24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25ŞUBAT2001 PAZAR CUMHURtYET SAYFA HABERLER ANAP: taemçett istîfa etmeyecek • ANKARA (Cumhuriyrt Börosu) - ANAP Grup Başkanvekili Zeki Çakan, Başbakan Bûlent Ecevit'e yönelik açıklamalan nedeniyle hükümet ortaklan arasında gerginlik yaratan Istanbul Milletvekili Mehmet Ali Irtemçelik'in istifasının söz konusu olmadığını söyledi. ZoraM görevden ahna • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gümrûk Müsteşarlığı Gûmrükler Genel Müdûrü Mehmet Nejat Sarıkamış başka bir göreve atanmak ûzere görevinden alındı. Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, Sankamış'ın yerine atamak ıstediği Istanbul Gümriikler Başmüdürü Nazım Büican'ı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafindan "toplu kaçakçıiık" davası sanığı olduğu gerekçesiyle veto edildiği ıçın merkeze almak zorunda kaldı. Bilican'ın yenne Izmir Gümrük Başmüdürü Fatma Nadide Ünlü getirildi. Sezer veCem KaNre'ye gitti y• ANKARA (AAy^ r ' h U Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Dışışleri Bakanı tsmail Cem, Gelışmekte olan Ülkeler Ekonomik îşbiriiği Grubu'nun (D-8) Üçüncü Devlet ve Hükümet Başkanlan Zirvesi'ne katılmak üzere dün Mısır'ınbaşkenti Kahire'ye gitti. TBMM Başkanı Ömer tzgı tarafindan uğurlanan Sezer, bugünkü doruğun ardından Türkıye'ye dönecek. hoı*tuni8ndr • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sınırlı Sorumlu Yenı Ankara Esnaf Kefalet Kooperatifı'nin dün yapılan 21. olağan genel kuruluna katılan Ankara ŞofÖrler ve Otomobilciler Odası Başkanı Ahmet Çiçek, Türkiye'nin çok sıkmtılı bir dönemden geçtığiru belırterek MGK'de yaşanan krizi eleştirdi. LPG ile çalışan taksüenn muayene ücretlerinin arttınlmasına da değinen Çiçek, "Mavi akım projesini ön plana çıkanp gazı bir kenara atmak, Türk halkının parasıru hortumlamak ısteyenler var" dedi PKKHere hapis cezası • ANKARA (AA) - Bern Mahkemesi, 19 Aralık'ta Türkiye cezaevlerindeki olaylan protesto amacıyla Isviçre'deki Türkiye Başkonsolosluğu önünde gösteri yapan ve polisle çatışan PKK'lüere 10 ila 30 gün arasında hapis cezası verdi. 'Başbakan YüceKvanMr • Istanbul Haber Servisi -FP Genel Başkan Yardımcısı Lüttû Esengün, yaşanan ekonomik krizde hükümetin ekonomik ihmali bulunduğunu belirtti. Esengün, Başbakan, yardımcılan ve ekonomiden sorumlu bakanlann Yüce Divanlık olduğunu savundu. Liderler kabinede değişiklik yapmama karan aldı. Merkez Bankası Başkanı Erçel istifa etti Flatııra bürokratlaraANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümeti oluşturan parti liderleri, programın uy- gulamasındaki başansızlığın ekonomiden sorumlu bakan- larda olmadığını savunarak fa- turayı bürokratlara kesti. Çö- ken ekonomik istikrar progra- mının en önemli argümanı olan sabit kurpolitikasının mi- man olan Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel hükümete istifasını sundu. Başbakan BûlentEcevit, ba- • Istikrar programının çökmesinin ardından ekonomik durumu değerlendiren liderler, uygulamadaki başansızhğın sorumlu bakanlardan kaynaklanmadığını savundu. Bahçeli'nin yeni bir ekonomik program oluşturulması ve bunun hükümet protokolüne yansıtihnası önerisi kabul