23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKİM2001 S A L I * * * * CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada 'e"" IMF ve Dü nya Bankası'nın sağladığı önemli ka"tkı 11 Eylül'den sonra kuş oldu: "Uçtu gitti!" Başbakan başta ABD, Batılı koalisyon ortakla- nmıza uyarıda bulunurken bir gerçeği işte böyle- c& çe<inmeden itiraf etti. LJzun süredir pek çok çevre "çöküşten" söz açı- yor. Ama başırnızdaki koalisyon bu sözcükten öy- esine nefret ediyor ki, söylenmesine değil, ima eoJi Imesine bile dayanamıyor. Buna karşın Başbakan da sonunda "çöküşü" Katpui etti. Ustelik güncel yaşamımızı allak bullak eden bir konuda, ekono>mide. Meğer kasım ve şubat krizlerinden sonra tem- muz ve ağustos aylarında ekonomide tam gaz "olumlu gelişmeler başlamış", amma... Başbakan der ki; 11 Eylül'de de bu "gelişmeler ç&ktü!" Ecevit bu kez hayli renkli. Öyle ki, anlatımlarına göre ekonomideki yalın kötüye giden durumdan bizi çekip çıkaracak ancak ünlü bir futbol adamı, örneğin Fatih Terim ya da Mustafa Denizli ola- oilir. Zira Başbakan ekonominin ortada kaldığını söy- erken "ABD gereksinmelerimizi kabul buyuruyor, topu G-7'lere atıyor. Pası alan G-7'ler topu bu kez MF'ye atıyor" diye konuşuyor. Ya IMF ne yapıyor? Aramızdaki para maçında zamandan çalmak, Türkiye'yi şimdilik oyalamak çin önce Başkan Yardımcısı Krueger, "Türkiye'ye ne gerekiyorsa yaptık" dedi. Arkasından, G-7'le- in vuruşuyla ayagına gelen topu Başkan Köhler taca attı: "Ek kaynak şimdilik erken." Denizli IMF'nin karşı takımın oyununa benzer tutumu karşısında ne yapardı? Ikinci devrede oyuncu değiştirir, -Rize maçında olduğu gibi- so- nucu lehimize çevirmeyi başarırdı. Velakin bizim antrenörden (Ecevit) böyle birde- ğişiklik yaparak gol atma kısırlığı çeken Derviş'i oyun dışına alması beklenebilir mi? Haşa! Tam tersi bir hava yaşanıyor. Taktik deği- şik. Ecevit karşı kaleye doğru topu vuruyor. Bizim takımda yer almasına bakmayınız, Derviş ise IMF'yle birlikte oynuyor. Karşıdan kulağınafısılda- nanlara göre top sürüyor. Geri dönüp kendi kale- sıne şut hatta gol atıyor. Bekledim de gelmedin Ecevit, son günlerde ABD'den G-7'lere hemen Dütün Batı âlemine durumumuzu özetler görünen, ne var ki, daha çok ilk uyarı işaretleri içeren, bir ba- kıma da tehdit havası içeren demeçler veriyor: "Türkiye'nin ekonomik gereksinmelerini karşıla- mak bütün ülkelehn yarannadır." Ya gerekeni yap- mazlarsa? Türkiye için "gerekli 'hatırlatmalarda' bulunacak"mış\ Demek ki ek para gelmez ya da gecikirse Ecevit'in yapabileceği ancak ve ancak "hatırlatma!"dan ibaret! Ne hallerdeyiz, görün. Ama bir şeyler çok açık. Bu yıl gibi gelecek yıl daumutsuz. Türkiye, Ecevit'egöre "külliyetli mik- tarda (en azından 8-9 milyar dolar) katkıya" yani ye- ni ek kaynaklara gereksiniyor. Umutlanmızın birer ikişer iğdeye döndüğünü, resmi bir ağızdan Başbakan'dan öğrendik: "Şim- di Istanbul'da oteller bomboş, diğer tuhstik yöre- 'erde de tunst sayısı azaldı." Durumun özeti mi? Başbakan'dan buyurun: "Savaş kritik durumda olan ekonominin üzerine tuzbiberekti!" Bir yandan ekonominin düzlüğe çıkması, en azından daha da kötüye gitmemesi için Batı'dan haber veya hareket bekleniyor. Afgan savaşına asker gönderecek miyiz, gön- demneyecek miyiz? Karara varabilmek için (belki yann belki yarından da yakın) "ABD'dekiaskeriir- tibat heyetimizden" gelecek bilgiler öteki önemli beklentimiz. Bekle derviş (Kemal değil Bülent) bekle, belki muradına kavuşursun! Kofkaslar'da üçlü 'güvenliky ittifakı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - ABD, Türkiye ve Gürcistan, güvenlik alanında üçlü işbirliğine gidiyor. Taraf- lararasında sağlanan an- lasna uyannca Kafkas- lar"da istikrar ve tero- rianle mücadele için üç ülke birlikte daha etkin bir işbirlığı sürecı başla- tacak. Bu çerçevede ABD ve Türkiye, Gür- cıstan'a yaptıklan askeri yardımı geliştirecek. Rasya'nın artan baskısı \e Abhazya'daki çatış- nular nedeniyle sıkıntılı ginler geçiren Gürcis- t2i, Ankara'mn girişi- myle oluşturulan ABD- Tirkiye-Gürcistan gü- vmlik işbirliği ile rahat urfes alacak. Cumhuriyefe bilgi vaen Gürcü kaynakJan, anlaşma ile üç ülke ara- sda güvenlik alanında- t ışbirliğinin daha güç- tbir çerçeveye kawşa- cşını kaydettiler. Türki- \tnin Gürcistan'ın istik- Ei ve güvenliği için ctemli katkılar sağladı- şnı. Gürcistan ordusuna yrdımlarda bulunduğu- E. belirten Gürcü yetki- Ler. bugün gelinen aşa- Eida bu işbirliğinin da- ha da güçlenmesinin önem kazandığını söyle- diler. Rusya'nın 11 Eylül'de yaşanan trajik saldınyı kendi çıkarlan için kul- lanmak istediğini ve Ab- hazya'daki saldınlann arkasında olduğunu öne süren Gürcü yetkiller şu görüşleri dile getırdiler: "Ruslar resmi olarak toprak bütünlüğümü- zü savunduklarını açıklıyorlar, ancak bu- nun tersi yönde faali- yetlerde bulunuyorlar. İhtilafın başından beri lojisrik. hatta askeri yardım ile aynlıkçüan destekliyorlar. Hatta Çeçen teröristlerin bu- raya gelmelerine yar- dımct oluyorlar. Amaç- ladıklan Gürcistan'ın istikrarsızlığı ve bu yol- la üzerimizde kontrol- lerini arttırmak." Edinilen bilgilere göre Türk Silahlı Kuvvetle- ri'nin (TSK) son 4 yılda Gürcistan Silahlı Kuv- vetleri'ne yaptığı yardım 14 milyon dolan aştı. Gürcistan'da bir askeri üssü onaran ve askeri bi- nalar inşa eden TSK, Gürcistan'a son olarak 2 helikopter hibe etti. KUZCUNCUK'ta SATILIK MÜSTAKİL EV 3. katta toplam 120 nr, doğalgaz kombıli, ebeveyn banyolu. bahçeli, manzaralı. dekorasyonlu 135 milyar TL. Tel: 0 212 • 513 84 60 Kıyak9 Sezer'i aşamadı.4NK4RA (Cumhuri- yet Bürosu) - Mılletve- killerinin "maaş zammı ve kıyak emekliliği", Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e takıldı. Cumhurbaşkanı Sezer, AB yolunda önemli açı- lımlar getiren yürürlükle birlikte 35 maddelik ana- yasa değişikliği paketinin 34 maddesini onaylarken mılletvekillerinin özlük haklannı düzenleyen 86. madde değışikliğinin hal- koyuna sunulmasını "uy- gun buldu". Bu tavırla Sezer. parlamentonun son dakika manevrasıyla mıl- letvekili maaşını en yük- sek devlet memuru olan Başbakanlık Müsteşan maaşuıa endekslemesine dönük yasal düzenlemey- le ikna olmadığını da or- taya koydu. Sezer. bu maddeyi halkoyuna sun- ma gerekçesiyle ilgili "millervekillerine yöne- lik olumsuz eleştiriyi önlemek" açıklamasıyla yetınirken halkoyuna gö- türme yetkisine ilişkin hukukı tartışmalann önü- nü kesebilmek için 175. maddeden doğan "tek bir maddeyi de doğru- dan halkoyuna sunabil- me" yetkisine ilişkin uzunca bir açıklamaya yer verdi. Cumhurbaşkanı Sezer, 10 gündür hukukçulanna incelettiği anayasa deği- şikliği paketini dün ak- şam saatlennde, "kıyak maaş ve emeküliğe ana- yasal güvence" sağlayan 86. madde değişikliği dı- şında onayladı. Sezer. tek bir maddeyi veto etmesi durumunda, bu bütün pa- ketin de v etosu anlamına geleceği içın halkoyuna gitmeyi tercih etti. 1982 Anayasasfnda yapılan bir değişiklik, ilk kez cumhurbaşkanı tara- fından halkoyuna götürü- lüyor. 1987 yılında Tur- gut Özal'ın başbakanlığı döneminde, siyası ırade- nin istemi doğrultusunda siyasi yasaklarla ilgili hal- koyuna başMirulmuştu. Sezer, anayasamn 34 maddesini onaylama ge- rekçesını, "temel hak ve örgürlükleri geliştirip genişletmesi, bu alanda çağdaş gelişmelere ko- şut iyileştirmeler yap- ması. katılımın arttîrıla- rak çoğulcu demokratik anlayışın gelişmesine katkıda bulunması ve hukukun genel ilkeleri- ne uygun bulmasına" dayandırdırdı. Gerekçe: Eleştiriler Sezer, 86. maddeyi ise "TB\IM üyelerinin öz- lük haklannı ilgilendir- mesi ve üyelere yönelik her türlü olumsuz eleş- tiriyi önlemesi amacıy- la" halkoyuna sunulma- İktidardan w halkoyıına' tepki ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer'ın "referandum" karan siyasette büyük tartışma yarattı. Ba- zı parti yöneticileri, halkoylamasını, parlamenter sistemle yan başkanlık modelini karşı karşıya getiren tarihi bir dönemeç olarak niteledi. AKP dı- şındaki parti yöneticileri Sezer'e tep- ki göstererek Cumhurbaşkanfnı "parlamenter sistemi yıpratmak- la" suçladı. CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal, yasa ile, milletvekillerinin, cum- hurbaşkanının bu yasa düzenlemesi- ni madde halinde referanduma sun- masının mümkün olmayacağını dü- şündüklerini belirterek "Anayasa- mızın 175. maddesi cumhurbaş- kanının böyle bir uygulamaya başvurubilecegini açıkça tanzim etmiştir" dedi. MHP Grup Başkan\ekili İsmail Köse, TBMM'de kabul edilen ve milletvekili maaşlannın alt sınınnı Başbakanlık Müsteşan maaşına çe- ken düzenlemeyi anımsatarak "Sa- nırım.bunun Anayasa Mahkeme- si'nce iptal edilebileceği ve yeni bir yasayla maaşlann arttınlacağı yö- nünde bir kaygı oluştu. Buna gö- re, vatandaşlanmız, vicdanlarına göre bir karar verecekler. Kendi vekillerini hangi konumda görmek istiyorlarsa aç susuz mu dolaşacaklar, insan gibi mi yaşay- acaklar, ona vatandaşlanmız karar verecek" dedi. DYP Grup Başkanvekili Turhan Güven, yürürlükmaddesinin. "Hal- koylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır" hükmünü anım- satarak Sezer'ın karannın tartışma yaratabileceğini sa\xındu. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Akarcalı. Meclis'te yapılan bir yanlışın daha büyüğünün Cum- hurbaşkanı'nca yapıldığını sa^oına- rak "Son derece yanlış bir karar" diye konuşru. Akarcalı, sorunun uyum yasalannın çıkanlması sıra- sında çözümlenebileceği, şu anda böyle bir kararın yersiz olduğunu ve bir daha düşünülmesi gerektiğini kaydetti. Akarcalı, bu referandumun Meclis ile Cumhurbaşkanı arasında rekabete dönüştürülmesinin, siyase- ti yok edeceğini de savundu. Cumhurbaşkanınm karan DSP içinde çeşitli yorumlara yol açtı. Mil- lervekilleri referanduma gidilmesi- nin ciddi bir rejim sorunu yaratabi- leceği kaygısını dıle getirdiler. Anka- ra Millenekili Liuç Gürkan, "Re- ferandum sadece 21. dönemin de- ğil, parlamentonun ve parlamen- ter demokrasinin tartışüacağı bir referanduma dönüşebilir. Bu ne- denle anayasa değişikliğinden ye- ni bir anayasa değişikliği ile vazge- çilmesi ciddi olarak düşünülmeli- dir" dedi. AKP Grup Başkam ekıli Mehmet Ali Şahin ise Cumhurbaşkanı'na destek \erdi "Bu 37 maddelik pa- ket aynen geçseydi böyle bir mese- leyle karşılaşmayacaktık" diyen Şahın, "Fazla tamah zarar getirir" görüşünü dile getırdı. SP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, halkoyuna su- nulan maddenin "parlamenter sis- temin oylanmasının göstergesi ol- duğunu" söyledi. "Sezer'ın siya- set adamı, devlet adamı olmadığı- nı gösterdi bu karar" diyen Beka- roğlu şunlan söyledi: "Siyasetçile- rin yerin dibine batınldığı bir yer- de demokrasi olmaz. Hukuk mad- delerini bilmekle de demokrat olunmuyor. Bu bir siyasi basiret örneği değildir. Cumhurbaşkanı popülizm yapıyor" Meclis'in 6 serüveni ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Millervekil- leri, ayncahklı emeklılik ve ödenekleri için 1971 yı- lından beri 10 kez yasa çı- kardı. Anayasa Mahkeme- si, anayasamn "hukuk devleti ve eşitük ilkeleri" gereği 9 kez iptal karan verirken; 4 yasayı onayla- yarak bu alandâkı rekoru elinde tutan eski Cumhur- başkanı Süleyman Demi- rel kendısuii "TBMM yıpratılnıamabdır" diye sa\ündu. Ayncahklı emeklüikle ilgili ilk yasa 3 Temmuz 1971 tarihinde çıkanldı. Daha sonraAnayasa Mah- kemesi'nce venlen iptal kararlan nedeniyle 1979, 1986, 1988, 1990, 1992, 1994,1995, 1997 ve 2000 yıllannda 9 ayn yasa daha çıkanldı. 1994, 1995, 1997 ve 2000 tarihlerinde- kı yasalar, cumhurbaşkan- lığı döneminde Demirel tarafindan onaylandı. Bu yasalardan 9' u Ana- yasa Mahkemesi'nce iptal edılırken 2000 tarihli son yasa hakkında Ankara 13. Bölge Idare Mahkeme- sı'nde açılan dava sürüyor. Anayasa değişikliğin- den önce son yasanın çıka- nlma süreci TBMM'deki dengeler açısından duyar- lı bir döneme getirilmişti. Cumhurbaşkanlığı süresi- nın "5+5" olarak düzenle- nip Demirel'in bir dönem daha seçilmesine ilişkin anayasa değişikliği tartış- ması sürerken çıkanlan yasa, 2000 yıh başında Demirel'in onayına sunul- muş. o da onaylamıştı. Halkoylaması ay ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Cumhur- başkanı Sezer'in millet- vekillerinin "ayncaükh" maaş düzenlemesini içe- ren 86. madde değışiklığı- nı halkoyuna sunma kara- nnın Hesmi Gazete'de ya- yımlanmasırun ardından 4 ay sonra halkoylaması ya- pılması gerekıyor. Hukuk- çular, TBMM'nin, Se- zer'in çekincelenni orta- dan kaldıracak bir düzen- leme yapılması durumun- da, halkoyuna gerek kal- mayacağını bildirdiler. Anayasa Değişiklikleri- nin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun'a göre süreç şöyle işleyecek: - Cumhurbaşkanlığı ka- rannın Resmi Gazete'de yayımını izleyen 120. günden sonraki ilk pazar sonra günü yapılması gerekiyor. -Yasa gereğince halkoy- laması işlemlen Yüksek Seçim Kurulu'nun yöne- tim ve denetiminde ger- çekleştınlecek. - Halkovlamasındapro- paganda süreci, oylama- dan 67 gün önce başlaya- cak. Galatasaray Cniversite- si Öğretım Uyesi Erdo- ğanTeziç.TBlVlM'nin ye- ni bir düzenleme yaparak halkoylamasını ortadan kaldırabileceğinı söyledi. Teziç, "Halkoylamasının Türk ekonomisine geti- receği külfetten sıyrıl- manın tek yolu, Mec- lis'in 86. maddeyi yeni- den görüşmesi ve tekrar oylaması veya geri çek- mesi. Başka çözüm yolu yok" dedi. sını uygun bulduğunu bıl- dirdi. Cumhurbaşkanı Sezer, TBMM Başkanhğı'na gönderdiği 34 maddenin onaylandığı ve bir mad- denin halkoyuna sunul- masını içeren yazıda, "halkoyuna götürme" yetkisine de açıklık getir- di. Sezer, "anayasamn değiştirilmesi, seçimlere ve halkoylamasına ka- tüma"yı düzenleyen ana- yasamn 175. maddesinın fıkralan arasındaki çelış- kilere ise bu maddenin TBMM Anayasa Komıs- yonu'ndaki görüşme tu- tanaklanna görderme ya- parak açıklık getirdi. Se- zer, 175. maddenin 4. fik- rasmda "zorunlu olarak halkoyuna sunma" ilke- sinın düzenlendiğinı, 5. fıkrada ise cumhurbaşka- nına doğrudan halkoyuna sunma yetkisinin verildi- ğini belirterek şu görüşle- re yer \erdi: "Beşinci fıkrasında da, doğrudan ya da cum- hurbaşkanının geri gön- dermesi üzerine, Meclis üye tamsayisının üçte iki çoğunluğu ile kabul edi- len anayasa değişikliği- ne ilişkin yasa ya da ge- rekli görülen maddeleri- nin cumhurbaşkanı ta- rafindan halkoyuna su- nulabileceği belirtilerek cumhurbaşkanınm tak- dirine bağlı halkoylama- sı öngörülmüştür. Gö- rüldüğü gibi, maddenin beşinci fıkrasında cum- hurbaşkanına, gerekli görmesi durumunda, anayasa değişikliğine ilişkin yasanın tümünü. maddelerinden kimileri- ni ya da bir maddeyi hal- koyuna sunabilme yetki- si verilmiştir." Hukuki dayanakla ilgili bu açıklamayla da yetin- meyen Sezer, aynı madde- nin 7. fıkrası ile de anaya- sa değişikliklerine ilişkin yasalann kabulü sırasın- da. bu yasanın halkoyla- masına sunulması duru- munda, anayasamn değiş- tirilen maddelerinden hangilerinin birlikte, han- gilerinın ayn ayn onayla- nacağmm karara bağlana- cağının belirlendiğine dikkat çekti. Sezer, hükü- metın, "halkoyunun önünü kesebilmek" için yürürlük maddesine koy- duğu "Bu kanun, hal- koylamasına sunulması halinde tümüyle oyla- nır" hükmü için de "Cumhurbaşkanınm takdir yetkisine dayana- rak anayasa değişikliği- ne ilişkin yasanın birden fazla maddesini halko- yuna sunması durumun- da, bu maddelerinin tü- münün birlikte halkoyu- na sunulacağı anlamına gelmektedir" açıklama- sına yer \erdi. G U N D E M >1USTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada yaseti, coğrafyası olmaz. Sağduyulu herkesin karşı çıkması gerekir. ABD'nin terörle mücadele- sinde biz de varız. Bu sadece ABD'nin değil, her- kesm mücadelesidir. Özünde doğru bir saptama. Ancak soralım: - ABD şu anda sadece terörle mi mücadele edi- yor, yoksa terörle mücadele zemininde 21. yüzyılda kurulacak dünya dengelerinin taşlarını mı yerleştiri- yor? Açıkça görülüyor ki, ikinci şık gündemde. Bu du- rumda Türkiye'nin, kurulacak yeni dengelerdeki ye- rini de sorgulaması gerekiyor. Türkiye'nin ulusal çıkarlanna kafa yormaması ola- naksız kesimler düşüncelerini bütün yönleriyle kamu- oyuyla paylaşmak istemeyebılir. Önemli koltukları dolduran kişilerin yaptıklan açıklamaları biraz deşti- ğimızde. şöyle bir polıtikayı benimsediğimiz anlaşı- lıyor: - ABD-lngiltere ittifakı. savaşı başlattı. Biz de on- ların yanında yerimizi alalım. Nasıl olsa güçlü ve hak- lı çıkacaklar. Bu durum bizim de ağırlığımızı arttırır. 10 yıldır Orta Asya'ya doğru dürüst giremedık, ağır- lığımızı koyamadık, ABD ile birlikte bunda da başa- rılı oluruz. Acaba? Her şeyden önce şunu vurgulayalım ki, bir başka ülkenin başarısıyla başarılı olmak olanaksızdır. Olmuş gibi görünseniz bıle bu başarının getirdikleri her an elinizden gidebilir. Elde sizin yapabildikleriniz kalır. 11 Eylül süreci, Türkiye'nin hem Islam Konferansı Örgütü (İKÖ) hem NATO üyesi kimliği taşıyan tek ül- ke olması özelliğini bir kez daha gündeme getirdi. Bu durumun en olumsuz yanı şu olabılır: İKÖ. bizi NATO çerçevesinde görür. Batı'nın taşe- ronu olarak algılar ve dışlar. NATO, bizi İKÖ'den ürken bir ülke olarak görür, "Zafen yapabileceklerini yaptı, ötesıne de gereksin- memizyoktu" der ve dışlar! Böylece ne İKÖ'ye ne NATO'ya yaranırız. Ekono- mimizin aldığı yaralarla baş başa kalırız. Türkiye her iki tarafın rafında olur! ABD, Türkiye'yi rafta destek olarak görür, Arap ülkeleri de masada- ki değil raftaki ülke olarak değerlendirir! Tabii bunun tam tersi de olası, iki gücü de yerinde kullanabilirız ve her iki tarafın gündeminde olabiliriz. Henüz ikinci olasılığı güçlendiren bir verıyle karşılaş- mış değiliz... Rusya'yla işbirliği... Türkiye, ABD ile Orta Asya'da daha güvenli yürü- yeceğini düşünürken Rusya'yı da hesaplamak duru- munda. Zira gerçek şu: Orta Asya ülkelerinin tümünde devleti oluşturan ulustan sonra gelen ilk azınlık Rus. Tümünün sınırla- rında Rus askerleri var, kritik noktalarda Ruslar gö- revli. Çoğunun bakanlar kurulunda Rus bakan da görev yapıyor. örneğın, Kazakıstan Bakanlar Kuru- lu'nda 4 kişi var. 11 Eylül saldınsı olmasaydı eylül sonundaki BM zir- vesi zemininde Rusya ile Türkiye arasında Avrasya İşbirliği Antlaşması imzalanacaktı. Anlaşmaya göre iki ülke, bölgesinde ortak adımlar atacaktı. Anlaşma- nın bu ay içinde imzalanması bekleniyor. 11 Eylül'ün bu iradeyi etkilediği kesin. Ancak ölçüsünü veımek zor! Türkiye'nin bulunduğu bölge ve konumla kullana- bileceği olanaklar 3-4 farklı yönde namlusu olan, tek tetikli bir silaha benziyor. Tam karşısını hedef aldığı- nı düşünüp tetiğe bastığında, öteki namlunun da kendısine dönük olduğu anlar fazla... Durumumuzu savaş malzemelerıyle tanımlamayı istemezdik ama, gelişmeler akla bunları getiriyor. Di- leyelim ki. pazarlık yapmak "etiğe" uymaz derken, "tetiğe" basmayalım... ankcum@ttnet.net.tr Başbakan Bülent Ecevit: Sivillerin ölmesine üzülüyorum ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Ecevit dün gazetecilenn güncel konulara ilişkin sorulannı yanıtladı. ABD'nin Afganıstan'a yöne- lik operasyonunda sivilenn büyük zarar görmesiy- le ilgili olarak "Maalesef buna ben de çok üzü- lüyorum" diyen Ecevit. Taleban rejimının ortadan kaldınlması gerektiğini yineledi. Operasyonun ge- leceğine ilişkin sorular üzerine Ecevit şunlan söy- ledi: "Afganistan gibi bir ülkede kara harekât- sız bir yere varmak çok zor. Çünkü çok fakir bir ülke, önemli tesisleri yok.Yani hedef olacak ola- naklar çok az. Onun için böyle bir ülkede kesin sonuç almak da tabii çok zor olurdu."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle