14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 KASIM2001 PAZAR HABERLER DÜNYADA BUGUN ALt StRMEN Berin Nadi'li Yıllar Sevgilı. Berin Hanım'ın ölümü üzerine bir dostum, - Sizlenn kımbilir ne anılannız vard/r, yazsanıza, dedı. Eskiden olsa belki yapandım. Ama bu kez düşün- düm, göçen yakınlannızla ilgili anılanmızı yazarken, acaba onlardan mı söz etmiş oluyoaız, yoksa ken- dimızden mı? Hem özel yaşam olan oanıtaryaşanırken onu pay- laşanlar acaba, birzaman sonra bunlann kamuya anlatılacağını biliyoriar mıydı, ısterler mıydi? Öte yandan, yaşamı kamuya adanmış (ki Berin Hanım onlardan biriydi) ve bu yüzden halka mal ol- muş ınsanlan merak etmek dogal değıl mi? Çevrelennın herşeyi kıskançlıklakendilerinesak- lamaları ne kadar doğru bir davranıştır ki? Bunlann bir ara noktasını bulmak galiba en doğ- rusu olmalı. • • • Zamanında, kadın ve sevgi şairi olarak ün yap- rnış olan Celal Sahir Erozan'ın kızıydı Benn Ha- nım. Şairin, evdekı tek karakalem portresinden an- ladığımagöre. fevkalade de benzıyordu babasına. Berin Hanım, daha Nadir Bey'ı tanımadan önce de devnnin ünlüleriyle, babası aracılığıylatanışmış- tı. Hep anlattığı birçocukJuk anısını, Güldal Mum- cu bir kez daha yıneleyince anımsadım. Ittihat Terakki donemi, Celal Sahir Bey Talat Pa- şa'yı ziyarete gıdıyor, yanında oturduğu sandalye- de ayaklan yere değmeyen minik Berin, her za- manki gibi şık ve eileri kürklü manşonun içinde. Talat Paşa, elinı manşonundan çıkanyor ve bir ha- nımefendı yaşına gelmiş gıbı eğılip öpüyor. ' - Çok kibaradamdı, derdı Benn Hanım. ' Hınzır Güldal Mumcu ise bu öykü anlatıldığında hep aynı soruyu sorardı: - Kaç yaşındaydınız Benn Hanım, kaç yılıydı?.. - Aman canım kaç yılıysa yılıydı, ne önemı var şim- di, diye geçiştirirdı Berin Hanım... Ittihat Terakkı'nın o zamanki merkezi, sonradan Cumhuriyet'in yöneticilerinın üst katında oturduk- lan ahşap konak oldu ve Berin Hanım oraya gelin gitti yıllar sonra. • • • Nadir Bey ile aşk evliliğı yaptılar ve sonuna ka- dar âşık yaşadılar. Arada bırbirierine tatlı tatlı takılırlardı. Seksenli yıllann sonlanna doğru, bırgün Berin Ha- nım içeri, pembe dizilerden birinı ızlemeye gıtmiş- ti. Nadir Bey fırsatı kaçırmadı. - Berin, dedi, sen Fransızcadan çeviriler yapan George Duhamel ın kültürune, zekâsına (Nadi- ler'e ımzaladığı krtabı kitaplıkta dururdu) hayran ol- duğu bir kadınsın; nasıl oluyor da böyfe şeyleri iz- leyebiliyorsun? Berin Hanım elini şöyle bir salladı, bir şey söyle- medi. Aradan 20 gün 1 ay geçmişti ki, bir gün eve gel- diğinde, Nadir Bey ile bizlen TV'den maç izlerken buldu ve taşı hemen gediğıne koydu: - Nadir, sen Avrupalar'da okumuş, yıllarca baş- yazariık ve Galatasaray'da nice ünlüye sosyoloji dersi vermiş birisın, nasıl oluyor da bunlan ıziiyor- sun? öylesine yerine otunmuştu ki taş, kimse bir şey diyemedi, yalnızca Nadir Bey bir kahkaha patlattı. • • • Nıce nice anılar var Berin Hanım ile ilgili Sevgili, ama en güzelinı cenaze gönünde Ruhan Şelçuk anlatt. Küçücük kızken Ittihat Terakki'nin liderierinden, Talat Paşa'nın elinı öptüğü Berin Nadi, son aylann- da Ruhan Selçuk ile otururken, - Ne tuhaf şu hayat, demiş. Ruhan Selçuk, - Nasıl Berin Hanım, diye sormuş. Içini çekmış Berin Hanım: - Hiç, demiş, yani öyle kendinden gelen... AB tutumunu değiştirmedi Teror orgutunun ev sahibi Belçika ANKARA (Cumhu- rfvet Bürosu)- Terör ör- güıü PKK'nin yan kuru- luşlanndan sözde Kür- distan Ulusal Kongre- si"nin, 15-17 Kasım günlerinde Avrupa Bir- liği'nin (AB) dönem baikanlığını da yürüten Bdçika'da gerçekleşti- rikceği öğrenüdi. 11 Ey- lül terör saldınlannın ardndan uluslararası te- ronzmle etkin mücade- le ıçin önlemler alması beklenen AB üyelerinin Türkiye'yi tehdit eden terîr örgütlerine karşı duyarsız olması rahat- azikyaraüyor. Türkiye, kongrenin yapılacağı- nır öğrenilmesinin ar- dırdan Belçika nezdin- de diplomatik girişim- lerie bulundu. Belçika'nın başkenti Briksel'de yapılacak koıgre toplantısında, "sczde sürgünde Kürt hüdimetinin kurutana- s, Avrupa ülkeleriflefltş- Idlo-, başkanhk seçimi, Tiirkiye'de yürütülecek faaîyetier" konulannın giiîdeme getirilmesi beHeniyor. Dışişleri Ba- kaılığı'nın, toplantının gerçekleştirileceğinin öğrenilmesinin ardın- dan Ankara ve Brük- sel'de diplomatik giri- şimlerde bulunarak, bu olayın gerçekleşmeme- sini istediği bildirildi. Ancak Belçika yöneti- minden şu ana kadar net bir yanıt alınamadığı öğ- renildi. Dışişleri, terör örgütünün Başkanhk Konseyi üyesi 9 terörist hakkındaki bilgileri içe- ren bir dosyayı daAvru- pa ülkelerine iletti. Hazırlanan dosyada Osman öcalan. Cemfl Bayık,RızaAltun,.Vıza- mettin Taş, Murat Kü- rayılan. Duran Kalkan, Mustafa Karasu, GüH- zar Turan ve Nuriye Kespir'in biyografile- ri, işledikleri suçlar, ta- limatını verdikleri ve elebaşılığını üstlendik- leri eylemlere ilişkin bil- gilerin yer aldığı belir- tildi. Söz konusu terö- ristlerin "Avrupa ülke- lerinegirisJerinin önJen- mesi ve sığuuna talep- lerineoiumluyanıtverü- mesinin engellenmesi- nin amaçlandığı" vur- gulandı. AB'ye katılım öncesi sunulan ekonomik programda, sektör her türlü destekten yoksun bırakılıyor Tanmı çökertmeprogramıBA\U SALMAN ANKARA - Türkiye'nin Avrupa Birliğj Komisyonu'na sunduğu "Ka- ûhm Öncesi EkonomikProgram"'da. tanmsal KtT'lerin her türlü bütçe des- teğinden yoksun bırakıldığı belirti- lerek, ardından bu kurumlann özel- leştirme ya da tasfiye sürecine soku- lacağı öngörülüyor. Programda, Tü- tün Yasası'nın 20021 den önce yeniden çıkanlacağı taahhüt edilırken, TE- KEL ve Şeker Fabrikalan'nın gelecek yıl özelleştirileceği, Türkiye Zirai Do- natım Kurumu'nun (TZDK) Özel- leştirme îdaresi"nce tasfiye edilece- ği, Tarım Satış Kooperatifleri ve Bir- • Programda, Tütün Yasası'nın 2001 sonuna kadar yeniden çıkanlacağı belirtilirken, TEKEL ve Şeker Fabrikalan'nın 2002 sonuna kadar özelleştirileceği bildiriliyor. Programa göre gübre desteği de 2002'de kaldınlacak. iikleri'nin (TSKB) özelleştirileceği ve kapahlacağı belirtiJdi. AB'ye sunulan program, Türki- ye'de tarun sektörünün çökertüme- sıne yönelik olarak birkaç koldan yü- rütülen uygulamalan gösteriyor. • Cumhurbaşkanı tarafindan veto