Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel YayınYönetmenr tbrahim
Yıkhz •YazıışlenMüdiırü Safim
AtpasUn 9 Sorutnlu Müdur
Rkret bldz • Haber Merkezı
Miidürü HakanKara
Isühbarat Ceugiz Yüdırım • Ekonomı ÖztemYüzak
• Kûlti'r Handan Şenköken • Spor Abdülkadir
Yücetman • Makaleler Sami Karaören • Düzeltme
Abdullah Yaacı • Fotoğraf Erdogan Köseoğlu •
Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yun Haberlen Mehmet
Faraç # Avrupa Temsılcısr Göray Öz
Yayın Kurulu. llhan Selçuk
(Başkan), Orban Erfnç,
Hikmet Çetinkaya, Şökraa
Soner, tbrahim Yddız, Orhan
Bursalı, Mustafa Balbay,
HakanKara.
Ankara Temsücısı Mustafa Balba> Atatürk Bulvan No
125,Kat 4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks
4195027 • Izmır Temsücısı Serdar Kıak, H ZıyaBlv
1352 S 2/3Tel 4411220, Faks 4419117«AdanaTemsılcısı
Çetin Yiğenoğlıı, înönü CA 119 S No 1 Kat:l, Tel: 363
12 11, Faks 363 12 15
Müessese Müdürü Erol
Erkut # Koordınatör
Ahmet Korulsan # Mu-
hasebe Bülent Yener#
tdare. Hüseyin Görer
• Saüş FazUetKuza
MEDYA C: • Yönetım Kunılu
Başkanı - Genel Müdür Gnibin
Erduran • Koordınator Reha
Ifitman # Genel MudurV aıdımcısı
Sevda Çobra Tel 514 07 53 -
513958O-51384«Wl,F*s 5138463
Ya>ıiHİayaB >e Bftsaa: Yem Gün Haber Ajansı, Basın ve Yaymcılık A Ş
TüÂocagı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Isüuıbul PK 246 - Snkecı 34435 lstanbul
Tel (0212)512 05 05 (20 hal>
Faks 2 5 9 www cumhunyet.com.tr 28 ŞUBAT 2001 Imsak: 5.06 Güneş: 6.33 Öğle: 12.24 îkindi: 15.28 Akşam: 18.01 Yatsı: 19.22
Rio manzsralapı
• Haber Merkezi-
Brezilya'nın başkenti Rio
de Janeiro'da düzenlenen
dünyaca ünlü Rio
Festivali'ne dün
Brezilyalı model
Angelina Burlamarqui ve
ûnlü oyuncu Marilia Pera
da katıldı. Angelina
Burlamarqui,
Caprichosos de Plares
samba okulunun gösteri
arabasının üzerindeki
dansıyla izleyicileri
kendine hayran
bırakırken Brezilyalı
oyuncu Marilia Pera ise
efsanevi aktris Carraen
Miranda kıhğına
bürünerek Imperia
Serrano samba okulunun
gösterisinde ilgiyi
üzerinde topladı. Renkli
görüntülere sahne olan
Rio Festivali bugün sona
eriyor.
Viagra'ya
Srakip
• Haber Merkezi -
tktidarsızlık sorununa
çözüm getiren Viagra'ya
rakip olabilecek 3 yeni
ilacın yakında piyasada
olacağı belırtılıyor.
Viagra ile aynı işlevi
görecek üç molekülden
'apomorfimin'in
Avrupa'da ilkbaharda
satışa çıkması
beklenirken diğer 'aşk
molekülleri' Ic351 ve
'vardenonTin 2002
Haziran için hazır
olacağı tahmin ediliyor.
Sonbaharda
doğanlar
• CH ICAGO(AA)-
Sonbaharda doğan
insanlann ilkbaharda
doğan insanlara göre
daha fazla yaşadıklan
belirlendi. Avusturya'da
50 yaşından sonra ölen
milyonlarca kişi
hakkında araştırma
yapan bilim insanlan, bu
ülkede sonbaharda
doğanlann ilkbaharda
doğanlara oranla
ortalama 6 yıl fazla
yaşadıklannı saptadı.
Bilim insanlan, aynı
araştırmayı
Danimarka'da yaptılar ve
bu ülkede de sonbaharda
doğanlann ilkbaharda
, doğanlara göre 3 yıl fazla
yaşadıklannı belirledi.
Suaygn
'lyutridu'
NEWVORK(AA)-
3D'deki Dallas
lyvanat Bahçesi'nin
ngesi haline gelen 53
ındaki "Papa" adlı
'gın (hipopotam)
: yaşlandığı
rçesiyle veterinerier
'uıdan "uyutuldu."
vanat bahçesı
:ilileri, suaygınnın
ükie yürüyebildiğini,
jtz gördüğünü ve yere
ynakta zorluk
•|ini bıldırdiler.
nbalaoyna
üiyaşa
i Haber Merkezi-
ıngiltere'de Southampton
_ Jniversitesi'nden Dr.
v . '«eWinstone
y. -"üığında bir ekip,
^ nalan sonucunda
f& ı, briç ve satranç
,a
- ılann yaşlılarda
to- t ve fiziksel
ffj- k yararlı
.\Vı- caydetti.
aVİ- »beyin ve
$QS- ' dostlanndan
'eri sürüldü.
Laura Doyle, yaptığı önerilerde 'kadının eşine boyun eğmesini' tavsiye ediyor. Bu önerilerfeministleri çileden çıkardı
EvMikkurtaran reçeteler• "Karakter
uyuşmazlığı", "yoğun
işlerden dolayı birbirine
vakit ayıramama", "iş
hayatındaki stresin eve
taşınması" gibi
nedenlerle boşanmalar
artarken piyasaya yeni
yeni 'evlilik kurtancı
kılavuz' kitaplan
çıkıyor.
HaberMerkezi - Günûmüzde be-
raberliklerin kısa sürede tükenmesi,
"evKHk kurtana kdavuz" kıtaplara
ilgıyı artınyor. Uzmanlar 'uzun sü-
reti mutlu evtHik' için önerilerde bu-
lunuyorlar.
"Karakteruyuşmaziığr."Yoğun
iştenkndolajıbirbirinevakitayıra-
mama", "lş hayatmdaki stresin eve
taşınması"' gibi nedenlerle boşan-
malar artarken piyasaya yeni yeni
'evBBkkurtana kdavuz' kitaplan çı-
kıyor. Üç ayda 100 bininüzerinde sa-
tan The Surrendered Wife (Laura
Doyle), The Marriage Sabbatical
(CherylJarvis) gibi kitaplarda uzman-
lar çiftlere krizi aşmanın yollannı
anlatıyor. Rusya, ABD ve Çek Cum-
huriyeti'nden sonra boşanmalann en
çokyaşandığı 4. ülke olan Ingiltere'de
ıse Blair hükümetı, daha ilkokuldan
çocuklara evliliğe hazıriık kurslan or-
ganize etmeyi planlıyor.
Teksas Austin Üniversitesi araşur-
macılannın yapöğı bir araştırma, ev-
liliğin ilk 2 yılında romantizmden,
uyum ve sevgiden ödün vermeyen
çiftlerin bir ömür boyu büiikte olma
ihtimallerinin çok dahayüksekoldu-
ğunu gösteriyor. 1981 yılında evle-
nen 156 çifti inceleyen bu kişilerin
eşlerine karşı hissettiklerini, tavırla-
nnı mercek altına alan Td. L. Hus-
too başkanhğındaki ekip. "Çiflin bo-
şanapbosanmayacağı,ilk24a>dabel-
fiotûyor"diyor.
Evlilik terapistlerinın çoğu 'Uzun
eviüiğinsu-nkısasüretia>TiIıklardır'
prensibindebirleşiyor. Uzmanlar her
2-3 yılda bir çiftlere 1 ile 5 ay arası
değişen sürelerle ayn kalmalarını
öneriyor ve tedavi amaçh aynhkla-
nn' mucizeler yarattığını söylüyor.
Uzmanlar, şunlan öneriyorlar
• Eşinizin sizin için her gün yap-
tığı şeylerin bir listesini çıkann ve son-
ra kendi kendınize, bunlann kaçı için
ona teşekkür ettiğinizi bir sorun. Ba-
sit bir teşekkürün birçok şeyi değiş-
tirebileceğini unutmayın.
• Eşinizin düşündüğü şeyleri tah-
min etmekten vazgeçin, çünkü hata
yapabilir ve gereksiz yere kavgaya
sebebiyet vermiş olursunuz.
• Suçlamak sorunlan çözmez, çöz-
mediği gibi birbiri ardına yeni suç-
lamalar getirir.
Laura Doyle'un mutlu evlilik re-
çetesinde ise "kadının eşine bojuneğ-
roesi" önerisi bulunuyor. Surrende-
redwife.com uıternet sitesinde mut-
lu evülik reçetesini açıklayan Doy-
le, kadınlara şu öneride bulunuyor
"Evin kapısından içeri girdiğiııizde
kadınhğıniTi hatuia>Tn!"
Doyle'un bu önenlerini, feminist-
ler müthiş öfkeyle karşılıyorlar.Uz-
man Andrew Christensen ve John
Gottman, Doyle'u geri kafahhkla
suçluyorlar.
Robbie Williams
ödülleri topladı
lngiltere'nin en prestijli müzik ödüllerinden "Brit
Odûlkri" 26 Şubat'ta sahıplennı buldu. Robbie
VVflüams, en iyi erkek solo sanatçı, en ıyi sıngle ve en
iyi video klip dallannda üç ödülle en çok ödül alan
sanatçı oldu. Geçen günlerde Almanya'da verdiği bir
konserde akli dengesi bozuk bir hayram tarafindan
saldınya uğrayan Williams, ödülünü ahnak için
sahneye kalabalık b\ı güvenlik çemberi ortasında
çıktı. Coldplay, en iyi grup ve en iyi albüm dallannda
iki büyük ödüle değer bulundu. trlandalı grup U2 ise
en iyi uluslararası grup ödülünü alırken müziğe
katkıianndan dolayı özel bir ödül de kazandı. En iyi
uluslararası erkek şarkıcı olarak ödüle Eminem layık
görüldü. En iyi uluslararası kadın sanatçı dalında
ödül alan Madonna ise Brit Ödülü'nü
ilk kez kazanmış oldu.
s en iyi erkek solo
single ve en iyi video küp
en çok ödül alan
ÂJüNYANINEN MÜKEMMEL OTELLERİ S1RALAMASINDA 17. OLDU
Four Seasons OteK listeye girdi
tstanbul'dakj Four Seasons Oteli, Sultanabmet Ceza-
evi'nin dûzenlenınesi sonucu otel haline getiribniştL
Meteor parcasında kristal saptandı
Mars'ta yaşam için
yeni kanıt bulundu
Haber Merkezi - Amenkan finans
çevrelerinin dergisi FORBES
tarafından yayımlanan "Dûnyanın en
mükemmel oteUeri" lıstesıne ilk kez
Türkiye'den de bir otel girmeyi başardı.
Nâzım Hikmet, Aziz Nesin, Dr. Hikmet
Krvılcunh, Rıfat Ilgaz, Şefîk Hüsnû,
Mehmet Ali Aybar gibi ünJülerin kaldığı
Sultanahmet Cezaevi'nin düzenlenmesi
sonucu otel yapılan Istanbul'daki Four
Seasons Oteli, "Uluslararası kent
oteDeri" kategorisinde 17. oldu.
FORBES, bu otelin listeye bu yıl ilk kez
girdiğine dikkati çekti. FORBES, otelleri
6 kategoride ve 20'li gruplar halinde
değerlendirdi. ABD'nin en mükemmel
20 oteli sıralamasında New York'taki St.
Regis oteli birinci oldu. Bu oteli
Chicago ve New York'taki Four Seasons
otelleri izliyor. Uluslararası en
mükemmel oteller grubunda
bırincihği Bangkok'taki
"The Oriental" oteli elde etti.
CHİCAGO (AA) -
ABD Ulusal Havacılık
ve Uzay Dairesi (NASA)
bilim adamlan, Mars'tan
geldiği bilinen meteor
parcasında, sadece mik-
roplar tarafindan oluştu-
rulan bir kristal parçası
saptadı. Meteor parça-
sında saptanan kristalize
olmuş manyetik minera-
lin, dünyada bakteriler
tarafindan formlaştmlan
kristalin benzeri olduğu
bildirildi.
Bilim adamı Katfaie
Thomas-Keprta'ya göre
Keprta'ya göre Mars'ta
hâlâ mikroskopik yaşam
sürüyor. NASA Ames
araştmna merkezi bilim
adamlarından E. Imre
Friedmann, yaptıklan
incelemede, ALH84001
adı verilen taşın üzerin-
deki manyetik kristal par-
çasının. bu" zıncir oluştur-
duğunu gözlediklerini
açıkladı.
Friedmann, dünyada-
ki bakterilerin formlaş-
tırdığı manyetik knstal-
lerin de dışı zar ile kaplı
bir zincir şeklinde oluş-
tuğunu, taşta fosilleşmiş
olan kristal parcasında
da zincir formun dışında-
ki zann görülebildiğini
belirtti. Friedmann, zin-
cir oluşumunun sadece
biyolojik etkiler sonu-
cunda meydana geldiği-
ni kaydetti. Bilim adam-
lan. kristalin 3.9 milyar
yıl önceden kaldığuu be-
lirledi.
{sEHENNEM DERESİ'NE DÜŞEREK YAŞAMINI YÎTİRMİŞTİ
Iğdır'ın amsınaAğn ttrmanışıERZURUM (Cumhuriyet)-
Ağn Dağı'na nrmanışında Ce-
hennem Deresi'ne düşerek ya-
şamını yitiren AKUT üyesi ve
Atlas dergisi muhabiri İsken-
der Iğdır'ın ölümünün birin-
ci yıldönümünde, AKUT Baş-
kanı Nasuh Mahruld ve arka-
daşlan Ağn Dağı'na tınnana-
cak. Bugün başlayacak tmna-
mşm iki gün sürmesi bekleni-
yor.
Ağn Valiliği de Cehenmem
Deresi'ne Iğdu"'ın admı vere-
cek. 28 Şubat 2000'de Ağn
Dağı zirvesine yaklaşırken
dengesini kaybeden ve 4 bin
250 metrede bulunan Cehen-
nem Deresi'ndeki buzullann
arasma düşerek yaşamuıı yi-
tiren tskender Iğdır anısına
bugün Nasuh Mahruki ve ar-
kadaşlan Ağn Dağı'na tırma-
nacak. Ağn'yabu sabah erken
saatlerde tırmanmaya başla-
yacak olan dağcılar, Iğdn-'m öl-
düğü yere çiçek bırakarak ge-
ri dönecekler. Mahruki ve ar-
kadaşlannm tırmanışınuı iki
gün süreceği belirtildı.
Cehennem Deresi'nin adı-
nın"Iğdır Deresı'' olarak de-
ğiştirilmesi konusunda AKUT
yöneticilerinin Ağn Valili-
ği'ne yaptığı öneri ilgiyle kar-
şılandı. Cebennem Deresi'neIğdır'ın adı wrflecek.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
TİP Mûcizesi!..
e-posta: tan @ prizma. net tr
Asıl büyük şaşkınhğım, 'Denizin Çağınşı' adlı
romanını asla unutamadığım, hikâyeci ve ro-
mancı Kemal Bilbaşar'ın; bir akşamüstü gazete-
ye, TİP izmir ll Başkanı olarak, geldiği an oldu; O
Kemal Bilbaşar kı, '40 Karanlığı'nın en ümitsiz
günlerinde, 'Yürüyöş' dergisinde, gerçekçiliği in-
sanın tüylerini ürperten Anadolu hikâyeleri yayım-
lamıştı; acı, yürek törpusu; ama yıne de, açık bir
humour, coşturucu bir 'yaşama sevinci'yte dolu,
hikâyeter 'Irgatlann Öfkesi', ne kadar insanın yü-
reğini, sıkılmış bir yumruğa çevirirse; 'Cevizli Bah-
çe' o kadar, delikanlı bir heyecanla yüklüdür.
Kemal Bilbaşar, hanidir Izmir'de yaşıyordu;
50'fi yıllarda bir öğle sonu, beni ve Can'ı (YüceJ)
elterimizden tutup, 'Demokrat Izmir'e götüren,
gazetenin sahibi Adnan Düvenci'yle tanıştıran da,
oydu; hiç unutmam, Ankara Palas'takı konuşma-
mızda demişti ki:
"...sosyal sorumluluk sahibi yazar, gazetenin
büyüğünü küçüğünü seçmez; kaldı ki, bu ga-
zete Samet Ağaoğlu'nun, Burhan Belge'nin,
Naci Sadullah'ın, Halikarnas Balıkçısı'nın; da-
ha kimlerin, yazdığı bir gazete; siz genç kalem-
ler, hürriyet davasına omuz vermeyecek de,
kim verecek!"
