18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 EKİM20O1 CUMARTESİ • • • • + CUMHURİYET SAYFA HABERLERlN DEVAMI 19 ** Gr U JVC E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada da bir konu" gözüyle bakıyor. Hükümetle bağlantısı - Ecevit'es göre- "kelâlâka". Ecevit, "ekonomi ve uluslararası ilişkiler bakımından çok kritı* dönemden geçılirken" Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık arasında yenı bir tartışma açılmasını (21 Şu- bat'taki dolar fiyatının fren tutmaz biçımde yükselişıne benzer bir gelişmeyi) doğru bulmuyormuş! Çankaya'daki görüşmeden sonraki açıklamalar, Baş- bakan'ın Cumhurbaşkam'ndan "herhangi bir istekte bu- lunmadığını" gösteriyor. Oysa, Başbakanlık kaynaklan böyle konuşmuyor. ''So- runu halkoylamasından kurtarmak için 86. maddeyiMec- lis'eiade etmesiniöncekigün 'son olarak' BaşbakanEce- vit'in Curnhurbaşkanı Sezer'den istediğini" duyuruyor. O zaman Başbakanhk'tan alınan bilgileri, Ecevıt'ın "Ara- mızda tatsızlık olmadı" dıyen yumuşak demeçleriyle na- sıl bağdaştıracağız? Bu yarımyamalak açıklamalar... Ecevıt'ın görüşmeden sonra hırçın yüz çizgilerinı saklamak amacıyla Köşk'ten gazetecilere görünmeyerek arka kapıdan çıkması... Yakın geçmişten (21 Şubat olayından) yeterli ölçüde ders aldığını gösteriyor. Üstelık Başbakan'ı, doların alıp başını gitmesini önle- mek amacıyla halkoylamasının hükümet sorunu olmadı- ğını vurgulayan -tabiı yutan olursa- böylesi siyasal bir kurnazlığa zorluyor. Oysa, kısa yoldan sorunu çözmek olanağı varken; Ece- vit, "Hayatımda yaptığım en büyük hata" diye tanımladı- ğı Sezer'e karşı inadını sürdürmek kararında. Hükümetin önce halkoylaması kararını Resmi Gaze- te'de "Başbakanlık Yasası'na dayanarak yayımlanmasını önlemeyi" planladığı söylendi. Ne kadarsüre? Cumhurbaşkanlığı'ndan biryazı gelin- ceye kadar... Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin halkoy- laması istemini anayasa açısından doğru bulduğu gibi, halkoylaması kararının Resmi Gazete'de yayımlanması- nın "bir iki günden fazla bekletılemeyeceğini" ıfade edi- yor. Korku Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Tufan Algan da Çan- kaya karannın yayımının uzun süre geciktirılmesıni "dev- let 'etiğine' aykırı" buluyor. Curnhurbaşkanı Sezer, hükümetle TBMM Başkanı Ömer Izgi'nin halkoylaması kararını geri alıp veto ede- rek gerı gönderme tezıni uygulamaya uygun bulmadığı- na göre; kısa yoldan harekete geçerek 86. maddenin es- kı haline dönüşmesini sağlayacak hızlı bir çalışmaya, Ece- vit'le ortaklarının, neden önayak olmadıklannı anlamak gi- derek zorlaşıyor. Hükümetin medyaya pompaladığı hukuksal kimi sakın- calar, engeller falan filan tamamen palavra. Sezer anayasal yetkisinı kullanarak maaş oyununu bal gibi bozdu. Hükümet topu TBMM'ye atarak kendini bu sorundan soyutlayamaz. PİAR-GALLUP'un son anketi, hükümete ve milletvekil- ierine yeterli bir uyarı. Maaş ve özlük haklanyla ılgili anayasa değişikliğini ka- bul etmeyenler "dünyadakikamuoyu araştırmalannda çok ender rastlanan yükseklıkteki bir oranla " yüzde 84.7! Bu sonuca bakarak PİAR - GALLUP şu yorumu yapı- yor: "Kamuoyunda milletvekilleh hakkında 'kendi çıkar- larını koruyan, kendilerini düşünen' kanaatihâkımdir. Mil- letvekilleri maaş ve özlük haklanyla ılgili maddenin halkoy- laması sonuçlan hakkında kamuoyunun yüzde 74.6'sı 'hü- kümete güvensizlik' anlamına geldiğini düşünmektedır." Bu korku hükümete ve milletvekillerine egemen. Hem halkoylamasından kurtulmaya can atıyorlar hem de Çan- kaya'yı suçlayarak halktaki yargıyı unutturmaya çalışı- yorlar. Kâğıttan kaplan bunlar! Devlet çarkı işlemez haldeHACER BOYACIOGLU ANKARA - IMF politikalan doğrultusunda borçlann ödene- bilirliği için faiz dışındald tüm kamu harcamalanmn kısıtlan- ması, devlet işleyişini dunna noktasına getirdi. Öğretmen ve polis atamalannda yolluk öde- meleri yapdamadığı için sıkıntı yaşanırken, Dışişleri Bakanlı- ğı "nda da benzer gerekçeyle 83 diplomatın görev yeri değiştiri- lemedi. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ve TRT'de çalışan- lara 2 aydır enfiasyon farklan ödenemıyor. Öğrencilerin ba- nnma ve kredi gereksinimi kar- şılayan Kredi ve Yurtlar Kuru- mu da kaldınlıyor. SSK ve Bağ- Kur'a yeterli kaynak aktanla- maması nedeniyle sağhk harca- malannda kısıntüara gjdiliyor. Bu nedenJe eczanelerin sosyal güvenlik kunımlanndan tahsi- lat yapamadıklan öğrenildi. Îİci yıldır devletin küçültül- mesi ve tasarruf önJemJeri adı altında bütçede yapılan kısıtla- malar, 2002 yılı bütçesiyle da- ha da artacak. Devlet çarkını ödeneksizlik nedeniyle durma noktasına getiren ve 2002 büt- çesiyle daha da artacağına dik- kat çekilen sorunlar şöyle: Hlzmetter aksıyoh Dışiş- leri BakanlığYnda 83 diploma- tın görev yeri değişimi, ödenek yetersizliği nedeniyle gerçek- İeştirilemiyor. Birçok ilde, ek ders ücretlerinin ve öğretmenle- re atama-tayin dönemlerinde verilen yolluklann ödenmesin- de gecikmeler yaşanıyor. 20 bin polisin atama ve tayini de öde- nek yetersizliği nedeniyle ge- cikti. Sorunun îçişleri Bakanı Riiştü Kâzun Yücelen'in Ma- liye Bakanı Sümer Oral ile gö- rüşmesiyle giderildiği belirtil- di. Ödenek yetersizliği nedeniy- le Karayollan, Köy Hizmetleri ve Bayındırlık Bakanlığı'na bağlı birimlerde "seyyar görev tazminatlan" ödemelerinde de aksama oluyor. Edİtlm: Yurtlan ve sağladı- ğı eğitim kredileriyle öğrencile- rin en büyük destekçisi duru- munda olanYurt-Kur'un da kal- dınlması gündeme geldi. Yurt- Kur'a bağlı yurtlann 2002 yılı- na kadar üniversitelere devre- dilmesi öngörülüyor. Hükümet, üniversiteleri yurt ücretlerini ve yıllık harç tutarlannı belirlemek konusunda da yetkili kılmayı hedefliyor. Ilgili yasa tasansı- nın TBMM'den geçmesi duru- munda, araştırma faaliyetleri için üniversitelerin yeni İcayna- ğı pğrenciler olacak. Üniversitelere darbütçe: 2002 yılında üniversite kadrola- nnda yapılacak artış öğrenci sa- yısındaki artışı karşılamıyor. 2002 yılında üniversite öğrenci- lerinin sayısının yüzde 9.3 art- ması bekleniyor. Buna karşın üniversitelerde çalışan tümper- sonel sayısında ise yüzde 0.3 ar- tış olacak. Böylece, 2002 yılın- da 9.4 öğrenciye 1 akademik kadro düşcek. çiftçl kaderine terfc 2002 yılında tanmda doğrudan gelir desteğine geçilmesi hedef- Bütçe eriyor BANU SALMAN ANKARA - Dalgalı kura geçilmesiyle, halkın gelir düzeyinde yaşanan gerileme devlet bütçesine de yansıdı. Bütçe büyüklüğü dolar bazında 2000 yılina göre yüzde 27.2 azaldı. Böylece 2000 yılında 74.6 milyar dolar olan bütçe büyüklüğü, 2002'de öngörülen ortalama kur düzeyinin tutması durumunda ancak 54.2 milyar dolar olabilecek. 2001 yılında dolar bazında geçen yıla göre tüm ödenekler erirken tek artış gösteren kalem faize yapılan aktanm oldu. Faiz ödeneklerinde bu yıl yaşanacak gerileme ise dolar bazındaki borçlanmalar nedeniyle anapara ödemelerinde gerçekleşecek artış nedeniyle hiçbir anlam ifade etmiyor. Maliye'nin verilerine göre 2000 yılında ortalama 623 bin 947 liralık dolar kuru düzeyi üzerinden aynı yılın bütçe büyüklüğü 74.6 milyar dolardı. DPT'nin verilerine göre 2001 yılında ortalama dolar kurunun 1 milyon 233 bin lira olması öngörülüyor. Bu durumda, 80 katrilyon liralık 2001 bütçesinin dolar bazında büyüklüğünün 64.8 milyar dolarla geçen yıla göre yaklaşık 10 milyar dolarlık kayba uğradığı görülüyor. Bu kayıp, gelecek yıl bütçesiyle giderilemeyeceği gibi yapılan kısıtlamalarla daha da artacak. Yine DPT'nin 1 milyon 801 bin lirahk2002 yılı ortalama dolar kuru üzerinden, 98 katrilyon liralık 2002 bütçe büyüklüğünün 54.4 milyar dolara gerileyeceği görülüyor. Böylece, bütçede son 2 yıllık erime 20.4 milyar dolar olacak. ABD karşıtigösteri Cuma namazı çıkışında Beyazıt Camii'nin avlusunda ABD karşıti gösteri yapan tslamcı grup polis müdahalesiyle karşılaşb. Cami avlusunda başla>an eylemi sloganlar atarak meydana taşımak isteyen 10 kişi biber gazı sıkılarak etkisiz haJe getirildikten sonra gözaltına alındı. Daha sonra \'ezneciler'de toplanan yaklaşık 150 kişi, ABD bayrağı yaktı. ÇeşitK sloganlar atan gruba, meydanda konuşlandınlan çevik kuv\et birimleri »arafından, gaz bombası kullanılarak müdahale edikü. (ALPERİZBUL) leniyor. Ancak dekar başına 10 milyon lira olarak verilmesi planlanan doğrudan gelir deste- ği uygulamasındaki sorunlar gi- derüemiyor. Tanm ve Köyişleri Bakanlığı, uygulamanın sağlık- h olarak yürütülmesı için asga- ri 1.9 katrilyon lira kaynağa ge- reksinim olduğunu bildirdi. Bu- na karşın 2002 yılı bütçesinde tanma yalnızca 1.4 katrilyon li- ra aynldı. Tasarruf önlemleri doğrultusunda bu desteğin de Bağ-Kur borçlanna karşdık ola- rak çiftçinin eline geçmeden ke- silmesi planlanıyor. Tanm Satış Kooperatifleri ve Ziraat Banka- sı'ndan aldığı krediler nedeniy- le icralık olan ve hapis cezasıy- la karşı karşıya kalan çiftçiler, 10 milyon liralık desteği de mahsuplaşma nedeniyle alama- malan durumunda cumhuriyet tarihinde ilk kez tamamen des- teksiz bırakılmış olacak. Köylere hlzmet yok: Köy Hizmederi Genel Müdürlü- ğü'nün taşradaki birimlerinin il özel idarelerine devredilmesi planlanıyor. Bunun gerçek- îeşmesi durumunda, il özel idarelerinin nüfıısa göre pay alıyor olmalan nedeniyle böl- gesel eşitsizlikler artacak. Köy Hizmetleri Genel Mü- dürlüğü'ne ait araçlann bir bölgedeki pek çok hizmeti görebildiğine dikkat çekildi. Yeni uygulamayla il özel ida- relerine devir işlemi gerçekle- şirse, her ilde araç bulunma- yacağı için hizmetleringörül- mesinde sıkıntı yaşanacağı belirtildi. Bu durum, köyle- rin, içme suyundan tarımsal sulamaya, yoldan altyapıya kadar pek çok temel hizrnet- lerinde sıkuıö yaratacak. Sağllk: Birçok ilde, sos- yal güvenlik kurumlannın eczanelere gerekJi ödemele- ri yapamadığı bildirildi. Öde- me aksakJıkJannın sürmesi durumunda, yurttaşlar ilaç alamama tehlikesiyle karşı karşıya kalabilecekJer. Enflasyon farta: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ile TRT çalışanlanna Bütçe Ya- sası gereği verilmesi gereken "enflasyon farkı" oranında- ki artış ise yine ödeneksizlik nedeniyle son 2 aydır ödene- miyor. KÜLTÜR • SANAT IO212I293S9 7S Sadece bir fon kaldı m™.BARI§PIRHASAN O DA. GEIS'i ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Hükümet, 2002 yılı bütçesiyle birlikte 42 fonu kaldınyor. Bütçe içinde yalnızca Destekleme Fiyat Is- tikrar Fonu kalırken bütçe dışında da "Sosyal Yardımlaşmayı ve Daya- nışmayı Teş\ ik Fonu, Savunma Sa- nayii Destekleme Fonu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Tanıtma Fonu ve Özelleştirme Fonu" olmak üzere 5 tane fon bırakıldı. Tasfıye edi- len fonlar adına yapılan tahsilatlar- dan gelecek yıl 4.6 katrilyon lira ge- lir beklenirken fonlardan yapılacak aktarmalardan da bütçeye 312 tril- yon lira gelir kaydedilecek. Hükü- metin, 2001 yılında çıkardığı yasa kapsamında Bakanlar Kurulu karar- lanyla 2002 yılında 42 fon kapaülmış olacak. 2002 bütçesiyle birlikte yok olacak olan fonlar şöyle: "Tütûn, Adalet Teşkilatını Güçlendirme, Bdediyeler, Mahalli İdareler (Ba- ymdıruk),İl Özel İdareleri, Mahal- İi tdareler (Îçişleri),Trafik Hizmet- lerini Geliştirme, Milli Parklar, Ağaçlandırma^Orman Kö\ lülerini Kalkındırma, Olçüler veAyar Hiz- metleri, Kooperatifçilik Tanıtma ve Eğitim, Madencilik, Konınması Gerekli Kültür V arlıklannın Ona- rımına Katkı, Sinema ve Müzik Sa- naünı Destekleme, Turîzmi Geliş- tirme, Çevre KirtiBğini Önleme,Ta- IMF heyetibekleniyor JÖRÎ ÖZEl ÖfHİlü EFESPUseil'in kültür ve sanata katkıları artarak stirecek. BEYOĞUAFM FtTAŞ BEYOĞİ.-AUAZM OSUAMEVGAZ UEODıTEKOYOOE» C K P l t F t S U r » MBHKEZ BAKMC<«FH CAflOUSEL MHÇaSlSMJUOAYHEt MĞOUSSfrE 3 CX,ZJJ« «ROS uu£umtn KAMO-OCM KK <Ğ1«SA5 » m MÛK0"«S ŞBMKAJEKOCC PEIOKGUCY iJIKANKJF» PHOCS£3 tButroınncBiTra «MMZMflESTKSE KjRsuaızAreRPUıZA 29211 11 2S3 24S6 247 96 65 I 21137 90 282 05 05 503 46 02 riBM 44121 09 462 20 21 895 36 45 852 01 90 4 » 19 15 3911935 336 37 71 44S55S7 336 00 « 457*4 68 « a * 354 13 8a 4G103S2 335 3 9 » 323 01 67 274 73'/ 225 45S0 ZO0-14 15-1645-1915-214S 100-14 15-16 30-1B.46-21 M 100-13 0O-1S 00-1715-19.30-21 45 120-18-20 CJC THS12130 1 »1115-15JO-" 4HC»2LI CC f a » J 0 1 OM300-15 00-170MSJO-21 15 13O-K0O-15-3O-U0O-21JJ £00-'4 1S-1630-'900-213C 30O- < 51S-r3O-lS3O-213D 1JO-13 3O-1SJO-!7J0'19J0-21-30 • 30-140O-16.3O-19-OO-21 J0 2.15-14J0-:6 45-1915.21» 1 00-13.15-1530-17 45-20 00-2İ15 1 00-13 15-1515-17 '5-19 15-21JC 145-14 00-1615-18.45-21 'S 1.30-14 00-15 30-19 00-21J0 100-13 O0-15»5.'7«-'!1S.21JO 1CC-14 3O-170O-'9 30-21X CJC TÎS24 OC 1 OO-'IOO-IS 30-17 00-1915-21 X 1 30-14 00-1630-19 00-21 45 2.15-14JO-164S-1900-21 15 1 45-14 00-16 •5-*8-45-21 '5 200-'* 15-'5.K-130OT '5 14S-1415-l54S-19'5-r 45 EURSACHEDKHE BUR&ASÛMCZ PUUA UEGAPOL ıZWBŞ« ltYJX»DE)C aomovMHiEGsnu» SUR BKKALJ1 ÇmJüt CBOER i2MRIUVIŞEHR<ni «MtARAaETHOPOL «H(A»W14ATPt$A AMCA/UCK HAdC UKMVM AMtAftATB* CMEHAja AOWUAPL£X REŞATBCr •OVUTEPECOEIIUI ADW«İA1£IW UEKSHKETRO DrYAABMRDUUI ANTAKVAKOIIM «nEnııussau KAYSe^tONAY SAAISUNPUUET SMlSUMtOMII 2214806 1100.1415-16 45.19-15-2130 261 57 67 •2-15-14JO-'700-i915-21JO 4637511 •İ15-143O.-6.45-190O-2' 15 31164 61 373 73 20 2771100 324 42 64 42574 7J 4318515 441 17 40 54113 33 2153400 26(1632 4578143 27102 6» 459 0310 33100 77 222 31 60 220 7» 56 22311S3 2221313 2.1S-14 30-'6.45-1900-211S M5-'4JO.16.4S-1J 00-21 15 ZI5-I4JH6.4S-19-D3-21Î5 0JO-12.45-150O-1715 2-15-14JO--700-1915-21» 2 00-14 15-1630-1900-?' 15 200-14 1S- 1 6.3O- 1 8 45-2' 00 CXTESa23J0 D»'255-15 30-'8JO-!100 Z0O-14JO.16 45-1915-21 30 IJO-'Utll3>-'7X'»3D.21J0CCTESi»00 2i»14J0-'S45-1905-2'aOC7ESI2î4S 200-14 15-I6J0-19 00-21 1 5 C « T B I » J X M5-1400-16JO-1900-21 15 145-l490-16JO-ia45-2tOO 03O-13.15- 1 5JO-ı80O-20JO 4 00-18 00-2100CCTHSJ 1100 115-13.45-16'5-1845-2115 200-'4 15-1630-19ÛO-21 '5 321 IÎ22 1<JJO-'ÎOO-'530--800-K30 2316890 •2'5-14l5-'615-'l30-20J0 43124 71 •25O-140O.-615-183M1M ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Uluslararası Para Fonu (IMF) îcra Kurulu'nım ekim ayı başında serbest bırakması gereken 3 milyar dolan bütçeyle ilgili koşulların yerine getirilmesi için ertelemesinin ardından beklenen heyetTürkiye'ye gelmedi. IMF'den geçen hafta gelen bir bütçe uzmanı halen Ankara'da çalışmalara katıhrken, fondan gönderilecek heyetin gelecek hafta gelmesi ve 10. gözden geçirmenin ek niyet mektubunun yeniden hazırlanması bekleniyor. IMF, ek niyet mektubunda, mesai, ikramıye ödemelerinin kısıtlanması, kamuda ücretsiz izin uygulaması ve emekliliği gelenlerin emekli edilmesi gibi daraltılmış bütçenin gerçekleşmesini sağlayacak sert düzenlemelerin de yer almasını istiyor. IMF îcra Kurulu'nun bu ay sonunda yapacağı Türkiye'nin 10. gözden geçirmesine ilişktn toplantısı öncesinde bir heyetin yeniden Ankara'ya gelmesi bekleniyor. 10. gözden gecirme çerçe\'esinde yeniden hazırlanacak ek niyet mektubunda 2002 bütçe büyüklükleri ve gelecek yıla ilişkin mesailerin ödenmemesi, zorunlu ücretsiz izinler, resen emeklilikler gibi hsıtlamalara yönelik düzenlemelerin de yer alması isteniyor. IMF Türkiye Masası Şefı Juha Kahkonen'in de yeniden gelebileceği belirtüiyor. IMF heyetinin 10 gündür gelmesi bekleniyordu. bii Afetierden Zarar Gören Çiftçi- lereYardım, Çiftçi ve Kooperatifçi- liği Eğitim ve Ödüllendirme, Özel İskân,Tanm Reformu, Sermaye Pi- yasası Kurulu, KarayoUan Trafik Garanti. Oğrenci Seçme ve Yerleş- tirme, Federa$)onlar.Toplu KonuC Serbest Bölgeleri Tesis ve Geliştir- me, Ihracafı Geliştirme, Shil Sa- vunma, Gelir İdaresini Geliştirme, Çıraklık Meslek ve Teknik Eğitim Geliştirme ve Yaygm, Afetler, Kü- çükve Orta Ölçekü Sana\i Geliştir- me ye Destekleme, Elektrik Enerji- si, Özel Çevre Koruma, Akanakıt Fiyat İstikrar, Üniversite Araştır- ma, Yatınmlan Teşvik, Kaynak Kullammı Destekleme, Organize Sanayi Bölgeleri İşlerme Giderleri Mera, Sigorta DeneÜemeAidatL." Kapatılan bu fonlardan, Elektrik Enerjisi Fonu gibi bazüannm işlev- leri ilgili bakanhkbütçelerine akta- nlıyor. "Rırgut Özal döneminde bütçe dışında harcama olanaklan yaratıhnak üzere oluşturulan fonla- nn aynm gözetihneksizin tasfiye edilmesi eleştirilere neden oluyor. Fon gelirleriyle yerine getirilen hiz- metlerin, kısıtlı bütçe çerçevesinde bakanlık ödenekleriyle sağlanama- yacağı belirtiliyor. Döner sermaye- lerin ayuk hasılatlarmdan yapılacak aktanmlarla gelecek yıl bütçeye 341 trilyon lira, yıl sonu kârlanndan aktarmalarla da 12 trilyon lira gelir bekleniyor. Katma bütçeli idarelerin 2002 yı- lı bütçe yasa tasansına, bu kurum- lann döner sermaye işletmelerinin saymanlıklannın il düzeyinde ku- ruînlar bazında birleştirilmesüıe Maliye Bakanı yetkili kılınıyor. Savaştan sonraTürkiye'ye öncü rol NEW YORK (AA) - Amerikan finans çevrelerinın gazetesi Wall Street Journal, savaştan sonra Afganis- tan'ın onanmı ve banş gücü konusunda Türkiye'ye planlamacı olarak öncü rol verilebileceğini yazdı. Gazetenin, îngiltere Dışişleri Bakanı „ JackStraw'un Ankara'ya yaptığıziya- retle ılgili haberinde, "Türkiye, savaştan sonra Afga- nistan'ın onanmı ve banş gücü oluşturulması konu- sunda önde gelen planlamacı olarak görev alma ko- nusunda Ingiltere'nin desteğini sağladı" denildi. Ha- berde bu desteğin, Türkiye'nin Avrupa'daki etkisini art- tıracağı ve Islam dünyasında,ABD önderliğindeki terör- le mücadele kampanyasının îslamiyete yönelik saldın ol- madığını kanıtlayacağı da kaydedildi. Türkiye'nin Batı'ya verdiği güçlü desteğin, IMF ta- w*TT «TDrFT Tni'DVAT r a f m d a n desteklenen 19 milyar do- WALL MKfcM JULKML. l a r l l k ekonom^ reform programına yeni bir katkı sağlamasına da yol açacağı belirtilen ha- berde, Türkiye'nin gelecek yıl için 10 milyar dolara da- ha ihtiyaç duyduğu ifade edildi. Gazeteye açıklamada bulunan bir Ingiliz yetkili, "Sanırım istedikleri bu parayı alacaklar" dedı. GUNDEM MLSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada sevmeyen Başbakan Bülent Ecevit, sorunun ken- disini ilgilendırmediğini, TBMM ile Köşk arasında ol- duğunu söyleyip Meclis Başkanı Ömer Izgi'nin dev- reye girmesini sağladı. Konu bir süre daha 'çaf-a/'lı devam edecek. Bakalım kim kime çatıp ne alacak... Biz Yılmaz]a donelim... Yılmaz, Özal'a rağmen ANAP'tn başına geçtikten sonra bir dönem toparlayıcı oldu. Partiden aynlanla- rın yeniden dönmesini sağladı. 90'lann başında beli- ren "12 Eylül urünü olan bu parti, ötekilerle birlikteyok olup gidecek" havasını sildi. Gerçekten de 12 Eylül sonrasında seçıme girmesine izin verilip de halen ayakta olan tek partı ANAP... Ancak Yılmaz'ın son dönemde siyaset dili olmayan kesimlerle çatışmayı göze alarak degişik bir anlayış gelıştirdiği görülüyor. Bunun sıkça örnegini askerler- le yaşadık. Once ortamın gerilmesini sağlayan bir de- meç ver... Tartışma birkaç gün sürsün... Ardından Ge- nelkurmay Genel Sekreterliği'nin açıklaması gelsin... Ortam daha da gerginleşir mi sorusuna yanıt aranır- ken Yılmaz, "Ben de bunlan tartışalım diye konuş- muştum" desin! Bir başka örnegini yargıya karşı gördük. özellikle Beyaz Enerji operasyonu soruşturmasında adresin ANAP'a yönelmesiyle köpüren Yılmaz, DGM savcısı- nı sert bir dille eleştirdi. Yargıyı siyasallaştırmakla suç- ladı... Bundan kendi hesabına olumlu sonuç elde et- miş olabilin ama bu, siyasetin üzerine düşen gölge- lerin ortadan kalkmasını sağlamadı. Yılmaz son olarak da Cumhurbaşkanı'nı, halkla Meclis'i karşı karşıya getirmekle suçladı, aldığı kara- nn arkasında başka amaçlann yattığını öne sürdü ve ekledi: "Sivil siyaseti boğmak isteyenlere gün doğdu!" Yılmaz'ın yüklendiği kesimler, devlet çarkının önem- li ayaklan ve günlük siyasetin dışında kalan bölümle- ri... Bu kesimlere yüklenerek siyasi bir başan elde edi- lir, ama oy elde edilmez! Dört eğilim Yılmaz'ın, dışa yönelik tavnnın bir benzerini içe de yansıttığı dikkati çekiyor. 18 Nisan seçimlerinden he- men sonra ANAP'ın iktidar ortağı olmasıyla birlikte sağın muhalefette kalan bölümlerinden bu partiye yö- nelim olmuştu. Ancak ANAP'ı iktidar da kurtarama- mış görünüyor. Yılmaz, SadetttnTantan'ı "Yakamdandüş"diyerek irti. 4-5 Ağustos kongresinden sonra da kendisi gibi düşünmeyenlerin aynlmasının hızlanmasını sağladı. Gidenler için yaptığı yorum da şu oldu: "Dağılan ANAP değil, ANAP'ın üzehndeki kara bu- lutlari" Kara bulutlara bakıyoruz, kuruluşundan beri ANAP'- ta yer alan Süha Tanık var, siyasetin kirli yüzüne bu- laşmamış, diplomat kökenli Mehmet Ali Irtemçelik var... Eyüp Aşık, AJi Er, Burhan Kara'nın istifası ise önümüzdeki seçim öncesi lıstelerde yer tutmaya yö- nelik görünüyor. Kara ve Aşık'ın DYP aşkı, bu duygu- sal bağın ürünü! ANAP'ta tıpkı kuruluş günlerindeki gibi dört eğilimin olduğunu görüyoruz. Ancak eğilimlerin eğilimi farklı: 1 - Yılmazcılar. Bu kanadı tarife gerek yok. Siyaseti genel başkanla birlikte yapan kanat. 2- Demirelciler Çiller'in itmesiyle ANAP'ta yer bu- lan Yaşar Topçu, Ibrahim Gürdal, Cemal Özbilen bu kanatta sayılabilir. 3- Anti-Yılmazcılar. Bu kanat, partinin ancak Yıl- maz'ın gitmesiyle güçlenebilecegini düşünüyor. Lüt- fullah Kayalar, Murat Başesgioğlu, Agâh Oktay Güner, Işın Çelebi bu kanatta sayılabilir. 4- Geleneksel ANAP'lılar. Başını Yıldınm Akbulut, Yücel Seçkiner, Veysel Atasoy'un çektiği kanat, böyle gitmez diyor da nasıl gıderı söyleyemiyor. Tablo aynı zamanda siyasettekı dağınıklığın bir par- ti içindeki izdüşumü! [email protected] ÎGDAŞ'ta ögözaüı ECEVİT KILIÇ Istanbul DGM'ce yürü- tülenAlbayraklar soruştur- ması ile Istanbul Büyükşe- hir Belediyesi'ne bağh be- lediye iktisadi teşekkülle- rine (BfT) yönelik soruş- turma kapsamında eski IG- DAŞ Genel Müdürü Mu- hittin Fuat Şengül'ün de aralannda bulunduğu 6 ki- şi gözaltına alındı. AKP Genel Başkanı ve eski Is- tanbul Büyükşehir Beledi- ye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Istanbul Bü- yükşehir Belediye Başka- nı Ali Müfît Gürtuna da soruşturmalarda, İGDAŞ'- tan verilen ıhalelerde, Al- bayraklar Şirketlerfne haksız kazanç sağlamakla suçlanıyor. Mali Şube ekiplerinin26 Nisan 1999 yılında operas- yon düzenledikleri BlT'ler hakkındaki incelemeler ta- mamlandı. IGDAŞ'ın hesaplannı in- celeyen uzmanlar, şirketin eski genel müdürü Şengül, Erdoğan'ın döneminde Is- tanbul Büyükşehir Beledi- yesi'nde Genel Sekreter olarak görev yapan Musta- faAçıkahn, SP milletveki- li Ali Oğuz'un oğlu Müj- dat Oğuz'un da aralannda bulunduğu 6 kişinin 30 tril- yon lirayı zimmetlerine ge- çirdiklerini belirledi. Uz- manlar, iGDAŞ'tan hangi kaynaklara alanldığı henüz belirlenemeyen para mikta- nnın ise 300 triryon lira ol- duğunu kaydediyor. Istan- bul DGM Cumhuriyet Sa'v- cısı Abdülaziz Özatalan da 1997 yıhnda İGDAŞ'ta gerçekleştirilen 300trilyon- luk yolsuzluk iddialan ile Albayraklarhakkındaki so- ruşturmayı birleştirdi. Sav- cı Özatalan'ın talimaü üze- rine bu kişilerin sorgulan- malanna İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde başlandı. ÖLÜM Rahmetli Zekiye Karaören'in sevgili eşi, rahmetli Ahmet Karaören'in, Nuri ve Sami Karaören'in büyük ağabeyleri, Vural, Nural, Yücel ve Ozan kardeşlerin sevgili babaları, İBRAHİM KARAÖREN (1912-2001) 17 Ekim 2001 Çarşamba günü Fethiye'de sonsuzluğa göçtü. Aynı gün öğle namazından sonra Kaya Köyü Mezarlığı'nda toprağa verildi. Sonsuzluğun aydınlığında rahat uyumasını diler, cenazesine katılanlara, başsağlığı dilekleriyle acımızı paylaşanlara şükranlar sunarız. KARAÖREN AİLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle