Katalog

26KASIM2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mal rejiminin evlilik tarihinden geçerli olmasının isteğe bırakılmasında uzlaşıldı Eski evlilereyenirejimEMİNE KAPLAN ANKARA - Türk Medeni Yasasfnın yürürlüğü ve uygulama biçimine ilişkin yasa tasansı, bu hafta TBMM Genel Ku- rulu'nda göriişülecek. Hükümet ortak- lan, yenı yasayla getirilen edinılmiş mal- lara katılma rejiminin eski evlilere de uygulanması konusunda görüş birliğıne vardı. Ortak bir önergeyle, eski evliler sözleşmeyle yeni mal rejiminı evlilik ta- rihinden itibaren başlatabilecekler. Es- ki evlilere, mal rejimi seçımi için 1 Ocak tarihinden itibaren 1 yıl süre tanınacak. Hükümet ortaklan arasında Türk Me- deni Yasasf yla getirilen yeni mal reji- minin evlilik tarihinden itibaren eski ev- lilere uygulanıp uygulanmaması konu- sunda yaşanan sıkintı aşıldı.Türk Mede- ni Yasası'nın yürürlüğü ve uygulama bi- çimine ilişkin yasa tasansıyla getirilmek istenen bazı düzenlemeler ise şöyle: • Yasanm yürürlüğe girmesinden ön- ce açılmış olan boşanma veya iptal da- valan sonuçlanıncaya kadar eşler ara- sında tabi olduklan rrial rejimi devam ede- cek. Davanın boşanma veya iptal kara- nyla sonuçlanması durumunda bu mal rejiminin hükümleri uygulanacak. • Eski yasaya göre kurulan evlilikler ile sona ermiş evlilikler, yeni yasaya gö- re de geçerli olacak. Eski yasaya göre ge- çerli olmayan evlenmenin iptalinde ye- ni yasa hükümleri uygulanacak. • Yeni yasanın yürürlüğe girmesin- den önce açılmış olan babalık davalan, yeni hükümlere göre karara bağlanacak. Eski sisteme göre yapılan evlat edinme sözleşmeleri de geçerliliğini koruyacak. Öte yandan Bazı kadın gnıplan, Me- deni Kanun'un yürürlük maddesi için TBMM'de "açık oylama" yapılmasını istedi. Antalya'da dün sona eren 4. Ka- dın Sığınaklan Kurultayı'na kahlan 117 kadın grubu, Genel Kurul'da kabul edi- len Medeni Kanun'un yürürlüğü ile il- gili açıklama yaptı. Medeni Kanun'un yürürlük maddesi- nin olduğu gibi kabul edilmesi duru- munda, kadınlann zarar göreceği belir- tilen açıklamada, milletvekilleri, yürür- lük maddesinin evliliklerin başlangıcın- dan itibaren uygulanmasına ilişkin öner- geleri desteklemeye çağnlarak, madde- nin oylanması sırasında TBMM'de "açık oylama" yapılması istendi. Başbakan Ecevit, özerk kurullarm başına buyruk hareket etmelerinden yakındı: Kurullara söz geçiremiyoruz • 2002'de ekonomide ciddi açılımlar olacağını söyleyen Ecevit, Erkan Mumcu ve köy-kenti eleştiren çevrelere yanıt verdi ve "Yanıldıklarmı anlayacaklar" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bii- rosu) - Başbakan Bülent Ecevit siyasi iradenin denetımini dışla- yan özerk kurullardan yakındı. Ecevit, Türkiye'de çok fazla özerk kurulun oluşturulduğunu belirte- rek -Bir hatamıyapbk,doğru mu yaptık bilmiyorum. Onlara söz geçiremryoruz" itirafında bulun- du. 2002 yılında ekonomide cıd- di açılunlann olabıleceğıni kay- deden Ecevit, seçim yasalannın gündeme gelmesınin seçimi de gündeme getireceğıni, bu duru- mun programı olumsuz etkile- yeceğini bildirdi. Ecevit, ANAP Genel Başkanvekıli Erkan Mum- cu ile köy-kent projesini eleşti- ren çevrelere "Yanılchklanıuan- layacaklar" yanıtını verdı. TRTl'de yayımlanan "Pazar Panorama" programına konuk olan Ecevit, ekonomide olumlu bir sürece girildiğini belirterek programın kararlüıkla uygulan- masının içte ve dışta güven duy- gusunu arttırdığıru söyledi. Ece- vit, "İstanbul yaklaşımT tartış- malarına değınilerek ekonomi- de önceliğin hangi kesimde ol- duğunun sorulması üzerine, "İs- tanbul ekonominin, özel sektö- rün merkezi sayıhr. Ama büyük şirket, küçükşirket aynmıyapa- mayız" dedi. Kapatılan işyerleriyle ilgili bir 'Hep eskilerden çekiyoruz' Okuyan, iistü kapalı DemireVi eleştirdi FARUKKIRIAY YALOVA - ANAP Yalova Gençlik Kolu Birinci Kongresi'ne katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakaru Yaşar Okuyan, gençlere siyasi mesajlar verirken 9. Cumhurbaşkanı Sükyman DemireTe •*-* ••"- yönelik sert eleştirilerini sürdürdü. Demirel'in "Ben ülkeyi 2 ayda düzlüğe çıkannm" sözlerini anımsatan Okuyan, "Bizler hâlâ eski yöneticilerin ceremesini çelrîyonız. Madem bu krizi 2 ayda düzeltirdin de neden geçmişte yaptıklannj zamanında düzettmedin" dedi. Yalova Sezenler GazinosıTnda düzenlenen kongreye katılan Okuyan, konuşmasında gençleri akrif politikaya davet etti. Türkiye'de popülist politikalar uğruna, milletvekili, bakan, başbakan, hatta cumhurbaşkanı olmak uğruna ülkenin geleceğine ipotek koyanlann olduğunu ifade eden Okuyan, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e sert eleştirilerde bulundu. Geçmişte emeklilik, sigorta gibi konularda uygulanan hatalı politikalar, yanlış uygulamalar nedeniyle 1992 yılından bu yana devletin 65 miryar dolar zarara uğratıldığını belirtti. Yasadıklarını anlattı Merve Kavakçı El Cezire TV'de Haber Merkezi - Türkiye vatandaşlığından çıkanlan Merve Kavakçı, Katar'ın El Cezire televizyonunda yayımlanan bir programa katıldı. Kavakçı programda. miİletvekih seçildikten sonra yaşadıklannı dile gerirdi. Kavakçrnın konuşmasında sık sık demokrasi ve insan haklanna vurgu yaptığı dikkati çekti. NTVMSNBC'de yer alan habere göre, Kavakçı, El Cezire televizyonundaki "Yüzyıl Savaşlarmm İBd" adlı programa katıldı. Washington'dan yayımlanan programda, îslam dünyasındaki kadınlann konumlan ve yaşadıklan sorunlar tartışıldı. Kavakçı, parlamenter seçildikten sonra Türkiye'de yaşadıklannı anlath. "Ortünmeyi seçen binlerce kacbndan biriyim. Bu benim kişisel seçimim" diyen Kavakçı konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye'de kaduüann yüzde 70'i örtünmeyi seçiyor. Ben de bunlardan biri oiarak siyasi bir partiye kankhm ve İstanbul'da 400 bin oy alarak parlamentoya girdim. Ancak parlamentoda yemin etmenı engellendL Ayruncıhğa uğradım ve akyhimde büyük bir kampanya başlankk Türk vatandaşbğından çıkanldûn. Şu andaysa örtülü milletvekili olduğum için partim kapaükh. O sabah bana parlamentoda eşlik eden bir arkadaşun da 5 yıl boyunca poütika yapmaktan men edfldL" çalışma başlattıklannı bildiren Ecevit, illerden gelen bilgilerin intemet aracılığıyla bütün dün- yaya duyurulduğunu söyledi. Du- yuruda illerde üretimnü durdu- ran ya da kısan fırmalar konusun- da bilgiler yer aldığını anlatan Ecevit, "Böylece, bu kunıhışla- nn tesisleri paslanacak yerde, bunlara Türkiye'de veya yurtdı- şınrla taKp çıkarsa ranlanma nto- nağı bulunacakar" diye konuş- tu. Ecevit bugüne kadar25 ilden 120 elektronik me- saj alındığmı, başvuruda bulunanlann 763 firmayı seçtiklerini bildirdi. Endüstri Bölgeleri Yasa Tasansı'yla da yabancı ya- tınmcıya kolaylıklar ge- tirdiğini belirten Ecevit, bürokratik engellerin kal- dınlacağuıı bildirdi. Ece- vit, finans sektörünün so- runlan konusunu değer- lendirirken şu görüşleri di- le getirdi: "Ashnda en çok sorun olan kesim. Bir hata mı yapük, doğru mu yapük, yanhş mı yapük bilnmo- rum. Am&Türkiyıe'deçok fazla özerkkuruhışlarku- ruldu. Deviet içinde, fa- kat devletten daha yedd- ü bazı kuruluşlar kurul- du. Onlara söz geçiremi- yonız. Yani devletin et- kinUğiniyeniden demok- ratik kurallar içinde işler hale getirmemiz gerekti- ği düşüncesiyde>im. r ' Köy-kent projesine de değinen Ecevit, AKAP Genel Başkan vekili Er- kan Mumcu'yu üstü ka- palı eleştirdi. Ecevit, "Köy-kenti bir alay ko- nusu, mizah konusu yap- maya çalışanlar, hafıfe alanlaryanıkhklannıan- Ecevit, köy- kente karşı çıkanlara yanhşlannı bir gün anlayacaklannı söyledL la>'acakİardır" dedi. Ecevit'in yakındığı kurullar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit'in, sayılan gün geçtikçe artan özerk kurullara "söz geçirememekten'' yakınmasına karşın hükümetin çıkarmayı planladığı önemli bazı yasa tasanlannda da yeni kurullar oluşturulması öngörülüyor. IMF ve Dünya Bankası'nın istemleri doğrultusunda ekonomi yönetimi, siyasi irade denetiminin dışlandığı özerk kurullara devredildi. Böylece, "piyasa ekonomisi koşuuanna uyum" gerekçesiyle kamu yaran göz ardı edildi. Başbakan Ecevit'ın dün özerk kurullara söz geçirememekten yakınarak "yanhş yapmış olabileceklerini" belirtmesine karşın çıkanlması planlanan bazı yasalarla da yeni kurullar oluşturulması hedefleniyor. Halen faaliyette bulunan kurullar şöyle: Bankacıhk Düzenleme ve Denedeme Kurulu, Telekomünikasyon Kurulu, Enerji Piyasası Kurulu, Şeker Kurulu, Radyo Televizyon Üst Kurulu, Sermaye Piyasası Kurulu, Rekabet Kurulu. Sigorta Kurulu. Transit Boru Haüan Kurulu. Para Polirikası Kurulu. TBMM gündeminde bulunan bazı yasa tasanlanyla kunılması öngörülen yeni kurullar ise şöyle: Tütün Kurulu, Kamu îhale Kurulu, Endüstri Bölgeleri Kurulu, Doğalgaz ve Petrol Pivasası Kurulu. PSAKD'nin Milas konseri davalık OLCAY AKDENÎZ MİLAS - Mllas Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Başkam BakiKaya ile DSP Muğla Milletve- kili Tunay Dikmen karşılıklı suçla- malarda bulunarak, birbirleri aley- hine manevi tazminat davası açı- yorlar. Bir süre önce Milas'ta MusaEroğ- hı'nun katıldığı konserin bilet bedel- leri nedeniyle PSAKD ile Dikmen karşılıklı suçlamalarda bulunmuş- lardı. Konser için Kültür Bakanlı- ğı'ndan maddi destek sağlayacagı sö- zünü veren Dikmen'in, konserden sonra sanatçının masraflannı ge- rekçe göstererek 1 milyar lira faz- ladan para istemesinin kabul edile- mez olduğunu savunan Kaya. tt An- laşma fa/lahğı 1 milyar Branuı adı nedir? Haraçmı? İş görmebedel mi? Rüşvet mi?" diye sormuştu. PSAKD'nin yazılı açıklamasının ardından soruşturma başlatan Milas Cumhuriyet Başsavcıhğı, dernek yöneticilerinin ifadelerini alıp, şikâ- yetçi olup olmadıklarını sordu. PSAKD yöneticileri de Tunay Dik- men hakİanda şikayetçi olduklan- nı belirttiler. Gelişmeler üzerine bir açıklama yapan DSP Muğla Milletvekili Dik- men, Musa Eroğlu'nun Milas'a ge- tiriknesinde yol, yemek ve konak- lama giderleri için toplam 600 mil- yon lira harcandığını bildirdi. Dik- men, organizasyon için Kültür Ba- kanlığı'ndan 2 milyar lira destek sağlanmasına karşın, dernek yöne- ticilerinin konserde yasak olmasına karşın sattıklan biletlerden 5 milyar. 900 milyon lira haksız kazanç elde ettiklerini ileri sürdü. Dikmen, PSAKD yöneticileri hak- kında 20 milyar, derneğin kendisi hakkında yaptığı yazılı açıklama- nın Milas Belediyesi Basrn Bürosu aracılığıyla ilgili yerlere fakslan- ması gerekçesiyle de belediye aley- hine 5 milyar liralık tazminat dava- sı açtığını belirtti. Dikmen'in yap- tığı açıklamalar ve tazminat davası açması üzerine PSAKD Yönetim Kurulu Başkanı Baki Kaya da, Dik- men hakkında 1 kuruşluk manevi tazminat davası açacaklannı söyle- di. Kaya, ilk yapnklan anlaşma ge- reği Eroğlu'na ödenmek üzere Duy- gu Müzik- Plak ve Kasetçilik Sana- yi ve Ticaret Limited Şirketi hesa- bına 1 milyar 770 milyon lira yatır- dıklannı söyledi. Sigaramın dumanında neler gizli? Hükümet, Cumhurbaşkanı'nın bir dizi sosyal ve ekonomik gerekçeyle iade ettiği Tütün Yasası'nı aynen çıkarmakta ısrarlı. Başbakan Bülent Ecevit'in parlamentonun zemin katındaki grup toplantısında "Köylü milletin efendisidir" dediği saatte, üst kattaki Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yasa yeniden ele alınıyordu. Iktidarın inadı gösterdi ki; bir yanda 600 bin tütün ekicisi aile, diğer yanda yıllık 10-15 milyar dolariik tütün pazarına göz diken uluslararası sigara kartellerinin baskısı... Olayın bir başka yönü, yurtdışındaki sigara fabrikalarını da gezen DYP'Iİ Oğuz Tezmen'in uyarısıyla gündeme geldi: "Yabancı sigaralar, içinde katkı maddeleri olduğu için marka bağımlılığı yapıyor. Kokusu, çeşnisi tamamen sentetik... Bakıyoruz, köydeki vatandaş bile cebinde Martboro ile dolaşıyor. Tütün bir ıspanak gibi değerlendirılemez. Tütün olayında tam rekabet koşullan işleyemez. Bülent Ecevit Tütün alıcısı bellidir, o da almazsa köylü aç kalacak. 3urada kamusal müdahale gerekli." Sonra sözü yine DYP'Iİ Kemal Kabataş aldı: "Tütünde serbest piyasayı oluşturmak mümkün değil. Bir düzine alıcıya karşın binlerce satıcı var. Çoluk çocuğuyla 500 kilo tütün üreten yoksul köylü 4 tane çok güçlü tekelleşmiş alıcıyla pazaıiık mı edebilecek... Dünyanın en büyük dev tütün tekelleri Türkiye'de. Büyükgruplaha ilgili her türiü detayı yazmışsınız yasaya, ama bu yasanın tek sonucu var: Türkiye'de tütün üreticisi tasfiye ediliyor. Toplumun en muhtaç, en yoksul kesimi devletin gücüyle biraz daha çaresiz hale getihliyor." Bu görüşlerin sahipleri, sosyaiistler veya sosyal demokratlar değil, tüm kurumlanyla serbest piyasanın egemen kılınmasını savunan liberallerdi. Ama bu bıle demokratik solcuları iknaya yeterli olmadı. En azından komisyon aşamasında... Karton güvenlik efsanesi... Kuliste cinayet, lokantada kavga dövüş, çatıda intihar girişimi... Bir tabur asker ve 367 polisle korunan Meclis yerleşkesınin güvenlik sorunu milletvekilleri arasında hep rahatsızlık konusuydu. Vakrfbank şubesindeki soygun, günde 10 bine yakın kişinin giriş çıkış yaptığı yerteşkede bu sorunun daha yüksek seslendirilmesine gerekçe oldu. Soygunun hemen ardından dili çözülen her milletvekili kendi ömeğini veriyordu. Bir milletvekilinin odasından, memleketinden gelen incir paketlerinden 3'ü yok olmuştu. Bir başka milletvekili odaya koyduğu mandalina kasasının yansının boşaldığını görmüştü. Bir diğeri, kutu kutu açtığı tükenmez kalemlerin daha kullanmadan tükenmesinden rahatsızdı. Yıllık telefon faturası milyarlarca lirayı bulan milletvekili de kendisi yokken de hattın boş bırakılmadığından kuşkuluydu. Tüm yaşananları gülünç bulan DSP Izmir Milletvekili Salih Dayıoğlu ise arkadaşlarına farklı bir yorumla katıldı: "Yapılana hırsızlık demek bile hırsızlara hakaret olur aslında. Hırsız bir emek harcar. Tereyağından kıl çeker gibi haltetmişler, en ufak bir emek harcanmamış. Yani kaleyi içten fethetmenin tipik bir örneği. Suçluyu dışarda aramanın anlamı yok." Yaşar-Taşar bir de Mumcu ANAP'ın genç genel başkanvekıli Erkan Mumcu haftanın tartışılan ismiydi. Mumcu yalnız koalısyon ortaklan ve rakip partilerın değil, kendi partisınden bazı isimlerin de hedefi oldu. "ANAP'ın kalantortan" oiarak bilinen Turizm Bakanı Mustafa Taşar ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, kuliste "Yaşar ile Taşar" diye anılır. Özal döneminden beri partideki önemli rollerini koruyan ikili, Mumcu'ya tepki gösterenler arasındaydı. Taşar, "söylenenlehn sadece Mumcu'yu bağlayacağını" savunurken Okuyan istifa davetine kadar gitti. Devlet Bakanı Edip Erkan Mumcu Safter Gaydalı'nın iftar davetinde de konu farklı değildi. Çıkışta gazetecilerin soru için konuşlandığını gören Mesut Yılmaz, "Siz beni Erkan Mumcu ile kanştınyorsunuz" deyince Okuyan, kahkahalar eşliğinde etrafındakilere "Ya bu çok iyiydiya" dedi. "Parti içinden Mumcu 'nun istifası için sesler yükseliyor" anımsatmasına Yılmaz'ın yanıtı kısaydı: "Ben duymadım o sesleri!" Bunun üzerine çevredeki partililer Yaşar Okuyan'a yöneldi: "Ağabey bak sesin duyulmamış!" Biraz önce kahkahayı patlatan Okuyan'ın bu kez tavn hızla makam aracına yönelmek oldu. AKP'li (!) Perinçek Gazeteciler AKP'nin Konya teşkilatını açış töreninde... Platformda genel başkan Recep Tayyip Erdoğan başta, tüm parb yönetimi var. Partili sunucu, binlerce kişiye sesleniyor. "Şimdi size Işçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'/n kardeşi Ali Perinçek7n birşiirini okuyorum..." Sunucu "Evet, yanlış duymadınız, o bildiğiniz Doğu Perinçek'in kardeşi" diye vurgulamayı unutmuyor. Ve "Sen ülkemin umudusun ak ve pakpartim.. Müjdeler olsun Türkiye'ye" içerikli övgü dolu "şiiri" okuyor. Meydanda toplanan kalabalık bu ilginç propagandayı zekvle alkışlıyor. Olayın gerçek boyutu ise gazeteciler Ankara'ya döndükten sonra anlaşılıyor. Evet... Ali Perinçek isimli bir Türk vatandaşı var. Ama bu iki kız kardeşi olan Doğu Perinçek'in, vaıiığından habersiz olduğu üçüncü bir kardeşi değil. Bu Ali Perinçek, Konya'da oturan bir AKP'li... Bildik bîr kıyamet senaryosu... DSP Istanbul Milletvekili Erdoğan Toprak'ın tam 1 yıl önce, 2000 yılının kasım ayında Istanbul Rotary Klüp'teki konuşmasında bir senaryo buluyoruz: "Azgelişmiş ülkeler, gelişmiş ülkelerin silah teknolojisiyle yarışamadıkları için nükleer silahlar üzerine uzmanlaşmaya çalışıyorlar. Buna karşılık veremeyen azgelişmiş ülkeler de intihar silahlan üzehnde çalışmalannı yoğunlaştınyorlar. Bunun örnekleri Pakistan'da var, Iran'da var, Hindistan'da var, Çin'de var. Nükleer silahı gerçekten tasvip etmiyorum, bunun karşısında olduğumu da söylemek istiyorum, gelişmiş ülkelerin adaletinin olmadığını da burada söylemeden edemeyeceğim. Bir Amehkan şirketinin başına bir şey geldiği zaman veya bir başka siyasi konuda ABD kıyameti kopartıyor." İntihar saldırısı... Nükleer tehdit... Ve yüzyılın çekişme merkezi Pakistan-Çin-Hindistan-lran dörtgeni... Erdoğan Toprak'ın öngörüsü yalnız Ikiz Kuleleri atlamışgibi... Tüm Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş [email protected]