Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
Prof. Dr. Ahmet ERCAN/7üA/«fcn
T
ürkiye'nin kömür büt-
çesi:" Ülkemızde, 117
alanda belirlenmiş top-
lam linyit binkimi yak-
laşık 8.3 milyar tondur.
Türkiye'deki paleocoğ-
rafik haritalann ıncelenmesiyle, bu bi-
rikimin 20 milyar tona yükselebilece-
ği olasıhğı görülmektedir. Yıllık linyit
ûretimi ise yaklaşık 50 milyon ton ola-
rak gerçekleşmektedir. Zonguldak böl-
gesinde var olduğu düşünülen taşkö-
mürü binkimi ise 1.13 milyar tondur.
Bu değerlere göre Tûrkiye, birikimde
yüzde 0.2 ile dünya yedincisi, ûretim
hızında da dünya altuıcısıdır.
Türkiye'deki kömür oluşumlan, top-
lam alanı yaklaşık 110 bin kilometre-
kare olan, Neojen havzalannda yer ahr.
Bugüne dek, bunun sadece 4 bin kilo-
metrekaresi, toplam 1260 km delgi ya-
pılarak araştırılmıştır. Bu birikimin
yüzde 72'si, TKÎ'nin alanlanndayerabr.
Türkiye'deki linyıtleri, kül, uçucu mad-
de ve nem oranı yüksek, ısü değerleri
düşük, niteliksiz kömürlerdir. Bu ne-
denle, birikimin yüzde 80'i 3000
kcal/kg'den büyük, yüzde 68'i 2000
kcal/kg'den küçük ısıl değere sahiptir.
Yurdumuzun 1996 yılındaki erk ge-
reksinimuıin yüzde 53'ü kömürden,
yüzde 47'si ise sukıvıl kurgulardan
(hidroelektrik santrallardan) karşılan-
mıştır. 2010 yılında, elektrik üretimi-
nin yüzde 60'uıın ısıl (termik), yüzde
40'ının ise sukıvıl kurgulardan sağlan-
ması beklenmektedır.
Yurdumuzun erk'te dışa hagımhh-
ğmın, 19%'da yüzde 5oimasına karşın,
2060yıhnda bu oran yûzde 60'lara ula-
şabüecektir. Tüm bu göstergeler, kö-
mürün gelecekte daha da önem kaza-
nacağını açıkça ortaya koymaktadır.
Dolayısn la. kömür aramalannda, ola-
ğan yöntemJerin yanı sıra, tüm gelismis
ülkeferde olduğu gibi, daha etkuı sonoç-
lar veren jeofMk yöntemlerin de kul-
lammına ağırük \erilmcbdir.
Doğalgaz bütçesi: 2000'de Türki-
CUMHURİYET 12OCAK2001CUMA
O L A Y L A K VJbi (jOKIJ!ŞLJli.K. olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
Ülkeırtizde uiömür, Doğalgaz, Altın
\ye'nin doğaJgasJötoBftnîlîM 5 milyar
metreküp dola>ındadır. Üretimi ise
1981'de 16 milyon rteTfeküp, 1990'da
212 milyon metretüp, 1995'te 182 mil-
yon metreküp, 1998'de 565 milyon
metreküptür. Tüketimi ise 1981'de 16
milyon metreküp, 1985'te 68 milyon,
1990'da 3.4 milyar (dışalım 10.8 mil-
yar metreküp), başka bir deyimle 1998
yıhndayerli üretim oranı yüzde 5.4, dı-
şalım yüzde 94.6'dır. Ilerleyen yıllar-
da bu oran olumsuz yönde gelişecek-
tir.
2000 yıhnda toplam yerli üretim 700
milyon metreküp, gereksinim ise 21
milyar metreküp dolayındadır (yerli
oranı yüzde 3.3'e düşmüştü). 2010 yı-
luıda yerli 150 milyon metreküp, ge-
reksinme ise 53.8 milyar metreküp ola-
caktır (yerli oranı yüzde 2.8). Başka bir
deyışle Türkiye doğalgaz gereksinme-
sinin yalnızca yüzde 2.5-3'ünü karşı-
layabilmektedrr.
Türkiye'de lazgınyerfcr (jeotermal)
vc üretimleri: Ülkemizde kızgınyer
kaynaklan su ve buhar kanşımı olup,
özellikle deprem kuşaklan boyunca
yer alan, diri kınklar üzerinde toplarur.
En sıcak yer, 242 santigrat derece ile
Germencik (Aydın) ve Kızıldere'dir
(Denizli). Her ikisi de Büyük Mende-
res Göçüntüsü'nün kuzeyinde yer alır.
Kızıldere'de çalışan kızgınyer kıvıl kur-
gusunun (elektrik santralırun) üretimi
20-25 MWe olup, işletim giderleri 17
MWe dolayındadır.
Türkiye'nin görünür kızgınyer kıvıl
(elektrik) üretun gücü 350 MWe, bu-
nun kanıtlanmış ısıtma eşdeğerinin ise
2300 MWt olduğu sanılmaktadu-. Yur-
dumuzdakı sıcak alanlarda belirlenen
basınç 2.5 ile 18 atmosfer, sıcaklık 150
ile 242 santigrat derece arasında değiş-
mektedir. Ülkenin kestirilen kızgınyer
ısıtma gizilgücü 2300 MWt dolayında-
drr. Bugün için bunun yüzde 13' ü, 300
MWt'ı olan 40.000 konut eşdeğerlik bö-
lümü, ısıtma amaçlı işletmeye alınmış-
tır. Türkiye kızgınyer kaynak varlığın-
da Avrupa'da ikinci, dünyada yedincı
ülkedir.
Türkiye'deki 31500 MW'lık kızgın-
yer ısı varlığı 5 milyon evi ısıtabilecek
olup, bunun karşılığı yılda 30 milyar
metreküp doğalgaza eşdeğerdir. Tür-
kiye'de 2010 yılında 500 bin, 2020 yı-
hnda da 1 milyon 250 bin konutun kız-
gınyerlerden ısıtılması beklenmekte-
dir. Şu anda Türkiye kızgınyer kıvılı-
nı (elektriğini) kullansa kızgınyerlerin
kıvıl üretimindeki payı yüzde 0.3'ten
3'e çıkabilir. Türkiye'de ısıtmada kul-
lanılabilecek kabaca 170 tane kızgın-
yer vardrr. Bunlann yüzde 65!
i Ege
bölgesindedir. Bugün için Türkiye'nin
kızgınyer ısıtmasından ve elektrik üre-
timinden yararlanma gücü; 20 MWt
kıvıl üretimi ve 52 binkonut ısıtma eş-
değeridir. Kaphca kullanımı olarak da
toplam 820 MWt düzeyindedir. Tüm
kullanım seçenekleri göz önünde bu-
lundurulursa kızgınyer varlığuıın Tür-
kiye bütçesıne yıllık katkısı 20 milyar
dolan bulabüir. Kızgırryer ile ısınmabe-
deli olağan bir konut için 15 dolar, do-
ğalgazla 50 ile 75 dolar arasındadır.
Konut başına kızgrnyer ısıtma merke-
zi yatınmı 1500 ile 2000 dolar dolayın-
dadır. Kızgınyer ısıtmanın karşılaştınl-
malı tutan, kömüre göre 7, doğalgaza
göre 8-9 kat ucuzdur.
Türkiye'nin maden bütçesi: Türkiye
maden çeşidı bakımından dünyanın en
varlıklı ülkelennden biridir. Türkiye
dünyadaki oranına göre, yüzde 5 ile
bor, yüzde 7'si ile zeolit, toryum ve
ponza taşında birinci, yüzde 8 ile tro-
na (doğal soda), yüzde 20 profillit ile
dördüncü, yüzde 11 selesbit, yüzde 8
barit, yüzde 5 asbest, yüzde 0.65 krom
ile dördüncü, yüzde 5.5 antinmuan,
yüzde 8.5 feldisparta beşinci olup di-
ğer ilk 10'a giren madenleri; cıva, man-
ganıt, volfiam, boksit, bakır, kurşun, çin-
ko, altın ve linyittir. Maden üretimi ise
sırasıyla (1997), kromit 624 bin, barit
125 bin, bor 732 bin, manganit 158
bin, mermer 193 bin metreküp, bento-
nit 69 bin, kaolen 159 bin, feldispat 950
bin, perlit 178 bin, ponza 89 bin met-
reküp, bakır konsantresi 181 bin, çin-
ko-kurşun-krom 133 bin, alirauna 42
bin, blisteT bakır 72 bin, çinko 16 bin
tondur. Türkiye gelirleri içinde maden-
ler ve maden ürünlerinin payı 3 milyar
dolar ile yüzde 1.5'tir. Atatûrkdöne-
nünde bu pay yüzde 44 idi. Toplam
maden dış oranı ise yüzde 13'tür. Ma-
den saüşlan içinde pay dağılımı; krom-
da 900 milyon, kömürde 250-600 mil-
yon, taş ocaklannda 550 milyon, suda
83 milyon, kızgınyerde 8 milyon, taş-
yagında 7 milyon dolardır.
Türkıye'de, birçok yabancı maden
işletse dahi (Yunanistan da içinde)
Türklerin ve genellikle jeofîzik mü-
hendislerinin yeterince yatınm yap-
maması ilgınçtir.
Dünyadaki altın üretiminegöre Tür-
kiye: Madencüik içinde altının duru-
mu ayncalıklıdır. Dünyada kullanıla-
gelen toplam altın 120 bin ton olup bu-
nun yüzde 47'si ziynet, yüzde 32'si
merkez bankalannda, yüzde 7'si IMF
ve Dünya Bankası'ndadır. Dünyada
yaklaşık yıllık üretim 2100, tüketim
3100 tondur. 1980'deüretım200ton'a
düştüğünde alün fıyatı 30 dolar/ons'dan
650 dolara sıçrarmştır. Altın madenci-
liğine en çok yatırrm yapan ılk altı ül-
kede oranlar sırasıyla; Rusya yüzde
36, Peru yüzde 27, Avustralya yüzde
19, Kanada yüzde 13, Güney Afrika
yüzde 12 ve ABD yüzde 10'dur. 1996
yılı için dünya altın üretiminde ton/yıl
olarak ilk on ülke; Güney Afrika 368,
ABD 223, Avustralya 214, Kanada
124, Çın 120, Rusya 103, Brezilya 56,
Endonezya 99, Peru 49, özbekistan
48 olmak üzere yaklaşık 1400 ton/yıl
dolayındadır. Bu ilk alö ülkenin toplam
birikimi (rezervi) 35110 ton, diğerle-
rirun 7920 ohnak üzere dünya toplamı
43000 tondur. Birikimdeki pay dağılı-
mı ise Güney Afrika'nın yüzde 46.5,
Rusya'nın yüzde 14.5, Kanada'nın
yüzde 11, Avustralya'nın yüzde 3.3,
Brezüya'nın yüzde 2.2 ve diğeT ülke-
lerin yüzde 18.4'tür.
Türkiye'de toplam alhn varlığı 6500
ton, Türkiye'de bir yatağın ortalama
\ \ \
o
U
£
UI
UJS
eo
birikimi 24 ton/yatak, bir yatakta bek-
lenen amaç üretim 1 -2 ton/yatak/yıl, bir
yatakta beklenen hedef üretim 2-2.5
ton/yatak/yıl'dır. Ortalama tenör 10-
12 ppm'dir (gr/ton). Türkiye'nin altrn
dışalımı 150 ton/yıl, TC'ye yatınm
aşamasındakatkısı 14 milyon dolar/ya-
tak, bölgeye yatınm aşamasuıda kat-
kısı 9 milyon dolar/yatak, TC dışsatı-
mınakatkısı 15 milyon dolar/yıl, TC'ye
işletme aşamasında 20 milyon do-
lar/yıl'dır. Bölge ekonomisine işletme
aşamasında katkısı 40 milyon dolar/yıl,
Türkiye ekonomisine işletme aşama-
sında katkısı 64 milyon dolar/yıl,
1998'de işletmeye hazır maden yatağı
6. 2000'de işletmeye hazır maden ya-
tağı 18, işletmeye aday hazır maden ya-
tağı 110'dur. Türkiye'nin gümüşpotan-
siyeli 100.000 ton. 1 ton altın üretimi
için yatınm zorunluluğu 1.3 milyon
dolar, 110 yatağın TC'ye olası katkısı
7 milyar dolar, vergilendirme oranı
yüzde 45 - yüzde 55, Türkiye'nın dış
borcu 70 milyar dolar. halkın elındeki
altın miktan 6000 ton, Türkiye'de bu-
lunan alhn alanı sayısı 17, Türkiye'de
beklenen altın alanı sayısı 50, ortala-
ma tenör 10-12 ppm, TC'ye kazandır-
dığı katma değer 10 milyar dolar, 10
yılda 30 milyar dolar, işletmeye hazır
106 yataktan beklenen altın 100 ton
ve 1.1 milyar dolar, gümüş ise 1070 ton
ve 0.3 milyar dolardır. Ortalama işlet-
me ömrü 7 yıl, dışsatım değen 200
milyon dolar, vergılendırme oranı yüz-
de 45 - yüzde 55'tır. 1 ton altın = 12.5
milyon dolardır. Türkiye'nin toplam
altın rezervi 6500 ton = 82 milyar do-
lar, Türkiye'de 1998'de halkın kaydet-
tirdiğı altın birikimi 6000 ton = 75 mil-
yar dolardır. Türkiye'de halkın kayıt
ettirmediği altın binkimi (kestirilmiş)
3000 ton = 37 milyar dolar olup top-
lam 197 milyar dolardır. Altın dışalı-
mı 200 ton, altın dışalım tutan 2.5 mil-
yar dolardır. 1 yatağın yaratacagı işçi
sayısı 500 kişi, 80 kişi/ton olup, 1 ya-
tağın kamu maliyesıne katkısı 6 mil-
yon dolar/yıldır. Gelecek yazım su kay-
naklan ve deprem üzerine...
dan
c
3
>>
"g
"«
"3
N
:0
C
3
«
C
3
w
M
Onu
N
3
'•v
i
<U
phonmart
••
c
0
N
c
0
»)
(«
Ü
tü
yeni
O
V
N
O
380.
K
u
0
1E
C
«^
N
c
N
!«
da.
N
arşını
-o
V
01
a.
Ş
•
c
G"
C
>So
a
>
C
5-
"Si
c
«
«
c
:3
C
:3
M>
:3
-o
:3
c:O
"0
41
•3
>,
S
angıc
M
C
'c
ı
devrrnet
a
c
0
E
!«U
"3
>.
pyen
<u
>>
h^
r ^
r\
1g
N
|
Dayul
Sesi
'D;
Vedat GUNYOL
avulun sesi
| uzaktan hoş
geür' diye bır
atasözümüz var ya, hiç de
boşuna bir söz değil. Bin
yedi yüz yıl önce ilkelli-
ğin ilkelliği olarak günü-
müze dek yaşayagelmiş
nice töreler 2000. yılın ya-
şamına lök diye oturtu-
lunca dünyanın altı üstü-
ne gelıyor bence.
Dün akşam (23 Arahk
2000) saat 19.00'da ka-
pım çalındı. Açtım. Kar-
şımda orta boylu, bıyıklı,
güleryüzlü bır adam. Ka-
nım kaynayıverdi bırden.
Derdı nedır diye sormaya
kalmadan"Davulparaari-
ca ediyorum" dedı.
Davul parası?.. 21. yüz-
yılda ve de yıllann Ata-
tûrkTürkıyesı'nde, ağza
alınması bıle utanç verici
bir durum karşısında ka-
lakaldığımın resmiydi bu.
Ne yapabılirdım? Kar-
şımdakı güleryüzlü davul-
cuya kızamazdım. O za-
valh bir insandı. Onu bu
duruma sokan çıkarcı hı-
noğlu hin ağababalanydı.
O sevimli davulcuya içim-
den gelerek bırkaç kuruş
verdim utana sıkıla, onu
dilenci durumuna düşü-
ren akıl ve eylem yöneti-
cilenne lanetler savura-
rak.
Bütün bunlan bir yana
bırakarak şöyle bir düşü-
nelim diyorum. Bızler Av-
rupalı olma sevdahsı, ken-
dimizi ne denli bir uygar
yaşam düzeyuıe sokmalı-
yız ki Avrupa Topluluğu
bağnnı açabilsın bıze?
Ben 90 milyonluk eği-
timsiz köhne törelerin tut-
sağı (aslında güzel, eği-
tilseler güzelin güzeli ola-
bilecek) insanlanmızın ge-
leceğinin Avrupa kapıla-
nnda venlecek bir karara
bağlanması gibı onur kı-
ncı duruma düşmelerine
karşıyım.
Bütün bu kanılara ner-
den geldik dersınız? Da-
vul sesinden. Davul sesi
brr gün, bızleri yalnız sa-
hura değil de akla, kafa-
mızı işletip, saçma sapan
boş inançlara karşı çık-
maya çağırdığı gün, Tür-
kiye'mız aydınlığa kavuş-
muş olacak. ne dersiniz?
Davul sesi, aklın buyru-
ğundaki sesi yakından gel-
sin diyorum.
PENCERE
Deniz Fenepi!..
DSP Milletvekili Sayın Mehmet Özcan'dan aşa-
ğıdaki mektubu aldım:
"Sayın llhan Selçuk,
Yaklaşık35 ytldırCumhuriyetgazetesinin 'okul'un-
da bilgileniyor, eğitiliyorvm. Eşim ve çocuklanm-
/a biriikte akılcılığı, çağdaşlığı, Atatürkçü dûşün-
ceyi Cumhuriyet sayfalanndan öğrendik.
Kısaca evimize her gün ekmekten sonra Cum-
huriyet girdi.
Türkiye'nin aydınlıkyüzü, sanat ve bilim insan-
lanyla Cumhuriyet'te tanıştık.
Misak-ı Milli'yi, tam bağımstzlığı, her türiü yo-
bazlığa karşı savaşmayı bilincimize kazıyan Cum-
huriyet oldu.
Ben ve ailem gazetemizle özdeşleştik.
Ancak, şimdilerde Cumhuhyet'in 'kuşatıldığf,
'işgal edildiği' hissini uyandıracak gelişmelere ta-
nık oluyorum.
Şöyle ki:
Son cezaevi olaylannın Cumhuriyet gazetesin-
de yansıtılışı en çok övündüğümüz 'yansız olma'
fakat 'Türkiye Cumhuriyeti'nden yana olma' ilke-
mizle hiç bağdaşmamıştır.
Aynı şekilde, F tipi cezaevlerine karşı olanlann
adeta yayın organı görünümünû veren Cumhuri-
yet, inanın beni derinden üzmüştür.
Insan Haklan ve Düşünce özgürtüğü derslerini
en çok Cumhuriyet sütunlanndan öğrenmiş bir
kişi olarak, gazetemizin son aylardaki yanlı yayın
politikasını onaylamadığımı iletmek için zamanı-
nızı alıyorum.
Ne olur, 'Cumhuriyet'/m/z/n ailemizden uzakJaş-
masına izin vermeyiniz!
En derin saygılanmla..."
•
Mektubu yayımlamak için cezaevlerinde yaşa-
nan olaylann durulmasını ve biraz daha serinkan-
lı düşünebilmek için gerekli ortamın oluşmasını
bekledim...
Ama, olanağı var mı?..
Ülke baştan sona çalkantılı ve dipten doruğa
bunalımlı olaylardan sıynlıp durulamıyor; korkutu-
cu bir gidişatın çekimine kapılmış gidiyoruz; eko-
nomikgümbürtü, bankalardepremı, cezaevleri ka-
rabasanı, açlık grevleri, ölüm oruçlan, inanılmaz yol-
suzluklann zincirieme birbirine geçen halkalan, en
büyük medya holdinglerindeki çöküşlerin yasadı-
şı pazariıklan, siyasal partilerin tutumlanndan yan-
sıyan umutsuzluklar ortasında Cumhuriyet'in bir de-
niz feneri gibi yol göstericı işlevini konuşmak, tar-
tışmak ve eleştirmek fırsatını yakalamak güç olu-
yor.
•
Sevgili okurumuz özcan'ın eleştirisi ne ölçüde
haklıdır?..
Doğrusu, katılamıyorum kendisine; ama, duyar-
lığını saygıyla karşılıyoaım; bu nedenledir ki mek-
tubunu tüm okurianmla paylaşmak ıstedim. Insan
haklan konusunda Cumhuriyet'in titizliği kimi za-
man olaylan gereğinden çok abartmamıza yol aç-
mış bulunabMr, ama, bunun bizi.gerçekJerin dışj-
na düşürdüğünü sanmıyorum:
- f tipi cezaevlerini nasıl ele alıyoruz?.. Yapısal ve
hukuksal eksiklikleri giderildiği zaman elbette ko-
ğuş düzeninden daha iyı bir yaşama ortamının ko-
şullan F tlpinde oluşacaktır.
Cinayeti savaşım yöntemi olarak benimseyen
örgütlere bu ülkede yer yoktur; yaşama hakkı in-
san haklannın başında yer alır.
•
Kimsenin aklına en küçük bir kuşku düşmeme-
lidin Cumhuriyet gazetesinin adını Mustafa Kemal
Atatürk koydu; varoluşumuzun kaynağında ne ka-
dar ılkeli, kararlı, saydam ve duruysak, 21 'inci yüz-
yıla da öyle giriyoruz.
Mehmet Özcan'ın kişiliğinde tüm Mehmet
özcan'lara selam ve sevgiler...
CUMALI^yı
KAYBETTlK
BERİN CUMALI
Not: 12 Ocak Cuma (Bugün)
Teşvikiye Camisinde kılınacak öğle
namazından sonra Zincirlikuyu'da
toprağa verilecektir.
ŞAİR, ÖYKÜCÜ, ROMAN VE OYUN YAZARI;
ŞÜRSEL DtLl VE AYRINTILARIUSTACA
KULLANMASIYLAÜNLÜ
YAZARIMIZ
NECATİ CUMALFyı
kaybetmenin onulmaz
üzüntüsü içindeyiz. Onu
12 Ocak Cuma günü öğle
namazından sonra
Teşvikiye Camii 'nden
uğurlayacağız.
Yüreklerimizdeki burukluğu |
ve acıyı unutulmazlığıyla
hafifleterek...
f Cumhurryet
^ kitap kulûbû
Cumhuriyet Kitap Kulübü Çalışanlan