15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 3 EYLÜL 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tantan Gürctetan'da • TtFlİS (Cumhuriyet) - Gürcistan'da resmı temaslarda bulunan tçişleri Bakanı Sadettın Tantan, "irtica tehdidi" söylemleriyle bir yere gelinmesi şansınm olmadığını belirterek "Yolsuzluk ekonomisi tehlikesi gündeme getınlmedıği sürece, irtica adı altındaki söylemler, safsata kalır" dedi. Tantan, MlT'in Dış Istihbarat Teşkilah olarak yeniden örgütlendırilmesi ve nitelikli olarak geliştinlmesı gerektiğini söyledi. Sendftacıya staMsattrı • TRABZON (Cumhuriyet)-FP'li Trabzon Belediyesi'nde Türk-lş'e bağlı Belediye-Iş Sendikası ile Hak-lş'e bağlı Hızmet-lş Sendikası arasında süren yetki mücadelesi giderek sertleşiyor. Belediye-lş Sendikası yöneticilerinin Başbakanlık ve tçişleri Bakanlığı'na, kendilerine saldın olabileceği uyanlannın ardından, dün FP'li Başkan Asım Aykan'ın yeğeni Lokman Aykan, Belediye-Iş Sendikası'nın işyeri temsilcisi Hamza Bayraktar'ı yaylım ateşine tuttu. Bayraİctar saldmdan yara almadan kurtuldu. "Eytemimiz başanr • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerji-Yapı Yol Sendikası'nın "ücretlerde iyüeştırme yapılması, toplusözleşme ve grev hakkımn verilmesi, sürgünlerin ve kadrolaşmanın durdurulınasr' için başlattığı ve ülkenin büyük bir kısmında etkili olan 3 günlûk ışbırakma eylemi dün başanyla tamamlandı. Hükûmetın gündeminin emekçilerin sorunlan olmadiğına dikkat çeken Enerji-Yapı Yol Sendikası Genel Başkanı Cengız Faydalı, haksızlıklara karşı mücadelelerinin dığer sendikalan ve KESK'i de kapsayacak şekilde devam edeceğini söyledi. Gülen muhafifine lı*aç IBURSA (Cumhuriyet) - Bursa'nın en değerli kamu gayrimenkullerinden eski Santral Garaj'ın alışveriş merkezi yapılmasına karşı çıkan ve Başbakan Bülent Ecevit'in Fethullah Gûlen'i desteklemesıni eleştiren DSPTi Osmangazi Belediye Meclisi üyesi ZülfıkârYüksel, partısınden ihraç edildi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan Bilenser ile 11 Başkanı Erdem Baydaroğlu'nun uygulamalannı açıkça eleştiren YükselTe ilgili ihraç karannın DSP Merkez Disiplin Kurulu tarafından alındığı öğrenildi. Dtey baştekim' makamnda • TRABZON (AA)- Saglık Bakanı Osman Durmuş'u karşılamadığı için kendisiyle gazetecilerin ve kameralann önünde tartışmasıyla gündeme gelen Trabzon Numune Hastanesı Başhekimi Mehmet Usta, Sağlık Bakanı ile yaşadığı olayın her gün gözünün önüne geldiğini söyledi. Usta, Kocaeli'ndeki iki aylık geçici görevini tamamlayarak dün Trabzon'daki görevine döndü. Kurultayda çekişmelerin bir yana bırakılarak parti programının tartışılması istenildi CHP'de yön tarbşmasıIŞIKKANSU ANKARA - İCHP kurultayı öncesi görüşle- I rini açıklayan eski DlSK Baş- kanı Kemal Nebioğtu, partıde- ki disiplin eksikliğinin CHP'de egolann tatminine yönelik ça- tışmalara yol açtığını savundu. CHP eski Başhukuk Müşaviri EmİD Değer de, kurultaylann belirlı bir program, strateji ve kadroların varlığı halinde "iş- Liste pazarlığı Hurşit Güneşde adayhğını açıkhyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'nin 30 Eylül kurultayına bir hafta kala adaylar tek tek ortaya çıkma- ya başlarken liste pazarlıkla- n da yoğunlaştı. Çeşitli grup- larla ittifak yapan CHP Ge- nel Başkanı Altan Öymen'in liste konusunda zorlanacağı vurgulandı. Öymen'in çev- resinde genel sekreterlik için Tarhan Erdem, Mehmet Mo- ğultay ve Fikri Sağlar'ın adı geçerken eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın a- day olması durumunda bu görev için ilk akla gelen ki- şinin Önder Sav olacağı vur- gulandı. CHP kurultayı yaklaşırken saflar da netleşmeye başladı. Genel Başkan Altan Öy- men'in yanı sıra sol kanattan HasanFehmiGüneş, Kocaeli Belediye Başkanı Sefa Sir- men adaylık yanşına katıla- caklannı açıkladılar. 22 Ma- yıs 1999 kurultayına liderlik için aday olarak İcatılan Hur- şit Güneş, bu kurultayda da genel başkan adayı olacağı- nı açıkladı. Baykal ise, henüz kararını kesinleştirmedi. CHP'de genel başkan adaybğı kulislerinin yanı sı- ra liste pazarhklan da yoğun- laştı. Murat Karayalçın'ın yaru sıra sol kanattan Fikri Sağlar'ın desteğini aldığı be- lirtilen Öymen'in Istanbul delegesi üzerinde etkili olan Mehmet Moğultay'la da an- laştığı kaydedildi. Ancak, geçmişte birbinne karşı poli- tika yapmış bu kişı ve ekip- lenn aynı liste içinde yer al- masının kolay olmayacağına dikkat çekildı. Kulislerde, Öymen'e des- tek vereceği belirtilen Mo- ğultay'ın genel sekreterlik beklediği vurgulandı. Fikri Sağlar'ın da "mesafeü" dur- ması ve herhangi bir isteği olmadığını vurgulamasına karşın, bu görev için adı ge- çiyor. Sol kanadm adayı Hasan Fehmi Güneş'i ise ekipten kopmalar sılontıya soktu. •Eski DÎSK Başkanı Nebioğiu: Disiplin eksikliği, CHP'de egolann tatminine yönelik çatışmaya yol açıyor. •Eski CHP Başhukuk Müşaviri Emin Değer: Kurultaylar, belirli bir program, strateji ve kadroların varlığı halinde işlevseldir. Kurultaylarda program tartışılır. levsel" olacağını belirterek "Her gün değişen dünya kon- jonktürü karşısında partinin yeni strateji» ve taktikleri haJ- kın önünde tartışdacak ise ku- ruhaya gidihY" dedi. CHP üyesi Kemal Nebioğiu, parti programının emeğe daya- b bir dünya görüşünü kalın çiz- gilerle dile getirdığıne dikkat çekerek "Ama, bu dünya görü- şünü destekleyecek içerikzayıf. Bu içeriğin zayülığı, parti üye- si kişiler arasında farklan do- ğunıyor. Gerçekte nüanslar bir parti için zengüüik olmah. A- ma, CHP'de kişisel çaüşmayı doğruyor" diye konuştu. CHP'de sol partilerde bulun- ması gereken disiplinin eksik olduğuna değinen Nebioğiu, şu görüşlere yer verdi: "Disiplin eksikliğinin etkfle- ri, parti içinde kişisel egolann tatminine vönelik çatışmalar meydanını oluşturuyor. CHP'nin sadece beyin kadrosu İĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Be değiL genel merkeziyle, par- ti meclisi ile il ve ilçe yönetimle- ri ve tüm kadro ve organlany- la örgütlenmeje dönük çahş- ması lazun. Seçim geldiği vakit değil, seçim bittiği gün gelecek seçime hazuianması lazun. Parti kadrolan böyle bir çahş- ma yöntemi içine girerlerse ki- şisel çabşma ve mücadeleye va- Idt bulamazlar." Eski Cumhuriyet Halk Par- tisi Başhukuk Müşaviri Emin Değer, kurultaya gidilmesinin amaç ve zamanlamasma yöne- lik eleştirilerini şöyle sıra- ladı: "Daha yenidenyapdan- ma aşamasmda ve neyin nasıl yapüacağı beu'rlen- memiş, tarihsel ideoJojinin nasıl algılanacağı beürlen- memiş, dahası partiyi geç- mişüıden koparma giri- şimleri, Kemalizm'e da- yanmamn doğruluk ve yanlışlığı tartışılır iken, hangi nedenle kurultaya gidildiğini anlayabUmiş değflim. Çünkü, kurultay- lar belirü bir program, strateji ve kadroların var- lığı halinde işlevseldir. Ku- rultaylarda program tar- nşılır. Her gün değişen dünya konjonktürü karşı- smda partinin yeni strate- jisi ve taktikleri halkın önünde tartışüacaksa ku- rultaya gidilir. Cumhuri- yet Halk Partisi, son genel seçimlerdeki başansızhğı nedeniyle bu sonuçta so- rumluluğu bulunan kad- ronun istifası nedeniyle bir yeniden yapuanma içinde- dir ve neyin ne oMuğu; Id- min, neyi, nasıl yapüacağı belirlenmeden, samrun yenilgmin sorumlusu kad- ronun dürtüsüyle yeni bir maceraya sürüklenmek- tedir." Öymen, kurultay sürecini değerlendirdi 'Delegeningöstereceği sağduyuya güveniyorum' ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Altan Öyraen, kurul- taya yönelik olarak hiçbir hesap yapma- dığını belirterek "BendeJegelermsağ- duyusuna güveniyo- rum'' dedi. Göreve geldiği 22 Mayıs 1999 kurulta- yuıda, parti içindeki bütün ar- kadaş gruplannı kucaklamak için elinden geleni yaptığını be- lirten Öymen, "Yeniden Bste yapüğunda da kucaklamaya ça- hşacağun. Ama benimle kııcak- laşmaya nryeti ohnayanlar için yapacak birşeyhn yok" diye ko- nuştu. Öymen, kendisinı "başa- nsıztıkla" eleştirenlerin de "ba- şan konusunda uzman olma- dıkknnı" kaydetti. Oymen, 30 Eylül'deki 11. olağanüstü ku- rultaya 1 hafta kala, Cumhuri- yet'in kurultay süreciyle ilgili sorulannı yanıtladı. Ne kadar potansiyel genel başkan adayı varsa hepsini kurultayda yarış- maya çağıran Oymen, "Zaten bir adayhk ya- nşıbaşlanuşb. Böylece, buna en aandan birsü- re ara verUmiş olur. Olağan kurultayın ma- vista olmasına karşın vanş fazla erken başla- mıştı. Bunun partiye zaran ohıyor" diye ko- nuştu. Öymen, bu süreçte po- tansiyel adaylann birbirlerini eleştirdiğini, tüm enerjilerini bu yarışa yönelttiklerini belirterek "Halbuki, bizim bütün enerji- mizi dışa dönükmücadeleye yö- neltmemiz gerekiyor. Bu yanşa en azınrian bir süre ara verilme- si dışa dönükçauşmalara yöne- lebttmesi açısından önemlidir" dedi. Partinin güç bir dönem- den geçtiğini belirten Öymen, göreve geldiği 1.5 yıl içinde ye- niden yapılanma çalışmalannın büyük bÖlümünü tamamladık- lannı anlath. Öymen, "Bu çahş- malann ışığuıda. partimiz için yararh kararlar verikceğine i- nanryorum" dedi. Sağlar, Bursa îl Merkezi 'ni ziyaret etti Baykal'ı koltuktan halk indirdi, halkla inaûaşümaz' BURSA (Cumhu- riyet) - CHP Parti Meclisi üyesi Fikri Sağlar, Deniz Bay- kal'ın yeniden genel başkanlığa aday ola- cağına iuşkin iddiala- ra değinerek "Kendi- sini o koltuktan indi- ren Türkiye Cumhu- riyetinin vatandaşlandır, halk- la inatiaşmak ohnaz" diye ko- nuştu. Inegöl ilçe gençlik kolu- nun düzenlediğı şenliğe katıl- mak için geldiği Bursa'da CHP il merkezini de ziyaret eden Fikri Sağlar, burada gazetecile- rin sorulannı yanıtladı. Kurul- tay karannın son derece haklı nedenlerle ahndığını savunan Sağlar, Içel örgütündeki naylon üyeler konusundaki tepkisiyle Altan Öymen'in ciddi bir ah- laksızlığı dile getirdiğini söyle- di. "Ben kurultayda Altan Öy- men'e oy vermedim, ancak Öy- men genel başkan olarak çok önemli bir ahlaksızhğı ortaya çı- kanh" diyen Sağlar, kurultayla ilgili de Bursa örgütü- ne şu mesajı verdi: "Ben bu kurultayda kimsenüı karşısmda ya da yarunda değilim. Ahlaki değerleri, ilke- si ve ideolojisi olanlar- la buiiktevim. Kurul- ta\ delegelerishasieti- ğe ve ahlaki değerlere sahip kişileri secmelidir. Çünkü ahlaksız adanun ilkesi veideolo- jisi olmuyor." 18 Nisan öncesi zihniyetin CHP'nin başuıa ye- niden geçmesinin mümkün ol- madığını savunan Sağlar, Bay- kal'ın yeniden genel başkanlı- ğa aday olacağına ilişkin iddi- alan şöyle yorumladı: "Kendi- sini o koltuktan indiren Türid- ye Cumhuriyeti'nin vatandaş- landır, halkla inatiaşmak ol- maz. Aksi halde halkı tanımı- yorsunuz." Sağlar, bir soru üze- nne de ülkede enerji darboğazı olmadığını, 7.5 milyar dolara ulaşacak bazı yannmlann pay- laştınlması için darboğaz yala- runın ortaya atıldığını savundu. IRMIKIAYDEV ENGİN [email protected] tr Ey benim spor yazan meslektaşla- nm, Yardımınıza ihtiyacım var ve insafını- za sığınıyorum. Son dört haftadır peri- şanım. Milli hislenm allak bullak. Bir iniyor, bir çıkıyor. Gün oluyor büyüklük duygusuyla (=megalomani) cihana meydan okurcasına kostaklanarakyü- rüyorum; demeye kalmıyor boynum bükük, başım önde, süklüm püklüm dolanıyorum. Anlamışsınızdır. Şu Avrupa kupala- nndan söz etmekteyim. Spor sayfala- nnda Antalyaspor, Gazıantepspor, Ga- latasaray, Beşiktaş maçlanndan söz edildi mi ürkerek, ürpererek, "Kiminle" diye soruyorum. Bizimkiler, bizimkiler- den bir takımla oynuyorlarsa sorun yok; ama küffar takımlanndan biriyle maç varsa, yatıştıncı ilaç kürüne daha o günden başlıyorum. Haklıyım da. Gaziantepspor, o adını ilk kez duy- duğum Ispanyol takımıyla deplasman- da golsüz berabere kalınca, hele An- talyaspor, VVerden Bremen'i Antal- ya'da hacamat edince yazdıklarınızı okudum ve sayenizde "milli hislerim" şaha kalktı. Ben şaha kalkmış milli hislerie dola- nırken Beşiktaş gitti.. Milano'da in- ter'den dört gol yedi. Yazdıklarınızı okudum ve çöktüm; milli hislerim yine dibe vurdu. Sonra Galatasaray Monaco'yu da- Milli Hislerim Allak Bullak ğıttı. Haydiiii, bendeki dibe vurmuş mil- li hisleryine şahlandı. Birde Beşiktaş, koskoca Barcelona'ya Inönü Stad'ın- da çim yoldurmasın mı? Şaha kalkmış milli hislerim, artık nereye kalkacağını, şaşırdı. Zavallı milli hislerim nasıl şaşırma- sın? Hürriyet'te "Türk dayağı" diye başlık attınız; Abdi Ipekçi'nin gazete- si Milliyet'te, "Barça'ya Türk tokadı" diye yazdınız. Sabah'ta hem "Destan işte böyle yazılır" diyerek Gılgamış, Kö- roğlu, Dede Korkut destanlanmıza bir yenisini eklediniz, hem de "Barça'yı kafesledik" diyerek yalnız güçlü, kuv- vetli değil, aynı zamandatilki gibi kur- naz olduğumuzun altını çizip milli nite- liklerimizi çeşitlendirdiniz. Tabıi artık çığnndan çıkmış milli his- lerimi dizginlemekolanaksızlaştı. Gün- lerce, ilkokuldan beri öğrendiğim "Bir Türk on düşmana bedeldir", "Türk gi- bi kuvvetli" özdeyişlerini anımsadım. Hafif ıslak gözlerle yürürken, içimden Tüüüüürk önde, Tüüüüürk ileriii" di- ye marş dizeleri mınldandım. Gazete- ye uğrayan Alman meslektaşlara, elle- rimi yumruk yapıp iki yana açtığım kol- larımı ilen geri hareket ettirerek "Avru- pa, Avrupa duy sesimizi I duyduğun Türklerin ayak sesleri" diye kükredim. Gel gör ki şaha kalkan milli hislerim, ertesi gün Avusturya kâfirinin Graz nam kentinden yolladığınızyazılarlafe- ci bir fırtınaya (=Sturm) yakalandı ve çöktü. Değerli meslektaşlanm, N'oluryapmayın, etmeyin. Sizlerde iyi bilirsiniz, örneğin tansiyonun inip çıkması çok tehlikelidir. Adamı perişan eder ve düzene kavuşmazsa mazallah kalpten götürür. Keza geminin inip çıkması da pek berbattır. Insanın içi dışınaçıkar, mide- si bulanır. Benim durumum da aynen öyle. Mil- li hislerim bir iniyor, bir çıkıyor; bir şa- ha kalkıyor, bir dibe çöküyor. Perişanım ve yazdıklannızı okuduk- ça midem bulanıyor. Tamam, biliyorum, sahaya çıkan 22 gencin neşe içinde "top oynadıktan"n\ söylemek saçma. Onlarfutbol sirkinin profesyonel oyuncuları ve bizleri eg- iendirmekle görevliler. Tamam, biliyorum.. futbol maçı sey- retmek, genlerimizde var olan ve uygar insanlar olduğumuz için bastırdığımız, rakibi (düşmanı) yenme, parçalama, diz çökertme, perişan etme güdüleri- mizin tatminine hizmet edıyor. Tuttuğu- muz, harta kimilerinin endazeyi kaçırıp bütünleştiği, kimliğinin öğesi haline gelmiş takım, rakibi yenince, hele he- le kovaya çevirince; bizim takımdan bir oyuncu rakip (düşman) takımın oyun- cusuna çimenleri öptürünce keyifleni- yoruz, sevinç çığlıklan atıyoruz. Yeni- lince üzülüyor, kinleniyor, gerekirse hakkımızı döner bıçaklannın adaletin- de aramaya başlıyoruz. Bunlann hepsi kabul. Ama n'olur şu milli hislerimizle oynamayın. Zaten milli hisleri çok zayıf bir ada- mım. Bu iniş çıkışlara dayanamıyorum. Perişanım ve yazdıklannızı okudukça midem bulanıyor. Biliyorum, Orta Asya'dan göç eden ırkdaşlanmız arasında Hagi'nin, Po- pescu'nun, Münch'ün ata-dedeleri vardı. Jardel'in ve Capone'nin çekik gözleri zaten onlann Asyalı kökenleri- nin birer kanıtı. Nouma, kızgın Gobi Çölü'nü geçerken karardı, biliyorum. Taffarel'in kafatasının ölçüsünü alın, Türk olduğu hemen ortaya çıkacak. Futbol sirkinde bizim Galatasaray'ın, Beşiktaş'ın, Gaziantepspor'un, Antal- yaspor'un, Allah nasip ederse, gele- cek yıl Fenerbahçe'nin, Siirt Jetpas- por ve Yimpaş Yozgatspor'un da ya- nşmasından ben olsa oisa mutlu olur, keyiflenirim. Ama işin içine n'olur milli hisleri kat- mayın. Dayanamıyorum. Midem bu- lanıyor. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA İciyüzlülük! Bu ülke ne çekiyorsa, ikiyüzlü sahtekâriardan ve özellikle de sahte Atatürkçülerden çekiyor!.. Nereye baksanız onlar!.. Hangi taşı kaldırsanız altından çıkan onlar!.. Din bezirgânlanyla öpüşüp koklaşan, tarikat şeyhleriyle güle oynaya, el ele tutuşup fotoğraf çektiren onlar!.. Adnan Hocacılar için görüş bildirip "BunlarAta- türkçü, iyi çocuklar" diyen yine onlar!.. Gazete köşelerinde, sapla samanı kanştınp "di- yalog" köprüsü kuran, "hoşgörü" adı altında her türiü numarayı çeviren yine onlar!.. Suratlan manda gönünden!.. Fethullah Gülen, Adnan Hoca, gazeteler ve CHP... Gazetede arkadaşlaria konuşuyoruz: "Din pazariamactlannı, tarikat şeyhlerini öve öve bitiremeyen kafalardan toplum nasıl kurtulacak?" Gülüyorlar!.. Bir ilişkiler yumağı içinde ki bu sahte Atatürkçü- ler, sormayın gitsin!.. Yazdıklanna bakın, hepsinin "katıksız Atatürkçü" olduklannı, hatta "solculuk" tasladıklannı bile gö- rürsünüz!.. Her gazete köşesinde, televizyon ekranında "La- ik, demokratik cumhuriyet' diye söze başlayıp ar- dından Fethullahçılara övgüler düzerler! Artjk ok yaydan çıkmıştır!.. On kez Atatürk'ün, on kez de Fethullah'ın admı anariar!.. Kimileri "Prof"tur özellikle; kendi çıkariannı önde tutarlar, Atatürkçülük, laiklik, demokrasi, diya- log, hoşgörü, Fethullah kelımeleriyle oyunu bir gü- zel kurarlar!.. Attıkça atarlar!.. Yedikçe yerler!.. Siz tarikat şeyhini eleştirirsiniz, ertesi gün onlar göklere çıkanriar; CHP'ye, DYP'ye, ANAP'a, D- SP'ye, FP'ye dokunursunuz "onlar, o partilere oy vermediler" deyip karşı koyarlar!.. Ben bunlardan bıktım!.. Neredeyse tası tarağı toplayıp, çekıp gitmek ge- Iryor içimden!.. • • • Bu kafalan çok yakından tanryoruz biz!.. Eleştiriye tahammülleri yoktur!.. Yaptıklan iş yazarlık bile olsa kendi çıkarian hep önde gelir!.. Fethullah Gülen ve Nurculara toz kondurmazlar!.. Neden ve niçin? Yazdıklanna bakıyorum, Nurculara o denli sem- pati duyuyoriar ki, insanın aklına başka şeyler geli- yor!.. Efendim Nurculartn kendi içlerinde çok katı kural- lan varmış, dışanya karşı ise çok hoşgörü sahip- teriymiş!.. Nasıl yani? Işıkevlerinde olup bitenler, askeri okullarda ve po- lis kolejlenndeki örgütlenmeler DGM tutanaklann- da, savcılık ıddıanamesınde açık seçik yazılı!.. Fethullahçı okullarda öğrencilere 'katı baskı' uy- guluyorlarmış, o çocuklar ileride hoşgörüden uzak- laşıriarmış!.. Mış, mış, mış!.. Fethullah Gülen neden ABD'ye kaçtı; askeri okullarda, polis kolejlerinde neden örgütlendi? Bunlan bilmıyor mu bizim sahte Atatürkçüler? Fethullahçı okullann kuruluş amacı ortadadır; Fet- hullah Gülen'in ABD'de 'yeşH kart' aldığı bir ger- çektir!.. ABD adama kolay kolay 'yeşil kart' verir mi? ABD, adama Kuzey Irak'ta iki kotej açma izni verir mi? Sen sabah akşam Fethullah'a övgüler yaz, ardın- dan tarikat şeyhleriyle sıkı ilişkiye gir, bunlann hepsini unutup bir de bilim insanı kimliğiyle laikliği, demokrasiyi savun, CHP'nin neden oy kaybetti- ğini yaz!.. Canım sıkılryor, böylesi ikr/üzlülüğe!.. Tası tarağı toplayıp, çekip gidesim geliyor!.. ••• Bir tarikat şeyhınin önlenemez yükselişini görmek istemeyen sahte Atatürkçüler, CHP'yi eleştirenler için "Onlar CHP'nin dostu değil" diyoriar... Gazete yazarlığı eş-dost yani ahbap-çavuş iliş- kisi değildir... Gazeteci, toplumu bilgilendirirken eleştiri hak- kını da kullanııi.. Neymiş efendim; Fethullah Gülen'le, yani Fethul- lahçılarla ilişkileri 'sevgi ve sempati üzerine' değil 'diyalog ve hoşgörü' üzerineymiş!.. Kalemlerinden 'A/urcu/ar'çıkmıyor 'Fethullah Gü- len cemaati' çıkıyor!.. Medine Sözleşmesi'nin içeriği kadar yürüriükten kalkışı da ilginçtir. Bizim sahte Atatürkçüler, Fethul- lahçılan Medine Sözleşmesi'yle özdeşleştirirken, bi- raz tanh okuyup Hendek Savaşı'ndan sonraki kan- lı olaylan öğrenmelıdirier... Laik demokratik cumhuriyeti yıkmayı hedefle- yenleri bu denli koruyup kollayanlar, işin ilginci bir de 'laik demokratik cumhuriyeti' savunuyoıiar!.. O yüzden canım sıkılryor benim!.. Tası tarağı toplayıp gidesim geliyor... Bıktım!.. hikmetcetinkayacg cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhurryet kitaD kulübü^ kttap kulübü Klbstpi&n ÇAİININ TANIĞI ÜÇ YAZAR 2. BASI KUIİLAY OLAYI VE TARİKAT SANCILI YILIAR KU$ATILMI$ SOKAKLAR 4 BASI KUZU POSTUNDA KÜRT 2.BASI ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAN 2. BASI DİNBARONUNUN KAZLARI A$IK KADINUR SOKAİI 2 BASI JERİAT PAZARI SEVDANIN ADRESİ BEL1İ DEĞİL TÜRKİYE'NİN JEYTAM JK6ENİ 6ÖZLERİN POYRAZ Cumhunyel Kıtap Kulübü Çağ Pazarıama A.Ş. Turkocağı Cad No:39/41 (34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel" 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle