25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 ŞUBAT 2001 PAZARTESİ 8 HABERLERtN DEVAMI İstanbul Edime Kocaeli Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denızli PB PB PB PB PB PB Y Y 14 13 15 11 16 14 17 16 Sınop 7 Adana PB 20 Zonguldak Y 9 Antalya Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskışehır Konya Sıvas Y Y Y PB PB PB PB 7 9 9 12 10 9 10 Y 19 Kars Mersin Diyarbakır Şanhurfa Mardın Sıırt Hakkâri Van PB B B B B B B 19 16 18 12 13 6 6 Karadenız kıyılan, Gu- ney Ege ıte Batı Akde- nız yağmur ve sağanak yağışlı, dığeryerferpar- çalı az bulutlu geçecek. DIS MERKEZLER K -4 Beriin B 10 Kç g ç Helsinki Hava sacaklığı kuzey ve StOCkhOİm batı kesımlerde bıraz . •..•*.- azaiacak Dıûeryerier- L o n g r a de değışmeyecek. Amsterdam Y k d ğ B ü k l _3 Budapeşte B 10 j4 Madrid B 16 B 8Y 12 Viyana ğ ş y Ruzgâr kuzey ve doğu Bfüksel yönlerden hafif, ara a- raortakuvvette, kuzey b k 11 11 Belgrad B 12 Sofya Y 12 B 14 batı kesımlerde yer yer POnn kuvvetiı olarak esecek. Münih B 12 Atina Y 15 B 10 Zürih B 11 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Trflis Kahire K B K B B B PB B -2 10 -14 5 12 2 11 20 A 18 Aç4k Parçalı bututlu Sıslı • j f c Yağrmjrtu Kariı GöK gurultulû Boğaziçi'ne 'özel villa affi'yasası . • Baştarafi 1. Sayfada yasa Mahkemesi'nin 11 •- Arahk 1986 tarihinde *- aynı düzenlemeyi "ip- tal" etmesi üzerine "ya- sadışı" konumuna düşen ; ' yaklaşık 1200 villaya "yeniden yapı ruhsatı" verilmesi öngörülüyor. Taslağın diğer madde- . lerinde de 1986'da iptal - edilen yasadaki "5000 m2'h*k parsellere yapı iz- " ni" kuralı bazı değişik- liklerle yeniden düzen- lenirken imar planlann- da "yeşil alan", "koru- luk alan" vb. gibi işlev- lerle korumaya ahnan öngörünümdekı "pey- zaj" alanlanna da "top- luma açık yapılaşma" (!) olanağı sağlanıyor. TOKYAD'ınbakanh- ğa verdiği lOOcak 2001 ; tarihli dosyanın "sumış yazısından"anlaşıldığı- na göre, Boğaziçi 'ndeki kaçak villalann "akıbe- " ti" konusu, dernek baş- kanı ÜzeyirGarih'in 14 - Arahk 2000 günü Ba- ymdırlık ve Iskân Baka- nı Koray Aydın'la yaptı- • ğı "görüşmede" günde- '• me geliyor. TOKYAD yöneticile- ri, kuruluş amaçlan olan "toplu konut yapımı" . konusunda Koray Ay- t dın'ı ziyaretlerinde, "il- gi duyduklan" Boğazi- -" çi 'ni ve bu SİT alanında- " ki "kurtanbnayı bekle- yen" yasadışı \illalan da gündeme getirerek "çö- zümü" tartışıyorlar. lz- leyen günlerde de bu çö- ' zümüiçerenyasataslak- lannı "üç hafta içinde" • hazırlayarak bakanlığa sunuyorlar. . 'Hocalar' hazıriamış Üzeyir Garih'in imza- ç sını taşıyan sunuş yazı- sında, "istanbul Univer- sitesi Hukuk Fakühesi :- tdare Hukuku Kürsüsü ı öğretim üyeleri" ile yakın fc bir "iş>nİiği" içinde ha- zırlandığı vurgulanan ya- . sa taslağı, "2960 sayüı Boğaziçi Kanunu'nun bazı maddelerinde deği- şiktik yapıhnası ile bir ge- çici madde cklenmcsi ' hakkmdakanuntasansı" başhğını taşıyor. Yine Boğaziçi Kanu- nu'nda, 3194 sayılı İmar . Yasası'nın 47. maddesiy- le 1985'te yapılan. ancak - Anayasa Mahkeme- si'nce daha sonra iptal edilen değişikliğin bu kez "benzerini" düzenle- " yen taslağın "gerekçesin- de" ise şu açıklamalar yerahyor: ".