Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25ŞUBAT2001 PAZAR CUMHURtYET SAYFA
HABERLER
ANAP: taemçett
istîfa etmeyecek
• ANKARA
(Cumhuriyrt Börosu) -
ANAP Grup Başkanvekili
Zeki Çakan, Başbakan
Bûlent Ecevit'e yönelik
açıklamalan nedeniyle
hükümet ortaklan arasında
gerginlik yaratan Istanbul
Milletvekili Mehmet Ali
Irtemçelik'in istifasının
söz konusu olmadığını
söyledi.
ZoraM
görevden ahna
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Gümrûk Müsteşarlığı
Gûmrükler Genel Müdûrü
Mehmet Nejat Sarıkamış
başka bir göreve atanmak
ûzere görevinden alındı.
Devlet Bakanı Mehmet
Keçeciler, Sankamış'ın
yerine atamak ıstediği
Istanbul Gümriikler
Başmüdürü Nazım
Büican'ı, Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer
tarafindan "toplu
kaçakçıiık" davası sanığı
olduğu gerekçesiyle veto
edildiği ıçın merkeze
almak zorunda kaldı.
Bilican'ın yenne Izmir
Gümrük Başmüdürü
Fatma Nadide Ünlü
getirildi.
Sezer veCem
KaNre'ye gitti
y• ANKARA (AAy^
r
'
h U
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer ve Dışışleri
Bakanı tsmail Cem,
Gelışmekte olan Ülkeler
Ekonomik îşbiriiği
Grubu'nun (D-8) Üçüncü
Devlet ve Hükümet
Başkanlan Zirvesi'ne
katılmak üzere dün
Mısır'ınbaşkenti
Kahire'ye gitti. TBMM
Başkanı Ömer tzgı
tarafindan uğurlanan
Sezer, bugünkü doruğun
ardından Türkıye'ye
dönecek.
hoı*tuni8ndr
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Sınırlı Sorumlu Yenı
Ankara Esnaf Kefalet
Kooperatifı'nin dün
yapılan 21. olağan genel
kuruluna katılan Ankara
ŞofÖrler ve Otomobilciler
Odası Başkanı Ahmet
Çiçek, Türkiye'nin çok
sıkmtılı bir dönemden
geçtığiru belırterek
MGK'de yaşanan krizi
eleştirdi. LPG ile çalışan
taksüenn muayene
ücretlerinin arttınlmasına
da değinen Çiçek, "Mavi
akım projesini ön plana
çıkanp gazı bir kenara
atmak, Türk halkının
parasıru hortumlamak
ısteyenler var" dedi
PKKHere
hapis cezası
• ANKARA (AA) - Bern
Mahkemesi, 19 Aralık'ta
Türkiye cezaevlerindeki
olaylan protesto amacıyla
Isviçre'deki Türkiye
Başkonsolosluğu önünde
gösteri yapan ve polisle
çatışan PKK'lüere 10 ila
30 gün arasında hapis
cezası verdi.
'Başbakan
YüceKvanMr
• Istanbul Haber Servisi
-FP Genel Başkan
Yardımcısı Lüttû
Esengün, yaşanan
ekonomik krizde
hükümetin ekonomik
ihmali bulunduğunu
belirtti. Esengün,
Başbakan, yardımcılan
ve ekonomiden sorumlu
bakanlann Yüce Divanlık
olduğunu savundu.
Liderler kabinede değişiklik yapmama karan aldı. Merkez Bankası Başkanı Erçel istifa etti
Flatııra bürokratlaraANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hükümeti oluşturan
parti liderleri, programın uy-
gulamasındaki başansızlığın
ekonomiden sorumlu bakan-
larda olmadığını savunarak fa-
turayı bürokratlara kesti. Çö-
ken ekonomik istikrar progra-
mının en önemli argümanı
olan sabit kurpolitikasının mi-
man olan Merkez Bankası
Başkanı Gazi Erçel hükümete
istifasını sundu.
Başbakan BûlentEcevit, ba-
• Istikrar programının çökmesinin ardından ekonomik durumu değerlendiren
liderler, uygulamadaki başansızhğın sorumlu bakanlardan kaynaklanmadığını
savundu. Bahçeli'nin yeni bir ekonomik program oluşturulması ve bunun
hükümet protokolüne yansıtihnası önerisi kabul edildi.
kanlar arasında herhangi bir
değişikliğin söz konusu olma-
dığını bildırdi. Başbakan Yar-
dımcısı DevletBahçefi, yeni bir
ekonomik program oluşturul-
masını ve bunun hükümet pro-
tokolüne yansıtılmasını istedi.
Başbakan Yardımcısı Mesut
Yıbnaz'ın, "ekonomi yöneti-
minin tek ekle ve kendüerinde
toptanması" önerisine Bahçe-
li karşı çıktı.
Hükümetin uyguladığı "di-
namik istikrar programTnın
çökmesinin ardından son du-
rum liderler zirvesinde ele
alındı. Zirvede, toplumdaolu-
şan tepkiler üzerine ekonomi
yönetiminde yapılması olası
değişiklikler değerlendirildi.
Ekonomik programın uygu-
lanmasınm başında olan Ha-
zine Müsteşan Selçuk Demi-
ralp'ın durumu ve kur politi-
kasının miman Merkez Ban-
kası Başkanı Gazi Erçel'in ön-
ceki gün sunduğu istîfa dilek-
Bankacılarla zirve
Alınan
kararlar
• Kamu bankalan için çö-
züm bulunacak.
• Özel bankalann da nakit
sıkışıklığı bulunuyor. Bunun
için Merkez Bankası piya-
saya kontrollü olarak nakit
sağlamaya çalışacak.
• En önemli kontrol aracı
olarak bankalardan döviz
alım satım kotasyonlan alı-
nacak.
• Merkez Bankası da de-
po, 'swap' (dövizin vadeli
olarak satılması) ışlemiyle
piyasaya nakit sağlayacak.
• Bankalann pozisyon
açıklan, TL ve döviz bono-
lan değiş tokuşuyla kapatıl-
maya çahşılacak.
• Faızlere sınır konulması
konusunda karar alınmadığı
belirtildi. Buna karşın Mer-
kez Bankasrnın faiz pıyasa-
Ianna müdahale edeceği ifa-
de ediliyor.
• TL!de değer yıtimi (dü-
zeltici devalüasyon oranı),
bugüne kadarki yüzde 15'lUc
değer artışı düzeyinde tutul-
mayaçalışılması bekleniyor.
ÇÎZMEDEN YUKARI m.kart@superonline.com.tr MUSA KART
O,SERBE©r
SİHÎRLİ EU..
PÜZEL.T&CEK!
Bankacılarla yapılan zirvede, nakit sıkışıklığının giderilmesi için yöntemler belirlendi
Dövize sunrlama arayışıANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Hükümetin açıklamasma
göre, ekonomide yanndan itiba-
ren yeni kararlar yürürlüğe ko-
nulacak. İstifasını sunan Mer-
kez Bankası Başkanı Gazi Er-
çel'in katılmadığı bankacılarla
yapılan zirvede, piyasalann na-
kit sıkışlığının giderilmesi için
çeşitli yöntemler behrlendi. Bu
kapsamda bankalann dövizde
kotasyon sunmalan, buna göre
de Merkez Bankasf nın uygun
görürse döviz satması öngörülü-
yor. Merkez Bankası 'swap'
yöntemıyle de vadeli satış ya-
parak birdenbire döviz çıkışını
önlemeye çalışacak.
22 Kasım, ardından 19 Şubat
mali bunalımlanyla sarsılan
bankacılık sistemi, dalgalı kur
karanyla da yeni sorunlarla kar-
şı karşıya kaldı. Döviz pozısyon-
lan güçlü olan bankalar ıyi bir
duruma gelirken açık pozisyon
çalışan bankalann zorlandığı
ifadeeduıyor. Türkıye'deki ban-
kacılık sisteminin açık pozisyo-
nunun, resmi rakamlara göre dü-
şûk kalmakla bırlikte gerçekte
18 milyar dolar düzeyinde oldu-
ğu belirtiliyor. Piyasadaki nakit
sıkışıklığının gıdenlmemesi, ba-
zı bankalann yurtdışı yükümlü-
lüklerini yenne getırememeleri-
ne neden oldu.
DPT Müsteşan Akm Izmüüoğ-
hı, Merkez Bankası'nın başkan
yardımcılan Şökrü Binay ile
Süreyya Serdengeçti'nin katıl-
dığı zirvede, bankacılar piya-
sadaki nakit sıkışıklığının bir
an önce çözülmesi gereğine
dikkat çektiler. Nakit sıkışıklı-
ğı nedeniyle faızlerdeki yûkse-
Bankacılık heyeti geliyor
IMF ve Dünya Bankası'nın bankacılıkla ilgili heyeti bugûn
Türkiye'ye geleceL Başkanlığmı Dünya Bankası Mali
Sektör Grubu Başkanı LaBt Raina'mn yapacağı heyet,
bankacılık sektörünün nakit sorununu ele alacak.
Hükümetin kurulmasından
bu yana ilk kez Devlet Bakanı
Recep Önal başkanlığmda eko-
nomi zirvesi gerçekleştirildi.
Başbakanlık'ta 6 saat süren, 9
özel ve 4 kamu bankasrnın ge-
nel müdürleri ile BDDK Baş-
kanı Zekeriya Temizel Hazıne
Müsteşan Selçuk Demiralp,
liş sürerken bankalar yurttaşla-
ra ve dışanya olan yükümlü-
lüklerini yerine getirmede zafı-
yete düştüler. Tüketici kredile-
rini dondurmak zorunda kalan
bankalar, kredi kartlanndan na-
kit çekimmi de ya durdurdular
ya da 100 miryon lira gibi tutar-
larla sınırlandırdılar.
Merkez Bankası 'nın piyasaya
nakit verebilmesi için dövize yö-
nehşın kontrol edilmesi gerekti-
ğine dikkat çektıği, bunun üze-
rine yapılan tartışmalann sonu-
cunda bankalann döviz fiyatla-
nnda alım satım kotasyonu
(hangi fıyattan döviz alınacağı-
nın bildirilmesi) vermesi karar-
laştınldı. Merkez Bankası'nın
kendisine gelen bu kotasyonla-
ra göre değerlendirme yaparak
hem döviz fiyatının oturmasını
sağlamaya hem de piyasanın na-
kit gereksinimini karşılamaya
çalışacağı belirtiliyor.
Toplantıdan sonra yapılan ya-
zılı açıklamada ıse "Türklira-
sı ve döviz pivasalanmn sağhkh
bir şeküde iştanesi için gerekfi
önktnlerin aunması ve uygulan-
ması konusu görüşûhnfiş ve bu
konuda tam bir anlaytş birliğine
vanlmısür. Toplantida görüşü-
kn konubra ihşkin uygulatnaya
pazartesi günü sabahından iti-
baren başlanacakbr" denıldı.
çesi değerlendirildi.
4.5 saat süren liderler zirve-
sinde Ecevit, olası bakan deği-
şikliklerine sıcak bakmadığını
dile getirdi. ANAP lideri Yıl-
maz. ekonomi yönetiminin tek
partide toplanmasını önerdi.
Ancak MHP lideri Bahçeli, bu
öneriye karşı çıktı. Liderler,
bürokratlannın kasunda yaşa-
nan ekonomik bunalımda dş
yetersiz kaldıklannı dile getir-
diler. Bu tartışmalar üzerine
ekonomi bürokrasisinin degiş-
tirilmesine karar verildi.
Zirvenin ardından yazı-
lı bir açıklama yapan Ece-
vit, hükümetin görevden
aynlması yönündeki ha-
berlerin gerçekle ilgisi ol-
madığını belirterek "B«-
kanlar ansmda herhugj
bir değişikükdesö/konu-
su değüdir"dedı.
Önlemleryolda
Ecevit'in acıklamasın-
da bürokratlara ilişkin bir
ifade kullanmaması dik-
kat çekti. Ecevit, u
Hûku-
metimiz çahşmalannı
uyum içmde sürdürrocye
kararhdır. Ekonomryi
esenüğeçıkaracaköıılenı-
ler de tufta başmdan iti-
baren uygulamaya komı-
bcakbr" dedi.
Merkez Bankası Baş-
kanlığı'naNisan 1996'da
gelen Gazi Erçel'in görev
süresi yaklaşık 2 ay sonra
dolacak. Bunalım önce-
sinde Merkez Bankası
Başkanlığı için adı gecen
Erçel'ın bu şansı kalmadı.
Hükümetin IMF'yle y*™
baştan başlayacağı prog-
rama da 2 ay sonra göre-
vinden aynlacak olan
Merkez Bankası Başka-
nı'yla başlamak isteme-
yeceği belirtiüyor. Bu çer-
çevede Erçel'in görevden
alınmaRtna kesin gÖZÜyle
bakıhyor. Hazıne Müste-
şan Selçuk Demiralp ile
Merkez Bankası Başkanı
Erçel'in kasrm ayı buna-
lımında da "Devamasyon
olursa kalamayız'' dedik-
leri belirtiliyor.
Erçd ve Demiralp'in
yerme isim arayışı
Erçel'in yerine ise ku-
lislerde şimdiden yeni
ısımler dolaşmaya bâşla-
dı. Merkez Bankası Baş-
kan Yardımcısı Aydm
Esen'in bu göreve getiri-
lebileceği belirtiliyor.
Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulu (BD-
DK) Başkanı Zekeriya
Temizel'ın fon bankalan-
nın hepsine tek yönetim
olusturarak başına getir-
diği Tevfik Atanok'un is-
mi geçiyor. Dünya Ban-
kasf nda Başkan Yardım-
cısı Kemal Derviş, N8wt
Erim hükümeti dönemin-
de bakanlık yapan Atfla
Karaosmanoğhı'nun adı
geçiyor. Demıralp'in ye-
rine de Müsteşar Yardun-
cısı FerhatEmfl'in getiri-
lebileceği belirtiliyor.
IRMIKIAYDEN ENGtN aengin@doruk.rtet.tr
Anımsıyor musunuz... diye
sormayacağım. O kadar çok
telefon, faks, e-mektup geldi
ki, Tırmık okuru olup da geçen
pazar yazılıp, pazartesi günü
çıkan yazryı anımsamayan yok-
tur...
...gibi geliyor bana.
Hani şu MGK toplantısında
patlak veren "devlet krizi'n bir
gün önceden haber veren ya-
zı.
Kimi okuriar gazetecilik ile
falcılığı birbirine kanştınp "Hay-
di numara yapmayın, duyum-
laraldınız değilmi? Yoksa o ya-
n yazılamazdı" diyerek agzımı
aradılar. Sanki Ankara'nın onca
sıkı "araştırmacı gazeteci"s\
varken böyle bir haber bana
gelirmiş gibi...
Okuriardan övgüler yağar-
ken, tabii Cumhuriyet yazıişle-
rinin elebaşılan "geleneksel"
suskunluklannı sürdürdüler.
Sırtımı sıvazlayıp "Afferim sa-
na...AI bakalım şu birmaaş ik-
ramiyen; şu da iki haftalık izin
kâğıdın. Şöyle gönlünce bir
dinlen. Sen bunu hak ettin"
demelerini bütün bir hafta
umutla bektedim ama, "Yazıyi-
ne gecikti, ya şunu vaktinde
yaz ya da..." yollu geleneksel
Medya Aristokrasisinin Palavrası
uyaniarla yetindiler.
Tabii daha ağır basan bir ola-
sılık daha var: Yutmadılarl..
Şu günterin herhangi birinde
yazılabilecek biryazı olduğunu
fark ettiler; geçen pazaryazılıp,
krizin patiadığı günün sabahın-
da yayımlanmasının sadece ve
sadece bir "eğrisi doğrusuna
gelmiş"ter\ ibaret olduğunu
fark ettiler. Benim "geleceği bi-
lençokdeğeriigazeteci" şişın-
melerime bıyık altından gülüp,
geleneksel tutumlannı sürdür-
düler.
N'apalım. Gûn zalimlerin gü-
nü...
•••
Bu pazar yazısının buraya
kadarki bölümü Cumhuriyet
yazıişlerineyönelik sataşmalar-
dı.
Bir de MGK toplantısında
patlayan kriz ertesinde, medya
aristokratlannın yazıp çizdikle-
ri üstüne iki çift laf etmek gerek.
Eğer bencileyin günde bir-
kaç günlük gazete okuyor ya
da okumak zorundaysanız gö-
zünüzden kaçmamıştır:
Başbakan'ın kamera ve mik-
rofonlann karşısına geçip "An-
neeee, o kaka çocukbeni azar-
ladı" diye yakınan mızmız ço-
cuk örneği o ünlü "Her türlü
terbiye sınınnı aşan..." cümle-
sryle başlayan tiradını attığı an-
dan itibaren medya yargıç ro-
lüne soyundu. MGK toplantı-
sından sızdırdıklan -sözüm
ona- bilgi ve duyumlan birbiri-
ne bitiştirip ve gazeteciliğin al-
fabesınde yazan "Yahu bu bil-
giler hep aynı kaynaktan geli-
yor. Bunun bir de karşı tarafı
var. Acep bu bilgilerdoğru mu"
sorusunu asla ve asla sormak-
sızın, anayasa kitapçığının han-
gi masadan hangi masaya, kaç
metre, kaç santimetre uzaktan,
hangi hızla fıtiatıldığına ilişkin
dehşetengiz haberier ürettiler.
Bir avuç gazeteci dışında
kimse o fıriatılan (?) anayasa
kitapçığının içinde yazanlara
göz atma gereği duymadı.
Ihaleierin, teşvik kredilerinin
gideceği yerleri Çankaya'nın
değil, hükümetin belirlediğini
içgüdüsel olarak sezıp "Çan-
kaya Yargıa"m, sinirii, devlet
adamı basiretinden mahrum,
hırçın, uyurnsuz biri ilan edip
krizin faturasını ona kestiler.
Daha insaflı olanlar ise "hâ-
kim" rolü yerine "hakem" ro-
lüne soyunmayı yeğlediter ve
krizin faturasını Başbakan
Ecevit'in yanı sıra Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet Se-
zer'e de kesmeye özen gös-
terdiler. Ortada "durdukyerde
kavga eden iki sorumsuz dev-
let adamı" vardı ve medya
aristokratlan yargılannı verdi-
ler
- Ikisi de suçlu!..
Siyasal krizin ardından pat-
lak veren dev boyutlu ekono-
mik krizin tozu dumanı arasın-
da kimse tartışamadı. MGK
toplantısında patlak veren ça-
tışmanın özü unutuldu.
Oysa o "öz"ün unutulmama-
sı yaşamsal önem taşıyor. Ye-
ni bir ekonomik bunalımın pen-
çesine düşülmemesi isteniyor-
sa; şu anda yaşadtğımız eko-
nomik bunalımın yaralan san-
lacaksa bu ancak MGK'de çı-
kan çatışmanın özünü unut-
mamakla mümkün.
Cumhurbaşkanı, yolsuzluk,
hırsızlık, vurgunculuk çeteleri-
nin salt işadamı-bürokratlar-
dan oluşmadığını; bu sacaya-
ğtnın üçüncü ayağını oluşturan
siyaset esnafının üstüne gidii-
mezse temiz Türkiye düşünün
düş olrnakla kalacağını doğru
olarak ve zamanında saptadı
ve konuyu MGK'ye gef rdi.
Ardından da kıyamet koptu.
Çalmayan politikacı Bütent
Ecevit, başbakan olduğunda
aynt zamanda "çaldırmayan
politikacı" olmayı da başar-
mak zorunda otdugunu göz ar-
dı edip "Amanın hükümet bo-
zulacak, istikrar elden gide-
cek" paniğine kapıldı ve...
Ve sonrasını hep biriikte iz-
ledik.
Şu anda vurgun, yolsuzluk,
hırsızlık çetelerinin ortağı siya-
set esnafı yine yerinde duru-
yor. Bu konuda atılmış tek bir
adım yok.
Bu adım atılmazsa Türki-
ye'nin ne siyasal, ne ekonomik
krizden çıkacağı da yok.
Hâkimlik, olmadı hakemKk
rolüne soyunan medya aris-
tokratlannın, Başbakan'la
Cumhurbaşkanı'nı aynı kefeye
koyup "Her ikisi de hakstzdı"
fetvalan tam bir palavradır.
POLİTtKA GtlNLÜĞÜ
HtKMET ÇETtNKAYA
Duygu...
Genç olmanın o dayanılmaz duygusu, yağmur-
lu akşamlarda baharla uyanan ağaçlar gibi dal
dal açarken, ekonominin çöküşü ona vız geliyor-
du...
Gözlerinin içine baktım uzun uzun!..
PhJHp Larkin'in inceliğinin değişik halleri gibiy-
di; aralan çizgiti sözcüklerle sanki bir masal kah-
ramanını anımsatıyordu...
Elinı tutup, "Haberin var mı, dolar bir milyonu
aştı" dediğimde, omuzlannı silkip, "Bana ne" ya-
nrtını verdi.
Biraz sonra da çıkıp gitti!..
Televizyonda haberieri izliyordum...
Devteti yönetenler bir vurdumduymazlık için-
deydi, tıpkı onun gibi...
Boş vermişliğin egemen olduğu toplumlarda,
gelgitleri taşıyan baş döndürûcü yaşam, umur-
samazJığın günahlanyla çoğalryordu...
Umudumuz beyaz çiçeklerte dolu bahçeler miy-
di?
Çocuklann ağlayışı!..
SevgilHerin inatçılığı!..
Huzünlü müzik şölenleri!..
Kış bahçelerinin o bilinen yalnızlığı, umudun kör
karanlığında umutsuzluğa dönüşüyordu...
Radovan Pavtovski'nin gün ortasındaki yıldız-
lan SHopi'nin karla kaplı yollannda kayıpian sak-
lıyordu...
Içimize aci düşmüştü!.. *
Yoteuzluklar çemberi, kayıplaria, faiii meçhul ci-
nayetterte adım artık ezberiediğimiz Serdar Tanış
ve Ebubekir Deniz'in gazete sayfalanna duşen fo-
toğraflanyla büyüyordu...
YolsuzlukJa yoksulluğun kol kola gezdiği bir coğ-
rafyada yaşıyorduk...
Parmaklanmız sözterden ıslaktı...
Dev kanncalar derimizi yüzüyordu...
Bulutlarda çakan şimşek, toplumumuz üzeri-
ne sinsiliği getirmiş, yüreğımızın ateşiyle tüm tut-
kulan yakmıştık...
• • •
Her şey bir gecede attüst olmuş, halkımız daha
dayoksullaşmış, düzen savunuculan kendi çıkar-
lan ugruna halkı aldatmıştı...
Genç olmanın dayanılmaz duygusunu yaşayan
genç kız, o gece evden çıkarken, yaşamın han-
gi koşullarda olursa olsun sürdüğünü kanırJryor-
du...
Ona kızsak, öfkelensek bile sanınm haklıydı!..
Çûnkü toplum öyle acılar tatmış, öyle huzün-
ler toplamıştı ki.. sonunda tümünü unutmuştu...
San çiçeklerin kara düştüğü gün, nasırianmtş
acılan yüreklerimize sakiarraş, silinmiş düşlerie
avunmuştuk...
Çok mu geçti güneşlerin derin denizlerde yıka-
nıp aydınlık sabahlarda uyanması için?
Eski fotoğraflara baktım btr bir...
Buncaacılar, savaşlar, yüreklerinde derin izler bı-
rakmasma karşın denizin bfttiği yerde sonu gel-
mez öpüşlerte havaya, yaprağa, suya, güneşe
doğru koşan çocuklar gördüm...
Bunca hüzne karşın, aşkı çoğaltan, sevgiyi ye-
şerten, insan olmanın onuruyla yolsuzluğa, çete-
lere, faili meçhul cinayetlere karşı mücadele
eden insanlaria tantştım...
Onlar buğulu aynalan, ölmüş alevleri artık hiç
umursamıyorlardı...
lnatçı bir gecenin içindeydik hep biriikte...
Bıraz yılgın, biraz umutsuzduk!..
Yaşadıklanmız aslında çok şey öğretmişti biz-
lere!..
Umudayolculuğu!..
Aşka doğru yürümeyi!..
Sevmeyi, sevilmeyi!..
Insanca yaşamayı!..
lnatçı bir gece kendi duygulanmızı bulanık ır-
maklara akıttı, içli türküterle yoksulluğun anrtmı
dikrj!..
Uçsuz bucaksız umursamazlığı, kış bahçelerin-
de toplayacağımız, umutlanmızla yeşerteceğimiz
ktş günlerimizi kararttı...
• • •
Bilmem farkında mısınız, ağaçlarda inleyen rüz-
gâr, sıyasetin kırlenmiş yüzüne, bizi kandıran, 'Ka-
raoğlan masallan 'yla avutan tanhın sayfalanna esi-
yor...
Bir gün bilmem söyleyecek miyiz özgüriüğün,
sevginin türküsünü?
O gün gökyüzünü kuşatan çanlar çalacak!..
Sesimiz çoğalacak evrende!..
Bir huysuz acıyla değil, sevgiyte dokunacağız
tüm beyaz çıçeklere!..
Kırmızı güllerde aşkı tutacağız!..
Kayısı dabnda açan çiçek, vişneçürüğü sevda,
kırlangıç öpüşlerinde tutku oiacağız...
Mavi gök siyaha meydan okuyacak, urnut Kaf-
dağı'nın ardına saklanmayacak!..
Şimdilerde ıNamur agact gibi yalnızız!..
Derin geceierde karanlık gölgeler görüyoruzl..
Korkuyoruz!..
hikmetcetinkayata cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhurtyet
k i t a p 1 a r ı
Hikmet Çetinkaya
BtRGÜNEYDOĞU
GERÇEĞİ:NECLA
Onun öyküsûyle hiç kimse fazla ılgılenmedı; on dört yaşında
yaşamın kirii sulannda yok olup gitti..
Sisli ve soğuk bir Dıyarbakır ak^amıydı KaranJığın gn gölgesı
evlerin, caddelenn, sokaklann üzerme dûşuyordu...
No:39/41
(212)514 0196
" Çumhuriyrt Çağ Pazarlama A.Ş Tûrkocağı Cad
^kltapkuiSEu (34334)Caaatoâlu-lstanbul Te) (212)£