Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ŞUBAT2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYR
HABERLER
CHP'de parti içi muhalefet, görevden almalan ve yeni politik söylemi protesto etti
4
Genel merkez örgütü böldü'istanbulHaberServisi-CHP'de par-
ti içi muhalefet, "Genel merkezin, U ve
ilçe yönerimlerini görevden almasııu,
son günlerdeki politik yönelim ve söy-
tenüerini" protesto etti. Muhalifler, ge-
nel merkezin partiyi "bizden olanlar
ve bizden olmayanlar" şeklinde ikiye
böldüğünü vurgulayarak, parti huku-
kuna, parti içi demokrasiye, üyelik
hakJanna ve partinin ideolojik özüne
sahip çıkacaklanıu vurguladılar.
CHP'de kendilerini "Parti İçi De-
mokrasi Hareketi" olarak tanımJayan
muhalifler, Sıraselviler'deki CHP U
Merkezi önûnde yaptıklan eylemle
İzmir CHP
'Sol kaııat
tasfiye
ediüyor'
CELALY1LMAZ
İZMİR-CHP Genel Baş-
kanı Deniz Baykal ve ekibi-
nin parti tarihinde görülme-
miş bir "siyasi krvuna" giriş-
tikleri belirtılerek "emek ve
emekçi önceiikli" programın
çiğnendiği ve sol kanadın
tasfiye edildiği öne sürüldü.
CHP'de Bursa, Düzce ille-
ri ve Istanbul'dalci 8 ilçe yö-
netiminin MYK tarafından
görevden alınmalanna tepki
gösteren ve Baykal'ı ağır bır
dille eleştiren parti muhale-
fetinin öncülerinden Fikri
Sağlar ile Ercan Karakaş,
"siyasitayun"olarak nitelen-
dirdikJen operasyonun par-
tideki sol kanadı hedef aldı-
ğına dikkat çektiler. Sağlar
ve Karakaş. "Ben bu işlerle
meşgul değüun diyen Baykal
ile Türkiye'nin en büyük hu-
kukçusu olarak lanse edilen
Genel SekreterÖnder Sav ve
Ali Topuz'dan oluşan "hokus
pokııs' üçlüsü, Atatürk'ün
partisini kirletmektedirler"
dediler.
'Partiyi yok ediyor'
CHP'nin eski bakanlann-
dan ve yöneticilerinden Fik-
ri Sağlar, konuya ilişkin şun-
lan söyledi: "Atatürk'ün
partisini küietenleri partüi-
ler ve halk görmektedir. Ge-
nel Başkan Baykal.tuzak ku-
ran Bderdir.Bu dahaönce de
yapısuıda vardı. Bir kez da-
ha ve somut biçimde ortaya
çıknuşnr. Partiyi yok ediyor.
Atatürk ilkeleri, sosyal de-
mokrasinin rüm kavramlan
askrya ahnnuştır. Sermayey-
k aynı noktaya geünmiş,irti-
cayla uzlaşma gü-işimleri
başlablmjşnr"
'Soi partide sağ anlayış'
CHP'de kurultay takvi-
minden bir gün önceki gö-
revden almalara tepki gös-
teren Ercan Karakaş, 10-12
yıl öncesinde de benzeri bir
kıyımın yapıldığını ve ken-
dilerinin hedef ahndığmı be-
lirterek "Sol bir partinin iç
işlerliği ve düzenlemesi sağ
bir partinin anlayışı ve yön-
temlerivle gerçekleştirihnek-
tedir" dedi.
• Baykal ve Topuz'un istifasını isteyen CHP'li
muhaüfler, parti il merkezinden Taksim Cumhuriyet
Anıtı'na sloganlar atarak yürüdüler. Polis izin vermeyince
partililer ellerindeki karanfilleri anıtrn yakınına bıraktılar.
parti yönetimini Atatürk vetsmetİnö- açıklama yapan eskı il yöneticilerin-
nü'ye şikâyet ettiler. Aralannda eski il "
ve ilçe yöneticileri, il genel meclisi ve
belediye meclisi üyeleri, görevden alı-
nan ilçe başkanlan, PM üyeleri Kemal
Nebioğlu, Mehmet Moğultay ve Ber-
han Şimşek, Esenyurt Belediye Baş-
kanı Gürbüz Çapan, disipline verilen
den Ozgül Beyazıt Kıvanç, artık sus-
mayacaklannı söyledi.
Naylon fiye iddiası
eski II Sekreteri Fuat Keskin'ın de bu-
lunduğu çok sayıda partili adına bir
Kıvanç, Istanbul'da son olarak 8 il-
çe yönetiminin ve aynca Bursa tl Ör-
gütü'nün görevden alındığını vurgula-
yarak "Bugûne değin, ülke genelinde
50il ve 100'ü aşkın ilçede 2 binden faz-
dönem, bir kuşak kopuyor
Gazetemran 38 yılhk eraekçisi Gûmüşbaş "Cumhuriyettoprağmdayaşadı, Cumhuriyet topra-
ğmda gazeteciKk yapü ve yine bu toprakta ötöü". Cenaze törenindeki konuşmasmda ÇGD Baş-
kanılsmetDemirdöğen " Dûrüst,namuslu gazeteriierazabyor" diyerekonun özeUiklerinden sa-
dece birkaçını saydı. (Fotoğraf: SERDAR OZSOY)
YılmazGümüşbaş'ıuğııriadık
ANKARA (Cumhuriyrt Bûrosu) - Gazetemi-
ze 38 yıl emek veren. basındaki sendikal örgüt-
lenmemn önderlennden YılmazGümüşbaş'ı aı-
lesi, meslektaşlan, dostlan ve yurttaşlann katü-
dığı törenlerle uğurladık. Çağdaş Gazeteciler
Derneği (ÇGD) Başkanı lsmetDemirdöğen, iyi,
dûrüst, namuslu gazetecilerin birer birer azaldı-
ğını vurgulayarak, "Bir dönem, bir kuşak birer
birerkopoymr'* dedi.
Uzun sûredir tedavi gördüğü kanser nedeniv-
le yaşamuıı yitiren Gûmüşbaş içın dün ilk tören
gazetemiz Ankara bürosu önünde düzenlendi.
Gûmüşbaş'ın eşi Semra Gûmüşbaş, çocuklan
Innak ve Banş başsağlığı dileklerini kabul etti.
Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni tbrahim Yü-
drz ileyazanmız HikmetÇetinkaya, Türkıye Ga-
zeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Ziya Sonay,
ÇGD Başkanı lsmet Demirdöğen, Yargıtay Oye-
si Hüseyin Deniz ile meslektaşlan, dostlan ve
okurlan da törene katüdı.
Gazetemiz yazan Hikmet Çerinkaya burada
yaptığı konuşmada, Ydmaz Gûmüşbaş ile arka-
daşlıklannın 1960'h yıllarda başladığını ve sen-
dikada uzun yıllar birlikte çalıştıklannı anlattı.
Çetinkaya, Gûmüşbaş'ın yaşama sıkı sıkı sanl-
dığmı; basında artık sayılan çok az kalan onur-
lu, dûrüst kişilerden biri olduğunu söyledi.
GazetemizAnkara Temsilcisi MustafaBaibay,
Gûmüşbaş'ın 1963 yılında Cumhuriyet gazete-
sinde çahşmaya başiadığını ve yaşamı boyunca
hep "gazeted" kaldığuu vurguladı. Gûmüşbaş'ın
emekli olduktan sonra bile gazeteden aynlmadı-
ğını belirten Balbay, "Cumhuriyet toprağmda
yaşadı, Cumhuriyet toprağmda gazetecflik yapö
ve yineJtm toprakta ÖMT diye konuştu.
