18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 EKİM 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA kulturfa cumhuriyet.com.tr 15 24 Kasım'a dek Proje 4L'de 'Yer-leşmek' • Kültür Servisi - Sanat izleyicisini çeşitlendinne ve büyütmeyi amaçlayan Proje4L, müzeyi paylaşılan bir mekân haline getirmek için belirli günlerde sergi turlan düzenleyecektir. Proje4L'nin amaçlanndan biri de eğitime yönelik programlar yoluyla, izleyiciyi müzeye davet ederek katılımı arttınrken sergilerin sunduklanıu tartışmak. Çarşamba-cumartesi günleri saat 12.00-20.00 arasında açık olan Proje4Lde müze turuna katılanların sorunlannı yöneltebilecekleri bir platform oluşturulacaktır. Serginin küratörü Vasıf Kortun'un eşliğinde gerçekleştırilecek sergi okumalan, 20 Ekim ve 3 Kasım'da cumartesi günleri saat 15:00'te başlayacaktır. Proje4L'nin 24 Kasım'a kadar izlenebilecek olan ilk sergisi "Becoming a Place" (Yer- leşmek) Türkiye'den ve Türkiye bağlamında çahşmış olan sanatçılardan bir dizi yapıt sunacak. Bilgi için Yasemın Tenger: 0 212 281 51 50. Mülteciler için Morisette'den yardım konseri • Kültür Servisi - Alanis Morisette, Afganistan'daki mültecılere yardım amaçlı bir konserde yer alacak. 'The Music Without Borders' adını taşıyankonser21 Ekim'de Kanada-Toronto 'da gerçekleştirilecek. Bu konserden Afganistan'daki mülteciler için yaklaşık 400 milyon pound toplanması hedefleniyor. Alanis Morissette'in yanı sıra The Tragically Hip, Our Lady Peace ve Bruce Cockburn, performans gösterecek sanatçılar arasında yer alıyor. Sinatra'yla düet Royal Albert'ta VVilliams rüzgârı • Kültür Servisi - Robbie Williams, Londra'da Royal Albert Salonu'nda geçtiğimiz günlerde bir konser verdi. Sanatçı eski parçalanndan ve ' Swing VVhen YouYe Winning" albümünden parçalar seslendirdi. 58 kişilik bir orkestra ile sahne alan Robbie'ye Jane Horrocks ve Rupert Everett de eşlik etti. Robbie aynca konserde Frank Sinatra'nın anısına 'It Was A Very Good Year'ı Sinatra'nın sesi ile birlikte söyledi. BUGUN • YAPI KREDİ KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 18.30'da Ünsal Oskay ve Hulki Aktunç'un İconuk olduğu 'Cimrilik' konulu toplantı yapılacak. (0 212 252 41 20) • BİLKENT KONSER SALONU'nda saat 20.00'de şef KarlAnton Rickenbacher'ın yönetiminde, solist Ufuk ve Bahar Dördüncü Piyano Iküisi'nin eşliğinde Bilkent Senfoni Orkesrrası'nın konseri yer • BABYLON'da saat 20.30da Sokak Lambalan ve İşitmeyen Atraksiyon konseri dinlenebılır. (0 212 292 73 68) • TARJK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 18.00'deVedat Sakman ın dinletisi ızlenebilir. (0 212 317 77 00) • VELİ BAR'da saat 20.30'da Küçük Iskender'in yaptığı şiir akşamlannın konuğu Nevzat Çelik. (0212 251 18 93) Banş Pirhasan'ın son filmi 'O da Beni Seviyor\ Alevi - Sünni ilişkilerini farklı bir açıdan irdeliyor İki kültür arasındaki kırikaşkSEVİLAY KOÇOĞLU Yönetmenliğini Banş Pirhasan'ın yaptıgı, başlıca rollerini Ece Ekşi, Luc Piyes ve Lale Mansur'un paylaştığı O da Beni Seviyor gösterime girdi. Yö- netmenin deyimiyle film bir ilk değil- se de Türkiye'de Alevi-Sünni mesele- sini konu alan ilk filmlerden biri. Biz, küçük bir kızın ilk aşk ve hayal kınk- lığını yaşamasını seyrederken yine o- nun gözünden bu iki kültürün zengin- liğine de tanık oluyoruz. "O da Beni Seviyor" üzerine Banş Pirhasan'la bir söyleşi yaptık. - Enis Batur bir makalesinde, 'Ar- tık köy edebivatına ilişkin eserler üretilmiyor' diyordu. Siz bir köy öy- küsünden yola çıkarak yine artık kalmadığını düşündüğümüz bir köy filmi yaptınız. Siz de böyle bir eksik- lik hissediyor musunuz? BARIŞ PİRHASAN - Enis Batur şikâyet ettiyse böyle bir sorun vardır tabii. Türkiye zaten köylü bir ülkeydi, edebiyatın kaynağı kır konulanydı. Son dönemlerde farklı olaylar meyda- na geldi, halk bir şekilde sanata ve ede- biyata ilişkin değil politik görüşlerine ilişkin konularla ilgilenmeye başladı. Cumhuriyet döneminde başlayan 40- 50'li yıllarda gelişen köy edebiyatının şekli değişti. Istanbul dışından gelen yerel kültürel özellikler taşıyan o gü- nün şartlanna göre politize olan bir- çok yazar, şair çıktı. Yılmaz Güney gibi yerel konular işleyen insanlann filmleri yasaklandı ve bir kuşak onun filmlerini göremeden büyüdü. Bense Gül Dirican ın yazdığı bu öyküyü çok sevdim ve yerel bir hikâye olsun veya köy filmi yapayım diye yapmadım. Alevi kültürünü araştırdık - Alevi kültürüne bu kadar geniş yer veren başka bir film olduğunu hiç sanmıyorum. "UmudaYolculuk" filminin başın- da bir cem töreni var ama onun dışın- da başka film olup olmadığını bilmi- yorum. Biz Alevi cemaatinin ileri ge- lenleriyle, dedelerle çalıştık, birlikte ekip olarak araştırmalar yaptık. Cem Vakfı'nın, köy halkının, o alanı çok iyi bilen insanlann desteğini aldık. Bu fil- mi bu konuda ılklerden bın olarak ad- landırabiliriz. Filmde Alevi-Sünni toplumları arasında çatışmadan çok kültürel zenginlik göze çarpıyor. Sizce de böyle mi? Orada konuk gelen kızın kalbini ka- F,ilm, Alevi-Sünni insanlarının dostluğunu yansıtırken yalan söylemiyor, ama tümüyle gerçeği de vermiyor. Gerçekyaşam son derece sert koşullarda sürüyor. Ben bufilmi kötü giden yaşamların üstünü örtmek için değil tersine Sıvas, Kahramanmaraş olaylan gibi acıyla hatırladığımız olaylan daha da üzüntüyle hatırlamak için yaptım. FARKLI BİR AŞK VE AYRILIK ÖYKÜSÜ- Küçük bir kızın ilk aşkının yaşadığı hayal kınklığının anlaüldığı filmde Anadolu'nun kültürel zen- ginlikleri, acılar ve vaşamın zor koşulları farklı bir açıdan tüm yalınlığı ve gerçekliğiyle yansıtılıyor. zanmak, onu mutlu ermek, en iyi şekil- de ağırlayıp rahatsız etmemek için ade- ta birbirleriyle yanşan iki kültür var. Aleviler daha önde görünüyor gibiler çünkü onlar yeterince bilinmeyenler. Bir filmde ancak bu kadar öne çıkabi- lirler, fazlası tanıtım filmine girer. Sö- zü edilmemiş, görünür kılınmamış bir kültür ve şimdi bu çatışma mı zengin- lik mi sorusu filmde kendiliğinden so- ruluyor. Kadınların dûnyası çok renkli Ayn kültürlerin olduğu yerde çatış- ma da olur bunda şaşılacak bir şey yok. Eğer kaynaştınp tek bir isim altında toplamazsanız bu zenginlik olur. Eger bir Ermeni ezgisi duyup da ona 'yok canım bu Anadolu mozaiği' derseniz orada bir aldatmaca, bir yutturmaca vardır. Bu filmde herkesin kültürünün adının konması benim için zenginliği işaret ediyor. Bu kültürlerin dostluğu- nu görüp 'ne güzel' demek mümkün ama Anadolu'da bu güzel yaşamlann yanı sıra aynı insanlar için acılar, sert tutumlar da söz konusu. Fibn, Alevi- Sünni insanlarının dostluğunu yansıtır- ken yalan söylemiyor, ama tümüyle gerçeği de vermiyor. Gerçek yaşam son derece sert koşullarda sürüyor. Ben bu filmi kötü giden yaşamlann üstünü örtmek için değil tersine Sıvas, Kahra- manmaraş olaylan gibi acıyla hatırla- dığımız olaylan daha da üzüntüyle ha- tırlamak için yaptım. Kadınlann ön planda olduğu bir film 'O da Beni Seviyor'. Siz filmin kadınlarını nasıl değerlendiriyorsu- nuz? Ben kadınlar arasında büyüdüm, bu nedenle de benim sevdiğim, renkli bul- duğum çok zeki bir dünya. Kaba kuv- vet ve sert yaklaşımlar yerini, son de- rece zeki, mantıklı ve duyarlı çözüm- lere bırakıyor onlann yaşamında... Anadolu aile yapısında da kadınlar baskın ama bu hakkı almak için kadın- lıklanndan vazgeçecek kadar ağır bir bedel ödüyorlar. Filmde de bu tarz ör- nekler fazlasıyla mevcut. Oylamada nûanslar gözetilmeli 'O da Beni Seviyor' sizin sinema- nız içinde nasıl bir yere oturuyor? Ben bir öykü anlatırken doğal olarak bazı kahramanlar ön plandadır ama bu diğerleri önemsenmeyecek kadar geri planda kalacak anlamına gelmez. Çün- kü hayat içerisinde bütün insanlar öy- küsü anlatılmaya değer yaratıklar. Önemli olan hayatta herkesin kendi başrolünü oynadığuıı bilmek ve seyir- ciye hissettirmek. Benim sinema anla- yışım bunun üzerine kurulu. O da Be- ni Seviyor gerçekte çok fazla dile ge- tirilmeyen sinema alanında sesini, yü- zünü göremediğimiz insanlann filmi. Antalya Film Fesrivali'nin sonuç- larını O da Beni Seviyor açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Antalya Film Festivali halka açık ol- ması dolayısıyla sevdiğim bir festival. Ancak Ece Ekşi'nin Jüri Özel Ödü- lü'nü "BüyükAdam KüçükAşk" fil- minin oyuncusu Dilan Erçetin 'le pay- laşmasında bir mantık hatası olduğu- nu düşünüyorum. Dilan Erçetin 5.5 ya- şında ve onun başansı onu yöneten yö- netmenle ilgili. Ece Ekşi ise tamamen kendi oyun gücünü ortaya koyan, ilk filmini ya- pan bir profesyonel. Sanınmjürinin bu iki oyuncunun farklı değerlendirilme- si gerektiğini düşünecek zamanı olma- dı. Bence bu tarz nüanslan da yerinde ve zamanında düşünürsek festivali da- ha güçlü hale getirebiliriz. Yeni bir sinema dergisi :AltyauKültür Servisi - Eylülde bir ta- nıtım sayısıyla sinema ve medya dünyasına kendisini tanıtan 'Alt- yazı Aylık Sinema Dergisi'nin ilk sayısı çıktı.Ağustos ayında in- ternet üzerindeki www.altya- zi.net adresinden 'merhaba' di- yen derginin, ülke sinema vizyo- nunu ve dünya sinema gündemi- ni kapsayan içeriğiyle önemli bir boşluğu doldurması hedefleni- yor. 'Altyazı', 'GenişAçıFotoğ- raf Sanatı Dergisi'nin deneyim- li kadrosu ile Boğaziçi Üniversi- tesi Mithat Alam Film Merkezi çatısı altında buluşan gençlerin birlikteliğinden oluşan ekip tara- findan hazırlanıyor. 'Altyazı'nın ilk sayısında 'Yapay Zekâ' ve 'Maymunlar Cehennemi' film- lerine yönelik özgün ve geniş bir içerik bulunuyor. Dergide, Fer- zan Özpetek, Banş Pirhasan ve Ersin Pertan'la gösterime bu ay giren yeni filmler üzerine yapıl- mış röportajlar, 'Aşk Zamanı*, 'Amerikan Pastası 2' ve bu ayın diğer filmleriyle ilgili tanıtım, in- celeme ve eleştiri yazılan bulu- nuyor. Venedik, Saraybosna, Kar- lovy-Vary festivallerini kapsayan özel festivallerden dosyası, yurt- dışında ilgi uyandıran ancak ül- kemizde \izyona girmemiş 'Gin- ger Snaps' ve 'Almost Famous' gibi filmlerle ilgili yazılann bu- lunduğu'Vizyon Ötesi' bölümü, kısa film dünyasından haberlerin ve Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi ve kısa film yönetmeni olan tiker Canikligil'le yapılmış bir söyleşinin bulunduğu 'Kısa Metraj' bölümü, yapımcı Mine Vargı ve CNBC-e program mü- dürü Ayça Sayılır'la yapılmış rö- portajlar, Paris'teki Hitchcock sergisinin değerlendirme yazılan bulunuyor. Bu yıl 7. yılına ulaşan etkinlik görkemli bir konserle açıldı Eskişehir'de festival heyecanı • 6 yıldır Zeytinoğlu Vakfı'nın katkılanyla yapılan festival bu yıl Eskişehir Belediyesi, Osman Gazi ve Anadolu Üniversite- si'nin ortaklığıyla gerçekleştiriliyor. CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR (Cumhuri- yet) - 7. Uluslararası Eskişehir Festivali, Anadolu Üniversite- si Spor Salonu'nda Istanbul Üniversitesi Devlet Konserva- tuvan Öğrenci Senfoni Orkes- trası ve Korosu'nun konseri ile açıldı. Konserin sonunda, açı- lışa katılan Eskişehirliler, or- kestra ve koro ile birlikte 'lz- mir'in Dağlarında' marşını birlikte söylediler. Eskişehir Kentsel Gelişim Vakfrnın önderliğinde dokuz gün sürecek '7. Uluslararası Eskişehir Festivali' Azerbay- canlı şef Ramiz Melik Melik Aslanov'un yönetiminde îs- tanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvan Öğrenci Sen- foni Orkesrrası ve Korosu'nun konseri ile başladı. Açılışta or- kestra, Zülfigarof un Festival Uvertürü ile başladığı konseri- ni Izmir'in Dağlarında marşı ile sona erdirdi. Festival yedi yaşında Anadolu Üniversitesi Spor Salonunu dolduran Eskişehir- liler ile üniversite öğrencileri- nin yoğun isteği üzerine 'lz- mir'in Dağlarında' marşı iki kez hep birlikte söylendi. Marşın, 'Yaşa Mustafa Ke- mal Paşa' nakaratında ise sa- RENKLİAÇILIŞ-Gecedeİ.L. Devlet Konservatuarı Öğrenci Senfoni Orkestrası ve Korosu ile yapıldı. lonun heyecanı doruk noktası- na çıktı. Festivalin açılışında bir ko- nuşma yapan Eğitim Bilim ve Kültür Vakfı Başkanı Yavuz Zeytinoğlu, festivalin, 6 yıl Zeytinoğlu Vakfı'nm önderli- ğinde yapıldığını belirterek, "Bu yılki festival, yine Zeyti- noğlu Vakfı'nın da içinde bu- lunduğu Eskişehir Kentsel GelişimVakfı tarafından dü- zenlendi. Türkiye dalgalı ve dar bir yolda ilerlerken, böy- le zor bir ortamda festival düzenlenmesi büyük önem taşıyor. Ikinci Dünya Sava- şı'nda da Londra bombala- nırken, orkestralar susma- mıştı. Orkestraları, şaşırdı- ğımız günlerde daha fazla dinlemeliviz. Bunun için sa- nata böyle zanıanlarda daha fazla yer vermeliyiz. Dikta rejimleri ilk önce sanatın ser- bestçe yapılmasını engeller" diye konuşru. Eskişehir Kentsel Gelişim Vakfı ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, festivali Türkiye'ye emanet ettiklerini belirterek, "Eskişehir Kent- sel Gelişim Vakfı; Valilik, Bü- yükşehir Belediyesi, Osman- gazi ve Anadolu Üniversitesi ile Zeytinoğlu Vakfı'nın kat- kıları ile kurulmuştur. Festi- vale Ticaret Odası ve Sanayi Odası da katkı vermektedir. Kurduğumuz vakfı, siyaset- çilerden ve siyasilerden uzak tııttuk. Festivali Eskişehirli- lere ve Türkiye'ye emanet ediyoruz" dedi. Prof. Dr. Kongar'a alkış... Büyükşehir Belediye Başka- nı Prof. Dr. Yıhnaz Büyüker- Şen, festival fikrinin 7 yıl önce G zaman Kültür Bakanhğı Müsteşan olan Prof. Dr. Emre Kongar'dan çıktığını belirte- rek. "Biz onun fikrinden ha- reket ederek bugünlere gel- <lik. Bugün onun, yaş günüy- Hüş. Ne güzel bir tesadüf. Vaş gününü kutluyoruz.Açı- IJŞ gecesini ona armağan edi- Joruz" şeklinde konuştu. Açılışa katılanlar, Büyüker- fen'in sözlerine alkışlarla yanıt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle