Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL 2000 PAZARTESİ O L A Y L A l t V-Ci (jQI\LJÎ^.L.bjl\ [email protected] Yerel Yönetimleri 'Yeniden Düşünmek Prof. Dr. Ruşen KELEŞ (*) D aha oncekıler bır ya- na bırakılsa bıle, on yıldır, yerel yonetım- ler ıçın hazırlanmış olan tasan taslaklan- nın sayısı bır duzıne- ye yaklaşıyor Içışlen Bakanlığı nın uz- manlan, sıyasal ıktıdarlann buyrukla n doğrultusunda, başta beledıyeler ol- mak uzere, yerel yonetımlenn bınk- mış sonınlannın çozumu ıçın çaba har- cıyorlar Bu çabalann hepsuıde, ellı yıl- hkbınkımındennızlenvar Denılebı- lır kı, cıddı ve ıçtenlıkJı sıyasal ıktidar- lar ıçın, yerel yonetımlerle ılgılı bır duzeltım (reform) gerçekleştırmek ıçın, nelenn yapılması gerektığını bılme- mek gıbı bır mazeret kesınlıkle soz ko- nusu olamaz Gerçekten, yerel yonetımler ıçın kok- tencı bırduzeltım gereksınmesının acık- ça duyumsandığı 196O'lı yıllardan be- n yapılan tum bılımsel ve teknık çalış- malann urunlennın, hazırlanmış tasa- nlann metınlenne ozenle yansıtılmak- ta olduğu dıkkatlerden kaçmıyor Bu- tun bu ıyı nıyetlı çabalara karşuı, ne- dense yasama erkı, yerel yonetımlen ve yerel halkı rahatlatıcı bır duzeltımı >a şama geçırme başansıru gosteremıyor Ozelhkle, son bırkaç yıldır, Meclıs ko- mısyonlanndan geçmış olan tasanlar ya- salaşma şansı kazanamadan, sıvasal ık- tıdarlar yenı seçımlerle el degıştınyor Yerel vonetımlenn tum umutlannın ger- çekleşmesını bır başka bahara ertele- yen bu ağırdan alışın ardında acaba ne gıbı nedenler var 9 Anlaşılıyor kı, bugunku koalısyon hukumetı, bu konuda, parlamentodan bıryasa geçırebılecegı ınancını ymrmış- tır Bır yasa gucunde kararname ıle, ye- rel yonetımlenn ıvedı sorunlanna ço- zum bulmayı gundemıne almıştır Ba- sına yansıyan ozellıklenne bakılarak bır değerlendırme yapılacak olursa, bu son gınşımın de bır "düzeHnn" olarak nıtelenemeyeceğı kolayca soylenebı- lır Çunku, cıddı bıryenndenyonetım duzeltınu, yerel yöneüm olgusunu ken- dı başına bu- amaç olarak değıl, devle- tın yenıden yapüandınlması çerçevesın- de ele almak zorundadır Bu anlamda bu- duzeltım, kaçuıılmaz olarak, devlet- le yerel yonetımler arasındakı erk pay- laşımuıa el atmayı zorunlu kılar Ona bağlı olarak da gorev, yetkı ve kaynak paylaşımı yenı dengemn ışığı altında ye- nıden gozden geçınlır Demokrankleş- menın onundekı tum engeller ortadan kaldınlmadan, temel hak ve ozgurluk- lere konmuş olan smırlar aşılmadan, yerel demokrası de kâğıt üzeruıde ka- lır Bu nedenle, devletı yonetenlenn, sıyasal erkı yerel yonetımlerle paylaş- ma konusundakı ıstenç ve kararlılıkla- n kadar, demokrasıye bağlılıklan da bu bağlamda onemlıdır Yasa gucundekı kararname taslağın- da, "dûzeHün" adma hak verdırtecek koktencı değışıklık ılkelen yok Yerel yonetımlenn hem bırer hızmet kurumu, hem de bırer sıyasal kunım olarak, ka- tılımcı demokrasının gelışmesıne kat- kılannı arttırmağa olanak verecek ye- mlıkleredetaslaktarastlanamıyor Tas- lak, aynca, adma "temsfl" denılen, ama gerçek bır temsıle olanak vermedığı açıkça gorulen yontemlerle oluşturulan yerel meclıslenn temsıl gucünu arttıra- cakozellıklerdendeyoksun Taslağı,ka- leme almış olanlar, 21 yuzyılda sıvıl orgutlerle meslek kuruluşlanna ven- len onemm boyutlanndan sankı haber- lı değıller Ve yennden yonetım, hâlâ, başında "devletinvafis" bulunan ıl ozel yonetımlenne yetkı ve kaynak aktarmak- tan başka bır şey değılmış gıbı algıla- nıyor Bu nıtelıklenne bakarak, boylesıne gostermebk bır tasanrun kesınleşmeme- sının kesınleşmesmden daha ıyı olaca- ğını dûşunenler vardır Ote yandan, be- ledıyelenmızden bırçoğunun, selçılmı- şı ve atanmışıyla, rant paylaşım kavga- sının ardındakı yolsuzluklarla ıç ıçe ol- duklanm, yakmlanna ve yandaşlanna ış sağlamayı ve kaynak aktarmayı, ''ye- rel özerkMğin bahşetâği bir hak" olarak algıladıklannı bılenler, yerel yonetım- lere karşı denn bır guvensızhk ıçınde- dırler Bugunkü bıçımıyle bu yönetım- lenn yetkılenm ve kaynaklannı arttır- marun, demokrasıye hızmet edemeye- ceğı kanısındadırlar Kımılen de, yük- selen yerel ozerklık ıstemlenne bır sı- nır konmadığı takdırde, bunun ulusal bırlığımız ve toprak butünluğumuz ıçın gelecekte sakıncalar yaratabılecegmı vurgulamaktan gen kalmıyorlar Hat- ta, kımı komplo kuramcılan, yerelleş- me ve bolgeselleşmeyı bu denlı one çı- kannak ıstememn, zengın Batı ulkele- nnce, yoksul ulkelen kendılenne daha bağımlı kümak, bolmek ve parçalamak ıçın bu~ araç olarak kullanıldığını one süruyorlar Göremıyorlar kı, hızla esen küreselleşme ruzgârlannm etkısı altın- da, uluslararası sermayenm ulus-dev- letı atlayıp yerel yonetımlen araç ola- rak kullanmasına hıç de gerek yoktur Çunku, devlet ve dev let çarkını çevıren butun sıyasal partıler, yabancı serma- yeyı, neredeyse gozu kapalı olarak ul- keye davet etmekte, bırbırlenyle yanş ıçındedırler Asıl kaygı duyulması ge- reken de, kanımca budur Yoksa, yerel yonetımlen guçlendırmek değıl Yukanda ozetlenen yerelleşme kar- şıtı gerekçelenn her bınnde bır olçude haklıhk payı olsa bıle, bu ve benzen sap- tamalar, yennden yonetım ükesınm ev- rensel değennı yok saymayı haklı gos- teremezler Kımı kurumlann, ışlevlen- nı, turlu nedenlerle ağır aksak yapıyor olmalan, bu anayasal kurumlan top- tan karalamaya hak verdırtemez Tur- kıye, kımı çekmcelerle de olsa, Avru- pa Konseyı'nın 1985 tarıhlı Yerel Yo- netımler Ozerklık Şartı'nı onaylamış bırdevlettır Aynı zamanda, HABITAT II tnsan Yerleşımlen Konferansı'nda (1996), yerel yonetımlenn guçlendınl- mesını benımseyen tstanbul Bıldırge sı'nın altında da Turkıye'nın ımzası var- dır Batı ıle butunleşmek, Batı'nın de- mokratık değerlennı de paylaşmayı ge- rekürdığıne gore, yapılması gereken, ye- rel ozerklığı en çağcıl bıçımıyle tanım- layan Şart'ın ılkelenne aykın olan ana- yasa kurallan ıle yasalan değışürmek- tır Bu amaçla, anayasanm 127 mad- desını ele almak, ılk adım olmalıdır Yasalan çağcıl ve demokratık ölçum- lere uydurmanın otesınde, sıyasal ya- şamın gunluk ışleyışını de bu tuzel çer- çeveye uydurmak zorunluluğu vardır Bunlan yapabılmek ıçm kuşkusuz, TBMM'ye, yargıya, hukumetlere, sıya- sal partılere, yerel yonetımlenn hem kendılenne hem de çoğu zaman suskun gorunen derneklenne, ötekı sıvıl ku- ruluşlarla meslek orgutlenne onemlı gorevler duşuyor Ulusal çıkarlarla ıl- gılı bellı tuzel guvencelenn anayasada yer alması koşuluyla, erkm yerelleştı- nlmesınden kaygı duymaya gerek yok- tur Fransa \ e Ingıltere gıbı kronık ozek- çı (merkezıyetçı) devletler bıle, yasa- ma erklennı kımı bolgelennın halkla- nyla paylaşma> ı duşunebılecek bır nok- taya gehnış bulunuyorlar Unurmaya- lım kı, yerelleşmeyı guçlendırdığımız oranda, ulusal bırlığımızı \ e toprak bu- tunlüğumuzu de sağlamlaştırmış olu- ruz Parçalarla butun arasındakı bağ- lar o zaman daha da guçlenır Boyle bır genel tutum, kuşkusuz, sı- yasal ıktıdarlarda soylem ve eylem bır- hktelığı gerektınr Seçmene hoş go- rünme hesaplanyla bır çırpıda yuzler- ce yenı beledıye kurarak duzenı daha da yozlaşhrma alışkanlığmı terk etme yı zonmlu kılar Kımı beledıv e başkan- lannın, kendılennı hukukun da ustun- de görmekten vazgeçmelenm gerektı- nr Beledıyecıhğı, sıyasal ve ekono- mık kazanç kapısı olarak goren, top- lum yararmı kışısel hesaplarla goz ar- dı edebılen yerel sıyasetçıler kanşı- sındakı en buyuk guvence, kentıne bı- lınçle sahıp çıkmakta kararlı bır halkm etkın denetunıdır Sıyasal kultur duze- yımızın ve yurttaşlık bılıncımızın he- nuz bu noktadan uzakta bulunması, sık sık duyduğumuz Şeni olan düzenk- me" vaatlenne guvenı buyuk olçude sarsıyor * Avrupa Konse\ı-Yerel Yonetımler Ozerklık Şartı lzleme Kurulu Uvesı ARADABİR MURTAZA DEMtR Pır Sultan Abdal Kultur Vakfı Başkanı •^ ••••• •••••• a^ ••a aa ••• BoluculukveBokıcııler...Bu yıl da andık Sıvas yangınını Anmakla "aa" dınmıyor 2 Temmuz 1993 gunu, Cuma namazından çık- tıktan sonra "sıranın ınsan yakmaya geldığıne" kararverenler, MadımakOtelı çevresınde "yak, lan yak'" dıye hısten çığlıklan atan çember sakallı, sa- nklı, yeşıl cubbelıler Cahılıye Donemı yaratıklan 1 Zavallılar' Arkalannı guvenceye aldıktan sonra, "Ya Allah, bısmıllah", "Ya Islam, ya ölüm" dıyerek, geleneksel kan ıçme ışlevlennı bır kez daha yen- ne getırmek uzere yola çıkanlar Pir Sultan Abdal'ın asılmasına, onu seven on- larca ınsanın dın dın yakılmalanna tanıklık eden kent, Sıvas Bu utancı taşımak ıstemeyen toprak- lar Devlet 1 Imdat çığlığı atanları kurtarmak yenne, sessız kalarak yakılmalanna ortak olanlar Ve bız Pır Sultan Abdal'ın bır kez daha oldurul- mesı Yonetenlenn ıhanetı Yalnızlığımız, bırbınmı- ze sokuluşumuz, goz goze gelışımız, yanıtı alına- mayan sorular, sesscce vedalaşmalar, sevenler, sev- gılıler, venlen emekler, aynlıklar Guzellığın, ban- şın, sanatn, evrensellığın dınamıtlenmesı \ohset 1 Işte Sıvas denıldığınde bana egemen olan duy- gular O cehennemı bır daha yaşıyorum Çığlıklan du- yuyorum Kurban edılışımızı anımsıyorum Hıar'la- n da, hınzırtan da daha ıyı anlıyorum Erenlere donuyorum "Hızır'ı bırak I Hızır'lan hın- zıryapan düzene bak" dıyor dennlerden bır ses, bır guzel nefes "Bana darağacı kuranlar I Sızlere de tuzak kurdular oğul" dıye seslenıyor, Ozan ata asıldığı darağacının dıbınden, Kepçelı'den (*) "Bu Hızıri Bunlar Hızır'lan benı yerden asmak ıstıyor- lar, guruh bunlar, kan egemen olmuş benlıklenne, ellennde kan var, salyalan kanlı * Bakıyor, duşunuyor ve bu kadar yuzyıl sonra bı- çımın (şeklın) dışında hıçbır şeyın değışmemış ol- masına saşırmadan, yureğınde kabaran acıyla sa- zına yonelıyor " Ben Musa'yım, sen Fıravun I Ikrarsız şey- tan'/ laın I Kaçıncı ölmem bu haın I Pır Sultan olur dınlır " dızeîen dokuluyor ağzından llıcak Su- yu'nun (**) uyumu ve dızgınlığınde Sonra, "örgutlûluk" dıyor, "bıhık-güç" Çaylan, derelen, ırmaklara çevınn, beyınlennızı, ellennızı bırlıkte kullanın, yaşanan kısırdonguyu onlemenın tılsımı buradadır Kan'dan beslenenlen, leş yıyen- len, vaıiıklannı halkın kavga etmesıne bağlayanla- n ıyı tanıyın Bozun onlann oyununu ve gorun kâ- ğıttan kaplan olduklannı1 Laık, demokrat, sosyal bır hukuk devletı dıye nı- teledığın ulkenın "yonetıcılen", Bosna'yı, Çeçe- nıstan'ı, Azerbaycan'ı, Batı Trakya Turklennı kur- tarma çığlıklan atarken ya da onlann ınsanı hakla- nnın venlmesı ıçın bu denlı çaba ıçensındeyken, na- sıl oluyor da ulke ıçensındekı, yurttaşlann oldurul- melenne seyırcı kalabılıyorlar^ Kendı yurttaşlannın yakılmasına seyırcı olan dev- let yetkılılennın yurtdışındakı "soydaşlannı" kur- tarması da neyın nesı? Bunlann bırlık, butunluk laflanna kım ınanır? Esas boluculuk bunlann tutumu değıl mıdır'' flKepçelı Sıvas'ta, Pır Sultan Abdal'ın asılma- sı ıçın darağacının kurulduğu alan C) llıcak Suyu Banaz'da Pır Sultan Abdal çeş- mesı 312. Madde'nin Aynasında Siyaset Haydar YILJVIAZ Çankaya Beledıye Başkanı T ürkıye'de siyaset erdeme, ılkeye da- yanarak, ulkeye yön verme sevdasına ne yazık kı dönuşemıyor Dun 'ak' denılen bugun 'kara', bugun 'kara' olanlar ıse yann 'ak' sayılabılıyor Dahası bu anı ve keskın donüşler 'siyasettendir' de- nılerek olağanlaştınlabı- lıyor • 312 madde, Türk poh- jt8c hayatmd» btr turnusol kâğıdı ışlevıru ustlenmış bulunuyor Kım gerçekten demok- rat, kım demokrasıyı sade- ce kendısıne gore yontu- yor, kım 'Türk usulii de- mokrasryle vetineüm' dı- yor veya kım bu çağda bı- le hâlâ demokrasıden bı- haber, butun bunlar son gunlenn, ûlkemızm çabuk değışen, ama kısa omru suresınce de moda halını alan gundemmın, yanı 312 maddenın, bır kez daha açığa çıkardığı tutymlar- dı Aslmda kımm demok- rasıyı hangı sıklet çerçeve- sınde ıstedığı bıluııyor da bu tartışma, bu malumun daha ıyı anlaşılmasına yar- drmcı oldu demlebılır Ana muhalefet partısı butartışmayı genıştartış- ma zemmıne rağmen, ku- çulterek, bır kışıve endeks- leyerek, bılınen sıyası mı- yopluğunu yıne sergıledı Kendüennın ığnenın ucuy- la rahatsız edılmesınden urkerek,312 maddedola- , yunında çeşıtlı kesımlcre *bogûn bana yann sana' dıyerek goz kırpmaya ça- lışular Oysadunbaşkaia- n çuvaldtzla rahatsız edı- 10 taksit O peşinat lıp 'bugün bana yann sa- na' dıye haykınrken, gun- demlennı bu sese kapatma yoluna sapmayı ış saymak- tan çekınmedıler Türkıye'de demokrasıy- le bağuîıızı, dar goruşlu, gundelıkçı ve kendımızle sınırlayıcı ve dolayısıyla da pazarlıkçı ve pazarla- macı bır zıhnıyetın otesı- ne hızla taşımak gerekı- vor Ana muhalefetın ılke- sız ve demokrasımn ana çeperlenne dö^nmayan, bugunu savmadan ıbaret 'demokradığı' ıle ıktıdann ıkıncı partısının her şeye devlenn penceresınden ba- kan, aslmda sıyasetı ken- dısmden farkh düşunen- lere karşı kuşku uzenne kuranlar, çokça farklı bır demokrası kulturune sa- hıp değıl Her ıkısı de ken- dılenne kuvvet atfettıkle- nnde, değerlennı doku- nuhnaz üan edıp, başkala- nmn değerlenne rahatça dokunma hakkını kendıle- nnde bulabılıyorlar De- mokrasının ABC'sı dıye- bıleceğımız, 'öteki' veya 'benden farkb olan başka- a' yıllar boyu otonter bır kultur ıçmde debelenmış bu ıkı çızgınm anlayışı ıçı- ne hâlâ yerleşememış tktıdann dığer ıkı partı- sı ıse312 maddenıntumu- nun kaldınlmasma karşı olduklannı açıklayarak, demokratlıklarmın olçü- sunu de bır yerde vermış oldular Ana muhalefet bu- na da razı Çünku onlar ıçm önemlı olan ışm ozu değıl, 'O' kışınm yakm- laşan hapıs cezasını orta- dan kaldmnak Iktıdann bınncı ve üçuncu partısı- nın yapmayı ısteksızce du- şundüğu duzenleme buna uyuyor, ama antı- demok- ratık govde aynen duru- yorsa bıle buna pekâlâ 'evet' dıyeceklerdır 312 maddeyı ülkenın gundemınden çıkararak maddenın ozellıkle 2 fık- rasının ıçenk belırsızlığı- nın yarattığı kevfılığın, duşunce uretenler ıçın ya- rattığı kâbusun yenı bır makyajla devamında mah- zur gormemek. demokra- sı bahsınde kullıyen sınıf- ta kalmak demektır Oysa Turkıye kapısını çaldıği Avrupa Bu-lığı'ne, bu yasakçı zflınıyetle gıre- mez Her şevı sovut bır tehlıke varsayarak suç kap- samına aknak, oluşmamış bır unsuru, 'yakm tehlike' halıne gelebılır dıye fiıh bır durumun varlığıyla ozdeş- leştırmek, hukukun açık- lık ve kesınlık prensıple- nne aykındır Aslmda Turkıye'de he- men hemen herkesı usulu- ne uygun bırbahaneyle bu maddenın 2 fıkrasının ıçı- ne sığdırmak mumkun Dunım boyleyken, de- mokrasıyı hâlâ en alt du- zeyde bıle oluşturma he- vesıne yonelmeyenlenn karşısma cıddı ozgurluk- çuler olarak dıkılmek ve demokratık duzenlemele- n tum gundehk ve pragma- tık hesaplann otesme taşı- rarak çıkaımak ıçm surek- lı bır demokrası gundemı yaratmak gerekıyor Ulkemızın gerçek an- lamda guzelleşmesı ve oz- gurleşmesı buradadır Baş- kalanna, ozgurluğun tadı- na ve bılıncıne varama- yanlara bırakacağımız 'de- mokratikleşme' bıze yme sıkıntı, yıne eza ve yme 'beklenti' olarak donsun ıstemıyorsak, 'bugünden çok şevkr yapmanm ve de- ğiştirmenin tam zamanı- dır' dıyelım ve ışe koyulalım fyYEŞIL ELMA HER HAFTA ® i 3GK<MGUII T H Y 525i BUDAPEŞTE HER HAFTA 3Gece-4Gun 395$ Pimapen Yetkili Bayileri'nde şimdi çok uygun ödeme koşullarıyla... BahçelievterGökpenLtd Ştı Tel 212 642 25 65 • Bahçelıevter Pımtaş Ltd Ştı Tel 212553 85 14 • Bakırkdy Görgütfi Ltd Ştı Tel 212 542 1114 • Beşıktaş Dema Ltd Ştı Tel 212 236 56 60 • Çekmeköy Meyko Ltd Ştı Tet 2164660446» Ga2iosmanpaşa Dılek A Ş Tel 212 616 56 46 • Haskoy Yılpen Ltd Ştı Tel 212 297 37 46 • Içerenköy Emın Ltd Ştı Tel 216 410 86 08 • Kadıkdy Penkap Ltd Ştı Tel 216 418 48 35 • Kartal Karpen Ltd Ştı Tel 216 3871121 • Kavacık Denız Mühendıslık Ltd Ştı Tel 216 332 38 33 • Kuçükyalı Atak Inşaat A.Ş Tel 216 417 77 96 • Levent Alpıpla&t Ltd Ştı Tel 212 283 67 80 • Maltepe Metapen Ltd Şti Tel 216 387 23 40 • Sahraytcedıd Nına Ltd Ştı Tel 216 368 95 68 • Samandra Bağtrca Ltd Ştı Tet 216 3111113 • Ştşlı Hürpen Ltd Ştı Tel 212 295 80 50 • Tuzta Balpen Ltd Ştı Tel 216 493 68 82 • Ömramye Gürcam Ltd Ştı Tel 216 316 85 03 • Ümranıye Seren Ltd Şti Tel 216 499 28 66 • Oskudar Bırieşen Ltd Ştı Tel 216 329 60 34 • Üskudar Ecempen Ltd Ştı Tel 216 325 72 72 • Yenıbosna Pentapen A Ş Tel 212 653 93 32 BUDAPEŞTE-PBAE HER HAFTA 6 Gece 7 Gun 725,Uçato ulaşrnı 4 * Oldiente 0 K. komklama, şehır turtar translerW retıMrtık tnzmeöen dıhl lstiklalCad.il 1 Tjksım-ISTANBUL 0 2 1 2 . 2 4 9 5 2 1 1 Hc 0 800 Î11 41 56 (2 H*t) • KoçdBan. TSkattd KndM IM "Başkapen'le karıştırmayın lutfen'" www^wnapen com tr T.C. YÜKSEKÖĞRETİM KURULU ÖĞRENCİSEÇMEVE YERLEŞTtRME MERKEZİ Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanhğı'ndan Duyuru 1 ÖSYS'de merkezi yerleştirme sıstemı ıçınde >er alan yuksekoğretım programlannın zorunlu hazırhk sı- nıflanndan 8 Ekım 1999 tanhrnden sonra kaydı sıknen oğrencılenn aynı adı taşıyan \e oğretnn dılı Turkçe olan yuksekoğretım programlanna verleştınlmelen 1 Nısan 1996 tanh ve 22598 sayılı Resmı Gazete'de >a- yunlanarak yururluğe gıren Yuksekoğretım Kurumla- n'nda Yabancı Dıl Eğıtım-Öğretunı ve Yabancı Dılle Eğınm-öğreum Yapılmasında Uyulacak Esaslara llış- kın Yonetmelığın 9 maddesı uyannca merkezımızce vapüacaktıı 2 Bu oğrencıler Başvuru Formlannı \ e Açıklamala- n kayıtlannın sılındıgı yuksekoğretım programının bağlı olduğu unıversıteden alacaklar, doldurduklan başvunna formunu ÖSYM'nm Yapı Kredı Bankası Ankara Guvenevler Şubesı 1- 001034-8 no lu hesabı- na 2 000 000 -TL ucretı yatırdıklannı gostenr banka dekontu ıle bırlıkte yıne unıversıteleruıe 2-6 Ekım 2000 tanhlen arasında teslım edeceklerdır 3 Suresı ıçensınde unıversıteye teslım edılmeyen veya merkezımıze posta ıle gondenlen baş\ urular ışle- me aünmayacaknr Basın 53057 CUMHURİYErTTEN OKURLARA ORHANERİNÇ Sra Promosyon Lobishnte Medyayı yakından ılgılendıren ıkı onemlı yasada değışıklık ongoren çalışmalar suruyor Türkıye'de yasa taslak ya da tasanlannın gun- deme gelmesıyte, bınlen adına lobı yapan çeşıtlı grup- lann çabaları da yoğunlaşıvenr Bu kez de oyle olacağı anlaşılıyor • • • Soz konusu tasanlardan bırı "Radyo ve Televız- yonlann Kuruluş ve Yayınlan " hakkındakı 3984 sa- yılı yasayı değıştırmeyı amaçlayanıydı Ancak, ıçerdığı hukumler nedenıyle aralannda TBMM Genel Kurulu'nda reddedılme tehlıkesının de bulunduğu çeşıtlı nedenler yuzunden komısyon- larda bekletılıyor Daha once de değındığımız ve "ekran karartma ayıbına son verme" gıbı gorunur bır amacı da olan tasan, aslmda tetevızyon yayıncısı anonım şırketın ortaklanna, yururluktekı yasa ıle getınlmış olan sı- nırlama ve yasakları kaldırmayı amaçlıyor Tasanyia, şırketın yuzde 10'undan fazla payına sahıp olanlar ıçın konulmuş olan kamu ıhalelenne gırme yasağı kaldınlırken, yuzde 20 ıle sınırlandı- nlmış ortaklık payı oranını yuzde 99'a kadar çıka- rabılme olanağı yaratılıyor Bu yuzden neredeyse TBMM çoğunluğu ve ba- sın mensuplannın buyuk bır bolumu tasanya kar- Ş' Ama, tasandakı uygulanamaz olçutlere bağlan- mış sınıriamayı bıle çok goren lobıler var "Hem sı- nırtama hem de yasaklar, genel tanımlar venlerek kayrtsız koşulsuz kaldınlmalı" goruşunu savunarak savaşım venyoriar Tasannın taslak olarak tartışılması sırasında "Say- dam ortaklık gelıyor" dıye, zaten var olan pay se- netlennın ısme yazılı olma koşulunu yenı bır şey- mış gıbı ortaya atanlar da genlerde kalmış Lobı- ler artık açık açık ortaklık senetlerının hamılıne (ta- şıyana) ozgu olarak duzenlenmesı goruşunu savu- nuyor ve gerekçe olarak da uygulanmakta olan lı- beral ekonomık ve tlnans sıstemının gereklennı gostenyorlar ••• Ikıncı önemlı yasa değışıklığı çalışmasını ıse, Sa- nayı ve Tıcaret Bakanlığı Tuketıcının ve Rekabetın Korunması Genel Mudurluğu'nun tartışmaya aç- tığı taslak oluşturuyor Medyayı yakından ılgılendıren bolumu de yurur- luktekı yasanın 11 'ıncı maddesınde yer alan "pro- mosyon yasağı" kapsamının yenıden belırienecek olması Hepımız yaşayarak bılıyoruz kı yururluktekı ya- sanın ongorduğu yasak delınmış durumda Uste- lık, sadece kultur amaçlı promosyon dağıtması ge- reken gazeteler "promosyon malzemesı"nedonu- şuvermışler Hemangı bır beyaz ya da kahverengı malı pazarlayan şırketın taksit sertrfikasını alırsa- nız, yanında hedıye olarak venldığı ıçın bır de ga- zetenızoluyor Işte yazılı ıletışım organfan arasındakı haksız re- kabetın ve gazetecıliğin ulaâtjöi son nokta bu.' Yasataslağı hem tüKetıbîfen, nem rekabetı, hem de (kımı lobılere karşı ne yazık ki) gazetecılığı ko- rumak amacıyla, gunluk taksıtle mal pazarlamaya donuşen promosyon trajedısıne son verecek bır ıçe- nk taşıyor "Surelı yayın kuruluşu tarafından dü- zenlenmeyen, ancak sürelı yayınla doğrudan ve- ya dolaylı ırtıbatlandınlan kampanyalan" da ya- sak kapsamına alıyor Taslak, bır kazaya uğramadan tasanlaşır ve de yasalaşırsa, basının gorevlen ıle bağdaşmayan, tı- caretı kamu gorevının onune geçıren, haksız reka- betı yok sayan uygulama sona erecek Bakalım bu taslağa karşı tavır alacak lobıler ne zaman ortaya çıkacak? Deneyımlenmıze dayana- rak lobılenn olası goruşlennı şöyle ozetleyebılınz ömeğın tıkanan gazete satışlannın önunu gaze- tecılıkle açmanın koşullannı savunmak yenne, sa- dece promosyona değıl, otekı pazarlama yontem- lenne de ızın venlmesını savunanlan gorursek şaş- mayalım Haksız da sayılmazlar Mademkı promosyon ya- pılmadığı zaman gazete satışlan duşuyor ve bası- nın haber verme ışlevı genış kıtlelere ulaşamıyor, demek kı promosyona yasak getırmek yanlış. Kal- dıracaksın promosyon yasağını, goreceksın ana- lann ne gazetecıler doğurduğunu ••• Bu dunyada en zor ış lobıcılık galıba Hem "herkese özgühük" dıyeceksın hem her- kesı bır yana koyup bınlenne oncelık tanınmasını savunacaksın Gerçekten zor ış vesselam • önumuzdekı pazartesıye kadar gönlunuzce bır hafta geçırmenız dıleğı ve saygılanmızla [email protected] Yıldızlara konuşup, >ıldızlara gulendın. Sonunda vıldız oldun, şımdı bakıp gokyuzune ozlem bırıktırıyoruz yıldan yıla... ( Eşın ve çocukların ) Ahmet BIBER (1935 -1998) UŞAK 2. ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 2000/27 Davacı Tapu Sıcıl Mudurluğu vekılı tarafından dava- h Hasan Er aleyhıne mahkememıze açılan tapu kîtydı- nın ıptalı ve tashıhen duzehılmesı davasına esas olmak uzere, Daha oncelen Kemalöz Mah 2 TenuzSok.No 17 Usak adresınde ıkamet etmekte ıken bu adresınden ay- rılan ve yapılan araştırmalara rağmen bulunamayan da- valı Hasan Er'e ılanen tebhğıne karar venlmış olup du- ruşma gunü olan 16 11 2000 gunu saat 09 00'da Uşak 2 Aslıye Hukuk Mahkemesı'ne aıt salonda bızzat hazar bulunmanız veya kendımzı bır vekılle temsıl ettırmenız, durusmada bızzat bulunmadığınız, kendınızı vekılle temsıl ettırmedığınız takdırde yargılamanın yokluğu- nuzda >apdıp bıtınleceğı hususu tebhğ yenne kaım ol- mak uzere davalı Hasan Er'e ılanen tebhğ olunur Basın 52492