18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 E K İ M 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 13 Stafdaılş Bankasfna tazminat • Ekonomi Servisi- Star gazetesi, aleyhine yaptığı yaymlar nedeniyle Türkiye tş Bankası'na tazminat ödemek zorunda kaldı. Iş Bankası'ndan yapılan açıklamaya göre, Star gazetesi Istanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafîndan "yayın yoluyla kişitik haklanna sakhnda bulunduğu" gerekçesiyle 1 milyar TL manevi mahkûm edilmiş, itiraz edilen bu karar, daha sonra Yargıtay 4. Hukuk dairesi tarafindanda onannuştı. Star, lş Bankası'nın son olarak Istanbul 13. lcra Müdürlüğü'ne başvurması üzerine bu rakamı, yasal faizleri ve mahkeme masraflan ile birlikte ödedi. BektPiğe yüzde3.1 zam • ANKARA (ANKA)-TEDAŞ, 1 Ekim'den geçerli olmak üzere elektriğin birim fıyatına yüzde 3.1 oranında zam yaptı. Zamla birlikte konutlarda kullanılan elektriğin birim fiyatı 150 kilovatsaate kadar olan tüketimlerde 98 binöOOlıradanlOl bin 600 liraya, 150 kilovatsaat ve üzeri tüketimlerde ise 147 bin 900 liradan 152 bin 400 liraya yükseldi. . ,. ^ THJAŞ'ayeni genel müdüp • ANKARA (ANKA)-TEDAŞ Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Başkanlığı'na Bülent Ülkü atandı. TEDAŞ Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Başkanlığı'na, Izmir Elektrik Dağıtım Müessese Müdürü Bülent Ülkü getirildi. TEDAŞ Genel Müdür Yardımcılığı ve Yönetim Kurulu üyeliğine ise Çanakkale Elektrik Dağıtım Müessese Müdürü Osman Akyol atandı. Türk-Yun» • İSTANBUL(AA) - Sermaye Piyasası Kurulu ile Yunanistan Sermaye Piyasası Komisyonu arasında işbirliği ve bilgi paylaşımına yönelik olarak dün Istanbul'da mutabakat imzalandı. SPK'nin açıklamasına göre, düzenleyici kuruluşlar arasmda bir işbirliği temeli oluşturmak üzere düzenlenen mutabakat, bilgi paylaşımını sağlamayı amaçlıyor. AlternatiflnnlCa düşük not • ANKARA (ANKA)- Altematifbank'm bağıınsız derecesi " D " olarak belirlendi. Alternatifbank'tan yapılan açıklamada, derecelendirme kuruluşlanndan Fitch IBCA ile Duff andPhelps'in bankamn bağımsız derecesini " D " olarak belirlediği belirtildi. Maliyetler yüzde 100 arttı, tohum ve gübre desteği yok. Sonuç; boş tarlalar Buğday sıkrntisı kapıdaFATMAKOŞAR Ekmeğin maliyeti ile fiyatına ilişkin tartışma- lar sürerken gelecek yıl buğdayda çok daha bü- yük sıkıntılann yaşana- cağına dikkat çekildi. Hükümetin kendi üretici- sine 200 bin lira fiyatı çok gördüğünü anımsa- tan uzmanlar şu anda it- halat yapılması duru- munda fıyatın en az 300 bin lira olacağını ifade ederken buğday ekimine ilişkin değerlendirmeler, çok daha büyük sıkıntıla- nn kapıda olduğunu gös- teriyor. Yakıtbaşta olmak • Ekmeğin fiyatına ilişkin tartışmalar sürerken hem üretici hem tüketici aleyhine olan fiyat artışlanndan spekülatörler yararlanıyor. Uzmanlar, ekmeğin satış fiyatından önce tanm politikalannın tartışılması gerektiğine dikkat çekiyor. üzere bütün girdilerin yüzde 100'e yakın yük- seldiği Türkiye'de üreti- cinin tohum ve gübre desteğinden yoksun kal- ması tarlalann boş kal- masına neden oluyor. Hem üretici hem tüketici aleyhine olan fiyat artış- lanndan hükümetin göz yumduğu spekülatörler yararlanırken uzmanlar, ekmeğin satış fiyatından önce tanm politikalannın tartışılması gerektiğine dikkat çekti. Hacettepe Üniversitesi Gıda Mü- hendisliği Bölümü'nden Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Dr. Güroi Ergin, devletin to- hum sağlamaması sonu- cunda üreticinin aynı buğdayı ektiğini ve bu nedenle verim ile kalite- nin düştüğünü dile getire- rek "Hesap yapan üretici arük ekmiyor. Bu fıyat- laria maüyetin karşüan- madığmı görüyor ve tar- lasını boş bırakıyor ya da sadece ihtiyacı olduğu ka- dar ekim yapıyor. Türki- ye boş tarlalar ülkesine dönüşüyor" dedi. Ergin yılda en az 300 bin ton tohumluk buğda- ya ihtiyaç olduğunu ve bunun sadece 150 bin to- nunun karşılandığını bil- dirdi. Ergin gereksiz buğ- day ithalahna karşı ol- duklannı, ancak hem üre- tici hem tüketici aleyhine oluşan durumun gideril- mesi için her tür önlemin alınması gerektiğini de kaydetti. Hükümetin uygulama- lanmn "üretimi bttir- mek" yönünde olduğunu belirten Ergin, uygula- maya giren doğrudan ge- lir desteğinin hiçbir ülke- de bu haliyle uygulanma- dığını kaydetti. Ergin, "Kime yapılacağı bile be- lirlenemeyen, üstelik bir- kaç ille sınııiı kalacağı or- taya çıkan bir destekle ta- DTM calısmaları hızlandırdı İthalat için bin fimıa başvurdu Ekonomi Servisi- Top- rak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Mevlüt Karakaya. buğ- day piyasasında iki yıldır sağladıklan istikrar ve güven ortamının bozul- maması için, sektördeki sanayicileri sağduyulu davranmaya davet etti. Gelişmeler karşısında, sa- nayicilerin sağduyulu davranacaklarına inandı- ğını ifade eden Karakaya, sektörde güven ortamının bozuhnası halinde, yenı- den düzelmesınin çok zor olacağını kaydetti. Buğday ithalatı konu- sunda Dış Ticaret Müste- şarhğı'nın eylülde çalış- ma başlarhğını belirten TMO Genel Müdürü, ser- best ticaret anlaşması kapsamında fonsuz ve gümrüksüz olarak Avru- pa Birliği'nden 300 bin ton, Romanya'dan 35 bin ton, Macaristan'dan da 30 bin ton olmak üzere, top- lam 365 bin ton buğdayın ithal edilebileceğini vur- guladı. Karakaya, DTM'nin çalışmalannın yıl sonuna kadar tamamlanabilece- ğini, şu ana kadar buğday ıthal etmek için başvuran firma sayısının ise 1000'i bulduğunu, geçen yıl bu rakamın 1600 olduğunu ifade etti. Aynca, Ziraat Mühen- disleri Odası Başkanı Gü- rol Ergin de, ekmek fiyat- lanndaki spekülatif artış- lann buğday ithalahna izin verilerek önlenebile- cegini bildirdi. Ergin, ekmek fiyatlan- nın yükselmesinin yanlış tanm politikalannın bir sonucu olduğunu belirtti. Öte yandan Izmit Fınn- cılar Odası Başkanı Meh- met Nuri Karakaş, ek- mek fiyatının yüzde 15 artınlmasmın yeterli ol- madığını, un fıyatlannda düşüş olmaması halinde yeni zam talebinde bulu- nacaklannı bildirdi. İTHAlATGLIM)EMDE-BaştayakrtohnakûzerenımginJileriartanve>apaklanh malar sonucu buğday ekminin kârh bir iş ohnaktan çıkması, Hhalau gûndeme getirdL nm desteldenemez. Siste- min kendisi de zaten üre- timi artnrmaya dönük önlemkr icermiyor" de- ğerlendirmesini yaptı. Ekim yapdamadı Türkiye Ziraat Odalan Birliği (TZOB) Başkanı Fanık Yücel de gelecek yıl rekoltenin çok daha düşük olacağını belirte- rek geçen yıl rekolteyi kuraklığın etkilediğini anımsattı. Ancak bu yıl iklim koşullannın uygun ohnası durumunda bile rekoltenin kimse ekim yapmaması nedeniyle düşeceğini dile getirdi. Fiyat oyunu Adım adım zam • Hükümetin buğday fiyatını düşük tutması sonucunda Toprak Mahsulleri Ofisi sadece 2 milyon 450 bin ton ahm yapabildi. Üretici peşin ödeme nedeniyle tüccara satmak zorunda kaldı. • Buğday çiftçinin elinden çıktıktan sonra, önceden zaten bihnen gerçekler dile getirilmeye başlandı. Bu çerçevede, buğday rekoltesinin düşük olduğu açıklandı, stok edilen buğdayın ekmeklik kalitesinin düşük olduğu fark edildi! • Bu "açıklamalarnT ardından buğday fiyatlan kısa sürede 280 bin liraya çıktı. • Bu gelişmelerin ardından 50 kilogramlık un çuvalının fiyatı 14 milyondan21 milyon liraya çıktı. Un fabrikalan bir hafta sonra da 23 milyon liradan satma karan aldı. SABANCI HOLDİNG: STRATEJİLER VE ÜLKE-ŞÎRKET ÇIKARLARI GÖZETİLDÎ Toyota'nın devrinin krizle âgisi yokEkonomi Servisi - Sabancı Holding, Toyotasa üretim tesislerindeki yüzde 25'lik hissesini 49 milyon 198 bin dolar bedelle Toyota Motor Corporation'a devrinin, yaşanan krizle irtibatlı ohnayıp Sabancı stratejileri ve ülke çıkarlan göz önünde tutularak alınan ve uygulanan bir karar olduğunu açıkladı. Sabancı Holding, Toyota Motor Cor- poration ve Mitsui ortaklığıyla kurulan Toyotasa Toyota Sabancı Otomotiv Sa- nayi ve Ticaret AŞ'nin 1994 yılında Ada- pazan tesislerinde üretime başlayarak üstün kalitelı otomobilleri modern Toyo- tasa Plaza'larda Türk tüketicisinin hiz- metine sunmaya başladığı vurgulandı. O tarihte sektör projeksiyonlanna gö- re 2000'li yıllarda otomobil satışlannın 800 bin adede ulaşacağı öngörüldüğün- • Yüzde 25'lik hissesini 49 milyon dolara Toyota Motor Corporation'a satan Sabancı Holding, devrin krizle ilgisi olmadığını; bunun, katma değeri yüksek yeni işkollanna girme stratejisinin bir sonucu olduğunu açıkladı. den tesis kapasitesinin yıllık 100 bin adet olarak kurulduğu belirtilen açıklamada, pazann öngörüldüğü şekilde gelişmeme- sinin Toyotasa'yı olumsuz etkilediği be- lirtildi. Yeni alanlara girecek Yıllık 700 bin adet otomobil üretim kapasitesine sahip olan Türkiye'de bu yıl 120 bin adet otomobil satılacağı ve bu- nun da yaklaşık yüzde 50'sinin ithal oto- mobil olduğu göz önünde tutulursa Ada- pazan üretim tesislerinin Toyota Motor Corporation'ın global zinciri içinde bir üretim ve ihracat üssü haline getirilme- si, model başına üretimin yükseltihnesi, yerlileştirme oranının arttınlarak mali- yetlerin azaltılması gerekliliğinin ortaya çıktığı kaydedilen açıklamada, şu görüş- ler dile getirildi: "Öte yandan faaliyet alanlannda dünya ve Türkiye gelişmeie- rini çok yakmdan izleyen Sabancı Hol- ding, ban işkollanndan çıkıp katma de- ğeri ve Sabancı katkısının yüksek olduğu yeni iş alanlanna girme konusunu sürek- li olarak gündeminde tutan bir davranış ve strateji içindedir. Bu göriiş ve stratejiden hareketk Sa- bancı HoldingToyotasa üretim tesislerin- deki hisselerinin Toyota Motor Corpora- tion'a devretmiştir. Bu devir. yaşanan krizle irtibamolmayıp Sabancı stratejile- ri ve ülke çıkarlan göz önünde tutularak ahnmış ve uygulanmış bir karanhr." Satışın dün gerçekleştirildiği ve hisse satış bedeli 49 milyon 198 bin 595 dola- nn tahsil edildiği belirtilen açıklamada, hisse satışından oluşan 73 trilyon 628 milyar 640 milyon 358 bin 102 lira ka- zancın, şirket sermayesine ilave edilece- ği kaydedildi. Hisse satışıyla, Toyota üretim şirketin- de Sabancı Holding'in hissesinin kalma- dığı vurgulanan açıklamada, Toyotasa Toyota-Sabancı Pazarlama ve Satış AŞ'de ise yüzde 65 hisse bulunduğu ha- tırîatıldı. İŞÇİMN EVRENtNDEN ŞÜKRAN SONER Neyin Hazırlığı? Bin Ladin'in yakalanması. ona sahip çıkan Tale- ban'a ders verilmesi çerçevesinde bir operasyonun adının ısrarla "savaş" olması, olayın boyutu, kendisi ile çelişiyor. Hele de çizilen senaryolardan biri olan, Ladin ve Taleban'a ilişkin askeri, stratejik değeri olan noktalann bombalanması, sonra da ABD, NATO as- kerlerini karıştırmadan, Afganistan topraklanndaki savaşın desteklenecek Kuzey Ittifakı güçlerine bıra- kılması ile ön hazırlıkların boyutlan birbirini hiç tutmu- yor. ABD'de bir dizi kararla, durmadan daha çok sayı- da yedek askere alınıyor. Bölgeye kaydınlan askeri güçlerin silahlı güç boyutu hedefle bağdaşacak gibi değil. Hele de ABD ve ingiliz, ikisi birden bölgeye kay- dınlmış toplam asker sayısı ve silahlı güç toplamı, as- la Afganistan'ın sivil halkı da kollanarak, stratejik bombardımanı ile açıklanabilecek ölçülere sığacak gibi değil. Zaten bu boyutta kalacak bir müdahale için Orta- doğu ülkelerinde ikna turlanna, NATO'dan alınan ka- rarlara, bunca zaman beklemeye, bu çaptaki hazır- lıklara ne gerek vardı? Içimdeki önyargılı şeytan başından beri söyledik- lerini yineleyerek her geçen gün yeni kuvvetli kanıt- lareldeetmiş olarak, "Bak görüyorsun değil mi ABD hem Ortadoğu, hem de Orta Asya petrollerinin de- netimine egemen olmak için bölgeye yerieşiyor" di- ye başımın etini yiyor. Bu projenin bir küçük ölçekli kopyasını Balkan- lar'da yaşadık. Özellikle Kosova'da tırmanan teröre müdahale noktası, zamanlaması öylesine uygundu ki, "katil Miloşeviç" iktidanndaki Strbistan ve Kosova stratejik noktalarının NATO gücü kapsamında bom- balanmasına kımselerin bir şeyler diyecek halleri yok- tu. Kosovalı Amavutların kurtanlması adına ortak as- keri güçlerin bölgeye yerleşmelerine, kalıcı banşı sağ- Iknak üzere ABD'nin Prıştine'de en stratejik askeri üslerinden birıni ınşa etmesine de. Bugünlerde Miloşeviç tutuklu, Savaş Suçlulan Mahkemesi'nde yargılanıyor. Sırbistan'ın başında ABD, Batı ile uzlaşmış bir yönetim var. Ambargo bi- le kaldınldı. Ama bölgede söz konusu askeri güçler yerleşik yerlerinde duruyor. Kimse terör, yeni çatış- malar korkusu içinde çekilmelerini gündeme getire- bilecek durumda bile değil. Amavutlann bağımsızlık düşleri, şimdilik Kosova'nın ABD ağırlıklı üs olarak kullanılmasına dönüşmüş bulunuyor. Makedon- ya'nın, Bosna'nın durumları hiç de farklı değil. Bu dünyanın yeniden paylaşılması kavgasında Rusya'nın, Çin'in kendi sorunları açısından avantaj- lar elde etme hesaplan bir yana, "savaş" karan ile he- defin "Islami ferör"tanımlamasındaki örgütler veya- taklık eden ülkeler olduğu, ABD şemsiyesinde NA- TO ve dünyanın çoğunluk ülkelerini kucaklayan Bir- leşmiş Milletler çatısı altına kadar uzanan bir uzlaş- ma sağlandığı tartışılmaz gerçek. Bugüne kadar petrol bölgelerinin denetiminde çok önemli işlev yapmış siyasal Islam, islamı kullanarak yaratılmış islami terör örgütleri yaratanlara yarardan çok katlanılamaz boyutlarda zarar verecek nitelik ka- zanmış bulunuyorlar. Tamamen denetimden çıkmış aynı güçler eski Sovyetler Birliği iktidar alanında Rus- ları, aynı ölçülerde kuşatılmış olarak Çin'i de rahat- sız, dahası tehdit ediyorlar. Buraya kadar vanlmış uz- laşmanın sonrası çok önemli. ABD ağırlıklı askeri güçle Islamcı terör öfgütleri ve yataklık eden ülkelerin cezalandınlmastyla sınııiı ka- lacak bir operasyon sonrasında, askeri güçler ülke- lerine döndüklerinde ne otacak? ABD belki birdönem için yolcu uçaklannın bombayerine kullanılabildiği et- kin bir terör tehdidinden kurtulmuş olacak. Petrol bölgeleri ya artık ABD, zengin Kuzey ile yıldızlan ko- lay kolay banşmayacak, uzaktan kumanda denetle- nemeyecek Islami diktatörlüklere kalacak ya da Rus- ya ile Çin, bölgeleri kendi denetim alanlannın içine alacaklar. Dünya dengeleri tersine değişip tek kutup- tan birkaç kutba doğru yönelecek. ABD kendi savaşıp, bedelini ödeyip sonra da ken- di iktidannın sonu olacak böylesi bir gelişmeye izin verir mi? Yoksa ne yapıp ne edip askeri gücü ile böl- gelere yerleşir mi? Şu halleriyle Ortadoğu'da sadece Iran, Irak ve Su- riye değil, Mısır, Ürdün, Suudiler bile ABD için güven- likli sayılamazlar. Halklan gönülden savaşın diğercep- hesinde kalanlarla. Orta Asya'da işler daha da kan- şık. ABD desteği ile Afganistan'da iktidara getirilebi- lecek Kuzey güçlerinin sonradan ABD'nin güvenilir güçleri olarak kalmalanna olası gözü ile bakılmıyor. ABD yanında görünen Pakistan'ın iç dengeleri tama- men öbürtarafa kaymış bulunuyor. Türkiler Islami te- rör, şeriat tehdidinden kurtulduktan sonra siyasal ba- ğımsızlık elde etmiş olarak ekonomik, kültürel ittrfak- ta Rusları kendilerine daha yakın bulacaklardır. ABD, zengin Kuzey, AB çıkarian bölgeye bir biçim- de askeri güçle yerleşmeyi gerekli kılıyor. Siyasal Is- lama, teröre, diktatörlüklere oynayarak bölgeleri de- netleme olanağı, 11 Eylül terör eylemi ile tarihe ka- nşmış bulunuyor. Fabrikalar yüzde 30 kapasiteyle çalışıyor Otomotiv sanayiindeki küçülıne yüzde 71 HACER BOYAaOĞLU AlNfKARA-Uygula- nan gelir ve talep azal- tıcı politikalar, otomo- tiv sektörünü de olum- suz etkiliyor. Ekono- mik bunalımın damga- sını vurduğu 2001 yılı- mn ilk 8 ayında, oto- motiv sektöründe ka- pasite kullanımımn yüzde 29.9'da kaldığı bildirildi. Otomobil üretiminin, sadece ağustos aymda geçen yıhn aynı dönemine göre yüzde 47 azaldı- ğına dikkat çekilirken, Sabancı grubunun To- yota ortaklığından çe- kilmesinin bu çerçeve- de değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Otomotiv Sanayicileri Derneği Genel Sekre- teri Ercan Tezel," Tür- kiye'de otomotiv paza- n kalmadı" diye ko- nuştu. 195 bin araç üretfldi Otomotiv Sanayici- leri Derneği'nin verile- rine göre de, yıllık 979 bin 405 adet araç üret- me kapasitesi bulunan sektörde, 2001 yılımn ilk 8 aymda yalnızca 194 bin 928 araç üre- tildi. Yılın ilk 8 aymda otomobil üretiminde düşüş oranı yüzde 37 olarak belirlendi. Üre- tim miktanndaki dü- şüş, kapasite kullanım oranlarma da yansıdı. Otomotiv sektörünün genelindeki daralma- mn yüzde 7 l'e ulaştığı kaydedilirken gerekli önlemlerin alınmama- sı ve iç talebin artınla- maması nedeniyle kü- çülmenin artarak süre- ceği belirtiliyor. Tezel, "Şirketkr, ih- racat potansiyellerini arbrmak için ciddi bir çahşma içindeler" diye konuştu. Türkiye'deki Toyota tesislerinin tek hâkimi durumuna ge- len Toyota'nm da bun- dan sonraki süreçte, ih- racata yönelik çalışaca- ğı belirtildi. Bu çerçe- vede firmanın, 2002 yılında, Türkiye'deki tesislerinde 110 bin araç üretmeyi hedefle- diği vurgulandı. Finans desteğinden kurtulmustu SSK yeniden açık verecek Ekonomi Servisi - Ça- hşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın konuşmacı olarak katıldı- ğı, Iktisadi Araştırma Vakfı'nın "Türkiye'de Sosyal GüvenlikveSorun- lan" konulu konferansı, Türkiye Sınai ve Kalkın- ma Bankası'nda yapıldı. Türkiye"de emeklüikle ilgili ilk yasanın, 1950'de çıkanldıgına ve emeklilik yaşının kadınlarda ve er- keklerde 60 olarak belir- lendiğine değinen Oku- yan, bugün Türkiye'de ömür beklentisi 7l'e çık- tığı halde emeklilik yaşı- nın yükseltilmesinin tep- ki gördüğünü hatırlattı. SSK'de yıl başında 430 trilyon lira açığın gün- dçmde olduğunu ve bu- nûn revize edilerek 736 trilyon liraya çıktığını vurgulayan Okuyan, şun- lansöyledi:"SSK'yesağ- lanan hazine desteği, 1999-2000 yıhiçmde2ıııfl- yar dolar azaldı ve SSK hazirandan itibaren fi- nans desteği istemez du- ruma geldi Önümüzdeki yd, Emekli Sandığı'nda 4 katrüyon, Bağ-Kur 'da 1.7 katrihon, SSK'de ise 1.6 katrilyonluk açık öngö- rülmektedir." Marttan itibaren uygu- lanacak olan işsizlik fonu için şu anda toplanan pa- ranın 1 katrüyon 582 tril- yon lira olduğunu açıkla- yan Okuyan, Ulusal Prog- ram kapsamı içinde işgü- vencesi yasasını çıkarma- ya çalıştıklannı ve bunun en geç bir yıl içinde çıka- nlacağuıı söyledi. DUYURU BAYINDIR HAYAT SİGORTA A.Ş. 2000 YILI HAYAT BRANŞIKARPAYI DAĞITIMI 1999 yıl sonu itibariyle hayat sigorta poiiçelerine ait toplam matematik karşılık ; 2000 yılı içinde toplam net birikim prim üretimi : 2000 yılı içinde elde edilen net gelir : TARİFE GRUPLARINA GÖRE KARPAYI TL Tarifeler İçin Dağıtılan net karpayı oranı Dövize Endeksll Tarifeler İçin Dağıtılan net karpayı oranı Amerikan Doları { $ ) Alman Markı ( DEM ) 2.294.168.672.931 TL 2.060.670.210.313 TL 400.154.089.896 TL % 33.48 % 6.94 % 17.09 AÇIKLAMALAR 1 ) Net birikim primi sigortalılann ödedikleri primlerden riziko primi varsa gider payı ve aracı komisyonu kesintileri dışında kalan ve yatırıma yönlendirilen kısımdır. 2 ) Yıl içerisinde elde edilen net gelir 1999 yılı sonunda sigortalılara ait matematik kar- şılıklar ile yıl içerisinde toplanan net birikim primlerinin günlük olarak yatırıma yön- lendirilmesi sonucu elde edilen garanti edilen karpayı gelirierini içeren dahil net gelir- dir. 3 ) Karpayı oranları fonların ortalama yıllık net getiri oranı olup, günlük karpayı ortala- ması nedeniyle her sigortalının karpayı dağıtım oranı farklı olabilir. Müjde Şişmanoğlu Aktüer (SicilNo:16) Bayındır Hayat Sigorta A.Ş. Büyükdere Cad. Nilüfer Han No: 103 80300 Gayrettepe - ISTANBUL TEL: (0212 ) 217 61 60 FAX: 217 61 61
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle