Katalog

SAYFA CUMHURİYET 12 OCAK 2001 CUMA 10 O A I J E R L E R dishab@cumhuriyet.com.tr ABD yemin töreniiçfn alarmda • VVASHINGTON (Cumhumet) - ABD'nin "tartışmalı başkanı" olarak tarihc geçen George W. Bush, Beyaz Saray'a benzerine bugüne dek pek rastlanmadık güvenlik önlemleri altında yerleşecek. Bush'un hukuka aykın bir sûrecin ardmdan başkanlık koltuğuna oturduğunu öne süren ve aralannda küreselleşme karşıtlan ile srvil haklar örgütlerinin de bulunduğu 11 ayn kuruluş protesto gösterileri dûzenlemeye hazırlanıyor. Emniyet birimleri, 20 Ocak'ta Kongre binası önünde düzenlenecek tören için aralıksız tatbikat yapıyor. Washington Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, " 11 kuruluşun gösteri için başvuruda bulunduğu, 50 bin göstericinin hazırhk yaptığının tahmin edildiği" kaydedildi. Açıklamada, "Tıpkı IMF ve Dünya Bankası toplantılan sırasında olduğu gibi eylem yapmak isteyenler var. Ancak buna izin vermeyeceğiz" dendi. Yemen'de cami tarandı: 6 ölü • SANA(AA)- Yemen'de önceki akşam kımliğı belirsiz kişilerce bir camiye açılan ateş sonucu, namaz kılan 6 kişi öldü, 7'si ağır 10 kişi de yaralandı. Görgü tanıklan, başkentin 90 km kuzeyindeki Umran bölgesindeki Dibin kentindeki saldınnm, ülkede 20 Şubat'ta yapılacak yerel seçimler öncesinde 2 grup arasuıda çıkan bir tartışma sonrasında düzenlendiğini belirtti. Namaz kılan grubun üzerine otomatik silahlarla ateş açanlann 2 kişi olduğu ve saldından sonra kaçtığı kaydedildi. Rusya Devlet Başkanı Putin, Hazar petrolleri konusunda ağırlığını koymaya başladı Büyük oyıında yeni perde SERKANDEMtRTAŞ ANKARA - Rusya Devlet Başkanı VTadimir Putin'in tarihi Bakû ziyareti, "büyükayun'' olarak nitelendirilen Ha- zar havzası yeraltı kaynaklanna ilişkin politikalar açısından "yeni bir perde" açılmasına neden oldu. Azerbaycan ile "Hazarsubrmm ortak- bğun" içeren bir bildiriye imza atan Mos- kova, bu yolla Hazar Denizi'ne döşen- mesi olası Kazak petrol boru hattı ile Türkmen doğalgaz boru hattı projele- rinde söz sahibi olmayı hedefliyor. Bu ge- • Bakû'yla yakınlaşmaya çabalayan Putin'in asıl amacı, Azerbaycan'ın zengin petrol yataklanndan pay alabilmek ve Bakû-Tiflis-Ceyhan gibi büyük projeleri engellemek. lişmeler, Türkiye'nin Bakû-Ceyhan'a Kazak petrolünü eklemesi ve Türkmen doğalgazınm Avrupa'ya taşınması pro- jeleri açısından kaygı yaratıyor. Azerbaycan'ın bağımsızhğını kazan- masının ardından Bakû'ya giden ilk Rus lider olan ve Orta Asya ve Kafkasya için kapsamlı bir hareket planı oluşturan Pu- tin'in son hedefı Azerbaycan oldu. 9-10 Ocak'ta Azerbaycan Cumhur- başkanı HaydarAMyev'in konuğu olarak Bakû'da bulunan Putin'in en önemli ama- cı, ihmal edilen Azerbaycan'la bağlann normalleştirilmesi oldu. Karabağ soru- nunda Ermenistan'ın yanmda tavır alan Rusya, petrol ve doğalgaz yataklan ne- deniyle Batı dûnyasının kolladığı Azer- baycan'ı kendinden uzaklaştırdı. Israil ablukayı kaldırıyor lsrail ve Fiüstinli yetküikri önceki akşam yapbklan güvenlik görüşmeleri sonuç verdL tsrail ordusu dün Gazze Şeridi'ndeki abhıkayı kakürmaya başladı. Gazze Şeridi'nin knzeyiyle güneyini bağtayan ana yol ile bölgeyi tsraiTe ve Mısır'a bağlayan geçiş noktalan acüdı. Baü Şeria'dald abtukanın kaldınlması bekleniyor. Böylece Füistinliler kendi topraklannda özgürce hareket edebilecek. tsrail ve Filistin güvenlik güçleri de Baü Şeria ve Gazze Şeridi'nde yeniden ortak devriye birüği kuracak. (Fotoğraf: AP) ERMENt SOYKIRIMI TASARISI 'Bu işi kökünden çözmek gerekir' • Işadamı Mustafa Koç, soykırımı tasansı sorununun gelecek kuşaklara bırakılmamasını istedi. EkoDomi Servisi - Fran- sa'da Meclis Dış tlışkiler Komisyonu'nun Ermeni tasansmı kabul etmesine tepkiler yağıyor. Türkiye Sanayici ve Işa- damlan Derneği (TÜSl- AD) Yönetim Kurulu Baş- kan Yardımcısı Mustafa Koç, Ermeni soykınmı so- rununun Türkiye'nin önü- ne sürekli geleceğine dik- kat çekerek "Bu işi kökün- den çözüme ulaşürmak ve bundan sonraki kuşaklara yük ofanamasnıı sağlamak gerekiyor. Biz kafamıa ku- ma gömersek bu sorun bundan sonraki kuşaklara taşınacak. Tarafsız bir şe- Idlde araştinp ne oMuysa onu ortaya çıkarmak la- mn" dedi. Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli de son yıl- larda Ermeni soykınmıy- la Türkiye'nin kuşattlma- ya çalışıldığı belirterek "Ama bu netke vermez" diye konuştu. Fransa'da meclisin genel kurul oturumunda gele- cek hafta oylanacak olan tasanyı önJemek amacıy- laParis'te bulunan TBMM heyeti, Meclis Dış îlişki- ler Komisyonu Başkanı François Londe ile görüş- tü. Heyet, görüşmede, ta- sanyla ilgili olarak Türk kamuoyunun rahatsızlığı- nı dile getirirken, tasannın kabul edilmesinin Anka- ra ve Paris arasındaki iki- li ilişkilere vereceği zara- ra dikkat çekti. DSP milletvekili Tay- yibe Gülek, FP milletve- kili Nevzat Yakantaş, DYP milletvekili HüseyinÇefik ve MHP milletvekili Hü- seyin Cerrahoğlu'ndan oluşan heyet Cumhuriyet- çi Birlik Partisi milletve- kili François GuiOaıune ile de bir araya geldi. "K*v Putin, Azerbaycan'ı, "vizeuygulama- sına geçflmeyeceği, Karabağ sorununa çözüm bulunacağT gibi sözlerle yeniden yanına çekmeyı amaçladı. Ancak Pu- tin'in asıl amacı, Azerbaycan'ın zengin petrol yataklanndan pay alabilmek ve başta Bakû-Tiflis-Ceyhan olmak üzere diğer büyük projeleri engellemekti. Türkiye'yi kaygüandıran bfldiri Putin'le Aliyev 7 anlaşma ve Bakû Deklarasyonu'nu imzaladı. Hazar De- nizi bölgesindeki statü sorunuyla ilgili bir bildiriyi imzalayan liderler, "Ha- zar'da kıyı cumhuriyetierine ait şeri- din ortak hat ile paylaşımı konusunda fikir birüğine" vardılar. Birbaşka an- laşmayla ise Azerbaycan'ın Hovsan ve Zıh petrol yataklannın işletimi ko- nusunda Azerbaycan'ın Socar ile Rus- ya'nııf Lukoil şirketlerinin ortaklık yapmalan sağlandı. Söz konusu yatak- lara 250 milyon dolar yatınlması ön- görülüyor. Bu bölgede Azerbaycan'm 20 milyon ton petrollük rezervi bu- lunduğu sanılıyor. Türkiye'yi kaygılandıran gelişme, Hazar Denizi'nin starüsüne ilişkin bildiri oldu. Bildiriye göre, Hazar'ın tabanı kıyıdaş ülkeler arasuıda bölü- nürken denizin sulan ortak olacak. Sulann ortaklığı ilkesinin kabul edil- mesi, deniz tabamndan geçirilmesi öngörülen petrol ve doğalgaz boru hatlan konusunda her ülkenin söz sa- hibi olması olasılığını da güçlendir- di. Bu*ilke en çok Rusya'nın işine yarayacak. Rusya, deprem ve ekolo- jik nedenleri göstererek Kazakistan'ın Bakû-Tiflis- Ceyhan boru hattma ek bir hatla katılmasını ve Türkmen do- ğalgazının Avrupa'ya taşmması pro- jelerini engelleyebilir. Kıbrıs temsilcisi Alfred Moses, Ismail Cem'le görüştü 'Aracih görüşmeleri sürdürün' ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Kıbns sorunu- nun çözümü için yürütülen uluslararası çabalann önemli unsurlanndan olan ABD, Türkiye ve KKTC'den aracılı görüşmelere devam etmelerini istedi. Ankara'da temaslarda bulunan ABD Başkanı BUlCBnton ın özel temsilcisi Alfred Moses, görüşmelerin sürdürülmesi Içiri Türk yetkililere yeni fıkirler getırdığini, aracılı görüşmelerin en iyi yöntem olduğunu bildirdi. Ulus- lararası çabalann yogunlaştığı bir dönemde Türkiye- KKTC Ortaklık Konseyi toplantısı bugün Ankara'da yapılacak. ABD'nin Kıbns Özel Temsilcisi Moses, dün Dışiş- leri Bakanı Ismafl Cem ile bir araya geldi. Görüşme- sinin ardından bir basın toplantısı düzenleyen Moses, veda turlan sırasında amacının, taraflann BM'nın gö- Nice Dorugu sonrası dönem değerlendirildi Cem'den AB yemeği ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Dışişleri Bakanı tsmafl Cem, AB üyesi ülkelerin büyükelçileri- ne yemek verdi. Dışişleri Konu- tu'ndaki yemeğe AB Dönem Baş- kanı Isveç'in Ankara Büyükelçisi Henrik liljegen, Almanya, Fran- sa, Ingiltere, Avusturya, Irlanda, Yunanıstan, Italya, Finlandiya, Bel- çika, Portekiz büyükelçiferi ile Hollanda, îspanya ve Danimarka büyükelçiliklerinden müsteşarlar kanldı. Diplomatik kaynaklardan edini- len bilgilere göre Cem, yemekte AB ülkeleri ve aday ülkelerin ulu- sal parlamentolan dışişleri komis- vonlan başkanlannın katılımıyla bu ay sonunda Stocholm'de yapı- lacak toplanhva Türkiye'nin davet edilmemesınden duyulan rahatsız- lığı dile getirdi. AB Dönem Baş- kanı tsveç'in Ankara Büyükelçi- si HenrikLijengen'in Cem'in eleş- tirileri üzerine konuyu araşürma sözü verdiği bildirildi. zetımındekı aracılı görüşmelerin sürdürülmesini sağ- lamak olduğunu söyledi. Kıbns Rum kesiminin AB üyeliği konusunun anımsatılması üzerine Moses, "Bîz, birieşmiş bir Kıbns'ın AB'ye üye olmasmı istiyoruz" dedi. Bu arada, Türkiye-KKTC Ortaklık Konseyi toplan- nsı içinAnkara'yagelen KKTC Başbakam DervişErağ- lu, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel ile bir araya gel- di. Derviş Eroğlu, akşam saatlerinde de Başbakan Bü- lent Ecevit ile görüştü. Eroğlu, Kıbns ile ilgili aracı- lı görüşmelerin yeniden başlayabilmesi için "iyfleşti- riimiş bir zemine" gereksinim bulunduğunu kaydet- tı. Eroğlu, Moses'üı Kıbns ve Ankara'da temaslarda bulunduğunu anımsatarak, "Henüzrvileşnrilmişbirze- minin ortaya çıknğını söyle>emenı'" diye konuştu. Ya- pılan 5 aracılı görüşmede BM Genel Sekreteri'nin KKTC'ye hiç anlaşılamayan bir tavır takı- narak 8 Kasım'da Güney Kıbns Rum yönetimi lehine "bdge ol- mayan bir belge" ortaya çıkardı- ğını anımsatan Eroğlu, "Eğer Genel Sekreter tavır değiştirirse geüştirümiş bir zemin yaraülırsa elbette görüşmelere devam edile- bflir'* dedi. KKTC'de yaşanan bankacılık sektörü ile ilgili sorunla- rkonusunda ıse Eroğlu, KKTCı- de bankalann Merkez Bankası tarafından denetlendiğini kay- detti. KKTC Başbakanı, "Tabii bazı bankalann içi bosaralmtştır. Bukonuda kanuni tatbikat bas- lanlmısnr" dedi. •• Bugün depremin IÇ.günü Profesyonel gönû'Hûlerimiz hâlâ depremıedelerin vanında! ÇYDD'nin pilot çalışma bölg^erinden biri olan ve 1976'da şıddetii bir deprem yaşayan Van'ın j ÇakJıran ılçesıne, NTVnın, 23 Nısan 2000'de yaptığı TELETON programıyla topjanan bagışlarla btr Çağdaş Çocuk Merkezı yapddı. 22 Ocak 2001'de Wılli Eğıtım Bakanı'mızın katılımıyiahizmeteaçılıyor SHÇEK yönetminde I ÇYDD ve Van Unıversıtesi'yle, Çaldıran Kaymakamlığı'nın işbirltği ıçinde yürütülecek bu | toplum merkezınde, bölgeçocuklarına, gençlerine ve kadınlarına yönelik bılgi becen, kültür, sanat etkinlikleri, okuma yazma kursları, ana sınıfı vb gıbi çalışmalar gerçekleştinlocek. Gönüllü katkılarla. ülkemızın dört bir yanına yüzlerce toplum merkezı kurarak ınsanlarımıza | uygarlığın ışığını göturup cehaletın karanlığını yok edebtliriz. Var mısınız? Yardımlanfiız ıçm (0212)292 87 27-292 08 01 (Iş günlerı saat 10 00/17 00 a/ası) StVCAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1999,338 Karar No: 2000/389 Davacı Meryem Altuntaş vekili Av 1. Emın Yazı tarafından davalı Naci Altuntaş aleyhi- ne açılan boşanma, maddi ve manevı tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, Mah- kememızden verilen 16.5.2000 tanh, 1999/338 esas, 2000/389 karar sayılı ilamı ile davanın kabulü ile Kars ili, Sankanuş Akören Mah/Köy., Cilt: 25, Kütük: 44'te nüfusa kayıth, Samet oğlu Inci'den olma, 15.2.1970 doğumlu Naci Altuntaş ile Rıza kıa Ayşe'den olma 1.1.1979 doğumlu Meryem Altuntaş'ın şıddetli geçimsizlik nedeni ile boşanmalanna. taraflann müş- terek çocugu 27.12.1996 doğurnlu Edanur'un velayetınin davacı anneye verilmesine, vela- yeti anneye verilen mûşterek çocuğun davalı babası ile şahsi ılışkjsının devamı için Rama- zan ve Kurban bayramlannın 2. günü ile 1 -31 Tenunuz tarihleri arası davalı babaya verilme- sine, davacı lehıne dava tanhınden itibaren aylık 25.OOO.OOO.-lira tedbir nafakasına hükme- dılnıesıne, davalıdan tahsılı ile davacıya ödenmesine. karar kesınleştiğınde sona ermesine, feragat nedeni ile davacı tarafın maddi ve manevı tazminat taleplennın reddıne, davacı lehı- ne yoksulluk ve müşterek çocuk lehine iştirak nafakası takdinne yer olmadığına dair karan davalımn Plevne Mahallesi. Papatya Sok. No:14'2 Sincan adresıne tebliğ edılemediğinden duruşma gûnünün de gazete ilanı ile davalıya tebliğ edilmesine karar verildığınden, ilanın gazetede yayuılanmasından itibaren 15 gûn sonra karar tebliğ yenne geçerlı olmak üzere teblığuıe. teblığden itibaren 15 gün ıçinde davalımn karan temyiz etmemesi halinde karann kesinleşeceğı ilan olunur 27.9.2000 Basın: 987 KÜLTÜR • SANAT REŞADİYE KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1999/40 Davacı: Şaziye Boyraz, Kabalı köyü - Reşadıye Davalılar: 1 - Osman Karaca Aziz oğlu Kabalı köyü - Reşadiye 2- Emin Karaca. Muzaffer oğlu Kabalı köyü - Reşadiye 3- Sami Karaca. Muzaffer oğlu Kabalı köyü - Reşadiye 4- Fatma Karaca. Muzaffer kızı Kabalı köyü - Reşadiye 5- Fatma Karaca. Kazım kızı Kabalı köyü - Reşadiye 6- Güllü Karaca Salüı kızı Kabalı köyü - Reşadiye 7- Fadik Karaca Salih kızı Kabalı köyü - Reşadiye 8- Sibel Karaca Salih kızı Kabalı köyü - Reşadiye 9- Aziz Karaca Salih oğlu Kabalı köyü - Reşadiye Dava: Tespite itiraz. Davacı mahkememize verdiği dava dilekçesi ile Kabalı köyü 105 ada, 45 ve 56 No'lu parsellere ait taşınmazlar ile aynı köy 108 ada, 42 No'lu parsele ait taşınmazın kök munsten mirascılanna kaldığı. kendisının de kök munsın mırascısı oldu- ğu halde tespıtın davalılar adına yapılıp kendisının dahil edilmediğini. bu sebeple tespit- lerın iptalı ile kendisininde mirasçı olarak dahil edılmesı için davalılar aleyhıne mahke- memize dava açmışhr. Davacıya ait dava dilekçesi ve duruşma günü davalılardan sadece Osman ve Emin Karaca'ya yapılmış diğer davalılara dava dilekçesi ve duruşma günü teb- liğ olunamamıştır. Adreslen tespit edilemeyen, bu sebeple de dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ olunamayan yukarda isimlen yazılı Osman Karaca ve Emin Karaca haricin- deki diğer davalılar ilan tarihinden itibaren 15 gün içerisinde davaya karşı yazılı veya şah- si müracaatlan ile beyanda bulunmalan, duruşma günü olan 31/1/2001 tarihinde duruş- maya gelerek davaya karşı diyeceklennı bıldirmelen, aksi halde davanın gıyaplannda yü- rütüleceği ve karara bağlanacağı hususu ılanen tebliğ olunur. , Basuı: 52065 LLJ GM «a: CJ 0.212 293 89 78 {3 HAT) İZMİT BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SEHİR TİYATROSU "KADIN OYUNLARI" Dano Fo - France Rımo Yonran. Sem* Çclenk 12-13 Ocak 2001 Saat 20.00 14 Ocak 2001 Saat 15.00 'HADIÖLDURSENE CANİKOM"-AP ı<rır .t n, Aıh NESİN Yoneten Ahmet Ya$ar Orven 14-17 Ocak 2001 Saat 20.00 "ÜÇ KURUŞLUK OPERA"-Mu,*ai Bcrtoft BRECHT Yonnw«akolm Keı* KAY 19-20 Ocak 2001 Saat 20.00 21 Ocak 2001 Saat 15.00 "ROBERTO ZUCCO" Bemard Mane Koltes Yoneten Işıl Kasapojtu 24-27 Ocak 2001 Saat 20.00 2* Ocak 2001 Saat 15.00 "SEVDALIBULUT'-fafeKuida Nazım HİKMET Yoneıen )ean Pierre CORNOUAILLE 17 Ocak 2001 SaatM.OO "BİN VARMIŞ HİÇ Y O K M U Ş " ^ Oyum Işrl KASAPOGLU Yoneun l;ıl KASAPOGLU • Melıh DUZENLI 24-31 2001 Saat 15.00 Süleyman Demirel Kültür Merkezi - Yahya Kaptan Tel: (0262) 311 59 00 14 hat Fax: (0262) 311 59 15 FOTOĞRAF SERGİSI EMINECEYLAN "HİNDİSTAN" (13 Ocak'a kadar ızlenebilir) Vokıfbank Kemal Suna! Sanat Merkezi, istiklal Caddesı, 241 Beyoğlu tsianbul BIÇAK SIRTI EROL MANİSAU Kıbrıs Politikamızdaki Çelişkiler Türkiye ile KKTC arasında ekonomik ağırlıklı ol- makla biıiikte, siyasal ve güvenlik alanlannı da do- laylı olarak etkileyecek "özel ilişki düzeni" oluştu- ruluyor. 1959 ve 1960 yıllannda Kıbns Cumhuriyeti kuru- lurken ortaya konmuş bulunan, a) Ada üzerinde Türkler ve Rumlar arasında eşit- lik ve denge sağlanması, b) Türkiye ve Yunanistan'ın ada üzerindeki "hak- lan ve denetimleri" arasında adil bir altyapı oluştu- rulması esaslan, -1963 ve 1964 yıllannda, Rumlann Türklere sal- dırmalan ve fiili bir durum yaratmalan ile bozuldu. - BM, Yunanistan'ın ve Rumlann adayı ele geçir- melerine destek verecek kararlar çıkardı, hukuk dı- şı Rum yönetimini Kıbns Cumhuriyeti olarak tanıdı. -1974'te Batı'yı arkalanna alan Rumlann ve Ati- na'nın, adayı Yunanistan'a bağlama veTürkleri ada- dan silme saldınlanna Türkiye engel oldu. Garan- töriük hakkına dayanarak müdahale etti, Türkleri gü- venli alana yerleştirdi. Bu yerleşim Denktaş-Ma- karyos anlaşması ile de daha sonra onaylandı. - Avrupa Birliği, Rumlann tek yanlı ve uluslarara- sı anlaşmalara aykın olarak 1990'da yaptıklan üye- lik başvurusunu, 1993'ten itibaren, kademe kade- me devreye soktu. AB bütün parametreleri değiş- tirdi. BM Genel Sekreteri P. de Cuellar bile AB'ye tepki göstermişti. - AB, 1995'te Türkiye ile tek yanlı gümrük birliği anlaşmasını yaparken Rumlara kapıyı iyice açtı. Çünkü Ankara hükümetinden ödün elde etti. - Aralık 1999'da Helsinki doruğunda, AB Türki- ye'yi aday yaparken "Kıbns koşulunu" getirdi. - Kasım-Aralık2000 Katılım Ortaklığı Belgesi'nde Kıbns koşuluna, "siyasi kriter" olarak yine yer ver- di. Biz ne yaptık? 1995-2000 yılian arasında Türkiye-AB ilişkilerinin, Kıbns koşuluna endekslenmesine birtaraftan "evet" derken öte yanda da Türidye'nin Kıbns politikasın- da, "bu endekslenmeye zıt" politikalar uyguladıkve açıkiadık. 1) 6 Mart 1995'te hükümetin evet dediklerine MGK karşı çıktı ve 28 Aralık 1995'te Demirel-Denk- taş deklarasyonu yayımladı. 2) 1996-1999 döneminde TBMM, defalarca, Kıb- ns konusunda, Türkiye'nin politikasını ortaya koyan ve AB'nin isteklerine "ters düşen" kararlar çıkarttı. 3) MGK'de aynı doğrultuda kararlar alındı. Hükümetler, sağduyu, MGK ve deklarasyonlar Hükümetler günlük konjonktür, iç ve dış baskı gruplannın etkisinde kalarak ulusal çıkarianmızla bağdaşmayan'AB yaklaşımlanna ve dayatfneJan- na "evef" dedi. Buna karşılık MGK, Kıbns'ın Türkiye'den kopa- nlmasına" kapılan aralayan uygulama ve dayatma- lara karşı çıktı. TBMM'de de benzer kararlar alındı. Şimdi şunu yapalım; 1) Aralık 1995'ten beri TBMM'nin, cumhurbaşkanlan ortak deklarasyon- lannın metinlerini bir tarafa koyalım. 2) öbür yanda da 6 Mart 1995,11 Aralık 1999 (Helsinki), Aralık 2000 KOB metinlerini dizelim. Birincisinde TBMM'nin, cumhurbaşkanlan dek- larasyonlannın ve MGK kararlannın, "Türkiye'nin Kıbns politikası ile ilgili açık politikasını" görürüz. Burada, KKTC'nin bir devlet olarak tanınması, kon- federasyon ve Kıbns uyuşmazlığı ile Türidye'nin AB ilişkileri arasında bir bağlantı kurulamayacağı" ya- zılıdır. Buna karşılık Brüksel-Ankara belgelerinin Kıb- ns'a ilişkin ve Ankara'nın "evet" dediği belgelerin içinde, Kıbns koşullannın bulunduğu görülür. Hü- kümetler, "Brüksel'in Kıbns'a endekslenmelerine" evet demişlerdir. ömekler: 6 Mart 1995 belgesi, 11 Aralık 1999 Helsinki belgesi, Aralık 2000 KOB ile Çan- kaya doruğunda (Kasım 2000) kabul edilen karar- lar taban tabana zıttır. Ankara'nın Kıbrıs politikası belli ise anılan bu belgelere neden "evef" denilmiştir. AB parametreleri değiştirdi 1990-2000 yılian arasında AB, yeni dünya düze- ninin başlaması ile biriikte, zaaflardan yararianarak dayatmalannı arttırdı. -1993 yılında, 1959-1960 uluslararası anlaşma- lanna aykın olarak 1995'te Rumlaria, Kıbns Cum- huriyeti olarak görüşmeleri başlatacağını açıkiadı. - Atina'nın Rumlaria stratejik (ve askeri) işbirliği- ne göz yumdu. - Sürekli olarak Rum tarafına, çok geliştirilmiş si- lahlar sattı. - Kıbns'ı Türkiye'nin AB ile ilişkilerinde, bir şan- taj aracı olarak kullanmaya başladı. AB'ye hiçbir "zararı bulunmayan" bu politika Brüksel için birçok avantajı da beraberinde getiri- yordu. 1) Yann Avrupa savunma gücü kurulunca, çok stra- tejik bir konuma sahip Kıbns'a, bu gücü yerieştir- mek istiyorlar. özellikle Almanya, Fransa ve Italya için bu çok önemli. 2) Yann da AB içine almayacaklan Türkiye'yi, Kıb- ns'ı AB'ye bırakmıyor diye "kapının önünde tut- mak için" gerekçe hazırtamış olacaklar. 3) Türkiye'nin "Anadolu içine kapanması", böl- geden elini ayağını çekmesi için ortamı hazıriamış olacaklar. Nedense Ankara hükümetleri, oynanan bu oyu- nu görmelerine rağmen özellikle 1995-2000 döne- minde, Brüksel'in bütün dayatmalanna "evet" de- mişlerdir. Bu "evetler" belgelerde yazılıdır. Şimdi ise Türkiye, KKTC ile "çok özel ilişki düze- ni" kurma yolunda yeni adımlar atıyor. Bu adımlar atılacak; arkasından AB Ankara'ya baskı ve şantaj yapacak; bir adım geri gidilecek; aynen 6 Mart 1995'te, 11 Aralık 1999 Helsinki'de, Aralık 200O KOB'de olduğu gibi. Kıbns konusunda AB'ye gerektiğinde "hayır" de- me cesaretini gösteremeyen hükümetler, "belge- leri imzaladıkça" Türkiye'nin manevra alanını iyice daraltmış olmuyorlar mı? Türkiye dar bir tünelin içi- ne sokulmuyor mu? Türkiye "Kıbns 'ı feda edemeyeceğine göre ", ya- nn daha zor durumda kalmamak için, direnç gös- terme gücünü, "AB daha ileri adımlar attığı zaman mı bulacağız"! llerideki direnç, "hem Türkiye için- de, hem de Türkiye-AB ilişkilerinde, daha büyük kınlmalara" yol açacaktır.