Katalog

12 OCAK 2001 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAM TÜRKIYE Istanbuf PB 11 Sinop Edirne PB 12 Samsun Y 12 Adana PB 15 Y 13 Mersin PB 16 Kocaelı PB 12 Trabzon Çanakkale PB 13 Giresun Izmir PB 14 Ankara _Y 14 Dıyarbakır PB 9 PB 12Y 12 Şanlturfa _ PB 6 Mardin PB 11 Manisa PB 13 Eskişerıır PB 7 Siirt PB Aydın Denızlı PB 14 Konya PB 7 Hakkân PB -2 PB 13 Sıvas PB 4 Van PB Zonguldak Y 11 Antalya PB 15 Kars Yurdun kuzey kesımle- n çok bufutlu, Batı ve Orta Karadenız kıyılan, Doğu KaradenK ıle Do- ğu Artadolu'nun kuzey- doğusu yağışlı, otekı yerier parçalı bulutlu geçecek Ya§ışlar Oo- ğu Anadolu'nun kuzey- doğusunda kar, otekı yerierde yağmur şeklın- deolacak Havasıcak- lığı değışmeyecefc DISMERKE2LER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih HB K K B PB PB Y K K 0 -1 -3 8 6 7 8 3 3 Berlın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB K Y K Y Y PB PB K 2 0 9 2 6 8 15 15 2 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Şam K PB K PB Y B Y B Y -1 12 2 6 7 3 8 19 18 i Parça* bulutlu Sıslı <; ^ Bulutiu t Çok buluflu GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK M Baştarafı 1. Sayfada DSP grubunda Başbakan, "Gizli görevliler de- mokrasiye gölge düşürdü" dedi. Peki ama, Beyaz Enerji operasyonuna biraskerin sahip çıkmasından sonra, arkalannda örgût bulun- mayan gizfi görevliler -birkaç kişi ya da diyelim ki dik- ta heveslisi yüz kişi- nasıl olacak da demokrasiyi yok edecek? Yanıt, belki Başbakan'ın sezgilerini kanrtlara çe- virmesinden sonra gelecek! Gizli görevlilerin darbe hevesi var mı yok mu, şim- dilik esrar-ı devlet! Başbakan ve Yardımcısı Yılmaz, duydular mı bi- lemeyiz elbette. Şu günlerde yazılıp çizilmeyen bir başka soru kulislerde kulaklara fısıldanryor. Beyaz Enerji operasyonunun Bakan Ersümer'e ya da hükümetin önde gidenlerine (ömeğin Mesut Yılmaz'a, hatta Başbakan'a) yönelmesi olasılıgına karşı bir örtü olarak "gizli görevliler" sahneye çıka- nldı.. mı acaba? Soruyu güçlendirecek öğeler, dün basında geniş- lemesine yer aldı. Önce Cumhuriyet'te Sertaç Eş'in haberi dikkat çekti: "Enerji ihale ve sözleşmelerindeki usulsüzlüklere yönelik operasyonun jandarma tarafından yûrûtül- mesine tepkigösteren Başbakan Ecevit'in, Aktaş ve Kayseri Elektrik şirketlerinin işlemlehnde, devletin 100 trilyon lirayı aşan miktarda zarara uğratldığını ortaya koyan raporlan 7 aydır beklettiği ortaya çık- tı". Raporlarda bugünlerde gozatt/na alınan isimlerin yanı sıra savcılık önerisi de yer alıyor. Ama Ecevit, Başbakanlık'ta emrindeki Teftiş Ku- rulu'nun hazırfadığı aynntılı rapora göre harekete ge- çilmesi tsteminden ya habersız ya da ıncelemeler bi- tene kadar bekletmeyi uygun görüyor. 7 ay 17 gündür inceleme sürüyor. Ne inceleme ama! Iki açıklama ~~ Ikinci olay Hürriyet'te: Bakan Ersümer gözaltına alınanlann sorumluluğunu 7 ay önce açık seçik ya- zan Enerji Bakanlığı Teftiş Kurulu raporunun icabı- na göre davrandı. Ersümer, bu saptamayı hemen yanıtlıyor. Rapo- run gereğini KİT niteliğinde TEAŞ'a 7 kez yazarak "yerine getirdiğini" söyledi ve.. "dava açma yetkisi olmadığını" özenle vurguladı. Bu savunuda eksik bir yan göze çarpıyor. Ersümer, raporda adı geçenlere dava açma yet- kisine sahip olmayabilirama; bugün gözaltında olan TEAŞ genel müdür ve yardımcısını, bakanlık müs- teşarmuavini ve öteki ilgiliteri, rapor efine geçergeç- mez görevden alabilirdi. Bakan bu yetkiyi ne zaman kullandı? Içişleri Bakanı Tantan'dan, jandarmanın yolsuz- luğu, savcı gözetiminde sona erdirmek üzere oldu- ğunu öğrendikten sonra... 3 Ocak 2001 'de! Jandarmanın, hatta savcılıkla Içişleri Bakanlığı'nın Beyaz Enerji operasyonunu son dakikaya kadar Er- sümer'den neden gizledikleri böylece ortaya çıkıyor. Başka gelişmeler daha heyecan verici. Jandarmayla dolayiı olarak askere yüklenen de- meçlerden sonra Mesut Yılmaz'dan özür dilendiği- ni komutanlık yalanladı. Jandarma, "esasında özür dilemeyı gerektirecek bir neden de olmadığını" anımsattı. Jandarma Komutanlığı'nın açıkiamasında, Ece- vit'e de yanıt sayılabilecek ifadeler yer aldı. Operasyonun yasalann jandarmaya verdiği yetki ve sorumluluk çerçevesınde yürütüldüğüne deginil- di ve "bu türden görevlerinsürdürüleceğinin" ato çi- zildi. Bu açıklamadan sonra Başbakan'ın operasyon- da jandarmanın görevini sorgulayan sözteri ve kimi savlan ne oluyor? Ya da günlerdir askerlere yüklenen Başbakan'la Yılmaz; Genelkurmay'ın dün yayımladığı, iki hükü- met adamını sert ifadelerle yanıtlayan iki buçuk say- falık açıklamasına nasıl yanıt verecekter? Birinci olasılık; görmezlikten gelebilirler. Ikinci ola- sılık; siyasette yeni bir yanardönerlik ömeği olacak bir söylem bulurfar. Başlarda dedik ya: Renklenıyor operasyon, renkleniyor! Yağmurlu Kartı Türk-Iş raporu, zenginle yoksul arasındaki uçurumun daha da açıldığını gösterdi 'Sosyal patlaımv uyarısı ANKARA (pımhuriyet Büro- su)-Tûrk-lş'in2001 yılındayeni- lenecek kamu kesimi toplu iş söz- leşmeleri öncesınde hazırladığı bir rapor, Tüıkiye ekonomisinin kötü halini gözler önüne serdi. Rapor- da, toplusözleşme görüşmelenn- de Türk-tş'in en az gerçekleşen enflasyon oraııında zam isteminde bulunacağı vurgulanırken bu ra- kannn bile yoksulluğun devam et- mesi anlamına geleceği söylendi. 2001 yılının ekonomik göstergele- rinin de değerlendirildiği raporda, yaşanan ekonomik sorunlann "sosyal patiamalara" yol açabile- ceğı uyansında da bulunuldu. Türk-tş'in toplusözleşme gö- rüşmeleri öncesi Başkanlar Ku- rulu'na sunulmak üzere hazırla- dığı rapor, çok çarpıcı veriler içe- riyor. Ulke nüfusunu oluşturan en yoksul yüzde 20'lik kesim, ulu- sal gelirin yüzde 4.9'unu alııken en zengin yüzde 20 ise yüzde 54.9'unu alıyor. Buna göre Tür- kiye'de en zengin ile en fakir ara- sındaki fark 234 kat. Toplam istihdamın yüzde 40'ını oluşturan tanm kesiminin GSYİH içindekı payı ise yalnız- ca yüzde 13.5. Türk-tş'in araştırmasında, sa- bit sermaye yatınmlan açısından 1980'li yıllarda yüzde 10 cıvann- da olan kamu yatınmı oranının yüzde 6.8 oranına gerileyeceği- nin tahmin edildiği belırtıldi. 