Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 EYLÜL 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOM / ekonomi(g cumhuriyet.com.tr 13
üretim sürüyop
• ANKARA (ANKA)-
Ereğli Demir ve Çelik
Fabrikalan, 2 No'lu
yüksek fınnda meydana
gelen patlamanın üretimi
etkilemediğini, üretimin
kesintisiz devam ettiğini
bildirdi. ERDEMÎR'den
yapüan açıklamada,
Zübeyde fınnında dün
gaz sıkışması sonucunda
meydana gelen
patlamanın can kaybına
ve maddi hasara yol
açmadığı belirtildi.
TB'den
ihracata kaynak
• Ekonomi Servisi -
Tûrk Ekonomi Bankası
(TEB), uluslararası
bankalardan oluşan bir
konsorsiyumdan, 100
milyon dolarlık
sendikasyon kredisi
sağladı. Sendikasyon
Kredi'sinin imza
töreninde konuşan TEB
Genel Müdür Vekili
Varol Civil, sağladıklan
krediyi ihracatın
finansmanında
kullandıracaklannı
belirtti.
Orta Asya'ya
demipyolu ağı
• ALMATI(AA)-
TCDD Genel Müdür
Yardımcısı Cahit Söyler,
Orta Asya ülkeleri ile
Türkiye'yi birbirine
bağlayacak olan Trans-
Asya demiryolu
taşımacıbgı projesinfjş ep ,
büyük engelin
Ermenistan olduğunu
söyledi. Söyler, Orta
Asya cumhuriyetlerinin
Türkiye üzerinden
Avrupa'ya demiryolu ile
yük ve yolcu taşımasının
önemine dikkat çekti.
G.Kore, piyasaya
para pompalıyor
• Ekonomi Servisi -
Güney Kore hükümeti,
borçla boğuşan bankacıîık
sektörüne 45 milyar dolar
(30 katrilyon lira) daha
aktaracağını duyurdu.
Güney Kore Finans ve
Ekonomi Bakanlığı, 35
milyar dolarlık yeni kamu
fonunun arttınlacağını ve
bu fona eklenecek 10
milyar dolann, 1997'deki
finansal krizden sonra
millileştirilen kamu
hisselerinin satışından
geleceğini açıkladı.
İSO'dan yerli
malları panefi
• Ekonomi Servisi -
îstanbul Sanayi Odası'mn
Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı ile ortaklaşa
düzenleyeceği
"Tüketimde Yerli Malı ve
Kalite Bilinci" konulu
panel 26 Eylül Sah günü
îstanbul'da yapılacak.
Sanayi ve Ticaret Bakanı
Ahmet Kenan Tannkulu
ile İSO Başkam
Hüsamettin Kavi'nin
açılış konuşması
yapacağı panele Türk-Iş
Genel Başkam Bayram
Meral, Hak-lş Genel
Başkam Salim Uslu,
DİSK Genel Başkam
Süleyman Çelebi de
katılacak.
Tariş Müdürü'ne
imza yetkisi
• İZMİR(AA)- Tariş
Genel Müdürü Ayhan
Özer'in imza ve temsil
yetkisi, îzmir 3. Asliye
Ticaret Mahkemesi
tarafından onaylandı.
tzmir Ticaret Sicil
memurluğunun, Özer'in
Tariş Genel
Müdürlüğü'nü temsil ve
imza yetkisini tescil
etmemesi üzerine
birliklerin açtığı dava
mahkemnine, Ozer'in
yetkisini onaylamasıyla
sonuçlandı.
Hükümet kurumun satışını, kendi çıkardığı yasayla çıkmaza sürükledi
Telekom'da gizli hesap• Telekom'un 2005 yılına kadar olan tekel hakkını
2003 yılına indiren hükümet, satmaya çalıştığı
kuruma kendi çıkardığı yasayla darbe vurdu.
BÜLENTSARIOGLU
ANKARA - Telekomünikas-
yon sektöründe hükümetin yan-
lış kararlanna dayanan gizli he-
saplar, Türk Telekom'un satışı-
Fatih Yurdal
nı çıkmaza sürüklüyor. Tele-
kom'un 2005 yılına kadar olan
tekel hakkını 2003 yılına indiren
hükümet, satmaya çalıştığı ku-
nıma kendi çıkardığı yasayla
darbe vurdu.
Telekom'un yüzde 20'lik his-
sesine milyarlarca dolar öde-
mek yerine 3 yıl sonrasmı dü-
şünerek daha kaliteli ses ve
görüntü aktanmı sağlayan
üçüncü kuşak sisteme yatınm
yapan büyük şirketler, diğer
yandan hükümetin pazarlık sı-
nırlannı daraltarak tekel ko-
şulunun 2003 yılından önce
kaldınlması için lobi yapıyor.
Dünya Ticaret Orgütü'nde 15
Şubat 1997 tarihinde imzalanan
Temel Telekomünikasyon An-
laşması'na göre Türk Telekom'un
tekel konumu 2005 yılına kadar
sürecekti. 1924 yılından beriyü-
riirlükte olan Telgraf ve Telefon
Yasasf nı geçen yıl değiştirirken
getirilen yeni koşul ise hüküme-
'Halka arz
olmamalı'
BANU SALMAN
ANKARA -Telekomünikasyon Ku-
rulu Başkam Mehmet Fatih Yurdal,
yönetim yapısınm değiştirilemeyece-
ği gerekçesiyle Telekom'da halka ar-
za karşı olduğunu bildirdi. Yurdal,
Telekom'un özelleştirilmesine ilişkin
kurulan komisyonun, kendilerinden de
görüş almasını istedi. Yurdal, yaban-
cı ortağa satışta 50 milyon dolan aşan
yaünmlarda oybirliğiyle karar alınrna-
sı, personel alımında yabancı ortağın
onayının aranması gibi uygulamala-
ra gidilmesi gerektiğini savunarak
"Kamuoyuna bu mesajı verebflirseniz
yüzde 20'vle de niye olmasın. Biz ma-
alesef vapamadık" dedi.
Telekomünikasyon Kunıl Başkam
Yurdal, Türk Telekomun tekel yapı-
sının 2004'e kadar devam edecek ol-
masının nedeninin, "TürkTetetom'un
akvaptg boş katarda,zarara gJrEr" kay-
gısı olduğunu söyledi. Yurdal, Tele-
kom'un özelleştirilmesine ilişkin oluş-
turulan komisyonun "sah bakanlar
bazmda"" çalışmaması gerektiğini be-
lirterek "Bizim burada bir uzman
kadromuz var. Çağu-sınlar, bilgi vere-
fim" dedi.
Yurdal, "Devletin bir politikası var;
şu anki parlamento \e hükümet, Te-
lekom'un yüzde 49'undan fazlasuu
satmamayı benimsiyor. Buna bir şey
söyleme hakkımız yok. Ama yüzde
-i49'a kadar nasıl saülacağına devletin
karar vermesi lazım" dedi.
Telekom'un halka arzına karşı çı-
kan Yurdal, 'Bugünkü statü, yöneti-
mi, durumu üzerinde halka arz en
ufak bir etki yapmayacakür" dedi.
Yurdal, Türkiye deki bürokratikyapı-
da her şeyi engelleyici bir yönetim
şekli olduğunu savundu.
Rezervlerden, Körfez Savaşı'ndan bu yana ilk kez bûyûk miktarda petrol çekiliyor.
ABD, rezetvletinden 30
mUyon varilpetrolçekfyor
WASHINGTON/ MARYLAND (AA) -
ABD'de devlet başkanlığı seçimleri kam-
panyasında, giderek tırmanan petrol fiyat-
lan karşısında çare arayışlan tartışma ya-
rattı. ABD Başkam Bill Ctinton. petrol fi-
yatlanm düşük tutmak için ABD hükü-
metinin petrol rezervlerinden 'sınırt mik-
tarda kullanması' talimatını verdi. ABD
Enerji Bakanı Bill Richhardson, yüksek
petrol fiyatlannı düşürmek için hüküme-
tin stratejik pertol rezervlerinden 30 mil-
yon varil kullanacağını açıkladı.
ABD'de iki başkan adayı Al Gore ve Ge-
orge W. Bush, giderek artan petrol fiyat-
lannın aşağıya çekilmesi için Başkan Bill
Clinton'a değışik öneriler sundular.
tki başkan adayımn ortaya sürdüğü öne-
riler dün sonuç verdi ve Başkan Clinton,
petrol rezervlerinden sınırlı miktarda kul-
lanılması talimatmı verdi ve 30 milyon va-
ril kullanılması kararlaştınldı. Richardson
yapnğı basın toplantısında, bu miktann, 571
milyon varillik rezervden, 30 günlük bir
süre içinde çekileceğini söyledi. Richard-
son, Petrol thraç Eden Ülkeler Örgütü'nden
(OPEC) yeni bir üretim artışı konusunu dü-
şünmesini isteyeceklerini belirtti.
ABDyönetimi, hükümetin petrol rezerv-
lerinden 1991 Körfez Savaşı 'ndan bu yana
ilk kez büyük miktarda petrol çekiyor. Bazı
enerji uzmanlan, ABD'nin stratejik petrol
rezervlerinden bir kısmının piyasalara
sunumunun fiyatlan düşürebiliceği id-
diasını sorguluyor. Çünkü günde 18 mil-
yon varil petrol.tüketen ABD'de bu mik-
tann yaklaşık yansı ithal ediliyor.
tin ayağma dolaştı. Telekom'un
çekiciliğini yitirmesinin temel
nedenleri arasında gösterilen ya-
samn 2. maddesinin "c" fikrası
şöyle:
"Türk Tekkom; tetekomüni-
kasyon şebeketeri üzerinden su-
nulan uhısal ve uluslararası ses
iletimini ihtiva eden hizmetieri-
ni, 31.122000 tarihine kadarbu
kanun ve görev sözkşmesi çerçe-
ve9ndetekdoiarakyûrütûr.Tüm
telekomünikasyon altyapısının
kuruhnası ve işletitanesi de tekel
kapsamma dahildir."
Eski Telekom Genel Müdürü
ve DYP Bursa Milletvekili Oğuz
Tezmen, yasanın görüşmeleri sı-
rasında yaptıklan uyanlann dik-
kate aluımadığmı ve verdikleri
önergenin geri çevrildiğini anım-
sattı. Abone sayılanm hızla art-
tıran intemet servisleri ve dijital
yayınlann çok ucuza hizmet ve-
rerek altyapılannı 3 yıl sonrası-
na göre geliştirdiklermi belirten
Tezmen, şu değeriendirmeyi yap-
tı: "Teiekom hâlâ kârh bir yaû-
nm olarakgwühi)or.Ancakuzun
dönemde kârfahğı azalacak 5yû-
hk tekel şaro korunsaydı Tele-
kom'uncazibesinidaha fezlasür-
dürmesi söz konusu olacakn."
Tezmen, zaman geçirilmeden
büyük bölümü yurtiçi ve yurtdı-
şında halka arz yöntemiyle olmak
üzere Telekom'un tamamının sa-
tılmasını önerdi. Blok satış için
öngörülen yüzde 20'lik bölüme
halka arz için daha önceden ay-
nlan yüzde 14'lük pay, Posta Iş-
letmesi'nin yüzde 10'luk payı
ve çalışanlarla küçük tasarrufçu
için aynlan yüzde 5'lik payın ek-
lenmesi durumunda yüzde 491uk
hissenin borsalarda satılabilece-
ğini belirten Tezmen, bunun için
Bakanlar Kurulu karannın ye-
terli olacağını anımsattı.
Bedel tartışması
Oğuz Tezmen, kurumun de-
ğerine ilişkin hesaplamasıyla
da, Özelleştirme Idaresi Baş-*
kanı (ÖİB) Uğur Bayar'm ifa-
de etnğı "lOmflyar dolartık" de-
ğere tepki gösterdi. Telekom'un
taşınmaz mallanna ilişkin değer-
lendirmenin de yapılmadığım
kaydeden Tezmen, Türkiye'nin
birçok değerli bölgesindeki tril-
yonlarca lirahk arsalann hesap-
İamada dikkate alınmadığına
dikkat çekti.
26 Eylül'deki 'Küresel Eylem Günü' öncesinde Prag'daki ilk gösteri otomobil karşıtlannca yapıldı
KüreseUeşme karşıtı hareket başladı
Ekonomi Servisi- Insanlık için
tehdit oluşturan küreselleşme-
ye karşı binlerce insan, Prag'da
gerçekleştirilecek "KüreselEy-
lem Günü" için hazırlanıyor.
Dünyanın pek çok yerinden
Prag'a gelen küreselleşme kar-
şıtlarımn düzenlediği "alterna-
tif zirve" dün başladı.
Dünya çapında 150 kadar si-
vil toplum örgütünün temsilci-
leriyle bir araya gelen Dünya
Bankası Başkam James VVolfen-
sohna şikâyetlerini dile getir-
diler. VVolfensohn'u birçok ko-
nuda soru yağmuruna tutan tem-
silciler, Dünya Bankası'nın, kre-
dilerinin hedef kitlesi olan yerel
halklarla bağlantı kuramadığı-
nı, yolsuzluk ve rüşvetle müca-
delede de elinden geleni yap-
madığını, bu konuda yetersiz ka-
lındığuıı bildirdiler.
Wolfensohn. yoksulluklamü-
Sesler İnternet'ten de yükseliyor
Küreselleşmeye karşı protestolar biryandan
sokaklarda yürütülürken bir yandan da inter-
net aracılığıyla tüm dünya kamuoyu Prag'da
yaşanan gelişmelerden haberdar ediliyor. tn-
ternet sayesinde dünyamn dört bir yanından
gelen göstericiler birbüieriyle koordinasyon
kurma olanağı sağlarken küresel ekonominin
polisleri olarak nitelendirilen IMF ve Dünya
Bankası'na karşı muhalefet yükseliyor.
Yüzlerce gazetecinin ve sivil toplum kuru-
luşunun bir araya gelerek ohışturduğu "Ba-
ğımsız Medya Merkezi (IMC)'' sayesinde
Prag'daki gelişmeler "sansürsüz" olarak dile
genriliyor. IMC'nin intemet sitesinde "Prag'a
gelen herkes tanık ve birer gazeteci" denile-
rek göstericilerin video kameralannı, fotoğ-
raf makinelerini, dizüstü bilgisayarlarmı ge-
tirmeleri çağnsında bulunuluyor.
Demokratik, çok sesli bir dünya için tekno-
lojinin tüm olanaklannın kullamldığı sitede,
hem gösterilere katılanların çektikleri fotoğ-
raf ve videolar yayımlanırken hem de IMF ve
Dünya Bankası 'ndaki toplanülannda ele alınan
konular değerlendiriliyor.
cadeleyi hedefleyen bu uluslara-
rası kuruluşun sıyasi reform ara-
cı olması gibi gerçekçi olmayan
beklentilere tepki göstererek "Bir
dünya hükümeti olmadığunızı
anlaym,yapabileceklerimizin sı-
nırlannı düşünün, birçokinsan,
kendi ülkelerindeki siyasetten
dolayı bizi suçluyor, gerçekte,
Dünya Bankası'nı değiL kendi
kendilerini suçlamalan, sorum-
lu rutmalan gerekirkenJ' dedi.
Üç gün sürecek IMF-Dünya
Bankası toplantılanna karşı ger-
çekleşunlen alternatifzirvede, kü-
reselleşmenin olumsuzluklan-
nın dile getirildiği toplantılar ve
seminerler yapıldı.
26 Eylül'deki "KüreselEyienı
Günü" öncesinde şehirdeki ilk
gösteriyi de otomobil karşıtı ey-
lemciler gerçekleştirdi.
Eylemciler, IMF-Dünya Ban-
kası'nın Prag'daki yanyıl top-
lantılanna katılan delegelerden,
limuzinler ve lüks arabalan bı-
rakıp otobüse binmelerini, Ame-
rikan tarzı otomobil kültürünü
tüm dünyaya yaymamalannı is-
tedi. Küreselleşme karşıtı "Oto-
mobil Tahripkârlan" adlı ey-
lemci grup üyesi 100 protesto-
cunun temsilcisi Randv Ghent,
"Mümkün olduğuncaçokdikkat
çekip bu kuruluşlar üzerinde
baskı yaratmakistiyoruz'' dedi.
Toplu ulaşım sistemlerinin özel-
leştirilmesini reddeden protesto-
cular, IMF ve Dünya Bankası
yetkililerine. "Şişman, tembet,
bürokratik arka tamponlannızı
bu*akm, bu hafta Prag'ın mü-
kemmei işleyen otobüs ve metro
hatiannı kullanın" yazılı pan-
kartlarla çağnda bulundu.
Zeytinyağında tehlike sinyalleri
SADULLAH USUMİ
2000 yılı zeytinyağı üretimine bir bu-
çuk ay kaldı. Bu yıl zeytinde var yılı. 200
ile 225 milyon kilo arasında ürün bek-
leniyor. Şimdilik, verim kadar kalite de
çok iyi. Ancak, son günlerde Aydm'm
yüksek bölgelerindeki ağaçlarda kuru-
ma belirtileri görülüyor.
Balıkesir'in Körfez ve Marmara böl-
gelerinde de zeytin sineği tehlikeli bo-
yutlara ulaştı. Bu tür zararlılarla zama-
nında etkili bir mücadele yapılamazsa
hem zeytinde hem de zeytinyağında ve-
rim ve kalite düşüyor. Nitekim zeytin si-
neği ile yeterli mücadele yapılamadığı
yıllarda zeytinde verimin yan yanya
düştüğü görüldü. Aynca, zeytinyağında
da asit oram iki veya üç katına çıktı.
Bu nedenle yüzbinlerce üreticüniz ve
ülkemiz milyarlarca lira zarar çtti. Da-
ha da kötüsü, dış piyasalardaki pazarla-
nmızı başka ülkelere kaptırdık...
• Tanm Bakanlığı'nın zeytin zararlısıyla mücadele için vaat
ettiği 200 milyar liranın gelmesi gecikırse son derece güzel
gelişen zeytinlerin kalitesi bozulacak ve yüzbinlerce üretici ve
ülke ekonomisi milyarlarca lira zarara uğrayacak.
Bu arada zeytin sineği ile mücadele
dönemi de geldiği için birlik yönetici-
leri para arayışına girdi. Birlik Başkam
Mehmet Gümüş, Tanm Bakanlığı'na
ve çeşitli kuruluşlara başvurdu.
Tanm Bakanlığı 500 milyar liraya mal
olacak bu mücadele için 200 milyar li-
ra vaat etti. Ne yazık ki bugüne kadar,
bakanhktan değil 200 milyar lira.. birtek
kunış bile katkı gelmedi.
Sadece Izmir Valiliği sözünü tuttu ve
50 milyar lira gönderdi. Bu para ile mü-
cadele başlatıldı. Her türlü imkânsızlı-
ğa rağmen Bandırma, Erdek, Edincikböl-
geleri havadan ilaçlandı. Sıra Ayvahk,
Edremit, Havran, Burhaniye gibi enyo-
ğun bölgeye gelince para bitti.
Herkesin umudu Tanm Bakanlığı'n-
Aynı tehüke bu yıl da söz konusu... Son
günlerde ağaçlan saran zeytin sineğine
karşı Körfez ve Marmara bölgesinde
üretici birliğinin başlattığı mücadeleye
hükümet bir tek kuruş bile katkıda bu-
lunmadı.
Geçmiş yıllarda zararhlarla mücade-
leyi devlet yapıyor, giderleri de bakan-
lıktan karşılamyordu. Ancak, önceki yıl
devlet bu görevi ani bir kararla terk et-
ti. Birdenbire boşlukta kalan zeytin üre-
ticileri de kendi başlannın çaresine bak-
mak zorunda kaldılar ve "Körfez Zey-
tin Zararhlan ile Mücadele BirtigTnı
kurdular. Devlet desteği tamamen kalk-
tığı için, birligin bir tekkuruşu bile yok-
tu... Ureticilerden de hasattan önce pa-
ra toplamak mümkün değildi.
da ve gelecek 200 milyar lirada. Birlik
Başkam Gümüş, "Hiçohnazsaenkısasü-
re içindevaat etfflen 200mflyarlramn 100
mûyar Krası gönderilmendir. Yoksa bü-
tün emekfcr boşa gidecek" diyor.
Eğer 200 milyar liranın gelmesi ge-
cikirse son derece güzel gelişen zeytin-
lerimizin kalitesi bozulacak.
Sıkmtüar gazetecilere anlatilacak
Dünyamn en kaliteli zeytinyağım üre-
ten Balıkesir'in Körfez bölgesinde ha-
sat dönemi yaklaştıkça heyecan artıyor.
Her yıl tekrarlanan paneller, konferans-
lar bu yıl da yapıldı.
Bugün de Ayvalık'ta değişik bir pa-
nel var... Ticaret odasının düzenlediği pa-
nele gazetelerin genel yaym müdürleri,
yazı işleri müdürleri, yazarlan katılacak.
Ayvalık Ticaret Odası Başkam Ziya
Şansal'ın verdiği bilgiye göre üreticiler ve
uzmanlar gazetecilere zeytin ve zeytinya-
ğında yaşanan sıkınülan anlatacaklar.
İŞÇMN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Referans
Başbakan Bülent Ecevit, önceki gün yapılan
Bakanlar Kurulu'na sunulan AB üyeliğine hazıriık ko-
şullarına ilişkin rapor için "referans" belgemiz de-
miş. İnsan haklanndaTürkiye'nin "olmazsa olmaz"
ölçüsünde uyması gerekli koşullan belirleyen rapor-
lann içeriğinin bir an önce hukuk ve uygulama dü-
zenine, iktidaricraatlannayerleştirilmesi gerekirken
koalisyon ortağı MHP'nin karşı durması nedeniy-
le, gerek görüldüğünde danışma niteliğinde baş-
vurulacak belgeler olarak bir kenara konulması ne
anlama geliyor?
Uyumlu (!) koalisyonun uyumunun pamuk ipliği-
ne bağlı olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
MHP iktidar nimetlerinden sınırsız yarairlanarak FP,
ANAP, DYR hatta vurabildiği kadan ile DSP'yi vu-
rup sıkıştığında kaçmak; IMF, Dünya Bankası reçe-
telerinin, kitlelerin ağır yoksullaşması, ekonomik
çıkmazın toplumsal tepkilerinin bedelini ortakları-
na ödetip olası seçimlerde paçayı en az zararia
kurtarmanın hesaplarını yapıyor.
DSP'lilerin malum parti ölçeğinde hesap yapma
şanslan yok. ANAP ise merkez sağdan çok, bir çı-
kar ortaklığı niteliğindeki yapısını korumakla ayak-
ta kalmayı umuyor. Bu tabloda da sonbahara yö-
neltilmiş beklentilerin çoğunun havada kalması ka-
çınılmaz. Bırakınız ölüm cezasının kaldınlmasını,
afta bir metinde buluşmalan, 312 değişikliği ile po-
litik yatınm olarak gördükleri Erbakan'ı kurtarma-
lan zor. Sonbahar sözü verilmiş yasal düzenleme-
ler için ise hiç heveslenmeyelim.
İnsan haklan denince çağımızda asıl gündemde
olması gereken sosyal hakların s'sinden söz edil-
miyor. Hükümetin uygulanacaklar olarak getiripda-
nışılacaklar olarak değerlendirdiği "referans" pake-
tinin içinde bile yok. Hani Uluslararası Çalışma ör-
gütü'nün, haziran genel kuruluna gidilirken baraj-
lann kalkması konusunda hazırlanmış yasa tasan-
sı vardı? Sendikalann variığı üzerinde Demokles'in
kılıcı gibi duran, sözleşme hakkını kullanmada yet-
kili sendikalann belirtenmesini siyasi iktidann irade-
sine teslim eden yasaklı yasal düzenleme, sendi-
kal hak ve özgüriüklerin özü ile çatışan, demokra-
silerde benzeri bir yasağın görülmediği yüzde on
baraj ne zaman, nasıl kalkacak?
Şu oyuna bakın ki barajı kaldırmak üzere yasa ta-
sansı hazırlamış aynı Ecevit hükümeti, bugüne ka-
dar hiçbir iktidann denemeye kalkışmadığı bir işi ya-
pıyor, istatistikler üstünde oynayarak istediği gibi
sendikalann toplusözleşme hakkını elinden alırken
aynı konumda olan diğerleri ile teslimiyet uzlaşma-
sı, gizli anlaşma yapıyor. Bakanlığın istatistik oyu-
nu ile ilk aşamada 10 sendika sözleşme yapma
ehliyetini kaybeder, bir anlamda kapanmaya zor-
lanırken nakliyat işkolu tümden sendikasız kalıyor.
Hükümetin yaptığı, elbette işverenlere yol oluyor.
Birçok işveren, istemediği birçok sendika için ay-
nı yöntemle yargıya başvuruyor. Birçok sendika ve
işkolunun daha aynı konuma düşmesi, tümden
sendikasızlık gündeme geliyor.
Siz bu tabloda birkaç haftadır işçilerin ağzına bir
kaşık bal gibi uzatılan iş güvencesi yasasının Mec-
lis'e getirilip yasalaşacağını düşünüyor musunuz?
Niye AB insan haklan kriterleri raporlannda sosyal
haklara ilişkin konulann hiçbiri yok? Bakanlar Ku-
rulu'nda görüşülmeye değer olarak bile görülmü-
yorlar.
Birzamanlar 1963 sendikayasalanna kimliğini ver-
miş Ecevit'in başbakanlığındaki hükümetin karar-
ten ile birçok sendikanın kapatılması fermanının ve-
rilmesi ne acı bir çelişki. Ecevit hükümetinin içra-
atlan, bir bütün olarak, 12 Eylül sonrası sürecin, Özal
iktidarlan da dahil, başaramadıklan kadar ağır bir
sendikasızlaştırma, can çekişen sendikacılığa son
dartaeleri vurma aracı oluyor.
Simgesel örnekler belki, ama anlamlı. Özal'ın kü-
reselleşme rüyası projesi içinde tek tek uygulama-
lar olarak Iskenderun ve Seydişehir'in de kapatıl-
malan vardı. O yapmak istediğinde, çok ciddi bir
işçi ve sendikal hareket direnışine, grevlere hedef
oldu. Ne Iskenderun'u ne Seydişehir'i kapatabildi.
Zonguldak madenlerini kapatmaya kalkışması ise
parlak iktidannın sonu oldu. Şimdi elektrik enerjisi
tasarrufu bahane, iskenderun ve Seydişehir fiilen
kapatılıyor. Zonguldak madenlerinde çalışan işçi
sayısı ise yan yanya düştü. Yavaş yavaş eritiliyor.
En önemlisi, tek tek sendikalar hem üye sayısı hem
de istatistikie kapatılma, kimi işkollannda tümden
sendikalardan kurtulma adımlan hızla atılıyor....
Sahi, Türk-Iş nerede, ne yapıyor? Bayram Me-
ral-Ecevit-Bahçeli-Yılmaz, TİSK hangi çerçevede,
hangi sendikal, sosyal haklar çizgisinde sosyal ba-
nş için görüşmeler yapıyorlar?!
sukransoner@yahoo.com
Forbes dergisinin araştırması
Gates, Peru'dan
bîle zeııgîn
NEW YORK (AA) -
En zengin Amerikalıla-
nn kişisel servetleri, bir-
çok ülkenin gayri safi
milü hasüasını (GSMH)
geride bırakıyor.
Forbes dergisinin en
zengin 400 ABD'liyi be-
lirleyen araşörmasına gö-
re, şirketi aleyhine açılan
antitekel davasından do-
layı uğradığı kayıplara
karşın "ABD'nin en zen-
gin adamı" unvamnı hâ-
lâ eünde tutan Microsoft
Başkam BillGates'in 63
milyar dolar olarak tah-
min edilen serveti, 25
milyon nüfuslu Peru'nun
GSMH'sini geride bu-a-
kıyor.
ABD'nin 4. zengini
VVarrenBuffet'ın 28 mil-
yar dolan aşan kişisel
serveti, nüfusu 2 milyo-
nu aşan petrol zengini
Kuveyt'in GSMH'sini
geride bırakırken liste-
de 21. sıra gibi daha mü-
tevazı bir yerde bulunan
medya patronu Ted Tur-
ner'ın 9.1 milyar dolar-
lık serveti 2.7 milyon nü-
fuslu Panama'nkn
GSMH'sine eşit büyük-
lüğe ulaşıyor.
Forbes'in listesinde yer
alan en zengin 400 Ame-
rikalımn 1.2 trilyon do-
lan bulan toplam serve-
ti ise dünyamn en zengin
ülkeleri arasında sayılan
tngiltere'nin GSMH'si-
ne çok yakın bir tutan
oluşturuyor.
Serveüeri bûyüyor
Forbes'in haberinde,
zenginlerin giderek da-
ha da zenginleştiği, çn
zenginler listesini oluş-
turan 400 kişinin toplam
servetinin bir yılda yüz-
de 20 artış gösterdiği bjl-
diriliyor. En zengin
ABDİiler arasında Orac-
le firmasınm başkam
Larry ESson ikınci, Mic-
rosoft'un kuruculann-
dan PaulADen ise 36 mil-
yar dolarlık servetiyle
üçüncü geliyor.