Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 EKİM2Û01CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ydsuduğu
• ANKARA
(CTumhuriyet Bürosu) -
AjnkaraDGM
Cvunhunyet Savcılığı'nın
Bağ-Kur'daki yolsuzluk
id<üalanna ilişkin
yiirûttüğü soruşturma
kapsamında 5 kişi
tutuklandı. Ankara
Ernniyet Müdûrlüğü
Kaçakçüık ve Organize
Suçlar Şube Müdûrlüğü
ekiplerince dün DGM'ye
sevk edilen 9 kişiden
Bag-Kur Ankara İl
Müdürlüğü'nde görevli
Doğan Erdal ve Şaban
Altan ile Kırşehir II
Müdürlüğü'nde çalışan
Cengiz Tangüler'i
"rûşvet alma", Süleyman
Cebi ve Selami Türk'ü
ise "rüşvet venne"
suçundan tutukladı.
Karayalçm: Yeni
parti yakmda
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
Eski SHP Genel Başkanı
Murat Karayalçın, yeni
oluşumun hazırhklannın
hemen hemen
tamamlandığını
belirterek, "Şimdi, kısa
bir süre sonra yeni oluşum
çalışmalannı
tamamlayacak ve Türk
toplumunun önüne Sayın
Erdal Inönü'nün
başkanlığında çıkacak. Eli
kulağında, gün yakın"
dedi. Karayalçın dün
akşam Sosyal Demokrat
Hareket dergisinin 5.
kuruluş yıldönümü
nedeniyle yemek verdi.
Karayalçın, yemekte
yaptığı konuşmada, yeni
oluşum çalışmalannı
tamamladıktan sonra Türk
toplumunun önüne Erdal
Inönü'nün başkanlığında
çıkacağını söyledi.
Karakoyunhı'dan
zamyopumu
• BALIKEStR(AA)-
Devlet Bakanı Yılmaz
Karakoyunlu,
"Milletvekilleri
maaşlanyla ilgili
düzenleme yapıldı diye,
anayasada yapılan diğer
34 maddelik değişikliği
hiç yapılmamış gibi
görmeyi dogru
bulmuyorum" dedi.
Balıkesir Halk Eğitim
Merkezi Korosu'nca
verilecek Türk Sanat
Müziği Konseri'ni
izlemek üzere dün
Balıkesir'e gelen
Karakoyunlu,
gazetecilerin sorulannı
yanrtladı. Karakoyunlu,
milletvekili maaşlannda
yapılan düzenleme
hakkındaki görüşünün
sorulması üzerine, "Ben,
kanunun bu maddesinin
değiştirilmesinde yanlışlık
bulmuyorum" dedi.
Esrar
operasyonu
• ADIYAMAN(AA)-
Adıyaman Veysel Karani
Camii yanında park ettiği
277DV882plakah
otonobilinde bekleyen
Mehmet Doğan, polis
otosunu görünce kaçmaya
çalmnca, takibe alınarak
durduruldu. Otomobilde
yaplan aramada, 7 kilo
50€gramtoz esrar
bulındu. Doğan'ın, ilk
sorpısundan sonra
çıkaıldığı mahkemece
tutudandığı, olayla ilgili
bir dşinin arandığı
belrtildi.
ftrtojikAğ
toftontrtan
• btanbul Haber Servisi
-Avrupa Konseyi'nce
Tanbya Oteli'nde, Çevre
Baianlığı evsahipliğinde
düsnlenen "Özel
Korımaya Değer Alanlar
Ozainde Zümrüt Ağı'nın
ICırılması Uzmanlar
Gnou" ve "Pan-Avrupa
Ekdojik Ağı Geliştirme
Uzaanlar Komitesi"
nıüterek toplantılan sona
erd Çevre Bakanı Fevzi
Ayîkm, Avrupa Konseyi
yetalilerine, büyük önem
venikleri Zümrüt Ağı
çahmalannı devam
ettmek için uluslararası
ırıaı desteğe ihtiyaçlan
b-uınduğunu ilettiklerini
bikrdi.
Mümtaz Soysal: Değil Kıbns'ı, Ege adalannı bile versek AB'ye üye olamayacağız
Avrupa ikilioynuyorİstanbulHaberServisi- Es-
kı Dışişleri Bakanlanndan
Prof. Dr. Mümtaz Soysal,
Avrupa Birliği'nin Türki-
ye'ye karşı ikili oynadığını
belirterek, "DeğflKıbns'ıEge
Adalannı bile versek, AB'ye gi-
remeyeceğiz'' dedi. Aydın Ba-
ğımsız Milletvekili Sema Piş-
kinsût de yapılan
anayasa de-
ğişiklikleri-
nin yalnız-
ca bir
adım ol-
duğunu
savuna-
rak,
"Bunun yerkşmesi için niyet ve si-
yasal irade olmabdır. Bu yokşu an-
da" diye konuştu.
Marmara Üniversitesi'nin lstan-
bul Ticaret Odası'nda düzenlediği
"AB'ye Adayhk Sfirecinde Türid-
ye'de tnsan Haklan Eğitimi ve Uy-
gulamalan" konulu toplantıda ko-
nuşan Prof. Dr. Mümtaz Soysal,
Türkiye'nin dayatılan koşullan faz-
lasıyla yerine getirmesi durumun-
da bile AB'ye alınmayacağını sa-
vundu. Türkiye'nin AB'ye üye ol-
mak için "yaİvanr" duruma düştü-
ğünü vurgulayan Soysal. "Türld-
ye'nin anayasası var. Biz anayasa-
vnm uygulayahm, gereklerini yerine
getirehm. Avrupa'nın kapıana öyie
gjdeiun" dedi. Türkiye'nin Kıbns
sorununa AB'nin talepleri doğrul-
tusunda yaklaşsa da AB'ye alınma-
yacağını savunan Soysal, "Ne ya-
parsak yapahm AB uyum süredni
öne sürerek Türkiye'yi kabul etme-
yecektir" diye konuştu.
'AB normlan benimsenmeir
Sema Pişkinsüt ise konuşmasın-
da AB programının Cumhuriyet
programına büyük katkısı olacağı-
nı belirterek, her iki programın bir-
likte yürütülmesi gerektiğini söy-
ledi. Cumhuriyet programının yü-
rümesi için demokrasinin olmazsa
olmaz koşul olduğuna dikkat çeken
Pişkinsüt, şöyle devam etti: "1980
darbesinin sözdedemokrasi progra-
mı bizi bugünlere getirdL AB norm-
lan tophun olarak benimsenmeü-
dir. 1982 Anayasası demokrasiyi ze-
deleyici niteliktaşryor. Demokrasi B-
derlercuntası amndadır. Egemenlik
balka verilmeti, kabbmiı demokra-
siye gecilmetidir."
Anayasa değışikliklerini yeterli
bulmadığını söyleyen Pişkinsüt,
şunları söyledi: "Uygulamalara
yansımayan davramşlar ya da ora-
dan buradan küçük maddeler ha-
Knde yapılan değişikükler, AB'nin
gözünü boyamaya yönelik olarak
değeriendirüir. Oysa bizim, özünde
ve bu işin temeünde değişikliğe ih-
tryaanuzvar."
ODTÜ öğrencilerinden, ANAP lideri Mesut Yılmaz'a öfkeli sorular ve protesto:
Konuşacak yüzünüz yokANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - ANAP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Mesut Yıl-
maz, AB konferansına katılmak
için gittiği ODTÜ'de öğrecilerin
öfkeli soru ve protestolan ile kar-
şılaştı. Yılmaz kürsüde katılım-
cılann sorulannj beklerken söz
alan bir ünversiteli, "Sayın Yıl-
maz, bu vatanı satonız, Ülkeyi sa-
vaşa sürüklüyorsunuz. Buna izin
vermeyeceğiz.
Sizingibileribu
ülkeden ataca-
ğE"dedi.
ANAP Genel
Başkanı Yıl-
maz, Konrad
Adenauer Vak-
fi'nın katkılan
ile ODTÜ'de
düzenlenen AB
konferansında
üniversitelile-
rin sorulan ve
protestolan ne-
deniyle sıkıntı- — • " ~ ~ ~ ~ - " "
lı anlar yaşadı. Sorulannda IMF
programı ve hükümetin ekonomi
politikalannı sorgulayan öğrenci-
ler ABD'ye verilen desteği eleş-
tirdiler. Bir öğrenci Turgut
Özal'ın Körfez Savaşı sırasında
söylediği "1 koyup 3 alacağtz"
sözlerini anımsatarak "Bunun
gerçek olmadığmı herkes gördü.
• Mesut Yılmaz,
ODTÜ'de düzenlenen
AB konferansında
üniversitelilerin sorulan
ve protestolan nedeniyle
sıkıntılı anlar yaşadı.
Yılmaz kûrsüdeyken bir
öğrenci 'Konuşacak
yûzünüz yok' deyince
sinirlenen Yılmaz,
'Terbiyesizlik yapma'
diye konuştu.
Size künseinanmryor. Sizise Tür-
Idye'yi savaşa sokmak istiyorsu-
nuz. Intirlik'ten füzeler masum
halklara karşı kullaıulacak. Sizin
gibi bu vatanı satmak isteyen in-
sanlan bu ülkeden atacağtz" de-
di. Sorulan dinledikten sonra ko-
nu dışındaki eleştirileri yanıtla-
mayacağını söyleyen Yılmaz'a
öğrencilerden birinin "Konuşa-
cak yüzünüz yok" demesi ANAP
Genel Başkanı Yıl-
maz'ı sinirlendirdi.
Yılmaz, öğrenciye
dönerek "Bak genç
kardeşim, ben bu-
raya 30 sene önce
öğrenci olarak gel-
dim. Senin gibi ken-
dini göstermek için
densizUk yapan bir
sürü adam vardı o
zaman burada ve
bugün onlann hiç-
biribiryeregeleıne-
diler. Hiçbir şey bil-
"~~"^"^
—
~ miyorsansusmasuu
biL Terbiyesizlik\apma" diye ko-
nuştu. Yılmaz toplantıdan aynlır-
ken, çevresindekilere, "Ben bu
tür şejiere ahşkınım. Herhaldete-
levizyon kanallan var diye böyle
davranduar" dedi.
Sosyalist Iktidar Partisi üyesi
olduklan öğrenilen öğrencilere
Jandarma müdahale etmedi. Yılmaz,ODTÜ'dedüzenlenen konferansta öğrencflerin tepldsi nedeniylezoranlaryaşadL(AA)
Bütçeden öğrencibaşına aynlanpay 1993ydında 2600 dolar iken bugün 1170 dolar
Üniversiteler darboğazdaANKARA(CumhuriyetBü-
rosu)-Üniversitelerarası Kurul
Başkanı Prof. Dr. Rna Ayhan,
devlet üniversitelerinin darbo-
ğazda olduğunu belirterek, bu
darboğazm hem öğrenciler
için yeni kontenjanlar yaratıl-
masnu engellediğini, hem de
üniversitelerin kaynaklanru
kuruttuğunu söyledi.
Devlet ve vakıf üniversitele-
rinin rektörleri ve temsilcile-
rinden oluşan Üniversitelera-
rası Kurul dün toplandı. Kurul
Başkanı ve Gazi Ünıversitesi
Rektörü Prof. Dr. Ayhan, yak-
laşık 3 saat süren toplantmın
ardından. gazetecilerin sorula-
nnı yanıtladı. Toplantıda, özel-
likle devlet üniversitelerinin
durumunun değerlendirildiği-
ni belirten Prof. Dr. Ayhan,
şunlan kaydetti:
"Devtetümversheleridarbo-
ğazdadır. Buna bir örnek ver-
mek gerekirse, 1993 yıhnda öğ-
renci başına bütçeden aynlan
pay 2 bin 600 dolar düzeyin-
deydi BH miktar 2001 yıbnda
1170 dolara düşmüştür. Dünya
ortalamasımn 3 bin 370 dolar
olduğunu dikkate alacak olur-
sak,nekadarbü>ük bir darbo-
ğazda olduğumuz dana iyi an-
laşıhr. Bu darboğaz hem öğren-
cikrimiz için kontenjan >arat-
mamızı engellemekte, hem de
üniversitelerimizin kaynakia-
rmı kurutmaktadır. Bu koşul-
lar aHmda üniversiteler 2005
yıhnda hedeflcdikleri sayida
öğretim üye» yetiştirememe
tehBkesiyle karşı karşıyadır."
Yasa değişikliği gerekli
Üniversitelerin sıkınnJannın
sadece ekonomik konularda
olmadığını belirten Prof. Dr.
Prof. İmamoğluna VVolfgang paul' ödülü
İstanbul Haber Servisi - Alexander von
Humbold Vakfı'nm, bu yıl ilk kez verece-
ği "VVolfgang Paul" ödülünü Sabancı Üni-
versitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ataç
Imamoğlu aldı.
Alman Alexander von Humbold Vakfı,
bu ödülü Alman uyruklu olmayan, kendi
alanında uluslararası ûn yapmış her disip-
linden ve her ülkeden bilim adamı ve aka-
demisyenleri aday gösteriyor. Ödülün ama-
cı, birinci smıf kalitede yenilikçi araştır-
malar yürütühnesine ve genç araşOrmacı-
lann da bu çalışmalara entegre edilmesine
olanak sağlamak. Vakıf, ödülü alan kişıye
2001-2003 yıllan arasında araştırma yap-
mak için 4 milyon mark verecek.
Ayhan, bütçe harcamalannın
üniversitelerinin inisiyatifınde
olmadığını belirterek, bunun
kolaylaştınlmasııu istedikleri-
ni anlattı. Yükseköğretim Ya-
sası'nda yapılacak değişüdik-
lere ilişkin hazırlanan tasanda
yer alan konulann da toplantı-
da görüşüldüğünü kaydeden
Ayhan, tasannın Meclis'te ka-
bul edilmesi halinde öğrend-
lerin daha iyi olanaklarla öğre-
nim göreceklerini söyledi.
Prof. Dr. Ayhan, öğretim
üyesi adaylannın merakla bek-
lediği doçentlik sınav jürileri-
nin oluşturularak kurulda
onaylandığını bildirdi. Ayhan,
oluşturulan jürilerin en kısa
zamanda doçent adaylanna
bildirileceğini söyledi.
SODEV ve TÜSES tarafından kurulan okulun açılışı 11 Ekim'de İnönü tarafindan yapılacak
Sosyal demokrasi dersleri başhyorİstanbulHaber Servisi- Sos-
yal demokrasinin anlaşıhnası-
na ve yaygınlaşmasına katkıda
bulunmak amacıyla SODEV
ve TÜSES tarafindan kurulan
sosyal demokrasi okulunun
beşinci dönem dersleri 11
Ekim'de başlıyor.
Ercan Karakaş, sağ kesimin
Sovyetler dağıldıktan sonra
"ideolojikr bitti, sol çöktü" di-
ye bir propaganda başlattığını
belirterek, "Biz böyle bir sü-
reçte TÜSES'le birtikte sosyal
demokrasi okulunun gerekh*
olduğuna karar verdik" dedi.
Karakaş, sol ideolojinin ve
sosyal demokrasinin daha iyi
anlaşılmasına katkı sağlamak
amacıyla geçen sene sosyal
demokrasi okulunu oluştur-
duklannı söyledi.
Bugüne dek 150'ye yakın
insanın bu kurslara katıldığını,
120 kişinin de sertifika alma-
ya hak kazandığını belirten
Karakaş, şöyle konuştu: "Biz
bu çahşmayı çok önemsiyoruz,
çünkü özeffikle de Türkiye'de
hepimizin bUdiğj gibi sosyal de-
mokrasi bir krizvasıyor, parla-
mentoda temsil edilmiyor. sos-
yal demokraüar yeniden bir
oluşum, yeni bir parti yarat-
mak uğraşındalar. Böyle bir
dönemde, sosyal demokrasi
ideolojisinin bütün boyutlany-
la bu seminerlerde ele ahnma-
sı çok yararh olacak."
t
Kadro yetiştirilemedi'
Okulda, sosyal demokrasi-
nin evrensel ve ulusal tarihi-
nin, temel ilkelerinin, sosyal
demokraside ekonomi, küre-
selleşme, sosyal demokrasi-
nin örgütlenme anlayışı, kül-
tür anlayışı, kadınlara bakışı,
banş politikalannın ele alındı-
ğnıı ifade ederek, derslerin de
tartışmalar biçiminde sürdü-
rüldüğünü söyledi. Bugüne
kadar sosyal demokrasiyle il-
gili bu çapta sistematik bir
eğitim yapılmadığma dikkat
çeken Karakaş, "Maalesef
sosyal demokraside iddiah
partiler, geçmişte özeüikle
gençleri kadro olarak yetiştir-
mek üzere eğhime önem ver-
mediler. Halbuki çağdaş sol
partüerde, partinin ideolojisi-
nin tam olarak benimsenme-
si, Okelerin tam olarak kavran-
ması için parti içi eğitim zo-
nınhı. Işte bu partilerin yapa-
madığı eğitimi biz iki vakıfola-
rak başlatük ve başanyla de-
vam ediyoruz" diye konuştu.
Açılışını Erdal Inönü'nün
yapacağı ve derslerin Bilgi
Üniversitesi'nin Taksim'deki
binasında devam edeceği
okulda Dr. Bülent Kahraman.
İstanbul Ticaret Odası Genel
Sekreteri Dr. Mehmet Kaba-
sakal, Prof. Dr. TanerBerksoy,
Prof. Dr. Burhan Şenatalar,
Prof. Dr. Meryem Koray, Prof.
Dr. Zafer ÜsküL Prof. Dr. Ay-
dm Uğur, Doç. Dr. Fatmagül
Berktay, Dr. Mensur Akgün,
Gazeteci-Yazar Can Baydarol,
SODEV Başkan Vekili Aydm
Cıngı ders veriyor.
GÖRÜŞ
SONMEZ TARGAN
Parti (2)Cumhuriyet'ın 10 Nisan 2001 günlü sayısında
"Parti" başlığı ile yazdığım yazıda, kurulmak iste-
nen bir parti, toplumsal, tarihsel ve hatta sınıfsal
bir istemin gereği olarak doğuyorsa ancak yaşa-
ma şansının olabilecegine değinmiştim. Son de-
rece olumlu ve yoğun eleştiriler aldığım bu yazının
daha da geliştirilmesi konusunda da öneriler gel-
mişti.
Zaman su gibi akıp gidiyor. Sözünü ettiğim ya-
zının geliştirilmesi 2 Ekim 2001 günlü Cumhuri-
yet'te çıkan bir haber üzerine yeniden güncelleş-
ti. Haberde Erdal Inönü'nün önderliğinde kurul-
ması amaçlanan yeni partinin bu ay içinde açıkla-
nacağı belirtiliyordu.
Yeniden ilk yazıya dönmek istemiyorum ama bu
parti kurma girişiminde de yine bir yanlış yapılıyor
düşüncesindeyim. Nedeni, parti kurmak için yola
çıkan kadrolann öznel niyetleri ne olursa olsun,
parti öncelikle hangi sınrf ya da toplumsal kesimin
nesnel ve evrensel istemlerinin temsilcisi olacak,
bunu açık ve net biçimde ıfade etmek zorundadır.
Bu ifade edişin biricik yolu da öncelikle parti izlen-
cesinin bir toplumsal sözleşme gibi, kamuoyuna
deklare edilmesiyle gerçekleşir. Başka bir anlatım-
la, dar kadrolar tarafindan hazırlanan parti izlen-
cesi, daha parti kurulmadan toplumun en geniş
duyarlı ve özellikle örgütlü kesimlerine, aydınlan-
na, bilim insanlanna, iletişim organlanna iletilerek
tartışmaya açılmasına olanak verilmelidir.
Bu yapılmıyorsa, bu parti daha doğarken ken-
dini önerilere kapalı tutuyor, katılımcılığı reddedi-
yor demektir. Legal bir parti bile olsa, bu tutumuy-
la, parti içi demokrasiye daha başından sınırlama-
lar getirmek gibi bir egilimin ıçine giriyor demektir.
Kaldı ki illegal partüerde biie izlence herkesin gö-
rüşüne açıktır. Çünkü illegal partüerde bile gizlilik©
izlence için değil kadrolar için yeğlenen bir çalış-
ma yöntemidir. örnegin kurulduğu günden beri il-
legal koşullarda çalışmaya itilmiş Türkiye Komü-
nist Partisi (TKP) bile 1973 yıhnda hazıriadığı en son
izlence (program) taslağını sosyal demokrat kesım-
ler dahil en geniş toplum kesimlerine ileterek gö-
rüş ve öneriler almaya özel bir özen göstermişti.
Demek ki bir partinin en temel toplumsal senet
ve tarihsel belgesi olan izlencesini kapalı ya da sı-
nırlı sayıda çevreye açık tutmak şöyle dursun, ge-
rekirse bir gazete ilanıyla tüm kamuoyunun bilgi-
sine sunmak gerekir. Bunu biz söylemiyoruz, ger-
çekten ciddi bir parti örgütlemesı bekleniyorsa
dogru olanı da budur.
Bunu yapmadığı için çok iddiah doğan ama son-
radan ufalıp kaybolan nice parti deneyleri ile do-
ludur Türkiye'nin siyasal tarihi. örneğin özgürtük
ve Dayanışma Partisi'ni (ÖDP) ele alalım. Kurulma
aşamasında çok büyük bir toplumsal rüzgân ar-
kasına alarak siyaset sahnesine çıkan bu parti,
özellikle izlence konusunda çok ciddi hatalar yap-
tığı için bugün en geniş toplum kesimlerini kucak-
lamak şöyle dursun kendi kadrolannı bile tutamaz
duruma gelmiştir.
Yeri gelmişken bir önemli konunun daha altını
çizmemiz gerekecek. Bir partiyi siyasal erke taşı-
yacak en temel güvencelerden biri onun yönetsel
kadrolannın güçlü, birikımli ve temiz olması koşu-
luysa, ikincisi, izlencesinin sade, açık ve istemleri
açısından net ve yaşamla uyuşuyor olmasında
aranmalıdır. Izlencede düş ürünü istemlereyer ve-
rilmemeli, siyasal erke gelince yapılmak istenen-
lerin attı açıkça çizilmelidir. Bu nedenle parti izlen-
celeri bilim insanlannın özgün çalışmalarının bir
ürünü olmaktan çok, o parti hangi sınrfa yöneliyor-
sa onun temsücilerinin ortak çahşmalanyla somut-
lanmalıdır. Çünkü parti izlencesi, bir toplumsal ke-
simin hem sınıfsal istemlerinin, hem dünya görüş-
lerinin bir sentezi olarak kamuoyuna deklare edil-
mesi gereken en temel tarihsel sozleşmedir. Onun
içindir ki parti izlenceleri, daha sonraki yıllarda de-
ğişikliğe uğratılmak istense bile, partilerin en yük-
sek organı olan genel kurullarda ancak yaşama ge-
çirilebilmektedir. Bu durum sağ, sol tüm partiler-
de geçeriiliği olan bir genel kuraldır.
Şimdi yazının başında değindiğimiz habere ye-
niden dönerek yazımızı noktalamak istiyorum. Bir
süredir birçok basın ve iletişim organlannda Erdal
Inönü'nün önderliğinde kuruldu, kuruluyor biçi-
minde haberlerie kurulması düşünülen bir partiyi
salt bu haberlere bakılarak ciddiye almaya bilmem
olanak var mı?
Devlet Bakanı Giirel:
GüneyKıbrıs \
sııç odağı oldıı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Devlet
Bakanı Şükrü Sina
Gürel, Güney Kıbns
Rum Yönetimi'nin
(GKRY) Doğu Akde-
niz'de terör, suç ve ka-
ra para aklama merke-
zi haline geldiğini söy-
ledi.
Devlet Bakanı Gü-
rel, dün düzenlediği
basm toplantısında,
uluslararası terorizm-
le mücadelenin öne-
mine dikkat çekti. 11
Eylül terörist saldın-
lanndan sorumlu tutu-
lan Usame bin La-
din'in ve diğer terör
örgütlerinin paralan-
mnGKEY'deaklandı-
ğımn ABD tarafindan
kanıtlandığını vurgu-
layan Gürel, "Başka
kanıt aramaya gerek
var mı? Kim ne y-apı-
yorsa hesabuu verme-
K" dedi.
Avrupa Birliği'nin
(AB) terör konusunda-
ki çifte standardını dd
eleştiren Gürel, peK
çok irtica ve terör ör-?
gütünün bu ülkelerda
palazlandığma ve terör1
suçlulanmn da Türki-1
ye'ye iade edilmediği-'
ne dikkat çekti.
Abdullah Öcalan'ui'
GKRY pasaportu ile
"müttefik Yunanis-i
tan'm himayesindet
Kenya'ya kaçınldığınl
arumsatan Gürel, ""Vih
nanistan'ın Türki-j
ye'deki terör eylemlerH
ne üs oluşturduklanj
himayeleri de büin
J
mektedh"" dedi. <
'Kara para aklama)
merkezi oldular' <
Gürel. ABD ve ulus-,
lararası örgütlerin res-*
mi raporlanndâ
GKRY'nin Doğu Ak-;
deniz'de terör, suç ve
kara para aklama mer-
kezi haline geldiğinin
tüm kanıtlanyla yer al-
dığını kaydetti.