25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 EYLÛL 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER *Müfettişleri zan atonda brakamam' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mlli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, gazetemizde dün, 'Irticayı örtbas etmek istediler' başlığıyla yayımlanan haberle ügili olarak açıklama yaptı. Bostancıoğlu, Teftiş Kurulu'na yönelik hiçbir iddianın da gözardı edilmesinin mümkün olmadığını belirterek "Çalışan ya da emekli hiçbir müfettişimizi suçlamak ya da zan altında bırakmak doğru değildir. Kaldı kı bakanlann memurlan zorunlu olarak emekliye ayırma yetkileri yoktur. Bir hukukçu olarak bunu en iyi bilenlerden binyim" dedi. Vticai ve bölücii kadrolar tenrizleflsin' • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - 72 sivil toplum örgütünün oluşturduğu Eğitim Hakkını Savunma Komitesi, "Milli Eğitim Bakanlığı içinde etkin görevlerde bulunan gerici kadrolar, eğitimimİ2dn içinde bulunduğu çıkmazm baş sorumlulandır" uyansında bulundu. Komite tarafından dün yapılan yazıh açıklamada, Milli Eğftrmve'Kültur bakanlıklanndaki ırkçı ve şeriatçı kadrolann dağıtılması, tarikat okullan ve yurtlann devletleştirilmesinin ülkenin en önemli gereksinimlerinden bin olduğu vurgulandı. Doktorfardan Durmuş'a tepM • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un gazetecüere söylediği, "Sizi Türk doktorlanna teslim ederim" sözlerine tzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu da tepki gösterdi. Yönetim Kurulu, 'Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un Dayanılmaz Hafifliği' başlıklı açıklamasında, bakanlığa geldiğinden bu yana 'devirdığı çamlarla' hekimler ve halkın gündeminden düşmek bilmeyen Osman Durmuş'un, "yeni çamlar devirdiği" belirtildi. NATO Askeri Komite Toplanîja • ANKARA (AA)- NATO'nun 139'uncu Askeri Komite Toplanösı ve 2000 Askeri Komite Turu, 10-16 Eylül tarihlerinde Yunanistan ve Türkiye'de yapılacak. Genelkunnay Başkanhgı Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklamaya göre turun ilk bölümü, 10-13 Eylül tarihleri arasında Yunanistan'da, ikinci bölümü ise 13-16 Eylül'de Türkiye'de gerçekleştirilecek. Calışmalar • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği (TMMOB) Ankara 11 Koordinasyon Kurulu tarafından düzenlenen toplantıda, kamuda çalışan mühendis ve mimarlann özlük haklan ile ücretlerinin iyileştirilmesine dönük çalışmalar değerlendirildi. Toplantıya, TMMOB'ye bağlı 23 meslek komitesi yetkiüleri ile üyeleri kauldı. Bölgede meslek odalannın başkanlan, Devlet Bahçeli'nin tutumuna temkinli yaklaştı EMyarbakır MHP'ye güvensLzDİYARBAKIR (Cumhuri- yet Bürosu) - MHP hden Dev- let Bahçeli'nin Diyarbakır'a gerçekleştirdiği gezide, HA- DEP'li DiyarbakırBüyükşebir Belediye Başkam FeridunÇe- Kk ile aralannda yaşanan diya- log, bölgede temkinli karşılan- dı. Diyarbakır Ticaret ve Sana- yi Odası Başkam Kudbettin Arzu, HADEP'li 7 belediye başkanının ocak ayında Anka- ra'da MHP lideri ile görüşme taleplerinin reddedildiğini be- • Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkam Kudbettin Arzu, HADEP'li 7 belediye başkanının ocak ayında, Ankara'da MHP lideri ile görûşme isteklerinin reddedildiğini belirterek "Gezi bu yanlıştan dönüleceğinin bir başlangıcı gibi geldi" dedi. lırterek "Gezi bu yanhştan dö- nüleceğinin bir başlangıcı gibi geWi"dedi. İHD Genel Başkan Yarduncısı Avukat Osman Baydemirde, diyaloğu iki fark- lı kutubun banşta ortaklaşma- lan olarak değerlendirirken bu- nun propagandaya dönüştürül- memesini istedi. Bahçeli-Çelik diyalogunu yorumlayan Diyarbakır Tica- ret ve Sanayi Odası Başkam Kudbettin Arzu, HADEP'li 7 il belediye başkanının daha önce Ankara'da MHP lideri ile gö- rüşme taleplerinin reddedildi- ğini söyledı. Ocak ayında Bah- çeli'nin yanı sıra Başbakan Ecevit'le de görüşmek isteyen Diyarbakır, Van, Batman, Ağ- n, Siirt, Bingöl, Hakkâri bele- diye başkanlaruıa randevu ve- riİmemişti. Kudbettin Arzu, bu konuda şöyle konuştu: "Ancak bu geziyle iyi bir di- yalog olustu. Gezi bu yanhştan dönüleceğinin bir başlangıcı gi- MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Diyarbakır gezisinde kentin ahşık oimadığı kurt işaretli gösterikr vank (Fotoğraf: AA) HADEP'li Çelik'in Bahçeli'ye verdiği rapor altyapı sorunlarını içeriyor Güneydoğuluyatmm istediDtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu)- MHP Genel Başkam ve Başbakan Yarduncısı Devlet Bah- çeli'nin olumlu bir ortamdageçen Diyarbakır gezisi sırasında ken- disine sunulan raporlar ekonomik yatmmlar ve altyapı eksiklerine odaklandı. Raporlarda, sokak ço- •J 11 çuklannm geleCekte büyük sorun olacaklan belirtilirken, smır boy- lanndakı mayınlı tarlalann temiz- lenerek tanm arazısi olarak açıl- ması istekleri de yer aldı. HADEP'li Diyarbakır Büyük- şehir Belediye Başkanı Ferkhın Çetik, Bahçeli'ye sunduğu 8 say- falık raporda daha çok göç nede- niyle yaşanan altyapı sorunlan, konut gereksinimi üzerinde dur- du. Çelik raporunda, "Projeteri- mizin hayata geçirümesi hahııde Diyarbakır ve genekle de bölge ve ülkemizin sorunlannın çözümfine katkı sağlayacaktır n dıye yazdı. Çelik'in raporunda bölge soru- nan şu başhklar altında sıralandı: "Göç ve istihdam,Üçkuyu mev- kii toplu konut projesi, içme suyu sonınu, kanalizasyon ve yağmur suyu şebekesi, ağaçlandınlacak alanlar (Yeşfl alan ohışrunıhnası), Dicle vadisi Kırkiar Dagı Regüla- törü ve Sulama Projesi, Rayu sis- tem, kültürel ve tarihi değerierin korunması, kao aok projesi, et kombinesi, araç gereç parkı sonı- nu, imar haritalaruun üretümesi, çevre düzenJemesL' 1 Güneydoğu Sanayici ve Işa- damlan Derneğı (GÜNSlAD) Başkam Bedrettin Karaboğa'nın sunduğu raporda ıse daha önce bölge için açılan ekonimik paket- lere dikkatçekildi. GÜNSlAD'ın raporunda, Güneydoğu'nun kal- kınması ıçin Güneydoğu Stratejik Araşürma Merkezi'nin kurulma- sı talebi ilk sırayı aldı. Raporda şu talepler sıralandı: "GAP Mûsteşarhğı kurulmah- dır. OHAL Bölge Valitiği, bundan sonrakisüreçiçinOlağanüstü Eko- nomik Kalkınma Vaifliği'ne dö- nüştürülmelidir. Enerji yaünmla- n tamamlanmak üzere olan GAP'uı sulama projelerine ağuiık verümetidir. Köye dönüş projeleri hayata geçirilmen, eşgüdümlû ob- rak hayvancıhk ve teknolojik taı> ma geçflmesi sağlanmabdır. Habur Sınır Kapts'nda yaşanan sıkmola- ra kaba ve gerçekçi çözümler bu- hımnah,Nusaybin Sınır Raptsı'nın da biran önce transitgeçişe açrima- sı gereklkür. Güneydoğu'daki ma- yınlanmış suur bovlan maymlar- dan anndırdarak, ekonomiye ka- zandırümabdır. Bölge inanç turiz- miiçin desteldenmeUdiıf Güneydoğu Genç Işadamlan Derneği (GÜNGİAD) ise rapo- runda kanayan bu- yara olarak de- ğerlendirdığı sokak çocuklanna dikkat çektı. GÜNGİAD rapo- runda, sokak çocuklaruıın her bi- rinin potansiyel birer tehlike ol- duğu vurgulanarak "Sokakçocuk- laruun banndınlması ve rehabOi- tasyonu ve mesleki alanlara yön- lendirümesi için çalışmalar yap- makve bu noktada çahşma yapan kurum ve kuruluşlann destekîen- roelerini sağlamakgerekir" denıl- di. Erken seçim hesapları yapılırken bolgedeki il yonetimlerine ıiımlılar getiriliyor MHP Güneydoğu'y a ağırhk verdiANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Hükü- metin MHP kanadı, "ldtielerlekucaklaşma" adı altında tabamm genışletme arayışına gir- di. 18Nisanseçimlerindeki oy potansiyeli- ni korumayı amaçlayan MHP, yıllardır etki- li olamadığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne yöneldi. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 8. Beş Yd- lık Kalkınma Plam çerçevesinde bölgede yü- rüttüğü çalışmalar bunun ilk işareti olarak nitelendirildi. Bolgedeki il yonetimlerine "ıhmh" kişileri getiren parti yönetimi, FP'nin kapatılması durumunda "erken se- çim'' hesabı da yapıyor. "Uç parti" görünümünden uzaklaşmak ve merkez sağda yerini almak için arayışa gi- ren MHP, "kffle partisi olmak" için ülke ge- nelindekı ıl ve ilçe örgütlerini yeniden dü- zenledi. Genel merkezde "çekirdek yönetim" oluş- turmak için güncelleştirme adı altında üye kayıtlarmı yenileyen MHP, yıllardır gireme- diği Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge- si'nde etkinliğini arttırma karan aldı. MHP lideri Devlet Bahçeli, 8. Beş Yıllık Kalkınma Plam çerçevesinde 5 yıllık bir ara- dan sonra Diyarbakır'a gitti. Alparslan Tür- keş, tüm siyasi yaşamı boyunca 2 kez Diyar- baİar'a gitmiş ve 1975 yıünda çıkan olaylar- da 2 kişi yaşamım yitirmişti. HADEP'li belediye başkanlan ile görüş- meyi kabul etmeyen Başbakan Büknt Ece- vit'in tersine Bahçeli, Diyarbakır'da yaptığı toplantıda Diyarbakır Belediye Başkanı Fe- ridun Çelik'in konuşmasını alkışladı. Bah- çeli'nin bu tavn "MHP buzlan eritti" biçı- minde yorumlandı. Hizbullah operasyonla- nnm ardından bolgedeki tüm örgüt yöneti- mini değiştiren MHP, il başkanlıklanna "ıhmü" kişileri getirmeyi yeğledi. FP'nin kapatdması durumunda "erken se- çim" olasıhğınm hesabmı yapan MHP'nin bölgede bir taban yaratmak için aşiret, tarikat, cemaatler ile koruculan yaruna çek- meyi amaçladığı belirtildi. bi gekü Bu, Türkiye'de boşgö- rû ortamının sağlanması ve yerleşmesi açısından oldukça önemlidir. Aynca MHP lideri Bahçeli'nin 8.5 Yılhk Kalkm- ma Plam'nda, kalkmmaya ön- cetik verilmesi gerektiğini söy- lemesi de bölge için önemlidir. Bu bizim de her zaman söyle- diğimizyadsınamaz bir gerçek- tir. Bu bolgedeki istihdam ve iş- sizuğin çözühnesi için şok çö- zümler ortaya konuhnahdır. Bölge, bugûne kadar uygula- nan sağhksız politikalar nedeniy le kalkmamadL 15 yılhk şiddet ortamından' sonra yaşanan en gûzel günlerden biriydL" 'Samimi olunmah' İHD Genel Başkan Yar- duncısı Osman Baydemir, "tki farkh kutupta görü- len siyasal partilerin vaz- geçümez banş olgusunda ortaklaşmalannın insan haklan savunuculan açı- sondan oldukça sevindiri- ci olduğunu" vurguladı. Türkıye'mn acil gereksi- niminı, "ortaklaştınlan banş ve dostluk degerleri- nin oluşturduğunu" belir- ten Baydemir,"Bunun ba- sit bir propaganda ohnak- tan ziyade, samimi bir is- tenç olması ve malzeme yapünıaması gerekir" de- di. Baydemir şöyle devam etti: "MHP lideri Devlet Bahçeli, şu anda ülkemiz- deki hükümetin önemli bir ortagHÜr. insan hakla- n standarduun > üksehü- mesi ve demokratikleşme için anahtar rol üstienmiş- tir. Eğer mesajlannda sa- mimiler ise, bunun arkası- nı da getirmeUdnier. Tür- kiye'yi toplumsal banşa görürecek pratik adımlan atmalan gerekir. Türki- ye'nin problem alanlan belh'dir. Son günlerde Bahçeli'nin, bölge gezisi- ne çıkarak yaşanan aata- n yerinde gönnesi de ay- nca önemlidir. Ama tek- rar etmek gerekir ki bu konuda <amimi olunmaü- dm" Diyalog önemli GÜNSlAD Genel Baş- kanı Bedrettin Karaboğa ise bölgede son ikı yıldan bu yana huzurun sağlan- dığım, bu dönemde HA- DEP ve MHP'nin diyalo- ğu geliştirmesinin Türki- ye için önemli bir adım ol- duğunu söyledi. Karabo- ğa,"Önceki gün oradaki ortamı çok olumlu bulu- yorum. Bunu R\DEP'li Belediye Başkam'na da söyledim. Ancak orada yaşanan bu güzel ortam ve diyalog spekülasyon ko- nusu yapümamahdn-. Za- ten MHP'nin 8. 5 Yılhk Kalkınma Planı'nın ha- zniıklanm Diyabakır'da yapması bile umut verici bir olavdır. Türkiye'nin mevcut sisteminin içinde bütünlüğünün, varhğuun ve kalkınmasımn önûnü açacakür"dıye konuştu. IRMIKIAYDIN ENGtN aengin@doruk.nettr Iş iyiden iyiye çatallaştı. KHK tartışması sırasında ısınan "devlet aygıtına sızmış ya da sızdınlmış şeıiatçı kadrolar" soaınu, Nurculann büyük ko- lunun "hocaefendisi" Fethul- lah Gülen hakkında bir konan, bir kaldınlan tutuklama karan; ardından DGM Başsavcısı Nuh Mete Yüksel'in zehir zemberek iddianamesi dura- ğından geçtikten sonra geldi yargıya, hem de yüksek yargı kademelerine sızmış şeriat öz- lemcisi hukukçular, yargıçlar, savcılar durağına ulaştı. Tartış- ma sürüyor, sorun çetrefilleşi- yor; yeni bir kamplaşmanın to- humlan yeşeriyor. Baştan pazarlık, bu konu tek yazıda bitmez. En azından be- nim yazarlık yeteneğim buna elvermez. Şimdiden kendinizi birden çok Tırmık'a hazırlayın. Bu tartışmada kendimi "ta- raf" değil, tartışmanın "nesne- si" olarak görüyorum. Yurttaş- tann iradesinden süzülmüş ku- rallan (yasalan) uygulamakla yükümlü yargıya, kullann hu- kuku diye niteleyebileceğimiz şeriat düzeninin özlemcileri, yandaşlan, militan ya da sem- patizanları sızmışsa bu beni doğrudan ilgilendirir. Beni Mahkûm Eden Yargıç Işteşimdi, yazının bu nokta- sında, birkaç kez yazmaya davranıp, olası sonuçlanndan ürküp, kendimi "bırak, dalga- land/rma" diye ikna edip erte- lediğim bir anıyı aktarmanın tam da sırası: Çok değil beş altı yıl önce, yolum Elazığ'a düştü. O gün- lerde sırtlannda kara cüppele- ri, suratlannda kara sakallan, başlannda uzun saçlannı ör- ten külahlan, ellerinde bilerek eğri büğrü seçilmiş asa işlevli değnekleri ve def benzeri vur- malı çalgılar eşliğinde kendi- lerinden geçtikleri zikir ayinle- ri ile Aczmendiler yeni yeni gündemegeliyorlardı. Şeyhle- ri Müslüm Gündüz'ün başın- dan henüz "Fadime baskını" geçmemişti. Bu ilginç köktendinci kadro ile röportaj yapmanın yollannı aradım. Güçbela da olsa bul- dum ve Elazığ Aczmendi der- gâhında, otuz- kırk kadar "mü- rif halkasının ortasına çöküp Nurculuğun Aczmendi kolu şeyhi Müslüm Gündüz'esoru- lanmı yönelttim. llginçti. Müslüm Gündüz pervasızca sorulan yanıtlıyor, şeriat düzeni, demokrasi, par- lamento, varsıl Nurcular (Gü- len cemaatı), kadın-erkek iliş- kisi, hukuk, anayasa... Akîa gelebilecek bütün konularda kendi özgün ve köktenci (radi- kal) görüşlerini açıklıyordu. Mesleğimin, halkın bilgi edinme hakkını ete kemiğe ka- vuşturmak olarak tanımlıyo- rum ve mesleğimi önemli bu- luyorum. Röportaj yayımlandı. Nurcu- luğun Aczmendi kolu üstüne okuyucu aynntılı, hem de çok aynntılı bilgilendi. Az buçuk bi- lenler, bilgilerini derinleştirdi- ler. Röportaj yankılı oldu. Mes- leğimde bana onur kazandı- ran bir ürün sayıldı ve ödüllen- dirildi. (Aynca Cumhuriyet de bana iyi bir kıyak çekip yanm maaş ikramiye ve 10 gün izin verdi.) Sonra... Sonra basın savcılığı, Ata- türk'e hakaret edildiği, devle- tin manevi şahsiyetinin tahkir, terzil ve tezyif edildiği iddiası ile dava açtı. Gün geldi, Istan- bul'da basın davalanna bakan Asliye Ceza Yargıcı'nın karşısı- na çıktım. Buraya kadan mesleğimizin "rutin'inegiriyor. Defalarca rol aldığım bir film yeniden çekil- mekte. Hepsi bundan ibaret. Gel gör ki bir tuhaflık vardı: Iri kıyım Asliye Ceza Yargıcı, kürsünün görünen bir yerine, adeta gözümün içine sokarca- sına Zaman gazetesini yerleş- tirmişti. Savcının mırmır bir sesle iddiasını zapta geçirttiği anlarda, oyalanmak için Za- man gazetesine göz atıyordu. Bir duruşmada işin tadını iyice kaçırıp gazetenin sayfalarını çevirerek okudu. Zaman gazetesi, malum, Nurculuğun büyük kolu Gülen cemaatinin yayımladığı bir ga- zete ve dava, Nurculuğun ra- dikal kolu Aczmendilerin şey- hi Müslüm Gündüz'le yapılan bir röportaj üstüne açılmış. Müebbet avukatım Fikret ll- kiz'le duruşma arasında şaka- laştık: - Nurculuğayakın durduğu- nu, okuduğu gazeteyi gözü- müze sokarcasına göstererek ima eden yargıç, eğer Müs- lüm Gündüz'ü rakip olarak gö- rüyorsayandık, cezayı bastinr, yok eğer Nurcu olsun da kim olursa olsun hesabı yaparsa yaşadık, beraat verir... 18 ay hapse mahkûm edikjim. Duruşmada (ne yaptımsa artık) iyi halim görüldüğürtden ceza 15 aya indirildi ve ertetendi. Ertelenen bir ceza, tepeniz- de sallanan "Damokles'in kılı- c/"demektir. "Bir kez daha bu haltıyersen yandın, iki katı ya- tarsın içeride" demektir. Artık yazarken elin daha çok titrer, sözcüklerle o bıktıncı jonklör- lüğe hız verirsin. Yargıcın yar- gısını tartışmıyorum. Cumhuriyet gibi bir gazete- nin "Atatürk'e hakaret edece- ği" iddiasını bile tartışmıyo- rum. Ama Nurcu şeyhiyle yapılan bir röportajın yargılandığı da- vada, yargıç Nurculuğun ya- yın organı sayılan gazeteyi gö- zünüzün içine sokmacasına masanın üstüne koyduysa ve bunu bütün duruşmalarda inatla yinelediyse... Bakın bunu tartışmak istiyo- rum... Azzzz sonra! Yani yann. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Belge... Adaiet Bakanı Hikmet Sami Türk, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Ergül Gür- yel'e tepki gösterirken ne diyor: "Hâkim ve savcılarla ilgili kimin elinde cumhu- riyetin niteliklerine aykın hareket ettiği şeklinde bilgi, delil varsa yetkililere, bakanlığa iletmekle gö- revlidir. Bunu yapmayanlar görevini yerine getir- memiş oluriar..." Bakan Türk yerden göğe kadar haklı!.. Çünkü, Adaiet Bakanı ve bazı siyasiler "irtica" denilince, Istanbul'un Fatih ilçesinin Çarşamba semtinde sank ve cüppeyie dolaşarpları anımsı- yorlar, başta yargı olmak üzere milli eğitime dek sızan 'tarikat şeyhleri'r» laik demokratik cumhuri- yetin güvencesi sanıyorlar!.. Şöyle beş altı yıl önceye dönelim ve bakalım: Biz, Prof. Dr. llhan Arsel'i "Biz Profesörier" ad- lı kitabından ötürü "Islam dinine hakaret ediyor" gerekçesiyle mahkûm etmek isteyen savcılar gördük!.. Biz; avukatlan, gazetecilerı, aydınlan hedef gös- teren dincileri, yargı aşamasında koruyup kollayan, onlar "gazetecilik görevini yapıyoriar" diyen yar- gıçlar gördük!.. Bakın, şimdilerin bir numara demokratı Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığı dönemin- de 10 bin 200 üniversiteliye her ay verilen 40 mil- yann (1995 yılında) hangi kaynaktan aktanldığını bugüne dek oğrenemedik!.. Düşünün 1995 yılının 40 mih/ar lirası.L Hiçbir savcı bu olayın uzerine gitmedi; gitmek isteyenler engellendi!.. 1995 yılında 'şeriatçı vakıflar' yaklaşık 50 bin üniversite öğrencisine burs veriyor, onları özel yurtlarda ve evlerde barındırıyordu... Kimlerdi şeriatçı vakıfları destekleyenler? O kentin valileri, kaymakamlan, emniyet müdür- leri, savcılan, okul yöneticılerı, işadamları!.. 1995 yılında bir savcıya sormuştum: "Niye soruşturma açmıyorsunuz vakıfyönetici- leri hakkında?" Yanıtı şu olmuştu: "Siyasi erk dinci vakıflara destek veriyor, nasıl yapabilirim!.." ••• Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, arka- daşımız Ebru Toktar'a yaptığı açıklamada şöyle diyor "İrtica ile mücadele kolay değil. Irticayı, bakan- lıktan hukuk kurallan içinde temizliyorum. Ben çok sabıriı bir insanım. İrtica ile mücadele için zaman ve sabra ihtiyaç var." Bostancıoğlu haklı!.. Elbet her şey hukuk kurallan içinde olacak!.. Savaştepe Anadolu Öğretmen Lisesi'nde müdür yardımcısı ve kimya öğretmeni 12 Ocak 1999'da soruşturma geçirdiler... İki öğretmen siyasal Islamcı olarak biliniyordu... 2 Şubat 1999'da valılik oluru verıldi... Yani iki öğretmen merkeze alınacaktı... Ne oldu? Milli Eğitim Bakanlığı'nda gizii eller bu dosyayı kaldırdı!.. 1994 yılında Gönül Hatay Eren adlı demokrat bir öğretmen ise bakın hangi gerekçeyle görevin- den alınmıştı: "1- Çağdaş sanattan anlamayan birgrup ede- biyatçıya Pavarotti kasedi dinletmek. 2- Tevhid- i Tedrisat Kanunu 'nu (Öğretim Biriiği Yasası) ve uy- gulamasını savunmak. 3- Dinci milli eğitimi pro- testo etmek amacıyla eylem yapmak..." Çankaya Lisesi edebiyat öğretmeni Gönül Ha- tay Eren bu suçlardan(!) ötürü soluğu bir başka okulda almıştı... öğretmen Eren, Muğla'da düzenlenen Milli Eği- tim Bakanlığı kursunda yaşananları Cumhuri- yet'te yazdığı için de büyük suç işlemişti.. O kursta neler öğretilmişti? 1- Insanlar rüyalarını Turkçe görürter. Rüyalar ise ikiye aynlır; a- Şeytani rüyalar, b- Rahmani rü- yalar. 2- Müslüman, Müslüman gibi yaşamalıdır. 3- llmi ahlakta aramalı, Batı ahlaksızdır... Gönül Hatay Eren'in soruşturma dosyası Milli Eğitim Bakanlığı'nda hasıraltı edilmedi... Demek ki, altı yıldır MEB'de bir değişiklik yok!.. Zamana ve sabra gereksinımimız var!.. • • • Bugün Türkiye'nin içinde bulunduğu durum son efli yıllık birikimin sonucudur!.. Bireyle Tann arasında kalması gereken, vicdan özgüriüğünün temeline dayanan din duygusu, ne yazık ki gırtlağına dek siyasete bulaşmıştır... Ne siyasal ne de devlet erkı, camılerde dağıtı- lan şu bildiriyi hiç önemsememıştir: "Anayasamız Kuran, kanunumuz şeriat, rehbe- rimiz peygamber, emelimiz bu yolda ya şehit ya da gazi olmaktır..." Bir düşünsel inanç; siyasal amaçla, kin ve kan- la bir arada düşünülebiltnir mi? Bu kafada olan vali, kaymakam, polis müdürü, müsteşar, bakan irticanın tanımını yapabilir mi?.. hikmetcetinkaya(fl cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhuriyet ^ kitap kulübü ÇAĞINIH TANIĞI ÜÇ YAZAR 2. BASI KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT KAMPLARI 4. BASI SANCILI YILIAR KUŞATILMIŞ SOKAKLAR 4 BASI POSTUNDA KURT ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAN 2 BASI DİN BARONUNUN KAZLARI 2 BASI A$IK KADINLAR SOKAĞI 2 BASI ŞERİAT PAZARI SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL TÜRKİYE'NİN ŞEYTAN ÜÇGENİ GÖZIERİN POYRAZ : Cumhunyet Kıtap Kulubü Çağ Pazarlama A.Ş Turkocağı Cad. j _ No:39M1 (34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel: 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle