17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 OCAK 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Doktor eylemi Reçetede kırmızı alarm • Sağlık sistemi ve maaşlarından şikâyetçi olan doktorlar. geçen yıl başlattıklan eylemlere devam ediyor. IZMtR (Cumhuriyet Ege Bûrosu) -Tûrkiye genelinde tabip odala- nnca, özlük haklan ve sağlık sistemiyle ilgili sorunlara dikkat çekmek amacıyla 22 Ocak'ta başlatılan "kınruzı ka- lemk reçete yazma" ey- lemine hastalar da des- tek veriyor. îzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Fatih Süren- kök. çahşma banşını et- kilemeyecek ve hastala- n miğdur etmeyecek ey- lemler dûzenlediklerini belirtti. Dr. Sürenkök, "Kırmızı, alarm rengi- dir.Bueytemk sağlık sis- teminin ve hekimlerin alarm verdiğini anlat- mak istiyonız" dedi. Dr. Fatih Sürenkök, bütûn uyanlara karşın sorunlann da "bordrola- nnın" da değişmediğini vurgulayarak artık "oya- lanmak" ıstemediklerini söyledi. Af kısa sürdü On günde 13 araba çaldılar • Şartla Salıverme Yasası'ndan yararlan- dılar, 10 günde tekrar cezaevine girdiler. - tstanbul Haber Servtt - Şartla Salıverme Yasa- sı'ndan yararlanarak tah- liye edilen 18 yaşındaki Murat Sertkol ile Kürşat Sağar. 'kapkaç ve araba hırsıznğından' tutuklana- rak yemden cezaevine konuldular. Beşiktaş'ta önceki ge- ce çaldıklan otomobil ile kapkaççılık yaparken ya- kalanan Sertkol ve Sağar, dün Istanbul 3. Sulh Ce- za Mahkemesi'nce tutuk- landılar. Kürşat Sağar, ad- liye koridorunda bekler- ken yasadan yararlanarak cezaevinden çıktığında yaşama ayak uydurmak- ta güçlük çektiğini belir- terek, "Kendimi uzaydan gehniş gibi hissettmT de- di. Murat Sertkol ise "Arabalan çok seviyo- rum. Amaam, arabalan saöp para kazanmak de- ğü. Bana istediğim araba- nm anahtarlannı verseter, dolaşır geri tesüm ede- diye konuştu. Hollanda 58 Çinlinin katili yakalandı AMSTERDAM (AA) - Hollanda'da 58 Çinli- nin lngiltere'ye gizlice geçirilmek istenirken bir kamyonda yaşamını yi- tirmesinin birinci sanığı olarak aranan Gûrsel Ozcan yakalandı. Polisten verilen bilgiye göre, Rotterdamh 36 ya- şındaki sanık. geçen haf- ta sonunda Oos kentinde yakalanarak gözaltına alındı. Sanığın. suç örgü- tünü yönetmek ve ölüme sebebiyet vermekten yar- gılanacağı bildirildi. Rot- terdam'dan geçen yıl ha- ziran ayında gizlice bir yük kamyonuna bindiri- len60Çinliden58'ihava- sızlıktan yaşamını yitir- miş ve olay, Ingiltere'nin Dover Limanı'nda güm- rük memurlannın kont- rolleri sırasında ortaya çı- kanlmıştı. Halime, Kahraman ve Bülent, organ nakli sayesinde hayata ikinci kez merhaba dedi Yaşama ikhıci kez başLamakGAMZE DEMİRDAĞ / SAADET USLU Hatime, Kahraman ve Bülent in ya- şamlannın bir noktasında ortaya çıkan kalp yetmezliği, onlan organ nakliyle tanîşürdı. Tedavileri için tek çözüm ye- ni bir kalp olmasına karşın, Türkiye'de- ki organ bağışı yetersızliği onlan ölüm- le yaşam arasındaki ince çizgide bırak- ü. 167 kişinin nakil için beklediği ül- kemizde onlar şanslı üç genç. îkinci kez hayata merhaba demenin mutlulu- ğunu yaşayan gençlenn istedikleri tek şey ise insanlann organ bağışı için da- • Tedavileri için tek çözüm yeni bir kalp olmasına karşın, organ bağışı yetersizliği onlan ölümle yaşam arasındaki ince çizgide bırakn. 167 kişinin nakil için beklediği ülkemizde onlar şansh üç genç. ha duyarlı olmalan. Koşuyolu Kalp ve Araştirma Hasta- nesi'nde 3 yıl önce kalp nakli geçiren Hatime Esen, hastahkla daha ortaokul- dayken tanışmış. Malatyalı olan Esen, uygunbirkalpiçinöyılbeklemiş. Ken- disine 24 yaşuıda bir polisin kalbinin nakledildiğini söyleyen Halime Esen, 5-6 aylık bir dinlenme döneminden sonra Prof. Cevat Yakut'un isteğiyle hastanede çalışmaya başladığını anla- tıyor. Esen, özellikle din adamlannın bağış konusunda halka çağn yapması- nı istiyor. Depremzedenin kalbi 22 yaşındaki Kahraman Çelikdağ ise ikinci kezyaşama, Adana-Ceyhan dep- reminde yaşamını yitirenbirkişinin kal- biyle başlamış. 2.5 yıl önce kalp ame- Koşuyolu Kalp ve Damar Cerrahisi heldmi Opt Dr. Kaan Kırali (üstte), organ nakli bekleyen pek çok kişi bulunmasma karşın kalp butanadazorlanüdığını vur- guladı. Kahraman Çelik- dağ ve Bülent Kızütaş'ın mutluluklan yüzlerinden okunuyor(Sağda). lıyaü olan Çelikdağ, pek çok kişiden daha şansh. Çünkü uygun bir kalp için sadece 3 gün beklemiş. Halime Esen gibi ameliyat sonrasında hastanede ça- lışmaya başladığını söyleyen Çelik- dağ'ınenbüyükisteği insanlann organ bağışı konusunda duyarlı olması. Yeniyaşanü 27 yaşındaki BülentKmhaş, Koşuyo- lu Kİlp Hastanesi'nde 8 ay önce kalp nakli olduğunu söylüyor. Kendısine kal- bin 27 yaşındaki birinden alındığını söyleyen Kızıltaş, evli ve 2 çocuk baba- sı. Hâlâ hastanedeki dinlenme dönemi devam eden Kızıltaş, aşın alkol alması sonucu hastalandığını anlatıyor. Duy- gulannı "Yaşamak güzel şey" sözleriy- le özetleyen Kızıltaş, şunlan söylüyor "Huyum bfle değşti. Eskkfen sinirlry- dim, arnksakmim. Hâlâ deoükvar ama az.Kendnnebebekgibibakryorum.Biz Mğhğımı/ııı değerini arük bifiyoruz, kendimize batayoruz." Aflderden bağış Esen ve Çelikdağ'ın aileleri, kalp nakli sonrasında organ bağışında daha duyariı hale gelmişler. Halime Esentey- zelerinin, Çelikdağ ise babasımn tüm organlannı bağışladığını belirtirkenBü- lent Kızıltaş, hastaneden çıkar çıkmaz tüm çevresini dolaşacağını söylüyor. îstanbul Tıp Fakültesi'nde başlatılan bir çalışmayla doktorlar depreme hazırlanıyor Hekiııılere 'hayatta kalıııa' eğitiıııi SAADET USLU Marmara'yı sarsan iki depremin ar- dından Îstanbul Tıp Fakültesi'nde baş- latılan bir çalışmayla hekimler, olası bir felakette hayatta kalma becerisini kazanıyor. Projenin öncülüğünü yapan Anatomi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Usta, yaşanan dep- remler sırasında hekimlerin yarahya, ancak kurtanldıktan sonra yardım ede- bildiklerini ammsatarak "Oysa tıbbi hizmetin daha yarah enkazdayken ve- rümesi gerektiği durumlar okta" diye „ konuştu. • Projenin öncüsü Doç. Dr. Ahmet Usta şu anda gruba 105 hekimin ve 90 öğrencinin kayıtlı olduğunu söyledi. Çalışmalann ardnıdan 15 kişilik çekirdek bir grup kurmak istediklerini de söyleyen Usta, bunların dağcılıktan kayağa ve dalışa kadar her alanda hayatta kalma şartlannı bilen insanlar olacaklannı vurguladı. Doç. Ahmet Usta, bir tesadüf sonu- cu başladığı dağcılığı bugün "yaşam kurtanna" prensibiyle sürdürüyor. Yaşanan felaketlerde sadece kurtarma ekiplerinin olay yerine gittiğini söyle- yen Ahmet Usta, gıdenin sağlık yardı- mı olmadığına dikkat çekti. Îstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Kurtarma ve Des- tek Grubu'nun bn düşüncenin ürünü olduğunu belirten Usta, "Şu anda kur- tarmalar ordan burdan gelenlerle ohı- yor. Niyet iyi, ancak bu çokzaman ab- yor. Benim amaam çoğu bekim olan bir kurtarma ekibi kurmak" dedi. Eğjtim iki aşamah Düzce depreminin ardından Tıbbi Kurtarma ve Destek Grubu'nun oluş- turulduğunu belirten Ahmet Usta, te- mel işlerini kaliteli tıbbi destek oldu- ğunu söyledi. Gruba giren hekimlere iki aşamah bir eğitim verildiğini belir- ten Usta, bunlan şöyle anlattı: u bkaşamada hekimlerin keodi başı- na hayattakalmabecerisinesahipohna- sı için eğhimler veriliyor. Bunun için dağcıhk eğithni veriliyor. Biri kış şart- lannda ohnak üzere ild brmanış yapı- lacak. Bir de böyle bir ortamda sevk imkânı yoktur. Bu nedenle kurtarma- ya katüan bekim ber uzmanhk abnm- dakiilkyardmu bflmefi. tkmd aşamada datanuıüaOgintıbbieğitimverilecekr Aksaray'ın ara sokaklannda bekleyen göçmen işçiler, işci tüccarlanyla 2 ya da 5 mflyon Bra yevmiye karşthğmda anlaşarak çahşıyorlar. (Fotograf: VEDAT ARIK) Türkiye yabancı işçilerin cenneti oldutstanbul Haber Servisi - Türkiye, sa- yılan 1 milyona ulaşan yabancı kaçak işçilerin cenneti haline geldı. Çeşitli nedenlerle ülkelerinı terk etmek zo- runda kalan işçilerin başında, şeriatçı Taliban yönetiminin baskısından ka- çan Afganlar geliyor. Romen, Irak ve Pakistanlı kaçak işçiler de Istanbul'da yaşam kavgası venyor. Afganlar, ülkelerinde 22 yıldır süren savaş ve özellikle Taliban baskısı ne- deniyle Pakistan, lran ya da Irak üze- rinden Türkiye'ye giriş yapıyorlar. Af- gan işçiler, "Bizim ülkemizde devlet yok. Bu yüzden işlerimizi yasal yoOar- dan halledemiyoruz. Bu durumda pa- saporüanmızı ahp Türkiye'ye girmek diye bir şey söz konusu dejğfl" diyorlar. Yaklaşık 18 bin Afgan işçinuı 10 bi- ni Îstanbul'da yaşıyor. Aılelenyle bir- likte Zeytinburnu ve çevresine yerle- şen bu insanlar, genellikle inşaatlarda ya da atöh/elerde çahşıyorlar. Türkiye'deki diğer yabancı işçi gru- bu da Romanyahlar. Özellikle Îstan- bul 'da yoğunlaşan Romen işçilerin sa- yısı 3 bini buluyor. Romen işçiler, ül- kelerinde yaptıklan işlerinin yam su^ ınşaat işçiliği ve fuhuş sektöründe ça- hşıyorlar. Türkiye'ye 15 günlük vizeleriyle gelip Aksaray, Unkapanı, Küçükpa- zar semtlerinde kaçak olarak yaşayan Romenler, Türkiye'deki durumlann- dan memnun görünüyor. Romanya'da en fazla 100 mark aylık gelir elde et- tiklerini belirten Romenler, Türki- ye'de ise 300 marka kadar kazanabil- diklerini söylüyorlar. kaklı ve Pakistanlı işçiler ise Istan- bul'u bir köprü olarak kullanıyor. On- lann asıl amacı bir iki hafta Türkiye'de kalıp kaçak olarak Avrupa ülkelerine gitmek. TATtL KARŞ1LIĞIKURYELİK Eroinleyakalanan Alman tutuklandı IZMtR (AA) - Îzmir Ad- nan Menderes Havaala- nı'ndan, piyasa değeri 360 bin mark olan 6 kilo eroini yurtdışma kaçmnak ister- ken yakalanan Alman sek- reter kurye Andrea Roth- loff tutuklandı. Ahnan bilgiye göre, Îz- mir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlü- ğü'nde sorgulanan Roth- loff(18), işlemlerinin ta- mamlanmasımn ardından DGM Başsavcılığı'na sevk edildi. Burada savcıya ifa- de veren Rothloff, kendısi- ne kuryelik işini, halen aranmakta olan 2 Alman arkadaşının, Antalya'da ta- til karşıhğı bulduğunu an- lattı. Nöbetçi Mahkemeye çıkanlan Rothloff, tutukla- narak Buca Cezaevi'ne ko- nuldu. Emniyet yetkilileri, ka- çakçılığın yurtiçi ve yurtdı- şı bağlantılannın tespit edildigini belirterek Türki- ye'de 2 ilde operasyon baş- latıldığını, lnterpol aracılı- ğıyla Ahnanya, ltalya, Is- vıçre ve Hollanda polisi ile de işbirliği yapıldığmı söy- ledıler. GENtŞ AÇI HtKMET BtLA Küstah ve Ahlaksc1 ANAP'lı Bülent Akarcalı, Meclis'in en aklı başında üyelerinden biri. Kendini iyi yetiştir- miş, dengeli, sevilen bir politikacı. Akarcalı, Er- meni tasansını önleme girişimi için Fransa'ya giden kurulun başkanıydı. Oylamadan önce Türkiye'ye döndüğünde bir basın topiantısı düzenledi. Oradaki çabalannın sonuç verme- yeceği anlaşılmıştı. özetle şöyle dedi: "Fransa küstah, Fransa Meclisi ahlaksız." Bu kadar dengeli bir politikacıyı çileden çı- karan neydi? Avrupa Birliği'ne girmeyi belki en çok isteyen partinin önde gelen sözcülerinden biri olan Akarcalı, Avrupa Biriiği'nin güçlü ül- kesi Fransa için neden bu kadar ağır konuş- tu? "Fransa küstah, Fransa Meclisi ahlaksız." Bu tanımlamayı bir Bülent Akarcalı değil de Avrupa Biriiği'ne sıcak bakmayan bir politika- cı yapsaydı ne olurdu? Ya da Harp Akademi- leri Komutanı, Avrupa'yla ilişkiler konulu pa- nelde bu ifadeleri kullansaydı acaba nasıl yo- rumlanırdı? "Fransa küstah, Fransa Meclisi ahlaksız." ••• Akarcalr*nın ne kadar haklı olduğu birkaç gün sonra anlaşıldı. Fransa Meclisi, "Ermeni soykınmı"n\ tanıyan yasayı onayladı. Hem de oybiriiğiyle... Aynı Fransa, Fransız ordusunun Cezayir'de yaptığı katliamlar için kılını kıpırdatmıyordu. Bu konuda araştirma yapılması isteklerine hem iktidardaki Sosyalist Parti hem de mu- halefetteki Cumhuriyetçi Birlik Partisi karşı çıktılar. Nedediler? "Cezayir'de yapılan katli- amlan tarihçilere bırakalım." Cezayir olaylannın üzerinden daha 40 yıl bi- le geçmemiş. Bir milyondan fazla Cezayiriiyi öldüren Fransızlann çoğu hayatta. Sorgulana- bilir, yargılanabilir, hüküm giyebilirler. Ama Fransclar, "Bu işi tarihe bırakalım" diyebiliyor- lar. Ermeni olaylan ne zaman olmuş? 85 yıl ön- ce. Ne tanığı var ne sanığı. O dönemden ka- lan kimseyok hayatta. Ama Fransızlar, bu ola- yı tarihe bırakmak yerine, Ulusal Meclis'lerin- de yargılayıp Türkleri mahkûm edebiliyortar. Ne diyor Bülent Akarcalı? "Fransa küstah, Fransız Meclisi ahlaksız." Ahlaksızlık ve küstahlık, sömürgeciliğin ha- murunda var. Şimdi Fransa'ya karşı yaptınmlar tartışılıyor. Fransız firmalanna ihale edilen projeler iptal ediliyor. Fransız mallarına ambargolar konu- yor. Fransa ile bilimsel ve kültürel ilişkiler ke- siliyor. Hatta Fransızca diline bile ambargo konuyor. Bunlar Fransa'yı durdurmaya yeter mi? Fransa Türkiye'den korkar mı? Olurdayarın Ingiltere, ltalya, Almanya ben- zeri kararlan alınca, aynı ülkelere de aynı am- bargolar mı uygulanacak? "Kahrolsun Ingiliz- ce " ya da "Itatyan mobilyasına ret" ya da "Al- manya, sabnmızı şaşırma" ya da "Amerika, fena yapanm haaa" sloganlan bu ülkeleri di- ze mi getirecek? Paçayı kaptırdıktan sonra dayilanmanın ne anlamı var? Çaresiz dayılanmanın öteki adı debelenmedir. ••• Batılı olmak... Avrupa Birliği'ne girmek... Bu iki kavram Türkiye'nin iki yüzyıllık tarihinin bel- kemiği... Türkiye ne zaman ki onurlu birtavır sergilemiş, Avrupa'nın gözünde de dünyanın gözünde de saygın bir yer edinmiş.. Batılı ku- rumlar içinde daha çabuk yer almış. Cumhu- riyet tarihinin ilk 25 yılı bunun belki de tek ör- neği. Ama ne zaman ki Batı yalakalığı ön plana çıkmış, "yükselen değeher" yuttuımacasıyla sömürgeci politikalara çanak tutulmuş, Türki- ye'nin yönetenleri ve aydınlan "oryantalizm"\rt batağına saplanmış, işte o zaman itilip kakıl- ma bu ülkenin ve bu ülke insanının kaderi ol- muş. Son 50 yılın neresinden tutarsanıztutun, bu itilip kakılmanın sayısız ömeğini görürsü- nüz. Tıpkı Tanzimat dönemi gibi... Hani nasıl beş-on kişi bir adamı ortaya alıp sırayla yumruk atarlar, işte Türkiye'nin duru- mu bugün aynen öyle. Bir yandan dayak yer- ken bir yandan da "Yapmayın, etmeyin ben de sizden biriyim" diye çırpınmak, durumu değiştirmiyor. ( , [email protected] f ^AKapıkule'de uyuşturucu operasyonu Edime lı Jan- darma Alay Komutanhğının istihbarat çahşmalan sonucunda 5 ton asit anhidrit yakalandL Jandarma yetkilileri, Kapıkule Sınır Kapısı'nda bir TIR içinde de geçirilen asit anhidrit maddesinin piyasa değerinin 1.5 tril- yon Bra olduğunu ve ele geçirilen asit anhidrit maddesinden 3^ trilyon li- ra değerinde 2 ton eroin ûnal edüebileceğini bildirdikr. CHayla Ügüi ola- rak 4 kişi gözarana ahndı. (Fotoğraf: AA) Harran Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. UĞUR BÜYÜKBURÇ'un saygıdeğer babası, YUSUF BÜYÜKBURÇ21 Ocak 2001 Pazar günü aramızdan ayrılmıştır. • Üzüntümüz büyüktür. Merhuma Tann'dan rahmet, değerli hocamıza ve kederli ailesine başsağlığı diliyoruz. HARRAN ÜNİVERSİTESİ ÇALIŞANLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle