Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 OCAK2001 ÇARŞAMBA
HABERLER
lUâzmi evnensel
• NEVŞEHtR
(Cumhuriyet) - Çankaya
Belediye Başkanı Haydar
Yılmaz'ın davetlisi olarak
Türkiye'ye gelen Moskova
Belediye Başkanı Boris
Boykov, Nâzım Hikmet'in
evrensel bir değer
• olduğunu belirterek
"Nâzım Hikmet'in
mezannın getirilmesi
konusunda ciddi adımlar
atılırsa ben de üzerime ne
tür bir görev düşüyorsa
yapmaya hazınm" dedı.
Uan güvenliği
Istiyor'
• SAMSUN(AA)-
Ordu'nun Ünye Ilçesi
Cumhuriyet Başsavcısı
Erol Tosun, Adalet
• BakanlığVna mektup
yazarak 'îpekçi cinayeti'
ile ilgili detaylı
açıklamalarda
bulunacağını bildiren,
gasp, hırsızlık ve ruhsatsız
silah bulundurmaktan 36
yıla hükümlü Yusuf
Çelikkaya'nın, can
gûvenliğini gerekçe
göstererek "Açıklama
yapmak istemiyorum"
dediğinı söyledi.
Demirelf
e10gün
hapiscezası
• tstanbul Haber Servisi
- Egebank'ın eski sahibi
Yahya Murat Demirel'e,
mal beyanında
bulunmadığı
gerekçesıyle 10 gün hafıf
hapıs cezası venldı.
Istanbul 5. Icra Tetkik
. Merci Hâkimliği, Müjde
Bahçetepe Işletme ve
Turizm AŞ'nin
avukatlannın Yahya
Murat Demirel aleyhine
aldıklan haciz karannın
uygulanması sırasında
mal beyanında
bulunmadığı
gerekçesiyle Demirel'i,
Icra Iflas Kanunu'nun
337. maddesi uyannca
10 gün hafıf hapıs
cezasına çarptırdı.
GûzeCden
AİHM1
ye başvuru
• ANKARA (AA)-
Hasan Celal Güzel,
TCK'mn 312. maddesi
çerçevesinde 1 yıl hapis
cezasına çarptınlan,
ancak4616 sayılı
yasadan yararlanarak
cezasuım infazı ertelenen
davası dolayısıyla Avrupa
lnsan Haklan
Mahkemesi'ne (AİHM)
başvurdu.
Ambulansla kaza
yapttar
• Haber Merkezi-
Bursa'mn Orfıangazi
ilçesine bağh Yeni Sölöz
beldesinde alkollü 7 kişi,
belediye ambulansını
çaldı. Eski Santral Garaj
mevkiinde, Cevat
Soydaş'ın kullandığı
otomobile çarparak
kaçan hırsızlar, bu
kişinin polise başvurusu
sonucu Stat Caddesi'nde
yakalandılar. Mehmet
Başol, Sabri Değirmenci,
Ismail Aydmç, Hüseyin
Içen, Sabri Esen, Hasan
Tetik ve Kemal
Hergeleci'nin
sorgulanmn ardından
adliyeye sevk
edilecekleri bildirildi.
Otogarda bomba
• Istanbul Haber
Servisi -
Îstanbul/Esenler'deki
Büyük Istanbul
Otogan'nda bulunan
İETT durağına dün
konulan bomba, uzman
ekiplerce etkisiz hale
getirildi. Zaman ayarlı
boru tipi olduğu
belirtilen patlayıcıyla
ilgili soruşturmanın
sürdüğü bildirildi.
Vekil müdüplere
ek ders ücreti
• ANKARA (ANKA)-
Milli Eğitim Bakanlığı,
vekâleten atanan okul
müdürlerinden,
"Yönetici Seçme
Sınavı"na girme
koşulunu taşıyanlara, ek
ders ücreti verilmesini
kararlaştırdı.
PKK renkleri heyet kovdurdu
Almanya Pariamentosu SavunmaKomisyonu üyesiÂngeüka Beer'in, san-hrmm-yeşü renkli
saç bağı ve bilekliği, TBMMMüli Savunma Komisyonu
y
nda bunalımyaşanmasına neden oldu
Ittifak 90-Yeşiller Grubu
üyesi Angetika Beer.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Almanya Pariamentosu
Savunma Komisyonu'nun
Meclis ziyareti bunalıma dö-
nûştü. TBMM Milli Savunma
Komisyonu'nun DSP'li Baş-
kanı Hasan Gülay, bir üyesinin
saç bağı ve bileğinde PKK
bayrağım simgeleyen san-kır-
mızı-yeşil renkler taşıdığı ge-
rekçesiyle Alman heyeti kov-
du.
Sosyal Demokrat Parti üye-
si Hehnut Wieczorek başkan-
lığmdaki Alman Savunma Ko-
misyonu heyeti dün Genelkur-
may Başkanı Orgeneral Hüse-
yin Krvnkoğlu, Milli Savunma
Bakanı Sabahattin Çakma-
koğlu, TBMM Dışişleri Ko-
misyonu ve TBMM Savunma
Komisyonu'nu ziyaret etti. Saç
örgüsünde üç renkJi süsleme
ve bileğinde san-kırmızı-yeşil
renkli bileklik taşıyan Ittifak
90-Yeşiller Grubu üyesi Ange-
Bka Beer, Çakmakoğlu ile gö-
rüşmede toplantıya alınmadı.
Heyetin dünkü son adresi
olan Savunma Komisyo-
nu'nda ise gerilim yaşandı.
Komisyon başkanı Hasan Gü-
lay, "tstihbarat aldım, heyet
üyeniz PKK bayrağmı özendi-
ren bir takı takmış. Çıkarma-
sını rica ediyorum. Burası pro-
paganda ve reklam yeri değfl-
dir" dedi. Bunun üzerine söz
alan Beer, şunlan söyledi:
"Ben ve partim hiçbir zaman
bu örgütûn sempatizanı olma-
dık. PKK sempatizanı olarak
damgalanmak istemem. Bu ta-
mamen kişisel hakkundır. Bu
takılar. Kuzey Irak'ta öldürü-
len çok yakın bir arkadaşun ta-
rafindan armağan edildi"
Bunun üzerine araya giren
heyet başkanı Wieczorek, Be-
er'i tanıdığı 7 yıldan beri takı-
lannı taşıdığını belirterek
"Propaganda, kışkırtma gibi
bir durum yok" dedi.
Dışişleri Komisyonu Başka-
nı Kamran Inan ile uzun yıllar-
dır dost olduğunu ve saç bağı-
nın diğer komısyonlarda sorun
olmadığmı belirten Angelika
Beer, Gülay'a "Size yanhş bü-
gi veriyorlar" dedi.
Tartışmanm sürmesi üzeri-
ne Demokrat Sosyalizm Parti-
si üyesi Heidi Lippmann ile
MHP Malatya Millervekili
Namık Hakan Durhan salonu
terk etti. Sorunun çözüleme-
mesi üzerine Alman heyet sa-
londan ayrıldı.
Yargı karanyla imarı yasaklanan Kırcami'deki bu koca bioklar 'kaçak' yükseldiler. Sonra da sahipleri 'perişan olmasm' diye imar plamna bağiandılaru.
Üstelik, daha önce yine Kırcami'deki imar planını durdurmak için 'dava açanlann' şimdiki 'belediyeci' kimlikleriyle aldığı kararlar ile»
Yargının iptal ettiği planı 'kaçak inşaatlan kayırmak için' yeniden onayladılar
Organize imar yolsuzhığu
OKTAYEKtNCİ
"Muratpaşa Belediye Baş-
kanuğı'ııın 1997'deld şifahi
müsaadesiyte başladığumz in-
şaatianmız, Mayıs 1999'da i-
mar planının mahkcmece ip-
tal edibnesi nedeniyle durdu-
rulmuştu. (_.) Kooperanfimi-
zdn şifahi müracaab üzerine
konuyu görüşen Büyükşehir
Imar Komisyonu, şifahi olarak
arazinin tanm alanı olupohna-
dığryla ilgili rapor istemiştir. (_)
Rapor yazıhna aşamasuıdadır.
(_) Ortaklarunızın mağdur ve
perişan olmaması için konu-
nun Büyükşehir Belediyesi
Medisi'nde görüşülmesini arz
ederiz."
Bu sözler, Antarya'nın ima-
ra kapalı olan Kırcami bölge-
sinde, 10'ar katlı ve 200 ko-
nutluk 10 bloku "kaçak" inşa
eden S.S. Final Yapı Koopera-
tifı'nin 17.7.2000 tanhinde
Antalya Büyükşehir Belediye-
sTne yaptığı 139 sayılı başvu-
rusunda yer ahyor. Kooperati-
• Antalya'da imara kapalı tanm arazisindeki kaçak inşaatlara önce göz
yumuldu; ardmdan bu araziyi imara açan hukuk dışı pian onaylanarak "ruhsat"
olanağı yaratıldç bütün bu uygulamalar ise Bayındırlık Bakanlığı 'mn izniyle
kurulan yapı denetim şirketindeki "belediye meclisi üyesi" ortaklann imar
yetkileriyle gerçekleştirildi...
fin "yazdma aşamasında" de-
diği 31.8.2000 tanhh ve iki zi-
raat mühendisinin ımzasını ta-
şıyan rapora göre "2. sınıf ta-
nm toprağı" olan imarsız ara-
zideki 10'ar katlı bloklann "şi-
fahi (sözhı) izinlerle" yüksel-
mesinde ise öncelikle Murat-
paşa Belediye Başkanı Süley-
manEvcflmen'ın yasal sorum-
luluğu ve "görevi ihmal" suçu
bulunuyor.
Ne var ki Büyükşehir Bele-
diye Meclisi. Antalya'da "ge-
nel imar düzenini sağlamak"
yönündeki misyonu gereği bu
suçun üzerine gideceği yerde,
aynı "şifahi anlaşmalar" ile
gerçekleşen yasa dışı yağma-
yı "ödüUendirmeyi" yeğlıyor.
Aslında her yönüyle bir "suç
duyurusu" niteliği taşıyan bu
başvuru üzerine 5 Ocak 2000
tarihindeki karanyla "ruhsat-
sız inşaatlara göre düzenlen-
miş" mevzii imar planını onay-
layarak, yargının "iptal* ettiği
hukuk dışı imar hakkını "mab-
keme kararuu dinlemeyenle-
re" yeniden tanımış oluyor...
'Sıradan beledlyecr
Kenti, çevreyi ve hukuku-
dinlemeden, imara kapalı ta-
nm alanında koca koca blok-
lan ruhsatsız yükseltip sonra
da "perişan olduk, bizj idare
edin" diyen bu kooperatife
hem yöz yuman, hem de yasa-
lara aykın imar olanağı sağla-
yan bu belediyeciler "künler-
dir?" Yıllardır asıl "Antatya'yı
perişan eden" bu tür sayısız ör-
nek arasında, yukandaki soru
şimdi çok daha "önem" kaza-
nıyor. Çünkü olayın "kahra-
manlanna" bakıldığında. kar-
şımıza artık "sıradan belediye-
ciler'' değil. Bayındırhk ve ts-
kân Bakanhğı'nın ulkeye tek
kurtancı "çözüm" (!) olarak
dayattığı "yapı denetim şirket-
leri" ile adeta "bütünleşmiş"
belediyeciler çıkıyor.
Kaçak kooperatif inşaatlan-
nı "kurtannavT amaçlayan
bilim ve hukuk dışı planın
mecliste onaylanması için
"özel çaba gösteren" ve onay-
dan yana da oy kullanan üye-
lerden biri tbrahim Koç.
Yapı denetiminı "şirketiere"
bağlayan 595 sayılı KHK'nin
meslek odalan arasındaki "tek
savunucusu" olan tnşaat Mü-
Abanoz, 2000 yılını degerlendirdi
'Istanbıd'da 6qyda
88 çeteçökertiUU'
tstanbul Haber Servisi-
Istanbul Emniyet Müdürü
Kazun Abanoz, Diyarbakır
Emniyet Genel Müdürü
Gaffar Okkan suikastımn
yüzde 99.9 oranında
Hizbullah terör örgütü
tarafından
gerçekleştirildigini söyledi.
Abanoz, Istanbul'da son 6
ay içinde 88
çetenin
çökertildiğini
belirtri.
Abanoz,
Hizbullah terör
örgütünün
sansasyonel
eylem yapacağı
yolunda
istihbaratlar
aldıklannı
belirterek "Myarbakır'da
örgütün toparlanmaya
çahş&ğı yoiunda bilgUer
geüyordu. Ben 30 senedir bu
işin içindeyim. Birçok
unsurun yer aldığı bu şehir
suikasonı ilk defa gördüm"
dedi. Abanoz, Istanbul
Emniyet Müdürlüğü'nde
düzenlediği basın toplantısı
• Istanbul
Emniyet Müdürü
Abanoz, Gaffar
Okkan suikastının
yüzde 99.9
Hizbullah terör
örgütü tarafından
gerçekleştirildiğini
söyledi.
ile polisin 2000 yıh
icraatını degerlendirdi.
Hizbullah terör örgütünün
Kuzey Irak'ta bir alana
yerleşme çabalan olduğu
şeklinde kendilenne bilgi
geldiğini de belirten
Abanoz, "Bu örgütte feodal
bağlar çok kuvvedL Bunlar
afleleriyie oraya yerleşmeye
çahşıyoriar.
Acaba
yerleştfler de
bölgeyesızıp,
Gaffar
Okkan'a eyleın
yapıp oraya
şeklinde
insanın akbna
bir soru geByor.
Bunlar araştu-ıuyor" dedi.
Abanoz. göreve
başladığuıdan bu yana
geçen 6 ayda, ilde hiçbir
olayın faili meçhul
kalmadığını belirterek
Istanbul'da son 6 ay içinde
88 çetenin çökertildiğini ve
bin 813 çete üyesinin
gözaltına alındığını söyledi.
1660 PKK'li affedildi' sözüne elestiri
Ecevit, Ktvnkoğlu
y
na
yamtvenü
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Bülent
Ecevit, Genelkurmay
Başkanı Orgeneral
Hüseyin KıvnkoğJu'nun,
"1660 PKK-üaiTcdildi"
sözlerine tepki gösterdi.
Ecevit, bu kişilerin
'yardım ve yatakhk'
suçuyla ceza alanlar
olduklannı
belirterek
"Onuniçin
1660 PKK'li
demekpek
gerçekçi
ohnuyor'' dedi.
Başbakan
Bülent Ecevit
dün NTV'ye
yaptığı
açıklamada,
Orgeneral Kıvrıkoğlu'nun
önceki günkü
açıklamalannı
degerlendirdi. Bülent
Ecevit, af yasasıyla ilgili
olarak Kıvnkoğlu'nun
sözlerini eleştirdi. Ecevit,
af yasasından yararlanan
ve 'PKK'B' olarak
gösterilen kişilerin, Türk
• Ecevit, aftan
yararlanan ve
'PKK'li' olarak
gösterilen
kişilerin, terör
örgütü üyesi olup
olmadıklannın
bilinemeyeceğini
vurguladı.
Ceza Yasası'nm (TCY)
'yardım ve yatakhk'
suçunu düzenleyen 169.
maddesinden ceza
aldıklanna işaret ederek
bunlann gerçekten terör
örgütü üyesi olup
olmadıklannın
bilinemeyeceğini
vurguladı. Ecevit şu
ifadeleri
kullandı:
"1660 PKK'li
serbest
bırakıldı
deniyor. Bu
ldşilerPKK'li
mi değil mi,
bellidep.
Meseladağ
başında adam
3evlik,üç
kulübeli bir mezrada
yaşıyor. Gece jansı
geüyorlar, 'Ya ununu, ya
canını' dryorlar. O da
ununu vermiş. Şimdi
bunlardan hangisi gerçek
PKK'li, hangisi baskı
alünda hatta zulüm, tehdtt
altmda yatakhk yapmış. Bu
beDideğuV
hendiskri Odası'nda aynı za-
manda Antalya Şube Başkan-
uğı'nı da yürüten Koç, üstelik
Büyükşehir Belediyesi'nde
"başkanveküL_" Ancak çok
daha ilginci, Koç'un Antal-
ya'da ilk kurulan A grubu ya-
pı denetim şirketinin, yani
"Mühendisler Yapı Denetim
Flrması''nın da ortağı olması...
Koç'un da desteğıyle "imar
hakkma" kavuşan bu koopera-
tif, aynı 595 sayılı KHK'ye gö-
re "ruhsat alabttmesT için ya-
pı denetim şırketıy le "250 mü-
yar lirahk" bir sözleşme yap-
mak zorunda... Yine Koç'la
birlikte 1996'da aynı Kycami
bölgesini imara açan planlara
"iptal davası" açan meslek
odası yöneticılen arasında,
sonradan "Muratpaşa Beledi-
ye Başkanı'' olunca dava dilek-
çesindeki imzasını unutan Sü-
leyman Evcılmen de vardı.
Makine Mühendısi Evcihnen
şimdi "göz yumduğu" kaçak
inşaatlara "ruhsat vremeye"
hazırlanırken, tıpkı kendisi gi-
bi "davadan dönen" başka bir
"befedrved" arkadaşırun da ay-
nı kaçak inşaatlar için çizdiği
projeyi onaylayacak. Çünkü
kooperatifin "münarhğuıı'' ve
fennı mesuliyetini üstlenen
Alican Deveci de Antalya Be-
lediyesi'nın aynı zamanda
"halkla Uişkiler" müdürü...
Cörüşler nasıl
lşte böylesine "organize"
gerçekleşen bu imar yolsuzlu-
ğunun çarpıcı bir aşaması da
"Büyükşehh- İmar Komisyo-
nu"nca aynı planın "reddedil-
mesinden" sonra yaşamyor.
Kırcami'deki tanm alanını
"yasa dışı işgali bağışlama adt-
na" imara açmak ıçın düzen-
lenmiş planı 3 Ocak 2001 tari-
hindeki toplantüannda "uy-
gun görmeyen" imar komisyo-
nu üyeleri, iki gün sonraki
meclis oturumunda "çekim-
ser" ya da "kabul" oyu vere-
rek kendi kararlanna da aykın
olan sonuca "katkıda'' bulu-
nuyorlar. Bu "iki gün" içinde-
ki görüş değişikliğinin "giza"
ise Antalya'da günün konusu
olmayı sürdürüyor...
Mimarlar Odası Antalya Şu-
besi, bütün bu "geüşmeleri" de
içeren kapsamh bir dosyayla
olayı Içişleri Bakanlığı'na ra-
por etti ve "müdahale edilme-
sini" istedi. Ne dersiniz; bir
"beyaz operasyonun" da artık
şu ardı arkası kesılmeyen "or-
ganize imaryolsuzhıklan" için
başlatıhnası gerekmiyor mu?..
AVRUPA^DAN
GÜRAY ÖZ
Cadı Kazanı Kaynarken
Alman muhafazakârlan 68'den intikam almak
için harekete geçtıler. 68'in sıradan kahramanla-
rından, şimdinin Dışişleri Bakanı Joschka Fisc-
her'le, Çevre Bakanı Trrttin'in, "o tarihlerde polis-
le kavga ettikleri için pişman olduklannı" her fır-
satta belirtmelerinden büyük mutluluk duyan Hı-
ristiyan Demokrat ve Hıristiyan Sosyal Birlik ıde-
ologlan, 68'i polis dövmeye indirgeyiverdiler.
Ne ilgisi varsa!
En demokratik toplumsal taleplerle sokağa çı-
kan, üniversite amfilerinde dileklerini isyanın en
güzel diliyle ifade eden, despotizme eğilim göste-
ren Prusyalılığa karşı özgürlüğü savunan, yıllar
sonra felsefede, sosyolojide Almanya'nın yeniden
düşünmeye başladığının en ciddi işaretine donü-
şen ve her şeyden önce bir kültür hareketi olan 68,
Fischer'in polis yumruklaması ile tanımlanan, te-
rörist bir ayaklanma oluverdı.
* • •
Almanya'da 68 hareketinı savunan aklı başında
bir ses bugüne kadar duyulmadı. Bu ne anlama
geliyor? Iktidan 68'in sıradan kahramanlan ile pay-
laşan sosyal demokratlar, durumdan hoşnut ola-
bilirler. Bu hoşnutluk geleceğı feda etmek anlamı-
na gelse de, iktidarlann ufku hemen her zaman dar
olmuştur. Ama genç sosyal demokratlann, kendi-
lerini yenilginin moral bozukluğundan henüz kur-
taramamış olan sosyalistlerin sesinin çıkmaması
Almanya açısından hertialde bir kayıp sayılmalı-
dır. Kayıp sayılmalıdır; çünkü düşünmeyi terk et-
mek geleceği terk etmektir. 68 hareketi için çok
şey söylenebilir; kendi ıçinden ve dışından en ve-
rimli eleştiriler 68 için yapılabilir. Ama 68 hareke-
tinin dünyanın şöyle ya da böyle bir zenginliği ol-
duğunu inkâr etmek zortiur ve haksızlıktır. Belki za-
yrftır, belki naiftir ama bir düşünme çabasıdır.
Polis dövmek ise kesinlikle değildir.
* • •
68'in en önemli sloganlanndan birisi, "Gerçek-
çi ol, imkânsızı iste" idi. imkânsız, mutlaka üste-
sinden gelinmesı, ulaşılması gereken gelecektir.
Öyle bir gelecek ki; eğer bu geleceğe ulaşmamı-
zı sağlayacak düşünsel çabayı gösteremezsek,
iyi bir yakın gelecek ve nıhayet gelecek olmaya-
caktır. Ama 68'in sıradan kahramanlan bu sloga-
nı yanlış algıladılar. "Gerçekçi ol, dışişleri bakan-
lığını iste!" olarak anladılar.
Bunun bir anlamı var mı?
• • •
Hıristiyan Demokrat ve Hıristiyan Sosyal Bir-
lik (CDU - CSU) ideologlan, sözde Fischer ve Trit-
tin'i "siyaset meydanı"na çekmeye çalışırken ger-
çekte 68'le hesaplaşıyor ve geç kalmış intikamla-
nnı almaya çalışıyorlar. Çünkü o tarihlerde derin bir
fikiryoksulluğu ile yaralıydılar, çaresizdiler; üstelik
ıktidardaki sosyal demokratlar onlann yerine kes-
taneyı ateşten çekıyorlardı. Ama ahlan içlerinde
kalmıştı. Şimdi zamanı geldiğini düşünüyorlar ve
belki de Fischer - Trittin ikilisine böyle kaba bir sal-
dın ile iktidann yumuşa^ karnını bulduklannı.sanı-
yorlar. Aslında çağın çok gerisinde oldukJanndah
yine nal toplamaktadırlar. Gerçekte, muhafaza-
kârtann bu şaşkın saldınsı, sosyal demokratlan iç-
ten içe sevindiriyor. Muhafazakârlar, sosyal de-
mokratlann bu çok "çağdaş" versıyonunu büyük
bir zahmetten kurtarmaktadırlar.
Çünkü artık, 68, tarihe gömülmesi gereken bir
fıkir akımıdır ve eğer yaşarsa, Seatle'lann, Syd-
ney'lerin, "külün içınden yeniden doğan anka" ol-
ması tehlikesi büyüktür. "Çağdaş"sosyal demok-
rası, yani Blair'lerin, Schröder'lerin sosyal demok-
rasisi ise buna dayanamaz.
Öyle ya; onlar sermayelerini Nasdaq Borsa-
sı'nda "yenı dünya düzeni"ne yatırmışlar, varlan-
nı yoklannı bu degersız hisse senedine bağlamış-
lardır.
Olsun, tarih hikâyelerden ibarettir.
68 ise tarihin güzel hikâyelerindendir.
Meslek birlikleri
Ddidara ^baskıcı'
suçlaması
tstanbul Haber Ser-
visi-Meslek birlıklen,
siyasal iktidarlann ba-
şansızlıklanru, meslek
örgütlerini suçlayarak,
karalayarak gizlemeye
çalıştıklannı öne süre-
rek Adalet Bakanh-
ğı'nın Istanbul Barosu
Yönetim Kurulu'nun
görevden almması için
dava açılmasına yöne-
lik soruşturma başlat-
masını "baskı girişi-
mi" olarak degerlen-
dirdi. Meslek örgütle-
ri, Içişleri Bakanı 'nın
"meslek örgüHeri par-
lamentoyu, siyaseti yok
sayıyor" ve "tehdited-
er bir söylem kullanı-
yor" yönündeki açık-
lamasıyla da kamu-
oyunu yanlış bilgilen-
dırdiğini ve yönlendir-
diğini savundu.
Türk Dişhekimleri
Birliği (TDB), Türk
Eczacılar Birliği
(TEB), Türk Mühen-
dis ve Mimar Odalan
Birliği (TMMOB),
Türk Tabipleri Birliği
(TTB)ve Türk Serbest
Muhasebeci Mali Mü-
şavirler ve Yeminli
Mali Müşavirler Oda-
lan Birliği 'ince (TÜR-
MOB) yapılan ortak
yazılı basın açıklama-
smda, siyasal iktidar-
lann meslek birlikleri-
ni kendilerine bağımlı
kuruluşlar olarak gör-
dükleri ve kendi başa-
nsızlıklannı meslek
örgütlerini suçlayarak,
baskı uygulayarak, ka-
ralayarak gizledikleri
ileri sürüldü. Adalet
Bakanlığı 'nın Istanbul
Barosu Yönetim Ku-
rulu'nun görevden
alınması için soruştur-
ma başlatmasının
"baskı girişiıni" olarak
değerlendırildiği açık-
lamada, "Soruşturma
emrinde baronun 'ılle-
gal' birkarar aldığı yö-
nündeki ifadeyi ise bas-
kıya 'çağn' olarak yo-
rumluyoruz. Yasanın
bir konuda yetki ver-
miş olması. bu vetkinin
siyasalbir baskı olarak
kullanılmasınıJıakiı çı-
karamaz. Siyasi baskV
lankmryoruz" denildi.
TMMOB Yönetim
Kurulu Başkanı Kaya
Güvenç de siyasi ve
toplumsal sorunlann,
bilim ve teknolojiden
ayn değerlendirileme-
yeceğini vurguladı.
Güvenç, siyasal ve
ekonomik krizin de-
rinleştiği ortamda
IMF'ye tarn teslimiyet
anlamını taşıyan niyet
mektuplanıın imzala-
narak ülkenn, yabamcı
sermayenirjsömürüsü-
ne bütünüvie açıldı^ı-
na dikkat çekti.