmücadeiesüdepenataatışlansoıınısı sevinen Fenerbafaçeti fiıtbolcular Rüştû'ye koştular. (Fotoğraflar: KEREM KAÇARLAR) durdu. kimılen televizyon başında, kimılen de maça gelerek bu büyük derbiyı ızledi. Tribünlerde ezicı bir üstünlüğü gözleniyordu, Fenerbahçe'nin. Metin Tokat düdüğûnü üfledi, gözler sahadaki 22 kişinin üzerine çevrildi. Maçta hatanın telafisi yok- tu. Az hata yapan kazanacaktı. Başlarda ikı taraf da temkınlı, ancak konuk ekip gol için daha acelecıydi. Dakika henüz 5 ve Cim-Bom, Emre ile öne geçiyor. Fener, oyuna ısınmış değıl; pas hatalan çok. Gala- tasaray, topla daha rahat oynuyor, belirgin bir üstün- lûkleri var. San-Lacıvertlı takıin ıçın ayru şeyleri söy- lememiz ımkânsız. Ancak 22. dakıkada orta Revi- vo'dan; Ogün'den şık birkafa golü ve skora denge ge- liyor. Fenerli ayakta. hop oturup, hop kalkıyor. Oy- namasırası San-Lacıvertlilerde. Pres yapan, kosan bir Fenerbahçe var sahada. Galatasaray temposundan dü- şüyor. 29. dakikada Revivo'dan bır asist var. Golde- kı ımza ise Serhat'ın. Tempo, en yüksek seviyede. Sertlik de var, gol de var, mücadele de var. Adına yakjşır güzellıkte bır maç...Revıvo'nun ortalan bıtmek tükenmek bilrru- yor. San-Kırmızılı savunma, ecel terleri döküyor. Se- yirciden '3_3_' sesleri. Ve Johnson da bu isteği kır- mıyor...3-l Ikınci yanda, ilk yanda olduğu gibı karşıhkh gol- ler devam etti. Maçın San-Laçjvertlıler lehine bite- ceği beklenırken, AbduBah'ın Ümit'ı ceza alanı için- de gereksız yere düşürmesiyle Galatasaray penaltı kazandı. Atışı Ümit kullandı ve maç 4-4'le uzatma- yagitti. Uzatmalarda Fenerbahçe bir penaltı atışı kazandı. Ancak Lazetic bu atışı auta gönderince, penaltı atış- lanna geçıldı. G.Saray beş penaltıdan üçûnü kaçırdı; bunlardan ıkısiru kalecı Rfiştü kurtardı. Sonuçta da F.Bahçe, penaJtılarla geçen yılın kupa şampiyonunu eleyerek finale adını yazdırdı. FENERBAHÇE ŞÜKRÜ SARACOĞLU STADrJVDAN NOTLAR / ARJF KIZILYALIN G.Samy'da penaltı kavgası• G.Saray'ın Rumen Teknik Direktörû Lueescu/derbizede'oldu G.Saray'a gel- dığı giinden bu yana F.Bahçe ve Beşik- tas'a üstünlûk sağlayamayan Rumen ça- lıştıncı dûn de bu geleneğını sürdürdü ve San-Kırmızılılar kupadan elendı. • Maç sonunda G.Saray'da penaltı knzı yaşandı. Bu sezon penaltı atmak ısteme- yen Hasan Şaş, ilk 5 beürknirken Loces- cu'ya "Ben atarmT deyınce kaptan Bö- knt'le tartışt. Diğer G.Saraylı futbolcu- lann da bırbırleriyle sözlü aüştığı görüU dü. Aynca San-Kırmızılı ekıbi UEFA şampıyonJuğuna tasıyan penaltıcılardan Ergûn de atış kullanmak istemedı. • Brezilya'dan gelen eşini karşılamak için Italya'ya giden ve takımının son ant- renmanına katılmayan Breziryalı Taffa- rel' e camia tepkı gösterdi ve kaybedılen fınaJ şansuun faturası ünlü kaleciye ke- sıldı. B Derbi maç için iki kişiyi tstanbul'a gön- deren lsrail radyosu Şükrü Saracoğlu Sta- dı'ndan canlı bağlantılar yaptı. Revi- vo'nun asıst ve golünde lsraılli radyocu- lar büyük sevınç yaşadı. B F.Bahçelı taraftarlaruı büyük ilgi gös- terdığı maçta pankart enfiasyonu vardı. En çok ılgi çeken pankartlar. 'ttina Oe as- lanterbiyeedihr". 'EBahçeaşkına.tahrik- lere kapılnıayın', 'Dopingçfler, şikeciler, nayloacular; hepiniz boşgetdiniz' yazılı olanlanydı. • tkı gün önce yasamını yitiren Milliyet Gazetesi'nin spordaki usta kalemi tstam Çupi'nın basın tnbünündekı yeri dün boş kalırken, çalışma arkadaşlannın koltuğa bıraktığı 'Seni unurmadık'yazılı çiçek ve fotoğraf, tüm numaralı tnbünün ilgi oda- ğıoldu. Fanatizm OHAL dinlemediDENtZ DERİNSU Fenerbahçe ile Galatasaray'ı karşı karşıya ge- riren Türkıye Kupası Yan Fuıal maçı nedenıyle Kadıköy adeta 'olağanüstü hal" (OHAL) yaşadı. Galatasaraylı futbolcular, son dakıkada yapı- lan değışıklıkle çevik kuvvete aıt, camlardan ıçe- risi görünmeyen özel cam donanımına sahip oto- büsle Fenerbahçe Şükrü Sara- coğlu Stadı'na geldi. Galatasa- ray kafılesı aynca çevre yolun- dan çıktıktan sonra adeta her adımda bır polıs tarafından ko- rundu. Galatasaray'ı tasıyan çevik kuvvet otobüsunün geçişi sua- sında sokak ve caddelerde trafik durduruldu. Stat gınş kapısında ise numaralı tribündekı Fener- bahçe yandaşlan, San-Kınruzı- lı kafıleye ayran kutulan atıp tü- kürdü. İki ezeli rakip arasında 26 Ka- sım 2000'de oynanan ve büyük olaylann çıktığı derbı sonrası 'daha dikkatli' davranan Istan- bul polısı resmı ve srvil ekiple- rin de arasında bulunduğu toplam 5 buı kişilik bır güçle güvenliği sağlamaya çalışü ancak fanatizm yuıe önlem dinlemedi. Galatasaraylı yandaşlar Şükrü Saracoğlu Sta- dı'na yönetici BurakEbnas'ın organızasyonuy- la otobüs ve vapur bağlantılı bır yolculuktan son- ra ulaşabildi. Kadıköy ıskelesınde kendilerüıi karşılayan güvenlik güçlerinin eşliğınde, toplu- Kadıköy'de bayram Spor Servisi - Fener- bahçe taraftarlan karşı- laşma sonrasında büyük coşkuyaşadılar. Kadıköy başta olmak üzere Istan- bul un birçok yerinde ta- kımlan lehine sevgi gös- terilerinde bulunan San- Lacivertii taraftarlar oto- mobilleriyle lstanbul'u altını üstûne getirdiler. ca Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'na getın- len San- Kırmızıh yandaşlar gınş kapılannm çevresuıde de polis kordonuna alındı. Ancak Ka- dıköy Alüyol cıvannda toplanan bır grup Fener- bahçelı fanatık. Galatasaraylı taraftarlan stada getıren otobüslen taşlarken sokak aralannda da kavgalar yaşandığı gözlemlendı Otobüs duraklan, tren istasyonlan, vapur ıske- lelen önünde kontrol yapan ve özellikle patlayıcı - yanıcı mad- de ile havai fışek arayan güven- lik güçleri, 27 bıçak ve kasatura ele geçınrken 52 kışıyi de göz al- tına aldı. Bıletı olmayanlann s- tat çevresıne yaklaştınlmadığı ve karaborsacılarla seyyar sarıcı- lara da izin verilmedığı görüldü. Son oynanan Galatasaray - Fe- nerbahçe, Fenerbahçe - Trab- zonspor ve bazı basketbol maç- lannda olay çıkardıklan gerek- çesıyle Istanbul Valiliği tarafın- dan maclara gırmesı yasaklanan ve stat kapılanna fotoğraflan asılarak teşhir edilen 28 kişıden bazılan tanıdıklan aracılığıyla maçlara girmeye çalıştı. tkı 'ya- sakk fanatik'kapıdan geçmek ısterken güvenlik güçlen taranndan yakalandı ve ekip arabalany- la stattan uzaklaştuılıp gözaltına alındı. Bunun üzerine sivi] güvenlik güçlen harekete geçip her- hangı bır fanatik tt sumtısau n meydan vermemek için fanatik avina (!) çıkülar. Bu aramalar sonu- cunda tribünlerde tespıt edilen 3 kışinın daha stattan uzaklaştınidığı bildınldi. Abdullah ile Suat taJomlan run galibeyeti için çok çahştilar. • F.Bahçe alana. 'tsiamAğabey seni unut- mayacağız' yazılı pankartla çıkarken. her ikı takım da sağ kollanndakı sıyah bant- laria mücadele ettı. Ancak îslam Çupi için yapılan saygı duruşuna F.Bahçeh ve G.Sa- raylı taraftarlarca özen gösterilmemesi ve stat sessızleşuğınde yapılan çirkin tezahü- ratiar tepkıyle karşılandı. • G.Saray ısınmak için alana çıktığında, tribünlerden maderu para, portakal ve çak- mak anldı. Dolu bır ayran kutusu Suat'uı bacağına ısabet ederken, kafasuıa derrur paragelen ShowTV kameramanı kısa süreli bır baygın- lık geçirdı. Kafası yanlan kamera- mana F.Bahçelı doktorlar ilk mü- dahaleyı yaparak basına pansuman yapıldı. • Devre arasında kolu kınlan Yu- sut ilk onbırde yeralınca, 4. hakem Orhan Erdemir, genç oyuncunun kolundakı alçıyı kontrol etti. • F.Bahçe'nin yeni inşaaedilen tri- bünündeki dev skorboardda, San- Lacrvertlilenn şampıyon olduğu 1995-96 sezonunun golleri ekrana getirildı. Izlenenher gol sonrası tri- bünlerde büyük coşku yaşandı. • Maçın devre arasında tribünler- den sahaya yabancı madde atılınca soyunma odasına yönelen Okan, F.Bahçeü taraftarlara karşılık verdi. Yerdeki bozukparalan seyırcıye ge- ri nrlatan tecrübelı futbolcuya ta- knn arkadaşlan zar-zor engel oldu. Okan oyundan alındıktan sonra da San-Lacıvertlı rribünlere saldırdı. Sinirlı olduğu gözlenen G.Saraylı futbolcuyu güvenlik güçleri güç- lükle soyunma odasına götürebildi. • Maçın 2. yansında F.Bahçeh ta- raftarlar, 'KatflEmne'djye bağırdı. Bunun üzerine tnbünlere tepkısini dile getiren Emre'yi takım arkada- şı Suat sakınleştirebıldi. • Bir dönem F.Bahçe forması gi- yen ve dünkü maçı da numaralı tn- bünden seyreden eskı Ulusal futbol- cu Taygun Erdem, Johnson'un go- lünden sonra tnbünden aşşağı düş- tü. F.Bahçe doktorlannca tedavi edi- len Taygun maçın kalan bölümünü sedyeden saha kenanndan ızledi. Mac sonrası 'Hatalarımız oldu' Spor Servisi - Karşılaş- ma sonrasında Fenerbahçe Teknik Dırektörü Mustafa Denizlı "Zarnan zaman hatalanmız oJdu. tld takım ftıtbolculannı da kutJanm. Ancak mücadeleyi bırak- madık. Kazanmasını bü- dik Ne mutiu ld Türto- ye'nin böyle iki büvük takı- mı var. l marrm finalde de böyle büyük bir mücadele ohır"dedi. Galatasaray Teknik Di- rektörü Mircea Lucescu, kuparun statüsünün yanlış olduğunu söyledi. Luces- cu, "Butipmaçlaryataraf- sız sahada oynanmah ya da çift maç ekminasyon siste- mine göre yapdmah. Oyu- nu hızlandıramadık. Ve kendi sahamızda rakibi bekleyince golleri yedik. Üç golde çok büyük hatalar yapük. Penamlarda takım- lar maç kaybedebflir. Kadı- köy'de rribünJersahaya çok yakm.Vfesoyunma odaanın tünele açıian yeri de sanki nüdpkri korkutmak için dâzenJenmişn dedı. Fenerbahçe Kulübü Ba- sın Sözcüsü Atilla Kıyat, ise "Finali Diyarbakır'da oynamakiçin iederasyona başvuracağc Gurur duy- duk" şeklinde konuştu. G Ö R Ü Ş / D O Ğ A N H A S O L Geçenlerdebirga- zetede, 'Maçlarda Is- tiklal Marşı Okunsun mu?'tartışması vardı. • • • 'Okunsun' ya da 'Okunmasın' türünden çeşrt- li görüşler gerekçeleriyle sıralanmıştı. Bilindiği gibi, ulusal marşlar normal olarak ulusal karşı- laşmalar öncesinde okunur ama bizde usul ol- du artık, her futbol maçı öncesinde okunuyor. 199O'lı yıllann başlannda PKK terörünün az- dığı, ülkeyi kasıp kavurduğu gunlerdi. Baskın- lar, sabotajlar, yaralananlar, şehitler...Futbol kar- şılaşmalan önecesinde Istiklal Marşı söylen- mesi böylesine duyarlı günlerde kendiliğinden başladı. Bu olayın Ali Sami Yen Stadı'ndaki başlan- gıcını anımsıyorum. Maçın başlama töreni sı- rasında tribünlerden gruplar halinde Istiklal Marşı yükseldi; marş bitince de 'Kahrolsun P- KK' sesteri. Aynı durum, sonraki maçlarda da yinelendi. Her tnbünden yükselen farklı sesler, tam bir ses kargaşası yaratıyordu. Hakemter, oyuncular, seyirciler, usulün uygun söytenme- se de marşa gereken saygıyı gösteriyoriardı. Maçlarda Ulusal Marş ve Meclis'te Kavga Konuyu, Galatasaray Spor Kulübü'nün yöne- tim Kurulu'nda da görüştük. Yazılı kurallan var mıydı, bilmiyorum ama ulusal marşın hangi du- rumlarda söyteneceği belliydi; lig maçlan ön- cesinde söyienmesi hiç de gerekli değildi, fa- kat söyleniyordu. Hem de çok kötü bir şekilde. Hiç değilse daha iyi söylenmesini sağlamak için önlemler almalıydık. Ses uzmanlan stad- daki hoparlörleri öylesine iyi ayarfadılar ki çe- şitli tribünlerden gelen sesler düzgün bir mü- zik oluşturdu. 0 zamandan beri de Ali Sami Yen'de her karşılaşma öncesinde ulusal marş böyle söyleniyor. Bir ara UEFA karşılaşmalan- nın başlangıcında da söytendi, ama UEFA son- radan bu uygulamaya karşı çıktı. Futbol dışın- daki öteki spor karşılaşmaiannda marştn söy- lendiğini pek sanmıyorum. Her maç öncesinde Istiklal Marşı okunması, marşın saygınlığının korunması bakımından doğru görünmüyor ama bir toplumsal tepki, bir adeti kendilğinden yerteştirmiş oldu. Gelelim bir başka ola- ya. Türkiye Büyük Mil- let Meclisi'nde vekille- rimiz yumruk, tekme, tokat birbirlerine girdiler. Olayda bir milletveki- ti yasamını yitirdi. Inanılır gibi değil ama, kötü olayın sorumlusunu sayın Başbakanımız bulu- verdi: Meclis salonunu düzenlerken kürsüyü yeterince yuksetmemiş olan mimar suçluydu (!). Bu değertendirmeyi şimdilik bir yana bıra- kıp Meclis'teki kavga olayının ülkeye nasıl yan- sıyacağını düşünelim. Düşünceleri söyleyerek ikna etmek, konula- ra hoşgörüyle yaklaşmak yerine, zora, zorba- lıga, kaba kuvvete başvurmak.. Bunu kimler yapıyor? Şeçkin milletvekillerimiz.. Hem deyü- ce Meclisin naklen yayımlanan oturumunda Bütün ülkenin gözleri önunde gerçekleşen bu olaylan gençlere, delikanlılara, çocuklara nasıl anlatp açıklayacağız? Bu turzorbalıklann, ka- ba kuyyetin spor alanlanna yansımasını, stad anarşisini nasıl önleyeceğiz? e-posta: merkez@hasmimar1ik.com.tr faks: (212)211 34 20 MAÇIN ELEŞTİRİSİ Doyamadık... ALTAN AYANOĞLU Galatasaray'ın beş dakikaiık futbolu ve golü Fener- bahçe fırtınas/nın paüamasırta yol açn. Gyle bir fırtı- na ki yılın takımı Galatasaraydahi karşı koyamadı. Sa- n- Laicivertli takımın güzel futbolu karşısında yaptık- lan tek şey fauldü. Fenerbahçe'nin presi ve çabuk- luğu karşısında doğrusunu söylemek gerekirse hiç- bir takım dayanamazdı. VB lig tkleri Galatasaray da dayanamadı. Kaptan Ogün'ün beraberlik golü, Sa- n-Kırmızılı takımın kalesini aralarken bu aralıktan ön- ce Serhat, sonra da Johnson toplan geçirdiler. Ga- latasaray ilk yanda sahaya havtu atarken kupaya da veda edeceğinin işaretlerini veriyordu. Orta sahada Ogün, Lazetic, Johnson, Revivo ve Yusuf beşlisi oyuna tamamıyla hâkim olurken Gala- tasaray'ın meşhur bücürleri futbollanyla küçüidükçe küçüldüler. Bunun sonucu olarak da hakeme de- vamlı itirazda bulundular. Halbuki maçın hakemi Me- tin Tokat, San-Kırmızılılann ilk golünde, golden ön- ceki ofsaytı pastf ofsayt kabul ederek Galatasaray'a büyük avantaj sağlayan kişiydi. fkinci yannın hemen başında Hasan Şaş'ın golü bir ümit ışığı olurken Revivo bu ışığı söndüren kişiy- di. Fenerbahçe teknik direktörû Mustafa Denizli'nin artık galibiyetin garantı olduğu düşüncesryle yaptığı iki değişiklik, Galatasaray'a yaradı. Ve bunun sonu- cu Jardel'le San-Kırmızılılar üçüncü golünü kazan- dı. Fenerbahçelıler sankı maçı kazanmışlar gibi oyun- cu değışimınde dahi öpüşe öpüşe sahayı terk eder- lerken Abdullah'ın .Bahçe'nin idam fermanını imza- layacağını düşünmemişlerdi. Nıtekim yapılan penal- t sonucu G.Saray beraberliği sağlayarak maçı uzat- maya götürdü. Tam bir kupa maçı havasında oynanan ve Fener- bahçe'nin mevsimin en iyi futbolunu oynadığı maçın uzatma bölümünde Lazetic penaltı kaçırdı ve takımı- nrn yazgışıyla oynadı. Ancak futbol senaryosunu yaz- mıştı. Ve ilk yanda yenilmez Galatasaray'ı titreten Fe- nerbahçe 120 dakikada geçemese de penaltılaria geçti ve ezeli rakibini kupadan etedi. 40 dakikaiık fır- tına dinmişti. Yan Finale Yakıştı MAHMUTSERT Kaliteli olmasa da yan finale yakışan, bol gollü, he- yecanlı bir derbi maçı oldu. İki ekip de oyu- na çok gergin başladı. özellikle ikili savaşımlarda fut- bolcular birbirlerine acımasızca girdiler. Karşılaşma- nın başında Galatasaray golu atana dek oyunu kont- rol eden taraftı. Orta alandakı ikili-üçlü baskı uygu- lamasıyla bu bölgede ustunluğü ele aldı. Ancak go- lü bulduktan sonra anlaşılmaz bir biçimde tempoyu düşürmeye çahştı ve ürkek oynayan Fenerbahçe'yi harekete geçirdi. İlk yanda 3 gol atan Fenerbah- çe'nin ne savunmada ne de ataklarda organize ola- maması ilginçti. Atılan bütün gollerde Reviyo'nun breysel taktik anlayışının ve oyun becerisınin payı büyüktü. Galatasaray bu oyuncuyu durdurmakta zorlanınca kalesinde ard arda goder gördü. San-La- crvertliler ikı farkla öne geçtikten sonra orta alanda daha enerjik bir futbol oynadı: Alana iyi yayılıp ça- buk paslaria rakibinın oyununu bozdu. Galatasaray'ın yediği gollerde savunmanın blok olarak yanlış yapması ilginçti. Yan toplardan olan üç golde de yerlerinden kımıldayamadılar. Hareketli Serhat'ı kontrol etmeye çalışırken ortadan çıkan Ogün ve Johnson u unuttular. Karşılaşmanın ikin- ci yansında oyun daha hareketiiydi. Galatasaray bu keztempoyu olabildiğınce yukseltmeye çalıştı. Ozel- likie Emre, Suat, Hasan Şaş ve bu yanda oyuna Ar- ifle atak üstünlüğünu ele geçirdi. Dün gece Fenerbahçe, Galatasaray'ın eksiklerini ve oyun içindeyaptığı yanlışlan iyi değeriendirdi. Sa- vunmada rakibine pozisyon vermemeye çalışırken orta alanda alışılmışın dışında hareketlrydi. Fiziksel savaşıma girmek San-Laciyertli oyunculann teknik kapasitelerini olumsuz etkilediyse de Revivo'nun ustalığı ile sonuca gitmekte zorianmadılar. F.Bah- çe'nin aJanda etkili olmasının nedeni, oyunculann bir bütün olarak hareket edebilmesiydi. Maçın son 10 dakikasında Galatasaray'ın tüm riskleri göze alıp atak oyunda inat etmesi penaltıyla sonuçlanınca maç uzatmaya grtti. Uzatmada ise tam bir heyecan fırtınası vardı. Lazetiç'in kaçırdığı penaltı sonrasın- da iki takım da çok fazla riske gırmeden oyunu pe- naltılara bıraktılar. Ve penaltılarda Fenerbahçe, üs- tünlük sağlayarak finale kalmayı başardı. NEYMÎŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN Karantktan Korkan Çocuk Beşiktaşlı futbolcu Nouma'nın TV ekranlanndan yaptığı elli-kollu küfürü meğer çoğumuzu hiç rahat- şız etmemiş. Olabilir, belki Nouma'yı çok sevdikleri için hoşgörü ile karşılamışlardırdavranışını. Belki Be- şiktaş'ın büyük golcüsü olarak "yaparsa yapsın" di- yenler de olmuştur. Çünkü bana gelen telefonlar hep "neyapalımyani"diyebaşlayıp sonunda hoşgörü sı- nınna dayanryor. E-postadan gelen mesajlar hep bu havada. Çoğuna, gerek telefonda gerek internette ya- nıt veriyor, "kusura bakmaym bu da benim hoşgörû- süzlüğüm" diyorum. Umut Bayûlke'nin gönderdiği mektup biraz değil, bir hayli gerçeği yansrtıyor. Bırlikte okuyalım. "Geldi- ğigünden berimedya, bu futbolcunun üstünde. Sa- ha içinde 40 yıllık Beşiktaşlı gibi oynamış, Beşiktaş iyi transferyapamaz felsefesiniyıkmış. Evetşımank, doğru, ama Türkiye 'de hangi futbolcu şımank değil? 4,5yıldır Türkiye'de oynayan Hagi'y/ çok seviyo- ruz. Ama saha içinde 3 tane hakem var, ona gerek olmadığını bilmeli. Bizce sorulması gereken sonı, medya neden Nouma ile uğraşıyor? Maraba fetove- le, deseydi sevilirdi. 30 kamera ile kebapçıya gitse, sevilirdi. Nouma sahada yapması gerekeni yapıyor. Biz Beşiktaşlılar onun bu yanı ile ilgileniyoruz. Yan- lış yok mu, var. Kimin yok ki.. Hani sizin meslektaş- lannızın yani "Nouma'nın kin kusan davranışlan"n/ ekrana taşıyanlar bizi ilgilendirmiyor. Her şeyin yoz- laştığı bugünkü ortamda acaba onlann, sizin, bizim hiç suçumuz yok mu? Çirkin olan o değil." Sevgili okurum Umut, Türk sporunda olup brteni ne güzel anlatmış. Severken eleştiren, eleştirirken se- ven, doğruyu ve yanlışı değerlendiren kardeşim U- mut, Nouma'nın sentezini yaparken sizler, siz sevgi- li okuriar Umut'un değerlendirmesini analizedin: "Ka- ranlıktan korkan çocuk mu yoksa aydınlıktan korkan yetişkin mi?" Hangisi? E-posta: ayucelmanta yahoo.com-faks: (212) 5138595