Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 EKİM20O1 CUMARTESİ • • • •
+
CUMHURİYET SAYFA
HABERLERlN DEVAMI 19
**
Gr U JVC E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
da bir konu" gözüyle bakıyor. Hükümetle bağlantısı -
Ecevit'es göre- "kelâlâka".
Ecevit, "ekonomi ve uluslararası ilişkiler bakımından
çok kritı* dönemden geçılirken" Cumhurbaşkanlığı ile
Başbakanlık arasında yenı bir tartışma açılmasını (21 Şu-
bat'taki dolar fiyatının fren tutmaz biçımde yükselişıne
benzer bir gelişmeyi) doğru bulmuyormuş!
Çankaya'daki görüşmeden sonraki açıklamalar, Baş-
bakan'ın Cumhurbaşkam'ndan "herhangi bir istekte bu-
lunmadığını" gösteriyor.
Oysa, Başbakanlık kaynaklan böyle konuşmuyor. ''So-
runu halkoylamasından kurtarmak için 86. maddeyiMec-
lis'eiade etmesiniöncekigün 'son olarak' BaşbakanEce-
vit'in Curnhurbaşkanı Sezer'den istediğini" duyuruyor.
O zaman Başbakanhk'tan alınan bilgileri, Ecevıt'ın "Ara-
mızda tatsızlık olmadı" dıyen yumuşak demeçleriyle na-
sıl bağdaştıracağız?
Bu yarımyamalak açıklamalar... Ecevıt'ın görüşmeden
sonra hırçın yüz çizgilerinı saklamak amacıyla Köşk'ten
gazetecilere görünmeyerek arka kapıdan çıkması...
Yakın geçmişten (21 Şubat olayından) yeterli ölçüde
ders aldığını gösteriyor.
Üstelık Başbakan'ı, doların alıp başını gitmesini önle-
mek amacıyla halkoylamasının hükümet sorunu olmadı-
ğını vurgulayan -tabiı yutan olursa- böylesi siyasal bir
kurnazlığa zorluyor.
Oysa, kısa yoldan sorunu çözmek olanağı varken; Ece-
vit, "Hayatımda yaptığım en büyük hata" diye tanımladı-
ğı Sezer'e karşı inadını sürdürmek kararında.
Hükümetin önce halkoylaması kararını Resmi Gaze-
te'de "Başbakanlık Yasası'na dayanarak yayımlanmasını
önlemeyi" planladığı söylendi.
Ne kadarsüre? Cumhurbaşkanlığı'ndan biryazı gelin-
ceye kadar...
Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin halkoy-
laması istemini anayasa açısından doğru bulduğu gibi,
halkoylaması kararının Resmi Gazete'de yayımlanması-
nın "bir iki günden fazla bekletılemeyeceğini" ıfade edi-
yor.
Korku
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Tufan Algan da Çan-
kaya karannın yayımının uzun süre geciktirılmesıni "dev-
let 'etiğine' aykırı" buluyor.
Curnhurbaşkanı Sezer, hükümetle TBMM Başkanı
Ömer Izgi'nin halkoylaması kararını geri alıp veto ede-
rek gerı gönderme tezıni uygulamaya uygun bulmadığı-
na göre; kısa yoldan harekete geçerek 86. maddenin es-
kı haline dönüşmesini sağlayacak hızlı bir çalışmaya, Ece-
vit'le ortaklarının, neden önayak olmadıklannı anlamak gi-
derek zorlaşıyor.
Hükümetin medyaya pompaladığı hukuksal kimi sakın-
calar, engeller falan filan tamamen palavra.
Sezer anayasal yetkisinı kullanarak maaş oyununu bal
gibi bozdu. Hükümet topu TBMM'ye atarak kendini bu
sorundan soyutlayamaz.
PİAR-GALLUP'un son anketi, hükümete ve milletvekil-
ierine yeterli bir uyarı.
Maaş ve özlük haklanyla ılgili anayasa değişikliğini ka-
bul etmeyenler "dünyadakikamuoyu araştırmalannda çok
ender rastlanan yükseklıkteki bir oranla " yüzde 84.7!
Bu sonuca bakarak PİAR - GALLUP şu yorumu yapı-
yor: "Kamuoyunda milletvekilleh hakkında 'kendi çıkar-
larını koruyan, kendilerini düşünen' kanaatihâkımdir. Mil-
letvekilleri maaş ve özlük haklanyla ılgili maddenin halkoy-
laması sonuçlan hakkında kamuoyunun yüzde 74.6'sı 'hü-
kümete güvensizlik' anlamına geldiğini düşünmektedır."
Bu korku hükümete ve milletvekillerine egemen. Hem
halkoylamasından kurtulmaya can atıyorlar hem de Çan-
kaya'yı suçlayarak halktaki yargıyı unutturmaya çalışı-
yorlar.
Kâğıttan kaplan bunlar!
Devlet çarkı işlemez haldeHACER BOYACIOGLU
ANKARA - IMF politikalan
doğrultusunda borçlann ödene-
bilirliği için faiz dışındald tüm
kamu harcamalanmn kısıtlan-
ması, devlet işleyişini dunna
noktasına getirdi. Öğretmen ve
polis atamalannda yolluk öde-
meleri yapdamadığı için sıkıntı
yaşanırken, Dışişleri Bakanlı-
ğı "nda da benzer gerekçeyle 83
diplomatın görev yeri değiştiri-
lemedi. Radyo ve Televizyon
Üst Kurulu ve TRT'de çalışan-
lara 2 aydır enfiasyon farklan
ödenemıyor. Öğrencilerin ba-
nnma ve kredi gereksinimi kar-
şılayan Kredi ve Yurtlar Kuru-
mu da kaldınlıyor. SSK ve Bağ-
Kur'a yeterli kaynak aktanla-
maması nedeniyle sağhk harca-
malannda kısıntüara gjdiliyor.
Bu nedenJe eczanelerin sosyal
güvenlik kunımlanndan tahsi-
lat yapamadıklan öğrenildi.
Îİci yıldır devletin küçültül-
mesi ve tasarruf önJemJeri adı
altında bütçede yapılan kısıtla-
malar, 2002 yılı bütçesiyle da-
ha da artacak. Devlet çarkını
ödeneksizlik nedeniyle durma
noktasına getiren ve 2002 büt-
çesiyle daha da artacağına dik-
kat çekilen sorunlar şöyle:
Hlzmetter aksıyoh Dışiş-
leri BakanlığYnda 83 diploma-
tın görev yeri değişimi, ödenek
yetersizliği nedeniyle gerçek-
İeştirilemiyor. Birçok ilde, ek
ders ücretlerinin ve öğretmenle-
re atama-tayin dönemlerinde
verilen yolluklann ödenmesin-
de gecikmeler yaşanıyor. 20 bin
polisin atama ve tayini de öde-
nek yetersizliği nedeniyle ge-
cikti. Sorunun îçişleri Bakanı
Riiştü Kâzun Yücelen'in Ma-
liye Bakanı Sümer Oral ile gö-
rüşmesiyle giderildiği belirtil-
di. Ödenek yetersizliği nedeniy-
le Karayollan, Köy Hizmetleri
ve Bayındırlık Bakanlığı'na
bağlı birimlerde "seyyar görev
tazminatlan" ödemelerinde
de aksama oluyor.
Edİtlm: Yurtlan ve sağladı-
ğı eğitim kredileriyle öğrencile-
rin en büyük destekçisi duru-
munda olanYurt-Kur'un da kal-
dınlması gündeme geldi. Yurt-
Kur'a bağlı yurtlann 2002 yılı-
na kadar üniversitelere devre-
dilmesi öngörülüyor. Hükümet,
üniversiteleri yurt ücretlerini ve
yıllık harç tutarlannı belirlemek
konusunda da yetkili kılmayı
hedefliyor. Ilgili yasa tasansı-
nın TBMM'den geçmesi duru-
munda, araştırma faaliyetleri
için üniversitelerin yeni İcayna-
ğı pğrenciler olacak.
Üniversitelere darbütçe:
2002 yılında üniversite kadrola-
nnda yapılacak artış öğrenci sa-
yısındaki artışı karşılamıyor.
2002 yılında üniversite öğrenci-
lerinin sayısının yüzde 9.3 art-
ması bekleniyor. Buna karşın
üniversitelerde çalışan tümper-
sonel sayısında ise yüzde 0.3 ar-
tış olacak. Böylece, 2002 yılın-
da 9.4 öğrenciye 1 akademik
kadro düşcek.
çiftçl kaderine terfc
2002 yılında tanmda doğrudan
gelir desteğine geçilmesi hedef-
Bütçe eriyor
BANU SALMAN
ANKARA - Dalgalı kura geçilmesiyle, halkın
gelir düzeyinde yaşanan gerileme devlet bütçesine
de yansıdı. Bütçe büyüklüğü dolar bazında 2000
yılina göre yüzde 27.2 azaldı. Böylece 2000 yılında
74.6 milyar dolar olan bütçe büyüklüğü, 2002'de
öngörülen ortalama kur düzeyinin tutması
durumunda ancak 54.2 milyar dolar olabilecek.
2001 yılında dolar bazında geçen yıla göre tüm
ödenekler erirken tek artış gösteren kalem faize
yapılan aktanm oldu. Faiz ödeneklerinde bu yıl
yaşanacak gerileme ise dolar bazındaki
borçlanmalar nedeniyle anapara ödemelerinde
gerçekleşecek artış nedeniyle hiçbir anlam ifade
etmiyor. Maliye'nin verilerine göre 2000 yılında
ortalama 623 bin 947 liralık dolar kuru düzeyi
üzerinden aynı yılın bütçe büyüklüğü 74.6 milyar
dolardı. DPT'nin verilerine göre 2001 yılında
ortalama dolar kurunun 1 milyon 233 bin lira
olması öngörülüyor. Bu durumda, 80 katrilyon
liralık 2001 bütçesinin dolar bazında büyüklüğünün
64.8 milyar dolarla geçen yıla göre yaklaşık 10
milyar dolarlık kayba uğradığı görülüyor. Bu kayıp,
gelecek yıl bütçesiyle giderilemeyeceği gibi
yapılan kısıtlamalarla daha da artacak. Yine
DPT'nin 1 milyon 801 bin lirahk2002 yılı
ortalama dolar kuru üzerinden, 98 katrilyon liralık
2002 bütçe büyüklüğünün 54.4 milyar dolara
gerileyeceği görülüyor. Böylece, bütçede son 2
yıllık erime 20.4 milyar dolar olacak.
ABD karşıtigösteri
Cuma namazı çıkışında Beyazıt Camii'nin
avlusunda ABD karşıti gösteri yapan tslamcı
grup polis müdahalesiyle karşılaşb. Cami
avlusunda başla>an eylemi sloganlar atarak
meydana taşımak isteyen 10 kişi biber gazı
sıkılarak etkisiz haJe getirildikten sonra
gözaltına alındı. Daha sonra \'ezneciler'de
toplanan yaklaşık 150 kişi, ABD bayrağı yaktı.
ÇeşitK sloganlar atan gruba, meydanda
konuşlandınlan çevik kuv\et birimleri
»arafından, gaz bombası kullanılarak
müdahale edikü. (ALPERİZBUL)
leniyor. Ancak dekar başına 10
milyon lira olarak verilmesi
planlanan doğrudan gelir deste-
ği uygulamasındaki sorunlar gi-
derüemiyor. Tanm ve Köyişleri
Bakanlığı, uygulamanın sağlık-
h olarak yürütülmesı için asga-
ri 1.9 katrilyon lira kaynağa ge-
reksinim olduğunu bildirdi. Bu-
na karşın 2002 yılı bütçesinde
tanma yalnızca 1.4 katrilyon li-
ra aynldı. Tasarruf önlemleri
doğrultusunda bu desteğin de
Bağ-Kur borçlanna karşdık ola-
rak çiftçinin eline geçmeden ke-
silmesi planlanıyor. Tanm Satış
Kooperatifleri ve Ziraat Banka-
sı'ndan aldığı krediler nedeniy-
le icralık olan ve hapis cezasıy-
la karşı karşıya kalan çiftçiler,
10 milyon liralık desteği de
mahsuplaşma nedeniyle alama-
malan durumunda cumhuriyet
tarihinde ilk kez tamamen des-
teksiz bırakılmış olacak.
Köylere hlzmet yok:
Köy Hizmederi Genel Müdürlü-
ğü'nün taşradaki birimlerinin il
özel idarelerine devredilmesi
planlanıyor. Bunun gerçek-
îeşmesi durumunda, il özel
idarelerinin nüfıısa göre pay
alıyor olmalan nedeniyle böl-
gesel eşitsizlikler artacak.
Köy Hizmetleri Genel Mü-
dürlüğü'ne ait araçlann bir
bölgedeki pek çok hizmeti
görebildiğine dikkat çekildi.
Yeni uygulamayla il özel ida-
relerine devir işlemi gerçekle-
şirse, her ilde araç bulunma-
yacağı için hizmetleringörül-
mesinde sıkıntı yaşanacağı
belirtildi. Bu durum, köyle-
rin, içme suyundan tarımsal
sulamaya, yoldan altyapıya
kadar pek çok temel hizrnet-
lerinde sıkuıö yaratacak.
Sağllk: Birçok ilde, sos-
yal güvenlik kurumlannın
eczanelere gerekJi ödemele-
ri yapamadığı bildirildi. Öde-
me aksakJıkJannın sürmesi
durumunda, yurttaşlar ilaç
alamama tehlikesiyle karşı
karşıya kalabilecekJer.
Enflasyon farta: Radyo
ve Televizyon Üst Kurulu ile
TRT çalışanlanna Bütçe Ya-
sası gereği verilmesi gereken
"enflasyon farkı" oranında-
ki artış ise yine ödeneksizlik
nedeniyle son 2 aydır ödene-
miyor.
KÜLTÜR • SANAT IO212I293S9 7S
Sadece bir fon kaldı
m™.BARI§PIRHASAN
O DA. GEIS'i
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Hükümet, 2002 yılı bütçesiyle
birlikte 42 fonu kaldınyor. Bütçe
içinde yalnızca Destekleme Fiyat Is-
tikrar Fonu kalırken bütçe dışında da
"Sosyal Yardımlaşmayı ve Daya-
nışmayı Teş\ ik Fonu, Savunma Sa-
nayii Destekleme Fonu, Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonu, Tanıtma
Fonu ve Özelleştirme Fonu" olmak
üzere 5 tane fon bırakıldı. Tasfıye edi-
len fonlar adına yapılan tahsilatlar-
dan gelecek yıl 4.6 katrilyon lira ge-
lir beklenirken fonlardan yapılacak
aktarmalardan da bütçeye 312 tril-
yon lira gelir kaydedilecek. Hükü-
metin, 2001 yılında çıkardığı yasa
kapsamında Bakanlar Kurulu karar-
lanyla 2002 yılında 42 fon kapaülmış
olacak. 2002 bütçesiyle birlikte yok
olacak olan fonlar şöyle: "Tütûn,
Adalet Teşkilatını Güçlendirme,
Bdediyeler, Mahalli İdareler (Ba-
ymdıruk),İl Özel İdareleri, Mahal-
İi tdareler (Îçişleri),Trafik Hizmet-
lerini Geliştirme, Milli Parklar,
Ağaçlandırma^Orman Kö\ lülerini
Kalkındırma, Olçüler veAyar Hiz-
metleri, Kooperatifçilik Tanıtma ve
Eğitim, Madencilik, Konınması
Gerekli Kültür V arlıklannın Ona-
rımına Katkı, Sinema ve Müzik Sa-
naünı Destekleme, Turîzmi Geliş-
tirme, Çevre KirtiBğini Önleme,Ta-
IMF heyetibekleniyor
JÖRÎ ÖZEl ÖfHİlü
EFESPUseil'in kültür ve sanata katkıları artarak stirecek.
BEYOĞUAFM FtTAŞ
BEYOĞİ.-AUAZM
OSUAMEVGAZ
UEODıTEKOYOOE» C K P l t
F t S U r » MBHKEZ
BAKMC<«FH CAflOUSEL
MHÇaSlSMJUOAYHEt
MĞOUSSfrE
3 CX,ZJJ« «ROS
uu£umtn
KAMO-OCM
KK <Ğ1«SA5 » m
MÛK0"«S
ŞBMKAJEKOCC
PEIOKGUCY
iJIKANKJF» PHOCS£3
tButroınncBiTra
«MMZMflESTKSE
KjRsuaızAreRPUıZA
29211 11
2S3 24S6
247 96 65
I 21137 90
282 05 05
503 46 02
riBM
44121 09
462 20 21
895 36 45
852 01 90
4 » 19 15
3911935
336 37 71
44S55S7
336 00 «
457*4 68
« a *
354 13 8a
4G103S2
335 3 9 »
323 01 67
274 73'/
225 45S0
ZO0-14 15-1645-1915-214S
100-14 15-16 30-1B.46-21 M
100-13 0O-1S 00-1715-19.30-21 45
120-18-20 CJC THS12130
1 »1115-15JO-" 4HC»2LI CC f a » J 0
1 OM300-15 00-170MSJO-21 15
13O-K0O-15-3O-U0O-21JJ
£00-'4 1S-1630-'900-213C
30O-
<
51S-r3O-lS3O-213D
1JO-13 3O-1SJO-!7J0'19J0-21-30
• 30-140O-16.3O-19-OO-21 J0
2.15-14J0-:6 45-1915.21»
1 00-13.15-1530-17 45-20 00-2İ15
1 00-13 15-1515-17 '5-19 15-21JC
145-14 00-1615-18.45-21 'S
1.30-14 00-15 30-19 00-21J0
100-13 O0-15»5.'7«-'!1S.21JO
1CC-14 3O-170O-'9 30-21X CJC TÎS24 OC
1 OO-'IOO-IS 30-17 00-1915-21 X
1 30-14 00-1630-19 00-21 45
2.15-14JO-164S-1900-21 15
1 45-14 00-16 •5-*8-45-21 '5
200-'* 15-'5.K-130OT '5
14S-1415-l54S-19'5-r 45
EURSACHEDKHE
BUR&ASÛMCZ PUUA UEGAPOL
ıZWBŞ«
ltYJX»DE)C
aomovMHiEGsnu»
SUR BKKALJ1 ÇmJüt CBOER
i2MRIUVIŞEHR<ni
«MtARAaETHOPOL
«H(A»W14ATPt$A
AMCA/UCK HAdC
UKMVM
AMtAftATB* CMEHAja
AOWUAPL£X REŞATBCr
•OVUTEPECOEIIUI
ADW«İA1£IW
UEKSHKETRO
DrYAABMRDUUI
ANTAKVAKOIIM
«nEnııussau
KAYSe^tONAY
SAAISUNPUUET
SMlSUMtOMII
2214806 1100.1415-16 45.19-15-2130
261 57 67 •2-15-14JO-'700-i915-21JO
4637511 •İ15-143O.-6.45-190O-2' 15
31164 61
373 73 20
2771100
324 42 64
42574 7J
4318515
441 17 40
54113 33
2153400
26(1632
4578143
27102 6»
459 0310
33100 77
222 31 60
220 7» 56
22311S3
2221313
2.1S-14 30-'6.45-1900-211S
M5-'4JO.16.4S-1J 00-21 15
ZI5-I4JH6.4S-19-D3-21Î5
0JO-12.45-150O-1715
2-15-14JO--700-1915-21»
2 00-14 15-1630-1900-?' 15
200-14 1S-
1
6.3O-
1
8 45-2' 00 CXTESa23J0
D»'255-15 30-'8JO-!100
Z0O-14JO.16 45-1915-21 30
IJO-'Utll3>-'7X'»3D.21J0CCTESi»00
2i»14J0-'S45-1905-2'aOC7ESI2î4S
200-14 15-I6J0-19 00-21 1 5 C « T B I » J X
M5-1400-16JO-1900-21 15
145-l490-16JO-ia45-2tOO
03O-13.15-
1
5JO-ı80O-20JO
4 00-18 00-2100CCTHSJ 1100
115-13.45-16'5-1845-2115
200-'4 15-1630-19ÛO-21 '5
321 IÎ22 1<JJO-'ÎOO-'530--800-K30
2316890 •2'5-14l5-'615-'l30-20J0
43124 71 •25O-140O.-615-183M1M
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Uluslararası Para Fonu (IMF) îcra
Kurulu'nım ekim ayı başında
serbest bırakması gereken 3 milyar
dolan bütçeyle ilgili koşulların
yerine getirilmesi için
ertelemesinin ardından beklenen
heyetTürkiye'ye gelmedi. IMF'den
geçen hafta gelen bir bütçe uzmanı
halen Ankara'da çalışmalara
katıhrken, fondan gönderilecek
heyetin gelecek hafta gelmesi ve
10. gözden geçirmenin ek niyet
mektubunun yeniden hazırlanması
bekleniyor. IMF, ek niyet
mektubunda, mesai, ikramıye
ödemelerinin kısıtlanması, kamuda
ücretsiz izin uygulaması ve
emekliliği gelenlerin emekli
edilmesi gibi daraltılmış bütçenin
gerçekleşmesini sağlayacak sert
düzenlemelerin de yer almasını
istiyor. IMF îcra Kurulu'nun bu ay
sonunda yapacağı Türkiye'nin 10.
gözden geçirmesine ilişktn
toplantısı öncesinde bir heyetin
yeniden Ankara'ya gelmesi
bekleniyor. 10. gözden gecirme
çerçe\'esinde yeniden hazırlanacak
ek niyet mektubunda 2002 bütçe
büyüklükleri ve gelecek yıla ilişkin
mesailerin ödenmemesi, zorunlu
ücretsiz izinler, resen emeklilikler
gibi hsıtlamalara yönelik
düzenlemelerin de yer alması
isteniyor. IMF Türkiye Masası Şefı
Juha Kahkonen'in de yeniden
gelebileceği belirtüiyor. IMF
heyetinin 10 gündür gelmesi
bekleniyordu.
bii Afetierden Zarar Gören Çiftçi-
lereYardım, Çiftçi ve Kooperatifçi-
liği Eğitim ve Ödüllendirme, Özel
İskân,Tanm Reformu, Sermaye Pi-
yasası Kurulu, KarayoUan Trafik
Garanti. Oğrenci Seçme ve Yerleş-
tirme, Federa$)onlar.Toplu KonuC
Serbest Bölgeleri Tesis ve Geliştir-
me, Ihracafı Geliştirme, Shil Sa-
vunma, Gelir İdaresini Geliştirme,
Çıraklık Meslek ve Teknik Eğitim
Geliştirme ve Yaygm, Afetler, Kü-
çükve Orta Ölçekü Sana\i Geliştir-
me ye Destekleme, Elektrik Enerji-
si, Özel Çevre Koruma, Akanakıt
Fiyat İstikrar, Üniversite Araştır-
ma, Yatınmlan Teşvik, Kaynak
Kullammı Destekleme, Organize
Sanayi Bölgeleri İşlerme Giderleri
Mera, Sigorta DeneÜemeAidatL."
Kapatılan bu fonlardan, Elektrik
Enerjisi Fonu gibi bazüannm işlev-
leri ilgili bakanhkbütçelerine akta-
nlıyor. "Rırgut Özal döneminde
bütçe dışında harcama olanaklan
yaratıhnak üzere oluşturulan fonla-
nn aynm gözetihneksizin tasfiye
edilmesi eleştirilere neden oluyor.
Fon gelirleriyle yerine getirilen hiz-
metlerin, kısıtlı bütçe çerçevesinde
bakanlık ödenekleriyle sağlanama-
yacağı belirtiliyor. Döner sermaye-
lerin ayuk hasılatlarmdan yapılacak
aktanmlarla gelecek yıl bütçeye
341 trilyon lira, yıl sonu kârlanndan
aktarmalarla da 12 trilyon lira gelir
bekleniyor.
Katma bütçeli idarelerin 2002 yı-
lı bütçe yasa tasansına, bu kurum-
lann döner sermaye işletmelerinin
saymanlıklannın il düzeyinde ku-
ruînlar bazında birleştirilmesüıe
Maliye Bakanı yetkili kılınıyor.
Savaştan sonraTürkiye'ye öncü rol
NEW YORK (AA) - Amerikan finans çevrelerinın
gazetesi Wall Street Journal, savaştan sonra Afganis-
tan'ın onanmı ve banş gücü konusunda Türkiye'ye
planlamacı olarak öncü rol verilebileceğini yazdı.
Gazetenin, îngiltere Dışişleri Bakanı „
JackStraw'un Ankara'ya yaptığıziya-
retle ılgili haberinde, "Türkiye, savaştan sonra Afga-
nistan'ın onanmı ve banş gücü oluşturulması konu-
sunda önde gelen planlamacı olarak görev alma ko-
nusunda Ingiltere'nin desteğini sağladı" denildi. Ha-
berde bu desteğin, Türkiye'nin Avrupa'daki etkisini art-
tıracağı ve Islam dünyasında,ABD önderliğindeki terör-
le mücadele kampanyasının îslamiyete yönelik saldın ol-
madığını kanıtlayacağı da kaydedildi.
Türkiye'nin Batı'ya verdiği güçlü desteğin, IMF ta-
w*TT «TDrFT Tni'DVAT
r a f m d a n
desteklenen 19 milyar do-
WALL MKfcM JULKML. l a r l l k ekonom^ reform programına
yeni bir katkı sağlamasına da yol açacağı belirtilen ha-
berde, Türkiye'nin gelecek yıl için 10 milyar dolara da-
ha ihtiyaç duyduğu ifade edildi. Gazeteye açıklamada
bulunan bir Ingiliz yetkili, "Sanırım istedikleri bu
parayı alacaklar" dedı.
GUNDEM MLSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
sevmeyen Başbakan Bülent Ecevit, sorunun ken-
disini ilgilendırmediğini, TBMM ile Köşk arasında ol-
duğunu söyleyip Meclis Başkanı Ömer Izgi'nin dev-
reye girmesini sağladı. Konu bir süre daha 'çaf-a/'lı
devam edecek. Bakalım kim kime çatıp ne alacak...
Biz Yılmaz]a donelim...
Yılmaz, Özal'a rağmen ANAP'tn başına geçtikten
sonra bir dönem toparlayıcı oldu. Partiden aynlanla-
rın yeniden dönmesini sağladı. 90'lann başında beli-
ren "12 Eylül urünü olan bu parti, ötekilerle birlikteyok
olup gidecek" havasını sildi. Gerçekten de 12 Eylül
sonrasında seçıme girmesine izin verilip de halen
ayakta olan tek partı ANAP...
Ancak Yılmaz'ın son dönemde siyaset dili olmayan
kesimlerle çatışmayı göze alarak degişik bir anlayış
gelıştirdiği görülüyor. Bunun sıkça örnegini askerler-
le yaşadık. Once ortamın gerilmesini sağlayan bir de-
meç ver... Tartışma birkaç gün sürsün... Ardından Ge-
nelkurmay Genel Sekreterliği'nin açıklaması gelsin...
Ortam daha da gerginleşir mi sorusuna yanıt aranır-
ken Yılmaz, "Ben de bunlan tartışalım diye konuş-
muştum" desin!
Bir başka örnegini yargıya karşı gördük. özellikle
Beyaz Enerji operasyonu soruşturmasında adresin
ANAP'a yönelmesiyle köpüren Yılmaz, DGM savcısı-
nı sert bir dille eleştirdi. Yargıyı siyasallaştırmakla suç-
ladı... Bundan kendi hesabına olumlu sonuç elde et-
miş olabilin ama bu, siyasetin üzerine düşen gölge-
lerin ortadan kalkmasını sağlamadı.
Yılmaz son olarak da Cumhurbaşkanı'nı, halkla
Meclis'i karşı karşıya getirmekle suçladı, aldığı kara-
nn arkasında başka amaçlann yattığını öne sürdü ve
ekledi:
"Sivil siyaseti boğmak isteyenlere gün doğdu!"
Yılmaz'ın yüklendiği kesimler, devlet çarkının önem-
li ayaklan ve günlük siyasetin dışında kalan bölümle-
ri... Bu kesimlere yüklenerek siyasi bir başan elde edi-
lir, ama oy elde edilmez!
Dört eğilim
Yılmaz'ın, dışa yönelik tavnnın bir benzerini içe de
yansıttığı dikkati çekiyor. 18 Nisan seçimlerinden he-
men sonra ANAP'ın iktidar ortağı olmasıyla birlikte
sağın muhalefette kalan bölümlerinden bu partiye yö-
nelim olmuştu. Ancak ANAP'ı iktidar da kurtarama-
mış görünüyor.
Yılmaz, SadetttnTantan'ı "Yakamdandüş"diyerek
irti. 4-5 Ağustos kongresinden sonra da kendisi gibi
düşünmeyenlerin aynlmasının hızlanmasını sağladı.
Gidenler için yaptığı yorum da şu oldu:
"Dağılan ANAP değil, ANAP'ın üzehndeki kara bu-
lutlari"
Kara bulutlara bakıyoruz, kuruluşundan beri ANAP'-
ta yer alan Süha Tanık var, siyasetin kirli yüzüne bu-
laşmamış, diplomat kökenli Mehmet Ali Irtemçelik
var... Eyüp Aşık, AJi Er, Burhan Kara'nın istifası ise
önümüzdeki seçim öncesi lıstelerde yer tutmaya yö-
nelik görünüyor. Kara ve Aşık'ın DYP aşkı, bu duygu-
sal bağın ürünü!
ANAP'ta tıpkı kuruluş günlerindeki gibi dört eğilimin
olduğunu görüyoruz. Ancak eğilimlerin eğilimi farklı:
1 - Yılmazcılar. Bu kanadı tarife gerek yok. Siyaseti
genel başkanla birlikte yapan kanat.
2- Demirelciler Çiller'in itmesiyle ANAP'ta yer bu-
lan Yaşar Topçu, Ibrahim Gürdal, Cemal Özbilen bu
kanatta sayılabilir.
3- Anti-Yılmazcılar. Bu kanat, partinin ancak Yıl-
maz'ın gitmesiyle güçlenebilecegini düşünüyor. Lüt-
fullah Kayalar, Murat Başesgioğlu, Agâh Oktay
Güner, Işın Çelebi bu kanatta sayılabilir.
4- Geleneksel ANAP'lılar. Başını Yıldınm Akbulut,
Yücel Seçkiner, Veysel Atasoy'un çektiği kanat,
böyle gitmez diyor da nasıl gıderı söyleyemiyor.
Tablo aynı zamanda siyasettekı dağınıklığın bir par-
ti içindeki izdüşumü!
ankcum@ttnet.net.tr
ÎGDAŞ'ta ögözaüı
ECEVİT KILIÇ
Istanbul DGM'ce yürü-
tülenAlbayraklar soruştur-
ması ile Istanbul Büyükşe-
hir Belediyesi'ne bağh be-
lediye iktisadi teşekkülle-
rine (BfT) yönelik soruş-
turma kapsamında eski IG-
DAŞ Genel Müdürü Mu-
hittin Fuat Şengül'ün de
aralannda bulunduğu 6 ki-
şi gözaltına alındı. AKP
Genel Başkanı ve eski Is-
tanbul Büyükşehir Beledi-
ye Başkanı Recep Tayyip
Erdoğan ile Istanbul Bü-
yükşehir Belediye Başka-
nı Ali Müfît Gürtuna da
soruşturmalarda, İGDAŞ'-
tan verilen ıhalelerde, Al-
bayraklar Şirketlerfne
haksız kazanç sağlamakla
suçlanıyor.
Mali Şube ekiplerinin26
Nisan 1999 yılında operas-
yon düzenledikleri BlT'ler
hakkındaki incelemeler ta-
mamlandı.
IGDAŞ'ın hesaplannı in-
celeyen uzmanlar, şirketin
eski genel müdürü Şengül,
Erdoğan'ın döneminde Is-
tanbul Büyükşehir Beledi-
yesi'nde Genel Sekreter
olarak görev yapan Musta-
faAçıkahn, SP milletveki-
li Ali Oğuz'un oğlu Müj-
dat Oğuz'un da aralannda
bulunduğu 6 kişinin 30 tril-
yon lirayı zimmetlerine ge-
çirdiklerini belirledi. Uz-
manlar, iGDAŞ'tan hangi
kaynaklara alanldığı henüz
belirlenemeyen para mikta-
nnın ise 300 triryon lira ol-
duğunu kaydediyor. Istan-
bul DGM Cumhuriyet Sa'v-
cısı Abdülaziz Özatalan
da 1997 yıhnda İGDAŞ'ta
gerçekleştirilen 300trilyon-
luk yolsuzluk iddialan ile
Albayraklarhakkındaki so-
ruşturmayı birleştirdi. Sav-
cı Özatalan'ın talimaü üze-
rine bu kişilerin sorgulan-
malanna İstanbul Emniyet
Müdürlüğü'nde başlandı.
ÖLÜM
Rahmetli Zekiye Karaören'in sevgili
eşi, rahmetli Ahmet Karaören'in, Nuri
ve Sami Karaören'in büyük ağabeyleri,
Vural, Nural, Yücel ve Ozan kardeşlerin
sevgili babaları,
İBRAHİM
KARAÖREN
(1912-2001)
17 Ekim 2001 Çarşamba günü
Fethiye'de sonsuzluğa göçtü. Aynı gün
öğle namazından sonra Kaya Köyü
Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Sonsuzluğun aydınlığında rahat
uyumasını diler, cenazesine katılanlara,
başsağlığı dilekleriyle acımızı
paylaşanlara şükranlar sunarız.
KARAÖREN AİLESİ