Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 KASIM 2001 PAZAR • • • •
8 HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CÜINEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
larını gık demeden harfi harfine uygularken- ser-
gılediğimız "yüksekperformansa" hayran!
Imzaladığımız toplam beş yıl gibi uzun süreli
stand-by anlaşması ile bir başka rekorun da sa-
hibı Türkiye.
"Türk övün, çalış, güven". Ünlü sloganı dün-
yadaki değişim rüzgârlarına hayran hükümeti-
miz (hükümetlerimiz) sayesinde değiştirdik:
"Türk; borçlarınla övün, IMF'ye güven."
IMF'ye 32, dışarıya toplam 120 milyar dolar
borcu günü geldiğinde sanki ödeyecek olan
Türkiye değilmiş gibı:
Finansman açığımızı kapatmamız için IMF'nin
10 milyar dolar ek kredi vereceği haberi Was-
hington'dan geldiği gün; aydını, ekonomisti,
medyası zil taktı, şıkır şıkır göbek attı.
Eee, büyük borçla yüksek performans kuşku-
suz ancak böyle sergilenir.
. Kısacası ağlanacak halimize gülerek!
Oysa: 10 milyar doların ucunu gösteren Köh-
ler. yeni stand-by'dan söz ediyor.
Yeni bir stand-by anlaşması demek; IMF'den
yeni koşullar, toplumun sırtına yeni yükler de-
mek.
IMF'nin 10 milyar dolan parti parti vermeyi
düşündüğü söyleniyor, Demek ki, IMF bugüne
kadar izlediği polıtikayı ek kredi ıçin de uygula-
yacak.
Örneğin her üç ayda bir, ek dayatmalanna uy-
gun davranıp davranmadığımızı denetledikten
sonra, ek kredinin bir miktannı serbest bıraka-
cak.
Amerika'daki yönetimle IMF gibi yönetime
kul-köle kuruluşlar arasındaki ağız birliğine na-
sıl hayran kalmazsınız?
Yeni stand-by anlaşmasını destekleyen ABD
Hazine Bakanı Paul O'Neill'in, "Türkiye'nın re-
form politikalarını uygulamadaki 'performansınf
çok güçlü bulması". ağız birliğinin VVashington
kulislerinde saptandığını kanıtlamıyor mu?
Dinleyen nerede?
IMF neşesı bir gün sürdü.
Hükümetın "yüksek performansı"n\n adı ta-
sarruf!
Nasıl bir performanssa?.. Toplumda soluk al-
madan ezmediği tek bir kesim yok!
Yeni vergi yoksa, uygulanan vergilerde artma
var.
Memuru da, işçiyi de, sade vatandaşı da ezi-
yor. ölümüne tasarruf.
Üstelik hükümet kendıyle çelişen kimi karar-
ları uygulamaya hazırlanıyor.
Işçılerde emeklılik yaşı 58-60 olarak düzenlen-
di. Yeni önlemler 50 yaşını dolduran işçileri, is-
tesin istemesin "resen emekliye" gönderiyor.
Türk-lş Başkanı Bayram Meral, "Ülkeyi yö-
netenler istek dışı emekliliğe başvurulmayaca-
ğına söz vehyor ama, şimdi attığı imzaya sahıp
çıkmıyor" derken haksızlığa. IMF'ye yüksek per-
formasını kanıtlamak için hükümetin yaptığı
yanlışlığa parmak basmıyor mu?
1950'lerde Celal Bayar'ın ekonomi anlayışı-
na sahip çıkan iktidarlar; devletçiliğe yeğledik-
leri serbest girişimciliği överken, "bırakın yap-
sınlar, bırakın geçsinler" diyen ünlü liberal deyi-
şi sık sık kullanırlardı.
Bugünkü iktidar ise eleştiriyi, işçinin, memu-
run sokağa dökülüşünü bırakın alanlarda top-
lansınlar, bırakın bağırsınlar" mantığıyla umursa-
mıyor.
Halktan yükselen çığlıkları, ışçi, memur sen-
dikalarından, demokratik toplum örgütlerinden
yükselen sert eleştirileri dinleyen yok!
Kendilerinden menkul bir benzetmeyle vatan
kurtaran arslanların kulakları IMF'ye açık, top-
luma sağır!
Devleti hantallıktan kurtaracağı yerde vur aba-
lıya örneği küçültmeye çabalayan Başbakan
Ecevit; üç-dört sayfalık tasarruf önlemlerini üç-
beş satırlık ayaküstü bir demeçle halka sindire-
bileceğini sanıyor.
Üstelik. artık inandırıcılığı kalmayan kimi söy-
lemlerle, hükümet üyelerinin kimileriyle DSP'nin
kuzu milletvekilleri dışında kimseyi inandırama-
dığını, inandıramayacağını bile bile Başbakan;
"Birkaç ay dişimizı sıkacağız. Ondan sonra eko-
nomik bakımdan düzlüğe çıkacağtz" diye ses-
leniyor halka.
Toplum; bu hükümete güvenmeyi, bu hükü-
meti övmeyi IMF'ye bıraktı.
Çaresizliğine yanıyor.
'Büyük Birader' projesi
• Baştarafı 1. Sayfada
görüntü satabileceklerini ve
böylece kısa sürede sistemin
kendi masrafını çıkarabileceği-
ni savundu.
Sisteme ilişkin olarak EGM ile
ortaklaşa hazırlanan protokol tas-
lağında, kurumlar arasında ışbir-
liği ve eşgüdümü sağlayacak, ya-
pılacak alım ve ödemelerle ilgili
işlemleri yürütecek karma ko-
misyonun 7 üyesinin de EGM Is-
tıhbarat Daire BaşkanJığı perso-
nelinden oluşmasının öngörül-
mesi dikkat çekti. Danışma Ku-
rulu'nun ise RTÜK tarafından
oluşturulacağı belirtilen taslakta,
proje grubunda da EGM İstihba-
rat Daire BaşkanJığı'nda görevli
6 personel ve RTÜK'ten 3 perso-
nelin yer alması hükme bağlanı-
yor. Taslağa göre proje grubu. sis-
temin kuruluş mimansi v e altya-
pısını tasarlayacak, gereklı dona-
nımlan belirleyecek ve projenin
gerçekleştirilmesınde göre\ ala-
cak. Sistem. RTÜK teşkılatının
bulunduğu yerlerde üst kurula ait
binalarda, teşkilatı olmayan yer-
lerde ise emnıyet müdürlüklerine
ait bınalarda kurulacak. Sistemin
kurulumu ıçın tüm kaynağı
RTÜK sağlayacak. Ancak satın
alma işlemlerim emniyet perso-
nelinden oluşacak karma komis-
yon gerçekleştirecek.
RTÜK, 6 üyesi emniyet perso-
nelinden oluşacak proje grubuna
da maLzeme alımı. gezi, ulaşım,
konaklama ve benzeri giderler
için avans tahsis edecek. Siste-
min kurulması % e işletımi büyük
ölçüde EGM personeli tarafindan
yapılacak. RTÜK işletım giden
olarak da her yıl Emniyet Genel
Müdürlüğü"ne kaynak aktaracak.
EGM birimlerine kurulan tüm
donanım da EGM"nin malı ola-
cak.
Üst kurulda bu konuya ilişkin
yapılan ilk oylamada bazı üyele-
rin protokole etık yönüyle karşı
çıkması üzerine karar alınama-
mıştı. Kurulun önümüzdekı gün-
lerde konuyu yeniden ele alabile-
ceği belirtiliyor.
Nuri çolakoğlu:
Gelirlerimiz
yüzde 60 azaldı
AJVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yaym kuru-
luşlan, reklam gelırlen iizerinden ahnan paylar iJe
uydu kiralannın düşürülmesini istiyor. Radyo ve
Televizyon Yayıncılan Dernegi Başkanı Nuri Ço-
lakoğlu, ekonomik knz nedeniyle radyo ve tele-
vizyonJarın bu yıl yüzde 40 ile 60 arasında gelır
kaybına uğradığım bildirdi. Alnıan bilgiye göre,
televizyonlann 1999 yılında 233 milyon dolar,
2000'de 453 milyon dolar olan reklam gelirleri,
200] 'in 10 aylık döneminde 206 milyon dolara
düşfü. Radyolann da geçen yıl 77 milyon dolar
olan reklam gelıri, bu yılın ilk 10 aymda yan yan-
ya azalarak 36 milyon dolara geriledi. Radyo ve
televizyonlardan 2001 'in Ocak-Ekim döneminde
8 trilyon lira eğitime katkı payı, 801 milyar lira da
özel işlem vergısi olarak tahsil edildi.
4 milyon dolar uydu kirası veriliyor
Radyo ve Televizyon Yayıncılan Derneği Başkanı
Nuri Çolakoğlu, büyük kanallann yılda 3.5-4 mil-
yon dolara ulaşan miktarlarda uydu kirası verdikle-
rine işaret etti. Bırçok kanalın sıkınhda olduğunu,
bu kirayı ödeyemediği için HBB'nin uydu üzenn-
den yaptığı yaymlann kesildiğini anlatan Çolakoğ-
lu, Türk Telekom'un dolar üzennden aldığı uydu ki-
ralannın Türk Lirası'na çevrilmesi ve uygun bir in-
dirime gidilmesini istedilderini söyledi. Bu konuda
yapftklan başvuruya yanıt beklediklerini belirten
Çolakoğlu, "Televizyon ve radyoların bu yıl orta-
lanıa yüzde 40-60 arasında geİir kaybı var. Isteği-
miz kabul edilirse televizyon ve radyoların sırtın-
dan önemli bir yük kalkmış olacak" diye konuş-
ru. Radyo Televizyon Yayıncılan Meslek Birliği
(RATEM) Başkanvekili Yusuf Gürsoy da yayın ku-
ruluşlannın reklam gelirleri üzennden alınan RTÜK
payının yüzde 5'ten 2'ye düşürülmesi, eğitime katkı
payı ve özel işlem vergisinin de kaldmlmasına iliş-
kin bir rapor hazırladıklannı bildirdi. Gürsoy, uydu
kiralannın indirilmesini de içeren raporu Başbakan
v e Başbakan yardımcılanna sunmak üzere randevu
istedilderini ve şu anda cevap beklediklerini söyledi.
Michael Deppler'la görüştü
Dervişyeni niyet
mektubunu anlattı
Haber Merkezi - IMF, Dünya Bankası ve G-20 ülke-
lerinin yıllık toplantılanna katılmak üzere Kanada'nın
başkenti Ottawa"da bulunan Devlet Bakanı Kemal
Derviş, IMF Avrupa Bölüm Başkam Michael Depp-
ler'a Türkiye"nin hazırladığı yeni niyet mekrubu hak-
kında bilgi verdi. Ottavva'da üç ayn toplantıya katılan
ve bu toplantılarda birer konuşma yapan Derviş, tero-
rizmin finans kaynaklannın kurutulması, ekonomik
polirikalar gelişrinlmesi ve küreselleşmenin yarattığı
sorunlarla mücadele konulanndaki görüşlerini aktar-
dı. Toplantılann ardından ikili temaslara başlayan
Derviş, ilk görüşmesini IMF Avrupa Bölüm Başkanı
Deppler'la yaprı. Derviş, Deppler'a Türkiye'nin
hazırladığı yeni niyet mekrubu ve kamu harcama
reformu paketindeki düzenlemelerle ilgili bilgi verdi.
Ftipi eyleminde 13 gözaltı1
' <-* amacıyla tutuklu ve hü-
kümlü kadınlara kart gönderen çeşitli kadın örgütierine üye kadınların bir
bölümünün acıklama >apmalanna güvenlik güçleri izin vermedi. Dağılmak
üzere olan göstericilerden 13 kadın, karga tulumba gözaltına alındı. Gözal-
tına ahnanların. savcılıkça yapılan sorgularmın ardından serbest bırakıldığı
bildirikli. Kadın örgütlerince basın mensuplanna dağıtılan ya/ılı açıklama-
da devletin F tipi cezaevleri ve bücrelerde yaşanan tecridin yarattığı sorunlar
konusunda çözüme yanaşmadığı belirtilerek "Yeni yasa tasarısı ile 'ifade hak-
kı'na kısıtlamalar ve hapis cezaları geliyor" denildi. (ALPER İZBUL)
Köy-Kent'e destek
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
"Ülkeyi yeni yüzyıllara biz taşıyacağız.
Ey ahali, biz iktidara gelmezsek ne olur bu mem-
leketin hali? Hıç düşündün mü? Sen bize oy ver, ge-
risini koyver..."
İktidara geldik. Ülke sevgımiz o kadar büyüktü ki,
onun bir çakıl taşını bile başkasına vermek isteme-
dik, hep yandaşlarımıza verdik. Dönem zenginlerı-
mizi yarattık. Yarattık ki bir gün düşersek dara, el-
veda dersek iktidara, onlar sayesinde var olmayı
sürdurelım!
Yükümüzü zor taşıyacaksa deve,
Tabiı yapanz ülke için her şeyı seve seve...
Muhalefete geçince de partınin başından gitmek
bilrnedik. Nıye? Ulke sevgısi diye...
Öteki ülkelerde bir puan az oy alan, bir saat geç-
meden gıderken partisinın başından, biz pişkın pış-
kin demeç verdik:
"Halkımız bu kez bize muhalefet görevi verdi. Bu
görev de çok şereflidir. Halkımız bu, yapar yapar.
Şimdi muhalefette kalın der, ılende yeniden çağınr.
Hem ilk denemede olacak diye bir şey yok. Bazı
projelerimiz var, onlan ikincigelişte deneriz..."
Memleket deneme tahtası ya...
Iktidar-muhalefet, sıyası yaşamımıza yapacaksa
bir ilave,
Her şeye katlanınz ülke için seve seve...
Devam aynı söyleve
Bu ülke için nelerı yapmadık seve seve... En çok
da büyük kentlenn rant getıren yerlerıni sevdik. Ken-
tin merkezinde olsun varoşunda olsun, boş buldu-
ğumuz yeri kapatıp, beton diktik. Dıktik ki, memle-
kette dikili bir şeyler olsun. Belediye başkanı seçe-
ceksek. kaçak yapıya bir kat daha ilave kat izni ve-
recek olanları tercih ettik.
Bızim ıçin hazırlanmışsa çerçeve,
içıne ülkeyi koyanz. seve seve...
Bir de bu ülkenın doğusundan çok batısını sev-
dik. Doğusundaki kentler ıçin verilen özel yatırım
olanaklarından yararlanıp onlan batıda yaşadığımız
yerler ıçin kullandık.
Tabıı seve seve... Her şey ıçın hazır kisve,
Ülke için seve seve...
Baktık ki deniz bittı. Artık sevecek bir şey kalma-
dı, bu kez ülkenın olanaklarını satmaya giriştik... Ta-
bii seve seve...
Tarım mı? Vay ne gerek var şimdi? Çiftçimizden
bir dönem için vazgeçebiliriz, seve seve...
Devlet mı? Yav, zamanında çok işimize yaradı a-
ma, şımdı madem kı boşaltılacak bir şey kalmadı.
Onu da küçültürüz seve seve...
IMF'den yeni para geliyor. Ama bu para karşılığı
kemer sıkmak gerekıyor. Sıkma görevi de iki kesi-
me veriliyor:
Devlete ve halka!
Neden tasarruf yapılıyor? Para gelecek diye!
Peki gelen para ne olacak? Galiba bir yerlere gi-
decek seve seve...
Orhan Veli, somurtuyor gibi görünse de hınzır hın-
zır bakıyor, söyleniyor:
Nelerini sevmedık bu vatanın,
Kimimiz çilesinı,
Kimimiz filesini...
Kimimiz çok sevdı açılış kordelesını,
Ayrıca kendısı ıçın demokrasi mucadelesinı...
Kimimiz sebeplensın diye sulale,
Bırakmadı vatanda tek bir lale...
Ülke sevgisı hepsınin tek esıni, ,, t
Tutmak zor bu işin çetelesini... • - • * **
Devam aynı söyleve, •--• ^
Bu ülke için seve seve!
ankcum@ttnet.net.tr
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Dünya Bankası 'nın Türkiye Temsilci-
si Ajay Chhibber, IMF gibi Dünya
Bankası'nın da Türkiye'ye mali des-
tek sağlamaya devam edeceğini söy-
ledi. Başbakan BüJent Ecevit'in Köy-
Kent projesine büyük önem verdikle-
rini kaydeden Chhibber, bu projeyi fi-
nanse edeceklerini de bildirdi.
Chhibber. dün Başbakanhk'a gele-
rek Başbakan Ecevit ile 30 dakika sü-
ren bir görüşme yaptı. Başbakanlık çı-
kışmda gazetecilerin sorulannı yanıt-
layan Chhibber, Ecevit ile Köy-Kent
projesini görüştüklerini söyledi. Pro-
jenin kırsal kalkınmayı öngörmesi ne-
deniyle Dünya Bankası tarafindan çok
önemsendiğini vurgulayan Chhibber,
"Bu projeyi finanse etmek için ya-
pılan çalışmalar sürüyor. 2002 yılı
yazına kadar bu projenin finansı-
nın gerçekieştirileceğini umut edi-
yorum" diye konuştu. Bu projenın di-
ğer ülkelere de model olabileceği
inancında olduklannı belirten Chhib-
ber, özellikle Mesudiye'deki başanlı
uygulamalara işaret etti. Chhibber,
"Türkiye'nin diğer kesimleri de bu
projenin uygulanmasını ister. Biz
bunları finanse edeceğiz" dedi.
Chhibber, IMF'nin Türkiye'ye yöne-
lik desteğinin anımsatılması üzerine,
"IMF Türkiye'ye daha çok destek
olma kararı verdi. Dünya Bankası
olarak biz de ayrıca mali destek sağ-
lamaya devam edeceğiz" dedi.
J&İSVİÇRE HASTANESİ
Cumhuriyet
AL GÖZÜJVI SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK
erkan öğur
ismail h. demircioğkı
\ .10Kasnn2001//
'azaıtesı
Saat: 20:
Ife AK Taksiın
ilet Sattş^reıien: Taksiın Cumhuriyet
<* fâaıp Kulübü
TH: 0212 252 38 81
4 Biietix
* Cağn Mcrkczi: 0 216 454 15 55
V.AKM
*' Tcl:.0 212 25l 56 00 ı
Bil2İTeI:0212 235 02 03
• Baştarafı Arka Sayfada
ayılar armudu ve balı çok
severler. Yavru ayı balın
tadını annesi sayesinde öğrenir, ar-
mudun da. Dişi ayının işi bununla da
bitmez, yavrulannı umak kıyısına o
indirir. Yavru a>ilarsuyu görünce çıl-
dınrlar, hemen koşup birbirlerini ıs-
latmaya başlarlar. Dişi ayı onlann bu
halini görünce yüzünde derin bir
memnuniyet mnak kıyısına uzanır,
dıkkatini bir an yitirmeden yavrula-
nnın oyununu izlemeye başlar. Ayı
yavrulan bütün ya\Tular gibi çok
oyuncudur. Bir türlü suya ve oyuna
do>mayı bilmezler. Ama güneş düş-
meye başladığında dişi ayı, onlann
ovıınunu keser. Şimdi en önemli ha-
yat derslerinden birinin vaktidir. Yav-
ru ayüar balık avlamayı öğrenmeli-
dirler. Güneş ışıklannın egik olarak
geldiği öğleden sonralan, ırmaktaki
balıklann su yüzeyinden pınl pınl
net bir biçimde göründüğü zamandır.
yanı tam av zamanı. Işte bu zaman di-
şi ayı bü\-ük bir sabuia ırmağı gü-
müş rengine bulayan sazanlan avla-
maya başlar. Bu- süre sazanı takip ed-
er ve birden yıldırım gibı bir hızla
eğilir, sazanı kapar. Ya^Tular onu dik-
katle ızlerler. fİiçbiri çenesüıi suya
daldınp o kocaman sazanı avlamaya
cesaret edemez. Öylece durup anne-
lerini izlerler. Tabii bu arada dişi ayı
yakaladığı balıklan kıyıya fırlatır.
Kıyı balık dolar ve yavrular en güzel
Dişi ayıları severim
yiyeceklerinden birinin balık oldu-
ğunu akıllanna ilk. o gün yazariar.
Yavru ayının düşmanlartm öğren-
mesi ye tek başına avlanması zaman
ister. Öyle bir iki ay değil, bir yıla ya-
km birzaman içinde, >avrularpuma-
nın puma, tüfekli yaratığın da bir av-
cı olduğunu öğrenirler. Tek başına
balık avlamalan ise uzun ve yorucu
çalışmalar sonunda gene bir yıl ıçin-
de gerçekleşir. Bu zaman içinde dişi
ayı her gün onlan ırmak kıyısına ge-
tirir ve tek tek çalıştınr. Yavru ayıla-
nn balık avlamalannı izlemek dün-
yanm en keyifli işlerinden biridir.
Çoğu zaman yakaladıldannı sandık-
lan balık. hop diye kendini yeniden
suya atar. Bizimkiler öfkelenirler.
küçük pençelerinin ne işe yaradığını
merakedıp, çenelerıni buakıppençe-
leriyle sazanlann üstüne yürürler.
Annenin onlara gösterdığı sabır, öğ-
retme becensı ınarulmazdır. Dişi ayı
her zaman ıyi bu- hayat öğretmenıdir.
Yavrulann tek başına dolaşmalan
ve eş aramalan ıçin daha uzun za-
manlann geçmesi gerekir. îlk yıluı
sonunda annenin hazırladığı gü\en-
lı kovukta hep bu-likte annelerıne sa-
nlıp kış uykusuna yatarlar. Aylar ge-
çer. baharda yavrular ve anne uyanır.
Ve yeniden yollara düşerler. Hep bir-
likte bal dolu kovanlara salduırlar.
sazan balıklannı hup hup
yutarlar ve yavnılar usul
usul ergen birer ayı olma-
ya doğru yol alu"lar.
Şimdi ben bu hikâ\e\a neden an-
latıyorum? Gördüğünüz gibi sürek-
li ortada bir dişi ayı ve yavrular var.
Erkek ayıdan hiç ses seda yok. O
sadece başlangıçta vardı. Dişi ayı-
yı ilk gördüğünde mamlmaz biçim-
de kur yaptı. Yerlere yuvarlandı,
taklalar attı, sonunda dişi ayı pes
dedi ve birleşme oldu. Bırleşme
olur oknaz, daha dişi a\ ı tam ken-
dine gelmemişken bızım erkek ayı
silkelenip kalktı ve arkasını dönüp
yürümeye başladı. Dişi ayı kaden-
nin bu olduğunu bilerek onun arka-
sından baktı, baktı.
İşin açıkçası şu, geçenlerde genç
bir gazeteci bayan bana. "erkek-ka-
dın eşitliği hakkında ne düşündü-
ğümü" sordu. Kendisine bu ayı hi-
kâyesini anlattım ve dedim ki, "Ge-
netik kodlarunızın avılarla a\ nı ol-
duğunu düşünürsek bivolojik bir
dev rirn olmadan kadın-erkek eşit-
liğinden söz etmemiz bile gereksiz.
Durum ortada."
Sız ne düşünüyorsunuz bılmem a-
ma. elımze bu" firsat geçince Dısco-
ver>
r
Channel'de ya da National Ge-
opraphce kanaluıda bir ayı belgeseli
izlevin bana hak vereceksiniz.
DENETDE Başkanı Ergüven:
Yolsuzlukla
mücadelede
samimi değilller
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Dev -
let Denetim Elemanlan
Derneği (DENETDE)
Genel Başkanı Atılay
Ergüven, yolsuzlukla
mücadele edenlerin sa-
mımı olmadıklannı be-
lirterek yolsuzluk suç-
lanrun çete suçu kapsa-
mından çıkanlmasına
tepkı gösterdi.
Ergüven. DENETDE
Merkezi'nde düzenle-
diği basın toplantıstnda
gazetecilerin. 4422 Sa-
yılı Çıkar Amaçh Suç
Örgütleri ile Mücadele
Yasası'nda yapılması
düşünülen değişiklık-
lerle ilgili görüşlerinin
soruhnası üzerine. ya-
pılan değişikliklerle çe-
te suçu kapsamından çı-
kanlan yolsuzluk suçla-
nnın Türk Ceza Kanu-
nu'nun 230-240 ve dı-
ğer maddeleri kapsamı-
na girmesi sebebiyle,
daha önce çıkanlan af
yasası kapsamnıda de-
ğerlendırileceğini söy-
ledi. Yolsuzluklarla mü-
cadele ettiğıni söyle-
yenlerin samimi okna-
dıklannı iddia eden Er-
güven, "Bu, kaleciyi
kale direğine bağlaya-
rak şut atnıaya ben-
zer. Bir taraftan yol-
suzluklarla mücadele
erfiğinizi söyleyeceksi-
niz. diğer taraftan da
yolsuzluk faillerini
tahkikata uğratma-
mak için her türlü ya-
sal düzenlemeyi yapa-
caksınız" diye konuş-
tu. Denetim elemanla-
nnın göre\Ierini yapar-
ken zaman zaman her
türlü baskı ve şiddete
maruz kaldıklannı an-
latan Ergüven, son za-
manlarda denetim ele-
manlanna baskı Iann
yoğunlaştığını kaydetti.
Devlet Bakanı Ke-
mal Derviş'in "Kamu
bankaları reformu,
son altı ayın en önem-
li reformu" şeklindeki
sözlerini hatu-latan Er-
güven, "Sayın Derviş,
ülke ekonomisini iyi-
ce çıkmaza sürükle-
yerek kamu bankala-
rını yabancı sermaye-
ye sorunsuz ve ucuz
devir için zemin mi
hazırüyorsunuz" diye
konuştu.
seyreyle2002(5yahoo.com
Sayısal Loto çekildi
2 kişiye 261'er milyar
Haber Merkezi - Sayısal Loto'nun bu haftaki
çekilişinde kuponlarında 7,9,11,36,43 ve 48 ra-
kamlannı işaretleyen iki kişi, 261 milyar 439 mil-
yon 610 bin lira ikramiye kazandı. Çekilişte 5 bi-
lenler 1 milyar 106 milyon 790 biner lira, 4 bi-
lenler 9 milyon 970 biner lira, 3 bilenler ise 990
biner lira ikramiye almaya hak kazandı. Milli Pi-
yango idaresüıden yapılan açıklamaya göre, bü-
yük ikramiyeyi paylaşan talihliler kuponlanru
Malatya ve Izmir Konak'tan yatırdı.