17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 OCAK 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Amerika'mn George W. Bush başkanlığındaki yeni Amerikan yönetimi, 52 yıldır aralıksız sürdürdüğü Türkçe radyo yayınını durdurma karan almış... Kısa dalgadan yayın yapan Amerika'mn Sesi Radyosu'nun Türkçe servisi kapatılıyormuş. Amerika'nın Sesi yani Voice of America, adından da anlaşılacağı gibi Amerika'nın sesiydi. Ancak bu "ses", yorumlannda kaçınılmaz olarak Amerika'nın çıkarlannı gözetse de haberlerinde tarafsızlık ilkesine bağlılığıyla tanınıyordu. Türkiye dışında Türkçe konuşulan ülkelerden de dinlenen ve yaklaşık 250 milyonluk bir kitieye seslenen yayının durdurulması ekonomik nedenlere bağlanrmyor olsa gerek. Çünkü Amerika'nın Sesi Radyosu'nun daha az bir kitieye seslenen Kürtçe, Ermenice, Rumca yayınlannda bir değişiklik söz konusu değil. Kapatma kararında geriye bir tek olasılık kalıyor Türkiye'den yayın yapan yeteri kadar "Amerika'nın sesi" vari Tel: 0.212,512 05 05 Faks: 0.212. -KKTC, yolsuzluk cennetrymiş... "Ne de olsa vavru vatanl" ğitim Şen Edirne Şubesi yöneticiterinden Zl- ya Gökerküçük, "ikisi de birbirinden ka- ra" diyerek 1980 ve 1993'teki 24 Ocak'la- n anımsatıyor bize... Birinin üzerinden yir- mibir yıl ötekinin üzerinde sekiz yıl geçti... Yirmibir yıl geçti de ne oldu: "Yoksul daha yoksul, zengin daha zengin oldu. Ça- lışan değil, çalan çırpan kazandı; rüşvet ve yolsuz- luk doruklara tırmandı. Toplumsal dayanışma yok edil- di, insanlar kalabalıklar içinde yalnıztaştırıldı. 15 li- ra olan dolar 700 bin liraya yaklaştı; dolar adeta ulu- sal para birimine dönüştü. Fuhuş, uyuşturucu kul- lanımı arttı; verem gibi hastalıklar baş gösterdi. In- sanların üçte ikisi işsiz, çalışanlarsendikasız ve hat- ta sigortasız oldu. Demokratik örgütlenmeler yok edil- di; antidemokratik istemlere, teröre, şeriata daveti- ye çıkartıldı. Özelleştirme adı altında cumhuriyeti- mizin kuruluşlann temel taşlan ve halkın alın teri ki- şisel çıkarlar uğruna zarar ettirildi; yerli ve yabancı İki 24 Ocak sermayeye peşkeş çekildi. Vatan-Millet-Sakarya de- nilerek vatan talan edildi; uluslararası sermayeye karşı ulusal yargı kaldınldı. Yurttaşlar etnik ve dini bir anlayışla bölünmek istendi. Siyasal yapı tek ayak- lı bir masa haline getirildi." Bütün bunlar elbette, bir tek kararla olmadı: "24 Ocak 1980'den beri gelişen tablo, bugünkü işsizliği, enflasyonu, terörü, laiklik karşıtlığını, cema- atleri, talanı, yolsuzluğu, iç ve dış borçları, intihar- ları, fuhuşu, uyuşturucuyu, çaresizliği, örgütsüzlü- ğü yarattı. 24 Ocak öyle bir işledi ki yaşantımıza; ek- meğimiz, emeğimiz, sevgimiz, insan olmaktan kay- naklanan güzelliklerimiz para ile ölçüfür hale geldi." Ve sonra başka bir 24 Ocak... Sekiz yıl önce: "24 Ocak 1993, işte bunlara karşı olanlann; ya- şamı insanca yaşamak isteyenlerin adına bir ölümü getirdi. Uğur Mumcu, yaratılmak istenen ekonomik ve siyasal yapılanmaya karşı olmasından dolayı öl- dürüldü." Neden öldürüldü? /••' ". "ölüm bir sonuçtur. Öncesini irdelemek gerekir. Uğur Mumcu 24 Ocak 1980'de yaratılan düzene te- melden karşıydı. Bu karariarın ne sonuçlar doğuraca- ğını 1980'lerden önce de yazdı, sonra da... Bu karar- lann, demokratik yollardan uygulanamayacağını, çün- kü demokrasiye uygun olmadığını, bir askeri rejimin dayatıldığını ilk ondan ve onun arkadaşlarından öğ- rendik. Onun ölümürtden sonra öylesine bir bilinç kay- masına uğratıldık ki, her batağa saplanıştan sonra, bi- zi batağa itenden yardım dilenir duruma geldik..." Sonuç: "Ülkemiz, iki 24 Ocak'ın karanlığını yırtmadıkça ay- dınlığı yakalayamayacak; hak ettiği mutluluğun ka- pısını aralayamayacaktır." SESSÎZ SEDASIZ (! 11"ifeC fffr 1 111 T > Bi fc l\ ii iı PPİ NURÎKİ ABB fifl JGB £3Z£H ^MJmi MRUgJU W?CT NAJU URTCEBE Yüksek Yerilim Hatt erdincutku(a yahoo.com Yeşil sermayenin şirket evlilikleri imam nikâhıyla yapılsın! Anayasa Mahkemesi kapatılmalıdır! Uyan ey millet... Yeni bir "darbe"yle karşı karşıyayız! 28 Şubat'tan sonra başımıza bir de 22 Ocak çıktı... Anayasa Mahkemesi'nin "Anaya- sa'nın 69. maddesi değiştirilerek par- ti kapatılmasının olanaksız hale geti- rileceği ve demokratik cumhuriyetin korumasız bırakılacağı" yolundaki bir sayfalık yazılı açıklaması üzerine hü- kümet ortaklannın Anayasa değişik- liği paketini anında askıya aiması ne demek oluyor? Hükümetin bal gibi bir "darbe"ye maruz kalması oluyor! Hükümet, is- tikrar halinde yoluna devam ederken, durup geri adım attığına göre bu kez Anayasa Mahkemesi "postmodern darbe" yapmış bulunuyor... Yetişin dostlar, hükümete destek olalım; parti kapatmayı olanaksız - hale getirmeye hazır Meclis'e omuz ( verelim... Türkiye, "Rejime karşı faaliyet' özgürlüğü olamaz" gibisinden an- tidemokratik yaklaşımlara kulak as- mamalı; bilakis artık en demokratik hak olan rejim karşıtı faaliyetlerdestekJen- meli ve bunlan engellemek isteyen- lerin kulağı çekilmeli... Bu bakımdan Türkiye'de partiler değil önce Milli Güvenlik Kurulu son- ra da Anayasa Mahkemesi kapatıl- malı! Dönüp bakın, bütün "global dünya" arkamızdan itiyor; hükümet yoluna hızla devam etmeli... Uçurumun kenanna kadar geldik, şunun şurasında ne kaldı ki! B U L M A C A SEDAT YAŞAYAM 1 2 3 4 1 2 3 4 5 SOLDAN SAĞA: 1/ Fizikte, art arda gelen tit- reşim hareketlerinin birbiri- ni etkilemesi olayı. 2/Cinsel ıstek uyandıran, cinsel zevk- leri çağnştıran... Altının sim- gesi. 3/ Bir ilimız... Dava. 4/ 4 Köpek... Eski Yunan kentle- rinde pazar yeri. 5/ Cennet ile cehennem arasında bulun- duğuna inanılan yer... Birno- ta. 6/ Eski Türklerde ölüler ıçin yapılan tören... Satranç- taözefbirhareketJ/Kemik- lerin yııvârlak ucu..! Doğaiustü var- lıklarla ilişki kurma sanatı. 8/ Tür- kiye'nin de üyesi bulunduğu bir ör- güt... Avrupa'da büyük bir yanma- da. 9/ Bir bankanın, sattığı menkul değerleri geri satın alma taahhüdü- ne verilen ad... Avuç içi. YLKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Yeniden gözden geçirme, ince- leme. II Erden ça\"uşa kadar olan as- 8 kerlere verilen ad... Çıkar yol, ça- 9 re. 3/ Brıçte, bir roberi oluşturan iki bölümden her biri... Panto- lonun apış arasına gelen yeri... Bir cetvel türü. 4/ Bilgisiz, kül- türsüzkimse... Hicap... Doğu Anadolu'da bir dağvegeçit. 5/Dün- yanın en tanınmış şelalelerinden biri. 6/ Yükseklik korkusu. II ""Müjde — " : Sinema oyuncumuz... Terbiyesi ve görgüsü kıt. 8/ Gerçekte yeri olmayıp zihinde tasarlanan... Romanya'nın para bırimi. 9/ Sınır boyu... Akdeniz Bölgesi'nde bir akarsu. AKHİSAR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1997/342 KararNo: J 998/435 Davacı Erler Ltnt. Şti. adına Sabn Tetiker vekili tarafından davalı Seteks Giyim San. \e Tıc. Lmt. Ştı. aleyhıne açılan borçlu olmadığı- mn tespiti ve çeklenn iptali davasından dolayı, Mahkememizin 15.12 1998 gün ve 97'342 esas, 98/435 kararsayı- lı ılamı ıle davacııun talebinin kabulüne ve davacıya konu çeklenn ip- lalıne karar verılmıştır Ua\ alı şırketın Ferhatpaşa Mah Kovukdere mevkii Çatalca-lstan- bul adresınde bulunamaması sebebiyle dava dilekçesinin ılanen tebliğ edildıginden, işbu karar özetinin ilanen teblığıne karar venldığınden, ışbu ılanın yapıldığı tanhten ıtibaren 15 günlük süre içensmde dava- lınm itiraz etmediği takdırde karann kesinleşeceği ilanen tebliği yeri- ne kaım olmak üzere ılan olunur. 8 11 2000 Basın 2959 ÎSTANBUL 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2000/563 KararNo: 2000/681 Ardahan ili. Çıldır ilçesi, Semiha Şakir Mah. veya köyü Cilt No: 18. Hane No: 4'te nüfiısa kayıtlı Ağabey-Nusret kızı, 5.11.1956 d.Iu davacı Beşbine Kızıltepe'nin nüfus kütüğündeki Beşbine adı- nın tashihi ile Mine olarak tesciline karar veriidi. 13 12.2000 Ba- sın: 2795 KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo- 1992227 KararNo- 1998'65 Da\acı Elıf Kocaayak ve arkadaşı vekili tarafından davahlar Saf- fet Keskin ve Kemal Adıgüzel aleyhine açılan tazminat davasının yapılan dunışması sonunda da. Dava trafik kazasına ıhşkin tazminat davası olup davacı Elif Kocaayak içın 156.598 881- TL ve kızı Ru- kiye içın 39.400.540.- TL ve aynca Elif içın 25.000.000- TL ve kızı Rukiye ıçin 20.000,000- TL manevı tazminatm olay tarihi olan 3.9.1991 tanhınden ıtibaren yasal faızı ıle birlikte davahlardan müş- tereken ve müteselsilen aünarak davacılara venlmesıne karar veril- mıştır Davahlann adreslen bulunamadığından ışbu karar özeti ka- rar yenne teblığ edılmek üzere ilan olunur. 10.1.2001 Basın: 1924 BÜYÜKÇEKMECE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1999/1084 KararNo: 2000,438 Davacı Nesrin Bukan vekili tarafından davalı Aslan Bukan aley- hine açılan boşanma davasının mahkememizde yapılan açık yargı- laması sonunda mahkememizce verilen karar, davalı Aslan Bukan bulunamadıgından iJanen tebliğ yapılmasına karar verilmiştir. Karar gereğince davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Işbu ilanın gazete- lerden birinde ilan edilerek 7 gün geçtikten sonra tebliğ edilmiş sa- yılacağı ve 15 günlük itiraz etme süresinin bu tarihten ıtibaren baş- îayacağı hususu ilanen tebliğ olunur. 26.1.2001 Basın: 2801 KtM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK [email protected] HARBİ SEMÎH POROY semlhporoy(ayahoo.com ' ' " ' T - ' ; ' . - - ' • • • - ( Ğ —"7' KEDl LEVO APTÜUKA TARÎHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 24 Ocak BASAR/SJ MÜN£CCIMLBRÛEN Mli Ü ÜÜ8USÜN, ÜfJLÜ P£US»4 KKALt 8ÜYÛK CH SBZC'A/'Oe PO&MUŞM-7XHTTX BU- LUUOUĞU ş-ûKe içiMDe PKUSWYI AVKUPA'- NIN BfJ ÖAI€MCİ GÛCÛ PURUMUMA G€Tİ- /ee/ı/ FKieoütcn, YALMZCA As^e/sc/*: *çı- s/A/oAA/ oest'L, 8(UM,SANAT ve Fçıse- ÇBte \/£fU>iĞı ÖMBMLB PB D//XATr ÇBK- t/tiÇTİ- ÖZ£TL£, 8ÜYÛK &&EDGJCH, "AY- _ p/M oesparLueŞu * DSHSSİLECSK SÎR yö- 8ULUHAM OSM4AJU PADrfAHf M. Mt/STAGA, V * PRUSYA KAAi-f BÜYÜK £K{£PGICH 'TBN ÛÇ Mü- NECCİM YOU-AMAS(/Jf &CA €TKtfÇpf f. PdOiÇAt., PRUSYA KJİAUMIN BAŞARtLA&fMI, İYİ MÜNBCCIM- q.ıktm/etn madolyon.. SİNCAN ASLİYE HUKUK MAHKMESİ'NDEN Esas No: 2000/722 Davacı Kadir Karabulut vekili Av. Nimet Gürsoy tarafından davalı Ayşe Bennan Karabulut aleyhine açılan boşanma davasının mah- kememizde yapılan açık yargılaması sırasında, Bilecik ili, Pazaryeri ilçesi, Çarşı mahallesi, cilt 02, kûtük 125'te nûfusa kayıtlı davalı Ayşe Bennan Karabulut'un Barış Mahailesi, Te- pe Sokak, No: 2 Safranbolu adresine dava dılekçesi tebliğ edilememiş, yapılan zabıta araştırmasmda da adres bulunamamış olduğundan dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verildiğinden duruşma 27.2.2001 günü saat 10.40'a bırakılmış olup duruşma- da bizzat hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, duruşmaya gelmediği takdirde HUMK'nun 213,509,510. madde- leri uyannca yargılamaya yokluğunda devam edilıp karar verileceği hususu ilan olunur. 15.1.2001 Basın: 2674 , PANO DENİZ KAVUKÇUOGLU Eski Bir Anı Taksi şoförlerinin Fransız yolculara karşı boy- kot başlattıkları haberini okuyunca, 1980'li yıllar- da yaşadığım bir olayı anımsadım. Bir sabah te- lefonum çalmış, karşımdaki ses kendisini, bir "konsolosluk memunı" olarak tanıttıktan sonra, başkonsolosun benimle Kançılarya'da özel bir görüşme yapmak istedğini söylemişti. Yıllardır konsoloslukla hiçbir ilişkim olmadığından bu "da- vet" çok şaşırtmıştı beni! "Müseccel" birsolcuy- la ne görüşmek isteyebilirdi ki başkonsolos? Gi- dip öğrenecektim... Kısa bir hoş beşten sonra he- men söze girmişti başkonsolos... Asala terörist- leri Türkiye'nin dış temsilciliklerine kanlı saldın- lar düzenliyor, dolayısıyla da "Ermeni sorunu" medyada sık sık gündeme geliyordu... Son gün- lerde, Hamburg Başkonsolosluğu'nun görevböl- gesinde yaym yapan Kuzey Alman Radyo ve Te- levizyonu da (NDR) son günlerde bu kervana ka- tılmış, Asala tezlerinin savunucusu kesilmişti... Anlattıkları benim de gözlemlediğim şeylerdi... Ama benimle ne ilgisi vardı bunların? Başkonso- los kafamdan geçenleri okumuş gibi birden, "Aca- ba..." diye sormuştu, "bize yardnrıcı olabillr mi- siniz bu konuda?" Anlamadığımı görünce, "Sizi davet nedenim bu..." diye eklemişti, "bir şeyler yapabilir, NDR'ye bir düzeltme gönderebilirsiniz ömeğin..." Açık yürekliliği hoşuma gitmişti dip- lomatın. Her ne kadar siyasi nedenlerden dolayı uzun yıllardır Türkiye'ye gidip gelemiyorsam da, konu kişiselleştirilemeyecek ölçüde önemliydi. Aynca "gerçek"\ aramanın sağcılık solculukla da bir ilgisi yoktu bence. "Olur" dedim, "ama gerek- li kaynaklan nereden bulacağım?" Gülümseyerek "Bizde bir şeyler var" diye yanıtladı, "birbakın is- terseniz..." Elimde iki ağır paket, konsolosluğa yüz elli met- re uzaklıktaki evime doğru yürürken birkaç gün önce Hamburg'daki "Türk /oo/s/"nin düzenlediği yürüyüşte tanık olduğum görüntüler canlanmış- tı gözümde... Daha önce Avrupa'nın başka kent- lerinde de düzenlenen yürüyüşlerde olduğu gibi burada da çember sakallı, sarıklı, cüppeli birta- kım adamlar en ön saflardaydı... Onları yeşil san- caklı "mücahitler" izliyor, onlann peşinden deel- lerinde üç hilalli bayraklarıyla "bozkurtlar" yürü- yordu... Tekbir sesleri kurt seslerine kanşmıştı. Ara- da birhep birlikte, "Ermenilereölüm!.."diye ba- ğınyorlardı. Caddeden geçen Almanlar ise kor- kularından kapı diplerine sinmişlerdi. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Gördüklerine biranlam verme- ye çalışıyoriardı. Akşam televizyonda bu dehşet verici görüntüleri izlerken "Bu Türkler bir gün bi- zi mutlaka keserter..." diye düşüneceklerdi. Kaş yapayım derken göz çıkarmakta gerçekten us- taydık biz! Her olayda kolaycılığa sapıyorduk. Bağırıp çağırarak içimizi boşaltıyor, rahatlıyor- duk. Ama bu arada attığımız her yanlış adım, ağ- zımızdan çıkan her fazla sözcük dönüp dolaşıp yine bizi vuruyordu... Elimdeki malzemeyi değerlendirmem on gü- nümü almıştı. Salt "karşı propaganda" amacıyla kaleme alınmış "edebi teferruat"\ bir kenara ko- yup geri kalan kitaplan, broşürleri satır satır ta- ramıştım. Tarihçiolmayan biri için hiç de kolayJair işdeğildibu...Okuduklahmsönuçta, "1915Olay* lan"na ilişkin, kafamda daha önce de var olan dü- şüncelerimi pekiştirmişti. Osmanlı yönetiminin, yüzbinlerce Anadolu insanının hayatına mal olan zorunlu göç (tehcir) kararı, gerekli koruma ön- lemleri alınmadan yürürlüğe konmuştu. Göç yo- lunda canını yitiren çok sayıda Ermeni kadar, böl- gedeki Kürtler ve Türkler adına da lanetlenmesi gereken, karann haklı görülebilecek gerekçeleri de olsa, sonuçlan açısından insanlık dışı bir uy- gulamaydı. Fakat iddia edildiği gibi bir "soykı- nm" değildi. Osmanlı'nın "etnik soysuzluğu" bir yana, olaylann meydana geldiği zaman dilimin- de, o bölgede kapitalizmle, dolayısıyla da "milli- yetçilik"\e ilk tanışan Ermenilerin dışında, hiçbir etnik grubun "soykınm"\ bir "etnikanndırma ara- cı" olarak görecek düzeyde bir ideolojik-siyasal bilince sahip olması söz konusu değildi. 1915 yı- lı da dahil, Osmanlı Devleti'nin 1895-1915 yıllan arasında, Avrupa başkentlerinde görev yapan el- çilerinin önemli bir bölümünün "Ermeni" olması- nı nasıl açıklayacaktık? Hem Türkiye Cumhuriye- ti, Anadolu topraklannı işgal eden emperyalist güçlerle, oniarın işbirlikçisi Osmanlı hükümdan- na ve onun devletine karşı verilen bir savaşla ku- rulmuştu. Lozan Antlaşması da salt özgürlüğüne kavuşmak, barış içinde insanca yaşamak, ba- ğımsız ve halk egemenliğine dayalı yeni bir dev- let kurmak için verilmiş bir savaşın sonuçlannı de- ğil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti açısından Osmanlı'nın siyasal mirasının reddini de onayla- yan uluslararası bir belgeydi... Yapılan suçlama- lann, ileri sürülen taleplerin özü de biçimi de baş- vuru adresi de yanlıştı o halde... On dört sayfa tutan notlarımı Kuzey Alman Radyo ve Televizyon Kurumu'na göndermiş, dü- zenleyecekleri bir tartışma programına katılabi- leceğimi bildirmiştim. Kendi payım nedir, bilmi- yorum, ama bu tür "sivil girişimler'ın etkisiyle ko- nu uzun bir süre için gündeminden düşmüştü NDR'nin. . • . • Faks:0212-723 84 97 (e-posta: dkavukcuoglu(u tuyap.com) MALKARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1999/224 Davacı Güneş Sigorta AŞ vekilleri Av. Ömer Ergin, Av. Filiz Karadan, Av. Cezmi Özdemir tarafından dava- lı Kemal Bulgar aleyhine açılan rücu tazminatı davası nedeniyle, Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle davalı Kemal Bulgar'a ait 59 SA 574 plakalı vasıta müvekkili şirket- çe sigortalı bulunan 59 AH 662 plakalı vasıtaya 8.11.1998 tarihinde çarparak hasanna sebebiyet verdi- ğini, davaluun 5/8 kusurlu hareketiyle meydana gelen işbu kazadan dolayı 1 JOO.OOO.OOO.-TL'lik hasar mey- dana gelmiş, meydana gelen hasar nedeniyle sıgortalı- suıa 1.700.000.000.-TL tazminat ödeyen şirket TTK'nun 1301. maddesine göre kusur nispetine göre rücu tazminatı olan 1.062.500.000.-TL'nin 15.3.1999 tanhınden ıtibaren reeskont faızı ile davalıdan tahsiü- ne karar verilmesini talep etmiş, dava dilekçesi tüm aramalara rağmen bulunamayan davalı Kemal Bul- gar'a tebliğ edilemediğinden dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla davalının duruşmanın yapılacağı 15.2.2001 günü saat 10.20'de mahkeme- mizde hazır bulunması ya da kendisini bir vekille tem- sil ettirmesi, duruşmaya gelmez ve kendini bir vekille temsil ettirmez ise duruşmalara gıyabında devam edi- leceği ve karar verileceği hususu ilan olunur. Basuı: 47157
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle