Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 OCAK 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
Amerika'mn
George W. Bush
başkanlığındaki yeni
Amerikan
yönetimi, 52
yıldır aralıksız
sürdürdüğü
Türkçe radyo
yayınını durdurma
karan almış... Kısa
dalgadan yayın yapan
Amerika'mn Sesi
Radyosu'nun Türkçe
servisi kapatılıyormuş.
Amerika'nın Sesi yani
Voice of America,
adından da
anlaşılacağı gibi
Amerika'nın sesiydi.
Ancak bu "ses",
yorumlannda
kaçınılmaz olarak
Amerika'nın çıkarlannı
gözetse de
haberlerinde tarafsızlık
ilkesine bağlılığıyla
tanınıyordu. Türkiye
dışında Türkçe
konuşulan ülkelerden
de dinlenen ve
yaklaşık 250 milyonluk
bir kitieye seslenen
yayının durdurulması
ekonomik nedenlere
bağlanrmyor olsa
gerek. Çünkü
Amerika'nın Sesi
Radyosu'nun daha az
bir kitieye seslenen
Kürtçe, Ermenice,
Rumca yayınlannda bir
değişiklik söz konusu
değil. Kapatma
kararında geriye bir
tek olasılık kalıyor
Türkiye'den yayın
yapan yeteri kadar
"Amerika'nın sesi" vari
Tel: 0.212,512 05 05 Faks: 0.212.
-KKTC,
yolsuzluk cennetrymiş...
"Ne de olsa vavru vatanl"
ğitim Şen Edirne Şubesi yöneticiterinden Zl-
ya Gökerküçük, "ikisi de birbirinden ka-
ra" diyerek 1980 ve 1993'teki 24 Ocak'la-
n anımsatıyor bize... Birinin üzerinden yir-
mibir yıl ötekinin üzerinde sekiz yıl geçti...
Yirmibir yıl geçti de ne oldu:
"Yoksul daha yoksul, zengin daha zengin oldu. Ça-
lışan değil, çalan çırpan kazandı; rüşvet ve yolsuz-
luk doruklara tırmandı. Toplumsal dayanışma yok edil-
di, insanlar kalabalıklar içinde yalnıztaştırıldı. 15 li-
ra olan dolar 700 bin liraya yaklaştı; dolar adeta ulu-
sal para birimine dönüştü. Fuhuş, uyuşturucu kul-
lanımı arttı; verem gibi hastalıklar baş gösterdi. In-
sanların üçte ikisi işsiz, çalışanlarsendikasız ve hat-
ta sigortasız oldu. Demokratik örgütlenmeler yok edil-
di; antidemokratik istemlere, teröre, şeriata daveti-
ye çıkartıldı. Özelleştirme adı altında cumhuriyeti-
mizin kuruluşlann temel taşlan ve halkın alın teri ki-
şisel çıkarlar uğruna zarar ettirildi; yerli ve yabancı
İki 24 Ocak
sermayeye peşkeş çekildi. Vatan-Millet-Sakarya de-
nilerek vatan talan edildi; uluslararası sermayeye
karşı ulusal yargı kaldınldı. Yurttaşlar etnik ve dini
bir anlayışla bölünmek istendi. Siyasal yapı tek ayak-
lı bir masa haline getirildi."
Bütün bunlar elbette, bir tek kararla olmadı:
"24 Ocak 1980'den beri gelişen tablo, bugünkü
işsizliği, enflasyonu, terörü, laiklik karşıtlığını, cema-
atleri, talanı, yolsuzluğu, iç ve dış borçları, intihar-
ları, fuhuşu, uyuşturucuyu, çaresizliği, örgütsüzlü-
ğü yarattı. 24 Ocak öyle bir işledi ki yaşantımıza; ek-
meğimiz, emeğimiz, sevgimiz, insan olmaktan kay-
naklanan güzelliklerimiz para ile ölçüfür hale geldi."
Ve sonra başka bir 24 Ocak... Sekiz yıl önce:
"24 Ocak 1993, işte bunlara karşı olanlann; ya-
şamı insanca yaşamak isteyenlerin adına bir ölümü
getirdi. Uğur Mumcu, yaratılmak istenen ekonomik
ve siyasal yapılanmaya karşı olmasından dolayı öl-
dürüldü."
Neden öldürüldü? /••' ".
"ölüm bir sonuçtur. Öncesini irdelemek gerekir.
Uğur Mumcu 24 Ocak 1980'de yaratılan düzene te-
melden karşıydı. Bu karariarın ne sonuçlar doğuraca-
ğını 1980'lerden önce de yazdı, sonra da... Bu karar-
lann, demokratik yollardan uygulanamayacağını, çün-
kü demokrasiye uygun olmadığını, bir askeri rejimin
dayatıldığını ilk ondan ve onun arkadaşlarından öğ-
rendik. Onun ölümürtden sonra öylesine bir bilinç kay-
masına uğratıldık ki, her batağa saplanıştan sonra, bi-
zi batağa itenden yardım dilenir duruma geldik..."
Sonuç:
"Ülkemiz, iki 24 Ocak'ın karanlığını yırtmadıkça ay-
dınlığı yakalayamayacak; hak ettiği mutluluğun ka-
pısını aralayamayacaktır."
SESSÎZ SEDASIZ (!
11"ifeC
fffr
1
111
T
>
Bi
fc l\
ii
iı PPİ
NURÎKİ
ABB fifl
JGB £3Z£H
^MJmi MRUgJU
W?CT NAJU
URTCEBE
Yüksek Yerilim Hatt
erdincutku(a yahoo.com
Yeşil sermayenin şirket evlilikleri
imam nikâhıyla yapılsın!
Anayasa Mahkemesi kapatılmalıdır!
Uyan ey millet... Yeni bir "darbe"yle
karşı karşıyayız! 28 Şubat'tan sonra
başımıza bir de 22 Ocak çıktı...
Anayasa Mahkemesi'nin "Anaya-
sa'nın 69. maddesi değiştirilerek par-
ti kapatılmasının olanaksız hale geti-
rileceği ve demokratik cumhuriyetin
korumasız bırakılacağı" yolundaki bir
sayfalık yazılı açıklaması üzerine hü-
kümet ortaklannın Anayasa değişik-
liği paketini anında askıya aiması ne
demek oluyor?
Hükümetin bal gibi bir "darbe"ye
maruz kalması oluyor! Hükümet, is-
tikrar halinde yoluna devam ederken,
durup geri adım attığına göre bu kez
Anayasa Mahkemesi "postmodern
darbe" yapmış bulunuyor...
Yetişin dostlar, hükümete destek
olalım; parti kapatmayı olanaksız -
hale getirmeye hazır Meclis'e omuz (
verelim...
Türkiye, "Rejime karşı faaliyet'
özgürlüğü olamaz" gibisinden an-
tidemokratik yaklaşımlara kulak as-
mamalı; bilakis artık en demokratik hak
olan rejim karşıtı faaliyetlerdestekJen-
meli ve bunlan engellemek isteyen-
lerin kulağı çekilmeli...
Bu bakımdan Türkiye'de partiler
değil önce Milli Güvenlik Kurulu son-
ra da Anayasa Mahkemesi kapatıl-
malı!
Dönüp bakın, bütün "global dünya"
arkamızdan itiyor; hükümet yoluna
hızla devam etmeli...
Uçurumun kenanna kadar geldik,
şunun şurasında ne kaldı ki!
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAM
1 2 3 4
1 2 3 4 5
SOLDAN SAĞA:
1/ Fizikte, art arda gelen tit-
reşim hareketlerinin birbiri-
ni etkilemesi olayı. 2/Cinsel
ıstek uyandıran, cinsel zevk-
leri çağnştıran... Altının sim-
gesi. 3/ Bir ilimız... Dava. 4/ 4
Köpek... Eski Yunan kentle-
rinde pazar yeri. 5/ Cennet
ile cehennem arasında bulun-
duğuna inanılan yer... Birno-
ta. 6/ Eski Türklerde ölüler
ıçin yapılan tören... Satranç-
taözefbirhareketJ/Kemik-
lerin yııvârlak ucu..! Doğaiustü var-
lıklarla ilişki kurma sanatı. 8/ Tür-
kiye'nin de üyesi bulunduğu bir ör-
güt... Avrupa'da büyük bir yanma-
da. 9/ Bir bankanın, sattığı menkul
değerleri geri satın alma taahhüdü-
ne verilen ad... Avuç içi.
YLKARIDAN AŞAGIYA:
1/ Yeniden gözden geçirme, ince-
leme. II Erden ça\"uşa kadar olan as- 8
kerlere verilen ad... Çıkar yol, ça- 9
re. 3/ Brıçte, bir roberi oluşturan iki bölümden her biri... Panto-
lonun apış arasına gelen yeri... Bir cetvel türü. 4/ Bilgisiz, kül-
türsüzkimse... Hicap... Doğu Anadolu'da bir dağvegeçit. 5/Dün-
yanın en tanınmış şelalelerinden biri. 6/ Yükseklik korkusu. II
""Müjde — " : Sinema oyuncumuz... Terbiyesi ve görgüsü kıt. 8/
Gerçekte yeri olmayıp zihinde tasarlanan... Romanya'nın para
bırimi. 9/ Sınır boyu... Akdeniz Bölgesi'nde bir akarsu.
AKHİSAR 1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1997/342 KararNo: J 998/435
Davacı Erler Ltnt. Şti. adına Sabn Tetiker vekili tarafından davalı
Seteks Giyim San. \e Tıc. Lmt. Ştı. aleyhıne açılan borçlu olmadığı-
mn tespiti ve çeklenn iptali davasından dolayı,
Mahkememizin 15.12 1998 gün ve 97'342 esas, 98/435 kararsayı-
lı ılamı ıle davacııun talebinin kabulüne ve davacıya konu çeklenn ip-
lalıne karar verılmıştır
Ua\ alı şırketın Ferhatpaşa Mah Kovukdere mevkii Çatalca-lstan-
bul adresınde bulunamaması sebebiyle dava dilekçesinin ılanen tebliğ
edildıginden, işbu karar özetinin ilanen teblığıne karar venldığınden,
ışbu ılanın yapıldığı tanhten ıtibaren 15 günlük süre içensmde dava-
lınm itiraz etmediği takdırde karann kesinleşeceği ilanen tebliği yeri-
ne kaım olmak üzere ılan olunur. 8 11 2000 Basın 2959
ÎSTANBUL 5. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2000/563 KararNo: 2000/681
Ardahan ili. Çıldır ilçesi, Semiha Şakir Mah. veya köyü Cilt No:
18. Hane No: 4'te nüfiısa kayıtlı Ağabey-Nusret kızı, 5.11.1956
d.Iu davacı Beşbine Kızıltepe'nin nüfus kütüğündeki Beşbine adı-
nın tashihi ile Mine olarak tesciline karar veriidi. 13 12.2000 Ba-
sın: 2795
KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo- 1992227 KararNo- 1998'65
Da\acı Elıf Kocaayak ve arkadaşı vekili tarafından davahlar Saf-
fet Keskin ve Kemal Adıgüzel aleyhine açılan tazminat davasının
yapılan dunışması sonunda da. Dava trafik kazasına ıhşkin tazminat
davası olup davacı Elif Kocaayak içın 156.598 881- TL ve kızı Ru-
kiye içın 39.400.540.- TL ve aynca Elif içın 25.000.000- TL ve kızı
Rukiye ıçin 20.000,000- TL manevı tazminatm olay tarihi olan
3.9.1991 tanhınden ıtibaren yasal faızı ıle birlikte davahlardan müş-
tereken ve müteselsilen aünarak davacılara venlmesıne karar veril-
mıştır Davahlann adreslen bulunamadığından ışbu karar özeti ka-
rar yenne teblığ edılmek üzere ilan olunur. 10.1.2001 Basın: 1924
BÜYÜKÇEKMECE ASLİYE
HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 1999/1084 KararNo: 2000,438
Davacı Nesrin Bukan vekili tarafından davalı Aslan Bukan aley-
hine açılan boşanma davasının mahkememizde yapılan açık yargı-
laması sonunda mahkememizce verilen karar, davalı Aslan Bukan
bulunamadıgından iJanen tebliğ yapılmasına karar verilmiştir.
Karar gereğince davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan
boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Işbu ilanın gazete-
lerden birinde ilan edilerek 7 gün geçtikten sonra tebliğ edilmiş sa-
yılacağı ve 15 günlük itiraz etme süresinin bu tarihten ıtibaren baş-
îayacağı hususu ilanen tebliğ olunur. 26.1.2001 Basın: 2801
KtM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak@turk.net
HARBİ SEMÎH POROY semlhporoy(ayahoo.com
' ' " ' T - '
; ' . - - ' • •
• -
( Ğ
—"7'
KEDl LEVO APTÜUKA
TARÎHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 24 Ocak
BASAR/SJ MÜN£CCIMLBRÛEN Mli
Ü ÜÜ8USÜN, ÜfJLÜ P£US»4 KKALt 8ÜYÛK
CH SBZC'A/'Oe PO&MUŞM-7XHTTX BU-
LUUOUĞU ş-ûKe içiMDe PKUSWYI AVKUPA'-
NIN BfJ ÖAI€MCİ GÛCÛ PURUMUMA G€Tİ-
/ee/ı/ FKieoütcn, YALMZCA As^e/sc/*: *çı-
s/A/oAA/ oest'L, 8(UM,SANAT ve Fçıse-
ÇBte \/£fU>iĞı ÖMBMLB PB D//XATr ÇBK-
t/tiÇTİ- ÖZ£TL£, 8ÜYÛK &&EDGJCH, "AY- _
p/M oesparLueŞu * DSHSSİLECSK SÎR yö-
8ULUHAM OSM4AJU PADrfAHf M. Mt/STAGA, V *
PRUSYA KAAi-f BÜYÜK £K{£PGICH 'TBN ÛÇ Mü-
NECCİM YOU-AMAS(/Jf &CA €TKtfÇpf f. PdOiÇAt.,
PRUSYA KJİAUMIN BAŞARtLA&fMI, İYİ MÜNBCCIM-
q.ıktm/etn madolyon..
SİNCAN ASLİYE HUKUK
MAHKMESİ'NDEN
Esas No: 2000/722
Davacı Kadir Karabulut vekili Av. Nimet Gürsoy tarafından davalı Ayşe Bennan Karabulut aleyhine açılan boşanma davasının mah-
kememizde yapılan açık yargılaması sırasında,
Bilecik ili, Pazaryeri ilçesi, Çarşı mahallesi, cilt 02, kûtük 125'te nûfusa kayıtlı davalı Ayşe Bennan Karabulut'un Barış Mahailesi, Te-
pe Sokak, No: 2 Safranbolu adresine dava dılekçesi tebliğ edilememiş, yapılan zabıta araştırmasmda da adres bulunamamış olduğundan
dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verildiğinden duruşma 27.2.2001 günü saat 10.40'a bırakılmış olup duruşma-
da bizzat hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, duruşmaya gelmediği takdirde HUMK'nun 213,509,510. madde-
leri uyannca yargılamaya yokluğunda devam edilıp karar verileceği hususu ilan olunur. 15.1.2001
Basın: 2674 ,
PANO
DENİZ KAVUKÇUOGLU
Eski Bir Anı
Taksi şoförlerinin Fransız yolculara karşı boy-
kot başlattıkları haberini okuyunca, 1980'li yıllar-
da yaşadığım bir olayı anımsadım. Bir sabah te-
lefonum çalmış, karşımdaki ses kendisini, bir
"konsolosluk memunı" olarak tanıttıktan sonra,
başkonsolosun benimle Kançılarya'da özel bir
görüşme yapmak istedğini söylemişti. Yıllardır
konsoloslukla hiçbir ilişkim olmadığından bu "da-
vet" çok şaşırtmıştı beni! "Müseccel" birsolcuy-
la ne görüşmek isteyebilirdi ki başkonsolos? Gi-
dip öğrenecektim... Kısa bir hoş beşten sonra he-
men söze girmişti başkonsolos... Asala terörist-
leri Türkiye'nin dış temsilciliklerine kanlı saldın-
lar düzenliyor, dolayısıyla da "Ermeni sorunu"
medyada sık sık gündeme geliyordu... Son gün-
lerde, Hamburg Başkonsolosluğu'nun görevböl-
gesinde yaym yapan Kuzey Alman Radyo ve Te-
levizyonu da (NDR) son günlerde bu kervana ka-
tılmış, Asala tezlerinin savunucusu kesilmişti...
Anlattıkları benim de gözlemlediğim şeylerdi...
Ama benimle ne ilgisi vardı bunların? Başkonso-
los kafamdan geçenleri okumuş gibi birden, "Aca-
ba..." diye sormuştu, "bize yardnrıcı olabillr mi-
siniz bu konuda?" Anlamadığımı görünce, "Sizi
davet nedenim bu..." diye eklemişti, "bir şeyler
yapabilir, NDR'ye bir düzeltme gönderebilirsiniz
ömeğin..." Açık yürekliliği hoşuma gitmişti dip-
lomatın. Her ne kadar siyasi nedenlerden dolayı
uzun yıllardır Türkiye'ye gidip gelemiyorsam da,
konu kişiselleştirilemeyecek ölçüde önemliydi.
Aynca "gerçek"\ aramanın sağcılık solculukla da
bir ilgisi yoktu bence. "Olur" dedim, "ama gerek-
li kaynaklan nereden bulacağım?" Gülümseyerek
"Bizde bir şeyler var" diye yanıtladı, "birbakın is-
terseniz..."
Elimde iki ağır paket, konsolosluğa yüz elli met-
re uzaklıktaki evime doğru yürürken birkaç gün
önce Hamburg'daki "Türk /oo/s/"nin düzenlediği
yürüyüşte tanık olduğum görüntüler canlanmış-
tı gözümde... Daha önce Avrupa'nın başka kent-
lerinde de düzenlenen yürüyüşlerde olduğu gibi
burada da çember sakallı, sarıklı, cüppeli birta-
kım adamlar en ön saflardaydı... Onları yeşil san-
caklı "mücahitler" izliyor, onlann peşinden deel-
lerinde üç hilalli bayraklarıyla "bozkurtlar" yürü-
yordu... Tekbir sesleri kurt seslerine kanşmıştı. Ara-
da birhep birlikte, "Ermenilereölüm!.."diye ba-
ğınyorlardı. Caddeden geçen Almanlar ise kor-
kularından kapı diplerine sinmişlerdi. Gözleri fal
taşı gibi açılmıştı. Gördüklerine biranlam verme-
ye çalışıyoriardı. Akşam televizyonda bu dehşet
verici görüntüleri izlerken "Bu Türkler bir gün bi-
zi mutlaka keserter..." diye düşüneceklerdi. Kaş
yapayım derken göz çıkarmakta gerçekten us-
taydık biz! Her olayda kolaycılığa sapıyorduk.
Bağırıp çağırarak içimizi boşaltıyor, rahatlıyor-
duk. Ama bu arada attığımız her yanlış adım, ağ-
zımızdan çıkan her fazla sözcük dönüp dolaşıp
yine bizi vuruyordu...
Elimdeki malzemeyi değerlendirmem on gü-
nümü almıştı. Salt "karşı propaganda" amacıyla
kaleme alınmış "edebi teferruat"\ bir kenara ko-
yup geri kalan kitaplan, broşürleri satır satır ta-
ramıştım. Tarihçiolmayan biri için hiç de kolayJair
işdeğildibu...Okuduklahmsönuçta, "1915Olay*
lan"na ilişkin, kafamda daha önce de var olan dü-
şüncelerimi pekiştirmişti. Osmanlı yönetiminin,
yüzbinlerce Anadolu insanının hayatına mal olan
zorunlu göç (tehcir) kararı, gerekli koruma ön-
lemleri alınmadan yürürlüğe konmuştu. Göç yo-
lunda canını yitiren çok sayıda Ermeni kadar, böl-
gedeki Kürtler ve Türkler adına da lanetlenmesi
gereken, karann haklı görülebilecek gerekçeleri
de olsa, sonuçlan açısından insanlık dışı bir uy-
gulamaydı. Fakat iddia edildiği gibi bir "soykı-
nm" değildi. Osmanlı'nın "etnik soysuzluğu" bir
yana, olaylann meydana geldiği zaman dilimin-
de, o bölgede kapitalizmle, dolayısıyla da "milli-
yetçilik"\e ilk tanışan Ermenilerin dışında, hiçbir
etnik grubun "soykınm"\ bir "etnikanndırma ara-
cı" olarak görecek düzeyde bir ideolojik-siyasal
bilince sahip olması söz konusu değildi. 1915 yı-
lı da dahil, Osmanlı Devleti'nin 1895-1915 yıllan
arasında, Avrupa başkentlerinde görev yapan el-
çilerinin önemli bir bölümünün "Ermeni" olması-
nı nasıl açıklayacaktık? Hem Türkiye Cumhuriye-
ti, Anadolu topraklannı işgal eden emperyalist
güçlerle, oniarın işbirlikçisi Osmanlı hükümdan-
na ve onun devletine karşı verilen bir savaşla ku-
rulmuştu. Lozan Antlaşması da salt özgürlüğüne
kavuşmak, barış içinde insanca yaşamak, ba-
ğımsız ve halk egemenliğine dayalı yeni bir dev-
let kurmak için verilmiş bir savaşın sonuçlannı de-
ğil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti açısından
Osmanlı'nın siyasal mirasının reddini de onayla-
yan uluslararası bir belgeydi... Yapılan suçlama-
lann, ileri sürülen taleplerin özü de biçimi de baş-
vuru adresi de yanlıştı o halde...
On dört sayfa tutan notlarımı Kuzey Alman
Radyo ve Televizyon Kurumu'na göndermiş, dü-
zenleyecekleri bir tartışma programına katılabi-
leceğimi bildirmiştim. Kendi payım nedir, bilmi-
yorum, ama bu tür "sivil girişimler'ın etkisiyle ko-
nu uzun bir süre için gündeminden düşmüştü
NDR'nin. . • . •
Faks:0212-723 84 97
(e-posta: dkavukcuoglu(u tuyap.com)
MALKARA ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1999/224
Davacı Güneş Sigorta AŞ vekilleri Av. Ömer Ergin,
Av. Filiz Karadan, Av. Cezmi Özdemir tarafından dava-
lı Kemal Bulgar aleyhine açılan rücu tazminatı davası
nedeniyle,
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle davalı Kemal
Bulgar'a ait 59 SA 574 plakalı vasıta müvekkili şirket-
çe sigortalı bulunan 59 AH 662 plakalı vasıtaya
8.11.1998 tarihinde çarparak hasanna sebebiyet verdi-
ğini, davaluun 5/8 kusurlu hareketiyle meydana gelen
işbu kazadan dolayı 1 JOO.OOO.OOO.-TL'lik hasar mey-
dana gelmiş, meydana gelen hasar nedeniyle sıgortalı-
suıa 1.700.000.000.-TL tazminat ödeyen şirket
TTK'nun 1301. maddesine göre kusur nispetine göre
rücu tazminatı olan 1.062.500.000.-TL'nin 15.3.1999
tanhınden ıtibaren reeskont faızı ile davalıdan tahsiü-
ne karar verilmesini talep etmiş, dava dilekçesi tüm
aramalara rağmen bulunamayan davalı Kemal Bul-
gar'a tebliğ edilemediğinden dava dilekçesinin ilanen
tebliğine karar verilmiş olmakla davalının duruşmanın
yapılacağı 15.2.2001 günü saat 10.20'de mahkeme-
mizde hazır bulunması ya da kendisini bir vekille tem-
sil ettirmesi, duruşmaya gelmez ve kendini bir vekille
temsil ettirmez ise duruşmalara gıyabında devam edi-
leceği ve karar verileceği hususu ilan olunur.
Basuı: 47157