Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11ŞUBAT2001PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Vrogpamdan
sapfhııaıııab'
• GÜRSU(AA)-MHP
Genel Başkanı, Devlet
Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Devlet
Bahçeli, bazı açılışlara
katilmak üzere geldiği
Bursa'nın Gürsu ilçesinde
yaptığı açıklamada
ekonoraik istikrar
programının mutlaka
başanya ulaşması
gerektiğini belirterek
"Popülist yaklaşımlara
ginneden, birtakım
kesimlenn birtakım
seslendirmelennı
duyarak, ama o seslere
kapılıp progranu
hedeflerinden
saptırmadan netıceye
gitmek zorundayız" dedi.
"fiÜMtefni
• ANKARA
(Camhariyet Bürosu) -
DYP Genel Başkan
Yardımcısı Mehmet
Sağlam, Nâzım Hikmet'e
yurttaşhk hakkı öngören
kararnameyı 'gündem
saptırma ginşımT olarak
niteledı. Mehmet Sağlam
dûn düzenlediği basın
toplantısında gazetecilerin
sorulan ûzerine "Nâzım
Hikmet acaba Tûrk
vatandaşlığı istedi mi? O
yönden de bakmak lazım"
görüşûnü dile getirdi.
F tfpine protesto:
lOgözattı
• Istanbul Haber ServH
- Tutuklu yakınlannın her
cumartesi Galatasaray
Lisesi önünde yaptıklan F
tipi cezaevi protestosu,
dün de 10 kişınin polis
tarafindan gözaltına
alınmasıyla sonuçlandı.
Galatasaray Lisesi önüne
dön saat 12.00'de gelen 10
kişilik tutuklu yakını
basın açıklaması yapmak
istedi. Gnıba müdahale
eden çevik kuvvet ekiplen
Gûzel Şahin, Selvi
Gülmez, lpek Bulut,
Selma Kaan, Fatma
Arslan, Celal Türkmen,
Binnaz Türkmen, Ercan
Erdoğan ve Emoş Erenler
adlı tutuklu yakınlannı
gözaltına aldı.
*Başvırutar iki
katarttf
• ANKARA (AA) - tnsan
Haklan Vakfi Başkanı
Yavuz Önel dûn
düzenlediği basın
toplantısında, 'Ocak
2001-Türkiyelnsan
Haklan Raporu'nu
açıkladı. tnsan Haklan
Vakfi Dokümantasyon
Merkezi'ndeki toplantıya
tnsan haklan Derneği
Başkanı Hüsnü Öndül de
katıldı. önel, son 1 ayda
işkence konusunda
vakıflanna yapılan
başvurunun iki katına
çıktığını söyledi.
Amftç
tarüşmalan
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Milli Savunma Bakanı
Sabahattin Çakmakoğlu,
Sıvas olaylarının bir
"Andıç"la yönlendirildiği
iddıalannın gerçeği
yansıtmadığını bildirdi.
Çakmakoğlu, FP Sıvas
Milletvekili Abdüllatif
Şener'in Andıç ve Sıvas
olaylannı JÎTEM'in
organıze ettiği yolundakı
iddialarla ılgıli sorulannı
Başbakan Bülent Ecevit
adına yamtladı.
Çakmakoğlu, Andıç
hakkındaki açıklamanın
Genelkurmay Başkanlığı
Genel Sekreterliği
tarafindan 2 Kasım 2000
tarihinde yapıldığını
anımsatn.
Türkeş'in beyannamesinde yer almayan 1.2 trilyon liralık servetin kaynağı açıklama bekliyor
Kıışku MHP'ye uzandı• Eski bir MHP yöneticisi, "Avrupa'daki ülkücü demeklerden gelen paralar vardı.
9O'lı yıllarda MHP adaylanndan alınan paralar vardı. Bunlar partinin kasasına
resmen kaydedildi mi? O dönemin yöneticileri bu konulan bilir" diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - MHP'nin eski lideri Al-
parslan Türkeş'in mal beyan-
namesinde yer almayan Ingil-
tere'deki 1.2 trilyon liralık ser-
vetin kaynağının sorgulamala-
n MHP'ye uzandı. Siyasi Par-
tiler Yasası (SPY) partilerin
yardun ve bağış almasuu sınır-
lıyor. Para trafığinde, varsa
usulsüzlüklerin ortaya çıkanl-
ması, MHP hakkında inceleme
yapılmasmı gündeme getire-
cek. MHP Genel Başkan Yar-
dımcısı Şevket Bülent Yahnici,
konuyla ilgili olarak "Biriddi-
aname yok. Devam eden bir da-
va_ Dava daha açılmış, bu tes-
phler yapümış. değiL Aynca bi-
n Ogikndh-miyor" dedi.
Eski bir MHP yöneticisi "Av-
rupa'daki ülkücü demeklerden
geİen paralar vanh. 90'hyıflar-
da MHP adaylanndan abnan
paralar vardı. Bunlar partinin
kasasına resmen kaydedildi
mi? O dönemin yöneticileri bi-
lir'' diye konuştu. Aynı kişi,
Türkiye'de yaşanabilecek ola-
sı olağanüstü gelişmelere kar-
şı paralanmn parti hesaplann-
da tutulmadığını söyledi.
Türkeş'in kızı Ayyüce Tür-
keş, kız kardeşlerinin babası-
nın îngiltere'deki 1.2 trilyon-
luk servetinin sahte belgelerle
hesaplanna aktardıklan gerek-
çesiyle suç duyurusunda bu-
lundu. Ankara Cumhuriyet
Savcısı Musa Türkay, yaklaşık
1 yıl süren soruşturmanm ar-
dından dava açtı. Savcı Türkay
tarafindan hazırlanan iddiana-
mede, Türkeş'in banka hesa-
bmda 575 bin mark, 845 bin
dolar, 367 bin 549 sterlin bu-
lunduğu kaydedildi.
Özdbelge
tddıanamede, Ayzrt Türkeş
ile Umay Günay'ın ölümünden
önce Türkeş'e boş bir kâğıda
imza attırdıklan veya imzasını
taklıt edip paralan kendi hesap-
lanna aktardıklanna dıkkat çe-
kiliyor. tddianamede, Umay
Günay'ın ablası Ayzıt Tür-
keş'in talimatı çerçevesinde ha-
zırladığı özel belgeyle sterlin-
leri hesabma aktararak kullan-
dığı kaydedildi.
Tddianamede, Ayzıt Tür-
keş'in özel evrakta sahtecilik
ve dolandıncılık suçlanndan 4
yıl 6 aydan 12 yıla kadar,
Umay Günay'm ise 1 yıl 6 ay-
dan 4 yıl 6 aya kadar ağır hap-
si isteniyor. Dosyada yer alan
birbelgede Türkeş'in imzasıy-
la bankaya gönderilen yazıda
hesabmdaki paralann Ayzıt
Türkeş ve Umay Günay'ın he-
saplanna aktanlmasının isten-
digi ortaya çıktı.
Türkeş'in ölümünden önce
bulunduğu mal bildiriminde bu
paralara ıhşkın herhangı bir bil-
gi bulunmuyor. Bu nedenle ser-
vetin MHP'ye ait olabileceği
kuşkusu dile getiriliyor.
1.2 TRÎLYON
f • IT
tlk kadın şehitpüot Gök uğurlandı
-T"'
Komutanhğı'nda cenaze töreni dûzenlendL Şehft pflotan
Müftülük Camisi'ndeki cenaze namazma, Hava Eğtöm
KoıntıtamKiH^eneralBatmazDandiı^HavaKuvvetkri
KonıutanhğıPersondBaşicamTümg.ErolOrta^CHPGeııd
Başkanı Deniz Baykal, Kooya 3. Ana Jet Us Komutanı
Tuğgeneral Rasm Asfaın, Antalya Garnizon Komutanı
luğgeneraltsmaü Anct, Burdur Garnizon Komutanı Kurmay
Atwy EngİB Şentörk, Burdur Vahs Kadir Koçdemir, Antalya
mfletveidUeri Sülevman Coşkuner, Mustafaöz ve Hasan
MadtfleşebJtDİlorunakrabalarvarkadaşlanveçoksayida
vatandaş kaokh. Gdk'ün Türkbayrağma sanh taburudaha
sonra eUer üzerinde Sanlar Mezarhğı'ndaki şehitliğe
göduiUdü. Tabutunun üzerine Türk bayra^nın \-ani sıra asker
kepi Qe beyaz bir duvak konuktuğu görükffi. Şehit püotun
çerçeveti bir fotoğran da kortejin önünde, nipmh« Hava Pikıt
îeğmen Kemal Karfatepe tarafindan taşmdı.
Başbakan Ecevit, Atina'nın tavnnın 'acayip' olduğunu söyledi
Yınıanistaıra Lozan yaıutı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Türkiye, Yunanıstan'ın,
Kurtuluş Savaşı sırasmda
Rumlara soykmm yapıldığına
ilişkin savlara Lozan Banş
Antlaşması'yla yanıt veriyor.
Yunanistan'ın da imzaladığı
antlaşmanın 59. maddesi, Yu-
nanistan'ın, Kurtuluş Savaşı
sırasında savaş hukuku dışına
çıkarak sivillere büyük zararlar
verdiğini ve tazminat ödemesi
gerektiğini belirtiyor. Başba-
kan Bülent Ecevit, Yunanis-
tan'ın 14 Eylül'ü soykınmı an-
ma günü ilan etmesini acayip
bir tutum olarak karşıladıkları-
nı, Atina'dan akılcı yaklaşım-
lar beklediklerini bildirdi.
Yunanistan'ın, 14 Eylül'ün,
Anadolu'dakı Rumlara yöne-
lık soykınmı anma günü olarak
tescil edilmesi yönündeki giri-
şımleri Ankara'nm sert tepki-
sine neden oluyor. Başbakan
Ecevit, dün gazetecilerin soru-
lan üzenne, "Dünyadaakhba-
şmda hiç Idmse bunu ckktiye
olup olmayacağınm sorulması
üzerine Ecevit, "Bu dddrye ah-
nacak bir şey değiL Herhalde
Yunanistan'da da akb başmda
Idmseler bu acayip fîkri gün-
demden çıkanrlar" dedi. Dı-
• Yunanistan'ın, Rumlara yönelik soykınmı iddialan
Ankara'nın sert tepkisine neden oluyor. Ecevit,
"Yunanlann Anadolu'yu işgalleri sırasında halka ne
kadar zulüm yaptıklan bilinen bir gerçektir, tarihi bir
gerçektir. Ciddiye alınacak bir şey değil" dedi.
almaz. Yünanlann AnadohTyu
işgafleri sırasmda halka ne ka-
dar zuhlnıyapüklan bümenbir
gerçektir, tarihi bir gerçektir.
Ciddiye alınacak bir şey değü"
yanıtını verdi.
Türkiye'nin bu konuda Yu-
nanistan'a karşı bir gınşımınin
şişleri Bakanlığı Müsteşan
Büyükelçi FarukLoğoğhı, ön-
ceki gün Yunanistan'ın Türki-
ye Büyükelçısı Yannis Coran-
tis'i bakanlığa çağırarak giri-
şimden duyduğu rahatsızlığı
dile getirmişti.
Tarihi belgeler, Yunanis-
tan'ın saviannın hiçbir tarihi
gerçeğe dayanmadığını, Kur-
tuluş Savaşı sırasında asıl fela-
ket yaşayan tarafın Anadolu
Türklen olduğunu gösteriyor.
24 Temmuz 1923 'te imzalanan
Lozan Banş Antlaşması'nın
59. maddesi, Yunanistan'm sa-
vaş sırasında 'savaş hukuku'
dışında tutumlarda bulunarak
sivillere büyük oranda zarar
verdiğini belgeliyor. Yunanis-
tan da anlaşmayı imzalayarak
sivillere büyük zarar verdikle-
rini kabul ederek zarar ve ziya-
m karşılamayı da taahhüt ettı.
Ancak Yunanistan'm o dö-
nemde tazminatı karşılayama-
yacak durumda olması üzerine
taraflar arasında anlaşma uya-
nnca sorunlu bölge Karaağaç,
Türkiye'ye bırakıldı.
Alparslan Türkeş'in ser-
veti tarnşma yaratb.
Servet
beyanda
yok
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)- Eski MHP li-
deri Alparslan Türkeş'in
kızlan arasında miras kav-
gasuıa dönüşen 1.2 tril-
yonluk servetin ölümün-
den önce verdiği mal be-
yanlannda göriinmemesi
dikkat çekti. 4 Nisan
1997'de ölen Türkeş'in
son bildirdiği mal varbğı
şöyle:
4Hazinuıl990:
• tstanbul Yakacık'ta
300 metrekare arsa, 360
metrekare ev,
• tzmir Özdere'de 450
metrekare arsa 100 metre-
kare ev,
• Oran'da 200 metreka-
re ev, Fethiye'de koopera-
tifhissesi,
• Ankara'da eşine ait
100 metrekare ev,
• 1984 model Mercedes
otomobil,
• 1982 model Audioto-
mobil,
• Emekli maaşı,
• 25 adet bilezik, 60
adet cumhuriyet altını,
• Muhtelif bankalarda
142 milyar lira mevduat.
199rdekimalbiklirimi:
• Bandırma'da 400 met-
rekare arsa,
• Ayrancı'da eşine ait
136 metrekare ev,
• 5 bilezik,
• Bankada 2.5 milyar li-
ralık mevduat,
• Emekli maaşı,
• Daha önceki arabalar
yerine 1991 model Mer-
cedes 190 ve 1991 Audi
otomobil,
• Altındağ'da 613 met-
rekare arsa,
• tzmir Konak'ta 153
metrekare daire hissesi,
• Çankaya'da eşine ait 2
adet 133 metrekare daire,
• Kooperatif hissesi,
• 5 Cumhuriyet altını, 6
bilezik,
• Nakit 2 milyar 611
milyon lira, 45 bin mark,
2 bin dolar,
• 1 av tüfeği,
• 2 Kınkkale tabanca,
1 Rus yapımı tabanca.
-JmIRMIKIAYDEV ENGÎN aengin@doruk,nettr
Adamcağız Avustralya'da
traflk kazasında can vermiş. Ya-
zılan çizilenden belli. Inançlı bir
Müslümanmış. Demek ki inan-
ana saygı duyup "fiJlah rahmet
eylesin" deyip geçmek gerek.
Ama geçilemiyor.
Çünkü merhum, salt "inançlı
fr Müslüman" değil, aynı za-
manda "rütbeli bir Müslüman".
Sakın kalkıp "Behey gafil ve ca-
hJ gazeteci, Islamiyette rütbe,
rransıp olmaz. Nereden çıktı bu
riıtbe lafı" diye sormaya kalk-
rrayın.
Cenazesi gelmeden tartış-
rrası başlayan; ülke dışına çıka-
naçak cesetlerin tahnit edilme-
soe ilişkin yüzyıllık Avustratya
y»salan, Türkiye Dışişleri Ba-
lonlığı'nın aracılığtyla delinen,
tcprağa verileceği mekân için
koskoca (sahi koskoca mı?) Ba-
kjnlar Kurulu kararı çıkarılan;
Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
d»t Sezer'ın bir de cenaze ka-
rarnamesi ile uğraşmasına yol
Hamamdaki 'Sivil' - Orgütteki 'Sivil'
açan, cenaze töreni en üst dü-
zeyde devlet törenıni aratma-
yan birine de "rütbeli Müslü-
man" denmezse kime denir?
Herhalde Yunus Emre'nin "Bir
garip ölmüş dıyeler/üç günden
sonra duyalar I soğuk su ile yu-
yalar I şöyle garip bencileyin"
dediği Müslümanlardan biri de-
ğildi. Siyasal erk, dinsel erk, ma-
li erk gibi en önemli "erkler"i
efinde tutan bir zat idi.
Nitekim ölümü, cenazesinin
toprağa verileceği yer, cenaze
töreni filan derken medyanın
son dört - beş gününü işgal et-
ti.
Fırsat bu fırsattir diyen kimi
kalem erbabı dayine döktürme-
ye başladı: Tankatlar sivil top-
lum örgütleridir.
Sosyolojik inciler, tarihsel bul-
gular sergilendi ve Osmanlı'nın
"kahhar ve kerim" iktidannda,
tarikatlann toplumsal dayanış-
ma amaçlı halk örgüttenmeleri
olduğu, günümüzdeki sivil top-
lum örgütlerine denk düştükte-
ri; günümüzde de birer sivil top-
lum örgüti^larak algılanmalan
gerektiği yazıldı, çizıldi.
Bu ülkede sivilleşmeyi, yurt-
taş bilincinin kök salmasını,
yurttaşlık kültürünün gelişmesi-
ni önemseyenleri de bir öfke al-
dı.
•••
Çocukluğumuzdaki cambaz-
hanelerin, varyetelerin kapısın-
da fıyat tabelası asılırdı: Asker -
talebe 10, sivil - başıbozuk 15
kurvş...
Anlardık ki toplum iki kesim-
den oluşmaktadır Askerya da
öğrenci olanlar ve siviller...
O dönemde öğrencilerin de
kokartlı kasketler taşıdıklan,
kravat filan taktıklan ve saçlan-
nın ille de üç numara ile tıraş
edildiği anımsanırsa, Türkçede
"sivir kavramı "üniformasız"
anlamına geliyor.
Nitekim yangın çıkan ha-
mamdan peştamallara sanlıp
sokağa kaçısanlar için de "Hep-
si sivil vaziyette dışan fıriadılar"
gibi tanımlar yapılırfdı).
Eh.. "s/V//"sözcügünün (kav-
rarntnın değil, sözcüğünün) di-
limizdeki bu yaygın kullanımı
veri alınırsa tankatlar elbette bi-
rer "sivil toplum örgütieri"d\r.
Ama böyle bir yargıya ancak
mahalle kahvesi sohbetinde
göz yumulur. "Stvil" sözcüğü-
nü kavramsal içeriğiyle ete alıp,
sosyolojik çıkanmlar yapıp, ta-
rikatlann birer sivil toplum örgü-
tü olduğunu ileri sürenlere de ya
bıyık altından gülünür ya da öf-
kelenilir.
*••
Bu gazetenin yazariannın ço-
ğu en az bir kez yazdı; kimileri
(benim gibi kimileri) okurun sab-
nnı taşırmak pahasına neredey-
se haftada bir kez altını çızme
gereği duyuyor Sivil toplum,
özgür yurttaşlardan oluşur.
Batı demokrasilerinde "sivil"
denince akla gelen "üniforma-
sız, yani asker olmayan" gibi
saçma sapan bir tanım değildir.
Sivil, devletin ve kilisenin er-
kinden bağımsızlaşmış; kendi
geleceğini kendi iradesiyle be-
lirleyen özgür yurttaştır.
Tarikatın bileşenlen bir pir, ya-
şayan bir şeyh ve o şeyhe bağ-
lı müritlerdir.
Tarikat ehl-i denen müritler
kendilerini yurttaş olarak değil,
"kul" olarak tanımlarfar. Şeyhle-
rine "gönüllü kölelik" ölçüsün-
de bağfıdıriar. Iradelerini gönül-
lü olarak şeyhe devretmişlerdir.
Onlar "fa;/"durlar.
Kullann oluşturduğu örgüte
ise her şey denebilir ama.. sivil
toplum örgütü denemez...
Diyen varsa, onun hesabı
başkadır...
POUTtKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETtNKAYA
Yalancı Bahar...
Süren bir çiçek kokusu, tertemiz yıkanmış
yağmuriaria ağaç gölgelerinde yalancı bahan
karşılıyor olmalıydı...
Ağlayan bir çocuk sesi duyduğunuzda gece-
de, büyük bir giz yüreğinizin derinliklerinde bı-
rakılmış anılan toplar...
Bir ses, bir ışık ve bir gürültü...
Yalnızlığın resmidirönünüzdeduran.. yıllarön-
cesinin acı dolu sayfalannda ölümdür kıskanç-
lığın çürümüşlüğü içinde büyüyen!..
Karşımıza çıkan eski bir dost, biraz da alaycı
gülümsemeyle "Nasılsın, yoktun ortalarda çok-
tandır" dediğinde, kararmış günlerin belirsiz sa-
atlerinde hal hatır sorar...
Konstantinos Kavafis'in lyonya akşamlann-
da, aynlık vakti gelip çattığında koyu bir keder
kaplar içimizi...
Artık eskisi gibi değildir aşklar!..
Ama aynlamazlar bir türiü!
Yaseminden gerilmiş bir ten ve bir kış gece-
si!..
ûzü ve sevinci yaşamın anılandır o saatle-
rin...
Utangaç bir bakış!..
Acaba kaçışın ilk habercisi midir?
O saatlerde Vıaçeslav Ivanov'un ya da Tev-
flk Fıkret'in insanlığa benzer gülümseyişleri, bir
tanrı mezarının mermerine yaslanmış eski gü-
zelliklerin göründüğü mekânlardır...
Başını öne eğen, gözlerini kapayan kimdir bi-
linmez!..
Bilinmediği için de sevginin hiç anlamı yok-
turaslında!..
Biraz yürekli olmak gerekir!..
Hani o uzun 'yolarkadaşlığı vardır" ya şöyle yıl-
larca süren!..
Sonra, terk ediş!..
Kaçış!..
•••
Tek başınızasınızdır artık!..
Anı defterierini kanştınrsınız!..
Onu karşınızda gördüğünüzde içinizden bir
şeyier kopar!..
O ise hiç umursamaz, size başka anılarını an-
lattri..
Bir tuhaf olursunuz, satıldığınızı ya da alda-
tldığınızı hissedersiniz!..
Bu, yaşamın ta kendisidirL
Kınlırsınız ama, içinize atarsınız!..
Sevda havasında, dünya gürültüsünden uzak,
tannlann mavi günlüğüne sığınırsınız!..
Kırpışan kirpiklerın o kısa konuşması Valeri
Briusov'un 'karşılaşması'n\ anımsatır yalnızlı-
ğın içinde çırpınan insanlara...
Havada bir çağrı dalgalanırl.
İki arzunun çığlığı kopar sessizce!..
"Söyle kimsin, kimsin söyle?"
Yanıt uzaklardan gelir
"Ya sen?"
Ama bu bir andır.. gelip geçer?..
Silinip gidişine bakarsınız kalabahğın için-
de...
Boğulan bir geçmiştir aynatara yansıyan o sa-
atlerde...
Dünya gürültüsünden uzak, tenha bir köşede
avuntular bulursunuz kendinize...
Gözlerde yanan el değmemiş bir gizse, Anto-
nio Macha'nın "Sevgilim meltemdir söyleyen"
dersiniz...
Bir çığlık kopar bahçede!..
Bir yabanıl kuş havalanır!..
Bir şarkı duyulur!..
"Susuzluk mu, yoksa yolumun üstündeki su
musun sen?
Söyle bana, el değmemiş kızılyonca, canyoi-
daşım benim..."
•••
Bir ölüm haberiyle yıkılırsınız o anda!..
Islam Çupi'nin Namık Sevik için yazdığı ya-
zıyı okuduğunuzda, zamanı geri kuran saati, yıl-
lan geriye doğru şişiren garip takvimi ararsınız!..
Yoktur ikisi de!..
Düzenbazlar, üçkâğrtçılar ve rüzgâr gülleri ku-
şatmıştır çevrenizi!..
O güzelim aşklar kaybolmuştur!..
Deniz kıyısına inersiniz!..
Gözlerinizi yumarsınız...
Vural Saygılı ve Yılmaz Gümûşbaş'ın yaşa-
ma kapanan gözlerinde eski 'Cumhuriyet'i, es-
ki dostları ararsınız...
Birer ikişer aynlıp gitmişlerdir aramızdan...
Mavi bir gökyüzü attında yürürsünüz...
Takvime bakarsınız...
Bir fotoğraf ansızın alıp götürür sizi bilinmez
kentlere...
Bir sis çoğalır denizin üzerinden...
Yaman bir sessizlik içinde boğazınız yanar, hü-
zünler çoğalır çocuksu gülüşlerde...
hikmet.cetinkayafa cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
KULTUR • SANAT 0.212 293 19 71 (3 HATI
1397
Afife Jale Ödülleni
Cevat Fehmı Başkut
En lyi YazBr Ödülü
16 ŞUBAT'TA BAŞLIYOR
Cuma: 20.30, Cumartesi: 15.30-18.30,
Pazar: 15.30 / ^ E T E S ^
Izmir Cad. Ihlamur Sok. 7/A Kızılay ( ,'
> t t s e n
, !]
Gişe: (0-312) 417 76 76 S@s£(&?'
EFES Pilsen'inlniltütTCsanalakaÜaUnartanksöıecek.