Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL 2000 PAZARTESİ
HABERLER
bönü'nün 116.
doğumgünü
• ANKARA(AA)-
Atatürk'ün silah arkadaşı
ve Türkiye
Cumhuriyeti'nin 2.
Cumhurbaşkanı Ismet
înönü, doğumunun 116.
yıldönümünde
Anıtkabir'deki mezan
başında anıldı. Törene,
Inönü'nün torunu Nur
Peri Özlen, eşi Sinan
özlen ve kızlan Pınar
özlen ile tnönü Vakfi
üyeleri katıldı. Nur Peri
özlen, anıt mezara
kırmızı ve beyaz
karanfıllerden oluşan bir
çelenk koydu.
btanbulun
kurtuluş
kutiamalan
• Istanbul Haber Servisi
-Istanbul'un
kurtuluşunun 77.
yıldönümü kutlamalan
kapsamında, dün Vatan
Caddesi'nde tören provası
yapıldı. Yıldönümü
dolayısıyla 6 Ekim'de
gerçekleştirilecek törenin
provası, saat 10.00'da
Piyade Yarbay Sinan
özçelik komutasında
başladı. Istiklal Marşı'nın
okunması ve Türk
Bayrağrnın göndere
çekilmesinin ardından,
askeri ve sivil okullardan
öğrenciler ile muharip
gazilerin geçişiyle prova
sona erdi.
Zeynep Sibel
Buluş tutuklandı
• İstanbul Haber Servisi
- Görev yaptığı Emlak
Bankası Beyoğlu
Şubesi'ndeki müşterilere
ait hesaplardan 2 trilyon
lirayı zimmetine geçirdiği
gerekçesiyle aranırken
Kaysen'de yakalanan
Zeynep Sibel Buluş,
lstanbul'a getirildi. Buluş,
polisteki işlemlerin
tamamlanmasından sonra
Beyoğlu Adliyesi'ne sevk
edildi. Mahkeme
tarafından tutuklanan
Buluş, cezaevine konuldu.
RecaiKutan
I ANKARA (ANKA)-
FP Genel Başkanı,
Necmettin Erbakan'ın
cezasına ve partisi
hakkındaki kapatma
davasına destek arayışı
için kurmaylan Temel
Karamollaoğlu, Ertan
Yülek, Oya Akgönenç ve
daruşmanlanyia birlikte
temaslarda bulunmak
üzere Belçika ve
Strazburg'a giderken, tüm
Türkiye'yi kapsayan bir
programı da uygûlamaya
koydurttu.
DenizHarp
Okıriu'nda tören
• Istanbul Haber Servisi
- Deniz Harp Okulu'nda,
intibak eğitiınini başanyla
tamamlayarak birincı
sınıfta öğrenim görmeye
hak kazanan 214 öğrenci,
törenle ant içerek meç
kuşandı.Okul komutanı
Tümamiral Aydın Gürül,
törende yaptığı
konuşmada sadece bilgili
değil, bilgili olduğu kadar
Atatürk tlke ve
tnkılaplanna yürekten
inanmış, disiplini
mükemmel, inisiyatif ve
medeni cesaret sahibi,
bedenen ve ruhen birer
deniz subayı olmalan
gerektiğini söyledi.
CHP'nin olağanüstü kurultayına 5 gün kala kulislerde yoğun bir hareketlilik var
Giiııay: Aday değflimANKARA (CumhuriyetBü-
rosu)-CHP'nin olağanüstü ku-
rultayı için son haflaya girilir-
ken kulisler hız kazandı. Aday
adaylan arasında adı geçen
Parti Meclisi (PM) üyesi Er-
tuğrul Gûnay aday olmayaca-
ğını, "anlamsE" olarak nitele-
diği kurultayın tümüyle dışın-
da kalma karannda olduğunu
bildirdi. Günay'ın karan, ku-
lislerde, "Deniz Baykal aday
olursa Günay vazgeçer" iddi-
alannın doğrulandığı şeklinde
yorumlanırken Günay, karan-
nın kimsenin adaylığıyla ilgili
olmadığmı savundu.
Kocaeli Beledıye Başkanı
Sefa Sinnen'in bugün, Deniz
Baykal'ın da yann adaylıklan-
nı açıklamalan bekleniyor.
CHP'nin 11. olağanüstü kurul-
tayına 5 gün kala parti kulisle-
rinde yoğun bir hareketlilik ya-
şanıyor.
CHP PM üyesi Günay, dün
genel merkezde bir basın top-
lantısı düzenleyerek kurultay-
da aday olmayacağını açıkladı.
Sözlerine, "Unutkanlık insan
aklını sakaüıyor ve yanhşJddar
da unutkanlıklar üzerine kunı-
luyor" dıyerek başlayan Gü-
nay, bu kurultayın "gereksiz,
yersiz ve zamansız" olduğunu
savundu. CHP'nin Siyasi Par-
tiler Yasası'na (SPY) göre, en
geç Mayıs 2001'de bütün or-
ganlann seçileceğı olağan ku-
• Ertuğrul Günay, kurultayın tümüyle dışında kalmaya kararlı olduğunu açıkladı.
Hasan Fehmi Güneş liderliğindeki sol kanat Anadolu turunda. Sinnen'in bugün,
Deniz Baykal'ın yann adaylıklannı açıklamalan bekleniyor.
rultay düzenlemek zorunda ol-
duğunu anımsatan Günay,
"Hal böyleyken partinıizin 15
gün içinde bir seçimli kurulta-
ya sürûklcnmesi. parti içi ikti-
dar kaygılannın her şeyin önü-
negeçtiğjni göstermektedir" di-
ye konuştu. Günay, bu görün-
tünün sade partilileri üzdüğü-
nü, CHP'nin gelişmesini ve
güçlenmesini isteyen yurttaş-
lan da umut ve düş kınklığına
uğrattığını kaydederek Türki-
ye'de çeşitli alanîardaki sorun-
lar dururken CHP'nin bunlan
erteleyerek kendi iç sorunlan-
na boğulmasını anlamanın ve
anlatmanın olanaksız olduğu-
nu söyledi. Günay, bu nedenle,
"bu anlamsız kuruhayın" tü-
müyle dışında kalma karannda
olduğunu vurguladı. CHP'nin
yeni iddialara ve yeni insanla-
ra gereksinimi olduğunu savu-
nan Günay, bu gereksinimin de
kısa süre içinde "siyasal arka-
daşbklannı kapıkuhı bağunh-
hklanna dönüştünnüş grup ve
bizip yapılanna" yeterince an-
latılamayacağını belirtti. Gü-
nay sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu açıdan, 10 yddan bu va-
na oylan azalan ve sonunda
ağır bir seçim yenilgisine uğra-
yan bir siyasal çizginin üçüncü
kez bövle bir oldubitti kurulta-
yına sürüklenmesi ve halka rag-
men siyasct anlayışının parti-
mizde yeniden ayâklanması sa-
dece bir talihsiziik ve haksızük
değil, tarih önünde de ağır bir
sorumluluktur. CHP'yi bu an-
lamsız kurultaya sürükleyen ta-
raflan bu sorunıluluklan ile
baş başa bırakıyorum.*'
İstanbul'da Oymen i
ağjatbasıyof
AYKUT KÜÇÜKKAYA
İSTANBUL - CHP'de olağanüstü kurultay
öncesi Istanbul'da Genel Başkan Altan Öy-
men'in ismi ağır basıyor. Istanbul'daki dele-
geler, öymen'e verilecek destek için arala-
nnda CHP PM üyesi Mehmet Moğultay'ın
da bulunduğu üç kişilik bir heyet oluşturul-
masını kararlaştırdı.
Kurultaya 5 gün kala Istanbul'daki delege-
ler, dün bir araya geldi.Altan Öymen'in de
kaüidığı ve kısa bir konuşma yaptığı toplan-
nya, Istanbul ilçe teşkilatlanndaki 84 dele-
geden 69'u katıldı. Toplantı sırasmda dele-
geler arasında zaman zaman tartışmalar ya-
şandığı kaydedilirken başkanlık yanşmda Is-
tanbul'daki delegeler arasında Genel Başkan
Altan Öymen'in ismi "ağırbasö". Altan Öy-
men'e verilecek destek için toplantıda üç ki-
şilik bir heyet de oluşturuldu. CHP PM üyeT
si Mehmet Moğultay, Zeytinburnu Üçe Baş-
kanı Metin Doğan ve tstanbul ll Sekreteri
Fuat Keskin'den oluşan üç kişilik heyet, baş-
kanlık yanşında son 5 güne girilirken diğer
illerdeki delegelerin nabznıı yoklayacak.
Eski Adalet Bakanı ve CHP PM üyesi Mo-
ğultay, toplantıya katılımın fazla olduğunu
ve delegelerin büyük bölümûnün başkanlık
yanşında Altan öymen'e destek verecekle-
rini açıkladıklannı söyjedı.
Günay, kurultayda kimi des-
tekleyeceğinin sorulması üze-
rine, "Kurultayda, sımsüa
CHP'nin yanında duracağım"
yanıtını verdi. Aday olmaması-
nın, Baykal ile ilgili olup olma-
dığmın sorulması üzerine de
Günay, "Kimsenin aday olup
olmamasıyla ilgili değUun. De-
niz Bey'inaday olupolmayaca-
ğı henüzbelli değil. Son gün gö-
receksiniz" açıklamasını yaptı.
Günay, mayıs ayında yapüacak
kurultayda genel başkan adayı
olacağını belirterek "Olağan
kurultayla DgDi iddiamı baştan
beri sürdürüyorum" dedi.
Sirmen'in adaylığını, bugün
Ankara'da saat 16.00'da başla-
yacak belediye başkanlan top-
lannsından sonra, Baykal'ın da
yann Istanbul tl Başkanh-
ğı'nda düzenleyeceği basın
toplantısıyla açıklaması bekle-
niyor. Baykal ve Sirmen'in
adaylıklannı resmen açıklama-
lanyla, kurultayda yanşacak
isimlerin sayısı 5'e yükselmiş
olacak. Genel Başkan Altan
Öymen. Hasan Fehmi Güneş
ve Hurşit Güneş, kurultayda a-
day olacaklannı açıklamışlar-
dı.
Sol kanattan koptuğu ve ge-
nel merkeze yaklaştığı iddia
edilen Fikri Sağlar'ın iki tara-
fa da yeşil ışık yakan mesajlar
vermesi, sol kanat içinde rahat-
sızlık yarattı.
Prof. Dr. Yakup Kepenek
'îdeolojik dağınıklık
CHP'yi esir aldı'
IŞIKKANSU
ANKARA - CHP Parti Meclisi üyesi Prof. Dr.
Yakup Kepenek. ideolojik dağınıklığın partiyi
esir almasından, parti içi yanşın siyasal görüş ay-
nlığına değil. kişisel yakınlaşmaya dayanmasın-
dan yakındı. Prof Dr. Alpaslan Işüdı. "Bugün
CHP için gereUi olanCHP olmaktır" dedi,Son
yıllardâ CHP'nin toplumsal dönüşüm ve afdun-
lara öncülük edemediğine değınen Yakup Kepe-
nek, son bir yıl boyunca sürdürülen üye yenileme,
parti içi eğitim, örgüt içi demokratikleşmeye, ka-
tılınıcılığa dayalı tüzük hazuiığı ve diğer çalışma-
larla yeniden yapılanma doğrultusunda önemlı
adımlar atıldığına dikkat çekti. Kepenek.
CHP'nin içi boş parti kavgalan nedeniyle siyaset-
te etkili olamadığını. halkın çığhğına gerekli ya-
ıııtı veremediğini kaydetti ve şöyle devam etti:
"Kurultayda, yeniden yapüanmanın içeriği de,
ülkenin ağır surunlan ve bunlara çözümler de tar-
nşılmayacaknr. İşin Uginci, kendilerini kişiye bağ-
lı adlaria özdeşleştirenler de somut konularda gö-
rüşlerini sergjlemjy or. Böyle olunca da hizip, grup,
kanat gibi aynşmalar kişiselleştirinyor. Bu Itişikr
ve de kanatlar arasında düşünsel farkhhklar olup
olmadığnu, değil geniş kamuoyu. parti kamuoyu
da bilmiyor. Yüzde 8.7 oranında oy alan bir parti-
de, kanat ya da kişi adlanna dayau bir aynşmanm
anlanu olabibr mi?" Sorunun çözümünün önce-
likle CHP üye ve delegelerine düştüğünü belirten
Kepenek, onlarla birlikte cumhunyet aydınlan-
masına emek ve gönül verenlerin, sendikalann,
üniversitelerin de CHP'nin yeniden yapılanma-
sına katkı yapmalan gerektiğini sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Işıklı ise CHP'nin bütün özenmelere
karşuı Batılı sosyal demokrat partilerden farklı
olduğunu savıındu. Işıklı, Batılı sosyal demokrat
partilerin, içerideki sosyal adaletçi ve demokrasi
yanlısı uygulamalarına ve sağladıklan kazanım-
lara karşın, dışanda ana çizgileri bakımından em-
peryalizmin ana doğrultusuyla çelişmeyen bir ta-
vır sergilediklerini söyledi.
Başbakan, Eskişehir'de çeşitli açılışlara katıldı, halka seslendi
Ecevk'e ilgi 500 Idştylesınırh kaldı
SERTAÇEŞ
ESKlŞEHtR- Başba-
kan Bülent Ecevit, eşi
Rahşah Ecevit ve DSP
Genel Sekreter Yardım-
cısı Hayri Diri ile birlik-
te Eskişehir'de ban te-
sislerin açılışına katıldı,
halka seslendi. 18 Nisan
seçimlerinde DSP'ye
destek veren Esk^ehir-
liler, Ecevit'in konuş-
masına ilgi göstermedi.
Ecevit'in vilayet meyda-
nındaki konuşmasını
yaklaşık 500 kişi dinle-
di. Uygulanan ekono-
mik programı savunan
Ecevit. "Hükümetin şu
sıralar alternarifi yok"
dıye konuştu. Enflasyo-
nun, dünya petrol fiyat-
lanmn yükselmesi ve Anadolu'da-
ki kuraklığa karşuı hız kestığını sa-
vunan Ecevit, ekonomik programın
"dinamik" bir yapısı olduğunu, son
aylarda büyüme hızının yüzde
10'lara kadar çıkmasuun beklendi-
ğini söyledi.
Çeşitli açılışlara katılmak üzere
dün Eskişehir'e gelen Ecevit, kısıt-
h sayıda partilı tarafından kent giri-
şindeki organize sanayi bölgesinde
karşılandı. DSP Genel Merkezi yet-
kililerinin, karşılama öncesi il yöne-
ticilerini arayarak konvoya katıla-
cak araç sayısını arttuma yönünde-
ki talepleri olumlu sonuç vermedi.
Ecevit, ilk olarak Anakent Bele-
diyesi'nce yaptınlan Beton Kent
Malzemeleri Uretim Tesisleri'nin
açılışım yaptı. Açıüş sonrası tesisi
gezen Ecevitler'e bilgi veren Ana-
kent Belediye Başkanı Prof. Dr. Yü-
Eskisehir Büyük şehir Belediye Başkanı Ydmaz Büyükerşen, Bülent Ecevitve eşi Rahşan
Ecevit'e akıflı kartla çauşan su sayaçlan hakkuıda bilgi verdi. Fotoğraf: AA
maz Büyükerşen, fabrikanın 4 ayda
400 milyar liraya tamamlandığım
anlatü. Ecevit, yine belediye tara-
fından yaptınlan Zemin ve Yapı Ka-
lite Kontrol Laboratuvan'nın açılı-
şuıda Türkiye'nin deprem kuşağın-
da bulunduğunu anımsattı. Eskişe-
hir'in de zaman zaman bu sıkıntıyı
çektiğini vurgulayan Ecevit, "Dep-
rem doğal bir olay, ama sonuçlan
doğal değü" diye konuştu.
Ecevitler daha sonra, yapımı Ata-
türk döneminde gerçekleştirilen
Kalabak Memba Suyu Tesisleri'nin
yeni yapılan bardak üretim ve do-
İum bölümünü, kartla çalışan su sa-
yacı üretecek fabrikayı ve gençlik
merkezine dönüştürülen toptancı
halini hizmete açtı.
Ecevit, açılışlann ardından vila-
yette yetkililerden bilgi aldı. Vilaye-
tin balkonundan halka seslenen
Ecevit, Eskişehirlilerden 18 Nisan
seçimlerinde gördüğü ilgiyi göre-
medi. Ecevit'i konuşması suasuıda
yaklaşık 500 kişi dinledi. Ecevit,
Anakent Belediye Başkanı Prof. Dr.
Büv'ükerşen'in 1.5 yıl içinde olağa-
nüstü başan gösterdiğini dile getir-
di. Ecevit, Büyükerşen' in kendisin-
den Volvo otomobil fırmasının kur-
mak istediği fabrikayı Eskişehir'e
kurması yönünde istemde bulundu-
ğunu anımsatarak durumu Sanayi
ve Ticaret Bakanlığı'na bildirdiği-
ni açıkladı.
Belediyenin sorunlannı da dinle-
yen Ecevitler, daha sonra Anka-
ra'ya hareket ettiler. Ecevitler, Es-
kişehir'e giderken öğlen yemeğini
yedikleri Sivrihisar Türkiye ŞofÖr-
ler Otomobilciler Federasyonu Te-
sisleri'nde akşam da gözleme yedi-
ler.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcaKstar@yahoo.com
Mehmet Şevki Eygi, Islam-
cılann yumuşak ve ılımlı isimle-
rinden biri olarak kabul edilir.
Yaşı uygun olanlar onu 1969
yılında Taksim Meydanı'nda
gerçekleştirilen ve "Kanlı Pa-
zar" olarak anılan saldırı nede-
niyle hatıriarlar. "Babıâli'de Sa-
bah" ve "Bugün" gazetelerinin
sahibiydi Eygi o zamanlar.
Amerikan 6. Filosu lstanbul'a
gelmiş'ti. '68 Gençliği, 6. Filo
aleyhine 16 Şubat'ta büyük bir
gösteri düzenlemişti. Işte Eygi
o dönemde, diğer islamcılara
önderlik ederek sahneye çıktı
ve Islamcı kesimleri saldırgan-
lığa çağıran yazılar kaleme al-
dı. Onun çağnlannın da etkisiy-
le Islamcılar, ABD aleyhtan
gösteriler meydana gelmeden
Taksim'de namaza durdular.
Sonra da ellerinde bıçaklaıia 6.
Fik» aleyhinde gösteri için Tak-
sim'e gelen gençlere saldırdı-
lar. iki kişi bıçaklanarak öldürül-
dü. Gösteri yapılamadı
Mehmet Şevki Eygi'yi cuma
gecesi Kanal 7'de bir engizis-
yon sorgucusu kılığında gör-
düğümde, birden 31 yıl önce-
sini hatıriadım. Üslup degiş-
Kanal 7'de Engizisyon
mişti ama anlayış aynen yerin-
de duruyordu. Ardından Ab-
durrahman Dilipak'ı dinledim,
hani şu düşünce özgürlüğü için
son yıllardâ çokça konuşan Di-
lipakı.
Nükhet Ipekçi, öldürülen
gazeteci Abdi Ipekçi'nin kızı.
Mehmet Şevki Eygi'nin "Yahu-
diTürkler, Yahut Sabetaycılar"
kitabında babasına yönelik
suçlamalara cevap vermek için
Kanal 7'ye Eygi'yle tartışmaya
gelmişti. Eygi, "Sabetaycılar"
diye kabul edilen Selanik kö-
kenli Yahudilikten Müslümanlı-
ğa geçmiş bir topluluk konu-
sunda ağır ithamlarda bulunu-
yordu. Onlara; "çıfıt", "soy-
suz", "sefil, rezil ve küçük bir
azınlık", "çoğu basın liboşu",
"ajan", "serseri mayın", "karı-
şıkvebulaşıkcemaat", "sahte
Mûslüman" diyordu.
Nükhet Ipekçi, "Neden böy-
le dediniz" diye sorduğunda
ise, "Bu hanım benim muhata-:
bım değil" cevabını veriyordu.
Nükhet Ipekçi'nin Sabetaycı-
lar gibi düşünmediğine ve on-
lara benzemediğine karar ver-
diği için böyle söylüyordu.
Kendisinin yıllardan beri zulüm
altında inlediğini, yıllarca ha-
pislerde yattığını (Bu da tama-
men abartılı bir ifade; kendisi
çok uzak olmayan bir geçmiş-
te kurulu düzenin en etkili söz-
cülerinden birisiydi), bütün
bunlann sorumlusunun da,
"bu dönmeler" olduğunu ifade
ediyordu.
Eygi'nin teorisi, pek duyma-
dığımız bir teori değildi. Islam-
cılar arasında "Her türtü kötü-
lüğün kaynağı Yahudiliktir" te-
zi çok yaygındır. Eygi, Islamcı-
lann bu sakat önyargılannı bü-
tün içtenliğiyle kitaba dökmüş-
tü. Gizli Yahudileri kendince
"teşhir" ediyordu. En büyük
destekçisi de Abdurrahman
Dilipak'tı. Kezban ve Hüseyin
Hatemi bu engizisyona daya-
namayıp programa telefonla
katıldılar ve tepki gösterdiler.
Kanal 7'deki program hüzün
vericiydi, öfkelendiriciydi. Ke-
rameti kendinden menkul biri-
si ortalığa çıkıyor, bütün ulusun
gözü önünde gerçekten utanç
verici, ırkçı, bağnaz laflar edi-
yordu. Inançlan veya tarihleri
bizden farklı olan insanlara kar-
şı çok köklü bir bağnazlığın hâ-
lâ varlığını sürdürdüğünü göz-
ler önüne seriyordu. "Demok-
rasi", "insan haklan", "inanç
özgürlüğü" gibi sözcüklere
vurgular yapmanın, demokra-
siyi içe sindirmek için yeterli ol-
madığını bir kere daha kanıtlı-
yordu.
"Abdi Ipekçi Yahudi asıllıdır,
Ismail Cem Yahudi asıllıdır,
bunlar bu nedenle Islam dün-
yasının, Türk dûnyasının düş-
manıdır. Bunlar, bu ülkedeki
her türlü kötülüğün temel ne-
denidir." Eygi, özetle bunu di-
yordu. Dilipak da onu destek-
liyordu. Nükhet Ipekçi ise bü-
yük bir olgunlukla bu saçmalı-
ğı ortaya çıkarmaya çalışıyor-
du. Dayanılmaz saçmalığa da-
yanıyor ve sakin sakin Eygi'ye
cevap veriyordu.
Telefon bağlantılannda da,
Eygi'ye destek veren bir hava
ortaya çıktı. Kanal 7 izleyicile-
ri, Eygi'nin söylediklerini be-
ğendiklerini ifade etmek için st-
raya girmiş gibiydiler. 28 Şu-
bat'tan bu yana yaşadıkları,
onlann bu köklü bağnazlığını
değiştirmemişti. Islamcı kesi-
min, kendilerine baskı yapıldı-
ğını, inançlan yüzünden sıkıntı
çektiklerini söyledikleri bir dö-
nemde, kendilerinden farklı
olanlara saldırmaktan geri dur-
maması, geri ideolojilerin öyle
kolay değişmeyeceğini de ka-
nrtlryor gibiydi.
•••
Kanal 7'deki programda or-
taya çıkan manzara tam anla-
mıyla bir engizisyondu. Zulme
uğradıklanndan yakındıklan bir
dönemde bile bu kadar saldır-
gan olabilen bir anlayış ya bir
de iktidar olursa sorusunu tek-
rar tekrar sorduruyordu.
Garçekten Milli Gazete ya-
zan Islamcı Mehmet Şevki Ey-
gi veya Akit yazan Arjdurran-
man Dilipak gibi düşünenler ik-
tidar olsalar, ne olacak bu
memleketin hali?
2000 Lİ YILLARDÂ
ERDAL ATABEK
Özkıyımları Önlemek...
Genç bir kız, Alman Lisesi öğrencisi Ceylan Ko-
nak özkıyımla yaşamına son verdi. Iran asıllı bir tıp
doktorunun eşi, Bulgar göçmeni Zhana Ahangari
de özkıyımla yaşama veda etti. Bu iki özkıyım ola-
yı medyada haber olarak yer aldı, haber konusu ya-
pıldı, yorumlandı. Ancak, her iki olayın haber-yoru-
munda bilimsel bir açıklama yer almadı. Genç kızın
"Satanistlerle ilişkisi olabileceği", "Esrarengt bir
hastalığı olduğu için üzüldüğü" yorumlan yanında,
genç kadının özkıyımında "eşinin çapkınlığının" rol
oynadığı açıklanıyordu. Ceylan Konak adlı genç kı-
zın ailesinin "Kızlannın satanistlerle ilişkisinin olma-
dığmı" açıklamalan, genç kadının da uzun süredir
"depresyon" tedavisi gördüğünün açıklanması
sonradan medyada yer aldı.
özkıyım, her zaman toplumu sarsan bir olaydır.
Bir insanın kendi canına kast etmesi, bunun için ha-
zıriık yapması, olayı gerçekleştirmesi -ölüm her za-
man gerçekleşmese bile- toplumu sarsan bir olay-
dır.
Toplumun dikkati böyle olaylarda her zaman şu
nokta üzerinde toplanır: Özkıyımın nedeni nedir ve
bu olaydan kimler sorumludur?
Bu her iki sorunun yanıtına da çok sakınarak çok
özen göstererek yaklaşılmalıdır. Çünkü, her iki so-
runun yanıtı da yanlış nedenlere, yanlış kişilere çok
ağır sorumluluk ve suçluluk yükler.
Özkıyım olayının nedenleri ruhbilimsel (psikolo-
jik) ve toplumsal (sosyolojik) nedenlerdir. Ruhbilim-
sel nedenlerin başında da ruhsal hastalıklar gelir ki
en önemli neden "depresyon hastalığı"d\r. Kronık
alkolizm, yaşlılık çağı ruhsal ve organik hastalıkla-
n, şizofreni ve başka ruhsal hastalıklar özkıyıma
yol açan önemli nedenlerdir. Toplumsal nedenter ise
ağır baskı altında kalmak, umarsızlık, umutsuzluk,
sosyal bağlan olmamak, yaşama değerieri olma-
mak, amacı ve hedefı olmamak, yaşamını anlam-
sız bulmak gibi çeşitli etkenlerdir. Günümüzde en
önemli toplumsal etken, beklenenlerle yaşananlar
arasında anlam ilişkisinin kalmamasıdır. Bütün bun-
lar, yaşamı anlamsız bulmaya yol açar.
Özkıyıma yol açan nedenler birden çoktur; bili-
nenler kadar bilinmeyen nedenler de bu olayda rol
oynamaktadır. Ancak insanlarda dikkati çekmesi
gereken önemli işaretler vardır:
• Bir insanın ruh sağlığının bozuk olabileceğini
düşündürten belirtiler. Yaşamdan zevk almanın
azalması, sosyal ilişkilerin azalması, yakın iletişim-
den vazgeçilmesi, sosyal etkinlikterden çekilme (ki-
mi zaman bir çalışmaya kendini aşırı verme de ola-
bilir), uyku bozukJuklan, bedensel hastalık yaktnma-
lan vb.
• Kendisine ve çevresine öfke duyması, kendisi-
ni ve başkalannı cezalandırrna isteği.
• Yardıma gereksinmesi olduğunu fark ederek
yardım isteme ya da yardım ıstememe. Yardıma
gereksinmesi olduğunun fark edilmesi.
• Yaşamın anlamsız olduğundan söz etme, ya-
şamak istemediğini belirtme. Burada, "Söylediği-
ne göre yapmak istemiyor" dememek gerekir.
• Kişisel olarak karmaşa yaşama, sosyal olarak
bağlanndan uzaklaşma, yaşamı anlamsız bulma,
.yaşamak istememe.. ., ,,,H,,.,, , _ . ı
_, Bu belirtilerderı bjrîsj ya ga birkaçı, kişfnin özkı-
yım açısından "rjsk alanı içjndâ" olduğunu göste-
rir ve acil ruh sağlığı destegirtffı gerekli olduğunu
gösterir.
Ailelerdeki, "bunlar herkeste görülür, hepimizde
zaman zaman olur" diyen tutumun arkasındaki ruh
sağlığı desteğini aramaktaki gönülsüzlük engeli
mutiaka aşılmalıdır. Ruhsal bunalımlar da, tıpkı be-
densel rahatsızlıklar gibi tıp biliminin yardımına ge-
reksinme gösteren bozukluklardır. Böylesi durum-
larda çok görülen "çekinme, saklama, kondurma-
ma, gizleme" eğilimleri sonra çok acı bedellerte
ödenecek yanlışlardır.
Okul yönetimleri de öğrencilenn ruh sağlığına bü-
yük bir önem vermek sorumluluğu altındadır. Okul-
lann rehberlikservisleri, koruyucu hizmetlerini yap-
malı ve gerektiği zaman da ruh sağlığı desteğini hiç
çekinmeden aramalıdır.
Eğer koruyucu ruh sağlığı hizmetlerini bilirsek,
gerekli örgütlenmeyi yapabilirsek, toplumca konu-
ya gerekli ilgiyi gösterirsek, özkıyımlar büyük ölçü-
de önlenebilir.
• İlk yapılması gereken, "toplumun ruh sağlığı ko-
nusunda eğitilmesi"ü\r. Toplumumuz ruh sağlığı,
ruhsal hastalıklar konusunda ortaçağdan farksız bir
görünüm sergilemektedir. Bu alan hastalıklarının
sözü bile "korkutucu" olmakta, bu nedenle "sak-
lanmakta", "utanılmakta", bir "kusur"gibi, bir "suç"
gibi görülmektedir. önce bu kısır döngü kırılmalıdır.
Bunun yolu da "toplumun eğitimi"d\r. Bütün anne-
ler, babalar, öğretmenler, gençler eğitilmelidir. Okul-
larda, işyerierinde, toplumun her alanında bu konu-
da eğitim yapılmalıdır.
• Aile içi iletişim, aile bağlan, aile içinde birbirine
sevgi ve saygı ortamına çok önem verilmelidir. Ai-
le bireyleri birbirini tanımalı, birbiriyle sağlıklı bağ-
lar kurmayı başarmalıdır.
• Çocuklara küçük yaşlanndan başlayarak so-
rumluluk alma, yaşama katılma, başarı ve başarı-
sızlıklan deneme, kendi duygulannı fark etme, doğ-
ru hedef belirieyebilme, üreterek ve yaratarak ken-
di olma, kendi dışındaki insanları fark etme ve de-
ğer verebilme konulannda eğitim verilmeli, gelişme-
leri sağlanmalıdır.
• Dikkat çekici her türiü belirti, davranış, ortam
değişikliğine beklenmedik yaklaşımlar, farklı arka-
daşlıklar, değişiklikler üzerinde zaman geçirmeden
durulmalı, gerekli bilimsel desteği en kısa zaman-
da almaktan kaçınılmamalıdır.
Özkıyıma giden yoldaki imdat çtğlıklannı hep bir-
likte duymalıyız...
E-mail: erdal.atabekcg mynetcom.tr
Fax: 0212 513 90 98
Dil Dernegi Kurultayı
4
TDK'yi eski kimliğine
kavuşturacağız'
ANKARA (Cumhu-
riyet Biirosu) - Dil Der-
neği'nin 7. Olağan Ku-
rultayı dün Ankara'da
gerçekleştirildi. Dil
Derneği Başkanı Prof.
Şerafettin Turan,
"Türk Dil Kunımu ve
TürkTarih Kurumu'nu
eski kunliklerine kav*uş-
turmak için çahşacağız'"
dedi.
Kurultayda yapılan
seçimlerde yeni yöne-
tim kurulunda şu isim-
ler yer aldı:
Şerafettin Turan, Ol-
cay Önertoy, Güneş
Müftüoğiu, AriDa Gök-
türk, Cengiz Ertem, Ay-
sel Dikmen. Özgür Ay-
dın, tclal Ergenç, Ali
PüsküllüoğTu, Erkan
Yücel, Sevgi ÇıknkçL