edildi. kanlar arasında herhangi bir değişikliğin söz konusu olma- dığını bildırdi. Başbakan Yar- dımcısı DevletBahçefi, yeni bir ekonomik program oluşturul- masını ve bunun hükümet pro- tokolüne yansıtılmasını istedi. Başbakan Yardımcısı Mesut Yıbnaz'ın, "ekonomi yöneti- minin tek ekle ve kendüerinde toptanması" önerisine Bahçe- li karşı çıktı. Hükümetin uyguladığı "di- namik istikrar programTnın çökmesinin ardından son du- rum liderler zirvesinde ele alındı. Zirvede, toplumdaolu- şan tepkiler üzerine ekonomi yönetiminde yapılması olası değişiklikler değerlendirildi. Ekonomik programın uygu- lanmasınm başında olan Ha- zine Müsteşan Selçuk Demi- ralp'ın durumu ve kur politi- kasının miman Merkez Ban- kası Başkanı Gazi Erçel'in ön- ceki gün sunduğu istîfa dilek- Bankacılarla zirve Alınan kararlar • Kamu bankalan için çö- züm bulunacak. • Özel bankalann da nakit sıkışıklığı bulunuyor. Bunun için Merkez Bankası piya- saya kontrollü olarak nakit sağlamaya çalışacak. • En önemli kontrol aracı olarak bankalardan döviz alım satım kotasyonlan alı- nacak. • Merkez Bankası da de- po, 'swap' (dövizin vadeli olarak satılması) ışlemiyle piyasaya nakit sağlayacak. • Bankalann pozisyon açıklan, TL ve döviz bono- lan değiş tokuşuyla kapatıl- maya çahşılacak. • Faızlere sınır konulması konusunda karar alınmadığı belirtildi. Buna karşın Mer- kez Bankasrnın faiz pıyasa- Ianna müdahale edeceği ifa- de ediliyor. • TL!de değer yıtimi (dü- zeltici devalüasyon oranı), bugüne kadarki yüzde 15'lUc değer artışı düzeyinde tutul- mayaçalışılması bekleniyor. ÇÎZMEDEN YUKARI m.kart@superonline.com.tr MUSA KART O,SERBE©r SİHÎRLİ EU.. PÜZEL.T&CEK! Bankacılarla yapılan zirvede, nakit sıkışıklığının giderilmesi için yöntemler belirlendi Dövize sunrlama arayışıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Hükümetin açıklamasma göre, ekonomide yanndan itiba- ren yeni kararlar yürürlüğe ko- nulacak. İstifasını sunan Mer- kez Bankası Başkanı Gazi Er- çel'in katılmadığı bankacılarla yapılan zirvede, piyasalann na- kit sıkışlığının giderilmesi için çeşitli yöntemler behrlendi. Bu kapsamda bankalann dövizde kotasyon sunmalan, buna göre de Merkez Bankasf nın uygun görürse döviz satması öngörülü- yor. Merkez Bankası 'swap' yöntemıyle de vadeli satış ya- parak birdenbire döviz çıkışını önlemeye çalışacak. 22 Kasım, ardından 19 Şubat mali bunalımlanyla sarsılan bankacılık sistemi, dalgalı kur karanyla da yeni sorunlarla kar- şı karşıya kaldı. Döviz pozısyon- lan güçlü olan bankalar ıyi bir duruma gelirken açık pozisyon çalışan bankalann zorlandığı ifadeeduıyor. Türkıye'deki ban- kacılık sisteminin açık pozisyo- nunun, resmi rakamlara göre dü- şûk kalmakla bırlikte gerçekte 18 milyar dolar düzeyinde oldu- ğu belirtiliyor. Piyasadaki nakit sıkışıklığının gıdenlmemesi, ba- zı bankalann yurtdışı yükümlü- lüklerini yenne getırememeleri- ne neden oldu. DPT Müsteşan Akm Izmüüoğ- hı, Merkez Bankası'nın başkan yardımcılan Şökrü Binay ile Süreyya Serdengeçti'nin katıl- dığı zirvede, bankacılar piya- sadaki nakit sıkışıklığının bir an önce çözülmesi gereğine dikkat çektiler. Nakit sıkışıklı- ğı nedeniyle faızlerdeki yûkse- Bankacılık heyeti geliyor IMF ve Dünya Bankası'nın bankacılıkla ilgili heyeti bugûn Türkiye'ye geleceL Başkanlığmı Dünya Bankası Mali Sektör Grubu Başkanı LaBt Raina'mn yapacağı heyet, bankacılık sektörünün nakit sorununu ele alacak. Hükümetin kurulmasından bu yana ilk kez Devlet Bakanı Recep Önal başkanlığmda eko- nomi zirvesi gerçekleştirildi. Başbakanlık'ta 6 saat süren, 9 özel ve 4 kamu bankasrnın ge- nel müdürleri ile BDDK Baş- kanı Zekeriya Temizel Hazıne Müsteşan Selçuk Demiralp, liş sürerken bankalar yurttaşla- ra ve dışanya olan yükümlü- lüklerini yerine getirmede zafı- yete düştüler. Tüketici kredile- rini dondurmak zorunda kalan bankalar, kredi kartlanndan na- kit çekimmi de ya durdurdular ya da 100 miryon lira gibi tutar- larla sınırlandırdılar. Merkez Bankası 'nın piyasaya nakit verebilmesi için dövize yö- nehşın kontrol edilmesi gerekti- ğine dikkat çektıği, bunun üze- rine yapılan tartışmalann sonu- cunda bankalann döviz fiyatla- nnda alım satım kotasyonu (hangi fıyattan döviz alınacağı- nın bildirilmesi) vermesi karar- laştınldı. Merkez Bankası'nın kendisine gelen bu kotasyonla- ra göre değerlendirme yaparak hem döviz fiyatının oturmasını sağlamaya hem de piyasanın na- kit gereksinimini karşılamaya çalışacağı belirtiliyor. Toplantıdan sonra yapılan ya- zılı açıklamada ıse "Türklira- sı ve döviz pivasalanmn sağhkh bir şeküde iştanesi için gerekfi önktnlerin aunması ve uygulan- ması konusu görüşûhnfiş ve bu konuda tam bir anlaytş birliğine vanlmısür. Toplantida görüşü- kn konubra ihşkin uygulatnaya pazartesi günü sabahından iti- baren başlanacakbr" denıldı. çesi değerlendirildi. 4.5 saat süren liderler zirve- sinde Ecevit, olası bakan deği- şikliklerine sıcak bakmadığını dile getirdi. ANAP lideri Yıl- maz. ekonomi yönetiminin tek partide toplanmasını önerdi. Ancak MHP lideri Bahçeli, bu öneriye karşı çıktı. Liderler, bürokratlannın kasunda yaşa- nan ekonomik bunalımda dş yetersiz kaldıklannı dile getir- diler. Bu tartışmalar üzerine ekonomi bürokrasisinin degiş- tirilmesine karar verildi. Zirvenin ardından yazı- lı bir açıklama yapan Ece- vit, hükümetin görevden aynlması yönündeki ha- berlerin gerçekle ilgisi ol- madığını belirterek "B«- kanlar ansmda herhugj bir değişikükdesö/konu- su değüdir"dedı. Önlemleryolda Ecevit'in acıklamasın- da bürokratlara ilişkin bir ifade kullanmaması dik- kat çekti. Ecevit, u Hûku- metimiz çahşmalannı uyum içmde sürdürrocye kararhdır. Ekonomryi esenüğeçıkaracaköıılenı- ler de tufta başmdan iti- baren uygulamaya komı- bcakbr" dedi. Merkez Bankası Baş- kanlığı'naNisan 1996'da gelen Gazi Erçel'in görev süresi yaklaşık 2 ay sonra dolacak. Bunalım önce- sinde Merkez Bankası Başkanlığı için adı gecen Erçel'ın bu şansı kalmadı. Hükümetin IMF'yle y*™ baştan başlayacağı prog- rama da 2 ay sonra göre- vinden aynlacak olan Merkez Bankası Başka- nı'yla başlamak isteme- yeceği belirtiüyor. Bu çer- çevede Erçel'in görevden alınmaRtna kesin gÖZÜyle bakıhyor. Hazıne Müste- şan Selçuk Demiralp ile Merkez Bankası Başkanı Erçel'in kasrm ayı buna- lımında da "Devamasyon olursa kalamayız'' dedik- leri belirtiliyor. Erçd ve Demiralp'in yerme isim arayışı Erçel'in yerine ise ku- lislerde şimdiden yeni ısımler dolaşmaya bâşla- dı. Merkez Bankası Baş- kan Yardımcısı Aydm Esen'in bu göreve getiri- lebileceği belirtiliyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BD- DK) Başkanı Zekeriya Temizel'ın fon bankalan- nın hepsine tek yönetim olusturarak başına getir- diği Tevfik Atanok'un is- mi geçiyor. Dünya Ban- kasf nda Başkan Yardım- cısı Kemal Derviş, N8wt Erim hükümeti dönemin- de bakanlık yapan Atfla Karaosmanoğhı'nun adı geçiyor. Demıralp'in ye- rine de Müsteşar Yardun- cısı FerhatEmfl'in getiri- lebileceği belirtiliyor. IRMIKIAYDEN ENGtN aengin@doruk.rtet.tr Anımsıyor musunuz... diye sormayacağım. O kadar çok telefon, faks, e-mektup geldi ki, Tırmık okuru olup da geçen pazar yazılıp, pazartesi günü çıkan yazryı anımsamayan yok- tur... ...gibi geliyor bana. Hani şu MGK toplantısında patlak veren "devlet krizi'n bir gün önceden haber veren ya- zı. Kimi okuriar gazetecilik ile falcılığı birbirine kanştınp "Hay- di numara yapmayın, duyum- laraldınız değilmi? Yoksa o ya- n yazılamazdı" diyerek agzımı aradılar. Sanki Ankara'nın onca sıkı "araştırmacı gazeteci"s\ varken böyle bir haber bana gelirmiş gibi... Okuriardan övgüler yağar- ken, tabii Cumhuriyet yazıişle- rinin elebaşılan "geleneksel" suskunluklannı sürdürdüler. Sırtımı sıvazlayıp "Afferim sa- na...AI bakalım şu birmaaş ik- ramiyen; şu da iki haftalık izin kâğıdın. Şöyle gönlünce bir dinlen. Sen bunu hak ettin" demelerini bütün bir hafta umutla bektedim ama, "Yazıyi- ne gecikti, ya şunu vaktinde yaz ya da..." yollu geleneksel Medya Aristokrasisinin Palavrası uyaniarla yetindiler. Tabii daha ağır basan bir ola- sılık daha var: Yutmadılarl.. Şu günterin herhangi birinde yazılabilecek biryazı olduğunu fark ettiler; geçen pazaryazılıp, krizin patiadığı günün sabahın- da yayımlanmasının sadece ve sadece bir "eğrisi doğrusuna gelmiş"ter\ ibaret olduğunu fark ettiler. Benim "geleceği bi- lençokdeğeriigazeteci" şişın- melerime bıyık altından gülüp, geleneksel tutumlannı sürdür- düler. N'apalım. Gûn zalimlerin gü- nü... ••• Bu pazar yazısının buraya kadarki bölümü Cumhuriyet yazıişlerineyönelik sataşmalar- dı. Bir de MGK toplantısında patlayan kriz ertesinde, medya aristokratlannın yazıp çizdikle- ri üstüne iki çift laf etmek gerek. Eğer bencileyin günde bir- kaç günlük gazete okuyor ya da okumak zorundaysanız gö- zünüzden kaçmamıştır: Başbakan'ın kamera ve mik- rofonlann karşısına geçip "An- neeee, o kaka çocukbeni azar- ladı" diye yakınan mızmız ço- cuk örneği o ünlü "Her türlü terbiye sınınnı aşan..." cümle- sryle başlayan tiradını attığı an- dan itibaren medya yargıç ro- lüne soyundu. MGK toplantı- sından sızdırdıklan -sözüm ona- bilgi ve duyumlan birbiri- ne bitiştirip ve gazeteciliğin al- fabesınde yazan "Yahu bu bil- giler hep aynı kaynaktan geli- yor. Bunun bir de karşı tarafı var. Acep bu bilgilerdoğru mu" sorusunu asla ve asla sormak- sızın, anayasa kitapçığının han- gi masadan hangi masaya, kaç metre, kaç santimetre uzaktan, hangi hızla fıtiatıldığına ilişkin dehşetengiz haberier ürettiler. Bir avuç gazeteci dışında kimse o fıriatılan (?) anayasa kitapçığının içinde yazanlara göz atma gereği duymadı. Ihaleierin, teşvik kredilerinin gideceği yerleri Çankaya'nın değil, hükümetin belirlediğini içgüdüsel olarak sezıp "Çan- kaya Yargıa"m, sinirii, devlet adamı basiretinden mahrum, hırçın, uyurnsuz biri ilan edip krizin faturasını ona kestiler. Daha insaflı olanlar ise "hâ- kim" rolü yerine "hakem" ro- lüne soyunmayı yeğlediter ve krizin faturasını Başbakan Ecevit'in yanı sıra Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Se- zer'e de kesmeye özen gös- terdiler. Ortada "durdukyerde kavga eden iki sorumsuz dev- let adamı" vardı ve medya aristokratlan yargılannı verdi- ler - Ikisi de suçlu!.. Siyasal krizin ardından pat- lak veren dev boyutlu ekono- mik krizin tozu dumanı arasın- da kimse tartışamadı. MGK toplantısında patlak veren ça- tışmanın özü unutuldu. Oysa o "öz"ün unutulmama- sı yaşamsal önem taşıyor. Ye- ni bir ekonomik bunalımın pen- çesine düşülmemesi isteniyor- sa; şu anda yaşadtğımız eko- nomik bunalımın yaralan san- lacaksa bu ancak MGK'de çı- kan çatışmanın özünü unut- mamakla mümkün. Cumhurbaşkanı, yolsuzluk, hırsızlık, vurgunculuk çeteleri- nin salt işadamı-bürokratlar- dan oluşmadığını; bu sacaya- ğtnın üçüncü ayağını oluşturan siyaset esnafının üstüne gidii- mezse temiz Türkiye düşünün düş olrnakla kalacağını doğru olarak ve zamanında saptadı ve konuyu MGK'ye gef rdi. Ardından da kıyamet koptu. Çalmayan politikacı Bütent Ecevit, başbakan olduğunda aynt zamanda "çaldırmayan politikacı" olmayı da başar- mak zorunda otdugunu göz ar- dı edip "Amanın hükümet bo- zulacak, istikrar elden gide- cek" paniğine kapıldı ve... Ve sonrasını hep biriikte iz- ledik. Şu anda vurgun, yolsuzluk, hırsızlık çetelerinin ortağı siya- set esnafı yine yerinde duru- yor. Bu konuda atılmış tek bir adım yok. Bu adım atılmazsa Türki- ye'nin ne siyasal, ne ekonomik krizden çıkacağı da yok. Hâkimlik, olmadı hakemKk rolüne soyunan medya aris- tokratlannın, Başbakan'la Cumhurbaşkanı'nı aynı kefeye koyup "Her ikisi de hakstzdı" fetvalan tam bir palavradır. POLİTtKA GtlNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA Duygu... Genç olmanın o dayanılmaz duygusu, yağmur- lu akşamlarda baharla uyanan ağaçlar gibi dal dal açarken, ekonominin çöküşü ona vız geliyor- du... Gözlerinin içine baktım uzun uzun!.. PhJHp Larkin'in inceliğinin değişik halleri gibiy- di; aralan çizgiti sözcüklerle sanki bir masal kah- ramanını anımsatıyordu... Elinı tutup, "Haberin var mı, dolar bir milyonu aştı" dediğimde, omuzlannı silkip, "Bana ne" ya- nrtını verdi. Biraz sonra da çıkıp gitti!.. Televizyonda haberieri izliyordum... Devteti yönetenler bir vurdumduymazlık için- deydi, tıpkı onun gibi... Boş vermişliğin egemen olduğu toplumlarda, gelgitleri taşıyan baş döndürûcü yaşam, umur- samazJığın günahlanyla çoğalryordu... Umudumuz beyaz çiçeklerte dolu bahçeler miy- di? Çocuklann ağlayışı!.. SevgilHerin inatçılığı!.. Huzünlü müzik şölenleri!.. Kış bahçelerinin o bilinen yalnızlığı, umudun kör karanlığında umutsuzluğa dönüşüyordu... Radovan Pavtovski'nin gün ortasındaki yıldız- lan SHopi'nin karla kaplı yollannda kayıpian sak- lıyordu... Içimize aci düşmüştü!.. * Yoteuzluklar çemberi, kayıplaria, faiii meçhul ci- nayetterte adım artık ezberiediğimiz Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz'in gazete sayfalanna duşen fo- toğraflanyla büyüyordu... YolsuzlukJa yoksulluğun kol kola gezdiği bir coğ- rafyada yaşıyorduk... Parmaklanmız sözterden ıslaktı... Dev kanncalar derimizi yüzüyordu... Bulutlarda çakan şimşek, toplumumuz üzeri- ne sinsiliği getirmiş, yüreğımızın ateşiyle tüm tut- kulan yakmıştık... • • • Her şey bir gecede attüst olmuş, halkımız daha dayoksullaşmış, düzen savunuculan kendi çıkar- lan ugruna halkı aldatmıştı... Genç olmanın dayanılmaz duygusunu yaşayan genç kız, o gece evden çıkarken, yaşamın han- gi koşullarda olursa olsun sürdüğünü kanırJryor- du... Ona kızsak, öfkelensek bile sanınm haklıydı!.. Çûnkü toplum öyle acılar tatmış, öyle huzün- ler toplamıştı ki.. sonunda tümünü unutmuştu... San çiçeklerin kara düştüğü gün, nasırianmtş acılan yüreklerimize sakiarraş, silinmiş düşlerie avunmuştuk... Çok mu geçti güneşlerin derin denizlerde yıka- nıp aydınlık sabahlarda uyanması için? Eski fotoğraflara baktım btr bir... Buncaacılar, savaşlar, yüreklerinde derin izler bı- rakmasma karşın denizin bfttiği yerde sonu gel- mez öpüşlerte havaya, yaprağa, suya, güneşe doğru koşan çocuklar gördüm... Bunca hüzne karşın, aşkı çoğaltan, sevgiyi ye- şerten, insan olmanın onuruyla yolsuzluğa, çete- lere, faili meçhul cinayetlere karşı mücadele eden insanlaria tantştım... Onlar buğulu aynalan, ölmüş alevleri artık hiç umursamıyorlardı... lnatçı bir gecenin içindeydik hep biriikte... Bıraz yılgın, biraz umutsuzduk!.. Yaşadıklanmız aslında çok şey öğretmişti biz- lere!.. Umudayolculuğu!.. Aşka doğru yürümeyi!.. Sevmeyi, sevilmeyi!.. Insanca yaşamayı!.. lnatçı bir gece kendi duygulanmızı bulanık ır- maklara akıttı, içli türküterle yoksulluğun anrtmı dikrj!.. Uçsuz bucaksız umursamazlığı, kış bahçelerin- de toplayacağımız, umutlanmızla yeşerteceğimiz ktş günlerimizi kararttı... • • • Bilmem farkında mısınız, ağaçlarda inleyen rüz- gâr, sıyasetin kırlenmiş yüzüne, bizi kandıran, 'Ka- raoğlan masallan 'yla avutan tanhın sayfalanna esi- yor... Bir gün bilmem söyleyecek miyiz özgüriüğün, sevginin türküsünü? O gün gökyüzünü kuşatan çanlar çalacak!.. Sesimiz çoğalacak evrende!.. Bir huysuz acıyla değil, sevgiyte dokunacağız tüm beyaz çıçeklere!.. Kırmızı güllerde aşkı tutacağız!.. Kayısı dabnda açan çiçek, vişneçürüğü sevda, kırlangıç öpüşlerinde tutku oiacağız... Mavi gök siyaha meydan okuyacak, urnut Kaf- dağı'nın ardına saklanmayacak!.. Şimdilerde ıNamur agact gibi yalnızız!.. Derin geceierde karanlık gölgeler görüyoruzl.. Korkuyoruz!.. hikmetcetinkayata cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhurtyet k i t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkaya BtRGÜNEYDOĞU GERÇEĞİ:NECLA Onun öyküsûyle hiç kimse fazla ılgılenmedı; on dört yaşında yaşamın kirii sulannda yok olup gitti.. Sisli ve soğuk bir Dıyarbakır ak^amıydı KaranJığın gn gölgesı evlerin, caddelenn, sokaklann üzerme dûşuyordu... No:39/41 (212)514 0196 " Çumhuriyrt Çağ Pazarlama A.Ş Tûrkocağı Cad ^kltapkuiSEu (34334)Caaatoâlu-lstanbul Te) (212)£
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle