Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 KASIM2001 PAZAR
HABERLER
DÜNYADA BUGUN
ALt StRMEN
Berin Nadi'li Yıllar
Sevgilı.
Berin Hanım'ın ölümü üzerine bir dostum,
- Sizlenn kımbilir ne anılannız vard/r, yazsanıza,
dedı.
Eskiden olsa belki yapandım. Ama bu kez düşün-
düm, göçen yakınlannızla ilgili anılanmızı yazarken,
acaba onlardan mı söz etmiş oluyoaız, yoksa ken-
dimızden mı?
Hem özel yaşam olan oanıtaryaşanırken onu pay-
laşanlar acaba, birzaman sonra bunlann kamuya
anlatılacağını biliyoriar mıydı, ısterler mıydi?
Öte yandan, yaşamı kamuya adanmış (ki Berin
Hanım onlardan biriydi) ve bu yüzden halka mal ol-
muş ınsanlan merak etmek dogal değıl mi?
Çevrelennın herşeyi kıskançlıklakendilerinesak-
lamaları ne kadar doğru bir davranıştır ki?
Bunlann bir ara noktasını bulmak galiba en doğ-
rusu olmalı.
• • •
Zamanında, kadın ve sevgi şairi olarak ün yap-
rnış olan Celal Sahir Erozan'ın kızıydı Benn Ha-
nım. Şairin, evdekı tek karakalem portresinden an-
ladığımagöre. fevkalade de benzıyordu babasına.
Berin Hanım, daha Nadir Bey'ı tanımadan önce
de devnnin ünlüleriyle, babası aracılığıylatanışmış-
tı.
Hep anlattığı birçocukJuk anısını, Güldal Mum-
cu bir kez daha yıneleyince anımsadım.
Ittihat Terakki donemi, Celal Sahir Bey Talat Pa-
şa'yı ziyarete gıdıyor, yanında oturduğu sandalye-
de ayaklan yere değmeyen minik Berin, her za-
manki gibi şık ve eileri kürklü manşonun içinde.
Talat Paşa, elinı manşonundan çıkanyor ve bir ha-
nımefendı yaşına gelmiş gıbı eğılip öpüyor.
' - Çok kibaradamdı, derdı Benn Hanım.
' Hınzır Güldal Mumcu ise bu öykü anlatıldığında
hep aynı soruyu sorardı:
- Kaç yaşındaydınız Benn Hanım, kaç yılıydı?..
- Aman canım kaç yılıysa yılıydı, ne önemı var şim-
di, diye geçiştirirdı Berin Hanım...
Ittihat Terakkı'nın o zamanki merkezi, sonradan
Cumhuriyet'in yöneticilerinın üst katında oturduk-
lan ahşap konak oldu ve Berin Hanım oraya gelin
gitti yıllar sonra.
• • •
Nadir Bey ile aşk evliliğı yaptılar ve sonuna ka-
dar âşık yaşadılar.
Arada bırbirierine tatlı tatlı takılırlardı.
Seksenli yıllann sonlanna doğru, bırgün Berin Ha-
nım içeri, pembe dizilerden birinı ızlemeye gıtmiş-
ti.
Nadir Bey fırsatı kaçırmadı.
- Berin, dedi, sen Fransızcadan çeviriler yapan
George Duhamel ın kültürune, zekâsına (Nadi-
ler'e ımzaladığı krtabı kitaplıkta dururdu) hayran ol-
duğu bir kadınsın; nasıl oluyor da böyfe şeyleri iz-
leyebiliyorsun?
Berin Hanım elini şöyle bir salladı, bir şey söyle-
medi.
Aradan 20 gün 1 ay geçmişti ki, bir gün eve gel-
diğinde, Nadir Bey ile bizlen TV'den maç izlerken
buldu ve taşı hemen gediğıne koydu:
- Nadir, sen Avrupalar'da okumuş, yıllarca baş-
yazariık ve Galatasaray'da nice ünlüye sosyoloji
dersi vermiş birisın, nasıl oluyor da bunlan ıziiyor-
sun?
öylesine yerine otunmuştu ki taş, kimse bir şey
diyemedi, yalnızca Nadir Bey bir kahkaha patlattı.
• • •
Nıce nice anılar var Berin Hanım ile ilgili Sevgili,
ama en güzelinı cenaze gönünde Ruhan Şelçuk
anlatt.
Küçücük kızken Ittihat Terakki'nin liderierinden,
Talat Paşa'nın elinı öptüğü Berin Nadi, son aylann-
da Ruhan Selçuk ile otururken,
- Ne tuhaf şu hayat, demiş.
Ruhan Selçuk,
- Nasıl Berin Hanım, diye sormuş.
Içini çekmış Berin Hanım:
- Hiç, demiş, yani öyle kendinden gelen...
AB tutumunu değiştirmedi
Teror orgutunun
ev sahibi Belçika
ANKARA (Cumhu-
rfvet Bürosu)- Terör ör-
güıü PKK'nin yan kuru-
luşlanndan sözde Kür-
distan Ulusal Kongre-
si"nin, 15-17 Kasım
günlerinde Avrupa Bir-
liği'nin (AB) dönem
baikanlığını da yürüten
Bdçika'da gerçekleşti-
rikceği öğrenüdi. 11 Ey-
lül terör saldınlannın
ardndan uluslararası te-
ronzmle etkin mücade-
le ıçin önlemler alması
beklenen AB üyelerinin
Türkiye'yi tehdit eden
terîr örgütlerine karşı
duyarsız olması rahat-
azikyaraüyor. Türkiye,
kongrenin yapılacağı-
nır öğrenilmesinin ar-
dırdan Belçika nezdin-
de diplomatik girişim-
lerie bulundu.
Belçika'nın başkenti
Briksel'de yapılacak
koıgre toplantısında,
"sczde sürgünde Kürt
hüdimetinin kurutana-
s, Avrupa ülkeleriflefltş-
Idlo-, başkanhk seçimi,
Tiirkiye'de yürütülecek
faaîyetier" konulannın
giiîdeme getirilmesi
beHeniyor. Dışişleri Ba-
kaılığı'nın, toplantının
gerçekleştirileceğinin
öğrenilmesinin ardın-
dan Ankara ve Brük-
sel'de diplomatik giri-
şimlerde bulunarak, bu
olayın gerçekleşmeme-
sini istediği bildirildi.
Ancak Belçika yöneti-
minden şu ana kadar net
bir yanıt alınamadığı öğ-
renildi. Dışişleri, terör
örgütünün Başkanhk
Konseyi üyesi 9 terörist
hakkındaki bilgileri içe-
ren bir dosyayı daAvru-
pa ülkelerine iletti.
Hazırlanan dosyada
Osman öcalan. Cemfl
Bayık,RızaAltun,.Vıza-
mettin Taş, Murat Kü-
rayılan. Duran Kalkan,
Mustafa Karasu, GüH-
zar Turan ve Nuriye
Kespir'in biyografile-
ri, işledikleri suçlar, ta-
limatını verdikleri ve
elebaşılığını üstlendik-
leri eylemlere ilişkin bil-
gilerin yer aldığı belir-
tildi. Söz konusu terö-
ristlerin "Avrupa ülke-
lerinegirisJerinin önJen-
mesi ve sığuuna talep-
lerineoiumluyanıtverü-
mesinin engellenmesi-
nin amaçlandığı" vur-
gulandı.
AB'ye katılım öncesi sunulan ekonomik programda, sektör her türlü destekten yoksun bırakılıyor
Tanmı çökertmeprogramıBA\U SALMAN
ANKARA - Türkiye'nin Avrupa
Birliğj Komisyonu'na sunduğu "Ka-
ûhm Öncesi EkonomikProgram"'da.
tanmsal KtT'lerin her türlü bütçe des-
teğinden yoksun bırakıldığı belirti-
lerek, ardından bu kurumlann özel-
leştirme ya da tasfiye sürecine soku-
lacağı öngörülüyor. Programda, Tü-
tün Yasası'nın 20021
den önce yeniden
çıkanlacağı taahhüt edilırken, TE-
KEL ve Şeker Fabrikalan'nın gelecek
yıl özelleştirileceği, Türkiye Zirai Do-
natım Kurumu'nun (TZDK) Özel-
leştirme îdaresi"nce tasfiye edilece-
ği, Tarım Satış Kooperatifleri ve Bir-
• Programda, Tütün Yasası'nın 2001 sonuna kadar yeniden çıkanlacağı belirtilirken,
TEKEL ve Şeker Fabrikalan'nın 2002 sonuna kadar özelleştirileceği bildiriliyor.
Programa göre gübre desteği de 2002'de kaldınlacak.
iikleri'nin (TSKB) özelleştirileceği
ve kapahlacağı belirtiJdi.
AB'ye sunulan program, Türki-
ye'de tarun sektörünün çökertüme-
sıne yönelik olarak birkaç koldan yü-
rütülen uygulamalan gösteriyor.
• Cumhurbaşkanı tarafindan veto
edilen Tütün Yasası'nın 2001 yılı için-
de onaylanması beklenmektedir. Bu
yasarun onaylanması ile birlikte, 2002
yılı sonu itibanyla tamamlanması
beklenen TEKEL ve Türkiye Şeker
Fabrikalan AŞ'nin özelleştirilmesinin,
Dünya Bankasf ndan sağlanan borç
ile desteklenen tanmsal reform prog-
ramının dığer kısımlan ile eşgüdü-
mü sağlanacak.
• Ziraat Bankası'ndan sağlanan or-
talama tanmsal kredi faiz oranı, kü-
çük ve orta ölçekli çifllikler ve söz-
leşmeli çalışan çiftlikler için Mayıs
2001 'de yüzde 118 civannda gerçek-
leşmiştir. (Zirai kredi faizleri krizden
bu yana yüzde 100 civannda.)
• TSKBnın 2001 'de bütçeden pay
veya başka sübvansiyon almaları
mümkün olmayacak. TSKB 'ler üye-
lerinin sahibi olduğu ve üyeleri ta-
rafindan çalıştınlan kooperatifler
olarak yeniden yapılandınlacak. De-
vam ettirilemeyecek olan TSKB 'ler
2005 yılı sonu itibanyla ya kapatı-
lacak ya da tasfiye edılecek. Onü-
müzdeki 4 yılda TSKB'lerde çalışan
sayısı azaltılacak, aşın ücret maliyet-
leri düşürülecek.
Doyantşma
eyleminde
gözoltı
Galatasaray Postanesi önünde 16
ayn kadın örgütünün yaklaşık bir
yıldır sürdürdüğü, kadın
tutuklularia davamşma e>leminc
dün polis müdahale ctti.
Cezaevlerindeki kadın futukJulara
postaneden kart gönderdikten sonra
basın açıklaması yapmak isteyen
kadın örgütleri üyeleri, polis
çemberine alındı. Ana>asâl haklannı
kullandıklaruu sövleyen kadınJan
biber gazryla "ettdsiz" hale getiren
güvenlik güçleri, göstericileri
yerkrde sürükle>erek gözaltına aJdı.
Aralannda tHD Istanbul Şube
Başkanı Av. Eren Kesküı'in de
bulunduğu 35 kadın Beyoğlu
Merkez Karakoiu'na götürüldü.
Kadın örgütleri adına yapılan
açıklamada. "fecridin
kaJdınJması ve ölümkrin
durdurulmasr istcndL
(Fotoğraf: ALPER TURGUT)
İstihbarat birimlerinin hazırladığı rapora göre ülkede 124 örgüt bannıyor
Almanya irticannı iissiiANKARA (Cumhuri\*t Bürosu)
- istihbarat birimleri, irticai örgüt-
lerin Almanya'yı üs bölgesi olarak
kullandıklan uyansmda bulundu.
irticai örgütlerin, Türkiye'deki tüm
faaliyetlerini Almanya'dan organi-
ze ettiklerine işaret edildi.
Türkiye'deki faaliyeti bilinen ir-
ticai gruplann, Alman yasalannda-
kd boşluklardan. demokratik ortam-
dan ve Almanva'nın kasıtlı tutu-
mundan yararlanarak ekonomik güç-
leriyle tüm Avrupa daki Türk yurt-
taşlannı etkileyebilecek organize
güçler haline geldiği belirtildi. Al-
manya'da yaşayan Türk yurttaşlara
yönelik irticai faaliyetler açısından
Milli Görüş, Nakşibendi tarikatı.
Süleymancılar, Kaplancılar ve Nur-
culargibi radikal Islami örgütler ve
bunlann yan kuruluşlanna ait 124
irticai örgüt ile kuruluşun etkili ol-
duğu belirlendi. Almanya'da faali-
yet gösteren irticai gruplann, dini
eğitim verme yetkisi alarak irtica-
ya sempati duyan kitle oluşturma-
ya çalıştığı, ekonomik yönden irti-
cai sermayeye destek verdiklerinin
gözlendiği kaydedildi.
Raporda, Almanya'da, Türkiye
aleyhine faaliyet gösteren bazı irti-
cai kuruluşlar şöyle sıralandı:
" tslam Toplumu MiDi GörüşTeş~
kilaü. Hizb-üt Tahrir, Veni Osman-
hlar, İ mmet-i Muhammed, Zühre,
Herne tslam Kültür Merkezi, Dort-
mund İslanı Kültür Merkezi, Boc-
hum tslam Cemaaderi BirKği,Nak-
şjbendi Tarikatı Me\zil Dergâhı Av-
rupa Merkezi, M. Safim AbduOah
Soesttsiam ArşivleriMerkezi,Kap-
lan Cemaati, tslam Kültür Merkez-
kri BirÜği, Köln Nor Cemaaderi
BirHğL"
BAYRAM MERAL'IN EYLEM PLANI: TÜRMOB BAŞKANI MJSTAFA ÖZYÜREK:
ÂNAP'lı işçileristifcı etsin Paramızrantiyeyegidiyor
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Türk-lş Genel Başkanı Bay-
nun Merai aynı zamanda genel
başkanı olduğu Yol-lş Sendika-
sı'nda Köy Hizmetleri ve Karayol-
lan'nın tasfıyesine karşı eylem pla-
nmı açıkladı. Bayram MeraL ANAP
il ve ilçe teşküatlannda görev al-
mış sendika yönetıcısi işçilerin is-
tifa etmeleri çağnsında bulundu.
Köy Hizmetleri ve KarayolJan
genel müdüriükleri başta olmak
üzere bazı yatınmcı kuruluşların
il özel idarelerinin devredilmesine
karşı etkin mücadele yürütmek
amacıyla Yol-tş Sendikası genel
başkanlığı tarafindan şube başkan-
lıklanna eylem planı gönderildi.
Planda şöyle denıldi:
"Bölgenizde ve tüm bağn iDerde
ANAPfl-üçe teşkilaüarında görev
atanış sendika vöneticisi ve işçileri-
mizin bu basın toplannlamla par-
tflerinden ve görevfcrinden istifa et-
meleri veiBniz ANAP ilve ilçe teş-
kOadaıroagidilerekprotestoedame-
sivemffietvekffieriDe (aksveteJefon-
la konu anlaülarak çözüm konu-
sundatakptebulunutecakor. Ayn-
ca,eımldi^inihak etmişişçileriıni-
zin emekliye aynlmamaJan için
uyanbnalangerekmektedir.''
ANKARA(Cumburiyet Bürosu)
- Emek Platformu'na üye demok-
ratik kitle örgütlerinin temsilcileri
ve üyelen "2002YüıBütçea''ni de-
ğerlendirdi. TÜRMOB Başkanı
Mustafa Özyürek. borç yükü alhn-
daki bir ülkede devleti küçülterek,
borçlardan kurtulunamayacağını
vurguladı,
Özyürek,bütçenin mart ayında re-
vizyona "mahkûın'' olduğunu söy-
ledi. DSP'li Masum Türker, TU-
SlAD yönetici ve üyelerini eleşti-
rerek, bir ülkede yaşamarun mali-
yeti olduğunu ancakbu kışilerin bu
maliyete auşamadığuu kaydetti.
TÜRMOB Başkanı Özyürek, büt-
çenin çıkıp çıkmamasının bir anla-
mı olmadığını, toplanan verginin
borcun faizine yetmediğine işaret
ederek, "Paramız rantijeye gidi-
yor" dedi. Türkiye'nin temel soru-
nunun yolsuzluklarla kaynaklannı
tüketmesi olduğuna dikkat çeken
Özyürek, M
TQrkiye2vddıristikrar
programı uyguluyor, 2yıl sonra da-
hakötüduruma geMyor.Aruk borç
saklanacakgibideğiİ'' dedi. Bütçe-
nin mart ayında revizyona "mab-
kûm" olduğunu anlatan Özyürek,
"Kaçülen ekonomivle, ne k; ne de
dış borç ödenemez" dedi.
• Gübre desteği 2002 yılnıda kal-
dınlacak.
• Tanm sektöründe özelleştirme
ve yeniden yapılanma ile ilgili olarak
tanmsal KlT'lere ilişkin sıkı bir büt-
çe sınırlaması getirilmiştir. Bu sınır-
lama, Hazine borç garantilerini, ser-
maye enjeksiyonu ve bütçe transfer-
lerini kapsamaktadu-.
• Kamusal girdi desteklerini sağ-
layan Türkiye Zirai Donatım Kuru-
mu, Özelleştirme Idaresi'ne devre-
dilmiş olup en kısa zamanda tasfiye
edilecektir. TEKEL'ın satın alma gö-
revini tican birimlerinden ayıran ye-
ni bir Tütün Yasası bu yıluı sonu iti-
banyla çıkanlacaktır.
Bütceden farklı
AB'ye
yatıhş
hedefler
gİtti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ekonomik krizler nedenıyle
Türkiye, Avrupa Birliği (AB)
Komisyonu'na birliğe katılım
öncesi ekonomik programı ancak
bir yıllık olarak sunabildi. 2003
ve 2004 vıllannı kapsamayan
ekonomik programm önümüzdeki
yıla ilişkin öngörüleri de 2002
bütçesindeki hedeflerden farklı
oldu. AB'ye sunulan Katılım
Öncesi Ekonomik Programda,
"ekonomik dengelerin yeniden
sağiaıunasrv la birtikte 2003 ve
2004 yıDanna ilişkin hedefleri de
içerecek şekilde progranun revize
edileceği" bildirildi. Program,
2002 yılı bütçesinin de
kesinleştirildiğı Yüksek Planlama
Kurulunda kabul edildi. Ancak
katılım öncesi programdaki
hedefler, üzerinde çalışılan eski
öngörüleri içerirken gelecek yıl
bütçesine konulan hedeflerden
farklı oldu.
Türkjye'nin 2001 yılında yüzde
8.5'e kadar yükseltilen küçülme
beklentisi, AB'ye sunulan
programda yüzde 7.5 olarak yer
alırken 2002 büyüme hedefı de
yüzde 4'e çekibiıiş olmasına
rağmen yüzde 5 olarak bildirildi.
Gelecek yıl için 32 milyar dolar
olarak öngörülen dışsatım
beklentısi, AB'ye sunulan
programda bavul ticareti dahil
36.9 milyar dolar olarak yer aldı.
Programda yüzde 43.3 olarak
gösterilen deflatör ise 2002 bütçe
hesaplannda yüzde 46'ya
çekilmışti. Ancak, hükümetin
2002 yılı bütçesine koyduğu bu
hedefler de şimdiden gerçekçi
bulunmuyor. Özellikle 2001
yılında küçülme beklentisi yüzde
8.5'lerden yüzde 9.5"lere kadar
çıktı. 2001 'e ilişkin revize edilmiş
olan TEFE'de yüzde 80, TÜFE'de
yüzde 65 enflasyon hedeflerinin
de gerçekleşmeyeceği ekim ayı
enflasyonuyla ortaya çıktı. Bu
hedefin tutabilmesi için kasım ve
aralık ayında enflasyon artışnım
yüzde 1.8-2.7 düzeyini aşmaması
gerekiyor. Tüm bu hedeflerdeki
şaşmalar 2002 yılma ilişkin
tahminleri de gerçekçi olmaktan
çıkanyor.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Kıbns sorunu çjündeme geldiği an
herkes dikkatii bir üslup kullanmayı ter-
cih ediyor. Yalnız Kıbns konusu değil,
dış politikanın bütün konulan, Türki-
ye'de üzerinde konuşulması zor ko-
nular. Daha doğrusu, resmi siyaset-
leri destekler ve hamasi bir tutum alır-
sanız bir zorfuk yok. Zorluk, resmi si-
yasetlerin dışında bir yol önermeye
başladığınız zaman çıkıyor.
Kıbns konusu, üzerinden bir aske-
ri harekât da geçtiği için daha da ne-
tameli. Karşıda düşman(!) var. Resmi
politikalan eleştirirseniz düşmanla iş-
birliği ettiğiniz soylenebilir, daha da ile-
ri giderek vatan haini ilan edilebilirsi-
niz. Bu ülkede kendi yaşamımız için-
de bu tür ne kadar çok suçlamaya ta-
nıkolduk.
• • •
Geçmiş tarihlerde de birçok aydın
bu suçlamalarla yüz yüze geldiler. Nâ-
zrm Hikmet, "Vatan hainliğine devam
ediyorum hâlâ" diye şiir yazarak bu
suçlamanın saçmalığını belleklere bo-
şuna kazımadı. Ancak işın acıklı ya-
Denktaş'm Dışmdaki Kıbnslı Türkler
nı, Nâzım Hikmet'in "Vatan Haini"ş\-
irini bugün duygulanarak dinleyen bir-
çok insanımız, aynı suçlamalan baş-
kalanna yaptığını da unutuverir.
Kıbrıs netameli bir konudur. Bu ko-
nuda en çok yüreği yanık olanlar da
Kıbnslılardır. Türk basınına Kıbrıs'ta-
ki egemen görüş yansır. Bu görüş
Denktaş ve çevresinin görüşüdür.
Bu görüş, bütün rotasını Türkiye'de-
ki iktidar odaklanna göre ayariar. Za-
man zaman da Türkiye'deki iktidar
odaklarının uzlaşma yönündekı eği-
limlerinin önüne engel olarak dikilir.
• • •
Denktaş, hiçbir zaman Kıbnslı Türk-
lerin çoğunluğunun görüşlerini tem-
sil etmedi. Demokratik bir seçim ya-
pılsa Denktaş'm bu seçimi kazanma-
sı imkânsızdır. Ancak Kıbrıs gerçeği-
ni birazcık bilenler bilir ki Denktaş'm
seçilmesi, herzaman Türkîye'den ge-
len bir ağırfık sayesinde olmuştur.
Denktaş seçilmezse "büyüksıkıntılar"
yaşanacağı Kıbrıslılara hissettirilir.
Denktaş'a bir rakip çıkmaya kalkar-
sa istifa etmek zorunda bırakılır.
Kıbnslı Türkler, Türkiye'nin Kuzey
Kıbrıs'ı ilhak etmesini istemezler. Bu-
nun kendilerine de Türkiye'ye de bir
yarar getirmeyeceğini bilirfer. Kıbnslı
Türkler, Kıbnslı Rumlarla haklarının
garanti altına alındığı koşullarda ya-
pılan bir banşla sağlanacak bir yöne-
timı paylaşarak yaşamak isterler.
• • •
Kıbrıslı Türkler, Denktaş'm "uzlaş-
maz", "masayaoturmayan"tutumu-
nu onaylamazlar. Bu davranışın iliş-
kileri iyice zora sokacağını bilirler.
Kıbnslı Türklerin en çok itiraz ettiği ko-
nulardan bırisi, Türkiye'nin Kıbrıs'ı
"Türkiye'nin güvenliği" açısından ele
alan açıklamalar yapmasıdır. Çünkü
böyle bir yaklaşımın, sorunun çözü-
münü imkânsız hale getireceğine ina-
nırlar.
"Türkiye, Kıbns için gereken herbe-
deli öder" sözleri en çok Kıbnslı Türk-
leri endişelendiriyor. Çünkü, bu şekil-
de sürekli tırmandınlan gerilimden
onlar zarar görüyorlar. Her gerilim,
Kuzey Kıbns'ta yeni askeri önlem an-
lamına geliyor. 110 bin nüfuslu Ku-
zey Kıbns'ta şu anda 40 bin civann-
da Türk askeri bulunuyor. Bu kadar
çok askerin gündelik yaşamda ne
anlama geldiğini en iyi Kıbrıslı Türk-
ler biliyoriar.
• • •
Kıbns, dışarıdan bakıldığında çok
zor çözülecek bir sorun gibi görünse
de, biraz dikkatlice bakılsa çözümün
o kadar da zor olmadığı anlaşılır. ör-
neğin artık 1974 öncesine dönmek
mümkün değil. Iki toplum, farklı top-
rak parçalannda özerk bir şekilde 27
senedir yaşıyor. Bu yapı küçük deği-
şikliklerle korunabilir. Iki ayn meclisi olan
bu iki topluluk, ortak bir parlamento
içinde eşit haklara sahıp bir yönetim
biçimi oluşturabilir.
Bu özerk iki yönetim, dışarıda or-
tak bir temsil kurumu yaratabilirler.
1974 önceki yapı, iç içe geçmiş top-
luluğun kışkırtmalaria düşman haline
getirilmesiyle parçalandı. Şimdi iki ay-
rı toprak parçası oluştu. Burada tabii
çok farklar da ortaya çıktı. Kıbrıs Rum
kesimi şu anda adam başına 15 bin
dolan geçen bir yıllık gelire sahip. Türk
tarafının ise neredeyse üretttiği hiçbir
şey kalmadı.
Böyle bir birliktelik, imkânların or-
tak kullanılması için de yeni kapılar
açabilir, açmalıdır. Kıbrıs konusunun
bu kadar gerilmesi belki de iyi oldu.
Şimdi çözüm için daha fazla kafa yo-
rulabılir. Gelin bu konuyuözgür bir şe-
kilde tartışalım, özellikle Kıbrıslı Türk-
lere kulak verelim, yalnız Denktaş'a
değil...