TGS Başkanı Ziya Sonay, "Onun gibi dûrüst
gazeted,yiğitsendikacı az bulunur. Yeridolduru-
lamaz. Işık içinde vatsuı" dedi.
Karanfillerle uğurlandı
Gûmüşbaş'ıncenazesi daha sonra alkışlar ara-
smda ve eller ûzerinde taşınarak cenaze arabası-
na konuldu. Gûmüşbaş için Maltepe Camii'nde
kılınan öğle namazma Cumhurbaşkanlığı Basın
Danışmanı Metin YaknaaTürk Hukuk Kurumu
Başkanı YektaGüngörÖzden. MHP Genel Baş-
kan Yardımcısı ŞCTİtet Bülent Yahnici, DSP Is-
tanbul Milletvekili AhmetTan, Yenimahalle Be-
lediye Başkanı Tuncay Alemdaroğlu, CHP Ge-
nel Sekreteri ÖnderSav, CHP Genel Başkan Yar-
dımcısı Eşref Erdem, CHP PM üyesı Mustafa
Gazaka YÖK üyesı Prof. Alparslan Işıldı, Prof.
Sadun Aren, TBMM Basın ve Halkla Ilişkiler
DaireBaşkanı ŞahapAip. ailesi, meslektaşlan ve
dostlan katıldı.
Gûmüşbaş, öğle namazımn ardından Cebeci
Asri Mezarhğı'nda toprağa verildi. Gûmüşbaş
için çok sayıda okur ve dostu da gazetemize baş-
sağlığı mesajları gönderdı. Başbakan Bülent
Ecevit Genei Yayın Yönetmenimiz Ibrahim Yıl-
dız'a gönderdiği başsağlığı mesajmda Gûmüş-
baş'ın vefatından büyûk üzüntü duyduğunu be-
firterek, "Acınızı yürekten paylaşıyorum. Al-
Iah'tan kendisine rahmet, Cumhumet gazetesi
çahşanlanna, ailesineve basın
lığı diliyorum" dedi.
Sffl
la seçilmiş yönetici ya düşürüldü ya da
görevden ahndi. Amaç, parti tüzüğû
çiğnenerek kaydedilen binlerce üye ile,
kongreleri bir gruplehinetestim afanak
Sadecc İstanbul'da 7 bin naylon üye
kaydedildi Artık örgütün yargıya baş-
vurma bakkı doğdu" dedi.
'Parti içi banş bitti'
Partinin ikiye bölündüğünü, parti içi
banşm bittiğini ifade eden Kıvanç, par-
ti içinde kıyım başlatarak örgütübölen-
lerin, CHP'nin özünü de değiştirmeye
kalkıştıklannı anlattı. Kıvanç. daha
sonra parrililerin bu gidişe direnecek-
lerine ilişkin söz vermeleri-
ni istedi.
Fuat Keskin de, genel mer-
kezin tavnnın, kongrelen al-
maya yönelik olduğunu vur-
gulayarak, "Baykat taktik
politik söyiemlerle, partinin
ideolojik özünü birbirinden
ayırmalı. Bunlar farkü şey-
ler" dedi.
Moğultay: Esin
kaynağunız Atatürk
Mehmet Moğultay ise par-
ti içinde hak ihlalleri oldu-
ğunu vurgulayarak şunlan
söyledi: "Tüzüğün 13. mad-
desigibi.istisnaidurumlarda
kullamlması gereken bir
maddeyi, amacı dışmda kıd-
lanarak partiye 11 bin üye
kaydedenler, aldıklan bir il-
çe yönetiminin başına, geçici
olarak, bu 11 bin kişiden bi-
rüıi değü de, bir il yöneticisi-
nin kardeşini atryorlar. Bu ey-
lem ideolojinin ve örgüt çiz-
gisinin sapmasma karşı, siya-
saJhak ve demokrasi hareke-
tidir."
Grup daha sonra, Baykal
ve Topuz'u istifaya davet e-
den çeşitli sloganlar atarak
"HaksızhgıAtatûrk'e şikâyet
etmek" amacıyla Taksim
Cumhuriyet Anıtı'na doğru
yürüyüşe geçti. GüvenJik
güçleri, grubu anıta yaklaş-
tırmazken göstericiler elle-
rindeki karanfilleri Taksim
Cumhuriyet Anıtı yakınına
bıraktı. Eylemde. "Inadına
örgüt, inadma sol". "Vurviır
inlesin, Baykal dinJesüı",
"Halkız, hakbyız kazanaca-
ğız". "Örgüt burada, Baykal
nerede". "CHP bizimdir. hi-
zipçfleristifa*, "Tarikatdeğfl,
hallan partisi", "Atannuş
başkan istemiyoruz". "Bay-
kal uvuma. gerçek sol bura-
da" sİoganlan atıldı. "Hizbin
değil halkm partisi SHP".
"CHP'yi merkez yönetimi
bölüyor", "Parti içi kıyım
var", "Atam,Cumhuriyetine
ve partine sahip çıkrvoruz'"
yazılı pankartlar taşıyan par-
tililer, il merkezınede "Buil-
de haksızhk, hukuksuzluk
var" yazıh afiş astılar.
Bav kal'dan eleştiri
Öte yandan Cumhuriyet
Haüc Partisi Genel Başkanı
DenizBaykal,parti içi muha-
lefetin dün Suaselviler'deki
CHP U Merkezi önünde yap-
tığı eylemle ilgili olarak "iyi
bir parti, soruniannı kendi
içindeçözümlemefidir" dedi.
Baykal, "Ben her zaman bu-
na özengösterdim,başkalan-
nın da aynı özeni göstermesi
gereldr'' diye konuşfu.
IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin@doruk.net.tr
Biliyorum, çok bayat bir fık-
ra. Biliyorum, çoğunuz daha
başiığı okur okumaz fıkranın
devamını getirdiniz.
Olsun. Günüdür. Günün öze-
tidir. Anlatacağım.
Adam sokaktan geçerken
bakmış, veledin biri kediyi ça-
maşır leğeninin içine sokmuş,
şakır şukur, daldıra çıkara yıkı-
yor. Dayanamamış:
- Çocukyapma, kediöyleyı-
kanmaz. Yapma, bakölürson-
ra kedi...
Velet omuz silkmiş, devam
etmiş. Adam da çaresiz, yürü-
yüp gitmiş.
Bir süre sonra adam geri
dönmüş. Bakmış, velet evleri-
nin kapısına oturmuş ağlıyor.
Sormuş:
- N'oldu, niye ağlıyorsun?..
Velet gözünü silip burnunu
çekmiş:
- Kedi, demiş. Kedim öldü.
Adamın tepesi atmış:
- Ulan ben sana demedim
mi? Kediyi öyle suya daldıra
çıkara yıkarsan ölür demedim
mi?
Velet bir kez daha burnunu
Yıkarken Değil Sıkarken...
çekip bir de omuz silkmiş:
- Evet ama,demiş. Yıkarken
ölmedi ki sıkarken öldü...
Günümüzü pek iyi özetleyen
bir fıkradır. O yüzden bayat
mayat demedim, anlattım.
• • •
Yıllarca bizi yıkadılar. Bağır-
dık, çağırdık kâr etmedi. "Et-
meyin, öleceğiz" dedik, dinle-
mediler.
"Ekonomiyi yönetiyoruz"
dediler, sıkıştıkça Merkez Ban-
kası'nın banknot matbaasını
çalıştınp ekonominin tepesin-
den aşağı kova kova para dök-
tüler. "Dövizgelirterimiziarttır-
mak lazım" deyip ihracat yap-
tım diyen ite, uğursuza, vur-
guncuya, soyguncuyavergi ia-
deteri uyguladılar. "Yahu orta-
da ihracatmihracatyok; silah,
mermi, uyuşturucu, altın, si-
gara kaçakçılığından elde edi-
len kara paralar aklanıyor, üs-
telik vergi iadesi kılıfı altında
kamu servetleriyağmalanıyor"
diyenlereters ters baktılar; inat
ve ısraredenlere kimi kez "ser-
bestpiyasa ekonomisine düş-
man, çağdışı yaratıklar" dedi-
ler; kimi kez "vatan haini" ilan
ettiler.
Her bir puanının değeri bir
doları bile aşmayan dandik bir
borsayı ekonominin merkezi
gibi gösterdiler. Borsa gelirle-
rini vergilendirmekten söz
edenlerin üstüne çullanıp el ve
söz birfiği ile susturdular.
Kapitalizmin ana kurumla-
nndan "bankacılık"\n önce cıl-
kını, gitgide "b.ku"nu çıkardı-
lar. Bankacılığı küçüktasarruf-
lan bir araya getirip sanayiye
(yatınmlara) kredi sağlayan te-
mel işlevlerinden sistematik
olar
ak uzaklaştırıp yüzde 80
faizle halkın parasını toplayan,
bu paralarla yüzde 140 faiz
karşılığı Hazine bonosu alarak
devlete borç veren tefecilik ku-
aımlanna dönüştürdüler.
Mafya babalanna "işadamı"
deyip işadamlığını mafya me-
totlarıyîa iş bağlamak diye
kavrayan hırsızları "aile fotoğ-
raflan"nda başköşeye oturttu-
lar.
Neredeyse 20 yıl süreyle
yüzde 80, yüzde 90 dolayında
yürüyen enflasyona bakıp
kendilerini ekonomi dâhileri
olarak sundular; "Türkiye, 20
yıl boyunca enflasyon oranını
üç haneli rakamlara çıkarma-
dan, hiperenflasyona ulaşma-
dan bir ekonomik mucize ya-
ratıyor" diye şişindilerve bunu
ciddi ciddi yazıp çizıp bize yut-
turmak gibi uğursuz misyonlar
üstlenenleri gazetelerde say-
gın kalem erbabı, muteber kö-
şe sahibi kıldılar.
20 yıl boyunca bizi çamaşır
leğeninin ıçine zorla oturtup,
tepemi7den aşağıya kova ko-
va, değeri pula dönmüş TL dö-
küp yıkadılar, çitilediler, daldır-
dılar çıkardılar, dald/rdılar çı-
kardılar.
Sonra deniz brtti.
"Başçamaşırcı" IMF'nin
önünde el pençe divan durup
dize geldiler. "Aman IMFefen-
di hazretleri bize bir medet"
diye salya sümük ağlaştılar.
IMF'nin işi ne? Bir ülkeye ve-
rilen borçlann geri ödenmesi-
ni sağlama bağlamak; yeni
borç verecekler için güvence-
ler yaratmak.
O da işini yaptı. Döndü, bi-
zim ekonomi allamelerine buy-
ruk verdi:
- Bu kadaryıkama yeter. Ar-
tık sıkın, sonra da kurulaya-
caksınız...
Tam da o günleri yaşıyoruz.
Esnafın, zanaatkânn, anlı şan-
lı sanayi erbabının, yani moda
deyimle "reelekonomi"n\n ka-
panan her fabrikası, inen her
kepengi, ödenmeyen her çeki,
senedi 20 yıllık daldıra çıkara
yıkamanın ardından gelen ka-
çınılmaz "sıkma"sürecinin ka-
nıtı, göstergesi.
Eğer fıkradaki kediden da-
ha şanslı olur da sıkma işle-
minden sağ çıkarsak ardından
"kurutma" aşaması gelecek.
Artık kökümüzü mü kurutur-
lar, canımızı mı kuruturlar, bile-
miyorum.
'Postmodern' darbenin
oykusu...
"Arkadaşlar, Türkiye tarihi bir
dönem yaşamıştır. Bu, silah
kullanılmadan, rejimin özgücü ve
sivil inisiyatifile yapılan
postmodern darbedır." Orgeneral
Çevik Bir, emeklıye aynlmadan
önce 28 Şubat sürecini böyle
tanımlıyordu. Gazeteci Hakan
Akpınar'ın "28 Şubat-Postmodem
Darbenin Öykûsü" adlı kitabı,
yıldönümü yaklaşan bu önemli
dönemecin perde arkası aynntılannı
işliyor. "Müjdeler olsun Refah
geldi" bölümünde, REFAHYOL
hükümetini haariayan gelişmelerie
başlayan süreçle ilgili bazı başlıklar,
kitap hakkında ipuçlan veriyor:
"Kirii ittifak ve gizli protokol. Askere
selamünaleyküm. Bir siyaset
masalının sonu. Hocaya laik
kuşatma. Kadın eli sıkmayan
bakan. Kriptolar LJbya'ya
gelmeyin. Uçakta mescityok mu?
Karargâha çağnlan gazete patronu
kimdi? Herzaman tank geçer.
Darbe mi olacak paşam?
Erbakan'a selam gönderen
esrarengiz MlT'çi..."
Kısa alıntılaria, gerilimli sürecin film
şeridini harekete geçirelim:
Bir generalin, dönemin Içişteri
Bakanlığı Müsteşan Teoman
Ünüsan aracılığıyla Içişleri Bakanı
Meral Akşener e gönderdiği ileti:
"Git söyle o kadına, ileri geri
konuşmasın. Gelirsek, Içişleri
Bakanlığı'nın önünde onu yağlı
kazığa oturturuz..." Çiller'in "Ihtilal
olur mu paşam" sorusuna Doğan
Güreş'in yanıtı: "Yok, ihtilal falan
olmaz. Ama bir muhtıra yersiniz ki
bir daha yerinizden
kalkamazsınız!" Orgeneral
Karadayı'dan Devlet Bakanı Ufuk
Söylemez'e: "Koltuk, altınızdan
kayıyor Sayın Bakan, Başbakan'a
söyleyin. Ben de altımı tutmakta
zortanıyorum. Ben de emekli
olunca rahatça oturup pipomu
içmek istiyorum."
"G gürtünü" hesaplamak için
askerierin borsadaki hisselerini
izlemeye alan DYP'lilerin "darbe"
alarmı verdiği 13 Haziran Cuma
gecesi Etimesguttaki Zırhlı Birlikler
Tümeni'nin çevresinde gözlem turu
atan Devlet Bakanı Bekir Aksoy'un
yorumu... Olası müdahaleye karşı
yurtdışından demokratik destek
sağlamayı tartışan DYP'lilerin
"Sürgün Bakanlan" hazıriığının
aynntılannı da buluyoruz kıtapta...
Yeni bir 'Mavi Akım kazığı'
gelmesin...
TBMM'nin yoğun ve gergin
günlerinin ardından, geçen
haftaki son çalışma günü,
uluslararası sözleşmelere aynldı.
Milletvekilleri rehavet içinde
kulislerde doiaşırken genel kurul
goruşmelerini uzaktan izlemeyi
yeğlediler. DSP Ankara
Miiletvekili Uluç Gürkan, genei
kuaıla geldiginde milletvekili
arkadaşlanna takıldı:
"Çocuklar, bu uluslararası
sözleşmelerin içeriği ne? Mavf
Akım'daki gibi birkazık
yemeyelim."
Milletvekilleri "Siz fark edersiniz"
deyince, Gürkan şu karştlığı
verdi: "Aman efendim, biz Mavi
Akım'da kazıkyiyenler
arasındayız."
Kavganın nedeni vekiller
değil mimarlar!
DYP Şanlıurfa Milletvekili Fevzi
Şıhanlıoğlu'nun ölümüyle
sonuçlanan olaylarda, iş döndü
dolaştı, genel kurul salonu
tartışmasına indirgendi. Başbakan
Bülent Ecevit, yeni salonu "içine
sindıremediğıni" söyledi. MHP'li
idare amiri Ahmet Çakar,
"Salonun dekoru ile kırmızı
koltuklar ve beyaz mermer duvar,
yorgunluğu ve gerginliği arttınyor.
Kırmızı rengin de tahrik edici
olduğu bilimsel gerçek" görüşünü
açıkladı. Kendi partisinden bazı
arkadaşlan ise Çakar'a, "Biz boğa
mıyız ki kırmızı görûnce tahrik
olalım" diye tepki gösterdiler...
TBMM Genel Kurulu'na silahla
girilmesi, milletvekillerinin birbirini
yumnjklaması gibi göruntüler
unutulmadan; tartışmalar genel
kurul salonunun mimarisi ve
vekillere etkisine kayıverdi. Oysa,
"kürsünün tepede, ulaşılmaz"
olduğu zamanlarda da az kavgaya
tanık olmadık... Genel kurul
salonunun yeniden düzenlenmesi
için llhami Ural ve Adnan Ural
tarafından hazırlanan proje,
yanşma sonucu seçilirken bu
projede başkanlık divanı ve
kürsüyü ulaşılmaz kılan bir düzen
yerine "mimari demokrasi" getiren
bir salon düzeni öngörüldü.
Projenin maliyeti ile ilgili tartışmalar
yargıya taşındı, bu konuda çok
haber yazdık, çok yorum yapıldı.
Ancak, TBMM'deki şiddeti
mimariara fatura etmek biraz fazla
herhalde. TMMOB Mimarlar Odası
tarafından yapılan açıklamada,
projenin "siparişle ya da siyasi
kararia değil, seçkin birjüri
tarafından beliriendiğinin" altı
çiziliyor. Yanşmanın gerekçe
raporunda, "başkanlık divanının
demokrasi ilkelerine uygun olarak
düzenlenmesi"n\n istendiği de
vurgulanan açıklamada şu
görüşlere yer veriliyor:
"TBMM'de otoriteyi sağlamak için
güçlü ve erişilmez başkanlığı
özlemek, milletvekillerinin
demokratik olgunluğundan umudu
kesmek anlamına geliyor ki bu çok
daha vahim bir durumdur."
CHP klonlanabilir mi?
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal'ın merkez sağa dönük
siyasi manevrası, ANAP ve
DYP'li yöneticiler tarafından
hınzır bir gülümsemeyie
karşılandı. Genel cerrahi
uzmanı olan ANAP GeneJ
Başkan Yardımcısı Ahat
Andican, Baykal'ın ANAP ve
DYP kökenli eski
milletvekilleriyle birlikte
çalışmaya başlamasını "Bu
mlayda doku uyuşmazlığı var"
diye yorumladı:
"Her hücrede, diğerine uyum
sağlaması gereken 25 doku
vardır. Bu dokular, kan
grubundan başlayarak
çeşitlenir. 18 doku uysa bile
geri kalanlar bünyenin tepki
vermesi için yeteriidir. Dokular
sadece ikizlerde 25'te 25 uyum
sağlar. Tercih edilenlerin
dokusu CHP bünyesine
uymaz."
CHP'nin ikizi olmadığına göre,
değişim dönemeci nasıi
geçitebilirdi? Biraz riskli olan
formülü yine Andican önerdi:
"CHP için kionlama
düşünülebilir. Ama onlan
klonlamak da zor. Aynıyla bir
CHPyaratmak için biraz Deniz
Baykal'dan, biraz Fikri
Sağlar'dan, biraz Ercan
KarakaşYan doku almak lazım.
O da başanlı olur mu
bilemem?"
Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu.
ankcum@ttnetnettr