25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ŞUBAT 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 Pazarlama 'sanafı Çevirmen, Ingilizce'den çevirdiği bir pazarlama kitabının önsözünde Türkiye'deki akademisyenlerin yazdıklan kitaplarda Türkçe'yi katlettiğinden söz etmiş... Çevirmen betli ki Türkçe'yi çok iyi biliyor... Ingilizce'yi de çok iyi bildiği koca kitabı çevirmesinden belli... Ne ki pazarlama bilgisi tarbşmalı... Çünkü... Kitabın orijinalinde "Satış Gücûnün Yönettlmesi" konusunda satış temsilcilerinin ça/ışma yöntemlerinden söz edilirken "Seminer Satış" açıklaması şöyleymiş: "A company team conducts an educational seminar for the customer company about state- of-the-art developments" yani, "Şirketin satış ekibi müşteri şirketi en gelişmiş ve en son çıkan ürünler hakkında bilgilendirmek üzere bir seminer düzenler"... Fakat çevirinin 622. sayfasında çevirmen "arfa takılmış: "Şirketin bir takımı, sanat dünyasındaki gelişmeler hakkında müşteri şirket için bir eğitim semineri yürütür." Etektronık posta: dorazsomecumhuriyetcom.tr Tefc 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Dünyada her 15 kişiden biri ruh hastasıymış... "65 milyonda 4.3 mitvon kisi ederi" T ek Gıda-lş Sendikası, KİGEM, Tütün Plat- formu, Tütün Eksperieri Derneği, Sigara ve Ulusal Sağlık Komitesi, Tarım-Orman ve Gıda Sen, Ziraat Mühendisleri Odası... TE- KEL'in özelleştirilmesi girişimine kayıtsız kalmaya- caklannı ve karşı koyacaklannı açıklıyor... TEKEL'in özelleştirilmesine neden karşı çıkıyorlar: "Yabancı çokuluslu sigara tekelleri, bugüne kadar yasaga rağmen sürdürdükleri reklamlan ateniyete dö- kerek daha da yaygınlaştıracakları için..." "Politik çıkarlan uğruna, ülke yaranna ciddi bir üre- tim planlaması yapmayanlar destekleme alım politi- kalanndan vazgeçerek rekabetin yaşanmadığı biror- tamda ekicileri alıcının insafina terk edeceği için..." "500 bin ekici ve ailesi ile birtikte milyonlarca kişi işsiz kalacağı, topraklanndan sökülüp atılacağı, tu- tunabilen çok azının da yabancı çokuluslu şirketle- rin sözleşmeli ırgatı haline geleceği için..." "Binlerce işçi ve memur işsiz kalacağı için..." TEKEL sınavı "Tütünde mutlak bir dışa bağımlılık ortaya çıka- cağı için..." "Pazarda serbest rekabet değil, tartışmasız bir yabancı tekelleşme söz konusu olacağı için..." "Çokuluslulann, nikotinin bağımlılık yapıcı etkisi- ni artıran ve insan sağlığına zararfı, ölümcül hasta- lıklara yol açan katkı maddelerinin kullanıldığı ken- dilerince de ikrar edilmiş olan ürünleri piyasaya hâ- kim olacağı için..." "Kadınlanmız, gençlerimiz, hatta çocuklanmız bi- le sigara bağımiısı haline getirileceği için..." Toplumsal sağlık bozularak gerek hastalıklann te- davisi ve gerekse sağlık hizmetlerinin satın alınma- sı için yurtdışına katrilyonlarca lira kaynak aktanla- cağı için...." "TEKEL'in azgelişmiş bölgelerdeki işletmelerinin kapanması ile o bölgelerdeki işsizlik ve gelir dağılı- mı sorunları daha da ağırlaşacağı için..." "Ağır alkollü içkilerin özel kişilerce üretilmesi ha- linde, denetimsiz kalan bu sektörün tıpkı sigara gi- bi ülkede alkol tüketimini artıracağı, alkolden kay- naklanan sağlık sorunlarının artmasının yanında, ölümcül sonuçlar getiren kaçak ürünlerin de önü- ne geçilemeyeceği için..." Başka ne diyorlar: "Türkiye Cumhuriyeti'ni idare etme yetkisini almış olan iktidar sahipleri, ülkelerinin ulusal ve toplum- sal çıkarlannı düşünmek zorundadır. Kendilerini bu konuda duyartı olmaya çağınyoruz." Ve ülkesinin çıkariarını, yabancı çokuluslu sigara tekellerinin çıkarianndan üstün gören herkesi ve her kesimi TEKEL'in özelleştirilmesine karşı çıkmaya çağınyorlar... Büyük bir sınav veriyoruz; sınıfta kalmayalım! SESStZ SEDASIZ (!) NVRÎKURTCEBE 'Sokaktaki adam'a mahcup olmak Dünyanın her yerinde "sokaktaki adam", kendisini doğrudan ilgilendir- meyen konulara ya hiç bakmaz ya da uzaktan bakar ve eğer uzaktan bakı- yorsa genellikle kamuoyuna hazır ola- rak sunulanbilgilerleyetinir... Sokak- taki adam halktır ve dünyanın her ye- rinde haJk kendi derdindedir... Bu ba- kımdan Fransa'nın "sokaktaki adam"ının Fransız parlamentosundan geçen "Ermeni Soykınmı" yasasıyla pek fazla ilgilendiği söylenemez... Nasıl ki, Türkiye'de "sokaktaki adam"ı sokakta çevirip "Tayvan"ın neyi çağrıştırdığını sorduğunuz za- man, yerini bile bilmediği bu ülke için "boks" derse ve parlamentosunu sor- duğunuzda zaman zaman televizyon- dan izlediği kavga sahnelerini anım- sarsa, Fransa'da kamuoyuna yansı- yan bilgiler de "sokaktaki adam"ın belleğindeTürkler'in Ermenileri katlet- tiğine ilişkin küçük bir iz bırakmış ota- bilir. Çünkü küçük de olsa bu izin uzun bir geçmişi vardır; Türkler "barbar"dır! Küçük de olsa "sokaktaki adam"ın kafasındaki yanlış bir "iz"i silmek ve doğru bilgileri ulaştırmak ise büyük çaba gerektirir... Türkiye için bu çaba şimdi çok daha büyük uğraş gerekti- rir aşamaya gelmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde çı- kan bir kavgada bir pariamenterin ya- şamını yitirmesi ve bu haberin tüm dünyada haber değeri bulması, "so- kaktaki adarrTın kafasındaki "barbar" imajının pekişmesine neden olmuştur. Fransız parlamentosunun talihsiz ka- ranna karşı olağanüstü bir oturumla uygar dünyanın dikkatinı çekecek bir yanıt vermesi gereken Meclisi'in adı- nın dünya kamuoyunda ölümcül bir kavgayla anılması Türkiye için gide- rilmesi zor yeni yaralar açmıştır. Nâzım'ı Taııımak Doç. Dr. YILDIZ SERTEL 2002 yılında Nâzım Hikmet 100 yaşında olacak. UNES- CO da bu yılı "Nâzım Hikmet Yılı" yapmaya hazırianıyor. Bu nedenle Nâzım üzerine yazıl- mış yapıtlann önemi daha da artıyor. Elimde, bu konuda en son yapıt olan Memet Fuat'ın dev krtabı var Nâzım Hikmet'in Ya- şamı- Fjuhsalyapısı, davala- n, tartışmalan, dünya g'Örüşü, şiirinin gelişmeleri. Nâzım'ın yaşamını üç ana döneme ayırabiliriz: 1. Gençliği; Valâ Nurettin'le beraber Anadolu'yu geçip devrimi henüz yapmış olan Sovyetler Birliği'ne varmalan. Nâzım'ın devrim heyecanı ya- şayıp bu konuda en güzel şi- irlerini verdiği günler. Nâzım, 1920 ortalarında Türkiye'ye döndükten sonra da ateşli bir komünisttir. Şiirlerinde insan- cıllıkla, sömürgeciliğe, sömü- rüye karşı düşmanlık bir ara- da görülmektedir. Bu duygu- lara 1928'den itibaren, Sabi- ha ve Zekeriya Sertel'in ya- yımladıkları Resimli Ay dergi- sindeki şiirlerinde yer vermiş- tir. Bu dönem için yazılan en iyi kitap: Valâ Nurettin'in, "Bu Dünyadan Nâzım Geçti" baş- lıklı yapıtıdır. Z. Sertel'in "Ma- vi Gözlü Dev" başlıklı kitabı da önemlidir. M. Fuat bu ya- pıtlardan faydalanmayı ihmal etmemiştir. 2. 1950'ye kadar uzanan uzun hapishane yıllan. Kanım- ca, M. Fuat'ın Nâzım'ı tanı- mamıza en büyük katkısı bu bölümdedir. özellikle Nâzım'ın Piraye'ye mektuplannın ya- yımlanması bize pek çok şey öğretiyor: Nâzım'a uğradığı haksızlığın ve hapishane ya- şamının verdiği ıstırap. Hasta- lıklan, para kazanmak için ça- lısmalan, geçirdiği bunalımiar. Bütün bunların içinde, Ana- dolu insanını tanıması ve "Memleketimden İnsan Man- zaralan", "Kurtuluş Destanı" gibi dev yapıtlannı vermesi. Bu bölümde, aynı zamanda insan Nâzım'ı buluyoruz: Aşk- lan, kadın sorunundaki davra- nışlan ve bunalımlan. 3. Nâzım Hikmet'in yurtdı- şındaki yaşamı. 1950'denölü- müne kadar uzanan bu bö- lüm üzerine en öğretici kitap ise Zekeriya Sertel'in "Nâzım Hikmet'in Son Yıllan" başlıklı kitabıdır. Sertel bu kitapta, Nâ- zım Hikmet'in Sovyetler Birii- ği'nde uğradığı hayal kınklığı- nı, eleştirileri yüzünden baskı altında yaşadığını, gizli servis ve onun ajanı tarafından iz- lendiğini, yanında gölgesi gi- bi dolaşan TKP temsilcisi fe- ... roail Bilen tarafından jurnal " edfiçJığİni yazdığı için, nertfey- se" aforoz edilecekti. Bu kita- bın asıl bedefi insan Nâzım'ı vermekti. Bu nedenle onun özel yaşamına, aşklarına ve insan zaaflanna geniş yer ve- rilmişti. Bu yüzden de Nâzım'ı küçülttüğü söylendi. M. Fuat, kitabının son bölü- münde geniş ölçüde Sertel'in kitabına dayanıyor. llginçtir ki, o da kitabının bütününde in- san Nâzım'ı veriyor. O da, Nâ- zım'ın birtakım insan zaaflan- nı belirtiyor. Nâzım'ın aşklan konusunda Sertel'le aralann- da bir görüş birliği olduğu or- taya çıkıyor: M. Fuat'a göre Nâzım, aynı zamanda iki ka- dına birden âşık olabiliyordu. Sertel'e göre ise o sürekli âşık- tı. Ikisi de şu görüşteler: Nâ- zım muhakkak bir kadına âşık olmalı ve onun için şiirier yaz- malıydı. Bu dönemde Nâzım'ın, Sta- lin'in cinayetleri, Sovyetler Bir- liği'nde gördüğü baskılar, yurt hasreti ve özel yaşamındaki çalkantılar yüzünden büyük bir sıkıntı içinde olduğu görü- lüyor. Tek tutanağı; Dünya Ba- nş Hareketi, bu örgüte bağlı olarak yazdığı güzel şiirier ve dünya banşçılan arasında kur- duğu ilişkiler. Ne yazık ki, da- ha Türkiye'de hapishanede başlayan anjin puatrin peşini bırakmıyor. Büyük Nâzım'ı iyi tanımak için M. Fuat'ın bu kitabını mu- hakkak okumak gerek. Her ne kadar son bölümde bazı yan- lışlan ve kaynak göstermeden yaptığı aktarmalar varsa da, Nâzım'ı bize bütünüyle tanıt- ttğı için onateşekkür etmek ge- rek. Kanımca UNESCO Nâ- zım Yılı'na hazırlanırken Nâzım üzerine yazılmış bütün önem- li kitaplann yabancı dile çev- rilmesini düşünmemiz gerek. HAYVANLAR ÎSMAİL GVLGEÇ igulgecffı yahoo.com NU/tf/UA- I^TT JCİM KİME DÜM DUMA BEBİÇAK [email protected] Ç l Z G l L İ K KÂMtL MÂSARACt KEDİ LEVO APTÜUKA DÎVRlĞl KÜLTÜR VE DAYANIŞMA VAKPI Dt-VAK ' ; Haoımı-li Sokalı ->o: 12/8 V eni^-hir / AMUK.A ' TEL: 230 12 97 Sayın VaJcfımızın bınncı ola|an Mütevellı Heyetı Topiannsı aşajiıdakı gundem maddelenni gonjşmek u/cre 4 Mart 2001 tanhmde Pazar günu saat 11 00 ile 15 00 arasında Maltepe Pazan karşısı Çankaya Beledıjesı Yılmaz Gûney Sahnesı Salonu'nda >apılacaktır Bınncı toplantıda çofunluk saglanamaz ise. ıkmcı loplanti çoğunluk aranmaksı/ın 11 Mart 2001 tanhmde Pa2ar gûnü aynı adreste \e aynı saatte yapılacaktır Vakfimızın ılk Mute\ellı Heveb toplantısı olması nedenıyle. öncmlı kararlann alınnıası gerekmektedır Ahnacak kararlara kalkı sunmanız ve bılgı sahıbı olmanız gerektığınden toplantıya mutlaka katılmanız, kattlamadığınız takdırde Mütevvelh Heyetı'ndeD bınne vekâlet ver- memzı bıldınr saygilar sunanz GEÇİCJ YÖNETÎM KURULU GtNDEM: 1 Yoklama, açılış ve saygı dunışu 2 Başkanlık Dıvanı seçımı 3 Geçıcı Yonetım \e Denelım Kurulu Raporlannın okunması. 4 Büaoço ve tatunını bûlçenın okunması 5 Yöneüm \e Denetım Kunılu'nun tbrası 6 Uye aıdatlannm belırienmesı 7 Yenı Yönelım ve Denelım Kurallannın seçimı ı • 8 Dılek \e temennıler 9 Kapanış TARtHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 2 Şubat BALKAN ANTANT/. f94O'TA 8USÜH, 'BAUCAA/ AVTAMTl ' B-BLBfZAO 'DA S/& ASAYA &ELMİÇTİ. 133O - tS4O r/LlARtfJOA, gALKANLAKOA S4£lf ve îfgf£i./&> K4OAR, Sot.e£ ÜUe£LeeiNıN, S(- NlRLAmtNI GÛV£MCE ALTrMA ALMAK, ÇEŞİT- Lİ Kt/ŞtUJLAer OGTADAH K4t&re*>fAK G'Bİ AMAÇLARI VAG£>t. Su KONUpAj D/Kk*TLE/i, ANTANV4 KAr/LJMAYAN BUL6A/SİSTAN LiZE - RİNOG roĞuıvcAŞfyoeeu. rûKKtre'/uiN otş- İÇLERl SAKAMt ŞUK#Ü SAZACOĞIM, 8ULSA- KlSTAM 7/V ANTHNrA UZAtZ *ZALMAMA£t İÇfN GAYfZET SÖSTERMlŞ, SAÇSAKANLA Ç T İ J ( ) A¥t: Anfmfma. ANKARA...ANKA MÜŞERREF HEKİMOĞLU Ammsatma Yüzyılın yansını basın dalında yaşadım. Üste- lik Ankara'da, olayların içinde. Kimlergeldi, kim- ler geçti.. ülkemizde, dünyamızda değişimler, do- nüşümler.. ama bugün neredeyiz, hangi konum- da?.. Acı ama gerçek, banş yolunda yerinde sayıyor dünyamız. Uzun soluklu değil yolcular! Başkan Chirac'ın davranışı da kanıtlıyor bu gerçeği. Da- hası var. Yıllarca önce Marsilya'da dikilen Erme- ni anıtı nedeniyle yaşanan olaylara karşın Paris'te de bir anıt öngörüyor Fransızlar. O anıt neyi sim- geleyecek acaba? Bu soruyu en iyi tarihçilerya- nrtlayacak kuşkusuz. Diplomat dostum, sevgili Hamit Batu ile söy- leşilerimiz canlanıyor belleğimde. Ikinci Dünya Savaşı, Fransız-Alman savaşında yaşamını yiti- renler adına dikilen anıtlann yazısız olması öngö- rülüyor savaş sonrası görüşmelerde. Gelecek ku- şaklarda olumsuz duygulara, kine, öç almayayo- laçmasın isteniyor. Mutlu, umutlu kaç yazım var bu konuda. Türk ve Yunan tarih kitaplarının düş- manca sözcüklerden arınması girişimleri de ay- nı döneme rastlıyor galiba. Haksız değilim. Banşa değil savaşa yol altyor dünyamız. Belleklerdeki acı izlemleri silmeyi de- ğil, derinleştirmeyi yeğleme politikası barış üre- temiyor. Yumuşamaya değil, gerilime yol açıyor ancak! Örnekleri alabildiğine. Oysa gerilimi aşmak gerekiyor. Açıklamak zo- rundayım. Başkan Chirac'ın kararı doğrultusun- da gelişen olayları, tepkileri de serinkanlı, akılcı bir çizgide düşünmek gerekiyor bence. Duygu- sallıktan kaçınmak gerekiyor. Yüzyılın yarısında yaşadıklanmdan kaynaklanan bir görüş bu. 196O'lı yıllarda Birleşmış Milletler'de Cezayir'e karşı Fran- sa'nın yanında oy kullandı Türkiye. Benim de 'Kalp ve Cüzdan Arasında' başlıklı bir yazım var o zaman. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı da bir Cezayir anıtı dikmekten söz ediyor şimdi. Ters bir olay değil mi? Cezayir'in kurtuluşu için savaşan Fransız aydınlarını nasıl unutabiliriz? Unutamazsak General De Gaulle Caddesi'nin adını nasıl değiştiririz? Değiştirirsek Fransız hal- kı incinmez, zedelenmez mi acaba? Ayrıca ne- den Cezayir anıtı? Şili alanında, Simon Bolivar heykelinin öbüryüzünde Büyükelçi Ismail Erez'in bir heykeli yer alamaz mı acaba? Terörıst kurşun- larla yaşamını yitiren Paris büyükelçimiz! Fransa'nın Ankara Büyukelçisine de bir ammsatma olur, yo- lu oradan geçiyor her gün! Bu soruna daha köklü önlemler gerekiyor ar- tık. Araştınnalar, kitaplar, filmlerle bilimin ışığın- da bir kamuoyu oluşmalı dünyada. Geride kala- rak değil, öne çıkarak iletişim kurmak, yanılgıla- n aşmak, yanlışlan onarmak gerekiyor. Odün ver- meyen bir davranış biçimi oluşturmak. Aslında şim- diye dek uygulanan politika da bu. Ancak kimi çev- reler için biraz soyuttu galiba! örneğin terörist kur- şunlarla şehit olan diplomatlara karşın güzel kon- serler veriyorduk Avrupa başkentlerinde. Evren- sel muziğin büyük yapıtlannı seslendıriyordu çaJ- gıcılanmız. Biri de Londra'da, konseri birlikte iz- lediğim Ingiliz diplomatı çok ilginç yorumlarla ak- tardı izlenimlerini. Vıvaldi'nin Mevsimleri'ni güzel bir açılım diye niteledi. Çalgıcılara hayranlığını belirtti. Sanat ve kültür her dalda en etken araç değil mi? Bu nedenle altını çızmek istiyorum, Türk-Fransız kültürel ilişkilerini kesmek de yan- lış olur. Doğrusu geçmişten geleceğe uzaması. • • • Kimi kışiler ölümden sonra da yaşar, soluğunu sürdürür. Son ömek Gaffar Okkan, Diyarbakır Em- niyet Müdürü, nereden nereye geldi iki buçuk yıl- da, nasıl karşılandı, nasıl uğurlandı. Kaybedilen birtoprak parçasıydı bu ilimiz, nasıl bütünleşti top- rağıyla, insanıyla! Gizemi sevgi hiç kuşkusuz. Dostluğu, barışı sevgi üretiyor her zaman, hoş- görü üretiyor. Gaffar Okkan da halkına sevgiyle bakan, sevgiyle bütünleşen, görev bilinci derin- leşen bir yönetici, bir dost, bir sevgili, bir örnek olarak yerieşti Diyarbakır'ın kalbine. Çarpıntısı sürer, soluğu uzarsa rahat uyur mezarında. Bel- ki de okudunuz, Hendek'teki babasına soruyor gazeteci. Büyük acıyı nasıl aşabılecek? Acılı ba- ba, "Gaffar'ın bir oğlu var, onu yetiştireceğiz, to- runumuzu" diyor. Acılı, ama kinsiz bir baba. Sözlerı de barışa bir çağrı değil mi? B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/tstanbul'da, Mimar Si- nan'ın en 2 önemli yapıt- 3 larından biri olan su keme- ri. 2/ Tuzağa 5 düşürülen 5 şey... lzmir'ın bir ilçesi. 3/ "Ölmüş — " : 8 AzizNesin'in g öykü kitabı... Asya'da bir çöl. 4/ Ay- nca değerli taşlarla 1 süslü olmayan, altın 2 ya da gümüşten yapıl- 3 mış kuyumculuk işle- 4 ri.5/Kimihastalıkla- 5 ra karşı bağışıldık sağ- lamak için vücuda ve- rilen eriyik.. Aşıboya- sı.6/Birnota... Acın- 1 2 3 4 5 ma, yerinme. 7/ Düz I ve geniş arazi... Keskin Icokulu doğal madde. 8/ Leyleğe benzerbırkuş... Kabile. 9/ Dürûst, iyi ah- laklı... Biriçki. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Orkestra şefı. 2/ Marmara Denizi 'nde turistik bir ada... Buğday tanesinin olgunlaşmış içi. 3/ Tavır, dav- ranış... "Kimine bir — vermez giyesi / Kiminin atına atlas çul eyler" (Yunus Emre). 4/ Yabankazı... Terbiyesiz kimse. 5/ Aşk ateşi... Bir suçluyu, baş- kasına yaptıgı kötûlügü aynı biçimde uygulayarak cezalandırma. 6/ Kuzey gökkûrenin en parlak yıl- dızı... Rütbesız asker. 7/ Âşık olmaktan du>oılan korku. 8/ Horoz. hındi gibı hayvanlann tepesinde bulunan kıımızı deri uzantısı... Bir renk. 9/ Osman- lı devletinin Kuzey Afrika'daki son toprakJannı da yitirdiği antlaşmanın adı... Bir hükümdann yöne- timi altındaki halk.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle