Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 KASIM 2001 PAZAB
14 JvUJLJL UJtt. kuttur@cumhuriyet.com.tr
Tiyatro Yazarlan
Derneği'nden
açıklama
KûltürServisi - Tiyatro Yazarlan Der-
neğı. önceki gün bır duyuru yayımlaya-
rak son günlerde tiyatro dünyasında ya-
şananlan kınadığını açıkladı.
"Devtetin 'asayişi koruma' iddiasıyla
sanatı zûıcirlemeye kalkması, bugün
Türkiye için gerekB rotayla yüz yüze çe-
fişen bir ilkeUiktir" ifadesınin kullanıl-
dığı açıklamada. Zafer Diper'in Merzi-
fon'da sahnelemeye çahştığı Cuma Boy-
nukara nın oyununun engellenmesi kı-
nandı.
Devlet Tiyatrolan'nda yetki karma-
şası olduğu ve kurumun mevsim başın-
da karaya oturduğu belirtilirken Nâzım
Hikmet yılı nedeniyle sahnelenen oyun-
lann, ucuza kaçıldığı gerekçesiyle eleş-
tirildiği açıklamada, "Sahne sanatlan-
mızın amiral gemisi sayageldiğimiz Dev-
let Tiyatrolan; geçen kış ve yaz boyunca
sünen yaıüış uvgulamaJar sonucunda,
mevsim başında karaya oturdu. Amiral
gemisüıi yüzdürmeye çahşmakta olan
yeni geneİ müdür, büyük bir handikap-
la karşı karşıya; yetki yetersizliğL Nâzım
Hıkmet'in 'Geçım için takma adla yaz-
dım, günün birinde faili aman açığa çık-
masın' diye alaya aldığı metiıüerin bile
piyasayasürüiüşünü üzükrek izlivoruz.
Lütfen dikkat!" ıfadesi kullanıldı.
Koç AllianzFotoğrafYanşması sonuçlandı
Küttür Servisi- Bu yıl konusu 'Çarşı-Pazar' ola-
rak belirlenen Koç Allianz 8. Geleneksel Fotoğ-
raf Yanşmasrnın sonuçlan belli oldu. Yanşmanın
ödül töreni 22 Kasım'da saat 18.30'da Koç Allianz
Oditoryumu'nda yapdacak. Aynı gün ödûl kaza-
nan ve sergilenmeye değer görülen eserler de Odi-
toryum'da sunulacak.
Ara Gükr, Şaldr Eczacıbaşı. tzzet Keribar, Sabit
Kalfagil, Ersin Alok. Kamfl FıratEren Güvener ve
M. Kemal Olgaç"tan oluşan seçici kurul 'Siyah-
Beyaz\ 'Negatif Baskı' ve 'Saydam' dallannda
yaptığı değerlendirmede, ilk üç sıraya giren yanş-
macılann belirlenmesinin yanı sıra 15 renkli, 26
saydam ve 13 siyah-beyaz fotoğrafi da sergilenme-
ye değer buldu.
'Siyah- Beyaz' dalında birinciliği Mehmet Erhan
Gürhan, ikincilığı Mustafa Demirbaş. üçüncülü-
ğü tbrahim Zaman; 'Negatif Baskı' dalında birin-
ciliği AşkmAzman, ıkıncılığı ServetSezgm, üçün-
cülüğü tbrahim Zaman; 'Saydam' dalında ıse bi-
rinciliği Saner Gülsöken. iküıcihği FarukErtunç.
üçüncülüğü Yüsuf Danyertikazandı
Sanat eserleri
için uluslararası
bir atölye
Kültür Servisi-Türkiye'de ilkkez,
Sabancı Üniversitesi bünyesinde 'S*-
nır Tanunayan Restoratörler'ın ış-
birliği ile yannsaat 18.30'da sanat
eserlerinin teşhisi ve restorasyonu
için uluslararası çapta bır eğitım ve
geliştırme atölyesi açılıyor.
Kültür Bakanı istemihanTalay ta-
rafından açılacak olan Sabancı Uni-
versitesi'nin Karaköy'deki Iletişim
Merkezi'nde faaliyet gösteren 'Sa-
nat Eserlerinin Teşhisi ve Restoras-
yonu Amaçü Uluslararası Eğitim ve
Gelişim Atölyesi'nde minyatürden
ikonaya, tarihi kitaplardan hat eser-
lerine, yağhboya resimden gravüre
kadar uzanan geniş bir yelpazede
sanat eserlerinin tamir ve bakımı ya-
pılacak.
Merkezi Fransa'nm Avignon şeh-
rinde bulunan' Sınır Tanunayan Res-
toratörler', dünya çapmda faaliyet
gösteren bir sivil toplum kuruluşu.
Temel amaçlan ıse kültürel amtlan
korumak ve restore etmek, bu eser-
leri koruma anlayışını geliştirerek
yaygınlaştırmak ve halkı bilınçlen-
dırerek gelecek nesıllere mıras kal-
masım sağlamak olarak tanımlanı-
yor.
John Boorman, Spielberg ve Lucas'ın çocuklara yönelik fılmleriyle sektörün zarar gördüğünü düşünüyor
SinemanınğeleceğiASLISELÇUK
SELANİK-42. Uluslararası Selanık Fılm
Festivali'nin Uluslararası Jüri Başkanı, film-
lerinın toplu göstensı > apılan yönetmen John
Boorman basın toplantısında, sinemanın gün
geçtikçe daha düşsel öğeler içermeye başla-
dığını belırrtr "Sinemanın ğeleceği düşlerde,
efsanelerde, hayallerde bannıyor. Andreı Tar-
kovski ve Krzystof Kieslowski'nin filmlerin-
de bu düşsel metaforlan görebiJirsiniz, sanınm
sinema bu y öne doğru ileriiyor. Eğer bir fîlmin
metaforik bir anlaümı yoksa, bence o fılm,
fılm değeri taşımaz. Sinemanın
güç kaynağı şiirsel metafordur ve
doğnıdan doğruya bilinçaltına
seslenir."
Sınemasında mıtolojıden, efsa-
nelerden, doğa üstünden asla vaz-
geçmedığini belırten Boorman:
"Efsaneler, doğaüstü, bihnmey en
hep beni cezbetmiştir. Eğer bir füm
efsanevi, mistik bir içerik taşımıyor-
sa, o sadece resimli bir anlatımdır. Bir çizgi
ronıandır benim gözümde. Excalibur fihnim-
de düşe, efsaneye çok yaklaştun 'Emerald
Forest" (Zümrüt Ormanı), "Zardoz" (Taş
Tann) çahşmalanmda da yaşamın içinde-
ki mistisizmi görürsünüz "Deh\erance /
Kurtuluş" ta da çok beürgin ohnayan bir
esrarengiz, doğaüstü anlaüm vardır."
1960'lardaki ortam
George Lucas'm yeni yetme çocuklara yöne-
Kkfihnleriyiedeğişime uğradı,zarargördü. Şim-
di ya HoDywood için yüksek bütçeh' dev ya-
pımlaryapmak zorundasmız ya da küçükbüt-
çeh' bağnnsız çahşmalar. Her geçen yıl para
bulnıak gittikçe zorlaşıyor.
Amerikan sineması, tüm dün-
yayı ticari yapımla-
nyia egemenKği
amnaahnışdu-
rumda. Fakat
birvandanda
oradan çok özgür, bağmısız, güçKi çahşmalar
da çıtayor."
11 Eylül 'den sonra ABD 'de yaşanan krize pek
değınmek ıstemeyen Boorman, son filmi "The
Tailorof Panama/ Panama Terasi"nden örnek
verdı: "Panama Terzisi, uzman casus John Le
Carre'nin yaşamından ahnmışor. Le Carre,
ABD'nin Panama'yı komünistlere
karşı nasü koruma arana aldığı-
n anlatn: Panama dtşm-
da da ABD'nin
bu koruma
poütika-
sıyiaigi-
Boorman, film çek-
meye 60'larda başladı-
ğını vurguladı:
"1960larda çokfark-
h bir ortam, ruh vanh.
Sinema devamlı gelişi-
yordu, insanlar değişik,
yeni şeyler izlemek isti-
yorlarcb. Sinema, ne ya-
akki Steven Spielberg ve
h' pek çok örnek verüebilir™"
Kendısını ıkınci sımf(?) bir yönetmen ola-
rak gören John Boorman: "Fumlerimin birer
başyapıt olduklannı düşünmüyorum doğru-
su. Fellını, Kurosavva. Bergman ve D. W. Gnf-
fıthgibiııstalannyanındabenimkflerbiraltba-
samakta duruyoriar. Sessiz sinemayı da çok se-
verim, Sergeı Eisenstein ve GriCfith'in fılmle-
rini örneğin.'' Da\id Work Gnffıth (Intoleran-
ce Hoşgörüsüzlük) üzerıne bir belgesel de çe-
ken yönetmen "Çağdaş sinema hâlâ onun si-
nema dili, anlaümı ile yapdıyor" dedi.
'Füm çekmek bana göre bir keşiftir
1
Kendini bır kâşıfolarak tanımlayan John Bo-
orman, şöyle devam etti: "Ügimi çeken şeyleri
buhnak için çok yoJculukettim. Hep değişiktür-
lerdefihnJerçekmeyi yegtedim. Fîhn çekmekba-
na göre bir keşiftir. Kendûni bir kâşifolarak gö-
rüyorum.'' Jüri Başkanı Boorman, bu yıl ulus-
lararası yanşmadaki filmlerin ortak temasını da
-ulusal kimhk arayışı- olarak tanımladı "Ge-
neffikle aa çeken insanlar,çıkış >T)Dan ara-
yan bireyleranlaühvor. tnsanlarulu-
sal kimliklerini anyorlar, bu ara-
yış boyunca da onlann deği-
şimkrine tanık oluyoruz.
Lluslararası yanşmada
ilk veya ikinci filmkrini
çeken yönetmenlerin
fîbnleri yer alıvor. Ük
ve ikinci çaoşma ol-
malannın ötesinde
yönetmenin öegün
bakışıçokönem-
K. L nutmayın ki
Orson Wel-
les'in 'Citı-
zen Kane
YurttaşKa-
ne'i de bir
üknTmdL."
DUNDEN YARINA
NURÎ İYEMTepebaşı Tüyap İstanbul Sergi Sarayı
ARŞİV VE BELGELEME
19-27 Kasım 2001
RETROSPEKTİF SERGİ
29 Kasım-13 Aralık 2001, saat 10.00-20.00
Türkiye'de ilk kez büyük bir arşiv çalışması başlatılıyor.
Âmaç; sanatta 68. yılını dolduran büyük usta
Nuri İyem'in eserlerini biraraya getirmek,
digital ortamda arşivlemek, resim sahiplerine
Nuri lyem tarafından onaylanan sertifika vermek ve
bu resimlerden büyük bir retrospektif sergi oluşturmak.
Nuri İyem resmine sahip olanların
(özel koleksiyon sahipleri ve kamu kuruluşlan)
Evin Sanat Galerisi'ne başvurularını bekliyoruz.
Nuri İyem resimleri, daha sonra
bir kitapta sanat dostlarıyla buluşturulacaktır.
NURİ İYEM RESİMLERİ
ARŞİV/ BELGELEME PROJESİ
RETROSPEKTİF SERGI
Arşıv ve belgeleme projesı ıçın
resim toplama çahşması
Tepebaşı TUYAP IstanbuJ Sergı Sarayında,
19-27 Kasım 2001 tarihlennde
saat 10 00-16.00 arasında yapdacaktır
Tel 0212 251 02 28-29
PROJE VE SERGI ORGANiZASYONaj
EVİN SANAT GALERISI
| Hamam Sokak Ertalay Apt 12' 1 Bebek 80810 istanbul
Tel (0212) 265 81 58 Fax- (0212) 257 76 75
http:/ wwwevin-art.com galen@evm-art.com
Resimlerin tümü Koç Allianz
tarafından sigortalanacaktır.
Allianz (
i Apple Bilkpm
Y O R U M
lETROSTEKTlr SERCİ '
Katkılarmdan dolayı
teşekkurlerımızı sunuyoruz
Ustanın gülmece kitaplan 13 ciltte toplandı
Adam Yayınlan'ndan
Aziz Nesin serisi
Igm
B/R DEU
S*Z ADAM
oım
Kültür Servisi - Gülmecenin büyük
ustası Aziz Nesin'in bütün
zamanlann başyapıtlan arasında
yerini alan tüm
gülmece kitaplan,
13 cilt olarak Adam
Yayınlan'ndan çıktı.
Nesin'in sende
'Yüz Liraya Bir
Deü', Biz Adam
Olmayız', 'Namus
Gaa', 'Ah Biz
Eşekler', 'Gözüne
Gözlük', 'Bir
KoltukNasıl
Devrilir',
'Koltuk', 'Toros
Canavan',
"Kazan Töreni',
Ölmüş Eşek',
'Mahallenin
Kısmeti', 'Hangi
Parti Kazanacak',
'Nah Kalkuunz', 'Gözünüz Aydm
Efendim', 'Memleketin Birinde',
'Gıdı Gıdı', 'Kör Döğüşü', 'Büyük
Grev', 'Kalpazanhk Bfle
Yapdamryor', 'Vatan Sağolsun',
'tnsanlar Uyamvor', 'Seyahatname',
'Fil Hamdi'", 'Damda Deli \ar',
'Deüler Boşandı',k
Geriye Kalan', 'It
Kuyruğu', 'Yedek
Parça','Sosyaüzm
Geöyor Savulun',
'Rıfât Bey Neden
Kaşnuyor', 'İhtilaU
NasüYaptik','Bay
Düdük', 'Havadan
Sudan'/NazîkAlet',
'Aferin', 'Mahmut
ile Nigar',
'Hoptirinam' adlı
bugüne kadar toplam
3.019. 400 adetsatan
37 gülmece kitabı
bulunuyor.
Aziz Nesin'm
yapıtlarrnın telif
haklanndan elde
edilen gelir, kımsesiz
çocuklann bakımı ve
eğitimi için harcanmak üzere 1972
yılında kurulan Aziz Nesin
Vakfî'na bağışlanıyor.
OKIMA LAMBASI
ENİS BATUR
Şinek Gözüyle Bakmayı
Öğrenebilecek miyiz?
Dostum Hâmid Farazande. Iran'dakı entelek-
tüellenn, Huntington ve Fukuyama gibi 'reçete-
ci düşünür'len gereğınden fazla ciddıye aJmalann-
dan yakınıyor. Türkiye'de çok mu farklı durum?
Kestirmeci "fez"lerortayaatan, her durumda dört-
köşe açıklamalar getırmeyi bılen küresel falcılara
her yerde, her vakit ilgi duyulmuştur. Tutarlıhkları
var mı yok mu, ona bıle dönüp bakılmıyor genel-
lıkle. Işte Edvvard Said örneği: Birkaç yıl onceydi,
Arap dunyasının ABD'ye asla diklenmeyeceği ke-
hanetinde bulunmuştu; 11 Eylül yorumlanna ba-
kıyorum, o sözlerine gönderme yapmıyor tabıı.
Tarihsel gelışmelen bırıncı dereceden etkıleye-
cek büyük olaylar patlak verdığınde, herkes güve-
nılir 'durum değerlendirmeleri' ile karşılaşma ge-
reksinmesı duyar - doğal kaçınılmaz bir beklenti bu.
Bazı ortamlarda duşunce üretımi hemen yoğunluk
kazanır: Donanımlı, bırikimli üyeleri sayıca az olma-
yan toplumlarda, peş peşe yorumlar ortaya çıkar,
yan yana dızilırler. Bu koşullarda nıcelık de onem-
lı olur, ne yazık ki: Bır bakış çoğulluğu, bır çözüm-
leme zenginliğı oluşabilmesi için, farklı perspektif-
lerden, farklı 'disiplin'lerden beslenen kişilerin sö-
zalmaları, kendilerıni ifade etmeleri ciddi birölçü-
ler dizisi yaratır karşımızda oluşmuş sisin ıçinde.
Ikiz Kulelerin yıkılırken oluşturduğu kalın duman
perdesı, bır tek fiziksel açıdan "göz gözü görmü-
yor" durumu yaratmış değıldı: Simgesel açıdan da
bır duvar çıktı önümuze: Ne olmuştu tam, neden
olmuştu, daha sonra ne(ler) olacaktı, bu sorular oian-
• ca ağırlıklanyla üzenmize çöktülerdi.
Nicedir "aydın"lann gerekırlığı tartışma konusu.
Vasat kanaat sahıplen açısından bakıldığında, ay-
dının gereksızlıği ayan beyan ortada. Turkıye gıbı,
birkaç yüz (yaklaşık altıyüz, denıliyor) köşe yaza-
nnın, ekranlan kaplayan tartışma programlannın ge-
dikli birkaç yüz "kronik konuğu"nun her gun top-
luma kanaat fışkırttığı ülkelerde, aynca aydınlara
gereksınım duyulabılir mi?
Dokuz hafta once, yeni yüzyılın çehresini, gidi-
şatını genış ölçüde etkileyecek bır gün yaşandı. O
gün bugün, yıllannı kendı alanlannda duşünsel dü-
zeyde derinleştirmeye ayırmış pek çok aydının fi-
kır kürsusüne çıktığı gozlemlendı: Rene Girard'dan
Muhammed Arkun'a, Umberto Eco'dan John le
Carre'ye, Saramago'dan Adonis'e Sontag'dan
Baudrillard a gıden bır yelpazede, apayn uzman-
lık alanlarından, dünya görüşünden hız alan çağ-
daşlanmızın, soz konusu dumanın dağılmasınaya-
bana atılamayacak katkılarda bulundukları goz-
lemlendı. Bır defa daha "aydınlara gereksinme kal-
mamıştır" goruşünün gudük kalış/na tanık olduk böy-
lece.
Gelgelelım, bu düşüncelerin kamuoyunu yönlen-
direbilmesi, loş bölgeleri aydınlatabılmesı için on-
lara bır de kulak verılmesı gerekir. Duşunce yenne
reçete- kanaat üretmeyı yegleyen ortamlarda ku-
lak tıkamayı yegliyor kımıleri. 11 Eylul travması
bağlamında, Türkiye'nın basın yayın organlan, yer-
kürenin farklı köşelennden çıkıp gelen temellendi-
rilmış duşunce alıştırmalarını genellıkle yoksayma
eğilimını benimsedı. Sığ ve yapay gundem mad-
delerıne kılitlendı sayfalar, ekranlar. Sozüm ona
tartışma zemınleri de, reçetecı düşünürlerin dıpsiz
(iki anlamda da) savlarıyla biçimlendirildi, sonuç-
ta 'çoğul bakış'm önüneset çekilmişoldu. Son çey-
rek yüzyılı, aydın duşmanlığını başlıca var oluş ge-
rekçesi haline getırmış kışılenn güdumunde geçı-
ren ülkemizin belkı de yazgısı bu.
Üniversitesi nicedir çökertilmiş, basını nicedir
nıteliksel açıdan büyuk erozyon hareketlerine ma-
ruz kalmış, ıfade özgürlüğü bağlamında basınç fa-
nusu altında kalakalmış bır ülke, belli bir noktadan
sonra, yalnızca düşünce üretımınde kısırlaşma teh-
lıkesiyle karşıkarşıya durmuyor demek: Üretilen
düşüncelerle ilışkiye girmesi, onlardan beslenme-
si de ister istemez sınırlanıyor. Bıri ötekının ne öl-
çüde belirleyıcisidır, vann sız hesaplayın.
11 Eylül, insan gözü'nün yeterlıliğını şupheli kı-
lan dönum noktalanndan biri olarak Tarih'e geç-
meye şimdiden hak kazandı, diyebilınz, sanıyo-
rum.
Insanın, benzetme tuhaf gelebılir, artıksınekgö-
zü'nü kullanmayı oğrenmesi, bır durumu bütün
cepheleriyle okumaya davranması gerek.
11 Eylül sonrasında filozoflar, sıyasetbılimciler,
bıyologlar, iletişimciler, tarihçiler ve kültür tarihçi-
leri, strateji uzmanlan ve ıktısatçılar, edebiyat ve sa-
nat dunyasının temsilcileri sözaldıkça, bıze bır odak
çeşıtlemesı hazırladılar.
Gerçeğın karmaşık bunyesine ancak yeni bir
okuma bıçimıyle dokunabılınz.
SİNEMA-MRİH BULUŞMASI'NDİI BUGÜN
• BEYOĞLU ALKAZARda saat 12.00 ve
14.15'te 'Anlaşıkü mı Arkadaşun?'. saat
16.30'da 'Yakanş', saat 18. 45 te 'Yaşam
Pnıan', saat 21.15'te 'Kutsal Hafta' adlı
filmler gösterilecek. (0 212 293 24 66)
• BEYOĞLUATLAStasaat 12.00de 'Vukan
Kavşağı', saat 14.15 ve 18.45'te 'Hanele', saat
16.30 ve 21.15 te 'lyi Akşamlar Mr.
VaDenberg' adlı filmler ızlenebilir.
(0 212 252 84 76)
• LEVENT SİNEMA TÜRSAKta saat
12.00'de 'Son Sözleşme', saat 14.15'te 'Şehir
Sakin'. saat 16.30 ve 21.15'te 'San Kirazlar',
saat 18.45'te '_Clkesi' adlı filmler
gösterilecek. (0 212 244 52 51)
• ALMAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat
12.00'de 'BenKendimin Patronu'. saat 14.15'te
'Majın Tarlası', 'Şoför', 'Bize Kemiklerimizi
Verin'. saat 16.30'da 'Mezardan Bir Çığnk',
saat 18. 45'te Babamın Evinde' adlı fılmler
izlenebilir. (0 212 249 20 09)
• AKM'de saat 14.15'te 'Gerilla Sav^şımn 50
Yıh', 'Vıoleta Friedman', saat 16.30'da
'Struma', 'Kalabahkken' adlı filmler
gösterilecek. (0 212 251 56 00)
• BOĞAZİÇİ ÜMVERSİTESİ'nde saat
14.15'te 'Odisa'danEdine'ye', 'Si>«hBeyaz',
saat 16.30'da 'ÂşıkGarip', 'Biz', saat 1845'te
'Suranı Kalesi Destam' adlı filmler ızlenebilir.
(0 212 263 15 00)
• BİLGİÜNTVERSİTESİ'nde saat 14.15'te
'Balodaki Kemanlar', saat 16.30'da 'Victoire'
adlı filmler gösterilecek. (0 212 28616 60)