22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız • Sorum- lu Müdür. Fikret tlkiz # Haber Merkezı Müdü- rti: Hakan Kara Istıhbarat Cengiz Yüdırım • Ekonomı Özlem Yözak # Kultur Handan Şenköken 6 Spor Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler Sami Karaören # Düzeltıne Abdullab Yaacı • Fotoğrai Erdoğan Köseoğlu • Hılgı- Belge Edibe Buâra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç # Avrupa Temsılcısı Güray Öz Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Hikmet Çetinkava, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatûrk Bulvan No 125,Kat 4.Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352S 2-3Tel 4411220. Faks4419117»Adana Temsılcısı. Çetin Yiğenoğlıı, Inönü Cd. 119 S No.l Kat 1, Tel. 363 12 11. Faks 363 12 15 Müessese Müdürü. Üstün Akmen • Koordınatör Ahmet Korulsan O Muhasebe Bülent Yener • Idare Hüseyin Gürcr • Satış Fazilet Kuza MEDVA C: • Vonelım Kıınıhı Başkam - Genel Müdür Gilbin Erduran • koordınalor Refca Işıtman • Genel Müdür\ ardimcıs Se>daÇoban Tel 514 (T 53 - 5n958O-5PS46O-6I.Faks 51 ^ a>ımla>an \e Basan: > enj Gun Haber Ajansı, Bastn \e \ avıncılık A Ş Tüıkocagı Cad 34 41 Cagaloglu '4314 Istanbul PK 246 - Sı'rkecı 34435 lstanbul Tel 10 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (021215138^95 www cumhunvet com tr 10OCAK2001 lmsak:5.48 Güneş: 7.22 Öğle: 12.19 tkindi: 14.40 Akşam: 17.03 Yatsı: 18.29 IVIaral'ııı 20. yılı H(AA) - Ermeni Müzik ve Dans Topluluğu "Maral" 20. sanatyılı kutlamalan kapsamında Ermeni folklorundan örneklerin yer aldığı bir gösteri düzenledı. Doğramacı tazminat istedi • Haber Merkezi - Eski YÖK Başkanı ve Kurucusu Prof. îhsan Doğramacı, tstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Hasan Yazıcı'ya Milliyet gazetesinde yayımlanan bir yazısı nedeniyle 20 milyar liralık manevi tazminat davası açtı. Yazıda Yazıcı, YÖK'ün her şeyden önce yapması gerekenin kurucusu Doğramacı'nın Amerikalı doktor Benjamin Spock'ın ünlü ve tüm dünyada milyonlarca kopyası satmış çocuk bakımı kitabından bılim ahlakına uymayacak şekilde yaptığı alıntılardan dolayı kamuoyundan özür dilemesini sağlaması olduğunu belırtmıştı. Yeni binyılın ilk aytututması • lstanbul Haber Servisi - Yeni binyılın ilk tam Ay tutulması dün gece yaşandı. Dünya'nın Ay ıle Güneş arasına girmesi ve Dünya'nın gölgesinin Ayın üzerine düşmesi ile gerçekleşen tutulma, Dünya'nın büyük bölümünden aynı anda izlendı. Istanbul'da ıse Ay tutulması havanın kapalı olması nedeniyle bütünüyle izlenemedi. Akdenizfokları için proje • ANKARA (AA). Türkıye Iş Bankası, akdenizfoklarımn ve onların yaşam ortamlarının Türkiye'de araştınlması ve korunması ıçin Su Altı Araştırmaları Derneği- Akdenizfoku Araştırma Grubuna (SAD-AFAG) 2001 yılında daana sponsor olacak. SAD- AFAG Koordinatörü Cem Kıraç. "Türkiye'de 50 kadar tanımlanmış akdenizfoku bulunuyor" dedi. . Dünya nüfusunun üçte birini tehdit eden hastalık, kentleşme ve toplu yaşama bağlı olarak artıyor Verem yeniden cliiTİcli• 2000yıhnda yaklaşık 10 milyon kişinin vereme yakalandığı ve 3.5 milyon insanınbu hastalık nedeniyle öldüğü tahmin ediliyor. tSTANBUL/DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - tstanbul Verem Savaş Derneği Başkanı Dr. Ah- met Refîk Erem, verem mikro- bunun düzensiz ilaç kullanımı nedeniyle her geçen gün direnç kazandığıru söyledi. lstanbul Ve- rem Savaşı Derneği Genel Sek- reten Prof. Dr. Zeki Kıhçaslan ıse "1970'ii vıllardaııitibaren ve- remk yapüan mücadekninSağ- hkBakanbğı'nca ihnıaledüdiği- ni" belirterek Türkiye'deki has- ta sayısuıın 40 bınin üzennde olabileceğini ifade ettı. lstanbul Verem Savaş Derne- ği Merkezi'nde "54. VeremEği- tim ve Propaganda HaftasT ne- deniyle yapılan toplantıda konu- şan Dr. Ahmet Refik Erem, dün- ya nüfusunun üçte bırının ve- rem mikrobuyla karşı karşıya olduğunu belirterek "bu kişiİe- rmyakiaşık yüzde 10-15'ininya- şanüan boyunca verenüİ olarak kalacağını" ifade etti. 10 milyon veremH Erem, 2000 yılında yaklaşık 10 milyon kişinin vereme yaka- landığının ve 3.5 milyon insaıun bu nedenle öldüğünün tahmin edıldiğini söyledi. Ilaçların ek- sik ve düzensiz kullanılmasuıa bağlı olarak veremındırençli ha- le" geldığinı vurgulayan Erem, "Dirençii hastalanntedavisiiçin gereken ilaçiann maliyeti^M mfl- yan buluyor ve bu insanlar has- taüğı yine dirençli bulaşünyor. Özeüikk her derde deva olduğu inancı ile lstanbuTa hızla geien hastalaçveranlenıücadekyigüç- kştiriyor" dedi. Hastalıkla mücadelede temel sorunun hastalann takibi oldu- ğunu vurgulayan Prof. Zekı Kı- lıçaslan ise, Dünya Sağhk Örgü- tü'nün, serbest piyasadaki ve- rem ilaçlannın yasaklanmasını istediğini söyledi. Kentieşmenin sonucu Kentleşme ve toplu yaşama bağlı olarak hastahğın arttığına dikkat çeken Kıhçaslan, "Son yıDarda getişen teknoJojryie bir- Hktetüberkülozbasüiııingenya- pısını ve nereden nereye girtiği- ni bfliyoruz. Bu bizidaha da kor- kuttu. Bizter verem yenikti,diye düşünürken hastalık yeniden karşınuza çıktı'" dedi. Dıyarbakır Verem Savaş Der- neği Başkanı Dr. MahmutOr- takaya da dernek binasında dü- zenledıği basın toplanüsında son yapılan araştırmalara göre Tûr- kiye genelinde binde 3.5 olan verem oranının, bölgede bınde 7.5 olarak ortaya çıktığuıa dik- kat çekti. ipezgerçek kar^or Çeviri Servisi - Cnlü şarkKs Jennifer Lopez kadınlann gfinümüzde ekonornik özgüriüklerini kazandıklannı hatırlatarak. •'lyi ki erkek dcğilim. insan ancak kendine ait parası olsun diye erkek olıııak isteyebilir" divor. Bunte dergisinin sorulannı \anıtlavan 30 yaşındaki Lope& ABD'nin Bronks kentinde yaşa\arı yoksul bir aikdt-n geMigini ve çocukken hayal bile edemeyeceği bir noktava gekiiğini söylfiyor. "Küçöfiik bir evde tüm aile yaşarken şimdi kendimc ait tviııı. yeteri kadar param var" diyen Latin kökerüi yıldı/. kendisini beğendiğini de itiraf etmekten kaçınnuyoı: Milyonlarca «ençkızın kendini örnek aîdığını bildiğini söyleven Lopez, yaşhhktan koı kınatiığını dâ şftyle dile getiriyor: "Giinün birinde kalktıgımda saçlanm fovjaz olacak giizel güııler «eçirdiğinı ^süreee yaşhlık beni mııtlu cdeı." Ktıncııhık da yapan Lopez için ıa>a«aki en oıunıli ^eş ise gerçek şk. Lopez. kendisini çok seven, düıiist hir adanun s trini paranın va da başka bir şe>in asb hitamayacağını sö\lü>or. Tur Operatörleri Derneği Cenel Sekreteri Huseyin Baraner Avrupa'da tıırizm tekeK BÜLENT ECEVtT ANTALYA -Avrupa'daki tur ope- ratörlerinin tekel oluşturmasının başta Türkiye olmak üzere tunz- mi canlandırmak isteyen ülkeler için tehlike oluşturduğuna dikkat çekildı. Tur Operatörleri Derneği Genel Sekreteri Hüseyin Baraner, Avrupa'daki bu yapılanma karşı- sında Türkiye'nin de tunstik mer- kezlerin altyapılannı tamamlama- sı. tanıtım faaliyetlerini arttırma- sı ve piyasa araştırmalanna ağır- lık vermesi gerektiğini ifade etti. Şirketier birieşti 1995 yıhna kadar Avrupa'dan Türkiye'ye tur düzenleyen 300'den fazla tur operatörü fırma olduğu- nu belirten Baraner, Almanya'da 10, diğer Avrupa ülkelennde dc 20 kadar operatör kaldığına dikkat çekti. A\Tupa'daki şirket birleşme- leriyle turizm alanında tekel oluş- tuğunu belirten Baraner, Alman- ya'nın büyük tur operatörü firma- lanndan bın olan TUI'nın Ingiliz Thompson firması ile, Necker- man'ın Condor ıle ve Revve'nın de 1TS ıle birleşmesiyle, ortaya daha da büyük Fırmalann çıktığı- nı bıldırdı. Baraner, Avrupalı turisti seya- hat ettiren 5 grup bulunduğunu belirtti. 112 milyar lira Iyıik iabağma paha biçilemedi ÖZGENACAR e-posta : tan (a prizma. net. tr ANKARA - 9 bin dolara (yakla- şık 6 milyar lira) satılması bekle- nen bir Iznik tabağı, New York'ta bir müzayedede 165 bin 250 dola- ra (112 milyar lira) alıcı buldu. Sotheby's Müzayedesi'nde satı- lan ve 16. yüzyılda yapılan tabak, domates kırmızısı, yeşil ve kobalt mavisi renklerle süslü olup aynca çintemani denilen Çin bulutlan ile bezeli. Müzayedenin en pahalı ikin- ci eseri olan tabağı, bir Ingiliz an- tika tüccannın adı açıklanmayan bir özel koleksiyoncu için aldığı bildiriliyor. Müzayede öncesinde 60-90 bin dolar değer biçilen, "Centoceüe Erosu" olarak tanımlanan bir Eros heykeli ise 270 bm dolara bir Av- rupalı antika tüccannca alındı. Şeref madalyası Clinton9 dan M.AlVyeödül ABD Başkanı Bill Clinton. dün- yaca ünlü eskı boksör Muhammed Ali'yi, Başkanlık Şeref Madalya- sı ile ödüllendirdi. Başkanlık ma- dalyası, sivil haklar, tıp, sağhk, in- san haklan, din, eğjtim, özürlü hak- lan savunuculan, hükümet hizme- ü ve çevre alanlannda başanlı olan vatandaşlara veriliyor. Clinton, Beyaz Saray'da düzen- lenen törende, Muhammed Ali'nin sadece bir sporcu olarak başansın- dan dolayı değil, ırksal engelleri yıkarak fırsat eşitliği yaratmasırf- dan dolayı da ödüllendirildiğini kaydetti. Clinton, kendi döneminin eski Hazine Bakanı Robert Rubin'i de, güçlü Amerikan ekonomisini yarat- ma başansından dolayı aynı ma- dalyayîa ödüllendirdi. Milletvekili Ahmet Kabil, bölgede yatırımların teşvik edilmesini istedi 'Karadeniz tanıtılamıyor' OMERŞAN RİZE - ANAP Rıze Milletvekili AhmetKabil, Karadeniz Bölgesi'nin zengin turizm altyapısı olmasına kar- şın değerlendirilmediğinden ya- kındı. Tüm dünyada turizmin hızla gelişmesine karşın, turizm potansiyelinde Türkiye'nin sa- dece 1.6 oranında paya sahip olduğuna dikkat çeken Kabil, Karadeniz'de turizm etkınlikle- rinuı yoğunlaştınlmasıyla yöre halkının ekonomik sorunlan- nın da önemli oranda çözüle- " ^ ceğıni beürtti. Dünya turizminin özellikle 20'nci yüzyüın ikinci yansında hızh bir ge- lişim sürecuıe gırdığini belirten Ka- bil, 1999 yılında dünyada uluslarara- sı turist sayısının 657 milyona, tu- rizm gelirlerinin 455 milyar dolara ulaştığını bildirdi. Türkiye'nin dün- ya turizminden sadece 1.6 oranında pay sahibi olduğuna dikkat çeken • Türkiye'nin dünya turizminden sadece 1.6 oranında pay sahibi olduğuna dikkat çeken Kabil, bu oranın sabit kalması halinde 2020 yılında Türkiye'ye 26 milyon turist geleceğini bildirdi. Kabil, bu oranın sabit kalması halin- de 2020 yılında Türkiye'nin 32 mil- yar dolar turizm geliri sağlayacağını belirtti. Özellikle Karadeniz'in turizm po- tansiyelinin değerlendirilmesi ve ya- pılacak yatınmlarla Türki cumhuri- yetlerin turist potansiyelinin Türki- ye'ye çekilebileceğini ifade eden Ka- bil, bölgenin ekonomik sorunlannm ^ _ da turizm sayesinde çözülebi- leceğini anlattı. Bölgenin kal- kuunası için zengin turizm alt- yapısının hizmete açıünası ge- rektiğini ifade eden Kabil. şöy- le devam etti: "Birçoğu milB park starüsüne alınan elliden fazla ya>lamızın tamamına >a- kmı yamaç paraşütü, av nıriz- ^ ^ mi ve kış sporlanna uygnndur. Akarsulanmızdan birçoğu rafting için bulunmaz pistlerdir. Konakla- ma ve tesisleşme teşvik edilmeB, ele- man yetiştirUmesi için eğjtim merkez- leri açümahdır." SÖYLEŞİ ATT\lA İLHAN 'Sivil' Küreselleştirme pek ünlü "Yalan Rüzgân' TRTde gösterime ye- ni girmişti: sade suya tirit, bir 'pembe dizi'l Ku- rum'daki görevinden aynlmış, eski TRT görevlisi dostumun söyledikleri, hâlâ kulağımdadır "-... yıl- lardır bu diziyi bize 'sokmaya' çalışııiardı; herde- fasında, yayın düzeyini nasıl düşüreceğini hesap- lar, kabul etmezdik; işte, nihayet muratlanna ka- vuştular!" Pembe diziler, ortalama seyirciyi, ağda- lı bir duygusallıkla oyalayıp 'etkisiz hale getirirter'; fonksiyonlan budur. Yo, hayır. Bir işe daha yanyor- larmış, öğrenmek istemez miydiniz? Hoş, o da ay- nı kapıya çıkıyor ya, neyse!.. Meöer o 'pembe diziler... Sırbistan'da 'hayati' seçimler yaklaşırken 'ba- ğımsız' (siz 'Amerikancı' anlayabilirsiniz) teteviz- yonlann baş kaygısı; önceki seçimlerde, sandıktan uzak duran kırsal seçmenleri; nasıl edip de oy ver- meye razı edebilecekleri imiş! Eger seçime katılır- larsa, 24 Eylül'de sonuç degişecek! Çare kolay: Ba- t'dan gızlıce aktanlan dolarlaria, bu kanallar -ki aşa- ğı yukarı Sırbistan'da otuz kadarmış- her şeyi bıra- kıp; önce Meksika'dan ya da başka bir ülkeden 'pembe diziler'i satın alıyorlar, sonra, 'kırsal' ek- ranlara sokuyorlar; arkasından da, 'oy verme hakkını' savunan belgeseller gösterip sonuçla- n etkiliyorlar. Soros Vakfı'nın (Fondation Soros), Yugoslav media'lanna yardımlannı örgütleyen Gor- danna Yankoviç, konuyla ilgilı olarak ne demiş bi- liyor musunuz; aynen şunlan:" -... bu yardımlar ol- masaydı sonuçlar farklı olurdu!" Bu da, 'Küreselleşme'nin bir türü, ama şehirle- rarası uygulaması, daha ilginç görünüyor: 'Muhale- fef'in elindeki bazı şehirbelediyeleri de, BM'nin am- bargo koyması yüzünden sıkıntıdalar mı; Miloşeviç'e karşı oy verirse, ne avantajlar sağlamış olacağını ahaliye anlatabilrnek için; Avrupa Komisyonu, 1999 sonbahannda, bunlardan yedisine 20.000 ton fuel- oil tahsis edıyor; operasyonun adı ilginç, Energy for Democrasy / Demokrasi için Enerji. Almanlaria ^kxveçli^er, daha da uyanık, onlann operasyonlan fark- lı: 'AsphaK for Democracy / Demokrasi İçin As- fart'. Yani düzineterce kamyon, NATO bombanjıman- lannda yıkılmış köprüleri ve yollan onarabilsinler di- ye, 'muhalif belediyelere zift ve katran taşıyor. Şu anda Içişleri Bakanı olan Zoran Zivkoviç, bu ko- nuda ne demış, bakar mısınız: "-...bu operasyon- lar, 'muhalefet'in ve Kostunica'nın aldığı oylan yüzde 20 arttırdı; zaten 5 Ekim'de Parlamen- to'nun işgali sırasında, Belgrad'a yığılan kalaba- lık, Avrupa'nın destek verdiği şehirterin beledi- yelerinden gönderilmişti; bana inanınız." 'Cunta' ve 'darbe' değil, belediyelere, 'sivil top- lum kuruluşlan'na, partilere ve medialar'a 'yardım'; Yeni Dünya Düzeni'nin 'küreselleştirme'detercih ettıği yeni yöntem bu! Şimdi isterseniz Vinvent Jauvert'in, rakamlara dayalı şaşırtıcı röportajına devam edebiliriz. 'Vakıflar ne işe yarıyor? "...Ingilizleregelince, Tony BlairVn 1999'da 30 mil- yon franklık bir vaadi vardı; masanın üstüne, önce onu koydular; bu meblağın büyük bir kısmı, üç In- giliz siyasi partisinin ortaklaşa yönertigi Foun- dation VVestminister adındaki acayip devlet vak- fı tarafından dağıbldı. Almanlar da seçimlerden ön- ceki son üç ay içinde 70 milyon frank ödediler; han- gi kanallardan mı, onlar da siyasi partilerin, SPD ve CDU'nun güçlü vakrflan stiftungen'lerin ara- cılığıyla! Sırbistan'da halkın çok iyi tanıdığı Iskan- dinav üikelen de 'yardım'dan geri kalmamışlardı, özel- likle Norveç'/n 20 milyon frank dolayında bir öde- me yaptığı biliniyor..." "...Yugoslavya'dafc/ 'galeyan'/n bellibaşlı dona- tıcılan arasında kimlerbulunmuyorki? Sözgelişi ün- lü milyarder George Soros'un vakfı da bulunuyor- du; Betgrad'dakı temsilcisi Sonia Ucht7n söyledi- ğine bakılırsa, bu yıl Sırbistan'a 40 milyon frank sarfetmiş. Herkesin hantallığında ve aşın bürokrat- lığında sözbihiği ettiği Avrupa Komisyonu bile, aşağı yukan 20 milyon franklık bir bağış yapmış. Peki ya Fransa?.. Fransa'nın 'yardımı' hayli 'mar- ginal', hatta bazılanna göre 'gülünç'. 1999 Kasffnı'nda Dışişleri Bakanlığt ndan Sırp 'sivil toplum kuruluş- lan'na, hepı topu 3 milyon frank çıkanlmış; çeşitii Fran- sız şehirierinden de, 'muhalif' Sırp şehirieri için, bir o kadar -ama bu gerçekleşememiş bile! Nihayet seçim ahfesinde Başbakanlık örtülû ödeneğinden, OTPOR ve G/17 Uzman Gruplan 'na yardım olsun diye, 3 milyon frank tutannda bir ödenek ki, danış- man Hubert Redrin'e göre. bu onlann bir 'Beyaz Kitap' yayımlayabilmelerine olanak sağlamış". "...yaniyüzlerce milyon, ama aslında kime? ön- ce medialar'a/ Beta Ajansı n/n patronu Radomir Dikliç diyorki: "-...bu yıl kâğıt karaborsaya inti- kal etmişti, açık pazardan kâğıt alaoilmek imkân- sız; karaborsaya, kâğıt kaçakçılanna başvur- mak zorundayız; alışveriş peşin, üstelik Alman Markı olarak ödeniyor..." Durum. bu yüzden. ge- çen Mayıs'ta ümitsiz; çünkü gündelik ve haftalık 'bağımsız' ve 'muhalif dergi ve gazeteler basılamı- yor. O sırada Radomir Dikliç öğreniyor ki, Ponco- va'da ikiyüz ton kâğıtla yüklü birgemi, boşaltılma- yı beklemektedir; kağıtaslında 'resmî media'n/n kâ- ğıdı, ama gemiyi Miloşeviç'ın bir yakını tutmuş, patron o; Dikliç onunla temas kurup ona, 'yaban- cı bir hesaba, üstelik yüzde 30/40 daha pahalı, dövizle ödemeyi' öneriyor. Toptancı, önce te- reddütten sonra kabul ediyor, ama bir şartı var; kâğıtlann tesliminden önce ödeme güvencesi sağlansın!.." caleyan 'sivil mi. deftil mi?' "...kim miödedi? Hollanda'dan bir 'sivil toplum örgütü' Ross Novv'un başkanı Paul Stall; eğer o olmasaydı, o ikiyüz ton kâğıdı sağlamasaydı; ya da onlann benzeri diğeryüzlerce kişi olmasaydı, seçim- ler esnasında Yugoslavya'da 'bağımsız' gazeteler çıkamayacaktı. Birbaşkası, Doğu Avrupa mediala- n 'nın en iyi uzmanlanndan birisi olan Benedicte Ber- ner ne demiştir: '...radyo ve televizyonlar için de durum bu kadar vahimdü' Ömekler arasından bir ömek: 'bağımsız' radyolardan B92'nin yayın hakkı, Belgrad'da elinden alınmıştı; ne varki teknikbirus- talık sayesinde, aynı radyo, hemen hemen ûlkenin her tarafından dinlenebiliyordu. Nasıl mı? Internet ve BBC'nin bir uydusu sayesinde; B92 haberci- lerinin röportajlan, düzinelerce 'nür radyo'dan yayımlanıyordu: Batı, montaj masalannın, veri- cilerin, gidiş geliş yol masraflannın ve röportaj- cılann masratlannı 'cebinden' ödemişti..." "...seçim kampanyası yaklaştıkça, B92'nn sahi- bi Veron Matiç, 'rejim 'in, bu 'bağımsız' radyolan ka- patacağından korkmaya başlamıştı. 'Sansür'den kurtulmanın çaresi, komşu ülkelerden yayma geç- mek; oralardan, sınır çevresine ulaşabilmerti. Ro- manya ile, Bosna Sırp Cumhuriyeti ile anaşma- lar yapıldı; oralara, Amerikalı ve Sırp uzmanlar, hertürlü yayın bozma tekniğine dayanıklı büyük verici antenler yerleştirdiler. Veran Matiç, gerçe- ği saklamıyor, diyor ki: '-...masraflan, Arrerikan Ajansı AID ödedi!" (Le Nouvel Observateuı 7 Ara- lık 2000) Ne buyrulur? 'Galeyan' 'sivil' mi, değil mi? httpy/www.prizma.nettr/AILHAN http^/www.bilgiyayınevi.com.tr./ailhan Faks/0-212/26019 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle