24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 ŞUBAT 2001 PAZARTESİ HABERLER Alâzım'ın yupttaşlığı • BURSA (Cumhuriyet) - Bursa'daki MHP Genişletilmiş Bölge Toplantısı'na katılan Sağlık Bakanı Osman Durmuş, Nâzım Hikmet'in T.C. vatandaşlığına iadesi kararnamesi ile ilgili sorulan, "Benimböyle bir kararnameden haberim yok" diye yanıtladı. Ulaştırma Bakanı Enis Oksüz de "Mahkeme kararlannı araştınn. Dilekçesi var mı? Ailesinin talebi var mı? Gidin bakın, araştınn" diye konuştu. Büpoknatiara dava • ANKARA (AA)- Eski Toplu Konut Idaresi Başkanı Mehmet Kemal Ünsal'ın da aralannda bulunduğu 4 bürokrat hakkında "görevlerini kötüye kullandıklan" iddiasıyla 3'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcıhğı, Toplu Konut Idaresi Başkanlığı'nca, Samsun- Kurupelit konutlannın pazarlanması \e yöre halkına tanıtımı amacıyla yapılan promosyon çalışması ve bu kapsamda yer alan harcamalann, Başbakanhk Tasarruf Genelgesi ile TOKİ Ihale Yönetmeliği'ne aykın olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturmayı tamamladı. Kırgızjstan heyeti İstanbul Habcr Scrvisi -Kırgızıstan'ın Avrupa Güvenlik ve Işbirliği Teşkilatı Parlamenterler Assamblesi Başkanı Erkin Bulekbaev ve beraberindeki heyet, Istanbul'un tarihı ve turistık yerlerini gezdi. Heyetin, Türkiye- Kırgızistan fş Konseyi Toplantısrnın ardından Ankara'ya gideceği bildirildi. 'AB Kıskacında Türkiye' • İstanbul Haber Servisi - Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) tarafmdan düzenlenen toplantıda konuşan Marmara Üniversitesi Avrupa Topluluğu Enstitüsü AB Siyaseti ve Uluslararası llişkiler Anabilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Mithat Baydur, Türkiye'nin AB'ye ahnmayacağını ileri sürdü. Avrupa'da TürkJere karşı bir düşmanlık olduğunu, Türklerin daima kötü olarak tanımlandığını savunan Baydur, son zamanlarda yaşanan olaylar karşısında Türkiye'nin tepkisinin haklı olduğunu söyledi. Türkmenlerden protesto • İstanbul Haber Servisi - Afgan Türkmenlen Derneği üyeleri dün Taksim'deki Fransız Konsoloslugu'na siyah çelenk bıraktı. Fransız Parlamentosu'nun Ermeni soykınmı iddialannı kabul etmesini protesto eden Afganlı Türkmen göstericilerin Fransız bayrağlnı yakmasına polis izın vermedi. Herkes istediği yere gömülebilip' • İstanbul Haber Servisi - ANAP Genel Başkan Yardımcısı Selçuk ^ Pehlivanoğlu. Nakşibendi tarikatının Iskenderpaşa cemaatinin şeyhi Mahmut Esad Coşan'ın, Süleymaniye Camii haziresine gömülmesine karşı çıkmanın doğru olmadığını söyledi. Pehlivanoğlu, "Her vatandaş, yakınlannın yanına gömülmek ister. Buna karşı olmak doğru değildir" dedi. Bakatı Olmyan'ın öfkesi Çalışma Bakanı, Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nden sendikaya üye olan 36 işçinin atılmasına çok kızdı, 'İş Güvencesi Yasası' hemen çükarılmalı' dedi Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan işin peşini bırakmayacak HÜSEYtVKALKAN TOKAT-Çahşma ve Sos- yal GüvenJik Bakanı Yaşar Okuyan, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mûmtaz Turgut Top- baş'a, 36 işçiyi sendikaya üye olduklan gerekçesiyle işten çıkarttığı için ağır eleş- tirilerde bulundu. Okuyan. "Bir üniversite için bu, ayıbın en büyüğüdür. Görülüyor ki, iş güvencesi yasası aciîen ÇH kanlması gereken bir yasa- dır" dedi. Yaşar Okuyan, önceki gün Tokat'ta incelemelerde bu- lundu. Amasya-Tokat il sını- nnda Tokat Valisi Mehmet Gündoğdu tarafmdan karşı- lanan Okuyan, önce Turhal Kaymakarnlığı'nı ziyaret et- ti, ardından Turhal SSK. Has- tanesi'nde incelemelerde bu- lundu. Okuyan, Gaziosman- paşa Üniversitesi'nde Türk- lş'e bağlı Tez Koop-Iş Sen- dikası'na üye olduklan ge- rekçesiyle işten çıkartılan 36 geçici işçiyle de görüştü. Rektör Prof. Dr. Mümtaz Turgut Topbaş'a ağır eleşti- rılerde bulunan Okuyan, "Rektör, sizi sendikaya üye oldunuz diye işten çıkanyor. Suçunuzne, sendikava üye ol- mak. Hangi çağda yaşryo- ruz? Anayasamızda dernek- lere, sendikalara, vataflara ûye olmak temel haklardan- dır. Insanlar istedikleri der- nek. sendika ve vakfa üye ol- makta serbesttirT ' dedi. Işçiler daha sonra çalışma- lanndan dolayı Rektör Top- baş tarafmdan verilen teşek- kür belgelerini Okuyan'a gösterdiler. Bunun üzerine Okuyan şunlan söyledi: "Uç ay önce teşekkür bel- gesi veriyor sonra da işten ç> kanyorsun. Böyle rezillik olur mu? Nerede oluyor bu? Bilimin yapıldığL,yağrfaşhğın öncüsü olması gereken yer- de, ünrversitede. Bir üniversi- te için bu, ayıbın en büyüğü- dür. Görülüyor ki,' iş güven- cesi yasası' acilen çıkanhna- tĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN 000 .TARIKAT.0 000000 000090000000000000000000000000 SİYAStl 00000000000 sı gereken bir yasadır. Bakan- bk müfettişlerinetalimat ver- dim, hemen gelip üniversite- yi denetlejecekler. Bu işin pe- şini bırakmayacağım." Bakan Okuyan, iş güven- cesi yasası için görevlendir- menin yapıldığını, beklenen uzlaşmanm sağlanacağını da ifade etti. Bakan, bir soru üzerine, Nâzun Hikmet'in TC vatandaşı olmasmı dü- zenleyen kararnameyi imza- layacağıru söyledi. Bakan Okuyan Bağ-Kur ve SSK primleri için affın söz konusu ohnadığmı, an- cak ödeme kolaylığı uygula- masına devam edileceğini bildirdi. Miting yasağma protesto İstanbul Haber Servisi -Çeşitli parti ve sivil top- lum kuruluşlan tarafin- dan 11 Şubat 2001 tari- hinde gerçekleştirilmesi planlanan Demokrasi Mitingi'ne izin verilme- mesi dün Taksim Tü- nel'de protesto edildi. Aralannda ÖDP, HA- DEP, EMEP, KESK, DÎSK ve İHD üyelerinin de bulunduğu yaklaşık 300 kişilik topluluk adı- na yapılan açıklamada, Kuzey Irak'taki operas- yon ve Diyarbalar Emni- yet Müdürü Gaffar Ok- kan'ın öldürülmesinin ardından bölgede şiddet ortamının yaratılmak is- tendiği belirtildi. Mitin- gin yasaklanarak baskı polıtikalannın sürdürül- düğü ileri sürülen açıkla- mada, toplumun konuya duyarlı olması istendi. Polisin çevrede geniş gü- venlik önlemı aldığı gös- teri olaysız sona erdi. DSP Milletvekili Gürkan: 2002'de seçim olabilir. CHP, parlamentoya girmeli' 6 Ecevît sonrasım tarbşmak luıa TÜREYKÖSE ANKARA - DSP Ankara Milletve- kili UIuç Gürkan, ülkenin seçim plat- formuna girdiğini, 2002'de seçimin gündeme gelebileceğini söyledi. Gür- kan, "DSP, elbette ortaklanyla uzlaş- mavı dışlamadan, insana dönük bir umudu yeniden ortaya kovTnaü" dedi. Gürkan, "Niçin bir FP yerine CHP ol- masın? Niçin bir DYP, ANAP yerine CHP TBMM'de olmasın" dedi. Gür- kan, "Ecevit sonrası" senaryolarla il- gili olarak da, "Asıl önem taşıyan, DSP'de görev yapan herkesin bugün ne yapüğKhr" dedi. DSP'nin kurultayı yakJaşırken par- ti içi kulisler de yoğunlaştı. DSP An- kara Milletvekili Uluç Gürkan, soru- lanmızı yanıtladı. Gürkan'a sorulan- mız ve yanıtlan şöyle: - Seçim senaryolan hakkında ne dü- şünüyorsunuz? - Türkıye artık seçim platformuna girdi gibi görünüyor. Anayasada 5 yıl- da bir seçim yapıhr. deniyor ama 1980'den bu yana hiç 5 yılda seçim yapılmadı. 2001 'de değil ama 2002'de yaz veya sonbaharda seçimin günde- me geleceğini tahmin ediyorum. - Yeni bir seçimden sonra parlamen- toda dengeler nasıl dcğişir? - Şuna ınanıyorum, Türkıye eğer dünya solundaki gehşmelen ıyı izler, algılar ve kendı ıçinde de sadece par- ti düzeyinde benimsemek anlamında değil, DSP bakımından, elbette koalis- yonun olanak \erdiği ölçüde ıktidar- da yaşama geçirırse rüzgâr Türkiye'de de soldan eser. - DSP iktidarda yıpranmadı mı? - Dünya solu, 199O'lı yıllarda libe- ralizm İcarşısında geriledi. Üçüncü yol, yeni orta gibi solu sağa çeken rüz- gârlar geldi. Bu arayışlann sonuçsuz kaldığun söyleyebilirim. Sol iktidarda, sol politikalarla başanlı oldu. ABD ve Fransa en çarpıcı iki örnek. Berlin'de sol partıler çok önemli bir vurgu yap- tılar. Sol, devlet müdâhelesini yeniden gündeme getirdi. Piyasa ekonomisi için. sosyal sorumluluklar vurgusu ya- pıldı. Türkiye, bu gelişmeleri iyı oku- malı. Sol partiler bu gelışmelerin dı- şında kalamaz. Dünya işbölümünün gerelderini ancak DSP yerine getire- biiir. Hükümet, IMF ile yapılan prog- ramda sıkıntı çekiyor. Bunu aşmanın yolu, dünya işbölümünün gerekJerini yerine getirmektir. DSP, elbette bu ya- pıyı da kabullenerek insana dönük bir umudu yeniden ortaya koymalı. - "Yeniden sol" sözcüklerine vurgu yapıyorsunuz... - Globalleşmenin kontrol altına alın- ması ve piyasa ekonomisinin sosyal sorumlulukJa bütünleştırilmesi son de- rece önemJi. Önce insan odakh birpo- litika uygulamaya konulmalı. - Parlamentoda CHP'nin eksikliği- ni hissediyor musunuz? - CHP parlamentoya girmeli. DSP'nin parlamentoda CHP ile işbir- lıği konusunda genel başkanımızın da bir yaklaşımı vardı. Niçin bir FP ye- rine CHP olmasm? Niçin bir DYP, ANAP yenne CHP TBMM'de olma- sın? DSP, Temmuz 1997'de REFAH- YOL yıkılırken CHP'ye hükümet içinde yer alma çağnsı yapmıştı. SlFIR JV0İTZ4.S7/ORALÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Almanya'nın Stuttgart kentin- deyim. Önceki gün, Stuttgart Alevi Kültür Merkezi'nde, ülke- mizde öldüriilen gazeteciler ve faili meçhul cinayetler üzerine konuştuk. Dün de cezaevleri operasyonunu tartıştık. Alman- ya'nın sessizliği, dinginliği ve düzeniyle Türkiye'nin karmaşa- sı arasındaki fark, insanın ruhsal dengelerini etkileyecek kadar fazla. Bu nedenle burada yaşa- yan yurttaşlanmız, Alman düze- ni içinde Türkiye'yi gözJüyorlar. Türkiye'deki heyecan ve gerilim onlann yaşamına burada başka bir boyut kazandınyor. Türkiye Kupası maçlan, Tür- kiye Futbol Ligi buradaki insan- larımızın en önemli heyecan kaynaklarından birisi. Ancak heyecanlı ve korkutucu Türki- ye görüntülerine rağmen Al- manya'da başka bir hayat var. Aslında hem var hem yok. Bu- radakilenn anlattığınagöre, her yıl Almanya'ya Türkiye'den 30 bin civannda damat ve gelin it- hal ediliyoımuş. Buranın kültü- rüyle yetişmiş genç kızlar ve er- kekler aileleri tarafmdan Türki- Yves Tanguy'ün Resimleri Önünde ye'den evlendiriliyortarmış. Bundan sonrasının ne olabi- leceöini az çok tahmin edersı- niz. Ozellikle Türkiye'den gelen gelinler, Alman kültüründen et- kilenerek yetişmiş kocalanyla birtürlü uyum sağlayamıyor ve damadın anne ve babasının esiri haline dönüşüyorlar. Da- yak dahil, heryola başvuranla- nn sayısının oldukça yüksek ol- duğu söyleniyor. Ardından, ya- şanan dramlar, sınırdışı edilen- ler, yalnız başına kalanlar... Bu konuda yürek paralayıcı öykü- lerden söz ediliyor. • • • Gözleri Almanya'da, kulak- lan Türkiye'de olan yurttaşları- mız, Avrupa Birliği konusuyla çok ilgililer. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesinin kendilerı açısından sağlayacağı avantaj- lan düşünüyorlar. Sınır kapıla- nndan çektikleri eziyetten, ikin- ci sınıf insan muamelesi gör- mekten kurtulacakları umudu- nu taşıyoriar. Stuttgart Alevi Kültür Merke- zi, 400 metrekarelik bir büyük alandafaaliyetgösteriyor. Baş- kan Hayri Turan, çeşitli salon- larda çok çeşitli etkinlikler yap- tıklannı anlartı. Merkez, canlı ve hareketli bir hava içindeydi. Duvarlar Sıvas katliamında ya- şamını yitırenlenn, Uğur Mum- cu'lann, Abdi Ipekçi'lerin, Mu- ammer Aksoy'ların, Bahriye Üçok'lann, Metin Göktepe'le- rın resimleriyle süslenmişti. Türkiye'de neden hâlâ önemli cinayetlerin aydınlatıl- madığını sordular. Ben de on- lara, daha bir hafta önce Silo- pi'deıki HADEP'lininönceteh- dit edildiğini, sonra da jandar- ma karakoluna çağnlmalannın ardından yok olduklannı anlat- tım. Ipekçi'nin katilini bırakan, Doğan Öz'ün katilini beraat et- tiren anlayışın ülkede egemen- liğini sürdürdüğünü söyledim. Böyle bir ülkede Uğur Mum- cu'nun katili bulunabilir, hesa- bı sorulabilirmiydi? Bulunduğu söylenen katillere bu koşullar- da ne kadar inanabilirdik! ••• Stuttgart Demokrat Esnaflar Birliği Başkanı Bedii Avcı ve demeğin sekreteri Turhan Ata, Deniz Baykal'ı ve CHP'yi sor- dular. Baykal'ın yeni girişimle- rini nasıl değeıiendirdiğimi öğ- renmek istediler. CHP hâlâ önemli bir parti. Bu parti Türki- ye'nin içinde bulunduğu bu baskı ve vurgun ortamında bir rol oynayabilir. Yüreği yanan, eziyet gören, haksızlığa uğra- yanlann sesi olabilir. Böyle bir sese Türkiye'de çok gereksi- nim olduğu bir gerçek. Cezaevi operasyonu sırasın- da Deniz Baykal genel başkan- dı. Silopi'de HADEP'liler kay- bolduğunda da genel başkan- dı. "Beyaz Enerji" operasyonu sırasında da. Kimliği bir türiü öğrenilemeyen "jandarma ko- mutanı" Hürriyet'e açıklama yaptığında da. Sizce Şeyh Edebali'nin bu tür konularda birfikn olabilir miydi? Düşünüp duruyorum. • • • Almanya'nın düzeni ve sükû- neti içinde Türkiye'yi düşün- mek, insanın ruh haline iyi gel- miyor. Otelden dışarı çıktım. Stuttgart Şehir Galerisi'ni gez- mek için tramvaya bindim. Fransız sürrealistlerinden Yves Tanguy'ün sergisi vardı. Önce Hollandalı, italyan ressamlann 1600-1800 yıllannda yaptıklan tablolann önünde durdum. Biz- de resim yasağı olan bu dö- nemlerde yaratılmış enfes tab- lolara imrenerek baktım. . Yves Tanguy'ün "Fantomas" adlı kanşık tablosuna baktım. Resmin orta yennde yüreğin- den kan akan bir kadın duru- yordu. Yeşil elbiseli adamın elindeki ateş saçan eşya bir ta- banca mıydı, yoksa kırmızı bo- yaya boyanmış birfırça mıydı? "BulutlarlçindekiErtablosuy- la ne anlatmak ıstemişti? Tab- lolara dalıp gitmişim. Canınız sıkılıyorsa bir resim sergisine gitmenizi öneririm. İyi geliyor. 2000Lt YILLARDA ERDAL ATABEK Neden İnanç?.. Neden Bilinç?.. 21. yüzyıla "daha inançlı bir dünya" olarak giri- yoruz. Üç büyük tektannlı dinin yandaşlan da sa- yıca artıyor, din dışı inanç yollanna da geçmişe gö- re daha çok sayıda insan giriyor. Hıristiyanlık, Is- lamiyet ve Musevilik, tektannlı dinler olarak dün- ya nüfusunun büyük dinlerini oluşturuyor. Uzak- doğu dinleri ayrı bir inanç kategorisi. Şintoizm, Budizm ve Uzakdoğu'nun öteki inanç kaynaklan da milyonlarca insanın inancını oluşturuyor. Özel- likle Amerika ve Avrupa'da bu dinlerin dışında çe- şitli yeni dinler ve tarikatlar bulunuyor. inancın kay- nağı insan kadar eski. Inanmak gereksinmesi ha- yatın başından beri "insanın yaşam guçlüklehnı çözmesinin yolu" olarak ortaya çıkmış, gelişmiş ve yaygınlaşmış. llk insanlar da hava kararınca, gök gürleyince, şimşeklerçakınca önce korkmuşlar. sonra da bü- tün bunlann "Tannlann öfkesi" olduğunu düşün- müşler; doğaüstü güçlere inanmak, onları yatış- tırmak, böylece "yaşam güçlüklerinı çözmek" bir gereksinme, bir zorunluluk olmuş. "Yaşamın güçlüklerini çözmek için, Tann'nın is- tediklerini yapmak gerekir." İnancın sade, basit, anlaşılır temel ilkesi budur. Böyle olunca da "kişinin sorumlulukyükü, ken- di seçeneklerinin dışına çıkarak Tanrı buyrvklan- na uymakla sınırlanır". Insanlann, inancı bilince yeğlemelerinin nedeni budur. İnançlı insan, önce inanır, sonra da "inandığını bilir". Bilinç ise "farkında olmak"t\r. Bu da "Neden"di- ye sormakla başlar. Bu sorunun ardından ortaya çıkan seçenekleri görmekle sürer, sonra da bu se- çenekleri eleye eleye varacağı kararı "benimse- mekle tamamlanır. Bilinç, kişisel bilme sürecinin ürünüdür. Bilinçli insan, önce bilir, sonra da "bildiğine ina- nır". Bilinçli olmak "kişiselsorumluluk" yükler, güç bir öğrenme, daha da güç bir eleme, eleştirme süre- cinden geçer, dahası "öğrendiğini daha doğru olanla değiştinne" yükümlülüğünü taşır. Oysa, inanç, inandığını değiştirmemeye dayan- dığı için kişiye "sürekli bir düşünme zorunluluğu" yüklemez. Onun için, bilinçli insan olmak zordur, ağır so- rumluluklar yükler, çokyönlü düşünmeyi gerekti- rir, en doğru bildiklerini eleştirmeye zorlar, bildik- lerini değiştirmeye açık tutarak bilinenlerin don- duaılmasına izin vermez. Bu zorluk nedeniyle de pek çok bilinçli insan, zaman içinde bildiklerini inanca dönüştürerek inançlı insan olur. ama bunu fark etmediği için kendisini "bilinçli" saymayı sürdürür. Dünyadaki değişmelerin son yıllarda çok hızlan- ması nedeniyle insanlar "düşünce ve duygu ya- pılanmalannı" değiştirmeye zorlandılar. Aıle yapı- lan, insanlar arası iletışim, beklentiler, umutlar ve umutsuzluklar, değeryargıları öylesinealışılmacjik bir hızla değişmeye başladı ki insanlar artık "de- ğişmeyene bağlanma" zorunluluğu duymaya başladılar. "Değişmeyene bağlanma", insanları, değişen- ler arasında seçeneklen bularak karar verme so- rumluluğundan kurtararak "yaşam güçlüklerini çözme yolu "na sokar. İnsanlar, böylece "değişmeyene bağlanarak", kendilerini hızla değişen dünyanın tehlıkelerınden korumaya çalışıriar. Dış dünya, daha çok bilinmeyenle dolmaktadır, daha çok güvensizlik, daha çok şiddet, daha çok tehlike vardır. Bu durumda en "rahatlatıcı çözüm", iç dünyada değişmeyene bağlanarak kendıni ko- rumaktır. 21. yüzyılda gerek dinlere bağlılığın, gerekse din dışı tarikatlann ve cemaat kültürünun artmasının altında yatan nedenler bunlardır. "Cemaat kültürü" üzerinde daha çok durulma- sı gerekmektedir. Çünkü "cemaat kültürü" sade- ce inanç gruplanna özgü kalmayacak, inancın dı- şındaki etkenlerın birleştirdiği insanlar da "kendi gibi olanlaria bihikte yaşayacaklan yeni grup or~ taklıklan" kurarak bu parçalanmış dünyada "ya~ şamın güçlüklerini çözme yolu^nu arayacaklardır. llerde belirli meslek gruplannın, belırli bilim ve sa- nat gaıplannın da cemaat kültürüne benzer "grup yeheşmeleri"ne yöneleceği gönjtecektir. Dünyanın bu hızlı ve çok yönlü değışimi, bilinç- li insan olmanın insana yüklediği sorumluluğu ta- şınabilecek sınıriann ötesinde arrtırdığı için bu so- nuçlar şimdiden düşünülmelidir. Çünkü bu duru- mun "eğitım süreleri" ile ilgisi yoktur, pek çok yük- sek eğitimli insan da "inançlı" olmayı yeğlemek- te, kitlesel çözümlere katılmaktadır. İnandığını bilmek mi, bildiğine ınanmak mı? Bu sorun, bilişim teknolojisinin sorunlarından çok daha önemli değil mi? e-mail: erdalatak(a superonline.com HAOEP 'KaybcianyönedcUetin sonhmndan kıty^lmz ANKARA/DtYAR- BAKIR (Cumhuriyet) - Gözaltına alındıktan sonra kaybolan HA- DEPSilopillçeBaşka- m Serdar Tamş ile üye Ebubekir Deniz" in du- rumlan belirsizliğıni korurken protestolar sürüyor. HADEP An- kara İl Örgütü'nden yapılan açıklamada "Kaj'bolan yöneticile- rimizin akıbetinden kaygdıjTz'' denildi. HADEP Ankara İl Başkanlığfndan dün yapılan açıklamada, bölgedeki banş orta- mının Gaffar Ok- kan'ın ölümünden sonra sarsıldığı \urgu- landı. Toplantıda HA- DEP Silopi llçe Başka- nı Serdar Tanış'ın muhbır olarak açıklan- masının üzüntü ile kar- şılandığı da bildirildi. Açıklamada, HA- DEP'in şiddet ortamı- na çekilme>e çalışıldı- ğı sa\unuldu. Di>arbakır'm HA- DEP Kavapınar ilçe binası bahçesinde ka- yıplar için yapılan oturma eylemi dör- düncü gününde de de- vam ettı. Şırnak'ın Kı- zıltepe ilçesi HADEP örgütü adına basın açıklaması yapan ilçe sekreteri Rıdvan Olca- söz de ıki yıldan bu ya- na bölgede süren banş ve kardeşlik ortamının bozulmak istendiğini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle