15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 EYLÛL 2000 PAZARTESİ PAZARTESİ SÖYLESİLERÎ îstanbul'da insanı ve tarihi vuracakdeprem üzerine düşünceler.. Prof. Erdik, 'Deprem orta sınifi vuruyor!..'# Bizdeki depremlerin niteliği diğer ülkelerden dahafarklu Türkiye'deki depremde kısmen, gelir seviyesi düşük sınıfla yüksek sınıfa birşey olmaz. Esas orta sımfgider!.. Çünkü, orta sımfin emeğiyleparasını biriktirip alacağıyer, genellikle nitelikleri çok iyi olmayan bir apartman dairesidir. Maalesef en çok acı çeken, Türkiye'nin belkemiği bu insanlardır. # îstanbul'da bir depremde 5 bineyakın binanın toptan göçeceğini tahmin ediyoruz. Bu sayı 17Ağustos depreminde 2.500 - 3.000 kadardu Bölgeyegelen ekiplerin mucizevi kurtarmalan olmuştur. Ama 20 bineyakın kayıp içinde belki 50 tanesini kurtarmışsınızdır. O tip kurtarmalann istisna olması la&m, kural değü!.. # Türkiye deprem mühendisliği konusunda her zaman dünyada en iyiler arasında olmuştur. Bizim sıkıntımız atılınt yapmak değü, bilinenlerin uygulanmasım sağlamakttr. Hem bizim hem de ÎTÜ, ODTÜ ve TÛBİTAK'ta çalışan arkadaşlann bilgi üretimiyazık ki bir işe yaramıyor. Neticede depreme karşı hazırlıklı olmak bir kalkınma meselesi. ÜMİTZtLELİ Geçen günlerde FransE araşarma gemisi IF- RENERveTÜBfTAKortakfağryiaMarmara'da yapılan zemin etüdü tarnşmalara yol açü_ - Biz buna 'Kıyı Ötesi Jeofizik Etüt' diyoruz. Hakikaten ciddi bir etûttûr. Anladığım kadany- . la kullanılan getni çok ûstün bir donanıma sa- bip. En azından tahminlere dayalı bazı bulgula- nmızı kesinleştirmesi açısından da çok önemli. Tabii hıçbır bilimsel asama, çalışmalara son nok- tayı koymaz. Bilimsel çakşmalar süreklidir. Ama elde edilen veriler, eminim ki îstanbul'da mey- dana gelebilecek bir depremle yer hareketinin ne şekilde olabileceğine ışık tutacaktır. Buna 'se- naryo depremi' diyoruz. Senaryo depremi, dep- remin nasıl, ne şekilde, hangı mekanızmayla, ne büyüklükte olabileceğine dair bılgıler sağla- yacaktır. tstanbul için kaç senaryo var ve hangisi gerçe- ğe en yakın görülüyor? - Senaryolannızı hangi sorunun yanıtını ara- dığınıza bağlı olarak kurarsınız. Ne şekilde ba- karsanız bakın, gerek tarihi depremlere, gerek enerji birikimine, Kuzey Anadolu Fay Hatn'nda- ki depremlerin sıralanış dızilımlerine bakın, ne- ticede % 60-65 gibi bir olasüıkla, Istanbul 'da önü- müzdekı 30 yıl içinde, deprem olabıleceğini gö- rûyoruz. 30 yıl sihırli bir rakam da değıl. Yapı- lan araştırmalara göre, ömeğin California'da bir insanın hayat beklentisi ortalama 30 yıldır. Ya- pılan etûtlerde, 50 yıl, 100 yıl gibi rakamlan halkın algılaması zor olduğu için sayıyı 30 yıl olarak belirlemişler. Peki Depretnlstauıbul'uDekadartahripeder'- üı senaryosu oedir? - Senaryo için en önemli konulardan bir tane- si... 'Şüphenin sanık lehine kullanılması' diye bir hukyk deyimi vardır. Yani 'îstanbul'da deprem acaba orada mı olur, burada mı, bir kerede mi kınlır, ikide mi?' gibi şüphelerimizi sanığın le- hine kullanmamız lazım. Bu da lstanbul'daki depremi azaltmak değil, çoğaltmakla mümkün!.. Çoğalttığımız zaman ne mi olacak? Ortaya çı- kan rakamlar, en azından yöneticilenmızi biraz daha hassaslaştıracak, tedbir almaya sevk ede- cek. O bakundan buralarda bizim çok fazla op- timist, iyimser davranmaya haklamız yok. Bir de tstanbul'un % 65'inin gecekondu okhı- ğu gerçeği var_ - O ayn bir konu. Gecekondular mutlaka yı- kılacak diye bir şey söz konusu değil. Çok sağ- lam gecekondular olduğunu bilıyorum. Nice ya- sal binadan daha sağlam! Aslında bu konuda önyargılıyız. Diğer ülkelerdeki gecekondular tahmin edemeyeceğiniz kadar kötüdür. Deprem- lerde hemen yıkıldıklan için o ülkelerde ölen- ler umumiyetle fakir insanlardır. Bizdeki dep- remlerin niteliği daha farklı. Türkiye'deki dep- remde kısmen gelir seviyesi düşük sınıfla gelir seviyesi yüksek sınıfa bir şey olmaz. özellikle kent depremlerinde ölenler, orta ya da üst orta sınıfdediğimiz insanlar. Yani kendi emeğiyle uğ- raşmış, didinmiş, bir apartman dairesine sahip olmuş sınıftır en çok acıyı çekenler. Bunlar da Türkiye'nin belkemiğidir; çalışan, üreten ınsan- landır. Yani, 'Türkiye'de deprem orta sınmn başına patiar' mı diyorsunuz?L - Esas ortadakiler gider!.. Diğer ülkelerden farklı olan bu gerçek, Türkiye'ye gelen yaban- cılarcabilinmediği için, 'çarpıkkentleşme', 'il- legal yerleşme' deyip gecekondulara fatura çı- kanlmaya çalışılır. Halbuki çok doğru değil... Bu dunun diğerierinden farkb olarak neden orta smmn başına gelir Türkiye'de? - Maalesef orta sınıfın emeğiyle parasını bi- riktirip alacağı yer, genellikle nitelikleri çok iyi olmayan bir apartman dairesidir. 7-8 kaö geçen yüksek apartman daıreleri... Niteliksiz müteahhitierin yapûğı apartman- lar». - Müteahhidin niteliği de önemli, projecinin de, kontrolörün de.. Tutup da bu zincirin bir hal- kası kötü demenin bir anlamı yok. Halkalann he- men hepsikötü!. Son deprem tek bir adamm östfine ydakn me- sela_ - Ona fatura etmemek lazım. Bu kadar insa- nın ölümüne neden olan depremden sonra, Tür- kiye'deki belediye başkanlan da dahil yapı de- netimiyle ilgili yönetıcılerin istifa etmesi gere- kirdi. Çünkü yaşananlar, katliamdan başka bir şey değildi...Müteahhitlerinsuçsuz olduğunu söy- lemiyorum. Ama faturayı iki müteahhide çıkar- manın hiçbir anlamı yok. Burada suçlu olan sis- temdir. Neticede sistemi msanlar kuruyor. Birinci senaryoyu tamamlayaJım o Mman. Na- sd bir tahribat demiştik? - Birinci senaryo, Istanbul için kurulan en kö- tü senaryodur. Adalar'ın güneyinden geçen ve Istanbul'a 10-15 km uzaklıkta bulunan hatta meydana gelebilecek, 7 küsur büyüklüğünde bir depremdir Denizin attmdaobnasmm bize faydası ne ohır? - Faydası da zaran da olmaz!. Medyada bu yön- de çıkan yazılar var. Ama herhalde maksadını aşan bir konuşma olmuş. Eminim 'denizin için- de olur' sözüyle, tstanbul'un beldelerine, yerle- şim yerlerine uzakhğı kastedilmiş... Zaten bir dep- remde yırtılmanın başladığı yer yaklaşık, herhal- de 10 km. derinlığındedir. Marmara'nın en de- izi bilmem ama ben müthiş rahatsız oldum!. Büyük depremden biryıl sonra Marmara 'da araştırmayapan bir Fransız gemisiyine uykulanmı kaçırdu Deprem sonrası haftalar, aylar boyu yaşadığımız tartışmalaryeniden alevleniverdi; "Acabafay neresinden kınlacak?, kaç kere hnlacak, tstanbul'u neresinden daha çok vuracak, kaç ev yıküacak, kaç kişi ölecek?.." Sayın, sayabildiğiniz kadarL Boğaziçi Üniversitesi Deprem Mühendisliği m^J Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Musiafa Erdik'ten rica ettim; birgûn tstanbul'un insamnı ve tarihini vurması kaçınûmaz depremle ilgili tûm sorulanmı büyük bir nezaket ve sabırlayamûadu tstanbul'a tepeden bakan KandilliRasathanesi'nden çıkarken biliyordum ki; depremden kaçdmaz, ama başa çıküabilir... Yeter ki "kadercilikten " kurtulmayı öğrenelim!.. rin yeri ise bilemediniz 200-300 metredir.. Üs- telik deprem, üzerinde deniz olduğunu bılmıyor ki. Bizbiliyoruz!.. Birde tsunami' denflen vedenizdeohışan dep- rem dalgalarmdan bahsedütyor. Denizde oiması böyle bir tehükeyi doğurabilir mi? - Olabilir tabii. O daha çok yırtılmanın meka- nizmasıyla ilgili bir konu. Yanal atımlardan çok düşey atımlarda bu tür olaylar oluyor. Ama Mar- mara gibi kapalı denizlerdeki olaylara biz tsu- nami değil, 'seyçe' deriz. tstanbul'un değişik böl- gelerinde su 2-3 m. yükselebilir ama bunlann in- san hayatını tehdit edecek boyutta olacagını san- mıyorum.. Senaryolarm üzerinde devam edeüm. Tarifae ve diziliş sıralanna baknğunızda 1500'lerden soaraaı^aıiurysbüvükdepremlergörüyonız. -1509 büyük bir depremmiş. 1719'da meyda- na gelen yırtılmanın ardından, Adalar'ın güne- yinden geçen 1754 depremi gelmiş. Bu iki seri aslında 17 Ağustos depremine çok benziyor. Sonra tstanbul'la Tekirdağ arasında 1776 yılı Mayıs ve Ağustos aylannda arka arkaya mey- dana gelen bir seri daha var. Bunlar yaklaşık üç aralıkh depremlerdir. Böyle bir seri olması müm- kün görünüyor. Tabii tarih ne kadar tekerrür eder bilmiyoruz ama bu deprem silsilesini çağnştın- yor. 1719'u 1999 diye alabilirsiniz... Hep böyle,200'er küsur seneKksüreler geçmiş aradan-. - Zaten 200, 250, 300'dür. 1719'dan itibaren 200 koyarsanız, 1919 olur, 300 yıl koyarsanız 2019 olur. Periyot olarak uyuyor ama şuna da bakmak lazım. Bu bölgede depremler belki 10-12 mil- yon yıldır meydana gelmiş. Biz depremlerin son bin yılına bakıp bir şeyler yapmaya çalışıyonız. Ne derece tutarbilmiyorum ama elimizdeki bil- giler, ihtimal hesaplan bu olasılığın kuvvetli ol- duğunu gösteriyor. Ve en azından şüphe varsa Istanbul'un lehine kullanmamız lazım. Yani ya- nn deprem olacakmış gibi hazırlığa başlamamız lazmı. Nasdbirhanrbkbn? - Birincisi; Istanbul'un depremden az zarar görmesi için bütçe ayırmamız lazım. Bu, sava- şa hazırlık gibidir. Savaşa hazırlanırken belirli yatınmlan, hazırlıklan nasıl yapmak zonmday- sanız, bunun için de belirli bir bütçe ayırmak zo- rundasınız. tkincisi; yapılacaklar için öncelik sırası çıkaracaksınız. Her şeyi aniden yapmamı- za Türkiye'nin takatı müsaade etmez zaten. Yani tstanbul için bir master plan yapmak ia- zmöylemi? - Tabii. Master planla toplam resmi görecek- siniz ki, önceüklerin ne olduğunu bilesiniz. 1754, 1766 serisinin devamı veya 1509 benzeri bir deprem olursa îstanbul'da ne olacağının resmi- nin ortaya konulması lazım. Sonra, kayıpları azaltacak birtakım önlemleri planlı prograirnlı bir şekilde birkaç yıla bölerek almanız lazım. Ya- pacağımız başka bir mucize yok! Çevre yohı ve köprüJerin yıküabfleceği ik Ogi- li tartışmalar var. Sizin düşûnceniz ne? - Bugün çok yüksek deprem hareketleri ön- görüyoruz. Oysa eski bilgilerle yapılan, bugü- nün teknolojisine uymayan köprüler var. Hasar göreceği meydanda. Karayollan 17. Bölge ga- yet iyi bir çalışmayla tüm hasarlı, kritik yerlerin listesini çıkardı. Ama başlanması için fınansman lanm Hakikaten bunlar Bakanlar Kurulu'nda, MGK'de konuşuhnası gerekli konular... Peki ne yapdması lazun? 'Tarihiesederide kaybederizUhd şey geri getirflemez dediniz. Birisi insan cam, büisi de tarihi eserier. Hiç yıkthnayacaJdar ara- sjnda Sûieymaniye örnegini gös- terdiniz. Demek ki, yıkdabflecek otanlardavar. - Bina olarak tarihi eser değeri taşıyanlarvar,birde binalarda ser- gilenen eserier var. tkisini birbirin- den ayırmak lazım. Bina olarak îs- tanbul'da çok büyük bir tarihi kül- tür yoğunluğu var. Bu yapüann büyük çoğunluğu bugüne tamirle gehniştir. En çok tamir görenlerin arasında Fatih Camii vardır. Her depremde hasar görmüştür. Edir- nekapı Mihriman Sultan Camii de öyle. Bunlara gerekli bakımı yap- mazsak, bir sonraki depremi atlat- malan söz konusu değildir. Peki bu koBoda bir şeyier yapı- hyormu? - Sanmıyorum. Eminim gerekli müdürlükler bunlann hasar gör- düğünü, bakım görmesi gerekti- ğıni değişikmakamlara bildirmis- tır. Ama neticede finans öoceliği- nin olduğundan şüphelerim var. Birdepremkbütün bunlannefi- mizden kayıpgdeeeğm bflmekçok actdepmi? - Hakusınız ama her konuda fa- turayı hükümete çıkarmamak la- zım. îstanbul'da çok zengin sana- yicilerimiz var. tstanbulhmunda sa- hip çıkması gerekiyor. Herkes günde bir sigara az içse bir çırpıda milyon dolar toplanır!. Keşke cami yapnrma dernekleri mısyonlannıdeğişnrip var olan ca- milerin, mevcut tarihi eserierinba- kımı için para toplasalar. En azın- dan öbürü kadar sevaptır. Başka hangi eserier var? - Yme tamir, takviyeyle gelen Ayasofyavar. 1500yıkhrayaktadu- ruyorama bu süre içinde üç kez ana kubbenin birkısmı çökmüştür, de- ğişik payandalar, ilaveler yapıl- mıştır. Şimdiye kadar sağlam gel- miştir. Bu, deprem öncesinde ve sonrasmda bütün eski yönen'cile- eserlerin bakımı için sponsortayin edüiyor. Böylece, bir vasisi, avu- katı oluyor eserierin. Binayla ilgi- lenryorlar. kurduklan derneklerle paratopluyorlar... Açıkçası devlet para ayırsm diye beklemeyi, çok ba- sit biryaklaşım olarak görüyorum. PfekiTopkapıSaravıdepremteh- ikesinekarsmyeterincekDrunuyor mu? -Topkapı Sarayı'mn yönetimiy- le özeUikle eserierinne şekilde ser- gilenmesi gerektiği konusundagö- rüşmelerimiz oldu. Bugün eserie- rin büyük bir fasmı depreme kar- R'olmabahçe Sarayı 'na güseniz, 1930'larda, 40'lardaki bakım çalışmalarının bile kayıtlan kaybolmuştur, hatta bir fasmı SEKA'ya gönderüip yakûmışttrl. Bunlara sahip çıkmak lazım.. Bugün önemli, büyük camilerimizin rölevelerini bile bulamazsımz... rin göstermis olduğuönemden kay- naklanan bir şey. Ayasofya son depremden etki- lendimi? - Etkilenmedi. Çünkü Ayasof- ya'da 10yıldır yoğunolarak cihaz- lanmızla nefes alışmı bile kontrol ediyoruz. Ama ne kadar bakunya- püdığından şüphelerim var. Çün- kü önceliklerimiz başka yerlere kayıyor...Yurtdışında bu tip tarihi şı sergileme kurallanna uymakta- dır. Ama tstanbul'da bu kurallara uymayan çok fazla müze var. Me- sela Doteıabahçe Sarayf ndaki çi- ni vazolar, en ufak sarsmtıda kın- lır. Halbuki pahah tedbirler de de- ğil bunlar. Dohnababçe Sarayı'mn da pek - Deprem olmasa bile binalarda bilumum bakım hizmetlerinin ya- pılması lazım. Aynca büyük her müze, her bina için bakım defteri rutulmalı. Yurtdışmda daha az önemsiz yapılann bile büyük ba- kım defterlen var. Yüzyıllarca ne bakım yapdmışsa, o deftere harfı- yen yazılmış. Dolmabahçe Sara- yı'na gitseniz, 1930'larda, 40'lar- daki bakım çahşmalannın bile ka- yıtlan kaybolmuştur, bir kısmı SE- KA'ya gönderilip yakıimışür!. Bun- lara sahip çıkmak lazım.. Bugün önemli, büyük camilerimizin röle- velerini bile bulamazsınız... Sultanahmet'teki Dikflitaş hiç zarar gönneyenler arasında gaB- ba?_ - Dikilitaş yerinden oynamıştır ama hiç yıkılmamıştır. Yerinden oynadığınj görebilirsiniz. Bırmik- tar geometrisi değişmiştir. 'Yık- mak için nasıl bir harekrt gerekir' diye analizler yaptık. Bayağı bü- yük yer hareketleri gerekiyor.. Yı- kılması için 7.6'danbüyük deprem gerekiyor... r%ki,taı^yaUar için tehBtevar m?. - Benim o şekilde bir çalısmam olmadı ama tarihi yahlann çoğu ne- ticede ahşap yapılar. Çok büyük bakımsızliğ^ yoksa depremden za- rar göTeceğini sanmıyoram. Bü- yük bölümü de deprem atlatmıştır zaten.. Onlan asıl yangından korumak lazım!.. - Köprülerin tamir, takviyesi binalardan daha pahahdır ama çok daha kolay bir iştir. Bunlar ka- muya ait yapılanür ve yüzde yüz ayakta kalma- lan gerekir. Aksi halde tüm ulaşım kesilebilir. Onun için bir an önce finansman sağlanıp baş- lanması lazım. Ostelik tek problem ulaşım da de- ğil. Depremde yerine koyamayacağımız iki şey vardır, biri insan, ikincısi tarihi eserler. O bakun- dan köprüler kadar hastaneler de çok önemli. Han- gilerinin ayakta kalacağını yüzde yüz belırleyip faaliyetini devam ettirmesi için gereken her tür tedbiri almamız lazım. Her bir mahallede dep- rem sonrası ayakta kalacağına emin oldugumuz, hastane, cami, okul gibi yerlerin belirlenmesi lazım. Depremden önce ilk yardım malzemesi- ni depolayacağımız bu yerlerin elektriği, su de- posu,jeneratörüolmalı. Herkes '500m.9onrasır- nmdaki yaranyı götürebUeceğim bir yer var' di- yebibneli. Burası bızım ılk merkezimizdir. Son- raki aşama 2. büyük merkezlere, gerçek hasta- nelere nasıl gidebileceğinin planlanm yapmak- tır. Yoksa, 'hastaneterimizsağlaın' demekle ış bit- miyor. Sizbir sivil toplmn hareketi öneriyorsunuz as- hnda. - Sivil toplum hareketi önenyorum tabii. Bu işin mutlaka aşağıdan yukanya olması lazım. Yu- kandan aşağıya birhareket başlatamazsınız. Bu- gün özellikle deprem konusunda merkeziyetçi- lik ölmüştür. Ne kadar merkezden uzaklaşır, ma- halle bazlanna önem verirseniz, ilk aşamada o kadar çok insan kurtanrsınız. Herkesin birbiri- ni kurtarmayı öğrenmesi lazım. tstanbul'da bir depremde 5 bine yakm binanın toptan göçece- ğini tahmin ediyoruz. Bu sayı 17 Ağustos dep- reminde 2.500 - 3.000 kadardı. Bölgeye gelen ekiplerin mucizevi kurtarmalan olmuştur. Ama 20 bine yakm ölü içinde belki mucizevi olarak 50 tanesini kurtarmışsıruzdır. Nhekim öyle oldu zaten- / •' -'V JX - O tip kurtarmalann istisna olmasılazımjTnî-" ral olmaması lazım. 'Depreme hazniamyorum' diye her yerde acil yardım kurtarma cihazı ku- rulup tatbikatlan yapılıyor. Gayet iyi, ama dep- reme hazırlığı yalnız buna bağlayamayız tabii. Bunlann mobilizasyonu çok öneırüi. Bunlann alet- leri, ekipmanlan belli bir yerdedir. Caddeye yı- kılan bir binayı kaldırmak için iş makinesini bi- le oraya götüremezsiniz çünkü trafik vasıtalar- la tıkanmıştır. Görevli kişilerin oraya ulaşıp ula- şamayacağı da problem bu durumda... Dolayı- sıyla o bölgede yaşayanlar ne yapabilirse, o ka- dar yapılır. Ama onlann da bir eğitimden geçmesi gereki- yor herfaalde— - Tabii. Aynca mahalle bazında örgütlenme- leri gerek. îstanbul'da değişik mahallelerin çok iyi hazırlandığını, çok bilinçh insanlar olduğu- nu bilıyorum. Ama neticede bunlann hepsinin bir liderliğe ihtiyacı oluyor. Paniği önleyecek li- derlerin ohnası, kurulan örgütün geliştirilmesi ve insanlann yapüklan bu işlerden gurur duy- ması lazım. Bunlar insanlann gönüllü olarak ya- pacağı işlerdir. Yaklaşık 30 yıknr bu alanda çabşmalar yap*- yorsunuz. Gelinen noktayı nasıl değerlendiriyor- sunuz? Türkiye deprem konusundayeterincebi- hnclendi mi sizce? - Türkiye deprem mühendisliği konusunda her zaman dünyada en iyiler arasında olmuştur. Bizim sıkıntımız atılım yapmak değil, bilinen- lerin uygulanmasını sağlamaktır. Çünkü Türki- ye'nin şu andaki ihtiyacı yeni bilgi üretmek de- ğil, mevcut olanlan tatbik edebilmektir. Türiri- ye 1939 depreminden sonra hükümet çok iyi bir karar ahnış, Italya'dan tercüme edilen Deprem Şartnamesi'ni yürürlüğe koymuştur. O zaman- lar, şartnamesi olan ülke sayısı bir veya ikiydi. Daha sonra çıkanlan Afetler Kanunu da zama- nına göre çok iyi bir kanundur. Gelin görün ki şarmameyi 60 yıldır uygulatamıyoruz. Bu sis- tem bozukluğudur. 60 yıl çok uzun bir zaman— - 60 yıldır yapamadıysak, bu işin arkasında çok büyük sosyo-ekonorruk olaylar var demektir. Bir diğer unsur da, inşaat sektörünün endüstriyelle- şememesi. Şehirleşmenin hızlandığı dönemde Türkiye kronik enflasyonla yaşadı. Faizler arttığındakre- dı alamadığınız için, bankalar 'Evini iyi yap, git, sigorta et' diyemedi. tster istemez yap-satçı mü- teahhidin elüıe düşüyorsunuz. Hiçbir ceza, yap- tınm olmadığı için şartoameye uyan yok. Sonuç olarak, bizim sıkmtımız, mevcut bügilerin uy- gulanmasını sağlayacak sosyo-ekonomik düze- ni kurmaktır. Kandilli Rasathanesi'nin cihaz eksiği var mı? - Hayır, teknik açıdan hiçbir eksiğimız oldu- ğunu sanmıyorum. Şu anda acil müdahale erken uyan sistemini kuruyoruz ki, dünyada bir örne- ği belki Califomia'da, Yokohama'da vardır. Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı Türki- ye'de ilk ve tektir. Ama hem bizim hem de ÎTÜ, ODTÜ ve TÜBÎTAK'ta çalışan arkadaşlann bil- gi üretimi yazık ki bir işe yaramıyor. Neticede depreme karşı hazırlıklı, dayamklı ohnak bir kalkınma meselesi. Daha trafik, sağlık, eğitim alanlannda problemlerini çözemeyen Türkiye, sihırli bir değnekle aniden deprem problemini çözecek değil!. . . _.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle