17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenr İbrahim Yıldız • Sorum- lu Müdür. Fikret tlkiz # Haber Merkezı Müdü- rü: Hakan Kara lstıhbarat Cengiz Yıldırıın • Ekonomı Özlem Yüzak • Kultur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaören • Duzeltme Abdullah \ aacı • Foıoğraf ErdoğanKöseoğlu • Bılgı- Belge Edibc Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç 0 Avnıpa Temsılcısı Güray Öz Yayın Kurulu Ühan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç. Hikmet Çetinka>a, Şükran Soner, tbrahim Yildız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Ataturk Bulvan No 125,Kat 4,Bakanlıklar-AnkaraTe! 4195020(7hat), Faks 4195027 • tzmu Temsıkısı Serdar Kınk, H Zıya BK 1352S.2/3Tel 4411220. Faks 4419117•AdanaTemsdcısı Çetin Yigenoğlu, lnönu Cd 119 S NolKat.l.Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Muessese Müdüru Cstün Akroen • Koordınator Ahoıet Korulsan 0 Muhasebe Bülent Yener 0tdare Hüseyin Gürer 0 Satış Fazilet Kuza MEDYA C: • Yöneiım Kunılu Başkanı - Genel Mudur Gilbin Krduran • Koordınatör Reha Işıtman 9 Genel MöduA ardımcısı SndaÇoban Tel 514 0" 53 - 5n958O-513S46O-61,Faks 5 Ya>ımla\an \e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın \e Yayıncılık A Ş Türfcocağı C ad 19 41 Cagaloglu W34 lstanbul PK 246 - Sırkecı 54415 tslanbul (0212)51205 05(20 hal) Faks (0 2121513 85 9^ www cumhuriyet com tr 12OCAK2001 tmsak: 5.48 Güneş: 7.21 Öğle: 12.19 tkindi: 14.42 Akşam: 17.05 Yatsı: 18.31 Macpherson macera Haber Merkezi - Oyuncu ve model Elle Macpherson, 'A Girl Thing' adlı diziyle Amerikan seyircısinin Karşısına çıkıyor. Önceki gün dizinin Los Angeles'taki ön gösterimine katılan Macpherson, dizinin her bölümünde ayn bir macera yaşıyor. Dizi, 20 Ocak'ta gösterilmeye başlanacak. Bttgiye eksktronik liaşım • ANKARA (AA)- ODTÜ öncülüğünde. elektronık ortarnda bilimsel dergilere ulaşabılmek için oluşturulan ve Anadolu Üniversitelen Kütüphaneleri Konsorsıyumu (ANKOS) adı verilen sıstemle, Türkiye'deki 36 üniversite, internet aracıhğıyla uluslararası yayınlara ulaşıyor. ODTÜ Kütüphane ve E>okümantasyon Daire Başkanı Prof. Dr. Bülent Karasözen, oluşuma katılan üniversitelerdeki tüm öğretım elemanlan ve öğrencılerin elektronık dergilere sırursız olarak ulaşabildiklerini belirtti. • Erciyes'te kar beklentisi • KAYSERİ(AAİ- Erciyes Kayak Merkezi'ndeki pistlerde ocak ayının ortalanna gelinmesme rağmen yeterli kar olmaması, kayakseverleri hayal kınklığına uğrattı. Gençlik ve Spor II Müdürlüğû'ne bağh çalışan Kayak Antrenörü Veysel Değirmenci, bayram ve yılbaşı tatihnde yağan kar ile kayak sezonunu açan Ercıyes'in son 10 günden beri kar yağışının kesilmesı nedeniyle yeniden sezonu kapattığını kaydettı. Burger King'i protesto • MIAMI(AA)- Hayvan haklan koruyuculan. şımdı de fast-food lokantası Burger King'i hedef aldı. PETA adlı grup, McDonalds'tan sonra ABD'deki en büyük et alıcısı kuruluş olan Burger Kıng'in, hayvanlann canlı canh kesilmemesı konusunda özen göstermediğini ve fazla yumurta elde etmek için tavuklara zarar verdiğini bildirdi. Burger King'i protesto kampanyası başlatan PETA, bu çerçevede gösteriler düzenleyecek. Nemmıttaki çalıştnalar • ADIYAMAN(AA)- Adıyaman Valisi Halil Işık, Kâhta ilçesinde bulunan Nemrut Dağı'ndaki eserlerin restorasyonuna yönelik çalışmalann bu yıl da deVam edeceğinı bildirdi. Işık, geçen yıl Nemrut Dağı Projesi'nin planlaması için Kültür Bakanhğı Anıtlar \e Müzeler Genel Müdürlüğü'nce görevlendirilen Alman Arkeoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Harald Haupmann başkanlığındaki ekibin çalışma yaptığını belirtti. Vakıf üniversitelerine tanman olanaklann kendilerine de sağlanmasmı isteyen rektörler Ecevit'le görüşecek Oğretmıüyeleri zam îstiyor• Üniversite Oğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, kamu üniversitelen kaynak yetmezliği içinde kıvranırken vakıf üniversitelerinin devlet yardımıyla desteklenmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. FİGENATALAY Devletüniversıteleri malı açıdan bü- yük sıkıntı yaşıyor. Ünıversitelerin bu sıkınudan kurtulabümesi için ma- li reformlar yapılması ve vakıf üni- versitelerine sağlanan olanaklann kendilerine de tanınması gerektiğini belirten rektörler. öğretım eleman- lannın maaşlanna zam istemek için bugünBaşbakan BülentEcevit'le gö- rüşecekler. Üniversite ÖğretimÜyelen Deme- ğı Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, "Kamu ünhershelerikaynakyetinez- liği içinde kı\Tanırken öğrencilere yüksek ücret karşüığı eğhim veren vakıf üniversitelerinin devlet yardı- mryiadesteklenmesi kabul edflemez" dedi. tTÜ Rektörü Prof. Dr. GüMn Sag- lamer. üniversitelerin içinde bulun- duğu mali sıkıntının gıderek kötü- leştiğini, yeni kurulan üniversiteler- le üniversite başınadüşenpayın azal- dığını söyledi. Sıkmtüann YÖK'ten değü, devlet- ten kaynaklandığına dikkat çeken ÎTÜ Rektörü. mali sonınlann çözü- mü için şu önenlerde bulundu: 'Bürokrasi azalmah' *BnincisLüni\wsitekremaJiÖzerk- fikverQmeagereki^)r.lkincisa,burok- rasinin azaftüması veçağdaş hale ge- tirihnesi gerekiyor. Bazen karşınıza o kadar yıpraOcıvezaman aba birbü- rokrasi çıkryor kipara oknası da bir şeyifade etmiyor. Üçüncüsü de, üniversite ögretim üyeierininıtibarmınyüksettibnesi ge- rekiyor. Pariakinsanlann üniversite- ye aîınabilmesi için araştırmacılann özendirilmesi lazun. Bu düzenleme- ferin bir saniye bfle gecikmeden ger- çekleştirilmesi gerekü." Prof. Dr Gülsün Sağlamer \akif üniversitelerine venlen olanaklann devlet üniversitelenne de sağlanma- sını istedi. Yıldız Teknik Üruversıtesi Rektö- rü Prof. Dr. Ayhan Alkış. öğrenci. ögretim üyesi ve üniversite sayısvnın artmasına karşın bütçeden üniversi- telere aynlan payın ve öğretim ele- manı maaşlannın son 10 yıl içinde ge- rilediğine dikkat çekti. Bürokratik sıkmtılardan yakınan YTÜ Rektörü, önerilerini şöyle sıra- ladr "Bötçemizi rasyonel biçimde kul- lanabOmekiçintorbabütçeolmaİLVa- kıf üniversitelerine devletin sağladığı kaynaklar devlet ünrversiteterine de sağtanmak. En acil ve en önemli so- run ise Ögretim elemanlanrun, özel- likk de asistanlann maaşı. Üniversi- te beynini kaybediyor." Üniversite"Ögretim Üyelen Deme- ği Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin. ekonomiksıkıntının sonnoktayaulaş- nğını \r urguladı. Prof Erdın, kamu üniversitelerin- de bilimsel üretimin tıkanma nokta- sına geldiğini söyledi. Yükseköğretimde yaşanan sonm- lannyenıbir yasaylahemen ele alın- masmın kaçuulmaz olduğunu belrr- ten Prof. Erdin şunlan söyledi: "Bir araştırma görevtidnin maaşı 260 mflyon lira, O\sa a>TU genç, özel bir kuruluşta çahşsa bunun 3-4 kab- nı alabüiv-or. Yurtdışında doktorası- nı yapnuş genç bir araştmcının ülke- mize döndüğünde en üstdüzeydebir atamavla dahi yarduncı doçentüğe getirilmesi halinde alacağı para 360 milyon lira. En üst düzeye gebniş bir profesörün aldığı maaş610 mihonli- ra. Vakıf üniversitelerindc tse bu üc- retJerin beş kabna karşılık ûcret ab- nıvor." Sözleşmeye oğlunu da ekletti -* y < ~ > cası Rande Garber'den başka birşey görmüyor. Boşolan her arunı onlarla geçireo, ağır çalışma temposundabile onlaravakit ayıran ünlü oyun- cu bugûnkrde Malibunun plajlannda eşive kocasıyla mudu aile tabtosu çiziyor. Dinlenerek, o^uyla kumda oy- navarak geçirdiği bu kısa sürenin arduıdan '"Bodvguard" filminin Roma'da yapılaeak çekimi için sıkı bir tem- pova girecek olan Cravvford, ailesinden a> nlnıav ı da hiç mi hiç düşünmüyor. 34 yaşmdaki Cravvford ABD'den Roma'ya giderken \anıııda kocası ve oğlunu da götürüyor. tkinei çocuğuna hamile olan güzel yıkuzonlarao ka- dar düşkün kL filnı için kontrat inızalarken 'iki sevguisi'ne yeteri kadar vakit ayırabilmeyi bile sağlama alrtuş. ABD'de yayımlanmaya başlayan program tartışma yarattı Baştan çikarma adası• Issız adaya bırakılan 4 çiftin iki hafta içinde eşlerini aldatıp aldatmayacaklannın smandığı programı televizyon yetkilileri "hayatın gerçeği" olarak nitelendiriyor. FUATKOZLUKLU « u l a n v e tartışılan olay programı "Baştan Çıkar- ma Adas"nın (Temptati- on Island) ilkbölümü ön- ceki akşam yayımlandı. ABD'de özeüikle muha- \VASHINGTON - ABD'nın ılk beş kanah arasında yer alan Fox TV'nin haftalardır konu- e-posta : tan (a prizma. net. tr fazakâr çevrelerin "reza- let" diye tanımladığı programda bir Tûrk gen- cı de yer alıyor. Program- da ıssız adaya bırakılan 4 çıftın ıkı hafta içinde eş- lerini aldatıp aldatmaya- caklan sınanıyor. "Hav^ıtın Gerçefi'' di- ye tanımlanan şov prog- ramda bir Türk genci de bulunuyor. îlk bölümün sonunda yayımlanan ge- lecek bölûmle ilgili gö- riintülerde soyadı veril- meyen Kaya adlı 28 ya- şmdaki Türk gencinin, adaya birlikte gittigi 29 yaşmdaki sevgilisı Vale- rie'yi ılk günden aldattı- ğırun ıpuçlan verildi. Amerikan Fox televiz- yonunda çarşamba gece- si ana kuşakta yayımlanan programda, dört evlen- memiş çift, iki haftalığı- na ıssız bir adaya gönde- riliyor. Programda, adaya bı- rakılan çiftler, daha önce Playboy'a poz veren de- kolte kıyafetler içindeki kadın ve erkek manken- lerlebirlikte kalıyor. Prog- ram süresince yanşma- cılann bukadın ve erkek- ler tarafından baştan çı- kanlıp çıkanlmayacağı test ediliyor. Adada geçen olaylar sürekli olarak vi- deoya kaydediliyor. Al- tı hafta süreceği bildirilen şovun ilk bölümünü ABD'de milyonlarca ki- şinin izledığı belirtihyor. Muhafazakâr kesimle- rin şiddetli tepkisi ve medya örgütlerinin eleş- tirisı üzerine bir açıklama yapan Fox televızyonu Başkanı Sandy Grushow, "Butürhayatmgercekle- rine dayab programlar büyük ilgi görüyor. Be- ğensin vtya beğenmesin, hiçbir TV kanah bu şov- lan yayuüamaktan vaz- geçemeyecektir. Hem bü- yük ilgi görüyor hem de ckknbirrekiamgetirisag- hyor" dedi. Missouri'de kurulu mu- hafazakâr bir dernek olan Amerikan Aile Birliğı de internetteki vveb siteleri- ni ziyaret edenlere, TV kanalıyla irtibata geçme- lerini ısteyerek, "Kendi- lerüıe, seyretmeye değer bir şevsunmalan içinbas- kı yapın" diye çağnda bulunuyor. Ebeveyn Televizyon Konseyi Başkanı L.Brent Bozefl ise programın in- sanın nıhsal yapısını ze- hirlediğini savunarak top- lumsal değerlere ve ahlak anlayışuıa ağır darbe vu- rulduğunu, programın ti- pik bir Fox yapımı oldu- ğunu dile getirdi. Bozell, programın yalnızca içer- diği mesaj nedeniyle teh- like potansiyeli taşıma- dığını, aynı zamanda ra- hatsız edici olduğu görü- şünü savundu. SÖYLEŞİ ATTİLA İLHAN LJYDU, 42 DERECE DOĞUBOYLAMINDAKİKOORDİNATA ATILDI Türksat2A, 15ydhizmetverecek CAYEN/ANKARA(AA)-Türki- ye'nin yeni haberleşme uydusu Türk- sat 2A, Güney Amerika'daki Fran- sız Guyanası'ndan önceki Türkiye saatı ile 00.09'de uzaya fırlatıldı. Uydu,firlatılışından20 dakika 40 saniye sonra saniyede 7.9 kilomet- re hıza ulaşarak 284 kilomerre yük- seklikte fırlatıcı roketinden aynldı. UydununfirlatılışıTürk Telekom'un Gölbaşı'ndaki uydu yer istasyonun- dan nalden izlendi. Ulaştırma Baka- nı Enis Öksüz, yaptığı açıklamada, "Bu uydu çok güzel para kazana- cak" dedi. Yapırruna 1997 yılında başlanan ve yüzde 75'i TürkTelekom, yüzde 25'i ise Alcatel Space şirketine ait Eurasiasat firmasınca yaptınlan Türksat 2A, Türksat 1C ile aynı ko- ordinata, yani 42 derece doğu boy- lamındaki koordinata atıldı. Türksat 2A'nın devreye girmesiyle kullanı- cılan, gerektığinde 2 uyduyu bırden kullanabilir duruma getirecek. Av- rupa, Türkiye ve Orta Asya'yı kap- sayan 2 sabıt anten ve 2 hareketli spot antene sahıp olan Türksat 2A, İsra- il, Ürdün. Lübnan ve Karadenız'e kı- yısı olan ülkelere açılacak. Türksat 2A'nm hızmete gırme- siyle netvvork (şebeke), kablo ve rad- yo yayınlan, canlı yayın yapılacak özel organizasyonlar ve canlı yayınlar için kısa süreli yayın hizmeti ve vi- deo kayıtlannın bir yerden başka bir yere verilmesi gibi yönlendiricı iş- lemler de devreye sokulacak. 300 milyon dolara malolan Türksat 2A. çok uzakbölgelerdeki haberieşmfi şe- bekeleri, mternet erişimi için uydu vencı hizmeti, kesintisiz ve hızh in- ternet erişimi sağlayacak. 32 kanah bulunan uydu üzerin- deki, Türk Silahh Kuvvetleri'nin (TSK) haberleşmesini sağlayacak 2 kanal sayesinde Türkiye, NATO ül- keleri içinde asken haberleşme uy- dusu bulunan 5'mci ülke olacak. Türksat2A, 15 yılda yaklaşık 1.5 mil- yar dolar gelir getirecek. Halka Söylemeye Dilleri Varmıyor! Yaşayanlar bilir: 27 Mayıs öncesindeki Mende- res 'aleyhtan' öğrenci eylemleri ve 'halk' gös- terileri; -ei altından-, zamanın 'muhalefefı CHP'nin, 'dürtüleri' ile kotanlmıştı. Halklar, -hele demokra- tik geleneği bulunmayan toplumlarda- 'kendiliğin- den' ya kılını bile kıpırdatmaz; ya ayaklanır, ortalı- ğı dağıtır. 1908'de, Selântk 'Hürriyet'i ilan etmiş- tir; rttJhat ve Terakki'nin 'nâşir-i efkân' Tanin ga- zetesinin, 'sermuharriri' Hüseyin Câhrt bey; 'Si- yâsi Hatralan'nda, ne yazar bilir misiniz? 'istan- bu/'da, kımsenin tınmadtğını!' 'Sevinç gösterileri', daha sonra, onlar tarafından örgütleniyor. Slobodan Miloşeviç'in 'galeyana gelen', 'de- mokrasiye susamış' halk tarafından alaşağı edil- mesi; ne kadar da 'halka rağmen' bir 'halkın gale- yanı' olmuş; insan bilgi edindikçe, çok daha iyi an- lıyor; hele 'olay'ın halktan nasıl 'saklandığını', bu işi becerenlerin kendi ağızlanndan okudukça!: lüt- fen, şu satırlara bir göz atar mıydınız? 'Yardım' bahsi hiç açılmayacaktı... "...bilindiği gibı Gençlik Örgütü OTPOR ('Dire- niş') de Batı'dan 'yardım' alıyordu. Belgrad'da/c/ öğrenci hareketının, 'sevilen' lideri Branko lliç di- yor ki: '-...yardım yapanlaria aramızda karar vermiştik, bu konu, asla açılmayacaktı. Neden mi? Çünkü Miloşeviç tarafı sürekli olarak, NA- TO'nun ajanlan olduğumuzun propagandası- nı yapıyordu. Batı'nın 'yardımı', dikta basınının mazereti olmuştu.' Kısa bir süre susup, arkasın- dan ekliyor: '-...sonra şu da var. eğer söylesey- dik, halkın bu 'yardımı' kabul edeceğinden, pek de emin değilim ben!'..." "...yılın ılk aylannda OTPOR takımından, eili ka- dar genç, 'eğitim görmeküzere', Budapeşte'cte- ki Hilton Oteli'ne gönderilmişti: bir haftalık 'staj' ve otel masraflannı IRI örgütünün Amerikalılan ödemektedir. OTPOR'un kuruculanndan birisi, o/ayı şöyle değehendirıyor: '-...öfkemden, go- züm dünyayı görmüyordu. Ne yaptğınızın far- kında mısınız, dedim, ömrümde Sırbistan dışı- na çıkmamış, beş parastz gençleri, kalkmış beş yıldızlı birotelde ağırlıyorsunuz?' Aynı ku- rucu uye, sözlerinı şuraya bağlıyor: '-...Ameıika- lılar, ne dediğimi anlamadılar; bana verdikleri cevapta, kısaca: -...para bahsini dert etme o ka- dar, dediler, bizde para bol!'..." (Le Nouvel Ob- servateur, 7 Aralık 2000). İki küçük, fakat ne de ibret vericı, olay: mağrur Sırplann, ögrendikleri takdirde, belkı de 'kabul et- meyecekleri' bir 'yardım'; o yüzden, 'gizli alıyor- /ar'mış anlaşılan; üstelik aldıklan adamlar, onlann ne 'gerçek dunımlannın' farkında; ne de 'halet-i ruhiyelerini' anlayabiliyoriar. 'Soğuk Savaş', Sosyalizm'in öncesini ve son- nasını yok saydığından, onu 'Sovyet totaliteriiği' ola- rak netleştirmişti; bu da siyah/beyaz bir tabloda, taraf seçimini kolaylaştınyordu; yeni 'Soğuk Sa- vaş', 'Sistem'le 'ulusal devlet' arasında oluştu- ruluyor, o zaman tabloda renk çok, üstelik çoğu flu; bu da daha yumuşak, daha çok 'paraya daya- nan yöntemterin' kullanılmasını gerektiriyor. gizli ser- vislerin ikinci plana çekilip, 'vakıflar"\r\ ('Founda- tion'), sicilleri fena halde kanşık, 'Sivil Toplum Ku- ru/uş/an'nın, media'lann ve 'siyasipartilertn ön pla- na çıkarılıp, 'kullanılmasını' yeğliyor. Nasıl mı? Bakın nasılmış! 'En ucuza çıkacak aday', "Ideal aday' "...t999 Ekim'inden itibaren, IRI 'siyasi pazar- lama' stajlan da örgütlemişti. 'Muhalefet'in kam- panya tasanmcılanndan Zoran Ostoviç, bunu şöyle anlattı: '-...bu iş Karadağ'da yapıldı, çok da şey öğrendim; meselâ, olumsuz kampan- yanın etkisizliğini! Yâni, Miloşeviç'in kötülük- lerini sergileme önerilerimiz yerine; kendi li- derlerimizin meziyetlerini övmemizin, yerinde olacağını! Aynca Amerikalılar, afişlemenin ro- lû üzerinde çok duruyoriardı; onlara göre, se- çim kampanyası yazın, yâni herkes dışarda iken geçecekti: sokak panolanna, o yüzden yatonm yaptk...' "...Karadağ bölgesinde, IRl'n/n eğitmenlehn- den bınsı olan Olja, -asıl adını saklıyor- diyorki: '• ...eğittiğimiz siyasi kadrolara, aynca, tetevizyon- da konuşma, gönüllü devşirme ve kampanya örgütleme yollannı öğretmekte idik; Kostuni- ca'nın partisi dışındaki her parti, stajımıza staj- yer göndermişti...'.." "...1999 Sonbahan'nda, seçimlerden bir yıl ön- ce NDI (National Democratic Institute) büyük bir sondaj yatınmı yapmıştı; amaç, belli: seçım kam- panyasına gerekli 'temalan'vede 'muhalefet'için en elverişli lideri bulmak! Zoran Zivkoviç diyorki: '-...Kostunica bu anket sayesinde, ağırlığını koydu, rakamlara şöyle bir göz atmak yetiyor- du. Durum apaçıktı. Öteki bazı liderlerde, leh- lerine az övgü toplamıyoriardı ama, hesabı ke- sinlikle 'pozitrf' çıkan hep oydu; yâni, 'ideal aday" ya da, en azından, öne çıkanlmast, en 'ucu- za çıkacak' olanıl'..." "...NDI başka kamuoyu araştırmalannı da finan- se etmiştir; seçım kampanyası sırasında, New York'faM, Sırplann seçim niyetlenni kestirebilme- sı'y/e ün yapm/ş, birsondaj enstıtüsüne başvurdu; sonuçlan uluslararası basında, 'bağımsız' medi- alar'da sürekli açıklanıyordu; her araştırmanın so- nunda, Kostunica ve 'demokratık' partiler, 'muh- temel' galip ilan edilmekte idi..." Seçim kampanyasına para bulmak!.. 1 "...Atlantiköresınden, başka örgütlerde 'siya- si pazartama' tasanmını gerçekleştirebilmesi için, 'muhalefet'e yardım etmişlerdi; New York'fa yıl- larca 'siyasal bilgiler' okumuş; şimdi bir Amerikan halkla ilişkileri ofisinde çalışmakta olan SverJana, daha başka bir şey anlatıyor: '-...DeğişKlik Itti- fakı ('muhalefet') mensuplanna (Sorunlulan- na) bütün 2000 yılı süresince tavsiyede bulun- duk durduk.' Verdığı ömekde şu: '-...şulatayın- da Avrupa Birliği ülkeleriyle uçak trafîgi açıldı. 'Muhalefet' sorumlulannın hernentamanı, Ber- lin'e ya da Londra'ya gitmek telâşına cüşmüş- lerdi. Biz onlara bunun imajlannı köti etkile- yip bozacağını söyleyip, hiç değilse kir hafta sabretmelerini istedik. Sözümüzü diılediler.' Svetlana ek olarak, çalıştığı ofısın 'yatınn arama' çaiışmalan da yaptığını açıklamış ama, sdece o kadar, ötesini söylemiyor; dediği şu: '-..seçim kampanyasına para bulmak gerekiyodu!'..." "...Belgrad'da, pek de açıklığa kavuştumadan, Alman ve Ingiliz örgütlerinden bahsediypriar. Kı- sacası, Sırbistan'a 'özgühüğün bedeli' tesaretle veAlman Markı 'yla ödenmiş. lyidebu genpği, Sırp- lara açıkça söylemeye kim cesaret ed&ilecek? Belgrad'da OTPOR'un lideri Branko lli:, bu so- ruya şu karşüığı veriyor: '-...bizim prestjimiz ve manevi gücümüz göz önünde tutulursı, bu ris- ki göze alabilecek tek örgüt biziz!' Ara, arka- sından ilâve edıyor. '-...butabuyu yıkacajız, ama yavaş yavaş', '-...peki, ne zaman?', oelki yıl sonuna dogru! Belki gelecek sene! BelK de, da- ha sonra!.. 1 ..." (Vincent Jauvert, Le Navel Ob- servateur, 7 Aralık 2000). Bilmem fark ettiniz mi? Delikanlı, halkıa doğ- ruyu soylemeyi, 'göze alınması gerekenbir risk' sayıyyor. http-7/www.prizma.net.tr/AILHAN http^/www.bilgiyayınevi.com.tr./ailhari Faks/0-212/2601988
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle