Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 EKİM 2001 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
Uygarlıklann Başı ve Sonu
Erhan KARAESMEN
f nsan denen yaratığın toplu-
I
luklar bıçımınde kotardığı,
becerdığı en ustun ış uygar-
hklar yaratabılmek \e yaşa-
tabılmektır Bırbınnden ha-
bersız bınJerce, on bınJerce
kışının ortaklaşa gurur duyabılecek-
len unınlen ortaya koyabılme arayı-
şından temellenır, uygarlık olusumu
Surekh daha ıyısını yapabüme arzu-
su, uygarlıklann ana besın kaynağı-
dır Bu durtu, bılımdekı buluşçuluk
ve teknolojıdekı yenılıkçılık kadar sa-
natsal, kulturel alandakı yaratıcılığı
dazmdetutar,kesınfısızkı]ar Uygar-
lık, karmaşık ama eksıkstz bıreşım-
cılığı ıçınde ınsan-toplum-de\ let uç-
gensel ıhşkısıru akılcılıkla ve hakka-
nıyetçılıkle yurutme programıdır, ay-
mzamanda De\letler,ulkelervetop-
lumlar arasında mutluluğa ve refaha
goturucu dengeien gözetme ve dun-
ya duzerunde kavga yenne banşı yer-
leştınp yaygınlaştırma sanatıdır Geç-
nıışten geleceğe üenlecek yenılık, ya-
ratıcılık ve uretkenlık oğretılennın
hazırlandığı atolyedır Bıreyler, top-
lumlar \e ınsanlar ıçın yuce bır varo-
luş bıçımıdır
Ama ne yazık kı, uygarlıklann eze-
lı sureklılığı yoktur Bır uygarlığın.
dunyanın bıryerlennde, bırkoşullar-
da kendını ılk gostenşındekı coşku
ve umut doluluk hanka bır şeydır Bır
Schubert şarkısının ılk ezgı gınşın-
de ya da bır Sait Faik oykusunun baş-
langıç satırlannda, gensının çok gu-
zel geleceğını muştulayan bır buyuk
rahatlatıcılık vardır ya, onu andınr
Bu tatlı, esıntılı (ferah) doyuruculuk
ıçınde serpılır, geüşır uygarlık Epey-
ce bır zaman oyle surer Sonra doğ-
rultudan sapmalar, yalpalanmalar su-
recıne gınlır \ e arkasından da uygar-
lığın sonu gelır
Koskoca bır Mısır, devasa bır Su-
mer, denn bırlnka, çoldekaybolmuş
uç beş pıramıde, bırkaç duvar yıkın-
tısı ıle heykel kahntısına ındırgenmış-
tır, sonunda Daha yakınlann bır Yu-
nan ve Roma'sının, yıkık goruntule-
nyle de hoşa gıdebılen urunlen bel-
b daha yaygıncadır Ama, sonuç ola-
rak doğada ufalanmış beyaz taşlarla
ve muzelerdekı kınk-dokuk heykel-
lerle, vazolarla hatırlanır Yanı uygar-
lıklann bır başı vardır, ama bır de so-
nu
Sılah teknolojısı saplantısının, gu-
numuz Bah âlemının temsıl ettığı son
uygarlığın bıtışıru çabuklaştırdığını
huzunlu bır kuşku ıçınde ızlıyoruz
Teknolojı pınltısıyla gozu kamaşmış
suruler bır sona hızla yaklaşıldığını
gozlemleyemıyorlar ve bu buyuk ol-
çude tanhı bılmezlıkten kaynaklanı-
yor Dunyanın en varlıklı, en aynca-
lıklı ulkesı, ummetten mıllete v e dev-
lete geçmeyı bıle tam becerememış,
ganban ve en yoksul ulkesını en ıle-
n yıkım teknıklenyle cehenneme çe-
vınrken trajık bır ınsanlık komedısı
oynanıyor Ef bılmem kaç, Em bıl-
mem ne adlannı taşıyan sıvn gagalı
olum kuşlan ınsanlann kafalanna
ateş yağdınrken hayasız ve acımasız
bır alaycılık ıçınde bır Pepsı şışesıy-
le ıkı McDonald's hamburgennden
oluşan ınsanı yardım kumanyalann-
dan da uç beş paket gondenhyor,
bombalann yanı sıra
Her şey, ashnda bır sabah vakh yu-
kanlara sulun gıbı tırmanmış "iki giı-
zel bina"nın yıkılmasıyla başladı
Yukanlara tırmanış sadece çağdaş
teknolojının ve çağcıl (modem) mı-
marhk anlayışının bır urunu değıldır
Antık donemlenn unlu Rodos Hey-
kelı ortaçağ katedrallenndekı çan ku-
lelen ya da Galata Kulesı orneklenn-
de olduğu gıbı, yapımcılar yukanla-
ra yukselmenın gızemsel çekıcılığı-
nın peşınde hep olmuşlardır Gokyü-
zu ıle buluşma gıbı sımgesel anlam-
h bır buyuk denemeyı gerçekleşnr-
menın olağanusru mesleksel doyuru-
culuğu da buna eklenmıştır Çağdaş
kentleşmede merkezı ış alanlanna ge-
reksınme yogun bıçımde artarken ve
o alanlarda kullanılabılır arsalar ye-
tersız kaluken gokyuzu ıle buluşma
bır de pratık zorunluluk kazanmıştır
Bu zorunluluklar, bu tutkulu arayış-
lar, NevvYork'takı o ıkı guzel bınada
başanlı orneklennı sergılıyordu Çe-
lık karkaslan kızgın ateşe, bın otuz
sekız, oburu ellı ıkı dakıka dayanabıl-
dı Ça> kovski'nın Kuğu Golu Bale-
sı'ndekı dramafık sahneyı hanrlatır-
casına acıklı \e bıtkın kanat çırpışla-
n ıçınde yerle bır oldular Çağdaş uy-
garhk anıtının gıdışıyle dunyanın bı-
raz daha çırkın olması kaçınılmazdı
Ama bu bozulma bır uygarlığın so-
nunu da haber venyor ya, ışte bura-
da trajedı başhyor
Eğer sulun gıbı, ıkı zanf bınayı ın-
dınp kendılenyle bırlıkte bınlerce ın-
sanın olumunu goze alabılıyorsa bı-
nlen, bunun sadece kor ınanç ıle, dın-
sel bağnazlık ıle açıklanması çok ye-
tersız kalır ^ç-tok, ezen-ezılen kav-
gasırun hınç dolu bınkımınde, kure-
selleşme masalının bınlennın ezıl-
mışhğını. açlığını ve mutsuzluğunu
şıddetle korukleyışınde, dunyayı yo-
neten super guçlerın evrensel denge-
ien ınsanı olçuler ıçınde kurabılme-
dekı akıl almaz yeteneksızlığınde v e
becenksızlığınde aramak gerekır, bu-
nun koklennı Eğer, ekonomılerdekı
durgunluğa, her turlu uretımdekı ya-
vaşlamaya karşın, sılah yapıcısının
\e satıcısının ışı tıkınnda gıdıyorsa,
bılımsel teknolojık ustunluk, sadece
bu bezırgânlara yanyorsa, uygarlık
karanlık dehlızlerde yalpalıyor de-
mektır Yuzlerce yıl sonralarda baş-
ka uygarlıklann ınsanlannın sıvn ga-
galı olum makınelennın. nukleer fû-
ze başlıklannın kalıntılannı muzeler-
de seyrederken, bu uygarlığın batmış
oluşundan, fazla uzuntu duymaya-
caklannı kestırebılıyor gıbıyız Ala-
bıldığıne acıklı bır sona koşuyoruz
yanı Eğer, Pamır Dağlan'nın yalçın
kayalıklannda, Asya kıtasını denetle-
yecek ılen karakollar oluşturmaksa
bır amaç ve hazır sokaklara dokul-
muşken uç beş laf dınlemeze daha
haddını, hem de Turk'un sadece us-
lennı değıl askerlennı de kullanarak
bıldırmekse obur amaç, uygarlık, o
yuce ust oluşum, nerelerde kalmıştır
Aynca nerededır, Turk ulusunun,
Turkıye Gumhunyen Devletı'nın o
gozbebeğı gıbı korumak zorunda ol-
duğumuz, onurlu bağımsızlığı
9
Tur-
kıyemızın bu bağımsızlığı, yuzyılın
ılk çeyreğınde, butun dunyaya kafa
tutularak benzersız bır yurek ve bılek
gucuyle kazanılmış ıken yuzyılın
ıkıncı yansında v e hele son çeyreğın-
de uç metelıklık kredı, beş kuruşluk
borç uğruna parça parça satışa çıka-
nldı Sonvenlenodunler, buçokna-
dıde bağımsızlık ve ulusalcılık hazı-
nesınden kalan değerh bazı urunlenn
daha satışa arz olunması gıbı bır şey
oluyor, korkanm Hele gokten bela
yağdırma eylemınde sıra guneydoğu
komşumuz ulkeye de gelırse ne ola-
cak7
Dunyanın bu sorunla, sızılı bol-
gesınde gungormuş ve laık îslam,
ağabey ulke nıtehğıyle oynayageldı-
ğımız dengeleyıcı, ornek oluşturucu
rolu kım cıddıye alacak, ondan son-
rasında9
Uzaktakı bır guçlu ulkenın ellı
uçuncu (ya da beşıncı, her neyse) eya-
letı gıbı davTanmanın erdemlenne
ınanılmaz bır aymazlık ıçınde ınan-
dınlmış Turk toplumuna, onun on-
gorusuz (basıretsız) yonetıcılenne-
yonlendıncıleruıe, hayal âlemınde
dolanan uyurgezer medyasına da ıkı
çıftsoz Bu, hızla yaklaşan, uygar-
lık sonu doneminde karmakarışık
strateji hesaplarıvla buvuklerine
kendini ayıplatmamava, dolavh
yollardan göze girmeye çalışmak
verine ulusal onurun guçlu kalka-
nını kullanan korkusuz, odûnsüz,
dimdik bir Türkiv e'\i özleyin. Öz-
lcvelim. Onu oluşturmanın çabası-
m sürdüriin. Sürdürelim.Yeryüzü
karanlığında uç beş ışın bir yerie-
ri hafıfçe a> dıniatacaksa hâlâ,Tür-
kiye bu alanlarda, sadece ve sade-
ce ulusal onurunu ve kimliğini gö-
zeterek \er bulabilir.
PENCERE
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Çelişkilep, flyıplar, Çirkinlikler
Emekçılerın ıkramıyelerı, kıdem taz-
mınatları ellerınden alınmak ıstenıyor'
Kırk yıl once tanınan yasal haklar yok
edılecek
1
Hem de bu hakları sağlayan
Çalışma Bakanı Bulent Ecevtt ın ıktı
darında
1
Çelışkıler o kadar çok kı, tutarsızlıklar,
ayıplar utanç vencı ışler Bır anayasa
değışıklığı yapmaya kalktılar Kendılık-
lennden değıl' Batı ıstıyor dıye, Dervış
Bey ıstıyor dıye Hanı on beş yasa he-
men çıkartılacaktı da, IMF bıze mılyar-
lar verecektı Dervış Bey kapı kapı do-
laştı, hava aldı Guven yok IMF hak-
sız mı, daha once verdıklerı nereye gıt-
tı, kımın cebıne"?
Halkımız açlık sınırında
1
Otuz kırk yıl
hızmet etmış, emeklerıyle çalışmış ın-
sanlar en duşuk aylığı ahyor Açlık sını-
rının hemen ustunde ıkı, uç yuz mılyon
lıra Hak arayan, yollara, meydanlara
doluşan ınsanlarımıza ıse cop, gaz da-
yak, toplayıp goturme
Bır de savaş var Amertka'dan çok
Amerıkan yanlısı bırtutum ıçındeyız Af-
ganıstan'a "banş" adı altında askerlen-
mızı yolladık yollayacağız Belkı daha
sonra Irak'a, banş uğruna savaşa
1
Işsızlık en ılen aşamada
1
Dıplomalı bır
ışsızler ordumuz var Bakanlar, kalaba-
lıklar onunde yuhalanıyor Mılletvekılle-
n seçmenlerının yanına gıdemıyor Baş-
bakanlık dort yandan koruma çembe-
rınde
Boyleyken mılletvekıllen fırsat bu fır-
sat deyıp odeneklerını, aylıklarını en
sağlam guvenceye bağlıyorlar, anaya-
saya bır madde olarak Yanı bundan
sonra mılletvekıllen aylıklarını ıstedıkle-
n kadar yukseltebılecekler Anayasa
Mahkemesı ışe kanşamayacak1
Bundan daha çırkın, daha ayıp, daha
aşağılık bır tutum gorulebıhr mı'' Halk
kan ağlıyor beyler ceplerıne ılk elde se-
kız yuz mılyon ındırecekler, sonrası ge-
lecek elbet Kım karışır onlara Baksa-
nıza geçım zorluğu çekıyormuş mıllet-
vekıllenmız Memuriara, ışçılere, emek-
lılere de gereken zamlan yapsalar, ulke
ışlerını yoluna koysalar enflasyonu yen-
seler doları hıç değılse bıryıl oncekı çız-
gısıne getırseler de, ondan sonra ken-
dılennı duşunseler Ama sankı mılletın
bırparçası değıller Daha once nasıl ya-
şıyorlardı, nasıl geçınıyorlardı, mılletve-
kıllığı bır geçım kapısı mı
9
Bıryazımda "ŞımdıSozÇankaya'nın"
demıştım Gerçek bır hukuk adamı olan
Sezer elbet bu tepeden ınme çıkar sağ-
lama gırışımını benımseyemezdı Kaşla
goz arasında kazançlannı dort mılyann
ustune çıkarmak yakışıksız bırtutumdu
Hele bunu anayasada bır madde halıne
getırmek ıstemek'
Koskoca adamlar şımdı nasıl oluyor
da Cumhurbaşkanı nın bu konuyu hal-
ka sormasına karşı çıkıyorlar'' HeleAda-
let Bakanı, hukuk profesoru
1
Içıne sın-
dırıyor mu eşıtlık ılkesıne ters duşen bu
ozel çıkar sağlama ışını? Yakışıyor mu
kışılığıne
9
Herkes aynı duşuncede Bu
konu anayasada yer alsın mı almasın
mû Halkoylamasında yuzde yuze yakın
bır çoğunlukla "hayır" denıleceğı kesın
Boyle bır sonuç karşısında başta huku-
met sonra tum mılletvekıllenne duşen
TBMM yı hemen terk etmektır
En çok şaştığım durustluk sımgesı
olmuş bır Başbakan'ın genç yaşında
ustlendığı Çalışma Bakanltğı'nda sağla-
dığı ıkramıye ve kıdem tazmınatı gıbı
hakları ortadan kaldırmaya nıyetlı btrhu-
kumetın başında oluşu, busbutun uzu-
cu'
'Vatan Haini' Şiirini Okusunlar
A1İ SALMAN Mımar
Profesor Dr Afet İnan
Mimar Koca Sinan adlı
esennın 63 savtasında "...
Bir gün Sofya'da çıkan
Zara gazetesinin 1 Mayıs
1935 tarihli niishasında
Sınan'ın Bulgar olduğu
yazılmış olduğunu haber
aldık. Bu haber elbette ki
doğnı değildı. Okuduğum
kitaplarda kendisinın dev-
sirme olarak Kayseri'den
Istanbula geldiği yazılı i-
di. Bunun uzerine daha
çok kitap bulmaya çalış-
tım" dıye yazıyor Genç
Cumhurıyet'ın değerlı ho-
cası, yalnızcadahaçok kıtap
bulmakla yetınmemış. ken-
dısı de daha çok kıtap yaz-
mıştır Nıtekım ogune kadar
hıçbır yerde sozu edılme-
mış Sınan'ın doğum yen
olan Ağımas kasabasını ele
alarak Sınan'ın çocukluğu-
nun geçtığı yerlen ve esın
kaynaklannı enıne boyuna
ıncelemış ve hem Ağırnas
hakkında hem de MımarSı-
nan'm çocukluk gunlen ıle
ılgılı çok değerlı bılgılen gu-
numuze ulaştırmıştır Afet
Inan'ın bu davranışı yalnız-
ca kışısel duyarlılığından
kavnaklanmıyordu Çunku.
"Anadolu uygarlıklannın
tarihten gelen kûltürel bi-
rikimine sahip çıkmak ve
yaşatmak" şeklmde ele
alan resmı dev let tutumu as-
lında 1923'tekı 'Cumburi-
yetdevrimi'yle bırlıktebaş-
îatılmıştır Ne var kı Ata-
türk'un ve İnönıi'nun ge-
nelgelennde de belgelenen
ve daha 1924 vılında once-
lıkle tstanbul ıçın bır Eski
Eserler Enciımeni nın ku-
rulmasıy la da ılk kurumsal
adımını atan bu koruma ve
kulturanlayı^ı 1946'danıtı-
baren egemen olmaya baş-
layan sıyası ve ekonomık
sureçlere koşut olarak yen-
nı "resmi duyarsızüğa" bı-
rakmıştır Cumhunyetı ku-
ran kadrolann kulturel mıra-
sa olan bu bağlılıklannın
kaynağında başlıca ıkı temel
unsur yatıyor
Bınncısı, hıç kuşkusuz
"ay dınlanma" felsefesının
tanhe olan bakış açısıdır Bu
bakış tanhı ırdelerken ınsa-
nın yaratıcı gucune ve du-
şunsel gelışmesıne oncelık
venr Kulturel mıras da ışte
bu eşsız yaratıcılığın kultur-
de sanatta,edebıyattavebı-
lımdekı duşunsel ılerleme-
nın hem kanıtı, hem bınkı-
mı hem de bugunku ve ge-
lecek kuşaklar açısından
esın kaynağıdır Cumhun-
yet devnmını başlatan kad-
rolararasında, kultur varlık-
lanna ven len onemın ay dın-
lanmaya bağlı duşunsel
koklerle bıriıkte ıkıncı temel
nedenı de "ulusal bağım-
sızlık" ılkesı ve buna bağlı
"kimlikli bir ülke" olma
ozlemı vehedefıdır Bu ılke-
nuı kulturel alandakı guv en-
cesını "Anadolu uygarhk-
larr* oluştururken uluslar
topluluğu ıçınde v e dev letler
arasında "kişilikli bir dlke"
olarak veralmanın oncehk-
lı kaynaklan da yuıe aynı
uygarlıklarla kazanılmış bı-
nkımlerlebelırlenmıştır Or-
neğın \taturk, Anadolu'da-
kı arkeolojık ve tanhsel ka-
lıtla(mırasla) ılgılı Inonu ve
gonderdığı 23 Mart 1933 ta-
nhlı mektupta şovle dıyor
"Memleketimizin hemen
her tarafında emsalsiz de-
fıneler halinde yarmakta
olan kadim medeniyet
eserlerinin ileride tarafı-
mızdan meydana çıkarıla-
rak ilmi bir surette muha-
fazalan içın muze mudur-
luklerindeve hafriy at (ka-
zı) işlerinde kullamlmak
uzere arkeoloji mütehas-
sıslarına katı lüzum var-
dır. Bunun ıçın maarıfçe
harice gonderilecek tale-
beden bır kısmınuı bu şu-
beye tahsisi muvafık ola-
cağı fikrindey im..." (1)
Doğrusu bu yazıyı yaz-
mava başlarken njyetım yu-
kandakılereek olaiak Cum-
hunvet'ın daha ılk yıllann-
da ekonomık sıkıntı ve bu-
nalımlara karşın tanhsel ve
kulturel değerlenmızı koru-
madakı çabalara omekler
vererek sozu, Kultur Bakan-
lığı nın gınşımlenyle gun-
celle^en Nâzım Hikmet'ın
vatandaşlığa kabulu konu-
suna getırmek ve kabul et-
memekgıbı bır luksumuzun
bulunmadığını anlatarak ya-
zıyı bıhrmektı Ancak, ge-
çen hafla bazı mılletvekılı
ve bakanlanmızın televız-
yonlardan yaptıklan açıkla-
malan dınley ınce "ruzgâra
karşı" yuruduğumuz duy-
gusuna kapıldım Ne Afılla
Coşkun un Cumhunyet te
3 gun devam eden "Nâzım
Hıkmet veTurkVurttaşh-
ğı" konusundakı dızı yazısı-
nın ne Bekir Coşkun un
"... asıl. Nâzım'ı bunlann
elinden kurtann" dıye bı-
tırdığı yazısının ne de gun-
lerdır aynı konuda vazılan
başka yazılann. sonucu de-
ğıştırmeyeceğını anladığım-
dan bu kez de yazıyı kısa
kesmek gıbı bır luksum ol-
madığını duşundum Ve ya-
zımı se\ ımh "dinozor"
Mîna Urgan dan bıralıntıy -
la devam ettırmeye karar
verdım "... 1950'de, Nâ-
zım'ı hapisten veaçlık gre-
vinde ölmekten kurtarma
kampanyası başladı. Bu
amaçla düzenlenen Lale-
li'deki Çiçek Palas toplan-
tısına katılanlar. tutukla-
nıp mahkemeye çıkarıldı.
Bunlardan biri de şairin
yıllarca yattığı Bursa Ce-
zaevi'nin muduru Tahsin
Bey'in kızı arkadaşım
ŞehnazAkıncı'y dı.Vargıç,
ona neden bu toplantıya
gittiğini sonınca, Şehnaz,
'Nâzım Hıkmet yurtsever
bır şaırde ondan' dedi.Var-
gıç sanıkla alay edercesi-
ne, 'Kızım bunu da nere-
den çıkardın acaba' diye
sordu. Bunun uzerine
Şehnaz, virmi yaşının çın
çın çınlayan sesiy le "Mem-
leketım' şiirini, başından
sonuna kadar ezbereoku-
du. tlk kez duydukları bu
şiir, mahkeme heyetını de
dinley icilerı de denn bır
sessuliğe gomdu. Şiirin
guzclliğı bır y ana, komu-
nıst Nâ7ım Mıkmet'in ger-
çekten yurtsever olduğu
kafalanna dank etmişti
herhalde. Zaten Nâzım
Hikmet'in şiiıierinde, din-
leyenleri sessizliğe gom-
mek gibi bir keramet var-
dır." Sevımlı "Dinomuz"
anı yazılannı "... Bu dino-
zor öyle bir yasa geldı ki
artık, bunca genç, bunca
çocuk ölurken daha fazla
yaşamak biraz avıp gelrae-
ye başladı ona. İsteği, çev-
resine ve kendisine bir
başbelası haline gelme-
den, bu dunyadan goçüp
gitmek. Kalanlara sonsuz
sevgiler" dıye bıtınyor
Keşke bugunlerde hâlâ yaşı-
vor olsavdı da bır kez daha
"Nâzım Hikmet'e yurt-
taşlık haklannın verilme-
diği bir ulkede, yurttaş
olarak yaşamak gücüme
gidiyor" deseydı Nâzım'ın
"\atan Haıni" şıınnı oku-
malannı tavsıye edenm O
şıırde kımlenn vatan haıru
olduğu çok ıyı belırtılıyor
(1) Okta\ Ehncı nın
"Türkiye'de korumama
polıtıkaları"başlıklı bıldı-
nsınden
IIEylülBipMllât'Oldu...
Çanakkale Savaşı ıkıye ayrılabılır, denız ve ka-
ra savaşları1
Ilk aşamada denız savaşlarında ye-
nılgıye uğrayan Ingılızler 1915'te karadan saldırı-
ya geçtıler, ama karşılarında Mustafa Kemal gı-
bı bır "asken deha"y\ buldular, yengıye kavuşsa-
lardı, Çarlık Rusya'sına ulaşıp 1917 Devrımı'nı en-
gelleyeceklerdı
1917 Devrımı'yle Rusya'da ıktıdara geçen Bol-
şevıkler Mustafa Kemal onderlığınde gerçekleştı-
rılen Mıllı KurtuluşSavaşımızadestek oldular, Kaf-
kasya'da sırtımızı komunıstlere dayadık
Sovyetler'ın kurulması Turkıye Cumhurıyetı açı-
sından bırtalıhtır
•
Ya Sovyetler'ın çokmesı9
.
Ikıncı Dunya Savaşı'ndan sonra yanm yuzyıl
Amenka'nın "Yeşıl Kuşak" coğrafyasında başı çe-
ken Türkiye'de "Super Guç" gozu kara ırtıca ya-
tırımı yapıyordu, dıncılık laık Cumhurıyetı ele ge-
çıreyazdı kı 1991 'de Sovyetler çoktu
Gozlerdekı bağlar çozuldu
"Komunızm tehlıkesı" kalkınca ulkenın laık guç-
lerı asıl tehdıdı gorduler
28 Şubat'ta şenatçılara 'dur' dendı, yoksa laık
Cumhunyet elden gıdıyordu
•
Sovyetler'ın kurulması da laık Cumhunyet ıçın
talıh olmuştur, çokmesı de
Ya 11 EyluP
"Yeşıl Kuşak" Islam dunyası ıçın Super Guç'un
ırtıcaya yatırımı anlamına gelıyordu
Ne var kı Sovyetler tarihten sılındıkten sonra
Amerıka ıçın "Yeşıl Kuşak"\n ışlevı kalmamıştı, 11
Eylul bu kapsamda bırdonum noktasıdır, "Komu-
nızm tehlıkesı" sılımnce gozler açıldı, Islamcılar
Amerıka'yı gorduler, Amerıka da şerıatçıları keş-
fettı
Amerıka "Yeşıl Kuşak" sıyasetı guderken şerı-
atçıları destekleyen Turkıye'dekı Amenkanofıller
şımdı Islamcıları dışlıyorlar
"Tanhın sonu" gelmemıştı, "tanhın gelgıtlen"
hızla suruyordu
•
Tanhın sonu, ınsanın sonu demektır, oysa 'ınsan
tukenmez'
Bakın Edzard Reuter'e
1
Gazetelerın yazdığına gore Daımler Benz'ın es-
kı Başkanı Reuter Sabancı Unıversıtesı'nde bır
konuşma yaparak Kureselleşme'yı eleştırmış
"- Karl Marx ıle Engels'ın 'Komunıst Manıfes-
to'dakı kehanetlerının bır gun gerçekleşmesını ıs-
temıyorsak para kazanma ozguhuğunu sınırlaya-
cak, ekonomık aktorlen toplumsal ıhtıyaçlara ve
ahlakı değerlere saygı gostermeye zorlayacak
uluslararası planda geçehı kurallan koymaya ça-
lışmaktan başka seçeneğımız yok' "
Hayırdır ınşallah
1
•
Marx ıle Engels'ın 'Komunıst Manıfesto'sunöa-
kı fikırien bır gun gerçekleşebıl/r mı?
Konuyu boylesıne sığlaştırmanın bır anlamı
yok
1
Insanlık elbette bugunku gıbı adaletsız bır
duzende surgıt yaşayamaz, uygarlık, gezegenı-
mızde 'hakça bırduzen'\ kuracak yukselışe ılle de
kavuşacak
Bız gunumuze bakalım 'Cumhunyet' 1991 -
2001 doneminde sağır duvarlara seslendı, med-
ya kırlenmesınde Amenkanofıller bır yandan Ku-
reselleşme azgınlığını, ote yandan PKK teroruyle
şerıatçı ırtıcayı okşayarak 1923 Cumhurıyetı'nın
sonunun geldığını savunuyorlardı
11 Eylul bır 'mılât' oldu
OSMANLI
MADALYALARI ve NİŞANLARI
Metın Erureten ın belgelere davanan bu gorkemlı
vapıtı çıktı ResımJer onjınal renklı - Metınler
Turkçe ve Ingılızce
Isteme adresı ^-nalı Pasaj No l Bevoglu Ux
Tel 02I2-2529N81 U21224> 1096 0i324"2 60 83
E maıl metınenıretenamrcom
Canh
Cumlıurıyet Mahallesı 2 Kjsımda
herşeyı hazır 4OO m2 arsa 5000 S
O 216 - 418 83 66
O 532 - 314 34 13