Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 OCAK 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
dishab@cumhuriyet.com.tr 11
Türkiye Surtye
fMştderf
• ANKARA
(Cumhuriyet Bfirosu) -
Türkiye ile Suriye
arasındaki ilişkiler her
alanda ılerleme
gösteriyor. tki ûlke
arasında siyasi düzeyde
sağlanan ılraılı ortam,
Türkiye-Suriye
Genelkurmay
başkanlıklannın da yakın
ilişki içine girmelerini
sağladı. Suriye
Genelkurmay Siyasi
Idare Başkanı
Tümgeneral Mahmut
Ammar ve beraberindeki
heyet Türkiye'deki
temaslannı sürdürürken
Jandarma Genel
KDmutanı Orgeneral
Aytaç Yalman'ın da
Suriye'ye bir ziyaret
düzenleyeceği bildirildi.
Şam yönetiminin PKK
terör örgütûnü yıllarca
koruması nedeniyle
sıcak çatışma tehlıkesı
yaşayan Türkiye ve
Suriye, ilişkilerini her
düzeyde normalleştirme
arayışlaruu sürdûrüyor.
ApjantJn'de
açlıkgrevl
• BUENOS AIRES
(AA)-Arjantin'in
başkenti Buenos
Aires'teki bir
cezaevinde 950 kadar
erkek mahkûm,
cezalannın indirilmesi
istemiyle açlık grevine
başladı. Federal Cezaevi
yönetimi, başkent
Buenos Aires'te, 1735
mahkûmun bulunduğu
Villa Devoto
Cezaevi'ndeki
mahkûmlann, dün öğle
yemeğini kabul
etmeyerek açlık grevine
başladıklannı bildirdi.
b*an poflsi yfne
IçkH partl bastı
• TAHRAN(AFP)-
ıran polisı, Şıraz ın
güneyindeki bir kentte
yaptığı bir baskında,
parti düzenleyerek içki
içen ve dans eden 37
kişiyi tutukladı.
Partideki kadınlan
"iğrenç kıyafetli"
olarak niteleyen
Cumhuri Islami
gazetesinin haberine
göre, "büyük bölümü
alkollü olan ve dans
eden" 22 erkek ve 15
genç kadın tutuklandı.
Son haftalarda Iran
polisinin Tahran ve
diğer şehirlerdeki bu tip
partilere baskınlarmı
yoğunlaştırdığı
belirtiliyor.
Laurent KaMa
toprağa verthl
• KİNŞASA(AA)-
Demokratik Kongo
Cumhuriyeti'nde,
koruma görevlisi
tarafindan vurulup geçen
hafta hayatını kaybeden
Devlet Başkanı Laurent
.Desire Kabila, başkent
Kinşasa'da çok sayıda
Afrika devleti liderinin
katıldığı büyük cenaze
töreniyle toprağa verildi.
Görkemli Kongo Irmağı
kıyısında, Belçika'ya
karşı bağımsızlık
savaşında şehit olan
Başbakan Patrice
Hemery Lumumba için
yapılan Halk Sarayı
Mozolesi'nde toprağa
verilen Kabila'nuı
ölümünden sonra oğlu
Joseph Kabila devlet
başkanlığını vekâleten
devraldı.
Aravot gazetesi: Soykınm, Türkiye'nin AB üyeliğini engellemek isteyenlerce kullanılıyor
Emıeııi basıııı 1>üe anladı• Aravot, "Fransa
Parlamentosu, soykınmı
tanıyan yasayı geçirirken
Fransa'nın çıkarlarmı ön
planda tutuyordu.
Parlamentonun karan da
AB üyeliğini isteyen
Türkiye'nin çabalannı
nötralize etmeyi
amaçlayan bir
hareket" dedi. ,
Dış Haberkr Servisi - Erme-
nistan'ın önde gelen gazetele-
rinden Aravot, soykınm konu-
sunun, Türkiye'nin AB'ye gir-
mesini istemeyenlerce kullanıl-
dığını, bu çevrelerin aslında
Türkiye'nin AB'ye üyelik çaba-
lannı boşa çıkarmayı hedefle-
diklerini yazdı.
Armenpres Ajansı'nın habe-
rine göre gazete, "Fransa Parlamentosu,
soykınmı tanıyan yasayı geçirirken Fran-
sa'nm çıkarlarını ön planda tutuyordu.
Fransa'da, Türkiye'nin AB'ye ginnesme
karşı çok güçlü bir muhalefet var. Paria-
mentonun karan da AB üyefiği ekleetme-
yi hedefleyen Türkiye'nin çabalannı nöt-
AZERBAYCAN CUMHURBAŞKANI PARİS'TE
Aliyev: Chirac desteklemiyor
BAKÛ (AA) - Azerbaycan
Cumhurbaşkanı Haydar
Afiyev, Fransa Cumhurbaşkanı
Jacques Chirac'ın resmi
davetlisi olarak dün Paris'e
gitti. Aliyev, Bakû'dan
aynlmadan önce yaptığı
açıklamada, Fransa
Meclisi'nde kabui edilen
soykınm tasansına değinerek
"Chiracbutasanyadestek
vermiyor" dedi. Türkiye'nin
uluslararası arenada gücü belli,
büyük bir devlet olduğunu
ifade eden Aliyev, şöyle
konuştu: "Türkiye, Avrupa
Konseyi w NATO üyesl büyök
bir devlet Ankara'nın soykınm
tasansına karşı uygulamaya
knyacağı yaphnnilannın
yaomda Azerbaycan ne
yapabiMr? Bfa, Türkiye'nin
viayetigBUlHrdevietiz.''
Aliyev, tasan konusunda
sonuna kadar Türkiye'nin
yanında yer aldıklannı bir kez
daha vurguladı. Aliyev,
Fransa'nın, Yukan Karabağ
sorununun çözümü için
Avrupa Güvenlik ve îşbirîiği
Teşkilan (AGfT) bünyesinde
oluşturulan Minsk Grubu'nun
eşbaşkanı olduğunun
hatırlatıhnası üzerine,
Grubu'nun eşbaşkanhğuu
Fransa Pariamentosu
yapnnyor" dedi.
Azerbaycan'ın Avrupa
Konseyi'ne üyeliğini
değerlendiren Aliyev, konseye
üyelik sürecinde
Azerbaycan'daki muhalefet
çevrelerinin sergîledigi tutumu
sert bir dille eleştirerek radikal
muhalefetin, ülkesinin
aleyhinde çalışan Ermeni
lobısınden daha tehlikeli
olduğunu ifade etti.
bflmiyorum. Ancak benim şab-
si görüşüme göre. Ermeni ulu-
sunun Osmanlı lmparatorhı-
ğu'nun son yıllannda şiddete
maruz kaldığu tarihi bir ger-
çektir. O yıllann koşullannda,
uluslararası toplumun duru-
mun farianda ohnasma imkân
yoktu. Ancak günfimüzde du-
rum farkh. Bu sorun bu neden-
le günümüzde daha büyük bir
dddiyetie ele alınmah.*'
rahze etmeyi amaçlayan bir hareket" yo-
rumunu yaptı. Gazete, yazısuım deva-
mtnda "Fransa örneğini, Tûrkiye'vi AB
üyesi olarak görmek istemeyen diğer AB
ülkeleri izkyebflh"" yorumunu yaptı.
ttalya'nın Erivan Büyükelçisi Paolo
Andreas Trabalza ise Ermenilerin Os-
manlı Imparatorluğu'nun son yıllannda
şiddete maruz kaldığını iddia etti. AA'nın
bildirdiğine göre, büyükelçi, önceki gün
düzenlediği basm toplantısında, "Fran-
sa örneğini Itahya izleyebihr mi" sonısu-
nu yanıtlarken şöyle dedi:
"Bu konuda hükümetimin görüşlerini
Bgykota karşılık boykot
Ermenistan Tüketiciler Bir-
liği de, Türkiye'de Fransız mal-
lannı boykot çağnlanna karşı-
lık, tüm dunyadaki Ermenilere
Türk mallannı satm almamala-
n çağnsı yaptı. Fransız haber
ajansı AFP'nin bildirdiğine gö-
re, birlik başkanı Armen Pb-
gosyan, "Hem Enneni yurttaş-
lan hem de Enneni diasporası-
m, Türkiye'de üretilen tüm mallan boy-
kot etmeye çağmyoruz'' dedi.
Pogosyan, Ermeni pazannın yüzde 20-
25'lik kısmını Türk mallannın oluştur-
duğunu vurguladı ve böylesi bir boyko-
tun kendi yerel üretimlerinı destekleye-
ceğini de söyledi.
LCATEL iHALEStNE İPTAL
Fransa'ya karşı
ilk somut yaptınm
• Türkiye'nin Alcatel'in aldığı istihbarat uydnsu
projesine ilişkin ihalenin iptal edildiği yönündeki
açıklamalarını ilk sıralarda duyurdular.
ANKARA(CnmhurrvetBün>-
su) - Fransız Ulusal Meclisi'nin
sözde Ermeni soykınmı iddiası-
nı resmen kabul etmesinin ardın-
dan Fransa'ya yönelik ilk ciddi
yaptınm savunma alanında ger-
çekleştirildi. Milli Savunma Ba-
kanl Sabahattin Çakmakoğtu, ca-
sus uydu projesinde Fransız AL-
'
b
'°6ATEL firmasıyla imzalanan
sözleşmenin iptal edildiğini açık-
ladı. Çakmakoğlu, savunma ala-
nında Fransızlann katıldığı yak-
laşık 10 ihale bulunduğunu, tank
modemizasyonu ihalesınde Fran-
sız firmanın durumunu gözden
geçirebüeceklerinı bildirdi.
Dışişleri Bakanlığı'nın koor-
dinasyonunda tüm kuruluşlann
katılımıylahazırlanan Fransa'ya
uygulanacak yaptınmlara ilişkin
eylem planı adûn adım yaşama
geçiriliyor. Fransız hükümetin-
den yasayı Anayasa Mahkeme-
si'ne götürmesini isteyen Anka-
ra, bugüne kadar geçen sürede
olumlu bir işaret alamayınca ilk
somut adımı attı. 259 mılyon do-
lar bedelli casus uydu projesin-
de Fransız ALCATEL firması ile
imzalanan sözleşme iptal edildı.
İptal karannı gazetecilenn soru-
lan üzerine Milli Savunma Baka-
nı Çakmakoğlu açıkladı.
Çakmakoğlu, Fransız şirketle-
rinin 10 değişik savunma ıhale-
sinde yer aldıklannı anımsatır-
ken, bu şirketlerin durumunun
değerlendirildiğini kaydetti. Ba-
kan, 7 milyar dolar bedelli tank
ihalesinde yer alan GİAT firma-
sının kaderinin de bu değerlen-
dirmelerle belirlenecegini bildir-
di.
Milli Savunma Bakanı Saba-
hattin Çakmakoğlu'nun, Fransız
Alcatel telekomünikasyon fir-
masının aldığı 149 milyon dolar-
lık istihbarat uydusu projesine
ilişkin ihalenin iptal edildiğini
açıklamasına Alcatel 'denyorum
gelmedi.
Ankara'nm iptal karanmn, Er-
meni tasansının kabulünden son-
ra bir Fransız firmasına karşı ilk
somut yaptınm olduğu belirtildi.
Bu arada Çakmakoğlu'nun, "Ya-
kında yapılacak 250 tank alınu-
na ilişkin ihalede Fransız Lec-
leck tankının değerlendirme
kapsanu dışında tutulmasını
da düşüneceğiz" yolundakı açık-
lamasından sonra, tanklan üre-
ten Giat firması, kendilerine ko-
nuyla ilgili resmi bilgi ulaşma-
dığmı belirtti. Giat sözcüsü, "Di-
ğer bütfin Fransız şirketleri gi-
bi kaygılanmız var" dedi.
İlk haber
France-lnfo, RTL gibi radyo-
lar, öğle bültenlerinde Çakma-
koğlu'nun, Fransa Meclisi'nin
sözde Ermenı soykınmına iliş-
kin yasa tasansını kabul etme-
sinden sonra, Türkiye'nin Alca-
tel'in aldığı istihbarat uydusu pro-
jesine ilişkin ihalenin iptal edil-
diği yönündeki açıklamalannı ilk
sıralarda duyurdular.
Bu arada, Fransa, Alcatel fir-
masınınaldığı 149 milyon dolar-
lık istihbarat uydusu projesine
ilişkin ihalenin Ankara tarafin-
dan iptal edilmesine karşın Tür-
kiye ile iyi ilişkileri sürdürmek
istediğini bildirdi.
AvTupa"daki Ermenfler Türkiye'nin AB'ye ahnmamaam istemişlerdL (REUTERS)
Soyhnm yasasına gösterilen tepkilerin dozu tartışılıyor
BiKm adaıııları dü yasağnıa karşı
YUSUFZtYAAY
Fransa'yıprotesto için Baş-
kent Üniversitesi'nin fakülte-
lerinde Fransızca eğitimini
kaldırması. Istanbul Üniversi-
tesi'nin de Fransa'yla bilim-
sel ilişkileri kesmesi bilim
adamlannın tepkisini çekti.
Bilim adamlan, Osmanlı ar-
şivlerinin açılarak Fransızca
eğitim veren Ermeni tarihi
enstitûleri kurulması yoluyla
soykınm iddialannın bilim-
sel temelde çürütülmesi ge-
tektigini savundular.
GalatasarayÜniversitesi Rek-
törü Prof. Dr. Erdoğan Teriç,
Fransızcanın eğitim kurumla-
nnda yasaklanmasuun Türki-
ye'nin uygarlık dünyasından
kendisini koparmasma neden
olacağını söyledi. Teziç, Ata-
rürk'ün Kurtulus Savaşı'nda
Fransa'ylasavaşırken bile Fran-
sızca kaynaklan okuduğunu
belirtti.
Bahceşehir Üniversitesi Hu-
kuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Süheyl Barum da Fransızca
yasağı ve bilimsel ilişkileri
kesmenin yanlış olduğunu
kaydederek "Eptim alamnda
bir tepkiohnaz.Yarm Avrupa
Birüği'ne ahnınasak, bütün
Avrupa dfflerine yasak rnı g&-
tjreceğiz? Dünyayla bağlanö-
nuzı koparacak, bizi içimize
kapatacak tepkücr yanlıştn-"
diye konuştu.
MarmaraÜniversitesi Avru-
pa Topluluğu Enstitüsü Müdü-
rü Doç. Dr. Muzaffer Dartan,
bu dili iyi bilen uzman tarih-
çiler yetiştirilmesi ve Türk tez-
lerinin haklılığının Avrupa'ya
duyurulması gerektiğini söy-
ledi. Üniversite Öğretim Üye-
leri Demeği Başkanı Prof. Dr.
KadirErdin, bilimsel ilişkıle-
rin devletlerin değişen politi-
kalan doğrultusunda ele alın-
masının yanlış olduğunu vur-
guladı.
ÖRÜŞ/Prof. Dr. t. Reşat ÖZKAN (E. Müsteşar)
Fransa Ulusal Meclisi Genel Ku-
rulu, bundan iki buçuk yıl önce 29
Fransız milletvekili tarafindan veril-
mişolan "Ermenı Soykınmı" adı altında bir
yasa tasansını 30 oyta ve oybirtiğiyle kabul
etti. Oturumda, tasannın aleyhine hiçbir
konuşma yapılmadı. Fransız hükümeti bu
tasannın engellenmesi konusunda hiçbir
şeyyapmamış olmakla, bu tasanyı tezgâh-
layanlarla biriikte hareket ettiğini ve bu ta-
sannın arkasında olduğunu, biranlamda ka-
bul etmiştir. Fransız hükümetinin bu tavn,
Türk-Fransız ilişkilerine bir meydan oku-
madan başka bir şey olmayıp Fransız yü-
rütmesi, Türkiye'den gelebilecek tepkilerin
de umurundaolmadığını, fütursuzca ilan et-
miştir. Fransa'nın bu tutumunda, Türki-
ye'nin, özellikle son zamanlarda, bu tür
tehditve girişimlerkarşısındatakındıgıtep-
kisiz ve edilgen tavnn da rolü asla göz ar-
dı edilemez.
Avrupa Parlamentosu1
nda 15 Kasım
2000'de sözde bir "Ermeni Soykınmı'na
atıf yapan önerinin kabul edilmesi karşısın-
da da Türkiye bir iki çıkış yapmış, ancak
bu çıkışlannı bir somut aşamaya taşıyama-
mıştır. Avrupa Birliği (AB) Nice zirvesinde
kapsamlı ve kesin biçimde dışlanmış, bu-
nunla biriikte, Türkiye, bir de sanki hiçbir
şey olmamışçasına, hazıriamakta olduğu
Ulusal Programı'nı AB'ye sunmanın hazır-
lıklan içine girmiştir. Türkiye'nin dış politi-
Kuşatma Harekâtında Yeni Bir Halka
ka alanındaki böylesine bir kabulleniş için-
de bulunması, Fransa hükümetini de ce-
saretlendirmiştir. Fransa'nın ve öteki Avru-
palı ülketerin, tek yanlı emperyalist ve ka-
pitülasyoncu politikalannın temelinde geç-
mişten gelen alışkanlıkları da yatmaktadır.
Yasa tasansının Fransa'da kabul edimesi
dolayısıyla daha önce yapmış olduğumuz
bir değeriendirmeyi de burada yineleme-
nin yararlı olacağı düşüncesindeyizO-
Kapitülasyoncu anlayış
Masanın öbür
tarafında otur-
makta olan ada-
mın yüzü, zaman
zaman, öfkeyle
geriliyordu, ama
belli etmemeye
çalıştığı da orta-
daydı. Belli bir sü-
re sonra onunye-
rini bir başkası alıyor ve bir öncekinin kal-
dığı yerden devam ediyordu. Bu sahneyi
gören biri, bu kişilerin, haksızlıklara ma-
ruz kaldıklan bir görüşme sürecini sürdür-
mek zorunda kaldıklanndan, bir sıkıntı
içinde oiduklannı kolayca düşünebilirdi. As-
lında gerçek hiç de öyle değildi. Türkiye
r ransız hükümetinin tavn, Türk-
Fransız ilişkilerine meydan okumadan
başka bir şey olmayıp Fransız yürütmesi,
Türkiye'den gelebüecek tepkilerin de
umurunda olmadığını, fütursuzca
ilan etmiştir.
ve Fransa arasında imzalanması öngörü-
len bir anlaşmanın eşit taraflan olarak
maddeler üzerinde müzakerelerimizi sür-
dürmekteydik. Bu her iki tarafın da kendi
nzalan ile yapılacak olan bir anlaşma idi...
Fransız heyetinin anlaşmaya dahil et-
mek istediği bir madde ile Türk girişimci-
lerine Fransa'da bir iş alanı yaratmak ola-
nağı, pratik olarak mevcut değilken buna
karşın Fransız girişimcilerin Türkiye'de ol-
dukça geniş imkânlara kavuşacaklanna
kuşku yoktu. En azından, TC vatandaşla-
nna uygulanmak-
ta olan bir vizeme-
selesi vardı ve bu
durum oldukça kı-
srtlayıcı bir etkiye
sahipti. Işin ilginç
yanı, bu gerçeği
onlardabiliyoriar-
dı, ama bu tek
yanlı istemlerinin
geri çevrilmesini bir türlü kabul edemiyor-
lardı. öyle ya, mademki ekonomik açıdan
güçlü bir ülkeydiler, o halde bütün istekle-
ri, kendilerinden daha geri kalmış ülkeler
tarafindan koşulsuzca kabul edilmek zo-
rundaydı. Sonuç, elbette onlann istediği gi-
bi olmadı... Buruk bir şekikJe, anlaşmayı im-
, ? zalamak zorunda kaldılar...Bu ola-
(1) yibizzatyaşamış bir kişi olarak gör-
' S düğüm tablo dehşet vericiydi. Çün-
kü bu insanlar, bu durumu kendilerinin do-
ğal bir hakkı olarak görüyorlardı. Sonra
kendi kendime; "Ya eğer eşit bir biçimde
müzakere etme olanağına sahip olmasay-
dıkya da ellerinde başka dayatma yollan
olsaydı, acaba ne yapahardı" diye sor-
dum. O zaman bağımsız ve egemen bir üi-
kenin yurttaşı olmanın sahip olunabilecek
en büyük değerierden birisi olduğunu bir
kez daha yaşadım...
Ve yine o zaman, yurtsever bozuntusu
bir sürü "manda'cryı ve bu ülkeye reva
gördükteri zilteti elinin tersi ile iterek dün-
yanın bütün emperyalist güçleri karşısın-
da azimle,kararlılıkla, bir büyük yurt sev-
gisi ve ulusuna duyduğu sarsılmaz bir inanç
ile dimdik ayakta duran Büyük Atamızın de-
hasını bir kez daha anlamaya çalıştm. Ata-
tûrk, yalnızca, bir büyük oyunu bozmak-
la kalmamış, o güne değin süregelmiş olan,
ukjsun ve ülkenin kanını emen ve adına ka-
pitülasyon denilen bir yığın sülüğü de ya-
pıştıklan yerden kopanp sahiplerinin surat-
lanna atrnıştı...
<*) Özkan t. Reşat; Küresel Çıkar Oyun-
lan İçinde Türkiye nin Dış Politika Sorunla-
n\ Ümit Yayıncılık, Mayıs 1999
SÜRECEK
Fransa'ya yanıt
'Türkiye'ye
kötülük edeni
unutmayız'
• Fransa'da 300 büıden fazla
Türk var. Bu tarz belgelerle o
vatandaşlann hayatı, canvemal
güvenliği tehlikeye girmektedir.
ANKARA(ANKA)-Dışışleri Bakam
tsmail Cem, Fransa Meclisi'nde
kabul edilen sözde Ermeni soykınm
yasasına karşı Türkiye'nin "meşru
müdafaa hakkını kullanacağnu"
belirterek, "Devlet düzeyihde
ekonomik kararlar alınırken
elbette, hemen böyle düşmanlık
sergileyenlere savunmamızın en
önemli aumlannı vermeyeceğiz"
dedi. Dışişleri Bakam Cem gündem
dışı konusmalan yanıtlarken Fransa
ile konuşulacak her şeyin ilgili
düzeyde konuşulduğunu, herşeyin
anlatıldığını, Cumhurbaşkanının,
hükümetin, TBMM'nin, askerlerin,
işadamlannm devreye girdiğini
yanlışlığm anlatıldığrnı söyledi.
Fransız yetkililerin. "Belediye
seçimlen yaklaşıyor. Ermeni asıllı
Fransız topluluğu çok güçlü. Biz bu
işi tasvip etmiyoruz ama yanıünın
kabul edilecek mazeret olmadığını"
ifade eden Cem, bu karann
doğrudan Fransa Anayasasının ihlali
olduğunu bildirdi. Cem, "Eğer karşı
iseler şimdi karşı oiduklannı
göstersinler, samimi iseler
Anayasaya aykın bu yasayı
Anayasa Mahkemcsi'ne
görürsünler" dedi. Cem, Fransa'ya
tepki gösterirken Fransa halkını
hedef almayacaklannı, düşmanca
yaklaşımının Türk halkına
yakışmayacağım kaydederek,
"Türkiye'ye kötülük edeni
unntmayız: Bu kötülüğün
karşıhğııu aküla, sükunetk
elbette Türkiye verecektir" diye
konuştu. Cem, "Fransa'nın tekin
memleket olmadığını", Avrupa'da
Türk, Müslüman ve yabancı
düşmanhğının en güçlü olduğu
ülkenin Fransa olduğunu ifade
ederek "Fransa'da böyle şaka
yapmaya gelmez. Fransa terör
memleketi haline gelir. Fransa'da
300 binden fazla Türk var. Bu tarz
belgelerle o vatandaşlann hayatı,
can ve mal güvenuği tehlikeye
girmektedir. Bunun sorumlusu >
doğrudan bu yanlış karan alan ve
engel olmayanlardır" diye konuştu.
Ismail Cem, Türkiye'nin tepki
gösterirken yanlış yapmayacağını,
düşmanlık havasma girmeyeceğini,
kendi çıkarlanmıza zarar
vermeyeceğini belirtkirken şunlan
söyledi: "Meşru müdafaa hakkmu
kuüanacağız, kullanmaktayız.
Meşru müdafaa hakkı,
Türkiye'nin devlet düzeyindeki
ekonomik karariar alınırken,
elbette hemen böyle düşmanlık
sergileyenlerin insafina,
savunmamızın en önemli ahmlannı
venneyeceğiz. Elbette haberieşme
sisteminin en önemli unsurlannı
bize düşmanlık edenlerin, insafina
bırakmayacağız."
Fransa'dan tazminat
FP'den
önerge
• Önergede Ermenistan ve
Fransa aleyhine tazminat
istemlerinin de gündeme
getirilmesi istendi.
ANKARA (Cumhurij^t Bürosu) - FP
Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya ve
arkadaşlan, Ermenı soykınmı savlan
üzerine TBMM'nin tepkisı ve tavnnı be-
lırlemek üzere bir araşhrma komısyonu
kurubnasını istedı. Araştırma önergesi-
nin gerekçesinde, "Bugüne kadar baaül-
kelerin partamentolannca alınnuş buhı-
nan so>ianmla ilgili karariar ne ölçüde
ckküye ahnmalıdır? Türkiye'nin bu ka-
rarlan tüm sonuçlan ile biriikte yok say-
ma ve reddetine hakkı ve imkânıvar mı-
dır? Başka ülkeler tarafindan da benze-
ri kararİann alınmaması için neleryapıl-
mabdır'" sorulanna yer venldı. Önerge-
de aynca Ermenistan ve Fransa aleyhi-
ne tazminat istemlerinin de gündeme ge-
tirilmesi istendi. Gerekçe olarak "1915
yüında Enneni komitacüan tarafindan
katkdikn 248 bin Müslümanın ve 1973-
84 yûTan arasında ASALA tarafindan
katkdifcn50dışişlerigöre\lisininkatiin-
den sorumhıtutularak Ermenistan aley-
hine^Çukurov^bölgesinde Ermenistan
devleti kurmak gajesiyle çevTede yaşa-
yanErmenileri ve Fransız üniformah Er-
meni güçlerini kullanarak Müslüman
Türk halkına karşı başlatnğı mezahm ve
Cezayir'deki sovkmm nedeniyle de Fran-
sa hakkmda taTminat talebini içerebile-
cek kararİann ahnmasmı sağlayacakbir
çahşma ortaj'a konulmahdır" denildi.
MHP Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı DevletBahçeli de. Fransa'nın
85 yıl öncesinin savaş ortamında
gerçekleştiği iddia edilen olaylarla
suçlamaya kalkışmasının Türkiye'yi
kuşatma gibi derin bir amacının
bulunduğunu söyledi.