1993-1998 dönenunde GSMH'- nm yüzde 19'u civannda olan özel kesım sermaye yatınmJan, 1999'da yüzde 15.9 olarak ger- \JU3t 1 1 âllIlCll GazetemizyazanveekştinnenOnatKutlanbombahsaldınso- nucukatkdilişinin6.yünHİaA9yanMezariığındakikabriba- şmda anıidt Kutiar'ın eşi FîKz Kutlar, Müessese Miidürümüz Üstûn Akmen. Prof. Dc Sina Altşin, Adnan ÖzyaJçıner, Bedri Ba^icam. RutkayAziz. KemaJ Özer ve Ko- met'in de aralannda bulunduğu \azar \t sanatçi dosöarmın katüdığı anma törertindc konuşan Şükran Kttrdakul,Onat'ı ötdürenlerin edebiyata, sanata düşman kesilmiş toplumun aykın güçkri olduğunu söy- ledL Kurdakul, Onat'Ian yedştiren ülkenin geleceğinden iimit kesilmeyeceğini vurguladı. Bedri Bavkam da *K)nat, aşk dolu bir kişOikll Demokrasi kişüiğiyte örnek aydın. arkasmda omıtıdnıaz anıtar, irier, ya- pıtlar bırakarak gençlere avdmhk yol gösterdi" dedi Kutiar'ın Huknk Fakûltesi'nden arkadaşı Prof. Dr. Sina Akşin. gerçek bir sanatçı olan Kutiar'ın, memumetin gûvenü ama sessizjoluau seçmediğjni betirt- ti. "Onat'ın şnrlerhie buluştuğum zaman kendi $ürlenınden geçen sesleri ahvorum" diyen Kemal Özer de yazamrazm "lînotulan Kent" adlı yaprtmdan "Kftabe" başhİdı şiirini oku'du. (KAAN SAĞANAK) çekleşirken 2000 yılında bu ora- mn yüzde 16.8'e yükselmesinin beklendigi vıjrgulandı. Yaünmla- nn ihmel edıldiğinin de belirtildi- ği raporda, hükümetin izlediği ekonomik politikalar sonucu dış ticaret açığının giderek arttığına da dikkat çekilen Türk-lş rapo- runda, 1999 yılının ilk on aylık döneminde 10 milyar 496 milyon dolar olan dış ticaret açığının, 2000 yılının aynı döneminde yüz- de 107.6'hkartışla21 milyar 788 milyon dolara çıktığı açıklandı. 2000 yılı anketi Cumhuriyet en iyi2 gazete Istanbul Haber Servisi - Cumhuriyet gazetesi, 30 bin kişinin oy kullandığı internet servis sağlayıcısı Türk.Net tarafindan düzenlenen "TürkJVet Nokta Anket 2000" anketinde 2000 yılının en iyi ikinci gazetesi seçildi. Sabancı Grubu'na ait Türk.Net'in internet ortamında düzenlediği " anket sonucunda, Hürriyet gazetesi yüzde 22 oyla birinci seçilirken Cumhuriyet gazetesi yüzde 20 oyla ikinci, Yeni Şafak gazetesi yüzde 13'le üçüncü, Radikal gazetesi yüzde 12'yle dördüncü, Zaman gazetesi yüzde 10'la beşinci oldu^ Ankete katılanlar, Sabah gazetesini yüzde 7'yle altıncı, Akit gazetesini yüzde 4'le yedıncı, Milliyet gazetesini yüzde 3'Ie sekızinci, Yeni Binyıl gazetesini yüzde 3'le dokuzuncu, Star gazetesini de yüzde 2'yle onuncu sıraya yerleştirdiler. Bakan Cumhur Ersümer'i korudular • Baştarafı 1. Sayfada verdi. Jandarmanın siyasi gündemi sarsan "BeyazEnerji" operasyonu çerçevesinde soruşturulan bilgi ve belgelerdekı iddıalar Başbakanlı- ğa uzandı. Cumhuriyet'in ulaştı- ğı Başbakanlık Teftiş Kurulu ra- porlannda 1997 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yapan Cumhur Ersümer hakkında, An- kara Cumhunyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasuıın ıstendığı belirlendı. Kurul müfet- tışlen taranndan hazırlanan rapo- run 55. sayfasının 3. bendınde Er- sümer için suç duyurusu yapılma- sı istemi şöyle dıle getırildi: "Enerji ve Tabii Kaynaldar Ba- kanlığı'nda 1997 yılından sonra bakanlık görevi yapan, raporun gereklerinin yerine getirilmesini sağlamayan Sn.CumhurErsümer hakkmdald değeriendirmelerin Ankara Cumhuriyet Başsavcıb- ğı'na sunulması arz olunur." Ersümer'in, bakanhğındaki ba- zı usulsüz işlemleri onaylaması nedeniyle hakkında bu suç duyu- rusunda bulunulması istendi. Raporlarda, 1990-2000 yılı ara- sındaki mahsuplaşmalardaki usul- süzlükler sualandı. Enerji alanın- daki yolsuzluklar özelleştirilen enerji dağıtım şirketleri ile. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ara- sındaki mahsuplaşmalardan doğu- yor. Başbakanlık Teftiş Kurulu ra- porlanna göre, kayıp kaçak oranı 1997 yılında yüzde 21.81 olarak kabul edildi. Rapora göre, bu ka- bul nedeniyle kamu 34.3 trilyon lira zarara uğratıldı. Kayıp ve ka- çak oranı 1998 yılında ise yüzde 24.4 olarak kabul edıldı. Rapor- lardaki olumsuz ve yeni sözleşme imzalanmaması gerektiğı yönün- deki görüşlere karşın 2000 yılın- da da sözleşme imzalandı. Daha önceki sözleşmede 10 yılhk süre- de yüzde 10'a düşürülmesinin he- deflendiği dile getınlen kayıp ve kaçak oranının 2000 yılı sözleş- mesinde yüzde 26 olarak kabul edilmesi de dikkat çektı. Raporla- n hazırlayan müfettışler, 10 yılhk dönemde enerji dağıtım şirketleri- nin vaatlenni yenne getirmedıgi- ni. bu nedenle yeni sözleşme im- zalanmaması gerektığinı vurgula- dı. Enerji ve Tabii Kaynaldar Ba- kanlığı'nın, bu uyanları dikkate ahnaksızın ımzaladığı sözleşme üzerine Bakan Ersümer hakkında suç duyurusunda bulunulması ıs- tendi. Cumhuriyet'in Enerji ve Ta- bıı Kaynaklar Bakanlığı 'ndakı usulsüz işlemleri ortaya koyan Başbakanlık Teftiş Kurulu rapor- lannuı 7 ay 17 gündür bekletildi- ğme ilişkın dünkü haberi Başba- kanlık kulıslennde genış bir yan- kı buldu. Başbakanlık Basın Mer- kezi 'nden dün yapılan yazılı açık- lamada, habere konu olan raporun varlığı doğrulanırken söz konusu raporla ılgilı ışlemlerin 24 Mayıs 2000'den bu yana sürdüğü, henüz Başbakan Ecevit'in onayına su- nulmadığı dile getırildi. Başbakanlık açıklaması, rapo- run 7 ayı aşkın bır süredir kim ta- rafından Başbakanlık'ta tutuldu- ğu sorusunu gündeme getirdi. Ku- lıslere yayılan söylentilere göre, raporlan geciktiren-isim Ecevit'in "sağ kohT Devlef Bakanı Hüsa- mettinÖzkan. Halk Bankası'nın 1997 yılı hesaplan ibra edildi Demirerin kredüerinehasıraltı ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - TBMM KİT Komısyonu, 1 yıldırgünde- mıne almadığı Halk Bankası'nın 1997 yılı hesaplannı koşullu olarak ıbra etti. Yüksek Denetleme Kurulu'nun (YDK), Yahya Murat Demirel'in şırketlenne kul- landırılan kredılerle ilgıli soruşturma açılması yönündeki temennileri komis- yona getirilmedi. Görüşmeler su^sında bankanın batık kredileri tartışma yarat- tı. DSP'li Mustafa Düz. bankanın zara- ra uğratılmasına ilışkin hazırladıfı rapo- •u üyelere dağıtırken Başbakan Yardım- :ısı Hûsamettin Özkan'ı suçladı. TBMM KİT Komisyonu, dün Halk 3ankası 'nın 1997 yılı hesaplannı görüş- ü. Toplantının başında DSP'li Mustafa )üz, "Halk Bankası'ndan bazı firmala- a verilen usulsüz krediler sonucunda •ankanm zarara uğraülması" başlığıy- ı hazırladığı raporu komisyon üyeleri- e dağıttı. Raporunda Yahya Murat De- ıırel ve Şevket Demirel'e usulsüz yol- ırla yüksek miktarda kredi verildiğini elırten Düz, banka yöneticileri hakkm- ıki raporlann neden Özkan tarafindan îklenldiğini sordu. Halk Bankası Genel Müdürü Yenal nsen'in pembe tablo çizmesıne karşın DK raporlanmn aynı tabloyu çizmedi- ni kaydeden FP'lı MustafeGeçer, "El- anın içinde kurtlar kaynıyor. Ortada na kaJmadı, bu kurtlaruı açıktanması reldyor. Baök kredi miktan nedir" di- ye sordu. FP'li Mehmet Elkatmtş, "Sa- ym Ansen'in hâlâ nasıl genel müdür ola- rak kaktağma ve nasıl buraya geküğnıe hayret ediyorum" dedi. Görüşmeler suasmda milletvekilleri- nin, YDK raporlannda sabit numaray- la adlandınlan firmalann açıklanması- nı istemeleri de tartışma yaşanmasına neden oldu. Eleştirileri yanıtlayan Halk Bankası Genel Müdürü Yenal Ansen, bankanın takipte olan kredileri konusunda çeliş- kili konuştu. İlk konuşmasında takipte olan alacaklann 1999 yılı sonunda 2 katrilyon 327 trilyon liraya yükseldiği- ni kaydeden Ansen, daha sonra bu ra- kamı 159 trilyon lira olarak açıkladı. Ansen, usulsüz yollarla kredi verilme- diğini de ileri sürdü. Bankarun hesaplan üzerindeki görüş- melerin arduıdan alt komisyonun hazır- ladığı temennilere geçildi. YDK rapo- runda 52 temenni oünasına karşm üst komisyona bunlardan yalnızca 10'u su- nuldu. Bu 10 temenni arasuıda Yahya Murat Demirel'in şirketlerine kullandı- nlan kredilerin soruşturulmasma ilişkin temennilere yer verilmemesi dikkat çekti. Yapılan oylama sonucunda, ban- kanm 1997 yılı hesaplan, "soruşturma ve açdacak davaiar sakh kahnak kay- dıyla" ibra edildı. Oylamada DSP ve ANAP'lı üyeler ibra yönünde oy kulla- nırken MHP bölündü. 'Beyaz Enerji' operasyonuna MİT'ten destek Yılmaz'ın yakın çevresine inceleme ANKARA (Cumhuriyet Bûro- su)-Enerji ihaleleri ve sözleşme- lerindeki yolsuzluklan ortaya çı- karmak amacıyla başlatılan "Be- yaz Enerji" operasyonu, ANAP Genel Başkanı Mesut Yıbnaz'ın yakın çevresine uzandı. Yıl- maz'ın yakın çevresinden bazı kımselerin gözaltındaki Doğan Karadenizile Turan Haznedaroğ- hı'nun sabibi olduğu şırketlerle daha önce iş yaptıklan iddialann- dan hareketle bağlannJar araştın- lıyor. Mavi Akım projesinin ulus- lararası niteliğinden dolayı MTT'tendedestek istendıği belir- tildi. Bürokratlar, jandannadaki sorgulannın tamamlanmasıniD ar- duıdan yannAnkara DGM'ye çı- kanlacaklar. Gözaltındaki ANAPIı eski Devlet Bakanı Bir- seJ Sönmez'in de aralannda bu- lunduğu 4 zanh, verilen ek gözal- tı süresinin ardından önceki gece Adli Tıp'a çıkanlarak sağlık tara- masından geçirildiler. Sönmez, gazetecilerin sorulan üzerine, "Ne olduğunu ben de aniayama- dım. Anlarsam size de anlaanm" diye bağırdı. Beyaz Enerji operasyonu geniş kapsamh sürdürülürken gözaltı- na alınan eski TEAŞ Yönetim Kurulu üyesi Hanifi Başve Ango- ra Evleri'nin müteahhidi Hüseyin Arabul, savcı Taiat Şalk'ın tali- matıyla dün serbest bırakıldı. BöylelikJegözaltındaki zanlılann sayısı 7'ye düştü. Eski DevletBa- kanı ve TEAŞ Yönetim Kurulu üyesi Birsel Sönmez, görevden alınan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Mendifcioğhı, TEAŞ Ge- nel Müdürü MuzafiferServi, Genel Müdür Yardımcısı Ünal Peker. TEAŞ Yük Tevzıi Başkanı Mus- tafa Arslan, Enerji îşieri Genel Müdür Vekili Osman llhan ve KaradenizEnerji Şirketi'nin sahi- bi Doğan Karadeniz'in sorgıdan ise sürdürülüyor. Eski Devlet Bakanı Sönmez, TEAŞ Genel Müdür Yardımcısı Peker, TEAŞ Yönetim Kurulu üyesi Baş ve Karadeniz, önceki gece jandarma ekiplerince Adli Tıp'a götürülerek sağlık kontro- lünden geçirildiler. Zanhlar sağlık taramasının arduıdan yeniden Jandarma Kaçakçılık ve Organi- ze Suçlarla Mücadele Daire Baş- kanhğı'na götüriüdüler. Zanlıla- nnjandannadaki sorgulannın ta- rnamlanmasının ardından yann Ankara DGM'ye çıkarılmalan bekleniyor. Rusya'dan Türkiye'ye doğal- gaz taşınmasını öngören Mavi Akun projesinin tüm aynntdan- nın incelendiği bildirildi. Karade- niz Eneıji Şirketi'nin tüm belge ve disketlerine el konuldu. Mavi Akun projesini OHS kon- sorsiyumu yürütüyordu. OHS 'de- ki 'O' harfi Öztaş, 'H' harfi Haz- nedaroğlu'nu, 'S harfi de Rus Soytransgaz şirketini süngeliyor. ANAP Genel Başkanı ve Başba- kan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın yakın çevresinden bazı kişilerin, daha önce Turan Haznedaroğlu ve Doğan Karadeniz ile ortak iş yap- tıklan iddialanndan hareketle, olaylarla "baglanülannm" araş- tınldığı bildirildi. Enerji ve Tabii Kaynaldar Ba- kanlıgı 'ndan yapılan açıklamada, operasyonun TEAŞ Genel Mn- dürlüğü'nün eski bir üst yönetici- sinin ihbanyla başlatıldığı yönün- deki ıddiaiann doğru ofmadığı sa- vunuldu. Sulukar i Gök gûrültûlü 9 • G U N D E M MUSTAFA BALBAY H Baştarafı 1, Sayfada yansımadığı için, öze ilişkin bilgilere, şimdilik, ay- lardır Başbakanlık ve Enerjide Tatlı Kıyaklar Bakan- lığı'nda bekletilen teftiş kurulu raporlanyla çeşrtli bilgi notlanndan ulaşabiliyoruz. Raporlardan bir kesrt: - Elektrik dağıtım firmalan, topladıklan parayı devlete verirken "kaçak kullanım" bölümünde büyük oynamalar yapmıştır. Ömeğin, yüzde 8 dolayında olan kaçak yüzde 20-25 gibi gösteril- miş. Devlet, bu farkın karşılığı kadar zarara uğ- ratılmıştır. - Danıştay'ın iptal karanna karşın, kimi ftrma- laria sözleşmeler yenilenmiş. Zarann sürmesine yardımcı olunmuştur. - Sözleşme maddelerine bütün olarak bakıldı- ğında kamu yaran gözetilmemiştir. - Bakan ve bazı üst düzey bürokratlar bu du- rumdan sorumludur. Konuya ilişkin onlarca rapor, bilgi-belge var. Bunlar soruşturmanın ilerlemesiyle birlîkte adım adım gündeme gelecek. Operasyonun biçimine geçelim... Başkentteki bilgi-belge trafiği şöyledir - Bir kurumda yolsuzluk varsa, buna ilişkin bil- giler öncelikle kurumun en üst makamına ulaş- tınlır. Gereğinin yapılması beklenir. - Gereği yapılmamışsa, olay iktidardaki parti- nin yöneticilerine ulaştınlır. - Buradan da sonuç çıkmamışsa, yargı kurum- lanna postalanır. Bu aşamada gazetelere de bir kopya ulaşır. - Yolsuzluk devam ediyorsatüm bilgi-belgeler Genelkurmay'a gönderilir. özellikle son dönemde yukandaki sıralamanın tersine döndüğünü de söyleyebiliriz! Son o'ayda, bu "bilgi sahibi olma" akışı için- de Jandarma harekete geçti, operasyona baş- lamak üzereyken durumu Içişleri Bakanlığı'na bildirdi. Bakanlık, Ersümer'i haberdar etti. Ersü- mer, can havliyle olaya adı kanşanlardan bazıla- nnı açığa aldı. Bu kişiler ertesi gün gözaltına alın- dı. Düğmeye basanın asker olduğuna ilişkin manşetten sonra, işin özü bırakıldı, biçim târti- şılmaya başlandı. Öze devam ~ Siyasal yansımalarsa parçalı... Yılmaz, telaş- la durumu rejım sorunu haline getirme yolunu seçti. Ecevit, işin uzaması halinde bundan hü- kümetin etkileneceğini düşünerek, "sivil" çıkış yaptı. Bahçeli, bahçede gezinerek, "Geçmişte olanlar temizleniyor^ türküsünü tutturdu. Bütün bunlan topladığımızda şunu söyleyebiliriz: Hükümet kelle vermek istemiyor! Gelişmeler, hükümet ortaklannın da iradesini aşarsa, yani ortaya çıkan bılgi-belgelerin gere- ğini yapma zorunluluğu doğarsa ne olur? Bu muhalefet varken, hükümete bir şey ol- maz... Yeri geldikçe vurgulanz, bizde "istifa "nın "d" hali geçerlidir; istifa, istifade olur... Denir kj, "ba~ kın herşeyin üzerine karariılıkla giüiyonız"... Ecevit'in "dikta özlemciliği", Yılmaz'ın "aske- ri dönemde yolsuzluk daha çok olur" demeçte- rine dün karşılık geldi. Genelkurmay Genel Sek- reterliği jki sayfayı aşan açıklamayla, suçlamalan iade etti. Ecevit'in açıklamaya yanrtı hafta başın- dan bu yana sürdürdüğü biçemin tersiydi: "Bir değeriendirme yapmayaytm!" Yılmaz ise Avrupa Demokratik Birfiği'nin top- lantısına katılmak üzere gittiği Beriin'de, "Yurda dönünce açıklama yapacağım" dedi. Siyasi geleneğimizde bu tür sert Genelkurmay açıklamalanndan sonraortalık durulur. Bu kez de öyle olacak gibi görünüyor. Türkiye, temizlenme sürecinin önemli bir ev- resinden geçiyor. 8 ayda 12 büyük yolsuzluk operasyonu yapıldı. Biçimi bir yana bırakalım, öze devam... ankcum@ttnetnettr KüçükPKK'liler M Baştarafı 1. Sayfada n için de dövdüklerinı öne sürdüler. Olaydan sonra gece top oynayan bütün çocuklann evleri- nin basıldığını ifade eden aileler. çocuklann bır an önce serbest bırakılmala- nnı istediler. İHD Diyar- bakır Şube Başkanı Avu- kat Osman Baydemir. hiçbir çağdaş demokra- side, hukukıin üstünlü- ğunün yaşandığı hiçbir ülkede çocuklann bu yönde bir uygulamaya maruz kalamayacagını ve kahnadüdannı \oırgu- ladı. Çocuklann gözaltına alınıp sorgulanmalanna karşı olduklannı ifade e- den Baydemır, "Bu iti- baıia budurum vahhn bjr uygulatnanın göstergesi- dir. İHD olarak insan haklanndan sorumlu de>1et bakanı, ulusal ka- muoyu ve uluslararası in- san haklan kamuoyu dü- zeyindegtrişimlerde bulu- nacağız. Hukukçulardan ohışacakoian komisyonu- muz buradan giderek ce- zaevlerinde çocuklaria gö- rüşecekler'' dedi. Yazınımızın çeşitli dallannda ürünler vererek katkı sunan değerli insan, değerli yazar, Sendika üyemiz NECATİ CUMALI'yi yitirmenin üzüntüsü içindeyiz. Yazın dünyamıza ve ailesine, sevenlerine başsağlığı diliyoruz. TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI