Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 EYLÜL 2000 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEIS
Fransa Sandık Başında
' Fransızlar yarın bir kez daha, heyecansız bir bi-
çimde, sandık başına gidiyorlar.
Sandıktan çıkacak sonuç belli ama sürpriz bi-
le olsa, iktidar falan değişecek değil. Herkes yi-
;ne yerli yerinde oturacak.
' Bu kez söz konusu oylama seçim değil, refe-
randum. Anayasanın 11. maddesi geregince,
öumhurbaşkanı tarafından yapılan çağn üzerine
dyzenlenen referandum, cumhurbaşkanının gö-
.rşv süresi ile ilgili.
' Bilindiği gibi, Fransa'da parlamenter sistem-
lerde görülmeyen yetkilere sahip olan cumhur-
başkanı 7 yıl için seçiliyordu.
1958 Anayasası'nın başlangıçta General De
Gaulle hedeflenerek biçimlendirilmişti cumhur-
başkanlığı kurumu. Beşinci Cumhuriyef in cum-
horbaşkanlarının, parlamenter sistemlerde rast-
lanmayan yetkileri vardı ve yürütmenin gerçek
başı durumundaydı General De Gaulle.
Sistem, De Gaulle döneminde de, daha sonra
Pompidou ve onu izleyen Giscard zamanında
datıkırtıkırişledi. Tabii halefleri generalin tarihi ki-
şiliğine sahip olmadıkları için, başbakanlar baş-
langıç döneminden daha fazla bir ağırlık kazan-
<*1ar.
Ama cumhurbaşkanı ile hâkim partamento arit-
metiği aynı çoğunluktan çıkmadıkları zaman, ne
öfecaktı?
• • •
-^Fransa, Mitterand'ın Cumhurbaşkanlığı vesağ
çoğunluk veya Chirac'ın Cumhurbaşkanlığı ve
sbl çoğunluk örneklerinde, bu sorunu da "coha-
bitation " (birlikte hükümet etme diye çevirebiliriz)
kurumunu yürürlüğe sokarak anayasadaki açık
npktayı, kendi demokrasi kültürü ile doldurdu.
^'Bu gerçekler göz önünde tutulunca, yannki re-
vfÇrandumun, Fransa'nın acil bir politik sorununu
ıjözmeye yönelik olmadığı kolayca görülebilir.
24 Eylül referandumunda halka sorulan, "cum-
hurbaşkanının yediyılyerine beş yıl için seçilme-
sfne ne diyorsunuz" sorusu.
Gerçi cumhurbaşkanı ile parlamentonun aynı
anda seçilmesi iki başlılığı ortadan kaldıracak bir
yöntem; ama dediğimiz gibi, De Gaulle'ün "S/r
kartal iki başlı olmaz" diyerek reddettiği iki başlı-
lık, aslında aşılmıştı.
:Konuyu ilk ortaya atan, Elysee Sarayı'ndaki ko-
nukluğu çok süre önce sona erdiği halde, "horoz
ökJr gözü çöplükte kalır" misali, politik tutkulann-
dan vazgeçmeyen, 5. Cumhuriyet'in 3. Cumhur-
başkanı Valery Giscard d'Estaing oldu.
-T.Çok değişik nedenlerle, Jospin hükümeti de,
belki biraz gönülsüzce de olsa, Cumhurbaşkanı
Chirac da, öneriyi olumlu karşıladılar; konu refe-
randuma kadar uzadı.
Tarihçi, romancı ve politikacı, bir zamanlar ba-
kanlık yapmış olan Mitterand iktidarının sözcüsü,
Max Gallo olayı ciddiye almıyor ve politik oligar-
ş?nin gündeme yerleştirdiği yapay bir sorun ola-
râkgörüyor. - .
Uç sağ ve sol partilerin yanı sıra Fransız seç-
meninin çoğunlugu da Max Gallo gibi düşünüyor.
Bu yüzdendir ki, yannki referandumun katılım ora-
nı en düşük oylama olacağı söyleniyor.
Bu arada belirtelim ki, beş yıl önerisinin oyla-
maya katılanlann büyük çoğunlugu tarafından
onaylanacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Durum ilk bakışta biraz garip görünmekte. Bir
yşndan katılım oranı düşük, bir yandan da öneri
lcatılanlann büyük çoğunluğunun onayını alıyor.
,p Aslında şaşacak bir yan yok olayda.
l'jj Büyük çoğunluk, beş yıla hayır demiyor ama,
onlar aynı zamanda iktidarların Fransızlara bu tür
konuları değil, gerçek sorunları sormasını istiyor-
lar.
Yani örneğin iki milyon imza toplanması halin-
detemel sorunların halka sorulacağı referandum-
larla daha katılımcı birdemokrasinin yolunun açıl-
masını istiyorlar.
t • Fransa hem katılımcı demokrasi istemleri, hem
gösterileri hem etnik sorun çevresindeki tartışma-
larıyla son dönemin laboratuvar ülkesi konumu-
na girmiş durumda.
Çrdu Valisi 'nin eski eşi Şaniş
'Niyazoğlu, Kemal
Yazıcıoğlu 'nun yakını'
- IZMtR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Izmir
DGM Savcılığı'na ifade
veren Ordu Valisi ve es-
ki Izmir Emniyet Müdü-
rü Kemal Yazıcıoğlu'nun
boşandığı eşi Ayşen Şa-
niş'in, Yazıcıoğlu ile Ni-
yazoğlu arasındaki iliş-
kiler konusunda bilgi
verdiğı öğrenüdi. Şaniş
ifadesinde, Niyazoğ-
lu'nun Seferihisardaki
motelinde eski eşiyle her
yaz tatil yaptıklannı, ay-
nca çok sayıda emniyet
mensubu. yargıç ve sav-
cının da bu motelde kal-
dıklannı söylediği bildi-
nldi.
Izmir DGM Savcılı-
ğı'na ifade veren Ordu
Valisi ve eski tzmir Em-
niyet Müdürü Kemal Ya-
zıcıoğlu'nun boşandığı
eşi Ayşen Şaniş'in. Ya-
zıcıoğlu'ndan ayrılma-
dan önce "Balina Ope-
rasyonu"nun kilit ismi
Mehmet Niyazoğlu'nun
Seferihisar'daki motelin-
de her yaz tatil yaptıkla-
nnı, aynca çok sayıda
emniyet mensubu, yar-
gıç ve savcının da bu
motelde tatile katıldıkla-
nm söyledığı bildirildi.
"Balina Operasyo-
nu"'nda Günceteks ve
Yeşer Tekstil'in perde ar-
kasındaki kurucusu Hü-
seyin Beşikçi'nin, Yazıcı-
oğlu'nun tzmir Emniyet
Müdürü olduğu dönem-
de Uria'daki polis moral
merkezinin ihalesini al-
dığı ortaya çıktı.
Izmir DGM Savcı-
sı'na ifade veren Ayşen
Şeniş, eski eşinin Niya-
zoğlu ve Beşikçi'nin 20
yıllık arkadaşı oldugunu,
evli kaldıklan süre için-
de sık sık Niyazoğlu ile
görüştüğünü, Yazıcıoğlu
ve Niyazoğlu arasında
bir akrabalık olmadığını
belirttiği öğrenildi.
Şeniş, Niyazoğlu'nun
üst düzey bürokrat ve si-
yasilerle iç içe olduğu-
nu söyledi. Seniş'in ifa-
desinde. Beşikçi'nin, es-
ki eşinin tayin edildiği
her yerde peşinden gitti-
ğini belirterek Yazıcıoğ-
lu'nun "Hüseyin Beşik-
çi'yi tammam
n
sözünü
de yalanladığı anlaşıldı.
Niyazoğlu'nun,
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'ın müşa-
virliğini yapan Kemal
Yazıcıoğlu'nun kuzeni
Yaşar Yazıcıoğlu ile de
iyi görüştüğünü öne sü-
ren Seniş'in, DGM Sav-
cılığı'na verdiği ifadede,
"Kemal Bey'le arkadaş-
ü, hemşerisiydi" dediği
bildirildi.
Enerji sıkıntısının gündeme gelmesiyle tasarruf önlemleri tartışılmaya başlandı
4
Israf
Ecevit: Enerji sıkınb-
smdan bu hükümet so-
rumludeğiL
ANKARA(Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Büknt Ece-
vit, enerji sıkıntısı nedeniyle
bazı tasarruf önlemlerinin ahn-
masının zorunlu olacağını be-
lırtirken, "Bunlar ihü'yaçtan
değil israftan kaynaklanan lo-
sınûlar olacakür" dedi.
Bakanlar Kurulu'nun önceki
gün gerçekleşen toplantısında
enerji sıkıntısının gündeme
gelmesinin ardmdan tasarruf
önlemleri tartışılmaya başlan-
dı. Petrol fiyatlannı kendileri-
nin yükseltmediğini de anlatan
Ecevit, şöyle konuştu: "Doğu
Anadolu'daki kuraklıktan ve o
yüzden elektrik üretiminin teh-
Hkeyegirmesinden de bugünkü
hükümet sorumlu değiL Fakat
hükümet olarak vatandaşlan-
mızın ve sanayimizin, üretimi-
mizin olası elektrik kesintilerin-
den etkilenmemesi veya çok az
etltiknmesi için elimizden gele-
ni yapmaya çahşıyonız, devam
edeceğiz.''
Bazı tasarruf önkmlerinin
alınmasının zorunlu olacağını
kaydeden Ecevit, "Fakat bun-
lar ihtiyaçtan değil, israftan
kaynaklanan kısmolar olacak-
ür. Bu kısıntüann düzeyini en
alt düzeyde rutabilmek için ge-
rekh' tedbüieri dünkü toplanû-
mızın ışığında Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakannğı, önümüz-
deki günlerde bütün ayrmüla-
nyla somut olarak belirlevip
açıklavacaknr" dedi.
ANAP'lı Kamran lnan da,
enerji sıkıntısı konusunda hü-
kümeti eleştirerek, "Enerjiya-
nrunlan için kaynak bulama-
van hükümet, makam arabala-
n saltanab, lojmanlar. lüzum-
suz israflara para bulabümek-
tedn-" diye konuştu.
Rusya'dan doğalgaz
• BOTAŞ Genel Müdürü
Gökhan Yardım dün gazeteci-
lerin Rusya'dan doğalgaz alı-
mına ilişkin sorulan üzerine
"Rusya'dan ekim, kasun ve
arahk ayında günde 45 milyon
merreküp doğalgaz alınmasu
burakamın daha sonra 50 mil-
yon metreküpe çıkanhnası ko-
nusunda ilke karanna vanldı.
Bu konuda BOTAŞ yetküfleri
mayıs avmda başvuruda buhın-
dular. Ekim aymda tekrar bir
araya gelinecek. Bu gazuı taşın-
ması için boru hatn taşuna ka-
pasitesinin artbnlması gereki-
yor"dedi. BOTAŞ'ın yurtdışı
yatınmlan hakkında da bilgi
veren Yardım, Ukrayrna'da bir
proje üzerinde çalışıldığını,
Romanya'da 90 kilometrelik,
Bulgaristan'da da 2 tane 45 ki-
lometrelik boru hattı çalışma-
lannın devam ettiğini bildirdi.
Yardım, projelerin kasımda
devreye girebileceğini söyledi.
Sağhk
emekçisüıden
IMF'etepki
Sağhk Emekçileri Sendikası (S-
ES) Şişü Şubesi'ne üye bir grup
sağhk çalışanı, Emek Platformu
taraûndan alınan karar üzerine
dün Taksim İKardım Hastane-
si'nin önünde bir araya geldi.
"IMF'ye değil, emekçiye kulak
ver", "Onurlu bir gelecek istiyo-
ruz", "Sahte sendika yasasına ha-
yır" yazüı dövizleri taşıyan toplu-
hık adına yapılan basın açıklama-
suıda, hükümetin, sağhk çakşan-
lanna yöneUk uygulamaları pro-
testo edildL Açıklamada, hükü-
metin bütçe görüşmelerinde sağ-
hğa ayırmak istediği payın ve ka-
nun hükmünde kararnamenin
sağhk çahşanlannı ezmeye yöne-
Hkolduğu vurgulandL Poİis çevre-
de geniş güventik önkmi ahrken
grup daha sonra sessizce dağüdL
ANAP lideri Mesut Yılmaz, Kopenhag kriterîerfne karşı çıkanlan eleştirdi
6
Trene biletsiz binmek isteyenler var'
AYŞE SAYES
ANKARA - ANAP Genel Başka-
nı ve Başbakan Yardımcısı Mesut
Yıhnaz Türk Ceza Yasası'nın 312.
maddesiyle ilgili düzenlemenin bu
yasama yılmda yapılacağını belirtir-
ken bu konuda hükümet ortaklan
olarak birbirlerini ikna etmek zorun-
da olduklannı belirtti.
Yılmaz, Türkiye AB ilişkilerinin
iyi bir noktada olduğunu söyleyerek,
"AB'de bizi ildnci komparümana al-
nuk istediler. Biz bunu kabul etme-
dik, etmeyince birinci komparüma-
na akfalar. Ancak şimdj Türkiye'de
birinci kompartımanın bilet parası-
nı vernıek istemeyenler var. Ama bi-
letin parasuıı ödememiz gerekir" di-
yerek Kopenhag kriterlerine karşı çı-
kanlan eleştirdi. Yılmaz, AB'nin
idaırun kaldınlmasını önkoşul ola-
rak getirmediğini söyledi.
ANAP Merkez Karar Yönetim
Kurulu (MKYK) dün Mesut Yıl-
maz'm başkanlığında toplandı. Yak-
laşık 4 saat süren toplantıda 312.
madde, idam, memurlann işten atıl-
masını kolaylaştıran KHK ele almdı.
Edinilen bilgiye göre toplantıda Yıl-
maz, 312. maddeyle ilgili düşünce
özgürlüğünü sağlayan düzenlemenin
bu yasama yılmda yapılacağını, hü-
kümet ortaklan dahil bütün kesimle-
rin birbirini bu konuda ikna etmesi
gerektiğini vurguladı. Önceki günkü
Bakanlar Kurulu'ndaki diyaloğun
basma yanlış yansıtıldığını ileri sü-
ren Yılmaz, hükümet ortaklan ara-
sında hemen her konuda uyum oldu-
ğunu ifade etti. AB ile ilişkiler konu-
sunda da bilgi veren Yılmaz, şu an-
da ilişkilerin iyi bir noktada olduğu-
nu belirterek şu görüşleri dile getir-
di:
"AB ashnda bizi ikinci komparü-
mana ahnak istiyordu. Ama biz, bi-
rinci komparüman ounazsa bu işte
yokuz dedik. Onlar da Türkiye'nin
jeopoütik önemini bildikleri için
AB'nin Türkiye'siz ounayacağmı
gördüler. Birinci komparüman bile-
tini vcrdiler. Ama, şimdi birinci kom-
parüman biletinin parasının verihne-
si gereldyor. Bizde biletinin parasuıı
vermekistemeyenkr var. Ama bizbi-
letin parasını vermek zorundayız.
n
Bazı üyelerin idamm kaldınlmasma
ilişkin görüşünü sormalan üzerine
Yıhnaz, Avnıpa'mn hemen ölüm ce-
zasınm kaldınlması konusunda Tür-
kiye'yebaskı yapmadığım, bu konu-
yu önkoşul olarak getirmediğini söy-
ledi.
Toplantıda bazı üyeler, hükümetin
TBMM'den geçirmek istediği, me-
murlann işten atılmasını kolaylaştı-
ran düzenlemeyi "memur tayımı"
olarak niteleyerek, bunun yumuşa-
tılmasım istediler.
'KodAdıHizbullah'davasuıda bemat
İstanbulHaberServisi-u
KodAdı
Hizbullah Türkiye Hizbullahınm
Anatomisi" adlı kitapta "Türkiye
Cumhuriyet'i veemniyet kuvvetkri-
ni alenen tahkir ve tezyif ettikteri"
gerekçesiyle yargılanan kitabın ya-
zarlan Mehmet Faraç ve Faik Bulut
ile yayımcısı Mustafa Demir ilk otu-
rumda beraat ettiler.
îstanbul 2. Ağır Ceza Mahkeme-
si'nde daha önce görülen ve basın
affina uğrayarak ertelenen dava, ki-
tabm ikinci baskısının yayımlanma-
sı nedeniyle yeniden görüldü. Otu-
ruma, kitabm yazarlanndan Cum-
huriyet Gazetesi Yurt Haberler Ser-
visi Şefı Mehmet Faraç, avukaü
Fikret tlkiz, araştırmacı yazar Faik
Bulut ile Ozan Yaymcılık'm sahibi
Mustafa Demir katıldı. Kimlik tes-
bitinden sonra haklannda TCY'nin
159. maddesi uyannca "Cumhuri-
yeti ve emniyet kovveüerini alenen
tahkir ve tezyif etmek"suçundan en
az 2 yıl hapis cezası istenen sanık-
lann sorgusuna geçildi.
Yazarlar Bulut ve Faraç, kitabm
ikinci baskısından haberleri olmadı-
ğmı belirttiler. Buîut, kitabm bütün
olarak incelenmesi gerektiğini ifa-
de ederek " Kitabı yazmaktaki ama-
cımız, devletin içinde bulunan ve
Hizbuuah'm yaraühnası, teşvikedil-
mesine yardımcı olan bazı unsuıia-
nn temizlenmesine, devietin itiban-
nın aklanmasına yardımcı ohnakü.
DGM savcüan dava konusu kitabı
isteyip iddianamderinde yaraıian-
mışlanhr" dedi. Mehmet Faraç da
örgütün eylemlerini 1990 yüından
beri izlediğini vuıgulayarak kitapta
örgütün yapılanma biçimlerinin
gösterildiğini, hatta emniyetin ope-
rasyonlannda, bu bilgilerden yarar-
landığma dikkat çekti. Güneydo-
ğu'da Hizbullah örgütü ile ilgili ya-
zılaryazangazetecilerin öldürüldü-
ğünü belirten Faraç. "Malatya'daki
operasyonlarda Hizbullahçüann
arasuıda çevik kuvvet mensuplan
bulundu. Baünan, Şirvan'da 15 da-
kikada bir dnayet işkndiğini gören
insanlar var. Bunlan yazmak suç ol-
mamah, hatta devlet bize teşekkür
etmeoydi'' diye konuştu. Mustafa
Demir de önceki dava "ertetenme"
karannı "düşme" olarak anladığı
için kitabm ikinci baskısını yayım-
ladığını söyledi. Mahkeme Başka-
m Ahmet Ulucak, üyeler Hayati
Uçar, Selçuk Bök'ten ohışan mah-
keme heyeti, sanıklann üzerlerine
atdı suçlan işlediklerine ilişkin ye-
terli delil bulunmadığmı ve suç ka-
sıtlannın olmadığı gerekçesiyle be-
raat karan verdi.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
Yemin törenleri
Askerden
devrimlere
bağlılık andı
Haber Merkezi - Acemilik
eğitimlerini tamamlayan erlerin
yemin törenlerinde bir kez daha >
"böhlcü, yıkıcı ve rejim • ^ ;
aleyhtan" faaliyetlere dikkat
çekildi. Komutanlar Türk
ordusunun "daha dikkath' ve
güçhı" olması gerektiğini
belirttiler. 6. Kolordu
Komutanlığı 106. Topçu
Alayı'nda acemilik
eğitimlerinin bir aybk dönemini
tamamlayan 150 erin yemin
töreninde konuşan Topçu Alayı
Komutanı Kurmay Albay lhsan
Balabanh, doğruluk ve
mertliğin bir askerin
vazgeçilmez özelliği olduğunu
kaydetri. Alb. Balabanh ülkeye
hizmet ederken daima büyük
kurtancı ve ulu önder
Atatürk'ün devrimlerine bağlı
olunması gerektiğini belirtti.
Kayseri 1. Komando
Tugayı'nda acemi eğitimlerim
tamamlayan 1980/3 tertip bin
172 er de yemin ederek mavi
bere taktı. Törende konuşan
Kayseri Garnizon Komutanı
Tümgeneral Süleyman Ankan,
komandolann mesleki bilgi ve
becerileri öğrenmenin yanı sıra
Atatürk ilke ve inkılaplanna
yürekten bağlı, laik Türkiye
Cumhuriyeti'nin yılmaz birer
bekçisi olarak yetiştiklerini
kaydetti.
DYP lideri Ciller
önerimizi
sunacağız'
DENtZLİ (Cumhuriyet) - DYP
Genel Başkanı Tansu Ciller,
Türk Ceza Yasası'nın 312.
maddesiyle ilgili Türkiye'nin
duyarlılıklannı gözeten, a o ö ^
düşünce özgürlüğünûn ••'-'•
sınırlannı genişleten yasa
önerisi çalışmalannı TBMM'ye
sunacaklannı açıkladı.
Yurt gezilerini sürdüren Ciller,
dün Denizli'de belediyenin
toplu nikâh töreninde
gazetecilerin sorulanm
yanıtladı.
MHP'yeyûklendi
Çiller, idamm kaldınlmasından
yana olduklannı belirterek
bunun için Abdıülah Ocalan'ın
asdmasmı şart koştu. Çiller,
büyük Türkiye'nin kişiye göre
düzenleme yapamayacağım
belirterek "Bir teröristbaşı için
verilen yargı karanna rağmen,
bu karan, nasıl oluyor da
MHP'nin de içinde bulunduğu
hükümet uygulamıyor? MHP-
ANAP-DSP hangi hakkı
kendinde görerek Türk
adaletimn verdiği bu karan
durdurdu? Karan
Başbakanhk'ta durdurarak
kanunlan çiğnemek gibi bir
yaklaşım hakkmı kendinde
bukhı" dedi. . -
ABDMeclisAlt
Komisyonu'nda sözde Ermeni
soykınmı yasa tasansının kabul
edilmesiyle ilgili sonı üzerine
Çiller, "Türkiye hiç soykınma
girişmemistir. Nazi Almanyası
ile karşüaşürmak, Yahudflere
yapdanlarla karşüaşürmak
büyük bir yanılgıdu*. O
dönemde arkadan vuruhna
ounuştur. Karşdıklı bir eylem
dizisi gündeme geuniştir. Ancak
devletin aldığı bir soykınm
karan gündeme geunemiştir.
Bunu şiddetle kmıyoruz" dedi.
oralcalislar@yahoo.com
Almanya'da ilk kez iktidar ortağı
olan Yeşillere radikal çevreciler tepki
gösteriyorlar. Fundis adı verilen ve ge-
leneksel çevreci ve Yeşilleri ifade e-
den grubun iktidar döneminde küs-
kün hale geldiği ve partiye desteğini
kestiği söyleniyor.
Realos adı verilen Yeşiller Partisi li-
deri ve Almanya Dışişleri Bakanı
Joschka Fischer'in öncülük ettiği
grubun reel çevrecilikyaptığı, yani du-
ruma uygun, daha doğrusu araziye
uygun siyasetler geliştirdiği, radikal
çevrecilerin onlara yönelttigi temel
eleştirilerin başında geliyor.
İktidar olmak kolay değil. Yeşiller
muhalefette iken bazı temel konular-
da radikal söylemlere sahipti. Sosyal
Demokrat Parti (SPD) ile kurduklan ko-
alisyonun ilk icraatlanndan birisi "çif-
te vatandaşlık" konusu idi. Tam bu ko-
nunun uygulamaya konulduğu gün-
lerde, daha önceki iktidann sahibi olan
Almanya'da Yeşiller Deneyimi
Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU), ik-
tidardaki SPD-Yeşiller koalisyonu
aleyhinde kampanya başlattı.
Bu kampanya SPD'nin o günlerde
gerçekleşen yerel seçimlerde ciddi oy
kaybına neden olunca, SPD "çifte va-
tandaşlık" konusunda geri adım attı.
Özellikle daha önce gelen ve Alman-
ca konusunda sorunlar yaşayan eski
kuşaklara dil testi yapılmayacağı sö-
zü verilmişti. 18-23 yaş arası kuşak
için ise otomatik çifte vatandaşlık uy-
gulanacağı söylendi.
Geri adım atan koalisyon, Alman
toplumundaki ırkçı tepkilerden çeki-
nerek daha önce verdiği sözlerden ba-
zı geri adımlar atmak zorunda kaldı.
Örneğin, dil testini kaldırmadı. 18-23
yaş grubuna otomatik yurttaşlık ver-
medi. Vatandaşlık için 15 yıl yerine 8
yıl getirerek bir iyileştirme sağladı. Bir
de burada doğan çocuklar için 18 ya-
şına kadar çifteyurttaşlık, 18 yaşından
sonra kendi kimliğini seçme hakkı ta-
nındi.
Tabii, Yeşillerin iktidanyla radikal de-
ğişiklik bekleyen tabanındaki bazı ke-
simlerin tepkisini çekti. Bazı gruplar
muhalefete geçtiler.
Koalisyonun asıl dramı ise Kosova
Savaşı sırasında yaşandı. Radikal Ye-
şiller, NATO saflannda savaşa katılan
Alman ordusunu protesto ettiler. Asıl
olarak da kendi örgütleri Yeşiller Par-
tisi'ne tepki gösterdiler. Joschka Fisc-
her kendi partisinin kongresinde yuha-
landı, yüzüne boya atıldı.
Radikal Yeşillerin kendi partilerine
yönelttikleri eleştirilerden biri de atom
enerjisi konusunda. Yeşiller, seçim
kampanyası döneminde atom sant-
rallarının hızla sökülmesini sağlaya-
caklan sözünü vermişlerdi. Ancak ha-
yat, onların istediği gibi gelişmedi.
Nükleer santrallann hemen sökülme-
mesi, yerine konulması düşünülen al-
ternatif enerji kaynaklannın geliştiril-
memesi de yapılan eleştiriler arasında.
Artık Almanya'da yeni nükleer sant-
ral yapılmıyor. Yapılanlar da birer birer
sökülüyor. Yeşilleri eleştirenlerin eleş-
tirisi ise bu sökme işleminin yavaş yü-
rüdüğü ve ancak çalışamaz hale ge-
len, yani zamanını dolduran santralla-
nn söküldüğü yönünde.
Bunlar, radikal Yeşillerin eleştirileri.
Iktidardaki Realos adı verilen Yeşiller
ise bu eleştirileri reddediyorlar. Çifte
vatandaşlık konusunda ırkçı rüzgâra
rağmen iyileştirme adımlan attıklannı,
Kosova Savaşı'nda bir soykınma kar-
şı müdahale edildiğini, nükleer enerji
konusunda ise kesin tavıriı olduklannı
belirtiyoriar.
Yeşiller, seçimlerde yüzde 6.5 civa-
nnda bir oy almışlardı. Bu oyla bu ka-
dar yapabileceklerini söyleyerek ken-
dilerini savunuyorlar. Radikal Yeşiller
ise iktidann parti yönetimini yozlaştır-
dığını düşünüyorlar.
Buradaki tartışmalara Türkiye göz-
lüğüyle baktığımız zaman pek bir so-
nuç çıkarmak mümkün değil. Bu ülke-
nin dertleri ile bizim dertlerimiz o ka-
dar farklı ki... Ancak, nükleer enerjinin
artık tarihe kanştığı, buradaki tartış-
malardan çok daha iyi anlaşılıyor. Biz-
de hâlâ nükleer enerji diyenlerin han-
gi çağda yaşadıklarına, varın siz karar
verin.
Yeşiller içindeki tartışma bitmeye-
ceğe benziyor.