Ondan sonra 'Demokrat Izmir'le alâkam hiç
kesilmedi; nitekim Paris'ten Bâbıâli'ye degil, ona
döndüm, orada Kemal 'ağbiy'i (Bilbaşar) bulaca-
ğımı biliyordum ama, Türkiye Işçi Partisi'nin il
başkanı olarak değil!
Oysa 1961 Anayasası uygulanıyordu, artık: Tür-
kiyede köprülenn altından çok su akmıştı.
O kaçınılmaz, 'flash/backi'
Sonra o, 'kaçınılmaz' flash/back (geriye dö-
nuş): 27 Mayıs sonrası, Yeşilçam'da son ümit-
lerim de kınlmış, Claude'un çağnsı üzerine tekrar
Paris'e dönmeye hazırlanıyorum; hiç beklemedi-
ğim, o mektup; 'Sosyalist SoC, Türkiye Işçi Par-
tisi'nin örgütlenmek telâşı içindedir; eskı yeni, ula-
şabildiği bütün 'arkadaşlar'ı Beyazıt'taki o salon-
da (sanınm adı 'Rüya' tdi, ya da 'Rüyam': şu işe
bakın!) yapılacak toplantıya çağırıyor. Gitmış, ina-
nılmaz bir kötümsertıkle dönmüştüm: son derece
ağırbaşlı, hayli kaliteli geçen konuşmalar sırasın-
da; 'sağcı' gençlerin, baskınına uğradık; kapılar-
da dövüşüldü, salon işgal edildi, toplantı polis hi-
mayesinde yürütüldü, dağıldığımız sırada, Aziz
Nesin'i hırpaladılar. Rıfat Ilgaz'la dolaştık bir mer-
divenden inip, farklı bir kapıdan çıktığımı hatırlıyo-
rum; o mavi gözlerinde hüzünlü bir tebessüm ay-
dınlığıyla; "...iste böyle llhan, demişti, git de Pa-
ristekilere anlat; Türkiye'de hiçbir şey değiş-
miyort"
Oysa ne görüyorum, birhayli şey değişmiş: Tür-
kiye Radyolan'ndan başlayan bir değişiklik bu: 27
Mayıs öncesinde spikerler, handıyse bir saat,
CHP'den istifa etmiş, DP'ye geçmiş olanlan, sa-
ya saya bitıremezlerdi; 'komünist olmak', zaten
'Soguk Savaş' gereğı, ihanet-i vataniye kapsamı-
na giriyordu ya; artık CHP'lı olmak da, bu kapsa-
ma girmek üzereydi: ünlü Tahkikat Komisyonu'nun
'marifetleri'ni kim unuttu? Istanbul'daki ilk halka
açık toplantılan, sürekli tecavüze uğrayan TİP,
hayii gelişmişti; ilk defa olarak, 'sosyalist' bir par-
tinin, hem 'ulusallığım' korumaya çalışbğını;
(besbelli, bu yüzden) hem de 'halka ulaşabil-
diğini' görüyordum: nitekim seçimlerden, bekle-
nenin üzerinde bir başarı sağlayarak çıkmış;
TBMM'yeyiımi küsurmiîletvekili gbndermişti! Dü-
şünebiliyor musunuz, 'dûnyanın sonu' gibi bir şey!
'Demokrat Izmir'de artık, eskiden olduğu gibi,
sadece yazı vererek çalışmryordum; Paris'ten Ad-
nan Düvenci'ye yazmış, Izmir'e yerleşmek iste-
diğimi belirtip, bir iş istemiştim; tereddütsüz, ça-
ğırdı; biriikte çalışmaya başladık; 6O'lı yıllann, o
güneşii ve mavi İzmir yıllan; ülkedeki 'ulusallığın',
yavaş yavaş, solcu (komünist, goşist) ya da sağ-
cı (faşist, liberal ve teokrat) bir 'kozmopolitliğe' dö-
nüştunilmesi; anayasa sükûneti ve demotc-atftgîî^r
hızla bireysel terorizme kayan, öğrenci gösterile-
riyle dağıtılması!
Bir akşam, işten çıkmak üzereydim; vapuraye-
tişmek telâşındaydım; gözlerinin içi, cıvıl cıvıl ışık,
Kemal ağbiy (Bilbaşar) odama girmişti; ayaküs-
tü, beni bir kenara çekerek; dedi ki;
"...Mehmet Ali BeyVe görüştük, senin burada
olduğunu söyledim, niye Parti'ye girmiyor diye
sordu: daha fazla gecikmemelisin!"
Yeter miydl sanırsımz?
Bilryor musunuz, ben TlP'e yazılmadım. GÖn-
lüm elbet başansından yana oldu; hele DİSK
palazlanıp sesini duyurmaya başladıktan sonra,
Türkiye'de nihayet 'Sosyalist Sol'un şeytanın ba-
cağını kıracağını, düşünmeye koyulmuştum; nede-
ni belli, Osmanlı dönemi dahil, bu topraklarda,
'sosyalistlik', aydınlann kendi aralannda oy-
nadıkian, 'entelektüel' ve siyasi bir 'oyun' ol-
muştur; tehlikeli ama, 'oyun'; nedenini çok dü-
şünmüşümdür; herhalde, sanayileşmenin bek-
lenen dûzeye çıkamayışı, îşçi yoğunluğunun
zayrflığı; hareketin tabandan, yani proletarya-
dan gelmesini önlüyor, rejimin otoriterlikten
totalrteıiiğe gitmesi de, işi büsbütün imkân-
sızlaştınyordu.
Başka türtü söyle mı soyleyebiliriz: Anadolu top-
rağında, her şey, Avrupa toprağında olduğu gi- ••
bi, asağıdan yukanya oluşup gelişmez; yuka- •
ndan aşağıya oluşturulup geliştirilmeye çalışı-
lır. Hele 'Sosyalist Sol'da, keyfiyet, acımasız -'
ca budun TKP'nin ünlü gizJi 'kongreleri'nde, he
biri bilmem kaç ili temsil eden, üç beş kişi bu-
lunurdu; KUTV neslinden sonra, sosyalist işçi-
yi mumla arasan bulamazdın; kim varsa, ya
öğrenci, ya öğretmen, ya yazar, ya ressam; üs-
telik çoğu, Avrupa görmüş, Sosyalizm'e ora-
da heves etmiş, aydınlar! Türkiye sosyalizmi,
bir tûıiü sınrfsal bir sosyal hareket potansiye-
line yükselemiyordu; daima, idealist, -elhak
hayattan pahastna bunu kanrtJamışlardır- fakat,
'sınrfsal' tabanı olmayan, 'çıplak' siyasal hare-
ketler ki -hele Soğuk Savaştan rtibaren- 'sağ-
cı' iktidarlara, pek güzel av oluriar.
Türkiye Işçi Partisi, gittikçe guçlenen ve yayı-
lan, Devrimci Işçi Sendikalan Konfederasyo-
nu'nun (DİSK), rüzgânnı da arkasına alınca, şey-
tanın bacağı kınlacak, ülkemizde nihayet 'KlâsikDe-
mokrasi'ye ulaşılacak gibi görünüyordu; fakat!..
Işte bu 'fakat' yüzünden, TlP'e yazılmadım; ne ol-
duğunu aynca görüşürüz, ama, şurası da bir ger-
çek ki, partinin yönetici takımı arasındakiler, klâsik
bir demokraside, sosyalist bir partiyı yönetebile-
cek, profesyonel sıyasetçıler olmaktan çok; '40
Karanlığı'nda feci şekilde ezilmiş 'sosyalist' ay-
dın ve sanatçılardı; aydınlann ve sanatçılann, bü-
tün meziyetleriyle, -ama bütün kusurlanyla da-
oradaydılar.
Tarihe hepsi 'öncû' olarak geçecek, sendika li-
derlerimiz için de, benzer bir şey söyleyemez mi-
yiz? Kitle örgütü yönetmek konusundaki -yete-
neklerijıe olursa olsun- bilgi ve görgüleri; 'devşir-
me' TÖRK-IŞ'in 'arpalığında' öğrenebildiklerin-
den; 'particilikleri' ise, malûm ve meşhur gazete-
lerimizde, okuduklan; DP, CHP, MP ve benzeri
partilerin, 'ma/ffetferincten'ibaretti.
Yeter miydi sanırsınız?
http://www.priznria.net.tr/AILHAN
rrttp://www.bilgiyayıne\n.com.tr./ailhan
Faks/D-212/26019 88