Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S EKİM 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ercan: Hiıkıimet
gaflet haHnde
• ANKARA
(Cumhumet Bürosu) -
DYP Genel Başkan
Yardımcısı Nevzat Ercan,
anayasa değişiklik
paketının görüşmelerinde
ortaya konan uzlaşmanın
siyasetin gücünü ortaya
koyduğunu söyledi.
Küresel terorizmin
tartışıldığı dönemde
hûkümetin pasif
kaldığını belirten Ercan,
"Hükümet yeni
ittifaklardan habersiz
olarak bir gaflet
halindedır" dıye konuştu.
Ercan, hükümeti istifaya
davet ederek, Devlet
Bakanı Kemal Derviş'in
yurt dışından "Derviş
nasihatlan" gönderdiğini
kaydetti.
Geceyarısı gelen
özgürlük
• BOLU(AA)-Bolu
kapalı ve açık cezaevınde
kalan 35 mahkûm, 4616
sayılı yasanın kapsamınuı
genişletilmesi karanndan
sonra dün gece yansı şartlı
tahliye edildı. Tahliye
edilen mahkûmlardan
bazılan polislerin eskortu
eşliğınde, bazılan ise
cezaevi aracıyla
gıdeceklen yerlere
götürüldüler.
Prof. Halil Kurt
istifaetti
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Sağlık Bakanlığı'na baglı
Refik Saydam
Hıfzıssıhha Merkezi
Başkanı Prof. Dr. Halil
Kurt görevinden istifa
etti. Prof. Dr. Kurt
istifasıyla ilgili olarak
Ibni Sina
Hastanesi'ndeki
çahşmalannın artması
nedeniyle üniversıteye
geri dönme karan
aldığını söyledi. Kurt'un
istifasıyla birlikte,
bakanlıkta son 6 ay
içinde görevden aynlan
bürokrat sayısı 12'ye
ulaştı.
Habur kaptsı
kapatılmadı'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Gümrüklerden Sorumlu
Devlet Bakanı Mehmet
Keçeciler, Türk gümrük
kapılannın açık
olduğunu belirterek,
Habur Sınır Kapısı'run
kapatıldığı yönündeki
Irak kaynaklı haberlerin
doğru olmadığını
bildırdi. Keçeciler dün
yaptığı açıklamada,
"Gerek Habur
Gümrükler
Başmüdürlüğü gerekse
Şırnak Valiliği ile yapılan
temaslarda, sadece Irak
tarafındakı ikili
yönetimden kaynaklanan
bir aksamarun söz
konusu olduğu
belirlendi" dedi.
ANAP Grubu
toplanıyop
• ABANT (Cumhuriyet)
- ANAP grubunun
Abant'ta hafta sonu
yapacağı çalışma
toplantısı için dün Abant
Palas'a gelen bazı
partililer, gazetecilerin
sorulannı yanıtladılar.
ANAP Genel Başkan
Yardımcısı Mehmet
Çakar, "Bazı
arkadaşlanmız, partiden
istifa edebilirler, ama
daha önceki
davrınışlanyla, son
günkrde yaptıklan
davraruşlann ahlaki
olrrudığını
düşunüyorum" dedi.
Hukukçulara göre emeklilik ve maaşlar yargı denetiminden kaçınldı
Meclis yetkileriniaştıtLHANTAŞa
ANKARA - Cumhurbaşkanı Ahmet
NecdetSezer'in, TBMM'de kabul edilen
34 maddelik anayasa değişikliğinin ba-
zı maddelerini halkoyuna sunup suna-
mayacağı tartışma konusu oldu. TB-
MM'nin, anayasa değışikliği paketinın
yürürlük maddesine "Bu kanun. halkoy-
lamasına sunulması halinde tümüyle oy-
lanır" hükmünü koyarak, maddelerin
tek tek halkoyuna sunulmasını engelle-
meye çalıştığına dıkkat çekildi. Anaya-
sa hukukçulan ise bu düzenlemenin,
anayasanın 175. maddesı uyannca, cum-
hurbaşkanının, paketin tümünü olduğu
gibi, tek tek de halkoyuna sunabüeceği-
ni dile getirdiler. Kıyak emeklilik yasa-
lannın bazılannın iptalinin yolunu açan
Prof. Dr. Doğan Soyaslan, anayasa pake-
tinin "Bu kanun, halkoylamasına sunul-
ması halinde tümüyle oylanır" maddesı-
nin cumhurbaşkanının tek bir madde
için halkoylamasına başvurması yolunu
kapatmayacağını savundu. Bu hükmûn
henüz onaylanmadığını belirten Soyas-
lan, şunlan söyledi:
"Meclis bu hükümle halkoyundan kı-
yakemeklüiği kaçırmak istemektedir. Bu
değişiklikle Meclis kryak emekHnği yar-
gı denetimi dışına çıkarmıştır. Anayasa-
nın 175. maddesinin 7. nkrasında anaya-
sa değişikliğini yapan Meclis'e bu deği-
şikliğe ilişkin hükumkrin tümünü veya
bir yadabirkaçjnı halkoyuna sunmako-
nusunda takdir yetkisi vcrmiş ise de bu
yetki 4. fikrada beurtilen düşük oy nisa-
bı ile kabul edilen ve refarandumun zo-
runlu olduğu hallere inşkindir. Aksi çö-
züm 175. maddenin tümünün anlamı De
bağdaşmaz."
Prof. Soyaslan, anayasada yapılan dü-
zenlemenin "ortaçağkralhklannda bik
bulunmayan yeni imtiyazlar" getırdiği
vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yap-
tı: "Emeklilik vesosyalhaklara karşıar-
ük idare ve Anayasa Mahkemesi yollan
kapatdmaktadır. Çünkü parlamenterle-
rin emeklilik ve sosyal hakları somut
norm ile anayasa hükmü haline getiril-
mektedir. Bunun anlamı öğretim. hizmet
süresigözönüne ahnmaksızın parlamen-
toya giren bir kimsenin en üst derecede
emekli ohnası ancak bu emekliüğe karşı
yargrya gidüememesidir. Birgünlük par-
lamenteriik yapan kimse çoluk çocuk
özel hastanelerde tedavi olacak. Olüm
halinde 12 veya 6 maaş alacak, bunlara
karşı kimse Türk adaleti önünde verdi-
ği vergmin hesabuu soramavacak."
Demirel:
Erken
seçimden
kaçılmaz
KAYSERİ(AA)- 9. Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demi-
rei, "Erken secim ohnasm de-
mek, kendi kendinden kaç-
maknr" dedi.
Ankara'dan özel uçakla
Kayseri'ye gelen Süleyman
Demirel, Kaysen Sanayi
Odası Başkanı Mustafa Ça-
par ve vatandaşlar tarafın-
dan karşılandı.
Demirel, Çapar'dan sana-
yicilerin sorunlan konusun-
da bilgi aldı.
Çapar, sanayicilerin her
geçen gün daha zor durum-
da kaldıklannı, fabrikalann
sürekli işçi çıkardıklannı ve
bazı işyerlennin de kapandı-
ğını söyledi.
Demirel, gazetecilerin,
"Erken seçim beklentisi var.
Bu konudaki düşünceleri-
niz" yolundaki sorulan üze-
rine, şu değerlendirmeyi
yaptı: "Erken seçim beklen-
tisi değil, talebi var. Yapılan
anketlere göre halkm yüzde
60'ı erken secim istiyor. Er-
ken seçim olmasın' demek,
kendi kendinden kaçmakur.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART
>•* BUUUNPÜĞÜMUZ: \
ı JCBC ncı \~m t=ol \
m.kart@superonline.com.tr
Anayasa paketine koşut olarak 30'a yakın yasada değişiklik gerekiyor
Uyum yasaları zatnan alacak
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - 34 maddelik anayasa
değışikliği paketinin yürürlüğe
girmesi durumunda Türk Ce-
za Yasası, Terörle Mücadele
Yasası ve Siyasi Partiler Yasa-
sı başta ohnak üzere 3O'a ya-
krn yasada değişiklik yapılma-
sı gerekiyor. 12 Eylül döne-
minde çıkanlan
1000 dolayrnda ka-
nun hükmünde Ka-
rarname ve 700'e
yakın yasaya da
yargı yolu açılır-
ken, TBMM'de
bekleyen 2 ıdam
dosyasımn düşme-
si gündeme gele-
cek.
TBMM Genel
Kurulu'nda kabul
edilen 34 maddelik
anayasa değişikliği
paketinin kaderi
konusunda gözler Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Sezer'e
çevrilirken paketin yürürlüğe
girmesi durumunda TBMM'yi
uyum yasalanyla ilgili yoğun
bir mesai bekliyor.
Pakete koşut olarak 30'a ya-
kın uyum yasası çıkanlması
gerekiyor. 1995 yıîında yapı-
lan anayasa değişikliklerinın
ardrndan birçok yasamn değiş-
tirilememesi dikkate alındığın-
da yeni uyum yasalannm çıka-
nlmasının uzun bir zaman ala-
bileceği belirtildi.
Anayasa paketiyle 12 Eylül
döneminde çıkanlan 1000 do-
layında kanun hükmünde ka-
DYP: Her haftabir tmnsfer
ANKARa(Cumhuriyet Bürosu) -
DYP'nin "merkez sağm adresi ve cazibe
merkezi'' olma iddıasını sürdürmek için
mületvekili transferlerine hız verme kara-
n aldığı öğrenildi. DYP'li kurmaylann,
TBMM'deki bağımsız milletvekillerive
merkez sağın diğer partisi ANAP'taki mu-
haliflerin partilerine katılımını organize
etmek için çalışmalanm sürdürdükleri
kaydedildi. DYP yöneöminin, "Özalmis-
yonunun" partilerinde sürdüğünü göster-
mek amacıyla da Malatya Milletvekili
AhmetÖzal'ı partilerine dahil etmeye ça-
hşüklan iddia edildi.
DYP'nin olası bir erken seçime merkez
sağın güçlü partisi olarak girmek amacıy-
la istifalar ve iç muhalefet nedeniyle yıp-
ranan ANAP'tan gelebilecek diğer mil-
letvekillerini de saflanna ahna hazırhğm-
da olduğu dile getirildi.
rarname ile 700'e yakın yasa-
ya da yargı yolu açıhyor.
Bu yasalar arasında YÖK Ya-
sası, Devlet Memurlan Yasası,
Devlet Denetleme Kurulu Ya-
sası, Sermaye Piyasası Yasası,
Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu Yasası. SendikalarYasa-
sı, AOÇ Arazisinın Bir Kısmı-
nın Devredilmesine
tlişkin Yasa, Mület-
vekili Seçimi Yasası,
Türkçeden Başka
Dillerde Yapılacak
Yayınlar Hakkuıdaki
Yasa ile MGK Yasa-
sı bulunuyor.
Anayasa değişik-
liği paketinde ölüm
cezasının savaş hali
ve terör suçlanyla
sunrlanlandrnlma-
sıyla TBMM'de
bekleyen idam dos-
yalan düşecek.
Halktan Sezere.
Meclis'in
ayıbını
veto edin
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Anayasa pa-
ketı değişikliğiyle millet-
vekillerinin maaşlannda
yapılan artışa tepki büyü-
yor. Izmirli yurttaşlar,
Cumhurbaşkanı Ahmet
NecdetSezer'e başvurarak
Meclis'in "gehniş geçmiş
en büyük ayıplanndan bi-
ri" olarak niteledikleri
"kıyak maaşı" veto etme-
sini istediler. CHP Anka-
ra II Başkanı Mustafa SeW
manpakoğlu, maaşlannı
asgari ücretin 58 katına çı-
kartan milletvekillerinin
"örgütiü suç" işlediğini
belirterek, güvenilirliğini
yitiren Mecüs'in feshedil-
mesi gerektiğini bildirdi.
tzrnırli 55 yurttaş Cum-
hurbaşkanı Sezer'e gön-
derdikleri imzalı dilekçe-
de, ekonomınin yıkılmış-
hğını gözardı edıp birkaç
gün önce Çalışma ve Sos-
yal Güvenlik Bakaru&ın
emekli maaşlannın öden-
mesındeki güçlükleri ka-
bul ettiği bir ortamda mil-
letveküi maaşlanna yapı-
lan zammı kınadıklannı
bıldırdiler. Yurttaşlar. "Bu
istikrarsızhğın, çifte stan-
dardın, düzensizUğin ve
ayıbuı sizin tarafinızdan
veto edileceğini unıut edi-
yoruz. Asla bu zammm ya-
pıhnaMtıı onay lamıvoruz"
dediler.
CHP Ankara II Başkanı
Mustafa Selmanpakoğlu,
hükümeti "Türkiye'nin
basma gden en büyük do-
ğal afet" diye niteledi.
Meclis'in bir gecede ma-
aşlannı ikıye katladığına
işaret ede.n Selmanpakoğ-
lu, şöyle dedi:"Bu da yet-
mezmiş gibidokunulmaz-
hkzırhını bir katdaha art-
uraraksuçhuarmtelaşıiçi-
ne girmişİerdir. Bunu ya-
parken de hiç utanma
duymamışlardır. MiDetve-
killeri suçluluğun telaşı
içindeörgütiüsuç tşlemek-
tednier. Ulkemiz çıkmaza
sürükknmiştir ve bu çık-
ma7rian MecKstekİ mev-
cut partilerie çıkılamaz.
Türk halkı bu Meclis ten
umudunu kesmiştirT
IRMIKI AYDEV ENGtN aengin@doruk.net tr
11 Eylül'ün şaşkınlığı, sancı-
sı, ürküntüsü hafıflemeye yüz
tutunca internette "11 Eylûlşa-
kalan" dabaş\ad\.
Içlerindezekâ ürünü, kendiy-
le dalga geçebilen, mizah kıva-
mı tadında olanlarda var; ırkçı,
gerici, mizah duygusundan na-
sipsiz olanlan da.
lyilerinden bir ömek vereyim
mi?
İnternette dolaşan bir e-
mektup var
"Sürekli takip edildiğimi sa-
nıyorum. Mütfı/şya/n/zım. Ken-
dimihiç iyi hissetmiyonım. Bir-
kaç gün sende kalabilir mi-
yim?"
Imza: Usame bin Ladin.
Aşağıdaki de tatsız tuzsuzla-
ra bir örnek olsun:
- Taliban, namazda secde
etmeyi yasaklamış.
- Neden?
- Bush, milyon dolarlık füze-
yidevenin kıçına tıkamam, de-
di ya... - Eee ?
- Ya fikir değiştirir, tıkmaya
kalkarsa?..
Kah kah kah, kih kih kih, çüş
çüş çüş!..
• • •
Fransa'nın "cidden" ciddi
Hınzır Sorular - Safdil Yanıtlar
gazetesi Le Monde ise 11 "Ey-
lül şakalan" yerine, 11 Eylül üs-
tüne "hınzır sorular" üretmiş.
Evrensel gazetesi çevirip ya-
yımlamış. Bizim medyanın kro-
nikleşmiş hallerini diline dola-
yan, "hınzır" internet sitesi
"Medya Kronik" de Evren-
sel'den alıp ekranına koymuş.
Ben de Medya Kronik'ten tırtık-
ladım. Sayılan çoktu, birazını
ayıkladım ve bu hınzır sorulara
saf saf yanıtlar vermeyi de de-
nedim. (Meraklısı için Medya
Kronik'in adresini de vereyim:
www. medyakronik. com)
Şimdi hınzır sorulara buyrun:
•••
Soru: Kabil'de bir futbol sa-
hasında kafasına kurşun sıkılan
bir Afgan kadının görüntülerini
yayımlamak için, televizyonlar
neden terörün Manhattan'ı vur-
masını beklediler?
(Yanıt: İyi gazeted olduklann-
dan. Daha önce yayımlasaJardı,
Taleban'ın Afganistan'da yürüt-
tüğü terör, uygar dünyayı(!) ni-
çin ilgilendirsindi ki?)
Soru: Irak'ta ölen yanm mil-
yon çocuk için bir tane bile
mum yaknk mı?
(Yanrt: Ama onlar "Arap ço-
cuğu" değ\\ miydi?)
Soru: Eski Mısır Devlet Baş-
kanı Enver Sedat'ın öldürül-
mesinde başrolü oynayan
Ömer Abdül Rahman'ın, Af-
ganistan'da Sovyetlere karşı
savaşması için CIA tarafından
hizmete koşulduğunu, 1991 'de
ABD'de "yeşilkart" sahibi ol-
duktan tam iki yıl sonra Dünya
Ticaret Merkezi'ne ilk saldınyı
düzenlediğini neden bilmiyo-
ruz?
(yanıt: Aaa, öyle miymiş?
Çok ilginç.)
Soru: Niçin bir Filistinli ya da
Pakistanlının hayat, bir Israilli,
Amerikalı yada Fransızınkinden
daha az kıymetlidir?
_ (Yanıt: Lafa bakın şimdi. Biz,
Üzeyir Garih'in öldürülmesi
haftalarca ilk haberolurken Ed-
remit'te karakola sağ girip ölü
çıkan çocuğun haberi niye bir i-
ki gün, o da tek sütunluk haber
oldu da, sonra unutuldu gitti,
diye soruyor muyuz?)
Soru: Niçin Avrupa ile Afrika
arasında, insanlann ortalama
ömrü bakımından tam 25 se-
nelik bir fark vardır?
(Yanıt: Afrikalılar hastalanınca
doktora gitmiyor, gidince de
doktorun tavsiyeierini titizlikle
uygulamıyorlar da ondan.)
Soru: ABD, Çin, Suudi Ara-
bistan ve Iran gibi dört devletin,
dünyada gerçekJeşen idam ce-
zalannın yüzde 88'ini uygula-
dıklannı biliyor muyuz?
(Yanıt: Biliyordukvebirazek-
sikleniyorduk. Ama hiç olmaz-
sa 12 Eylül döneminde bizim
de ilk dört arasında dereceye
girdiğimizi anımsayıp avunu-
yorduk.)
Soru: Saddam Hüseyin, I-
rak'ta Kürtleri ve komünistleri
katlederken Batılılar niçin kılla-
nnı kıpırdatmadılar?
(Yanıt: Kıpırdattılar. Hatta,
Halepçe'de hardal gazı bom-
bası kullanıldığında, New York
borsasında zehirli gaz üreten
şirketlerin hisseleri bayağı ba-
yağı kıpırdamıştı.)
Soru: Başka bir ülkeyi taş
devrine döndürme hakkını ken-
dine tanıyan bir ülke, nasıl olu-
yor da */y/"nin temsilcisi olabi-
liyor?
ÇYanıt: Bu tamamen "iyi"y\ ki-
min tarif ettiğine bağlıdır. Baş-
ka ülkeler de adam olsunlar,
iyi'yi onlar tarif etsinler...)
Soru: Afganistan'da boru
hattı inşaatlan ne âlemde?
{Yanıt: Köto. Şu Taleban'ı ik-
tidardan indirip, Afganis-
tan'dan silersek, "Türkmenis-
tan - Tacikistan - Afganistan -
Pakistan" boru hattını hemen
döşeyeceğiz. Bu en kısa ve en
verimli boru hattı olacak.)
Soru: 11 Eylül 1973'te Sal-
vadorAllende'yi kim öldürttü?
(yanıt: Tabii ki Usame bin La-
din. Yoksa siz Henry Kissen-
ger mı sanıyordunuz?)
Soru: Bilmek istemedikleri-
mizi yazıp söyleyenler niçin hiç
Nobel ödülü alamazlar?
(Yanıt: Herhalde Nobel ödül
Komitesi'ne başvurmamışlar-
dır da ondan).
Soru:: Bu sorulara cevap
vermeden önce Afganistan'a
bomba atma hakkımız var mı?
(Yanıt: Var lan! Var mı bir
diyeceğiniz?)
POLITİKA GU1NLUGU
HtKMET ÇETtNKAYA
Fotoğraflar...
Saçları dağınık. Gözlerinde bir gülümseme yok.
Boş boş bakıyorlar kameralara...
Üstlerinde renk renk elbıseler... Çoğunluğu yalına-
yak...
Kimisi bir duvar dıbine çökmüş, kimisi yıkık bir evin
penceresinden bakıyor...
Bunlar Afganistan'daki kız çocukları...
Ajanslar 11 Eylül 2001 'den sonra elli bin Afgan in-
sanının Pakıstan'a gırdiğinı haber veriyor...
Afgan multecilerin Paktstan'a girdiklerinde ilk istek-
leri yiyecek oluyor...
Pakistan'daki Afgan mülteci kamplannı izliyorum
yabancı televizyon kanallannda...
Yüzlerinde acının gölgesiyie dolaşıyor orada ço-
cuklar. Hiçbir şeyin farkında değil onlar...
Oralarda yalnızlık yağmura benziyor...
Bir şimşek, ardından gök gürültüsü...
Bir alev kuşağı içinde çocuklar çadtrtara doğru
koşturuyor...
Çocukluklarını yaşayamıyor onlar!..
Deniyor ki:
"İki milyon Afgan, Pakistan sınınna yaklaşıyor..."
Bir Afgan aile konuşuyor:
"Kız çocuklanmızı bıraktık, erkek çocuklanmızı ya-
nımızaaldık..."
Televizyon muhabiri soruyor:
"Neden erkek çocuklan!"
Yanıt:
"Erkek çocuklannı Taleban askere alıyor..."
•••
Erkek çocuklan on üç-on dört yaşlannda...
Gözleri kırlı sabahlara alışmış çocukların!..
Umut değil, umutsuzluk var bakışlannda!..
Acı var!..
Hüzün var!..
Çocuklar sanki bir fırtına habercisini bekliyor!..
Korkarak!..
Gözlerini kısarak!..
Bir fotoğrafa bakıyorum...
Kiminin elinde Kalaşnikof var!..
Yaşlan on beş-on altı...
Ayaklannda terlik var ikisinin. diğerlerinde Ameri-
kan malı postal...
Bu çocuklar Bagram Havaalanı'nı koruyan özel ko-
mando birliğinin askerleri...
Bagram Havaalanı'ndan sorumlu General Canba-
ba şöyle diyor:
Bagram stratejik açıdan önemli. Bu havaalanını
ele geçiren, bölgenin de hâkimi oluyor. Şah Mesud
öldürüldükten sonra bölge Cemaati Islami güçlerin
eline geçti. Bu çok önemli..."
Gazeteci soruyor
"Neden önemli?"
General Canbaba:
"Kâbil'i ele geçinvek için. Çünkü bulunduğumuz
yer Kâbil'e 25 kilometre..."
Gazeteci:
"Taleban yönetimi Kâbil ele geçirildiğinde devrilir
mi?"
General Canbaba:
"Şu anda Kâbil'e saldırmak için emir bekliyoruz.
Emir, Cemaati Islami güçlerin komutanı General Fe-
him 'den gelecek. Burada özel yetiştirilmış iki bin as-
kerim var. Özbek ve Türkmen'in yeri ayn..."
Yirmi dört yıldır savaş içinde olan bir ülke Afganis-
tan!..
Ekmek ve çay günlük gıdaları...
Ama unutulan bir şey var!..
Muhalefet güçlerinin Kâbil'i ele geçirmesiyle,
ABD'nin kentieri bombalamasıyla iş brtmez!..
Onlar dağlarda ve derelerde savaşırlar!..
Fotoğrafa bir kez daha bakıyorum...
Ellerinde Kalaşnikofla poz veren özel komando
birliğinin on beş-on altı yaşlarında askerleri gülüm-
süyor...
Sonra yine gök güriüyor, şimşek çakıyor...
•••
Bir başka televizyon kanalına geçiyorum...
Pakistanlı gazeteci aniatıyor:
"Bu biroyun... Oyunun ilkperdesi vVashington 'da,
New York'ta oynandı..."
Kendi kendime soruyorum:
"Peki oyunu sahneye koyan kim?"
Yanıt şöyle olur mu:
"vVashington ve Brüksel..."
Pakistan kaygılı...
General Müşerref bir iç ayaklanmadan korkuyor...
Çocuklar, çocuklar, çocuklar...
Gözlerinde acı var hepsinin!..
Kız çocuklar bırakılmış, erkek çocuklar alınıp gö-
türülmüşL
Içim sızlıyor!..
Gazeteci soruyor bir Afgan babaya:
"Kız çocuklannızı neden bıraktmız?"
Susuyor, konuşmuyor!..
Kız çocuklan savaşta ötee bile ne yazaıi Erkek ço-
cuklar gurur kaynağı!..
Onlar da yanlannda!..
Yağmur yeniden yağmaya başlıyor... \i '•'
Kanal değiştiriyorum!.. ' -
;
Fotoğraflar kayboluyor!.. '.'"'_ .
hikmetcetinkayaCg cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Hikmet ÇETİNKAYA
TROYA'dan İYONYA'ya
Mitolojik Aşklar Cografyas
Bir ayda 2. Basım
jbcûj*Lml&uia ve.
G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k
Tel: 0212-512 42 19 FakS: 512 11 72