17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 EKİM 2001 CUMARTE 14 KULTUR kuftur(g cumhuriyet.com.tr Söz ve müzik yazarı Yeni bir ses: Deniz Özçelik Candan Erçetin, Yaşar gibi güçlü sesleri müzik dünyasına dahil eden Topkapı Müzik, geçen hafîa içerisinde piyasaya yeni bir ajbüm ye yeni bir isim lanse etti. Deniz Özçelik'in ilk albümü, genç sanatçının kendi adıyla yayınlandı. 1974 Adana dogumlu Deniz Özçelik, 10 yılı aşkın bir süredir müzik yapıyor. Müzikseverler daha önceden onu, Yaşar'ın albümündeki 'Kumrahm' ve 'Bela Sevdan' ile aynca 'Onblray' adlı şarkılann söz ve müzik yazan olarak tanıyorlar. Müzik direktörlüğünü Tansel Doğanay'ın, düzenlemelerini Erdem Sökmen gibi isünlerin yaptığı albüm Akdeniz pop tarzında. 10 şarkının yer aldığı bu sevimJi albümde, şarkılarda Türk sanat müziği, Türk halk müziği ve rock müziğinden tatlar da bulmak mümkün. Deniz Özçelik'in bu ilk albümünden çıkacak ve video klibinin döneceği ilk hit parça 'Beşinci Mevsim'. Blanchard'dan ustaya saygı Terence Blanchard, yaşayan en büyük caz trompetçilerinden birisi. Üretkenliği ve yara- tıcı kişiliği ile de dikkatleri üzerinde toplama- yı başaran bu usta müzisyen, 'Let's Get Lost' adlı yeni albümündeAmerikalı Broadway mü- zikalcisi. Tin Pan Alley ünlüsü kompozitör Jimmy McHugh'un eserlerini seslendiriyor. Kariyeri boyunca parlak, temiz tonu ve ifa- deci solo tekniği ile öne çıkan Blanchard, titiz bir müzisyen. Aranjmanlanndan çalışacağı müzisyenlere kadar incelikle yapılmış tercih- leri, onun albümlerini daha bir cazip kılıyor caz dünyası içinde. 'Let's Get Lost'ta Blanc- hard'a eşlik eden sağlam bir ekip var; piyanist Edward Simon, basçı Derek Nievergelt, da- vulcu Eric Harland ve tenorda Brice Wins- ton kalitenin sigortasını oluşturuyor. Blanc- hard'ın solistleri ise caz dünyasının devleri olan Diana Krall,Jane Monheit, Dianne Re- eves ve Cassandra Wilson gibi birbirinden şık isimler. Konsept olarak standart-vocalese anlayışa yakınlık gösteren albümdeki baladlar da solist- lerinin muhteşem yorumlan ile öne çıkıyor. Prodüktörlüğünü Blanchard'ın kendisinin üst- lendiği Sony etiketli albüm, cazın geriye dö- nük saygı dolu bakış açısını yansıtan kalitesi yüksek albümlerinden biri. 9 parçalık warm Autumn' Kerem Görsev'den sonbahar sıcaklığı Ülkemizde cazuı önde gelen isimlerinden biri olan piyanist Kerem Görsev, yedinci solo çahşması olan 'Warm Autumn u, Universal etiketi ile 16 Ekim'de yayınladı. Tanıtımı 18 Ekim'de Svvitch'de yapılan albüm, tüm parçalanmn Istanbul 'da yazıhnasına karşın, New York'ta ve tamamı Amerikalı olan eşlikçi müzisyenlerle kaydedilmiş. 1961 Istanbul doğumlu olan Görsev, eğitimi sonrasında kendini müziğe adamakta karar kılınca, beste çalışmalanna başlıyor; kısa sürede yayınladığı albümler onun üretkenliğini ortaya koyuyor. Albüme eşlik eden Amerikalı müzisyenlerin tamamı, cazzn genç kuşak yetenekleri; trompette Russell Gunn, tenor saksofonda J. D. AUen, trombonda Jason Jackson, basta Eric Revis, davulda Alvester Garnett ve perküsyonda Kwame Bell. 'VVarm Autumn'da, mainstream ile modern arasmda gezinen tam dokuz parça var. Bunlardan biri de sanatçının adı Bebop olan köpeği için besteledigi 'His Name is Bebop the 102nd'. Parçalardan beşi Kerem Görsev tarafından bestelenmiş. 'VVarm Autumn'un prodüktörü ise basçı Eric Revis. LaurieAnderson altı yıl aradan sonra 'Life on a String' adlı karanlık bir başyapıtla geri döndü Yine a&rdanvederindenC^ x Türkiye'de blues rüzgân esiyor Kûltûr Servisi - Bu yıl 12.'si gerçekleştirilen 'Efes Pilsen Blues Festivali' ünlü blues ustalannı konuk ediyor. Dün başlayan festival kapsamında yurtiçinde beş ve yurtdışında iki ilde konser verecek olan sanatçılar Eddie King and Swamp Bees, Michael HüTs Blues Mob ve Otis Taylor. Organizasyonu Pozitif tarafından gerçekleştirilen festivalin Istanbul'daki son konseri bugün 19.30'da Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleşecek. Bluesseverler, festival biletlerini Biletix gişelerinden 15 milyon TL'ye saün alabilecekler. Eddie King, Chicagolu bir müzisyen. tlk albümü 'Another Cow's Dead'i 1997 yılında yayınlayan King, Chicago'nun yeni blues yıldızı olarak adlandınlıyor. Albümü ise eleştirmenlerce son 10 yılın en iyi blues albümü olarak rütelendîriliyor. Günümüzün en yaratıcı blues gitaristlerinden biri olarak adlandınlan Michael Hill ise iddıalı bir vokalist, gitarist ve şarkı yazan. Müziği gelecek yüzyıla taşıyan bir blues adamı olarak değerlendirilen Hill'de Jimi Hendris ve Carlos Santana'nın etkileri hissediliyor. Chicago doğumlu Otis Taylor, 1977'de ara verdiği müzik yaşamına 1995 yılında yeniden başladı. Günümüze kadar 'BIue-Eyed Monster' ve 'When Negroes Walked The Earth' adlı iki albümüyle dünya listelerinde yerini aldı. Müzisyenin son albümü 'WhiteAfrican'adını taşıyor. Festival 22 Ekim'de Adana'da (Hilton Oteli), 24 Ekim'de Bursa'da (Ahnira Otel), 26-27 Ekim'de Ankara'da (Hiiton Oteli), 29-30 Ekim'de îzmir'de (Hiiton Oteli), 2-4 Kasım'da Moskova'da ve 7 Kasım'da St. Petersburg'da sürecek. MURAT BEŞER En son bundan tam altı yıl önce, 'The Ugly One and the Jewels' albümünü çıkaran şarkıcı, yazar, kemancı, dra- matör, yönetmen, şair, heykelhraş, fotografçı gibi birçok sanatsal kim- liğin sahibi olan multi-sanatçı La- urie Anderson, geçen günlerde, (aradakı toplama albüm 'Talk Nor- mal'ı saymazsak) karanlık ve ra- hatsızlık duygusunun başanyla ele alındığı bir geri dönüş albümü ya- yınladı: 'Life on a String'. Çalışmalan elit izleyicileri tara- fından, John Cage, Karl Stock- hausen, Steve Reich ve Philip Glass'ın yapıtlan ile mukayese edi- len Anderson, bir edebiyat klasiği olan 'Moby Dick'in yazan Hermann Melville ile buluşu- yor; yeni bir albüm için böyle bir esin kaynağını kimse tahmin edemez- di; iki yıl önce kendisi için bir obses- yonel başyapıt olan 'Stories of the Moby Dick'i sahneye koymuş ve pıtrak gibi ona paralel işler yapmaya çalışan isimler türemişti. Aslında An- derson, izleyicilerini yıllardan beri pek çok kez deniz metaforu ile etkılemişti; 'Blue Lagoon', 'Sharkey's Day' ve 'Sharkey's Night'ta, ne anlama geldiği asla kolaylıkla deşifre edileme- yen, garip bir gülümseme ile anlattığı hikâye- len, herkesi onun denizlerin derinliklerindeki kişisel dünyasına çekmışti. Kayıtlanmn çoğu duyulabüen resimlerdir O ki, her dem yaşamlar ve gönüller üzerine altematif söylem geliştirmiş. zihinsel perspek- tifleraçmıştı; 'StrangeAngels'ı ilkdefakonu- şurcasına hikâyeler anlatmayı bir kenara bıra- kıp şarkı söylemeye başladığı çalışmasıydı, hem de bu şarkılardan biri Frankfurt OkuhTnun Marksist düşünürü VValter Benjarnin için söy- lenmişti. Yine oki, 94'ün 'BrightRed/Tight- rope'da kâbus gibi konulan tatlı lavrak fabl'lar haline gerirmişti. Anderson'ın stüdyo albümleri ve konserleri birbirlerinden çok farklı etkiler taşır; perfor- manslannın antolojik değeri vardır. Onun eser- leri, kocası Lou Reed'in plaklanndan çok da- ha derinliklidir. Pek çok işi ortaya koymuştur ki, pop dışındaki dillerle kendini ifade etmenin olanaklannı araştırmak onun çalışmalannın te- melini oluşturmuştur. Aslında kayıtlannın ço- Andersoo, pop müziğin en başarüı hikâye anlatıcısı ğu duyulabilen resimlerdir; bunu en iyi perfor- mansını sahnede gerçekleştirdiği zaman anla- yabilirsiniz. Bu yüzden bu kompozisyonlan yeniden yayınlamanın en iyi formatı DVD'dir ve salt bu nedenle seçldsi kendisi tarafindan ya- pılan, 'Talk Normal - Best of Laurie Ander- son' adlı turne performanslarını kapsayan bir DVD çıkartmıştır. Şarkılannın içinde en fazla ses getireni, dünyanın kendisi dışmda kalan kısmına bönce yaklaşan Amerikan zihniyetini eleştirdiği şarkısı 'O Superman' idi ve '81 yılında listelerde ikinci sıra- ya kadar yükselmişti. Arada bir Bobby McFerrin'le yaptı- ğı düet 'Don't Cry MeAr- gentina' gibi salt kulağahi- tap eden ticari işlere imza atmıştır. Minimalist Philip Glass, popüler albümü 'Songs From Liquid Days'de varoluş felsefe- sini elektronikkompozis- yonlara dökerken kolaycı bir dil kullanmıştı. İlk bakıs- ta Anderson da bu benzerlik içinde ele alındı; modern dünya- nın açmazlannı kendine özgü bir <IT\ yöntemle çözmeye çalışan mükem- ' mel teksler yazmasına karşın, şarkı- lar için ne kadar uygun olup olmadığı tartışıldı. O eleştirilere aldırmaksı- zm büyük bir rahatlık içinde devam etti; insan kendini bir kez kav- ramsal sanatlara ve modern felsefeye adadı mı, artık kendini her şeyi yap- maya hak görüyor. Laurie bu yanıyla yakala- dığı ticari başanyı, Peter Gabriel, Adrian Belew gibi müzisyenleri de albümlerine dahil ederek garantiledi. 'Life on a String'de de aynı şey geçerli; eş- likçi müzisyenler arasında prossesor dehası caz-fusion gitarcısı David Torn ve avangard cazcı Bill Frisell, Anderson'ın hayat arkadaşı Lou Reed gibi isimler var. Albümde en dikka- ri çeken şarkılardan biri 'One VVhite Wail', kendini arayan insanın kendi iç dünyasına eği- lerek gördüklerini anlatıyor. Birkemanın (enst- rümanın) üzerine oturan hayatını, bu enstrüman ile kurduğu ilişkiden hayatını ka- zandığını ışleyen Anderson, yaşa- mına takılanlan ftakılan şeylerden biri olarak keman teline gönderme yapar) paylaşıyor. 21. yüzyılın kirli ağır hava altındaki terk edilmiş şehirlerinden ve doğanın öldüğü bir ıssız dünyadan manzaralann anla- tıldığı metaforik şiirlerde bu bahtiyar hikâye anlatıcısı, (story-teller) bize insanlığm gelece- ği hakkında uyanlarda bulunuyor. Hiphop, 'Ifrika' ve Afrika tuıılan p.-,.; .«,«.*0 .ı,i!_«««l .t . „ (ACT - Ekinoks Müzik) Bu proje iki yıl önce Fransa'da da- vulcu Peter Erskine. Vietnam asıllı fusion gitarcısı Nguyen Le ve Ceza- virli basçı Michel Benita tarafindan oluşturuldu. Grup adını müzisyenle- rin soyadlarının baş harflerinin yan yana gelmesinden aldı. 70'lerin so- nunda YVeather Report üyesi olarak ünlenen Erskine'in belirgin özelliği olan incelikli melodik çahş tarzı ve zillerin fisıldarcasına kullanılması 'ELB'de öne çıkıyor. Geçen yıl Is- tanbul"da da birkonser veren Nguyen Le, dünyanın sayılı hızlı parmak tek- niğinin ustalanndan biri olarak kabul ediliyor. Basçı Benita ise, sıcak, güç- lü ve esnek stili ile en rağbet gören eş- likçi stüdyo müzisyenlerinden biri. Albümdeki 11 parçanın tamamı kendilerine ait; bir Nguyen Le beste- si olan açılıştaki 'ZigZag'ın yanı sı- ra, özelhkle Erskine'in lirik baladı 'Autumn Rose' öne çıkıyor. Karrm Ziad Ifrlka' (Act - Ekinoks Müzik) Davul ve vurmalı sazlar ustası Ce- zayirli müzisyen Karinı Ziad'ın, multi-kulti solo çahşması 'Ifrika', A\Tupa cazı etkili bir Afrikan ambi- yansı. İlk müzikal deneyimlerini Pa- ris 'te edinen Karim Ziad, chansonlar, funk, berberi müziği ve diğer etnik gelenekler ile yogrulduktan sonra Joe ZawinuJ, Cheb Mami ve Nguyen Le gibi müzisyenlerle çaldı. Bu firsatla- n iyi kullanan Ziad, daha birçok ortak projede yer aldıktan sonra, solo albü- mü için Kuzey Afrika müziğini batı enstrümanlan kendine has bir kayna- şım içinde işlemiş. Tam bir etnik fu- sion örneği olan 'Ifrika'da sanatçıya gitarda Nguyen Le'nin dışında vokal- de Abdülkebir Merchane. basta Linley INIarthe, pıyanoda Boris Zul- fîkarpasic ve keyboardda Jean-Phi- hppe Rykiel eşlık ediyor. Adam F Presents Kaos' (EMi) 1999 tarihli ilk albümü ile adından sıkça söz ettiren drum'n bass müzis- yeni trompetçi Adam F, yeni çıkardı- ğı soundtrack 'Kaos' üzerinde tam üç yıl çahşö. Sanatçının ilk albümü 'Co- İours'dan çok farklı olan 'Kaos' Amerika'nın LL Cool J, DeLa Soul, Redman gibi en sıkı rapper'lannı bir araya getiren bir hiphop albümü. Her biri sert ve vurucu özelliği ile dikkati çeken parçalardan çıkan ilk single Redman ile ortak yapılan 'Smash Sumthin'. Işini bilen Adam F, bu al- bümün başansını büyük isimlere en- deksleyerek yaptığı işi riske atmıyor. SANATA BAKIŞ SELMİ ANDAK Hikmet Şimşek ile Ölümsüz Aydınlık Prof. Hikmet Şimşek, Atatürk'ün kültür, sanat eğitim oluşumundakı devrimleri yolunda "evren- sel, çağdaş, çokseslimüzik" alanında orkestra şe- fi, eğitmen, yönetmen, besteci, araştırmacı olarak yoğun emek vermiş bir sanat adamı idi. özellikle Hikmet Şimşek'in Türk bestelerinin hem yurtiçin- de hem yurtdışında tanıtılmasında eşine az rast- lanır örnek hizmeti asla unutulmamal/, devamı mutlakasağlanmalıdır!..Buyolda Hikmet Şimşek, sadece orkestra yönetmeni olarak değil, aynı za- manda TRT-Ra<fyo ve diğer yayın etkinlıklerinde program hazırlayıcısı ve tanıtımcısı olarak çokses- li Türk ve dünya müziğinden örnekleri seslendir- mesi ile de emeğine emek katmıştır. O'nun sanat dünyamıza yaptığı hizmetler ve atılımlar, kısaca saymakla bitmez. Bu hizmetlerin, sırası geldikçe anılmasını ve medyamızda yer almasını dilerim. Bu hafta, bu köşemizde Hikmet Şimşek'in yıl- larca önce kendi yazılanyla yansıttığı görüşlerin- den bazısını, birkaç satırla da olsa iletmek istiyo- rum. Şöyle kı, müzik alanım/za öncelikle Filarmo- ni Derneği'ne özverisiyle emek veren arkadaşım Panayot Abacı'nın sahibi ve yönetmeni olduğu "Orkestra" adlı aylık müzik dergisinin 1994 yılı Ka- sım 251. sayısı, özel olarak "Hikmet Şimşek'in 40. Sanat Yıldönümü'ne aynlmıştı. Şimdi, aynı dergi- de Hikmet Şimşek'in ımzasıyla yayımlanan yazı- larından bazı sat/rlan, bu köşenin sının içinde kı- saltarak iletmeyi hem O'nun anısında, hem müzik dünyamız için görev saymaktayım: "Niçin Türk Yapıtlan" başlıklı yazısından. "Or- kestra şefliğikariyerime başladığımdanberi, engin tutkularta Türk yapıtlanna ağırlık vermem, başlan- gınçta büyük karşı koymalara neden olduğu gibi, sonralan merak da oluşturmuştur... Hemen her konsere bir Türkyapıtını koymamın ana nedeni, her çağdaş alanda olduğu gibi, sanatımı da borçlu ol- duğum Atatürk müzik devrimlehne olan şükran duygulanmdır. Öteki alanlarda olduğu üzere, mü- zikte de devrimin ana amacı, evrensel verileri içe- ren ulusalsanatımızınyaratılması idi... İkincineden, yönettiğim yapıtlardan büyük bölümün sanatsal değeridir... TRT ilgililehnin büyük anlayışı ile ger- çekleştirdiğimiz en büyük atılım, her hafta yayınla- dığımız Çağdaş TürkBestecileriprognamıdır. Dav- ranışlanmda, özellikle genç kuşak bestecilerimize de olanaklar sağlamayı büyük görev bildim." Hikmet Şimşek'in "Çağdaş Türk Müzikçilerini Birleşmeye Çağn" başlıklı yazısından. "Yurdumu- zun içinde bulunduğu müziksel yozlaşma ancak korkunç deyimiile anlatım bulabilir. Problemin tek çaresi, çağdaşanlayıştakımüzikçilehmizin birleşe- rek çözüm getirmelehdir. Bunun için, ilkin çağdaş deyiminin üzerinde durmakgerekir. Çağdaşlık bel- li bir sürecin kalıbı değildir. Aklın, bilimin, sağdu- yunun egemen olduğu düşünce ve davranışın gös- tergesidir... Klasik ve halk müziklerimizdeki eroz- yondan sonra arabesk-pop türteh deyozlaşmada- ki devamın bugünkü uçlandır..." Bu satırfar yıl 1994'te! Büyük dost Hikmet Şimşek'in bestesi "Sanata Evet" için yazdığı sözleriyle olümsüzlüğünü yaşa- yalım: "Sanata Evet. Uygariığa, Çağdaşiığa, Dev- rimlere, Kültüre, Atatürk'e Evet. Evet.. Evet." Rus müziği krtaplaştıpıldı • AİVKARA (ANKA) - Dinçer Yıldız'ın 'Ulusal Müzik ve Musorgski' kitabı Rus müziğine ilgi duyanların beğenisine sunuldu. Yıldız'ın ulusal Rus müziğini anlattığı kitabı, Sevda- Cenap And Müzik Vakfı tarafindan yayımlandı. Ruslann müziksel yetenekleri, ilk Rus kilise müziği ve Avrupa'da ulusal bilinç gibi konulann anlatıldığı kitapta, Musorgski'nin yaşam öyküsü, müziğinin ana nitelikleri, Monteverdi ve Musorgski'de vokal müzik kavramı gibi konulara yer verildi. Yıldız, kitabında, yoksullar, dilenciler, sakatlar ve budalalara ilk defa Musorgski'nin sanat şarkılannda yer verdiğine işaret etti. McCartney'den single' yardımı • Kültür Servisi - Paul McCartney son single'ından elde edilecek gelirin New York'taki itfaiyecilere yardım amaçlı olacağını açıkladı. 'From A Lover To A Friend' isimli single 29 Ekim'de dünya çapında piyasaya sürülecek. 11 Eylül 'de yaşanan trajiİc olaylar snasında New York'tan hareket eden büyük bir yolcu uçağında bulunan McCartney; Dünya Ticaret Merkezi'ndeki ikiz kulelerin son anlanna tanık olduğunu belirtti. Sanatçı aynca bugün Madison Square Garden'da gerçekleşecek bir yardım konseri düzenleyecek. veniler- Terence Blanchard - Let's Get Lost (Sony) - Melissa Etheridge - Sldn (island - Universal) - Modjo - Modjo (Universal) - Enigma - Love Sensuality Devotion (EMI) -Adam F - Kao&Soundtrack (EMI) - Bob Dylan - Love and Theft (Sony) - Jamiroquai - A Funk Odyssey (Sony) - Ozzyfest 2001 - The Second Millennium (Sony) - Chris Potter - Gratitude (Verve - Universal) - Şebnem Ferah - Perdeler (Universal) -Yaşar - Masal (Topkapı Müzik) - Burhan Öçal/Pete Namlook - Sultan Osman (Universal) - Chaıies Lloyd - Hyperion Wîth Higgins (ECM) - Dave Holland Quintet - Not for Nothin' (ECM) - Charlie Haden/Egberto Gismonti - In Montreal (ECM) - Marc Ribot - Saints (Warner Bros. - Balet) - Charlie Hunter - Songs from the Analog Playground (Blue Note - EMI) - Gonzalo Rubalcaba Trio - Supernova (Blue Note)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle