Katalog

SAYFA CUMHURİYET 28 ŞUBAT 2001 ÇARŞAMBA • • •• J O L A Y L A K \CJ ( J O K U Ş L J E R [email protected] \ - İ Cumhuriyet Okumak Prof. Dr. Coşkun ÖZDEMİR B akınız tarih öğretme- ni Ayşe tlhan ne diyor " Yazarlan saymakla tükeıuneyecek gaze- tem Cumhuriyet, çiz- gjsinden hiç sapma- yarak Aydmlanmayohında Derüyoı:'" Katılıyor musunuz Ayşe Ilhan'a? Gerçekten çizgisinden sapmadığı- na; Cumhuriyet ilkelerini, Aydın- lanma'yı, bağımsızhğı, emekçiyi, bilimi, bilimselliği savunduğuna siz de inanıyor musunuz? "Kûltür hiz- metleri başh başma büyük bir başa- ndır" diye sürdürüyor savlannı bu Cumhuriyet kadııu. Doğru değil mi bu savlar? Patron egemenliğinde ol- mayan, yazarlannı ihale takipçili- ğinde kullanmayan, sırtını bankala- ra ve televizyon kanallarına dayama- yan, promosyonlann] çanak çöm- lek, çamaşır tozu, masa örtüsü ile de- ğil, kitaplarla gerçekJeştiren başka bir gazete görebiliyor musunuz? Pe- ki çok defa incir çekirdeğini doldur- mayacak nedenlerle bu gazeteyi dış- layanlara, onu okumayı reddedenle- re ne demeli? Efendim, kendileri sa- nat sayfasını tutmuyorlar, sinema eleştinlerini doyurucu bulmuyorlar. Affedilir gibi değil, haberlerde ağır kalıyor, geride kalıyor Cumhuriyet. Kimilerine göre de bu gazete insa- mn içini karartıyor, oysa pornogra- fîk öğelerie, magazin haberleri ve de- dikodulan ile ne kadar çekici hale ge- lebilirdi. Halkın eğilimlerine değer vermeli. Kimisine göre gazete sağa saptı, ötekilere göre ise uç sola faz- la ödün veriyor. Oysa gazete tam onlann çizgisin- de olmalı. Bir de çok üginçtir, otu- zu aşan yazarlar içinde bir tanesine -haydi iki diyelim- takılanlar var. Efendim filanca orada yazdıkça ben o gazeteyi elime almam. Gelin de kendinizi tutup elinin körü deme- yin bakalım. Kardeşim, sevgili kar- deşim bir yazan, ikisini, üçûnü be- ğenmeyebilirsin. Gazetenin bunca yıldır sürdûrdüğü genel çizgisine, insan haklanna, hukukun üstünlüğü- ne, laik Cumhuriyete dayanan çiz- gisine öncelik vermek gerekmez mi? Tûrkiye gibi azgelişmiş, türlü so- runlarla boğuşan bir ülkede, demok- rasinin nasıl savunulacağı konusun- da elbette görûş aynlıklan, farkhhk- lan olabilir. Bir sol yelpazeyi tem- sil eder Cumhuriyet yazarlan. Laik Cumhuriyete, Aydınlanma'ya, emek- çi haklanna sahip çıkmayan yazar yoktur burada. Küreselleşmeyi, ye- ni dünya dûzenini en doğru, en ger- çekçi bir şekilde sergileyen, serma- yeye, neoliberalizme teslim olmayan, ona kafa tutan yazarlar yer alır Cum- huriyet'te. Emeğe, emekçiye sahip çıkan bu gazetedir. Bilime, bilimsel- liğe böylesine önem veren, öncelik veren bir başka gazete tanıyor mu- sunuz? Cumartesi gûnleri Bilim Tek- nik ekini okumamak bir büyük ek- siklik değil midir? Kitap eki de öy- le. Siz sol yelpazenin bu yanındaki ya da öteki yanındaki bir yazara ta- kılıp kendinizi bütün bunlardan yok- sun bırakıyorsunuz; olacak iş midir bu? Ve Cumhuriyet devrimlerine, Cumhuriyet ilkelerine saldınnın bun- ca yoğunlaştığı, Aydınlanma'nın yö- neticilerimizce yanda bırakıldığı, halkın çok ciddi bir eğitim yoksun- luğu içinde bulunduğu, bağımsızlı- ğın yitirilip emekçi muhalefetinin neredeyse tümü ile yok edildiği bu ülkede, bu kavramlann tümünün en tutarlı bir şekilde savunuculuğunu ya- pan bu yolsuzluk, hırsızlık, yağma ortamında ayakta kalabilmek için yaman bir savaş veren gazeteyi şu yu- kanda sıraladıgun sudan gerekçe- lerle dışlamak bir aymazlık değil midir? Gafiet değil midir? Cumhu- riyet'in kusurlan, eksikleri yok mu- dur? Ohnaz olur mu, hem de çok sâ-* yıdadır. Ama bugün büyük sıkmtı- lar içinde bunalan bu ülkededemolfc^ rasiye, hukuk devletine, insanfaak-^ lanna, laik Cumhuriyetin köruniha^ sı gerekliliğine inanan insanlar<*wi* bir dayanışma içinde olmalı, değil mi? Cumhuriyet gazetesi böyle bir da- yanışmanın odak noktasında bulun- muyor mu? Benim böyle bir yazı ile kimlere seslenmek istediğim sanınm çok açıktır. Yoksa "Ben de aydın ge- çhüyorum, yazanm da çizerim de, ama doğrusu kafamı yormak iste- miyorum, Cumhuriyet'i yorucu bu- hıyorum, ne kendimi ne de dünyayı değiştirmeye niyetim var, yeni dün- ya düzeni de, bağımsızhk da bana VTZ gelir, bir şeyin değişeceğine de inanmıynnım. Bügi sahibi ofanadan ffldr sahibi olmakve uluorta ahkâm kesmek de çok hoşuma gidiyor" diyenlere benim hiçbir diyeceğim yoktur. ARADABİR M. SELtM OKÇAY Hukukçu, Emekli Asker Yolsuzluklar, Bunalımlar... Gazetede, televızyonda halkın ilgisini çekecek haberiere yer verilmesi olağandır. Bu haberler, az görülen, iigi çeken olaylara yönelik olunca üzerin- de değerlendirmeler yapılır. Şu anda ülkemizde haberlerin başında yolsuz- luk, hırsızlık olaylan gelmektedir. Öyle bir hal aldı ki çığ gibi her alanda hırsızJığın, yolsuzluğun diz bc- yu olduğu görülüyor. Bu gidişle bugün tertemiz gö- rünenlerin haberleri ile de çalkalanacağız, galiba... Bu kötü durum halkımızda karamsariıkyarattığı gi- bi kanıksama da yarattı diyebiliriz. Bir başka an- latımla ülkemizde hırsızlık ve yolsuzluk olağan ko- numa gelmeye başladı. Az görünen olaylar halkın ilgisini çeker, deme- miş miydik... Böyle olunca da yolsuzluğa bulaş- mamış kişilerle ilgili haberlerin, az görülen olaylar olduğu için, daha çekici duruma geleceğini, kısa zaman içerisinde göreceğimiz anlaşılıyor. Peki, bu yolsuzluk haberlerinin, son altı ay içe- risinde sökün etmesinin, zamanlaması dikkatinizi çekmiyor mu? Üçlü koalisyon hükümeti iki yıla ya- kın bir zamandır iktidardadır. Bu hükümeti göreve geldikleri ilk 1.5 yıl içerisinde frenleyen ne idi aca- ba? Acaba bu zamanın cumhurbaşkanının deği- şim zamanı ile çakışmasının bir rolü var mıdır. Çün- kü hem zaman çakışıyor hem de bu iş Murat De- mirel ile başlıyor... Acaba hükümetin cumhurbaş- kanını değiştirmemek için Anayasayı değiştirme ça- basının altında bunlar mı vardı? Acaba her köşe başını tutanın atanma yetkisini cumhurbaşkanına vermekle hata mı yaptık?.. Yoksa önceki Cum- hurbaşkanı Sayın Demirel'in değişim zamanı onun için bir talihsizlik mi idi? Elimı çenemin altına ko- yup düşünüyor, düşünüyorum.. ve elbette çok çok üzülüyorum... Derken devletın doruk noktasında, bu nedenle çatışma ve ardından ekonomide bu- nalım... 1950'den-beri sürüp gelen tutucu, gerici yönetımlerin ürünü bu! Konumuzla tlgili bir de CHP'nin durumu var. Halk canından bezmiş, televizyon ve gazetelerdeki boy boy yolsuzluk haberieririden bıkmış bir halde ve CHP'yi kucaklamak için beklerken, en ufak biryol- suzluğu işitilmemiş, yani yukanda bahsettiğimız, işte haber olabilecek bir kişi buiduk, diyeceğimiz bir kışi olan Sayın Deniz Baykal'ın süratle tüm par- tisini ve halkı kucaklaması gerekmez mi? Yoksa bu halk ne yapsın, kimi kucaklasın, şimdiki çirkinleri mi?.. Nerde bu CHP? Hizipçilikten kurtulamaya- cakmı? Bu dönemin bir de AB'ye gıriş çabalannın yo- ğunlaştığı bir dönemle çakışmasına ne dersiniz? Bakın AB iyi niyetli gözükmemektedir. Bizi almaz- lar.. giremeyiz.. olmaz, anlamıyor musunuz?.. Hiç olmazsa onurumuzu artık zedeletmeyiniz... Bu ko- nuda Atatürk'ün gösterdiği yolu, ınanın, hiç mi hiç anlamamışsınız.. Ülkemi, halkımı teslim edîn de- miyor, çağdaş medeniyet sevıyesinin üstüne çıka- nn, diyor. Uygariık (medeniyet) nerede var ise, alın, getirin, halka mal edin, diyor. Tarikatçılıktan, hırsız- lıktan kurtulmuş, çağdaş, uygar ve üretken Türkh- ye'yi, o zaman kendileri çağınr Avrupa Birliği'ne! Bayramınızı Tatil Köyünde Doğa Güzelliğiyle îç Içe Geçirin. BAYRAM ÖZEL PROGRAMI Limit yok!..Eğlence çok!.. Her şey dahil Günlük kişi başı 28.900.000 TL. Canlı Müzik - Eğlence - Oryantal Show • Havai Fişek Gösterisi - Rewü Show Hotel Rezervasyon: 0 242 756 90 50 - 51 Nâzım ve Siyaset Erbabı İsmafl EKTEN Bahkesir - ÇYDD A tatürk,"TürkiyeCum- huriyeti şeyhler, derviş- ler, meczuplar ülkesi ola- maz" demişti. Ne yazık ki son zamanlarda Tür- kiye Cumhuriyen' şeyh- ler, dervişler, meczuplar, aşiretler, hor- tumcular ülkesi oldu. Bir tarikat şeyhi. Kanuni'nin yanına gömülmek ister. Hükümet bir gecede ka- rarname hazırlar. Karamame jet hızıyla imzalamr. Bütün siyaset esnafı tarikatlara yaran- ma yanşına girer. Cumhurbaşkarumız bu girişimi, kararnameyi geri göndererek engeller. Hükümet Cumhurbaşkanı'na ateş püs- kürür. Halk, Cumhurbaşkaru'nı kutlama yanşına girer. Bazı aklıevveller, tarikatlan "stvütop- lum kuruluşu" saymaya kalkar. Şeyh-mürit ilişkisinin olduğu yerde bi- rey yoktur. Sorgulama yoktur. Özgür ak- la yer yoktur. Demokrasi yoktur. Böyle bir tarikat nasıl sivil toprum kuruluşu olur! Olmaz. Olmadığı da ortada. Tarikatlar siyasetçilerle iç içedir. Si- yasete tarikatlar, aşiretler, hortumcular yön verir. IMF yön verir. Sözde yurtsever, halksever siyasetçilerimiz ne tarikatlara, ne aşiretlere, ne hortumculara ne de IMF'ye karşı çıkarlar. Siyasetçilerimiz varlık nedenlerini ta- rikatlara, aşiretlere, hortumculara, IMF'ye borçlu olduklannm bilincinde davran- maktadırlar. Siyasetçiler, halka ters düşme pahası- na iki gün daha siyasal rant peşinde koş- maktadırlar. Hükümet, tarikat şeyhi ayıbını Nâzım Hikmet'i yurttaşlığa alma girişimiyle dengelemeye çalışıyor. Bazı vatanseverler de (!)Nâzım'ı yurt- taşlığa almamakta direniyor; Nâzım va- tan haini diye. Nâzım hiçbir zaman vatan haınlığı yap- mamıştır. Hükümet aleyhine konuşma- lar yapmıştır. Ama ülkesinin, halkımn aleyhine tek bir satır yazmamış, söz söy- lememiştir. Biz bütün dünyaya örnek bir Kurtu- hış-Kuruluş-Aydınlanma savaşımı ver- mişiz. Başanya ulaştu-mışız. Nâzım 'dan başka hangi vatansever (!) Kuvayı Mil- liye Destanı gibi bir yapıt ortaya koy- muştur? Bu vatanseverlerin (!) hepsi kendini (cebini) severdir. Bu siyaset esnafi, Nâzım'a yurttaşlık verecekse vermesin. Nâzım zaten Türk yurttaşı. Nâzunseverler siyaset esnafinm bu gi- rişimi karşısında başvurulannı geri alsın. Sonra bu siyaset esnafı "Biz Nâzım'ı yurttaşhğa aknk" diye kendilerini bir şey sanırlar. Sayın Nâzım Hikmet Vakfi yöneticile- ri, Nâzmı düşmanlanna ne olur bu ola- nağı vermeyin. Nâzım Hikmet'i siyaset esnafinm oyuncağı yapmayın. Nâzım bizim için Türkiye Cumhuriye- ti yurttaşıdır. Türkçenin en büyük oza- nıdır. Bütün dünya 2002 yılında Nâzım'ı ana- cak. UNESCO, 2002 yılmı dünyada Nâ- zım yılı olarak duyuracak. Dünyanın dört bir yanında Nâzım, Türk şairi olarak anı- lacak, şiirleri okunacak. Bırakalım, Türkiye'de siyaset esnafı bu utançla yaşasın. Siyaset esnafim bu utançtan biz kurtarmayalım. Bırakın, si- yaset esnafına göre Nâzım "vatan ha- ini" olarak kalsın... DUNGEON5A DRAOONS ' 4 ÖLÛM PEŞİMİZDİ M@il TOM HANKS DP/ILIN A BLUE DRESS WWW.CINE5.COM fiNP'i ravei tS CINeMAX PENCERE 28 Şubat NediP?.. "Dev/ef"in "Türk-lslam Sentezi" ideolojisinden aynlarak anayasada yazılı "laik Cumhuriyet"e dö- nüş karandır. Devlet, teme) yasalanna göre meşrulaşma yo- lunda gerekli adımı 28 Şubat'ta attı. Bu yolda geç bile kalındı. Çünkü 28 Şubat "Soğuk Savaş" düzeninde ve "iki kutuplu dünya''da koşullanmış "tehlike kon- sepb"nden aynlışı da açık seçik vurguluyor. Beriin Duvan 1989'da yıkıldı. Sovyetleriesi'dedağıldı. ABD Cumhurbaşkanı Bush, "Yeni Dünya Dûze- n/"ni1991'deilanetti. 28 Şubat, 1997'de gündeme girdi. Arada en azından 6 yıl var. Demek ki Türkiye antikomünist konuşlanmadan doğan gerici devlet görüşünü fazladan 2000'e 3 kalaya kadar kendi içinde sürdürmüş... Sanki dünya değişmemiş gibi... İki kutuplu dünya yıkılmamış gibi.. Gözlerini gerçeklere kapamış. • İki kutuplu dünyada Türkiye'yi savunma strate- jsinde konuşlandıran etken "komünizm teNikesi'yd». Ülkemiz Sovyetler'e sınır komşusuydu. Dünya "dehşet dengesi" üzerine kurulan savunma düze- ninde 'Bab'nın sınırian Kars'tan geçiyordu". ABD'nin Asya'dakı "Yeşil Kuşak kuramı "nın coğrafyası Ana- dolu'dan başlıyor, Iran ve Pakistan yoluyla Güney- doğu Asya'da devam ediyordu. Yeşil Kuşaktek tüm- cede özetleniyordu: "Komünizme karşı en iyi panzehir Islamdır." Laik Türkiye Cumhuriyeti'ni Amerika'nın dünya stratejisinde "Yeşil Kuşak" kuramına bağlamak "Dev/ef"i sol düşmanlığı üzerine örgütlemek de- mekti. "12 Eylül müdahaiesi" bu yolda tüm solu laik Cumhuriyetin Aydınlanmacı kişi ve kurumla- nyla birliktetoplumdan kazımak üzerine düzenlen- miş faşist bir darbeye dönüştürülüp yürütüldü. Irtica bu süreçten sonra hızlanıp tırmanarak 1997'de iktidara geçti. Ordunun gözü o zaman açıldı. Soğuk Savaş sürseydi, Türkiye'nin bir Istem cum- huriyetine dönüştürülmesi olasıydı. • 28 Şubat ne yaptı?.. Ne yaptığı açık seçik: Rayından çıkmış devlet düzeninde siyasal ikti- dan anayasa ve yasalara uymaya çağırdı. Çünkü 1923 Aydınlanma Devrimi tüm yasalanyla biriikte laik Cumhuriyet "mevzuatı" olarak kâğıt üzerinde kalmıştı. "öğretim Biriiği Yasası" vardı; ama, eğrtim ikili düzende yürütülüyordu. Imam okullan temel öğretimin yerine geçmişti. Türk-lslam Sentezi'nde hile-i şeriye taktiği siya- saydı. 28 Şubat, devietin üst katında iktidan meşrulaş- örmak yolunda alınmış bir karardır; ne bir darbe- dir, ne bir yasadışı askeri müdahaledir. Siyasal ik- tidar, yasalart hiçe sayarak "üili durvm" yaratıyor- sa, bu ne "kanun dev/e(/"ne ne de "hukuk devte- tf'ne sığar. v 28 Şubat "gayri meşnj fiili dunjm"a karşı', d w - leti meşrulaştıran bir içerik taşıyor. • Ne var ki siyasal partilerimiz 2001 yılında bile "So- ğuk Savaş" alışkanhklannı aşabilmiş değiller, laik Cumhuriyete karşı dinci devlet savaşımını bugün bile sürdürmeyi demokrasi sananlar var. 28 Şubat'a satdırmalan da bu yüzden... Oİ .L on BOHDE on Bin SATIŞ KIMI SEVSEM, SENSIN... ButunSVİerı 12 HİMİSEVÎSEM, 3EMSM... Attihî llhan Bir büyük ustamn, Attîlâ flhan'rn yeni şiir kitabı 'Kimi Sevsem, Sensin..." Artı'lâ tthan'm kendi deyişîyJe "Bütün bir ömrün özetil" ATTİLA İLHAN / BÜTÜN ŞİİRLERİ 1. DUVAR/10 bs. 2. SİSLERBULVARI/11 bs. 3. YAĞMURKAÇAĞI/10 bs. 4. BENSANAMECBURUM/13. bs. 5. BELA ÇIÇEĞİ / 7. bs 6. YASAKSEVIŞMEK/8 bs 7. TUTUKLUNUN GÜNLUĞÜ / 7. bs. •1974 Türk Dıl Kuaımu Ş»r ÖdûKr 8. BÖYLEBIRSEVMEK/8. bs. 9. ELDE VAH HÛZÛN / 8 bs 10. KORKUNUNKRAUJĞI/4bs 11. AYRIUK SEVDÂYA DÂHIL / 6 bs 12. KİMİ SEVSEM, SENSİN 13. bs 3000ooo 2300ooo 15OOooo 2300ooo 165Oooo 1650000 2300000 275Oooo 1900ooo 2300ooo 1700ooo 2000000 •İUİ D*iim www.bilgiyayirwvi.com.tr ] MeşrulıyetCad.46/AYenısehır-06420/ANKARA I Tet- (0-312) 434 49 98 - 434 49 99 Faks (0-312) 43177 58 ] Nartıbahçe Sok. No'17, Kat1, Cağaloğtu • 34360/İSTANBUL Tet- (0-212) 522 52 01 - 520 02 59 Faks- (0-212) 527 4119 Sakarya Cad 8/A Kralay - 06420/ANKARA Tet (0-312)43441 06-43441 07Faks (0-312)4331936 www.carettadafyan.com Muğla-Datyan'da doğa, tarih, dosöukla içtçe sıradışı bir BAYRAM TATİU için hazır mısınız?/ Capetta Caretta P A N S İ Y O N infoQcarettadalyan.com Tel:O2S2 2842301