^dahaönce- Id yasal düzenlemenin (1985) yürürlüğü sırasın- da (_)yapı ruhsaü alıp da inşaata başlanuş, ama ta- mamlayamanuş olan hak sahipierinin teessüs etmiş haklanmn konınnıası ge- 'Onceki düzenleme' Bu gerekçede de "da- ha önceki yasal düzenle- me" şeklinde vurgulanan 3194 sayılı İmar Kanu- nu'nun 47. maddesi ile Boğaziçi Yasası'nda ya- pılan değişiklik, Boğazi- çi'nin "doğal peyzajmı" ve "özgür dokıîsunu" ko- rumak için genel imar yasağı getirilen öngörü- nüm bölgesinde "5000 m2'lik parsellere yüzde 6 oranında inşaat hakkı" tanıyordu. Dönemin ana muhale- fet partisi SHP (Sosyal Demokrat Halkçı Parti) tarafından açılan davada Anayasa Mahkemesi, bu kuralın "eşitiik" ilkesıne aykın olduğu, arsalan 5000 m2'den fazla olanla- ra "ayncalık" getirdiği, aynca esas olarak Boğazi- çi'nde "yapıyoğunluğunu arttınnayıyasaktayan" ve SİT'in doğal karakterinin korunmasını öngören Bo- ğaziçi Yasası'nın genel il- keleriyle de çeliştiğini vurgulayarak yasa deği- şikliğını iptal etti. Böylece, 9 Mayıs 1985'te yayımlanan yasa değişikliği ile yüksek mahkemenin "iptalkara- nnı" verdiği 11 Arahk 1986 arasındaki yaklaşık 1.5 yıl içinde 21 adet par- selde ahnan toplam 390 adet "villa ruhsaü" da ge- çersız duruma düşerek bu vıllalar kaçak yapı ko- numuna girdi... Ne var ki aynı yargı ka- ran. tam "4 ayhk" gecik- meyle 18 Nisan 1987'de Resmi Gazete'de yayım- lanınca. Bedrettin Dalan yönetimindeki belediye- nin bu süre içinde yine 1985 tarihli yasaya göre bu kez 71 parselde verdi- ği toplam 1071 adet ruh- satla birlikte hukuka aykı- n inşa edilmiş villa sayısı birdenbire 1461 'e hrman- dı. Işte bunlar arasında en ünlülen olan Sanyer sırt- lanndaki Uyum sitesin- den bazılan Nurettin Sö- zen döneminde (1989- 1994) yıkıldılarsa da yak- laşık "1400 kaçak villa" o yıllardan bu yana Boğazi- çi öngörünüm bölgesinde "yasalan uygulayacak" bir yönetimi bekliyor. Yi- ne aynı sürede bu yönde bir "kararlT yönetim iş- başına gelmediği için de yıkılmalan sürekli ertele- nen, anayasaya aykın vil- lalar ıçın TOKYAD'ın bulduğu çözüm, onlan bağışlayan bir "özd afya- sasu." Öliim oruçları 116. gününde tstanbul Haber Servi- si - Hükümlü ve tutuklu- larca F tipi cezaevlerinin kapatılması için yapılan ölümoruçlan 116. günü- ne girdi. Kartal Ceza- evi'nde kalan ölüm oru- cu ve açlık grevi eylem- cisi 11 tutuklu ve hüküm- lü, götürüldükleri hasta- nede tedaviyi reddettiler. Cezaevlerinde yaşanan baskılan ve uygulamala- n anlatan dilekçelerini Adalet Bakam'na ver- mek üzere Ankara'ya git- mek isteyen tutuklu ya- kınlanna polis izin ver- medi. Kadıköy Sahpaza- n'ndan yola çıkmak iste- yen 20 tutuklu yakını gö- zaltına alındı. Kartal Cezaevi'nde F tıpi cezaevlerini protesto etmek amacıyla açlık grevine devam eden 11 tutuklu ve hükümlü kontrol için Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne götürüldü. Adalet Bakan- hğı'nın talimatı üzerine hastaneye getirilen 11 kişi Dahiliye Servisi'ne alındı. Tıbbi müdahaleyi reddeden Serkan Bulut, Madımak Özen, Zeynep Ankan, Nebahat Aslan, Gülay Kavak Ümmü Şa- hingöz. Gülten Ergül, Zehra Kurtay. Yıldız Ge- micioğlu, Servet Paksoy ve Sema Türkdoğan da- ha sonra tekrar cezaevine götürüldüler. ^Uygulaııan p^ogramdan ta\iz yok9 • Baştarafi 1. Sayfada tanaklannın, ilgili ekonomik kuruluşlara gönderildiğini ve programı aksatmadan yerine getirilebilecek önerilerin belir- lenmesi konusunda talimat ve- rildiğini bildirdi. Recep Önal, dün TRT 1 'de ya- yımlanan Pazar Panorama prog- ramında, ekonomik programa ilişkin sorulan yanıtladı. Ban- kacılıktaki rehabilitasyonu sağ- lamak amacıyla siyasi etkiler- den anndınlmış, bağımsız bir organın kurulmasınm program kapsamındaki en büyük refor- mu olusturduğuna dikkat çeken Önal, bu kapsamda kurulan Bankacılık Düzenleme ve De- netleme Kurulu'nun (BDDK) ağustos ayından bu yana çok yo- ğun çahşmalar yürüttüğünü anımsattı. BDDK'nin bir kısım bankanın satışı, bir kısmının da birleştirihnesi için çahşmalar başlattığını kaydeden Önal, ya- pılmak istenenin finansal ke- simde tasamıfçudan yatınmcı- ya fon aktanmını asgari faali- yetle yerine getirmek olduğunu söyledi. Ozel sektörie zirve Geçen hafta Başbakanhk'ta gerçekleştirilen zirveye, hem re- el hem de finansal sektörün gel- diğini behrten Önal, burada su- nulan önerileri tekrar değerlen- dirme olanağı bulduklannı kay- detti. Hazine Müsteşarlığı, Dev- let Planlama Teşkilatı (DPT), Merkez Bankası ve ilgili ekono- mik kuruluşlara zirvenin tuta- naklannı teslim ettiklerini bildi- ren Önal, "Programı aksatma- dan yerine getirilebilecek öneri- ter neterdir, bunlarm beKrlenme- si ve beUrlenenlerin yerine getiril- mesi konusunda talimat verdik" dedi. Önal, "Tasamıfçudan ya- ûruncıya ftm aktarüsın", "Mer- kez Bankası'nm fonlar üzerin- den akhğı munzam karşınkbr b»- raküsm" gibi öneriler bulundu- ğunu aktanrken "Bunlann ya- pıbnası mümkfin otmayanlan var. Bunu hep bhükte tarüşaca- ğız. Ama burada önemli olan şu- dur: Üretken kesim siyasi ikti- darla bir ara> a gekü. Bu progra- mın Türidye'nin programı oldu- ğu, vazgeçilemeyeceği ve sonuna kadar uygulanması konusunda herkes hemfıkir" diye konuştu. Esnafın finans sorununun bu- lunduğunun anımsatılması üze- rine Önal, bunun için HalkBan- kası'nın çahştığını, yurtdışından sağlanan belirli fonlann da Va- kıflar Bankası aracıhğıyla sunul- duğunu kaydetti. Önal, "Baia- kun geçid aksakuklar olabüir. Bunlann da zaman içinde çö- zümlenebileceğini düşünüyo- ruz" görüşünü aktardı. Türki- ye'de dünya kahtesinde mal ûre- tildiğini, oran olarak ihracatm yükseldiğini ancak değer olarak bir artış sağlanamadığını belir- ten Önal, bunun fîyatlardaki dü- şüşlerden kaynaklandığını kay- detti. Önal, yatınmlann düştüğü yönündeki eleştirilerin annnsa- tıhnası üzerine de yatınm yapı- labihnesi için insanlann ileriye güvenle bakabihnesi gerektiği- ni, bu yönde bazı kaygılar oldu- ğunu söyledi. Yabancı sermaye için tanıtnn Türkiye'ye kalıcı yabancı ser- mayeyi yerleştirememe yönün- de sıkıntilar olduğunu anlatan Ö- nal, en büyük sorunun bu oldu- ğunu savundu. Recep Önal, bu konuyla ilgili olarak Dünya Ban- kası ve IMF ile de görüştükleri- ni, bir tanıtım projesinin günde- me geldiğini bildirdi. Önal, Dünya Bankası Başka- nı'nın böyle bir tanınma kişisel olarak katılabileceğini, destek vereceğini söylediğini aktardı. Bakan Önal, program uygulan- sın uygulanmasm Türkiye'nin ihracat, turizm ve yabancı ser- maye konulannda dikkatli ol- mak zorunda olduğunu vurgula- yarak "Bu üç konuda aühm yap- madığını? zaman hpfli hir nnkta- ya geimeniz mümkün değfldir" diye konuştu. Istihdam konusunda büyük sıkıntilar olduğunu kabul eden Bakan Önal, verimsiz çalıştın- lan işletmelerde, özelleştirilen kuruluşlarda işsizlik olabildiği- ni kaydetti. Önal, bunu çözme- nin tek yolunun yeni yatınmlar yapmak ve turizmi kullanmak olduğunu söyledi. Önal, "Tu- rizm faaüveüerini artürarakta- rundaki genç nüfiısu buralarda istibdam etmemiz gerekmekte- dir'' diye konuştu. Esnaf kesimi için vergi ko- laylığı sağlanıp sağlanmayaca- ğı yönündeki bir başka soruya da Önal, "Programmfînansma- nı çok önemli ve bunu bir şekü- de saglamamız gerekiyor. Yûkü adaletli dağıtma amacımız var. Bunu yaparken de küçük esna- fi himaye eden bir açdımımız var. Bu konuda da talepler gel- dL Onlan da degerlendireceğiz" yanıtını verdi. Sosyal güvenlik kuruluşlan ve kamu kuruluşla- nnda da tasarruf yapmaya çalış- tıklanm anlatan önal, kamu açıklannın yol açtığı borçlan- mayı asgari düzeye indirmeye çahştıklannı söyledi. , 15 yd sonra gelen 'Hayattayım' haberi BURGAZ^)EMtRKÖY (AA) - Kırk- lareli'nin Demirköy ilçesine bağlı Avcılar köyünde, 15 yıl önce kaybolan ve ailesi tarafından yapılan aramalardan bir sonuç elde edilememesi üzerine, "öMü" diye ümit kesilen TankUrhı (31), 15 yıl sonra Bulgaristan'da ortaya çıktı. AA muhabirinin Bulgaristan'm Burgaz kentinde yaşayan Urlu'yu bir rastlantı sonu- cunda bulmasıyla Tank Urlu ile ailesi arasındaki 15 yıllık hasret de sona erdi. Urlu, ailesine bir mektup yazarak kısa süre sonra Türkiye'ye geleceğini bildirdi. Uriu'nun, Avcılar köyünde yaşayan yakın- lan, bu haberi mutlulukla karşıladıklannı ve bir an önce kendisiyle bir araya gelmeyi arzuladıklannı belirttiler. Burgaz kentinde otobüs şoförlüğü ya- parak geçimini sağlayan Tank Urlu, başın- dan geçenleri şöyle anlattı: "10 yaşımday ken annemle babam geçim- siztik nedenh le aynldüar. Annem daha son- ra başkasryla evlenince, babam kendini iç- kiye verdL Eve gefanez oldu. Ben de akraba- lanrnm yanında kalmaya başladun. Bu olay beniçokrahatsızediyordu. 16yaşımagekö- ğimde, Orman Bölge Müdürlüğü'nde yev- miyeli işçi olarak çahşmaya başladun. Ba- bamla, ilgi«>İ7Kği ncdenhie sürekli ka>ga edi- yorduk. Aynı kav galardan birini daha yaşa- dıktan sonra,Rezve Deresi yakınlannda ça- hşmaya gittim. Karşı taraf Bulgaristan top- raklanydL Karar verdim ve karşıya geçtim. 14-15 kilometre kadar yürüdükten sonra, Bulgar askerlerine testim oldum. 1986 yıhn- da meydana gelen bu olaydan sonra bir da- ha Türkiye'ye hiç gelmedim ve yakmlanmı aramadım. Bulgar askerleri, beni, sonradan öğrendi- ğfane göre Burgaz kentine getirmişler. 3 gün boyunca beni bir yerde tuttular. Daha son- ra tercüman ve bir avukat gelerek ifadem ahndL 75 gün hapis cezası verildL Hapis ce- zasının sonunda, Burgaz kentine 15 kilo- metre mesafedeki Vetren köyünde bulunan devlete ah çiftfikte kaynakçı olarak çahşma- ya başladnn. Bulgarcayı burada öğrendim. 1993 yıhnda çiftükte çahşırken zengin bir Bulgar kadmla tamşarak evtendim. Bu ev- hükten ohna 9 yaşmda Stilyana isimli bir kv- zım var. Daha sonra anlaşamadığumz için eşimle ayrüdık. 1997yıhnda da ikmd evtfliğuni yapüm. Bu evnüğimden de şu anda3 yaşmda olan Mana isimli kız çocuğum oidu. Bu e\ liliğinı de çok uzun sürmedi ve sonunda ayrıkük. Şimdiki eşünbirTürk." Tank Urlu, Türkiye'yi ve yakınlannı çok özlediğini de belirterek "Şimdi pasaport işlemkriyle ugraşıyorum. Gerekli belgeteri ve izni ahnca, en kısa sürede Türkiye'ye gelecegun" dedi. Ölen babasına mektup AA muhabiriyle görüşmesinin ardından, bir süre önce ölen, ancak yaşadığını sandığı babasına ve yakınlanna bir de mektup gön- deren Tank Urlu şu satırlara yer verdi: "Canım babacığıra, ben ryiyim ve sizi çok özfcdim. Arük gözümde tütüyorsunuz. Bun- ca yıktar size haber vermediğim için çok üzgünüm ama, sebebini bu saürlarla an- latamayacağım, çünkü anlaülacak çok şey var. Babacığun senden istediğun, bana hemen cevap vermeniz, bana yazm ya da telefon edin. Benim Bulgar adim, Plamen Gençev Goranav." Annesi Çakıllı köyünde evli olan ve iki kız kardeşi de evlenerek başka yerlere gi- den Tank Uslu'nun, akrabalanndan sadece amca çocuklan Avcılar köyünde otumyor. 15 yıldır kendisınden haber alamadıklan Tank Urlu Bulgaristan'da ortaya çıko. için öldüğünü tahmin ettikleri Tank'ın yaşadığını duyunca çok sevinen yakınlan. kendisiyle bir an önce bir araya gelmeyi istediklerini belirttiler. 14 yıllık aynlığın, kısa süre sonra Tank'ın Türkiye'ye gelme- siyle sona ermesi bekleniyor. ÇUKOBtRLtKTE UMUTLAR ERTELENDİ Adan adımgreve doğru SAVAŞKÜRKLÜ ADANA - ÇUKOBlRLlK'te Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşan Adem Şa- hin'e bağlanan umutlar ertelenirken ya- şanan olumsuzluklar nedeniyle grev sü- recinin öne ahnacağı belirtildi. DlSK Tekstil Sendikası Şube Başkanı AB Cay- maz, '"Hafta içinde bekkdiğimizgefişme- ler ounazsa mart ayı başında greve çıka- bitiriz-dedj Pamukalımı ve yaptığı üretim çahşma- lanndan çok işçi çıkışlan ile son aylarda sık sık gündeme gelen ve ardından grev karan asılan ÇUKOBlRLlK'te, çahşanla- nn ve işten aynlanlann umudubir kez da- ha ertelendi. Geçen haftalarda ÇUKO- BÎRLÎK sorununu çözmek için sendika yöneticileri Ankara'da girişimlerde bu- İunmuşlar, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşan Adem Şahin'den 10 Şubat'a kadar Adana'ya gehne sözü ahnışlardı. Sendikacılar Şahin'le yapılacak görüşme- lerde sorunlannın çözüleceğini ummuş- lardı. Ancak müsteşann iş yoğunluğu ne- deniyle gelişini ertelemesiyle hem sendi- kacılar hem de işçiler hayal kınklığı ya- şadılar. DlSK Tekstil Sendikası Şube Baş- kanı Ali Caymaz, konuyla ilgili şunlan söyledi: tt Geh^nekr,sad^uımıdanmı- zı ertekdi Biz anlaşma umudumuzu hâlâ yitHTnedik. Bizirahatsız edentekşevşu an- da 'çıkışlan venlen' ve 'gönüllü aynlan' çş nn ikramiye ve maaşlannuı ödenmeme- sidfc Birtik yönetkfleri ile yapoğunız gö- rüşmelerde 15 Şubat'ta Dünya Banka- sı'ndan 2 trityx>n liraıun geleceği ve bunun işçi aiacaJdanna dağıülacağı söylendi. Di- lerim bu doğru çıkar. Aksi hakİe ne bizim j direnci kaimadL" ÇUKOBIRLÎK yöneticUerinin uzlaş- maz ve kan tavırlannı sürdürmeleri sonu- cu grev karannı asmak zorunda kaldıkla- nnı yineleyen ve gelişen olumsuzluklar karşBinda greve çıkmayı öne alabilecek- lerini devurgulayan Caymaz, "14Mart'ta greve çıkabiMz. Bunu daha da öne abna görüşü ağuiık kazanryor. Önümüzdeld hafta içinde yaşanacak geiişmelere göre kesin karanmca vereceğiz" dedi. Recai Kutan: FP 9 nin kapatdması ııııııınııııuzda değQ KAHRAMANMARAŞ (AA) - FP Genel Başkanı Recai Kutan, 'yann seçim obcak- mış' gibi çahştıklannı belirterek "FP'nin ka- paofap kapaühnaması hiç umnunnzda değü" dedi. Kutan, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Kahramanmaraş'ta partisinin il baş- kanlığı binasında dün bir basın toplantısı dü- zenledi. Hükümetin devamıyla ilgili bir soru- yu yanıtlayan Kutan, "Bana görebu hüküme- tin devri bitti. Ama hükümet gider mi? Hayır. Hükümet gidici gibi görünmüyor" dedi. Kutan, FP'nin kapaülması ve sinei millete dönmeye yönelik bir soruya, "FFnm kapa- nhp kapaühnaması hiç umrumuzda değü. Çfinkfi bizimki klasik anlamda bir parti an- layışı değü. Yann seçim obcakmtş gibi çahşı- yoruz* şeklinde cevap verdi. Kutan, Üılas Finans'la ilgili olarak kendisi- ne 4-5 aydır şikâyetler geldiğini belirterek şöyle konuştu: "Arkadaşlar bana geBp para- larmı alamadıklanndan yakmddar. Bana ka- hrsa gerekli önlemkr alınmasında bu konuda da geç kahndı. Bazı finans kuruhışlanyla te- masa geçtim. Kendikrinm bir sorunu otma- dığinı, ancakthlasFinans'mtopladığı parala- n başka işler için kuDandığmı ifade etttteıf G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada ticaret açığı, Türkiye aleyhine üç kat artacak. Etrafındaki ülkelerle ekonomik ilişkiler bakımın- dan da uzaklaşan Türkiye'nin komşulanyla ticare- ti toplam hacmin yüzde 6'sı... Düşük bir rakam... Türkiye'nin Tahran'la ekonomik arayışının he- men yanında üç konu daha var Iran'ın Ermenistan'la sıcaklaştırmaya başladığı ilişkiler, Hizbullah ve PKK... Iran'ın Türkiye aleyhindeki faaliyetleri gündeme gelince Dışişleri Bakanı Harrazi, arazi oluyor. Bu tür ikili görüşmelerde de işi pişkinliğe vurup "Söy- lediklerinizden haberim yok. Ne olmuş bakalım" diyor. Bu ucu gelmez arayışlar sürerken son do- nemde bir hat dikkati çekiyon Tahran-Erivan-Atina... Harita üzerinden üç başkent arasında çizgi çiz- diğimizde, Türkiye'nin ortasında yer aldığı bir üç- gen ortaya çıkıyor! Bu gidişe karşılık Türkiye de bir hat çiziyor Ankara-Tiflis-Bakû... Karşılıklı üçlemelerin ucu nereye vanr? ABD, Ankara'nın içinde bulunduğu hattı destek- lediğini daha önce açıklamıştı. Iran-Ermenistan- Yunanistan hattının da banko destekleyicisi Rus- ya. Rusya Devlet Başkanı Putin, önümüzdeki gün- lerde Erivan'ı ziyaret edip ilişkilerin stratejik düzey- de sağlamlaştınlması için yeni adımlar atacak. Fransa'nın Erivan'a verdiği destek de bu gidişin bir başka hamlesini oluşturuyor. Tahran'ın ise Avrupa'daki başlıca dayanağı Al- manya. Iran'ın bütün dış ticaret hacminin yüzde 25'i Almanya'yla. Fransa-Almanya arasındaki re- kabet, Kafkaslar'ın yanı sıra bu coğrafyanın doğu ve güneydoğusundaki bölgelere de yansıyor. AB-ABD çekişmesi... Yukanda aktardığımız tablonun bir benzerini Bal- kanlar için de çizebiliriz. Türkiye bölgedeki denge- leri dikkate alarak Makedonya ve Arnavutluk'la stratejik ilişki kurdu. Türkiye'nin dünyada 28 ülkey- le askeri işbirliği ve savunma anlaşması var. İki ül- ke arasındaki ekonomik, sosyal ilişkilere askeri bağlar da eklendi mi, atılan adımlar stratejik düze- ye çıkıyor. Buna karşılık Yunanistan da Yugoslavya ile bağ- lannı geliştirdi. Balkanlar'da ABD ve AB'nin hamleleri ise filler- le gafilleri, vezirlerle rezilleri iç içe soktu. Almanya 1990'lann başında, "bağtmsızlığını ilan etmesi halinde Hırvatistan 'ı tanıyorum" deyip düğ- meye bastı. Beraberinde AB'yi sürükledi, ABD'ye karşı 1-0önegeçti. 1990'lann ortasından itibaren ABD, NATO ola- naklannı arkasına alıp Saraybosna ve Kosova'da etkinleşti, berabertiği sağladı. 2000'de AB, Yugoslavya'daki yönetimin devril- mesine öncülük edip yeni bir süreç başlattı. Balkanlar'dan yeniden Kafkaslar'a geçersek... Benzer oyun bu coğrafyada da hazırtanıyor Bölgedeki ülkeler birbirleriyle kanlı bıçaklı ola- cakJar, ABD ve AB kurtancı olacak! İki bölgenin ortasındaki Türkiye ne yapabilir? Geçen gün gazetelerde bir araştırma yayımlan- dı. Buna göre, Türk insanının ezici çoğunluğu bir numaralı düşman olarak komşulannı görüyor. Bu durum bir günde oluşmadı. Uzun bir sürecin ürü- nü. Düşmanlık zeminini besleyen unsurlar elbette var. Ancak, hemen dibimizdeki Balkanlar'da ve Kafkaslar'da bölgesel çözülmenin ne anlama gel- diğini çok iyi gördük. Türkiye bölgede, ABD'nin uşağı olmamalı, Fran- sa-Almanya'nın ekmeğine yağ sürmemeli, Rus- ya'yı karşısına almamalı... Yazının başında, bölgede yaşananlan satranca benzettik. Bu satranç, benzerlerinden farklı, ara- dazemindesarsılıyor, taşlar yeniden diziliyor... Di- zilirken "değişim yaşanıyor" deyip taşlann işlevi de değiştiriliyor. Piyonu ata bindirip fılin önüne koyu- yoriar: Sen şam-piyonsun! • ankcum@ttnetnettr Meclis'te 'yeni içtüzük' dönemi ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Hükü- met ortaklan, içtüzük değişikliğinin ardından uzun süredir Meclis gündeminde bekleyen "temel ve yeniden yapı- lanma" yasalanm bay- ram öncesinde çıkar- mayı hedefliyor. Hükü- met ortaklan bu çerçe- vede, aralannda avu- katlık, hayvan haklan tasanlannın da bulun- duğu geniş kapsamlı düzenlemeleri, genel kurulun öncelikli gün- demine aldıracak. îktidar ortağı partile- rin grup başkanvekille- rinin yann TBMM Da- mşma Kurulu'nu top- lantıya çağırması bek- leniyor. Bu çerçevede, hükümet ortağı parti- ler, geniş kapsamlı ya- sa tasanlannın "temel yasa" kapsamında, özel yöntemle görüşül- mesi için muhalefet partileriyle de uzlaşma arayacak. tktidar grup- lannm bu çerçevede, hayvan haklan, birey- sel emeklilik, avukat- lık, fıkir ve sanat eser- leri yasa tasanlannın "temelyasa" olarak gö- rüşülmesi önerisini gö- türmesi bekleniyor. Hükümet ortaklan bu hafta ilk asamada elektrik piyasası yasa tasansmı gündemine alacak. Bunun dışında aynca, 24 fonun tasfi- yesini öngören yasa ta- sansı ile bireysel emek- lilik, hayvan ıslahı, Emniyet Genel Müdür- lüğü'ne ait hurda araç- gereç satışına ilişkin ta- sanlann gündeme gel- mesi bekleniyor. TB- MM Genel Kurulu'nun bayram tatiline dek cu- ma-cumartesi günleri dahil, saat 24.00'e ka- dar çahşması da planla- nıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle