Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2ŞUBAT2001CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ismai Soysal
görevden aynldı
• Haber Merkezi -
Ortadoğu ve Balkan
Incelemeleri Vakfı
Yönetim Kurulu
Başkanı emekli
büyükelçi Ismail
Soysal, sağlık sorunu
nedenleriyle
görevinden aynldı.
Soysal 'ın yerine vakıf
başkanhğına emekli
büyükelçi Güner Öztek
seçildi. Öztek, Körfez
Savaşı sırasında
Kuveyt büyükelçiliği
görevini yapıyordu ve
daha sonra Brüksel
büyükelçiliğinden
emekli oldu.
Tüpk göçmenler
• tstanbul Haber
Servisi - Türkiye
Araştırmalar Merkezi,
eski Doğu Almanya
eyaletlerinde yaşayan
Türk göçmenlerin
durumuyla ilgili bir
araştırma yaptı.
Araştırmaya göre, yeni
eyaletler diye bilinen
eski Doğu Alman
eyaletlerinde,
Almanya'daki 2.05
miryon Türk
vatandaşmın sadece
yüzde 0.09'u yaşıyor.
Rus uçaklarına
Avrupa yasağı
• MOSKOVA(AA)-
Bazı Rus uçaklanmn
Avrupa ülkelerine
uçmalannın, belirli
şartlan yerine
getirmetneleri halinde
1 Nisan tarihinden
itibaren yasaklanacağı
bildirildi. Avrupa hava
kontrol örgütü
Eurocontrol'ün, hava
çarpışma önleme
sitsemine (ACA)
bağh ohnayan
uçaklann Avrupa
ülkelerine sefer
yapmalannı
I Nisan tarihinden™
itibaren yasaklamayı
kararlaştırdığı, Rus
yapımıTü-134,
Tu-154,tl-62ve 11-76
gibi uçaklann bu
sisteme sahip
ohnadıklan bildirildi.
Özkan'ın yeğeni
toprağa verftdi
• Istanbul Haber
Servisi - Istanbul'da
önceki gün meydana
gelen trafık kazasında
hayatını kaybeden
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı
Hüsamettin Özkan'ın
yeğeni Aslıhan Özkan
(21),Karacaahmet
Şehitlik Camii'nde
kılınan öğle namazının
ardından Karacaahmet
Mezarhğı'ndaki aile
kabristanında toprağa
verildi.
Desülfürizasyon
çalıştırılaınıyor
• MUĞLA
(Cumhuriyet) - Yatağan
Termik Santralı'nın 18
Ocak2001 tarihinde
hizmete alınan ve bir
gün sonra anzalanan
desülfürizasyon "baca
gazı antma"
sisteminin birinci
ünitesi çahştınlamıyor.
Sistemin kınlarak
devre dışı kalmasına
neden olan parçası
bulunup yerine takıldı,
ancak bu kez de
kazan patladı ve hem
sistem hem de
santralın üç
ûnitesinden biri devre
dışı kaldı.
Cumhurbaşkanı Sezer, ÜAK kontenjanından boş bulunan YÖK üyeliğine atama yaptı
SayJanve IşıkhYOK üyesi
Prof. Dr. Türkan Saylan Prof. Dr. Aipaslan Işıkh
ANKARA (Cumhuriyet Bû-
rosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, YÖK üyeliğine,
laik ve demokrat kişilikleriyle
tanınan iki öğretim üyesini ata-
dı. Sezer'in, Üniversitelerarası
Kurul kontenjanından yaptığı
atamayla ÇYDD Genel Başka-
nı Istanbul Üniversitesi Tıp Fa-
kültesi Öğretim üyesi Prof. Dr.
Tûrkan Sayian ile Ankara Üni-
versitesi Siyasal Bilgiler Fa-
kültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Alpaslan Işıkh YOK üyesi ol-
dular.
Cumhurbaşkanı Sezer, YÖK
üyeliğine Universitelerarası
Kurul'un belirlediği Prof. Dr.
tsmail Tosun ve Prof. Dr. Mus-
tafa Kuru'yu atamamıştı. 29
• Cumhurbaşkanı Sezer, Üniversitelerarası Kurul'un ikinci defa aday
göstermeyerek kendi takdirine bıraktığı iki YÖK üyeliğine, laik ve demokrat
kişilikleriyle tanınan Prof. Dr. Türkan Sayian ve Prof. Dr. Alpaslan Işıklı'yı atadı.
Ocak günü toplanan ÜAK top-
lantısında, iki üyenin seçimı
Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
det Sezer'in takdirine bırakıl-
mıştı. Sezer, bu kontenjanlara
dün atama yaptı.
Ankara Üniversitesi Yöne-
tim Kurulu Üyesi, Çalışma
Ekonomisi ve Endüstri îlişkile-
ri Bölümü Başkanı olan Prof.
Dr. Alpaslan Işıkh 12 Eylül
darbesi sonrasında, 1402 sayı-
h Sıkıyönetim Yasası'yla gö-
revden uzaklaştınldı ve mah-
keme karanyla 1989 yılında
üniversiteye döndü. Işıklı,
Amasya'da 1940 yılında doğ-
du. Siyasal Bilgiler Fakülte-
si'nden 1961 yılında mezunol-
duktan sonra Fransa'da yüksek
lisans yaptı.
Mülkiyeliler Birliği'nin iki
dönem genel başkanlığını yü-
rüttü, bir dönem Tüm Öğretim
Üyeleri Derneği Başkanlığı
yaptı.
Işıklı, bir dönem de Atatürk-
çü Düşünce Derneği'nde yö-
netim kurulu üyeliği görevinde
bulundu. Alpaslan Işıklı, üni-
versitelerin demokratik ve öz-
gür bilim yuvalan olması ge-
rektiğini vurgulayarak "Üni-
versiteter, büunseffiğin (bşmda
başka herhangi bir önceiiğm,
çıkann tutsağı olmamahdır-
lar" dedi.
'YÖK büiıni desteklemeli'
Prof. Dr. Türkan Sayian,
1935 yılında Istanbul'da doğ-
du. 1963 'te Istanbûl Tıp Fakül-
tesi'ni bitirdi. 1966 yılında Is-
tanbul Tıp Fakültesi'nde öğre-
tim görevlisi oldu. 1971 'de tn-
giliz Kültür Heyeti'nin bursuy-
la Ingiltere'de eğitim gördü;
1972'de doçent, 1977'de pro-
fesör oldu. 1986'da Uluslara-
rası Gandhi Ödülü'nü aldı.
1989 yılında kurulan Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derne-
ği'nin kuruculan arasında yer
aldı, ikinci dönemde genel baş-
kan oldu.
Prof. Dr. Türkan Sayian
YÖK üyeliğine atanmasıyla il-
gili olarak "tlkelerimiz ve biri-
künlerim doğrultusunda emn-
den geleni yapacağun" dedi.
Sayian, "YOK'ün, üniversite-
lerin çağdaş ve evrensel değer-
ler doğrultusunda bilim üretil-
mesini destekleyen; ileriemeyi,
gelişmevi, çağdaş laik demok-
ratik ortamı sağlayan kolaylaş-
üncı bir konumu ohnahdırn
di- •
ye konuştu.
DAVA ESASTAIV GÖRÜŞÜLECEK
FP'nin işi
zorlaştı
• Anayasa Mahkemesi, FP'nin
kapatılması istemli davada, parti
yönetiminin "dava açılmadan önce
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın
partiyi uyarması gerektiği" savını yerinde
görmedi. 7 Şubat'tan itibaren davanın
esastan görüşülmesine başlanacak.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Anayasa
Mahkemesi, FP'nin ka-
patılması istemli dava-
da; parti yönetiminin
"dava açılmadan önce
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcüığrnın partiyi
uyarması gerektiği'' sa-
vını yennde görmeye-
rek istemi reddetti.
"Mücahid Erbakan"
sloganının da yer aldığı
kasetleri "iddianameııin
düzenlendiği tarihten
soaraki bir olaya ait ol-
duğu'' gerekçesiyle ka-
nıt olarak kabul etme-
yen Yüksek Mahkeme
7 Şubat'tan itibaren da-
vanın esastan görüşüle-
ceğini açıkladı.
Anayasa Mahkemesi
3 gün süren incelemesi
sonunda, FP davasında
geri sayım için düğme-
ye bastı. Anayasa Mah-
kemesi Başkanvekili
Haşim Kıhç, mahkeme-
nin dün öğleden sonra
yaptığı ve yaklaşık 3 sü-
ren toplantısından sonra
açıklamalarda bulundu.
Kıhç, FP Genel Başka-
nı RecaiKutan'ın Siya-
si Partiler Yasası'nın
(SPY) 104. maddesinin
uygulanması gerektiği-
ne ilişkin dilekçesinin
incelendiğini belirtti.
Kıhç, "SPY'nin 104.
maddesinin uygulan-
masma gerek otmadığt-
na karar verildi'" dedi.
Kıhç, söz konusu
maddenin, partinin ka-
patılması için dava açıl-
madan önce uyanlması-
nı öngördüğünü anım-
sattı. Yargıtay Cumhuri-
yet Başsavcılığı'nın FP
1. Olağan Kongresi'ne
ilişkin olarak gönderdi-
ği kasetlerin kanıt ola-
rak kabul edilmesini is-
tediğini de ammsatan
Kıhç, kasetlerin, iddi-
anamenin düzenJendiği
tarihten sonraki bir ola-
ya ait olduğu gerekçe-
siyle kabul edilmesinin
mümkün olmadığına
karar verildiğinı bildir-
di. Kıhç, davaya 7 Şu-
bat günü saat 10.00'da
devam edileceğini söy-
ledi.
FPrahatsız
Anayasa Mahkeme-
si'nin ara karan FP'yi
rahatlatmadı. FP kulis-
lerinde kongre kasetle-
rinin kanıt olarak kabul
edilmemesinin esasa
ilişkin göriişmelerde "o-
dak" savının ön plana
çıkmasına neden olaca-
ğı yorumlan yapıldı.
Kongre kasetlerinin de-
lil sayılmamasının "de-
vam" konusunu tümüy-
le gündemden kaldır-
madığına da dikkat çe-
ken bazi FP'liler. "Baş-
sava kongreden öncede-
vam kköasıyla dava aç-
nuşü. Yani kongredeki
görünrükrden önce de
FP'nin RP'nin devamı
otduğunu iddia etmişti.
Kongre kaseti dava açü-
dıktan sonnüdtarihe ait
okhığu için tümüyle hu-
kuki gerekçelerle deül
sayrimamışotebihV gö-
rüşünü dile getirdiler.
FP Genel Başkan Yar-
dımcısı Mehmet Beka-
roğhı ara karann bekle-
dikleri doğrultuda oldu-
ğunu savundu. Davanın
reddedilmesi gerektiği-
ni belirten Bekaroğlu,
"Eğer hukuki değO, si-
yasi oiarak dava eie ab-
nacakohırsa Id biz buna
ihtimal vermrvoruz. O
zaman bu sadece FP'yi
ilgilendiren bir dava ok
maktan çıkar, bir de-
mokrasi ve hukuk sma-
vı haüni ahr" görüşünü
savundu.
MiIliyetGazetesi
Genel Yayın
Yönetmeni Abdi
tpekçi,
öldürülüşünün 22.
yıldönümünde
Teşvikiye'deld
anranm önünde ve
Zmcirfikuyu'dald
mezarı başında
dûzenlenen
törenlerle anıkfa.
Mezan başmdaki
törene kaülan TGC
Başkanı NailGüreli,
22yddırhiçbir
hükümetin
hukukun
üstünlüğünü
sağlayamadığnu '
vurgulayarak
1 hafta önce tekrar
başiayan ve Mehmet
AK Ağca'mn tanık
olarak dinlendiği
davadan bir sonuç
beklemediklerini
söyledL
Abdilpekçiaınldıtstanbul Haber Servisi - Eski Milli-
yet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Abdi tpekçi, katledilişinin 22. yıldö-
mümünde anıldı. Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti (TGC) Başkanı Nail Güre-
li, tpekçi cinayetinin tek sanığı Oral
Çeük'in delil yetersizliğinden aklan-
dığını, YalçmOzbey'in ise ifade bant-
lannın mahkemede dinlenmediğini
anımsatarak u
tpekçi döneminde Mft-
Byet gazetesinde yazarhk yapan
BülentEcevit'inbaşkanhğıııda-
TGC Başkanı Nail Güreh, 22 yıldır
hiçbir hükümetin hukukun üstünlü-
ğünü sağlayamadığını vurgulayarak
1 hafta önce tekrar başiayan ve Meh-
met An' Ağca'nın tanık olarak dinlen-
diği davadan bir sonuç beklemedikle-
rini söyledi.
Güreli, "Ipekçi dnayeti aydmlaal-
madıkça, tertipçfleri ve tetikçüeri bü-
tün denDeriyie bağunsız yargıya tes-
fpekçi
mayolunuaçacakyasatasansı
haarbmah"dedi. Ipekçi'nin kı- anımsatarak "Biz geçmiş zaman
zı Nükhet tpekçi, Ağca'nın, ci- cinayetinden söz ederken yeni kuşaklar
nayetin mağduru olduğu yönün- Ağca'yı böyle tanıyacaklar. Biz, bunun
^ ^ i s p a t m ı y a b a n c ı b i r ü l k e n i n
mechsınden bekleyemeyız dedi.
deki açıklamalannı anımsatarak
tt
Biz geçmişzamandnayetinden
söz ederken yeni kuşaklar Ağ-
ca'yı böyletanıyacaklar. Biz, bu-
nunaksinin ispatmı yabana bir ülke-
nin mec&sinden bekJeyemeyiz" dedi.
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yö-
netmeni Abdi Ipekçi, öldürülüşünün
22. yıldönümünde Teşvikiye'deki anı-
tının önünde ve Zincirlikuyu'daki me-
zan başında dûzenlenen törenlerle
anıldı.
Mezan başındaki törene katılan
lim edttnıedikce devletbudnayetinso-
nunhıluğundan kurtulamayacakbr''
dedi. tpekçi'nin kızı Nükhet tpekçi
de bugüne kadar resmi özür ve öze-
leştiri ile karşılaşmadıklannı belirte-
rek Türkiye'nin 30 yıla yayılan bir
katliam süreci yaşadığını ifade etti.
Ipekçi, anma günlerinde, anıt önle-
rinde çiçek tutan ellerin müdahil di-
lekcelen tutması gerektığını belirtti.
24 Ocak gününün tarihte "çifte dna-
yetgûnü" olarak anılacagını söyleyen
Ipekçi, TBMM'nin Uğur Mum-
cu'nun ve Gaflar Okkan'm öldürûl-
düğü bu günü "Terorehayır,öklünne-
leredur'' deme günü ilan etmesini is-
tedi. Ipekçi şöyle devam etti:
"Bizhn mağduriyetûmz, duruşma-
larda tesdDenmediği sürece zafer ka-
tiDerin olacak. Gittiğim duruş-
malardahep öldüren gücün ege-
men okrağunu gördüm. Buyd af
yasası ile katiUer affedfldL Mec-
lis'te, katiDerin siyasi sahipJeri-
nin olduğunu gördük. Amn ar-
dından akianma, meşrulaşma,
daha sonra da mağduriyet ara-
ma dönemi yaşandı. tpekçi d-
nayeti arnkbir eski roman dna-
yeti otdu. Bu eski roman cinaye-
rini «nykınmbı aıyfanriıgımrr htr
gündekoauşuyoruz.Acababizi$oykı-
nmla suçhıyanlar, şimdi burada bu
topluluğu görselerdi ne düşünürier-
di?" tpekçi'yi anmak için dûzenlenen
törenlere, aralannda gazetemiz yaza-
n OrnanErinç, Şişli Belediye Başka-
nı Mustafa Sangül Doğan Heper,
Gûneri Cıvaoğhı'nun da bulunduğu
çok sayıda kişi katıldı.
Eski CHP Genel Sekreteri, mevcut siyasi partilerle bir yere vanlamayacağını savundu
Erdem: Partüer tabanlarıyla yüzLeşmelidir
tstanbul Haber Servisi - Eski
CHP Genel Sekreteri Tarhan Er-
dem, Türkiye'de mevcut siyasi par-
tilerle bir yere vanlamayacağmı sa-
vunarak "Türkiye'nin degişmesi,
çemberini, kabuğunu kırro kozasm-
dan çıkması gerekir. Bu yeni bir yol-
dur. Hepimiz her yerde sesüniz çık-
ûgı kadar söyteyeceğiz. Onun idn-
den bir gerçek çıkacakbr" dedi.
Prof. Dr. TankZafer Tunaya am-
sına dûzenlenen Çarşamba Toplan-
tılan'nın konuğu olarak Türki-
ye'deki siyasi partiler hakkında gö-
rüşlerini anlatan Erdem, partilerin
tüm hareketlerinin Siyasi Partiler
Kanunu'nca düzenlenip sınırlandı-
nldığmı ifade ederek "Tûrkive'de
bugün siyasi partiler, örgütlenme,
faanyet ve yöntemleri bakımından
tek tip partidir'' diye konuştu.
'Partfler demokratik değJT
Partilerin, demokratik olmadık-
lan için demokratik siyasal yaşa-
mın vazgeçilmez parçası ohnaktan
çıktıklannı ifade eden Erdem şöy-
le devam etti: "Partüerimizi ashn-
da kendfleriyle, örgütleriyle, fiyete-
riyle yüzleştirmekgerekfi. Bunu ya-
pamadıklan için halka gktemiyor-
lar. Bugün yapıhnası gereken parti
idnde ve parti dtşnıda düşünce öz-
gfıriiiğılniin fanımlanmaadır'1
Türkiye'de şu an en çok oy alan
2 partinin toplam oyunun yüzde 40
olduğuna dikkat çeken Tarhan Er-
dem, bu arayış içinde 1991, 1995
ve 1999 seçimleri arasında fark bu-
lunmadığını söyledi.
CHP'nin ülkemiz için önemli bir
mesele olduğunu ve o yüzden tar-
tışılması gerektiğini vurgulayan
Erdem, CHP'nin yahıız kendi üye-
lerinin değil tüm toplumun partisi
olduğunu ve başka bir partiye ben-
zemediğini söyledi. Erdem,
"CHP'yi olması gerektiği duruma
getirmekyeni bir yoldur. CHP üye-
lerinin, halkm ve tüm bireylerin
CHP'nin değjşmesini isteme hakkı
vanhr" dedi.
Forumun ardından
Davos
ruhu
tehlikede
EMİNEKARAldTAPOĞLU
nAVDS-
a
lnsanhaklan,deınokrasive
çevre ötöü: yaşasın dotar" Davos foru-
munun başladığı gün. Hollanda Astim
Hastanesi'nin bahçesinde dört bayrakçe-
kildı. Üçü yanya inmış. Bir tanesi bütün
ihtişamıyla göndere çekilmiş; üzerinde
dolar işareti var. Snil kuruluşlann alter-
natif forumlan için bir bölümü tahsis edi-
len hastanenin bahçesindeki bu yanya
indirilen ve Davos'a damgasını vuran
çevre, demokrasi ile ınsan haklan bay-
raklan, toplantılar bittikten sonra da dal-
galanmaya devam ediyordu.
Davos Ekonomik Forumu bu yıl, ön-
ceki yıllardan çok farkhydı. Bir daha da,'
eskisi gibi olacaga benzemryor. Hem ka-
ülmıcılann, hem gazetecilerin hem de
yıllardır konferans salonunda çalışan
'mavi önlüklülerin' genel kanısı böyle.
Bu küçük dağ kasabasmda, 6 gün boyun-
ca sayısız konuda 'ilkfcre' imza atıldı.
Forum katılımcılannın, forum karşın
gösterilere katılıp polıs tarafından hırpa-
lanmalan, yıllardır esamesi okunmayan
fakir ülke liderlerinin, açılış oturumlan-
nın onur konuklan olmalan, küreselleş-
me karşıtı göstenlerin meşruiyetinin ka-
bul edilmesi ilklerden sadece birkaçı.
Marx'tan ahnü
Ancak en büyük sürpriz forumun açı-
hşında yaşandı. tsviçre Devlet Başkanı
Moritz Leoenberger, dünyadaki eşitsiz-
liklenn tartışıldığı forumun açılış konuş-
raasına, Mars'ı ve birinci enternasyone-
li anarak başiadı. Kısa teşekkür edeceği-
ni belirten ve 'Zaman paradır'. Daha ıyi
birsöyleyişle, 'Bütün ekonomi,zamanın
bir ekoDomisidir' dıyen Leuenberger,
"Bunlar Man'm sözleri 1989 sayeskıde,
bugün onun, 1. EnternasyoneTin babası
ve küresefleşmenin flk sa\unucusu oldu-
ğunu burada bik korkmadan söyieyebi-
riz. Dolasryla Dünya Ekonomik Foru-
mu'nun da atas odur" esprisiyle başia-
dı sözlerine. tsviçre'nin sosyal demokrat
devlet başkanı, açılış konuşmasmda, kü-
reselleşmenin getırdiği eşitsizlikleri ve
çaüşmalan saydı birer birer. Forumdan,
"Kardeşçe yaşanan, eşit paylaşılan bir
dünya kunna" hedefinin gerçekleştiril-
mesini istedi.
Leuenberger'in, Marx'm adını rasge-
le secmediği ise ilerleyen oturumlarda
ortaya çıktı. Yeni bir enternasyonalizm
anlayışının geliştirilmesi gerektiği, en
önemli oturumlann ana konusunu oluş-
turdu.
Günde 82 etkinliğin düzenlendiği ka-
sabada, daha yüzlerce konu dile getiril-
di. Ancak, hiçbirisi. 'Yaşamımız üzerin-
deetidfiolacak5sözcük" konulupanel ka-
dar insanlan hayal kınklığına uğratma-
dı. Aralannda Nobel Ödüllü Prof. EBe
VViesel'in de bulunduğu dört konuşmacı-
ya sorulan '5 önemli sözcük'tcn hemen
hiçbirisi insanca ka\Tamlar değildi. Top-
lam 20 sözcüğün çoğunluğunu kâruhk,
rekabetçi avantaj, değişkenlik. dijital ay-
nlık, Eyber savaşlan, çizgi dışıhk gibi'
sözcükler oluşturuyordu.
Ancak Dünya Ekonomik Forumu, bu
yıl son kez yapılmadı; önümüzdeki yıl-
larda da toplanmaya devam edecek.
DEF'in, tsviçre'nin imajına ciddi şekil-
de zarar verdiğini düşünenlerin, gelecek
yıllarda tsviçre'nin bu toptaıtıya ev sa-
hipliği yapmaktan kaçınabiieceğini söy-
leyeftlerin sayısı hiç de az değil. Kısaca-
sı, bu >ihn Davos toplantılannı üç söz-
cükle özetlemek olası:
"Davos ruhu tehBkede."