edilen Tütün Yasası'nın 2001 yılı için- de onaylanması beklenmektedir. Bu yasarun onaylanması ile birlikte, 2002 yılı sonu itibanyla tamamlanması beklenen TEKEL ve Türkiye Şeker Fabrikalan AŞ'nin özelleştirilmesinin, Dünya Bankasf ndan sağlanan borç ile desteklenen tanmsal reform prog- ramının dığer kısımlan ile eşgüdü- mü sağlanacak. • Ziraat Bankası'ndan sağlanan or- talama tanmsal kredi faiz oranı, kü- çük ve orta ölçekli çifllikler ve söz- leşmeli çalışan çiftlikler için Mayıs 2001 'de yüzde 118 civannda gerçek- leşmiştir. (Zirai kredi faizleri krizden bu yana yüzde 100 civannda.) • TSKBnın 2001 'de bütçeden pay veya başka sübvansiyon almaları mümkün olmayacak. TSKB 'ler üye- lerinin sahibi olduğu ve üyeleri ta- rafindan çalıştınlan kooperatifler olarak yeniden yapılandınlacak. De- vam ettirilemeyecek olan TSKB 'ler 2005 yılı sonu itibanyla ya kapatı- lacak ya da tasfiye edılecek. Onü- müzdeki 4 yılda TSKB'lerde çalışan sayısı azaltılacak, aşın ücret maliyet- leri düşürülecek. Doyantşma eyleminde gözoltı Galatasaray Postanesi önünde 16 ayn kadın örgütünün yaklaşık bir yıldır sürdürdüğü, kadın tutuklularia davamşma e>leminc dün polis müdahale ctti. Cezaevlerindeki kadın futukJulara postaneden kart gönderdikten sonra basın açıklaması yapmak isteyen kadın örgütleri üyeleri, polis çemberine alındı. Ana>asâl haklannı kullandıklaruu sövleyen kadınJan biber gazryla "ettdsiz" hale getiren güvenlik güçleri, göstericileri yerkrde sürükle>erek gözaltına aJdı. Aralannda tHD Istanbul Şube Başkanı Av. Eren Kesküı'in de bulunduğu 35 kadın Beyoğlu Merkez Karakoiu'na götürüldü. Kadın örgütleri adına yapılan açıklamada. "fecridin kaJdınJması ve ölümkrin durdurulmasr istcndL (Fotoğraf: ALPER TURGUT) İstihbarat birimlerinin hazırladığı rapora göre ülkede 124 örgüt bannıyor Almanya irticannı iissiiANKARA (Cumhuri\*t Bürosu) - istihbarat birimleri, irticai örgüt- lerin Almanya'yı üs bölgesi olarak kullandıklan uyansmda bulundu. irticai örgütlerin, Türkiye'deki tüm faaliyetlerini Almanya'dan organi- ze ettiklerine işaret edildi. Türkiye'deki faaliyeti bilinen ir- ticai gruplann, Alman yasalannda- kd boşluklardan. demokratik ortam- dan ve Almanva'nın kasıtlı tutu- mundan yararlanarak ekonomik güç- leriyle tüm Avrupa daki Türk yurt- taşlannı etkileyebilecek organize güçler haline geldiği belirtildi. Al- manya'da yaşayan Türk yurttaşlara yönelik irticai faaliyetler açısından Milli Görüş, Nakşibendi tarikatı. Süleymancılar, Kaplancılar ve Nur- culargibi radikal Islami örgütler ve bunlann yan kuruluşlanna ait 124 irticai örgüt ile kuruluşun etkili ol- duğu belirlendi. Almanya'da faali- yet gösteren irticai gruplann, dini eğitim verme yetkisi alarak irtica- ya sempati duyan kitle oluşturma- ya çalıştığı, ekonomik yönden irti- cai sermayeye destek verdiklerinin gözlendiği kaydedildi. Raporda, Almanya'da, Türkiye aleyhine faaliyet gösteren bazı irti- cai kuruluşlar şöyle sıralandı: " tslam Toplumu MiDi GörüşTeş~ kilaü. Hizb-üt Tahrir, Veni Osman- hlar, İ mmet-i Muhammed, Zühre, Herne tslam Kültür Merkezi, Dort- mund İslanı Kültür Merkezi, Boc- hum tslam Cemaaderi BirKği,Nak- şjbendi Tarikatı Me\zil Dergâhı Av- rupa Merkezi, M. Safim AbduOah Soesttsiam ArşivleriMerkezi,Kap- lan Cemaati, tslam Kültür Merkez- kri BirÜği, Köln Nor Cemaaderi BirHğL" BAYRAM MERAL'IN EYLEM PLANI: TÜRMOB BAŞKANI MJSTAFA ÖZYÜREK: ÂNAP'lı işçileristifcı etsin Paramızrantiyeyegidiyor ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Türk-lş Genel Başkanı Bay- nun Merai aynı zamanda genel başkanı olduğu Yol-lş Sendika- sı'nda Köy Hizmetleri ve Karayol- lan'nın tasfıyesine karşı eylem pla- nmı açıkladı. Bayram MeraL ANAP il ve ilçe teşküatlannda görev al- mış sendika yönetıcısi işçilerin is- tifa etmeleri çağnsında bulundu. Köy Hizmetleri ve KarayolJan genel müdüriükleri başta olmak üzere bazı yatınmcı kuruluşların il özel idarelerinin devredilmesine karşı etkin mücadele yürütmek amacıyla Yol-tş Sendikası genel başkanlığı tarafindan şube başkan- lıklanna eylem planı gönderildi. Planda şöyle denıldi: "Bölgenizde ve tüm bağn iDerde ANAPfl-üçe teşkilaüarında görev atanış sendika vöneticisi ve işçileri- mizin bu basın toplannlamla par- tflerinden ve görevfcrinden istifa et- meleri veiBniz ANAP ilve ilçe teş- kOadaıroagidilerekprotestoedame- sivemffietvekffieriDe (aksveteJefon- la konu anlaülarak çözüm konu- sundatakptebulunutecakor. Ayn- ca,eımldi^inihak etmişişçileriıni- zin emekliye aynlmamaJan için uyanbnalangerekmektedir.'' ANKARA(Cumburiyet Bürosu) - Emek Platformu'na üye demok- ratik kitle örgütlerinin temsilcileri ve üyelen "2002YüıBütçea''ni de- ğerlendirdi. TÜRMOB Başkanı Mustafa Özyürek. borç yükü alhn- daki bir ülkede devleti küçülterek, borçlardan kurtulunamayacağını vurguladı, Özyürek,bütçenin mart ayında re- vizyona "mahkûın'' olduğunu söy- ledi. DSP'li Masum Türker, TU- SlAD yönetici ve üyelerini eleşti- rerek, bir ülkede yaşamarun mali- yeti olduğunu ancakbu kışilerin bu maliyete auşamadığuu kaydetti. TÜRMOB Başkanı Özyürek, büt- çenin çıkıp çıkmamasının bir anla- mı olmadığını, toplanan verginin borcun faizine yetmediğine işaret ederek, "Paramız rantijeye gidi- yor" dedi. Türkiye'nin temel soru- nunun yolsuzluklarla kaynaklannı tüketmesi olduğuna dikkat çeken Özyürek, M TQrkiye2vddıristikrar programı uyguluyor, 2yıl sonra da- hakötüduruma geMyor.Aruk borç saklanacakgibideğiİ'' dedi. Bütçe- nin mart ayında revizyona "mab- kûm" olduğunu anlatan Özyürek, "Kaçülen ekonomivle, ne k; ne de dış borç ödenemez" dedi. • Gübre desteği 2002 yılnıda kal- dınlacak. • Tanm sektöründe özelleştirme ve yeniden yapılanma ile ilgili olarak tanmsal KlT'lere ilişkin sıkı bir büt- çe sınırlaması getirilmiştir. Bu sınır- lama, Hazine borç garantilerini, ser- maye enjeksiyonu ve bütçe transfer- lerini kapsamaktadu-. • Kamusal girdi desteklerini sağ- layan Türkiye Zirai Donatım Kuru- mu, Özelleştirme Idaresi'ne devre- dilmiş olup en kısa zamanda tasfiye edilecektir. TEKEL'ın satın alma gö- revini tican birimlerinden ayıran ye- ni bir Tütün Yasası bu yıluı sonu iti- banyla çıkanlacaktır. Bütceden farklı AB'ye yatıhş hedefler gİtti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ekonomik krizler nedenıyle Türkiye, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'na birliğe katılım öncesi ekonomik programı ancak bir yıllık olarak sunabildi. 2003 ve 2004 vıllannı kapsamayan ekonomik programm önümüzdeki yıla ilişkin öngörüleri de 2002 bütçesindeki hedeflerden farklı oldu. AB'ye sunulan Katılım Öncesi Ekonomik Programda, "ekonomik dengelerin yeniden sağiaıunasrv la birtikte 2003 ve 2004 yıDanna ilişkin hedefleri de içerecek şekilde progranun revize edileceği" bildirildi. Program, 2002 yılı bütçesinin de kesinleştirildiğı Yüksek Planlama Kurulunda kabul edildi. Ancak katılım öncesi programdaki hedefler, üzerinde çalışılan eski öngörüleri içerirken gelecek yıl bütçesine konulan hedeflerden farklı oldu. Türkjye'nin 2001 yılında yüzde 8.5'e kadar yükseltilen küçülme beklentisi, AB'ye sunulan programda yüzde 7.5 olarak yer alırken 2002 büyüme hedefı de yüzde 4'e çekibiıiş olmasına rağmen yüzde 5 olarak bildirildi. Gelecek yıl için 32 milyar dolar olarak öngörülen dışsatım beklentısi, AB'ye sunulan programda bavul ticareti dahil 36.9 milyar dolar olarak yer aldı. Programda yüzde 43.3 olarak gösterilen deflatör ise 2002 bütçe hesaplannda yüzde 46'ya çekilmışti. Ancak, hükümetin 2002 yılı bütçesine koyduğu bu hedefler de şimdiden gerçekçi bulunmuyor. Özellikle 2001 yılında küçülme beklentisi yüzde 8.5'lerden yüzde 9.5"lere kadar çıktı. 2001 'e ilişkin revize edilmiş olan TEFE'de yüzde 80, TÜFE'de yüzde 65 enflasyon hedeflerinin de gerçekleşmeyeceği ekim ayı enflasyonuyla ortaya çıktı. Bu hedefin tutabilmesi için kasım ve aralık ayında enflasyon artışnım yüzde 1.8-2.7 düzeyini aşmaması gerekiyor. Tüm bu hedeflerdeki şaşmalar 2002 yılma ilişkin tahminleri de gerçekçi olmaktan çıkanyor. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Kıbns sorunu çjündeme geldiği an herkes dikkatii bir üslup kullanmayı ter- cih ediyor. Yalnız Kıbns konusu değil, dış politikanın bütün konulan, Türki- ye'de üzerinde konuşulması zor ko- nular. Daha doğrusu, resmi siyaset- leri destekler ve hamasi bir tutum alır- sanız bir zorfuk yok. Zorluk, resmi si- yasetlerin dışında bir yol önermeye başladığınız zaman çıkıyor. Kıbns konusu, üzerinden bir aske- ri harekât da geçtiği için daha da ne- tameli. Karşıda düşman(!) var. Resmi politikalan eleştirirseniz düşmanla iş- birliği ettiğiniz soylenebilir, daha da ile- ri giderek vatan haini ilan edilebilirsi- niz. Bu ülkede kendi yaşamımız için- de bu tür ne kadar çok suçlamaya ta- nıkolduk. • • • Geçmiş tarihlerde de birçok aydın bu suçlamalarla yüz yüze geldiler. Nâ- zrm Hikmet, "Vatan hainliğine devam ediyorum hâlâ" diye şiir yazarak bu suçlamanın saçmalığını belleklere bo- şuna kazımadı. Ancak işın acıklı ya- Denktaş'm Dışmdaki Kıbnslı Türkler nı, Nâzım Hikmet'in "Vatan Haini"ş\- irini bugün duygulanarak dinleyen bir- çok insanımız, aynı suçlamalan baş- kalanna yaptığını da unutuverir. Kıbrıs netameli bir konudur. Bu ko- nuda en çok yüreği yanık olanlar da Kıbnslılardır. Türk basınına Kıbrıs'ta- ki egemen görüş yansır. Bu görüş Denktaş ve çevresinin görüşüdür. Bu görüş, bütün rotasını Türkiye'de- ki iktidar odaklanna göre ayariar. Za- man zaman da Türkiye'deki iktidar odaklarının uzlaşma yönündekı eği- limlerinin önüne engel olarak dikilir. • • • Denktaş, hiçbir zaman Kıbnslı Türk- lerin çoğunluğunun görüşlerini tem- sil etmedi. Demokratik bir seçim ya- pılsa Denktaş'm bu seçimi kazanma- sı imkânsızdır. Ancak Kıbrıs gerçeği- ni birazcık bilenler bilir ki Denktaş'm seçilmesi, herzaman Türkîye'den ge- len bir ağırfık sayesinde olmuştur. Denktaş seçilmezse "büyüksıkıntılar" yaşanacağı Kıbrıslılara hissettirilir. Denktaş'a bir rakip çıkmaya kalkar- sa istifa etmek zorunda bırakılır. Kıbnslı Türkler, Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs'ı ilhak etmesini istemezler. Bu- nun kendilerine de Türkiye'ye de bir yarar getirmeyeceğini bilirfer. Kıbnslı Türkler, Kıbnslı Rumlarla haklarının garanti altına alındığı koşullarda ya- pılan bir banşla sağlanacak bir yöne- timı paylaşarak yaşamak isterler. • • • Kıbrıslı Türkler, Denktaş'm "uzlaş- maz", "masayaoturmayan"tutumu- nu onaylamazlar. Bu davranışın iliş- kileri iyice zora sokacağını bilirler. Kıbnslı Türklerin en çok itiraz ettiği ko- nulardan bırisi, Türkiye'nin Kıbrıs'ı "Türkiye'nin güvenliği" açısından ele alan açıklamalar yapmasıdır. Çünkü böyle bir yaklaşımın, sorunun çözü- münü imkânsız hale getireceğine ina- nırlar. "Türkiye, Kıbns için gereken herbe- deli öder" sözleri en çok Kıbnslı Türk- leri endişelendiriyor. Çünkü, bu şekil- de sürekli tırmandınlan gerilimden onlar zarar görüyorlar. Her gerilim, Kuzey Kıbns'ta yeni askeri önlem an- lamına geliyor. 110 bin nüfuslu Ku- zey Kıbns'ta şu anda 40 bin civann- da Türk askeri bulunuyor. Bu kadar çok askerin gündelik yaşamda ne anlama geldiğini en iyi Kıbrıslı Türk- ler biliyoriar. • • • Kıbns, dışarıdan bakıldığında çok zor çözülecek bir sorun gibi görünse de, biraz dikkatlice bakılsa çözümün o kadar da zor olmadığı anlaşılır. ör- neğin artık 1974 öncesine dönmek mümkün değil. Iki toplum, farklı top- rak parçalannda özerk bir şekilde 27 senedir yaşıyor. Bu yapı küçük deği- şikliklerle korunabilir. Iki ayn meclisi olan bu iki topluluk, ortak bir parlamento içinde eşit haklara sahıp bir yönetim biçimi oluşturabilir. Bu özerk iki yönetim, dışarıda or- tak bir temsil kurumu yaratabilirler. 1974 önceki yapı, iç içe geçmiş top- luluğun kışkırtmalaria düşman haline getirilmesiyle parçalandı. Şimdi iki ay- rı toprak parçası oluştu. Burada tabii çok farklar da ortaya çıktı. Kıbrıs Rum kesimi şu anda adam başına 15 bin dolan geçen bir yıllık gelire sahip. Türk tarafının ise neredeyse üretttiği hiçbir şey kalmadı. Böyle bir birliktelik, imkânların or- tak kullanılması için de yeni kapılar açabilir, açmalıdır. Kıbrıs konusunun bu kadar gerilmesi belki de iyi oldu. Şimdi çözüm için daha fazla kafa yo- rulabılir. Gelin bu konuyuözgür bir şe- kilde tartışalım, özellikle Kıbrıslı Türk- lere kulak verelim, yalnız Denktaş'a değil...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle