Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 ŞUBAT 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Avrupalılar ABD'de ölüm cezasının kaldınlması için Avrupa Hareketi adında bir girişim başlattılar
Adan ild yakası iki parçaEINİSCOŞKLTS
u Avrupalılar, Ameri-
ka Bırleşik Devletle-
ri' ni de mi Avnıpa Bir-
liği'ne alacaklar aca-
ABD'deki ölüm cezalan-
na karşı Avrupa Hareketi
adında bir girişim başlattılar.
Girişimin ilk etkinlik olarak
geçen yılın 21 Ekim günü Pa-
ris"te düzenledıği foruma, AP
Başkanı Nicole Fontaine.
Fransa Ulusal Meclısı Başka-
nı Raymond Forni. Fransa'da
idamı kaldıran yasanuı hazır-
layıcısı, tanınmış hukukçu ve
dönemin Adalet Bakanı Ro-
bert Badinter. Teksaslı ölüm
cezası mahkûmlannın avu-
katlan, Amerikah yazar ve sa-
natçılar ve daha pek çok idam
karşıtı kışi katıldı. Amerikan
halkına ıdamın kaldınlması
için çagnda bulunan bir mek-
tubun imza kampanyası da bu
forumla bırlikte açıldı. Fran-
sa'nın Le Monde ve Lib'era-
tion gibi tannımış politik ga-
zeteleri. Telerama gibi TV ve
magazin dergileri de kampan-
yaya destek verdiler. Şimdi de
Catherine Deneuve'ün de ka-
tıldığı bir grup, 500 bin kişi-
nin imzaladığı "ABD'de ölüm
cezası kaldınlsın" ıstemlı bir
dilekçeyı ABD Büyükelçili-
ği'ne verdi. (25.01.2001;
Cumhuriyet)
1813 ölüm cezası
Dünyanın gündeminden hiç
düşmüyor ölüm cezası. 1999
yılındaenaz I8l3mahkûmun
idam edildiği, 63 ülkede ise
3857 ölüm cezası verildiği bi-
linmektedir.
Kayıtlara geçen ınfaz sayı-
sı bir önceki yıla göre
(I998'de 2258 infaz) dünya
ölçeğinde bir azalma göster-
mektedir Buna karşıhk ABD,
Suudi Arabistan ve tran'da ar-
tış olduğu görülüyor. 1999 yı-
lı infazlannın yüzde 85'i
ABD, Suudi Arabistan, Iran,
Çin ve Kongo arasında payla-
şılmaktadır. Bunlar arasında
Çin 1077 infazla başı çekmek-
te, onu 165 infazla Iran ızle-
mektedir. Bronz madalyayı ise
103 infazla Suudi Arabistan
kazanmıştır. Dördüncülük ve
beşincilik yanşında yüz civa-
nndaki infazıyla ABD (99) ve
Kongo çekişmektedir. Buna
karşıhk ABD. 1998 yılına gö-
re büyük bir performans gös-
termiş, 30'un üzerinde. daha
fazla infaz gerçekleştirmiştir.
(Uluslararası Af Örgütü 2000
Raporu)
Bu başanda kuşkusuz, Tek-
sas'ta valilik yaptığı 6 yıl için-
de 152 ölüm cezasının altına
imza koyan Beyaz Saray'jn
yeni konuğu Bush'un büyük
payı bulunmaktadır.
ABD İlk 5 te
Amerika 18 yaşını doldur-
mamış gençleri infaz etme ka-
tegonsı ıçınde de ilk beşe gir-
me başansını göstermiştir,
1999 yıhnda. Ashnda ABD,
13-14 yaşındakı küçüklenn de
ınfaz edilebileceğinı yasala-
nnda düzenlemekten çekin-
meyen paradoksal bir özgür-
lükler ülkesidir.
Genel kanı Amerikan hal-
kının ölüm cezasından yana
olduğu. konunun bir tabu ni-
teliği taşıdığıdır. Bu nedenle
de özellikle politikacılar, kan-
h bir. popülizm oportinizmi
içinde, ölüm cezasına karşı
çıkmaktan çekinmektedirler.
Bu durumda görev önceliğı,
sivil kuruluşlara ve aydınlara
düşmektedir. Bir Amerikan
romancısı. RusseD Banks,
kendisiyle yapılan söyleşide,
hiç de yabancısı olmadığınuz
bir saptamasını şöyle dile ge-
tiriyor: "Herhalde, burada
(ABD'de) enteller diyerek cid-
diye almadığı yazar ya da ar-
tiste, halkın kuiak asması çok
zordur. Biziın gibi bir ild cıhz
ses de doğada yitmiş. yabtian-
mtş ses olarak kalmaya mah-
kûmdur. Medyatikkr. dini B-
derler, özeOikle de atletler hal-
kın nazannda daha çokönem-
Kdirler."
Amerika'da "vahşi baü"
günlerinden bugüne miras ka-
.lan, geleneksel ve hastalıklı
adalet anlayışı, ölüm cezası-
ÖKün Cezasını Kaldıran Avrupa Biriiği DevletJeri
Devtetter
Ataanya
Belçıka
Rnlandıya
Fransa
Hollanda
Ingiltere
fepanya
Isveç
Lüksemburg
Portekiz
Yunanistan
Tüm suçlarda Adlı suçtar ıçın
iptal tarihi iptaJ tarihi
1950
1950
1933
1949
1870
1973
1978
1921
1947
1867
Son ınfaz
tarihi
1949
1950
1950
1950
1944
1977
1952
1954
1964
1975
1910
1947
1949
1849
1972
tfuslararası anlaşmalan imzaiayan ve onayteyan devtetier
Utuslararası
anlaşmalarve Imzao devtettef
Imzalayan fakat
onaytamayanlar
yasaidayan medem
ve politik hakiara
ıBşkın uiustararası
protokol
Almanya, Avustralya, Bulganstan,
Avusturya, Azerbaycan. Honduras.
Belçıka, Kotombıya, Koslanka Nikaragua,
Hırvatıstan, Dammarka, Stovakya.
Ekvador, Ispanya, Fınlandıya, Toptam: 4
Gurcıstan, Yunanistan, devlet
Macanstan. Irianda. Izlanda
Itatya, üechtensteın,
Uûksemburg, Makedonya,
Malta Mozambık, Namıbya,
Nepal. Norveç. Yenı Zelanda,
Panama, Hollanda, Portekiz.
Romanya, Seyşel, Slovenya
Isveç, isvıçre, Uaıguay,
Vfenezuetla
Toptam 37 devlet
4TemeîÖzgûnûkleri
ve Insan Haklannı
Koruma
Hakları Avrupa
Sözteşmest)
temetırtde
haarianan ûöm
cezasını
yasakiayan6
Numaralı Protokol
ötümCezaare
Yasakiayan Insan
Haklanna işltin
Amerika
Letonya.
Lrtvanya,
ingıltere,
Rusya,
Ukrayna
Toplam:5
devlet.
Almanya, Andofra, Avusturya,
Belçika Hırvabstan, Danmarka,
Ispanya, Estonya, Rnlandıya,
Fransa, Yunanistan,
Macanstan, Irianda, Izlanda.
htalya üechtensteın,
Lüksemburg, Makedonya,
Malta. Moldavya, Norveç,
Hollanda, PortekE, Çek
Cumhunyetı, Romanya, San
Manno, Slovakya, Slavenya,
Isveç, Isvıçre.
Toptam: 30 devlet.
Brezilya, Kostarika, Ekvador, Nikaragua
Panama Uruguay, Venezüella. Toplam: 1
Toplam 6 devlet devlet
Protokotü
Olüm cezası için
ongorülen en az
yaşsmm
16 ya da daha az Alabama, Arkansas, 0elaware, Indıana, Kentucky,
yaşlara ölum Mıssıssıppı (yasada 13 yaş olmakla brikte
cezası öngörenler uygulamadayüksekmahkemeninkaranyla16yâst^
Mıssoun. Nevada, Oklahoma. Vırgınja, VVyommg.
17 yasmı taban Flonda Georgıa, New Hampshıre, Texas, Kuzey
yaş sının kabul Caroltna (Taban sının 17 olmakla birljktecinayet
edenler suçlusu şayet DT Daska cirıayetten dolayı daha önce
mahkûm olmussabu taban yaş smtn 14 yaşa '
. - ndmlebılmektedir).
18 yasmı taban Coloraclo, Connectıcut, lllons, Kansas. Maryland,
yaş sının kabu! Montana, Nebraska, New Jersey. New Mexco. New
edenler York (yasa, suçun tşiendigi tanhte, mahkûmun 18
yaşından daha buyök olmasi koşulunu anyor), CWo,
Oregon, Tennessee, VVashmgton, Federal Hükümet.
Belıriı btr yaş Anzona, Güney Carofena,
taban sının Guney Dakota, Idaho,
koymamış olanlar Louısıana, Pennsytvanta, Utah.
Kaynak Death Penalty tntomatmr Center - Oca* 1999/Bm 19990a gûnceHeşMmf
ABD'de ey^etterrJeverlenöKim-
65
Califomia 536
Pennsylvanıa 225
Alabama 178
Georgia 123
Nevada 86
Mısssısıppı
Kartudty
Idaho
Connecticut
VVashıngton
Utah
New Mexıco
Kansas
22
5
17
11
4
2
Texas
K. Carûlına
(liionis
Anzona
Mıssoun
Indıana
Vrginia
Louısıana
Federal Devlet 21
Maryland 17
Nebraska 9
Colorado 3
VVyommg 2
437
212
156
120
84
45
37
82
Flonda 390
Ohıo 192
Oklahoma 151
Tennessee 104
G. Carolına 69
Arkansas 42
Oregon 26
New Jersey 16
De)aware 19
New York 2
Montana 6
G Dakota 2
ABD Ordusu 8
Kaynak NCCCP Legal Defence Fund Death Ro* USA ve DPIC.
Amerika'da "vahşi baü" günkrinden bugüne miras kalan gelenekselve has-
tanklı adalet anlayişL, ölüm cezasının kakhnlmasının önüne hâlâ set çekmek-
tedir. Bu anlayışın dokusu, "öldüren, yaşamryla ödesin" ve "göze göz, dişe
diş" ilkel adalet nakışlanyia örülmüştuc
ünyanın gündeminden hiç düşmüyor ölüm
cezası. 1999 yıhnda en az 1813 mahkûmun idam
edildiği, 63 ülkede ise 3857 ölüm cezası verildiği
bilinmektedir. Kayıtlara geçen infaz sayısı bir önceki
yıla göre (1998'de 2258 infaz) dünya ölçeğinde bir
azalma göstermektedir. Buna karşılık ABD, Suudi
Arabistan ve Iran'da artış olduğu görülüyor.
1 999 yıh infazlannın yüzde 85'i ABD, Suudi
Arabistan, Iran, Çin ve Kongo arasında
paylaşılmaktadır. Bunlar arasında Çin 1077 infazla
başı çekmekte, onu 165 infazla Iran izlemektedir.
Bronz madalyayı ise 103 infazla Suudi Arabistan
kazanmıştır. Dördüncülük ve beşincilik yanşında
yüz civanndaki infazıyla ABD (99) ve Kongo
çekişmektedir. Buna karşıhk ABD, 1998 yılına göre
büyük bir performans göstermiş, 30'un üzerinde,
daha fazla infaz gerçekleştirmiştir.
AVRUPA ULKELERI ANAYASALARINDAN ÖRNEK
Almanya: Anayasanın 102'nci maddesi: "Ölûm
cezası kakünlmışür."
Avusturya: Anayasanın 85'inci maddesi: "Ölûm
cezası kaldmlmıştir"
Ispanya: Anayasanın 15'inci maddesi: "ÖKim cezası,
savaş zamanı için Askeri Ceza Kanunu'nun
öngörebilecegi hafler dışmda kaJdınlmısür."
Finlandiya: Anayasanın 6/2'nci maddesi: "Hiç
kimseye ölüm ya da işkence cezası verUemez,
aşağılayıcı işlemler yapılamazT
Yunanistan: Anayasanın 7/3'üncü maddesi: "Başka
suçlarm unsuru olmadıkça politik suçlarda ölüm
cezası asla verUemez."
İtaKa: Anayasanın 27/3 'üncü maddesi: "Askeri
yasalann savaş zamanına özgü olarak öngördüğü
haüer dışında ölüm cezası uygulanamaz."
Romanya: Anayasanın 6/3'üncü maddesi: "Ölüm
cezası yasaknr." Anayasa m. 22/3
Çek Cumhuriyeti: "Öuun cezası yasakbıf
nuı kaldınlmasının önüne hâ-
lâ set çekmektedir. Bu anlayı-
şuı dokusu, "öJdüren, yaşa-
mrviaödesin'' ve "gözegöz,di-
şe diş" ilkel adalet nakışlany-
ia örülmüştür.
Ölüm cezası da dahil, sis-
tematik anti-Amerikanizmi
reddeden bir Amerikah sine-
macı, Jonathan Nossher, bu
durumu tek cümle ile açıklı-
yor: "Biziın küMrümüz has-
tadır. CHüm cezası ise bu has-
tahğm göstergesL"
Yalnız ABD için değil. artık
günümüzde, tüm ülkeler için
idam, bir hastahk göstergesi-
dir. Tüm uluslar ondan kurtul-
maya çahşuken hastalıkta ıs-
rar edilir mi? Mevlana bir öy-
küsünde soruyor: "Bu kol ba-
na babamdan böyle çolak ola-
rak miras kaldı deyip sana v&-
rüen sağalücı merhemi ret mi
edeceksuı?" Gelin görün ki bi-
zim halimiz tastamam böyle.
Dünyada ölüm cezasını ya-
sakiayan uluslararası anlaş-
malarm, protokollerin hiçbi-
rini imzalamayan Türkiye.
hastalıkta ısrannı sürdürüyor.
Bu kadarla da kalmıyor, ken-
disine sunulan merhemleri de
geri çeviriyor.
AB 'nin ölüm cezasının kal-
dınlması istemini bir dayat-
ma, dayatmanın ötesinde bö-
lücülüğü destekleme olarak
değerlendirebiliyor.
Hesap yapıtıyor
Bugün var olan noktada so-
run bir insanlık sorunu olmak-
tan çıkmış. ölüm cezasını kal-
dırmadan AB üyesi olup ola-
mayacağımıza dönüşmüş bu-
lunuyor. Hanı ne yardan ne de
serden vazgeçememe gibi; ne
kelle ahnaktan ne de AB üye-
si olmaktan vazgeçebiliyoruz.
AB'nin ölüm cezasını ya-
saklama koşulunu dayatması-
na kızanlanmız azımsanama-
yacak miktarda. Akademik
kariyeri de bulunan Başbakan
Yardımcısı ve MHP Genel
Başkanı da bunlardan biri.
1
Dahası \ar; YavuzDonat'ın
yazdığına göre. Uluslararası
Af Örgütü'nün bir raporunu
okuyor ve AB üyelerinden
hangisinin üye olduktan kaç
yıl sonra ölüm cezasını yasak-
ladığımn hesabmı yapıyor-
muş Sayın BahçeH. Ânlaşılan
ölüm cezasımn kaldınlması
isteminin de bölücülüğün des-
teklenmesi art niyeti ile bağ-
lantılı olduğundan kuşkulanı-
yor.
Nitekim bu kuşkusunu
açıkça dillendiriyor da:
"ÖKimcezasının kaOanasmın
bir Ön şart olarak dayabbnası
acaba gerçekten AB Ue miilgi-
lLyoksabölOcöfaaliyetfemiil-
801?" (Y. Donat, 14J0.2000,
Sabah)
İKI trnek mctin
Öyle ise önce AB Topluluk
Mevzuatı'ndaki düzenlemele-
re bir bakalım. Daha sonra üye
ülkelerin ve bizimle birlikte a-
day olmuş öteki ülkelerin ana-
yasalanna da şöyle bir göz
atanz. Hem böylece konu,
Helsinki öncesi gene tartışı-
lırken Sayın Ecevit'in dile ge-
tirdiği; AB ülkelennde duru-
mun nasıl olduğunu araştırma
çalışmalanna, kendi çapımız-
da da olsa bir katkıda bulun-
muş olunız belki.
Birincisi, Avrupa Parlamen-
tosu'nda kabul edilea ve 16
Mayıs 1989 tarihli Topluluk
Resmi Gazetesi'nde yayımla-
nan "TemdHakveÖzgûriûk-
lerBüdirgesi"nın 22'nci mad-
desi: "Ötöm cezası yürüriük-
ten kakfanbnıştır"
Denebılir ki "Efendim, so-
nuçta bu bir büdirgedir. Yani
temennidir.Bağlayıadeğidir"
Ama durum hiç de böyle söz-
lerle geçiştirilecek gibi değil.
Çünkü bildirgenin bir diba-
cesi var ki, daha en baştan,
böylesi düşünce kınntılannın
önünü kesmekte; bildirgenin
hukukı temellerini göster-
mektedir. Buna göre biidirge,
Avrupa Topluluklan kurucu
anlaşmalanna, üye ülkeler
anayasal gelenekierine, Insan
Haklan Avrupa Sözleşme-
si'ne, yürürlükteki uluslarara-
sı belgelere, Avrupa Topluluk-
lan Adalet Divanı yargı da-
ğarcığına (jurisprudenc*) da-
yanmaktadır. Yani bütün bun-
lann bir bileşkesidir.
Ikinci örnek belge ise gene
Avrupa Bırliği Parlamentosu
tarafindan kabul edilen ve 10
Şubat 1994 tarihli Topluluk
Resmi Gazetesi'nde yaynnla-
nan
a
Avrupa Biıüği Anavasa-
aÜzerineKarar" başlıklı bel-
gedir.
Bu belgenin içerdiği anaya-
sa projesinin VTlI'nci başlığı.
"BErfiktaranndankorunanin-
san haklan"na aynlmıştır. Bu
başlık altında açık bir ıfadey-
le; "Hiç Idmse ölüm cezasıyb
cezalandınlaınaz
r
hükmü dü-
zenlenmiştir. (m.l). Üçüncü
bir örnek de aralık ayında
Fransa'nın Nice kentınde ya-
pılan doruk toplanrısına onay
için sunulmak üzere hazırlan-
ımş Avrupa Btrlığı tnsan Hak-
lan Şartı'dır. Bu şart, Nice do-
ruğunun onayıyla bırlikte, Av-
rupa Topluluk Hukuku muk-
tesebanna da dahil olmuş; tüm
üye ve adaylan bağlayıcı bir
hukuki belge niteliği kazan-
mıştır. Şartın ileride yapılacak
Avrupa Bniiği anayasası an-
laşmasının bir bölümünü
oluşturması da öngörühnüş-
tür. Işte bu şartın 2'nci mad-
desinin 2'nci fikrası aynen,
"Hiç kimseye ne ölüm cezası
veritebihr ne de infaz ecüebi-
Br" diye yazıhdır.
6 numaralı protofcol
Nihayet, bilindiği gibi Top-
luluk Hukuku, Insan Haklan
Avrupa Sözleşmesi'ni ve In-
san Haklan Avrupa Mahke-
mesi içtihatlannı da kaynak
olarak kabul etmiştir.
Konuya o kaynaklar çerçe-
vesinden bakıldığında da
ölüm cezası yasagı ile karşıla-
şıyoruz.
Sözleşmeye yeni katılan es-
ki sosyalist ülkeler de dahil,
konseye üye tüm ülkeler, ida-
mı yasakiayan 6 Numaralı
protokolü imzalamış, iç hu-
kuklanna bu yasaklamayı
yansıtmayı kabul etmişlerdir,
Türkiye hariç.
Insan Haklan Avrupa Söz-
leşmesi'nin en eski imzacıla-
nndan biri ohnasına karşın
Türkiye, üye ülkeler için ölüm
cezası yasağı getiren bu pro-
tokolü imzalamayan tek ülke
olma başansını ve onurunu (!)
taşımayı sürdürmektedir.
Avrupa Birliği 'nin ölüm ce-
zasına yaklaşımı, bu belgeler-
de açık ve seçik görüldüğü gi-
bi, işte böyle.
Ama ölüm cezasını kaldır-
mak için, illa Avrupa Birliği
üyesi mi ohnak gerek; çağcıl,
demokrat bir insan olmak yet-
mez mi? ABD'de idamın var
olduğunu, kimi AB üyelerinin
üye olduktan sonra idama son
verdiklerini örneklemenin ki-
me ne yaran var? Boşuna mı
söylenmiş; kötü örnek, örnek
olmaz diye...
AB üyesi devletler, salt üye
olduklan ya da üye ohnak için
mi ölüm cezasını kaldırdılar,
yoksa insan haklan ve demok-
rasi anlayışında ulaştıklan dü-
zey gereği mi?
Asıl araştınhnası ve yanıt-
lanması gereken soru, işte bu-
dur.
DUZYAZI
ORHAN BÎRGtT
Adını Koyalım...
Dün, Ankara, Şanlıurfa ve baba ocağı Viranşe-
hir"de büyük kalabalıklar tarafindan uğurianarak
toprağa verilen rahmetli Milletvekili Fevzi Şıhan-
lıoğlu, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller "ın söy-
tediği gibi bir "Demokrası Şeh/d/"değildir. Amagö-
revi başında, bizim parlamerrtomuzun gıderekdü-
şen müzakere düzeyinin o gece sokulduğu çıkmaz
sokakta oluşan bir kazanın kurbanıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Ömer Iz-
gj, o çıkmaz sokağın belgesel filmini, kendi göze-
timindeki 'Meclis TV"den alarak bütün milletvekil-
lerine yeniden izletmelidir.
Kimi yerlerde, kareleri dondurtarak; bazen geri
dönüşler de yaptırarak.
Denilebilir ki, parlamenterterimizjn o gece genel
kurulda bulunan çoğunluğu, olup bitenleri zaten
görmedi mi ki böyle bir öneri ortaya atıyorsun?
Oval bir genel kurul salonunda, herkes oturdu-
ğu yerden ve oturuş açılanna göre elbette birçok
şeyi görmüştür. Ama unutulmasın ki o stresli at-
mosfer içinde, görüldüğü sanılan birçok şeyin al-
tındaki aynntılar, belleklerde tam olarak yerleşmiş
değikjir.
Oysa ben, evimdeki koltuğumda bir pariamen-
terimizin ölümü ile sonuçlanan tüm gelışmeleri.sa-
bır ve ilgi ile izledim. Eski bir politikacı ve gazete-
ci olmanın dürtüsü ile kimi aynntılan saptadım.
Bilenler, 1965-1980 döneminde bu satırlann ya-
zannın, nasıl acar bir obstrüksiyon uzmanı oldu-
ğunu sanınm anımsarlar. Bunu övünç olsun diye
anlatmıyorum. Ama, her işte olduğu gibi, parla-
menterlikte de mesleğin kendine has raconlan ol-
duğunu, özellikle bugünkü politikacılann bilmesj
için yazıyorum.
Siyaset, çok uzun ve hiçbir zaman mezuniyet
diploması vermeyi düfünmeyen bir okul gibidir.
Obstrüksiyon, o okulda belirii ölçütler üstünde uy-
gulandtğı zaman, hem amacına ulaşır hem de kim-
seyi incitmez.
Oysa, o bir daha yinelenmemesini istememiz
gereken gece, birieşmiş muhalefet mılletvekilleri,
yani DYP ve FP'lilerin bir bölümü, tüm işlevlerinin,
başkanlık kürsüsünde oturan Ali llıksoy'u bunal-
tarak birteşimi kapattırmak olduğu sanısı ile, sü-
rekli alkış temposu tutuyoriardı. Nazlı llıcak ,Nev-
zat Ercan, Ahmet lyimaya, Kamer Genç, Meh-
met Bekâroglu, Aslan Polat, Teoman Rıza Gü-
neri ve Turhan Güven'in isimlerını onumdeki kâ-
ğtda yazmışım.
llıksoy, zaman zaman yılgınlığa düşerek idare
amirierini göreve çağınyor, ama kürsünün önünü
kapatan milletvekillerini yerlerine oturtmak için
otoritesini kullanamıyordu. Böylece iki ya da üç
kez birleşime geçici olarak ara venldi.
Muhalefet, Meclıs'ı çalıştırmak ıstemezse mad-
deler üzerinde söz alır, önergeler üstünde konu-
şur. Her oylama sırasında yoklama ister, başkanın
tutumu için konuşur. özetle yetmış yıllık tutanak-
larda hâlâ güncelliğini koruyan ve kamuoyundan
ertesi günü ses getirtecek bir direnme örneği ser-
giler.
Oysa onlar, alkış temposu ile hatta bir ara Istik-
lal Marşı söylemeye kalkarak göruşmeleri durdur-
mak, bırleşımi kapattırtmak istediler.
Metin Bostancıoğlu'nun "Ali.. Devam et.
Okut. Oyla" pusulasının işte o sıralarda kürsüye
geldiğini sanıyorum. Ve o pusulanın, bir tahrik
öğesi, dahası icradan yasamaya anayasayı ihlal
amacı ile gelen bir dırektif olarak algılanmasını hiç
anlayamıyorum.
Allahaşkına hangi büyük akıllılar, DYP Genel
Başkanı sayın profesöre, bu yolda telkınde bufu-
nuyortar?
Muhalefetin görevi, çıkmasını istemedıği birya-
sa için birteşimi bir an önce kapattırmak -ama akıl-
cı yöntemler bularak- , iktidardakıler de Meclis'i
çalıştırmak isteyeceklerdir. Metin Bostancıoğlu da
partilı arkadaşına yılgınlık göstermeyerek soğuk-
kanlılıkla görevini sürdürmesi için destek veriyor.
Çünkü o sıralarda Ali llıksoy.tutanaklara göre de
şunlan söylüyor
"Sayın milletvekillen. Lütfen kürsünün önünü
boşaltır mısınız?..Diğer önergeyı okutuyorum.. Sa-
yın milletvekillen, oturumu kapatmak zorunda ka-
lacağım.." Orhan Bıçakçıoğlu (MHP) "Olur mu
sayın başkan" diye uyarmak istiyor. llıksoy, nasıl
bunaldığını ortaya koyarcasına "Ama yapmasın-
lar canım, yapmasınlar" dıyor.
Ve o olmaması gereken itiş kakışlar ve yumruk-
laşmalar başlayınca, birleşımi 22.30'a kadar ka-
pattığını söylüyor.
Oysa Sayın llıksoy, muhalefet mılletvekillennin
verdiği değişiklik önergeterinin okunmasını istedi-
ği divan kâtibi milletvekilinin önündeki mikrofonu
koparhnaya çalışan ve bir yandan da, "Konuşa-
mazsmız" diye eylemini sesli halde yineleyen
DYP'li llyas Yılmazyıldız'ı içtüzük uyarınca kür-
süye saldın yaptığı için ceza vererek birleşimden
çıkartabilirdi.
Bizim Millet Meclisi'mizde, yanm yüzyıldan be-
ri, yani çok partili yaşama geçişten bu yana iki tür
partamenter işlev yapıyor. Bunlardan birinci bö-
lümdekiler, yeri gelince söz alarak kürsüde görüş-
lerini açıklayanlardır. Aynı kontenjanda olanlar za-
man zaman görüşme yöntemleri ile ilgili taktik de
saptariar.
Otekiler, ceketlerinin sol arka eteklerinin altında
sakladıkJan silahlara ikide bir el atmaktan zevk
alan, her fırsatta karşıt düşünce sahıplerinın üst-
lerine yürüyerek yumruklannı konuşturanlar..
Neylersiniz..Meclis Başkanı da üçüncü kişiler
de tümüne birden aynı sözlerie, yani "Sayın mil-
letvekillen'' diye seslenirier..
"Sayın milletvekilleri'nin de hiçbinsi birgün ol-
sun akıl edip de Meclis Kitaplığı 'na girerek mese-
la bir Faik Ahmet Barutçu paıiamento kürsüsün-
de neler konuşurmuş ve nasıl konuşurmuş, oku-
yup öğrensek demeyi düşünmezler..
Faks: 0212-6770762
E-mail:obirgrt(a e-kolay net
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük
Bizim Cazete
Ülke somnlarına ilışkin raportanyla, araştırmalanyta,
köşe yazılanyla, tarafstz haberlertyte sivil toplumlann
gazetesi.
Düzenli okumak için abone olun. Tel: 0.212. 511 08 75