Katalog

22 EYLUL 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Musa Karrm acıgünü • Haber Merkezi - Gazetemiz çizerlerinden Musa Kart"ın annesi TürkanKart(78) yaşamını yitirdi. Eski Konya rnilletvekillerinden Ömer Kart'ın eşi Türkan Kart, bugün Konya Parsana Camısi'nde kılınacak öğlen namazından sonra toprağa venlecek. Seyhan'da atamalara tepki • ADANA (Cumhumet Bürosu) - Seyhan Belediyesi'nde bağıtlanan toplu iş sözleşmesinın üzerinden kısa siire sonra bazı çalışanlann başka bölümlere atanmasına Genel-tş Sendikası tepki gösterdi. Şube Başkanı Kemal Arslan, çalışanlann haksız yere Temizlik Işleri Müdürlüğü gibi sürgün sayılabılecek yerlere atanmasının yanlış bir uygulama oldugunu söyledi. Seyhan Belediye Başkanı Yıldıray Arıkan'ın, toplu sözleşme görüşmeleri sırasında sık sık, "'Zammı yüksek venrsem işçi çıkarmak zorunda kahnm" dediğini anımsatan Arslan, "Başkan, söylediklerini yapmak için zemin hazırhyor. 19'ubayan 60 kışıyi Temizlik Işleri Müdürlüğü emrine olmak üzere 90 çalışanın atamasını yapmak işyerınde banş ve huzuru bozmaktan başka bir işe yaramaz. Maddı sıktntısı olmayan bir belediyede bu şekilde huzurun bozulması çalışan kadar halkı da etkiler" dedi. Arslan, atamaların durdurulmasını ve ödenmemiş paralann bir an önce ödenmesi içın çalışma yapılmasını istedi. Belediye başkanlarına kötü haber • ANKARA (ANKA)- Hukuk tanımayan belediye başkanlanna Yargıtay "dur" dedi. 4. Ceza Dairesi, önce mezbahaya sürdüğü, ardından da valilik sevkiyle gittiği hastaneden rapor alan harita teknisyeninin işine encümen karan olmaksızın son veren belediye başkanının "görevi kötüye kullanmak" suçundan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıp mahkûm edilmesi gerektiğini bildirdi. Görevi sırasında keyfi davranmakla suçlanan bir belediye başkanı Isparta Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanarak beraat etti. Ancak cumhunyet savcısının temyizi sonucunda konuyu tartışan 4. Ceza Dairesi, belediye başkanının beraat karannı bozarken öraek birjcararaldı. • tSTANBUL(ANKA) - DtSK Genel Sekreteri Murat Tokmak. çıkanlmak istenen zorunlu bina deprem sigortasını eleştirerek "Amaç vatandaşın yaralannı sarmak değil, bütçe deliklerine yama yapmaktır" dedi. Tokmak, yaptıgı yazılı açıklamada, hükümetin saghklı işleyen her devlette olması gereken becerileri gösteremediğini ve sürekli yeni gelir kaynaklan peşinde koştuğunu öne sürdü. Bu amaçla depremin dahi kullanıldığını savunan Tokmak, "Zorunlu bına deprem sigortası adıyla çıkanlmak istenen yasa, tam anlamıyla bir vergidir" açıklamasını yaptı. Sol kanada tepki göstererek kopan Fikri Sağlar, desteğini Öymen'e yönlendiriyor Altan Oymen giiçleniyorMUTLU SERELİ ANKARA - CHP'nin 30 Ey- lül'de yapılacak olağanüstü kîı- rultayı öncesinde, Genel Baş- kan Altan Oymen'e yönelik destek genişliyor. Murat Kara- yalçın ekibi, Oymen'e desteği- ni sonuna kadar sürdürmeyi ka- rarlaştınrken PM'de Baykal eki- biyle yapılan işbirliği nedeniy- le sol İcanattan kopan Fikri Sağ- lar da genel merkeze yöneliyor. Istanbul delegesi üzennde etki- li olan Mehmet Moğultay'ın da •Sağlar, PM'de Baykal ekibiyle yapılan işbirliğinin sol kanat tabanına anlatılamadığını söyledi. Desteğini Öymen'den yana kullanıp kullanmayacağının sorulması üzerine Sağlar, partinin büyümesi için ne gerekiyorsa yapılması için çaba gösterdiğini söyledi. genel merkeze yakın bir görün- tü sergilediği belirtiliyor. Izmit Anakent Belediye Başkanı Se- fa Sirmen, CHP'nin 30 Ey- lül 'de yapılacak ola|anüstü kiı- rultayında genel başkan aday- lığına niyetli oldugunu açıkla- dı. Olağanüstü kurultaya 8 gün kala CHPde kulisler yoğunlaş- tı. Kurultay hazırlıklannı yürüt- mek üzere Genel Sekreter Oya Arash başkanlığında, Genel Sayman VeK Aksoy, MYK üye- leri Algan Hacaloğlu ve îbra- him Tez' in görev yaptığı bir ko- misyon oluşturuldu. Kurultay çalışmalannın yanı sıra kulisler de yoğunlaşırken genel merkez cephesi güçlenmeye başladı. Eski Genel Sekreter Tarhan Enkm, bu kurultayın hesap ya- pılabilecek bir kurultay olmadı- ğına inandığını belirtirken "Bu kurultay başka bir amaçla top- lanıyor. Bu kurultay, CHPiçin ya çözümün başlangıcı olacak ya Hasan Fehmi Cüneş CHP'nin solcu, devrimciniteüği öne çıkmalı •Sol kanadın genel başkan adayı Hasan Fehmi Güneş, adaylığının kişisel karar değil, grubun verdiği görev oldugunu söyledi. ANKARA (Cumhun- yet Bürosu) - CHP'nin 30 Eylül'de yapılacak olağanüstü kurultayında Genel Başkan Altan Öy- men'in karşısma ilk ra- kip olarak çıkan sol ka- nadın adayı Hasan Feh- mi Güneş. bunun kişisel bir karar değil, kendisi- ne verilen bir görev ol- dugunu söyledi. Türkiye'de yüksek sesle ve ödünsüz bir ka- rarlılıkla yapılacak siya- sete gereksinim bulun- duğunu belirten Güneş, "Bu görevin gerçeksahi- biCHP'dir"dedi. Sol kanat açıklaması Sol kanattan dün ya- pılan yazılı açıklamada, grubun kurultayda en üst düzeyde katkı sun- masına. seçımlerde her organ için aday göster- mesine karar verildiği duyuruldu. Açıklamaya göre, bir seçim komitesi oluşturularak kurultay sürecinin etkin bir bi- çimde izlenmesi benim- sendi. Açıklamada. "Sol ka- nat, başkalannın aday- hk konusundaki tavırla- ruıdan bağmısız olarak, sorumluluk bilinci ile üzerine dfişen partililik görevini yerine getire- cektir"denildi. Sol kanadın adayı ol- ması kararlaştınlan Gü- neş. Cumhuriyet'in so- rulannı yanıtlarken CHP içinde devrimci ve solcu niteliği öne çıkar- mayı temel çizgi olarak benimseyen sol kanadın, kendisini genel başkan adayı olarak görevlen- dirdiğini belirterek "Bu- gûn ülkenin. CHP'nin, am ok felsefesine uygun solcu, devrimci çizgide, emekten halktan yana, yüksek sesle ve ödünsüz bir kararhhklayapılacak siyasete ihtiyacı vardır. Bualanboskalmıştır.Bu görev sahipsizdir. Bu gö- revin gerçek sahibi CHP'dir" diye konuştu. CHP'nin büyüklüğünü siyasete yansıtmak zo- runda olduklannı vurgu- layan Güneş, "Bu görev, bugünkü yönetim tara- findan yerinegetirileme- miştir, yetersiz kalmışûr. Bundan önceki yönetim de bu konuda sapmalar göstermiştir" görüşünü aktardı. Altan Öymen, Fikri Sağlar'm destek vermesiyie 30 Eylül kuruitayına güçlü güiyor. da olmayacak" diye konuştu. Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ile Parti Meclısi'nde (PM) yaşanan krizlerin başlan- gıcından bu yana Öymen'le bir- likte hareket eden Karayalçm ekibi, desteğin sonuna kadar sürdürülmesini kararlaştırdı. Öymen ve Karayalçın'ın kurul- tayda ortak bir PM listesi oluş- turması bekleniyor. Öymen ve Karayalçın dün genel merkezde biraraya gelerek durum değer- lendirmesi yaphlar. Cumhuriyet'in sorulannı ya- nıtlayan Murat Karayalçın, geçen kurultaydan bu yana çeşitli ortamlarda sürekli olarak partinin birlik ve bütünlüğünün sağlanması- nın yaşamsal derecede önemli olduğunun altuıı çizdiğini, genel başkanh- ğa aday olanların ya da a- day olmayı düşünenlerin bir dönem özveride bulun- ması gerektiğini vurgula- dığını belirterek "Bunlan yapmış biri olarak, genel başkan seçimli kurultaya giderken 'Ben daha önce böyle dedim, ama şimdi bunlardan vazgeçiyorum' dhemezdim" görüşünü di- le getirdi. Karayalçuı, des- teği karşılığında herhangi bir istemde bulunmadığını söyledi. Sol kanatta Fikri Sağ- lar'm grubun PM'de Bay- kal ekibiyle hareket etmesi nedeniyle ortaya çıkan ra- hatsızlığı sürüyor. Desteği- ni Öymen'e yönlendiren Sağlar, grubuna yönelik olarak sert eleştirilerde bu- lundu. Sağlar, "tnsanlar, biryeregiderkenonurlarm- dan veerdemJerinden feda- kârhk edeıierse, geri dönü- şündeonlan alamadange- liıier. Herkes, bunun için cokdikkateOnelidir' 1 dedi Ekibi, BaykaVı adayhğa zorluyor CHP de 30 Eylül kurultayı öncesinde saflar netleşmeye başlarken Deniz Baykal 'ın karan da merakla bekleniyor • Baykal'ın ise şu aşamada kesüı bir ifade kullanmaktan çekindiği, çeşitli kesimlerle görüşerek karannı netleştirmeye çalıştığı bildirildi. Baykal'ın bir seçim olasılığına karşı adayhğı düşündüğü de vurgulandı. A\KARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski CHP Genel Başkanı Deniz BaykaL, karannı kesinleştirmek için çeşitli te- maslarda bulu- nurken CHP Genel Başkanı Altan Oymen'in yeni ittifaklarla tabanuıı genişletmesi bu ekipte tedirginlik yarattı. Baykal'ın yakın çevTesinde. "seçim olasıkğını göz önüne alarak, partinin geleceğini düşünüp adaylık karanverebfleceği'' vurgulandı. Ku- lıslerdc, "Baykal'ın son dakikaya dek adayolacağı iztenimini verip ya- nşa girnıeyebileceğr görüşü de di- le getınldi. CHP'de 30 Eylül kurultayı önce- sinde saflar netleşmeye başlarken Baykal'ın karan da merakla bekleni- yor. Birkaç gündür Baykal'ın yakın çevresınce mutlaka aday olacağı ha- berleri yayılırken ittifaklar da bu ola- sılığa karşı yeniden biçimlenmeye başladı. Baykal'ın ise şu aşamada ke- sin bir ifade kullanmaktan çekindiği, çeşitli kesimlerle görüşürek karannı kesinleştirmeye çalıştığı bildirildi. Baykal'uı yakın çevresınde, "Eğer Baykal yanşa ginnezse Oymen seci- Br. ancak listesi seçilemez. O zaman yeniden bir kurultaylar dönemi baş- lar. Öymen istifa eder. bu süreçte FP'nin kapaülması ve bir seçim ola- sıhğuun gündeme gehnesi CHP'nin sonuohır. Bu nedenleBaykal aday ol- mah" görüşü dile getirildi. CHP kulislerinde. Baykal'm se- çilmeyi garantı görmeden yanşa ka- tılmayacağı, adaylığıyla Ugili haber- lerin taktik olduğu değelendiraıele- ri de yapıldı. Baykal'ın adayhğı ola- sıhğı üzerine Oymen'in yeni ittifak- larla güçlenmesi de bu kesirru tedir- gin etti. Eski genel sekreteri Adnan Keskin'in bile desteğini yitiren Bay- kal'm gelişmeleri son dakikaya dek izleyip dengeleri değerlendireceği ve "seçüemeyeceği'' bir yanşa gir- mekten son anda vazgeçebileceği kaydedildi. Baykal'ın, yakın kur- maylanndan Erol Çevikçe'nin de adaylığına karşı çıktığı ve kendisini terk etûği haberlen dün kulislerde yaygınlaşü. Ancak Baykal ekibine Çevikçe'nin, "Adayolmanızakarşı- yım ama olursanız yanuuzdavım" mesajı ilettiğı aktanldı. Baykal'm aday olacağı haberle- riyle beraber diğer bazı adaylann, özellikle aynı tabanda etkili olan Er- tuğrulGünay'ın adaylığını engelle- meye çalıştığı bildirildi. Adaylann, kararlannı kesinleştirmek için son günleri beklediğı kaydedildi. Sirmen adayhğa soyumıyor Izmit Anakent Beledi- ye Başkanı Sefa Sirmen, CHP'nin 30 Eylül'de ya- pılacak olağanüstü kurul- tayında genel başkan adayhğma niyetli oldugu- nu açıkladı. Sirmen'in dün, Onur Kumbaraaba- şı ve Deniz Baykal' ın kur- maylanndan ABTopuz ile uzun bir toplantı yapma- sı, "Baykal'ın emanetçisi mi olacak" sorusunun yaygmlaşmasına yol açtı. Sirmen, bu konudaki so- rulara, "Öyle bir şey bfl- mryorum" yamtuıı verdi. CHP'li belediye baş- kanlannm 25 Eylül günü Ankara'da toplanacaklan- nı belirten Sirmen, bu toplantıdan sonra resmi açıklamayı yapacağını bildirdi. Sirmen, Gaziantep Anakent Belediye Başka- nı CdalDoğan'ın kendisi- ne destek verdiğini söy- lerken genel merkezde Doğan'ın desteğinin Öy- men'den yana olduğu be- lirtildi. IRMIKl AYDIN ENGİN aengin(n doruk.nettr. Kilitçi Mustafa benim arka- daşımdır. Istanbul'da Sanayi Mahallesi'ndeki derme çatma dükkânında otomobillerin cam, kilit, fitil işleriyle uğraşıp ekmeğini çıkaran, sapına ka- dar emekçi, sapına kadar na- muslu, sapına kadar mesleği- nin ustası ve sapına kadar "yurttaş "tır. Oto elektrikçisi Ali Usta be- nim arkadaşımdır. istanbul'da Sanayi Mahallesi'ndeki der- me çatma dükkânında oto- mobillerin elektrik, akü, şarj dinamosu, marş motoru işle- riyle uğraşıp ekmeğini çıka- ran, sapına kadar emekçi, sa- pına kadar namuslu, sapına kadar mesleğinin ustası ve sapına kadar "yurttaş"\\r. Kilitçi Mustafa ile oto elekt- rikçisi Ali Usta komşudurlar. Enflasyonu emekçilerin sır- tından yenmek için kollan sı- vamış "milliyetçi" hükümeti- miz sayesinde bugünlerde sık sık siftah yapamadan kepen- gi indiriyorlar. Ama gene de ekmeklerini taştan çıkaracak- larına, çocuklannı okırtup, ak- şamlan sofrada kaynayan bir çorba bulunduracaklarına inançları hiç sarsılmadı. Buraya kadar ülkenin dört bir yanındaki birçok zenaat- Kilitçi Mustafa ile Ali Usta kâr gibi iki zenaatkârdan söz ettik. Ama Kilitçi Mustafa'yı ve Ali Usta'yı tanıtırken onların "sa- pına kadar yurttaş" olduklan- nın da altını çizdim. Gözünüz- den kaçmadı hemalde? Öğle yemeğini atladıkları çok olur; ama günde iki gaze- te okumadıklan zaman ken- dilerini aç ve çıplak hisseder- ler. Sinek avladıkları saatler- de, kafa kafaya verip, Sanayi Mahallesi esnafından arka- daşlarını da aralanna katıp si- yaset konuşuıiar. Kilitçi Mustafa ve Ali Usta sosyal demokrattırlar. Sosyal demokrasi üstüne bilgileri, ni- ce anlı şanlı sosyal demokrat siyasetçiye ders verecek ka- dar dolgun, derin ve köklüdür. Sanayi Mahallesi, Istan- bul'un Kâğıthane ilçesine bağlı. Son otuz yılda Kâğıtha- ne ilçesindeki bütün sosyal demokrat eylemlerde Kilitçi Mustafa ve Ali Usta hep yer aldılar. Afışse afiş astılar; bil- diriyse bildiri dağıttılar; sandık gözlemcisiyse, sandıkları na- musları gibi korudular; parti toplantısı ise dükkânlarını gözlerini kırpmadan kilrtleyip miting alanlanna, salon top- lantılanna koştular. Yorucu bir günün ardından uyumak ya da kahvede ellibir oynayarak dinlenmek onların kitabında yok. Kahveye çıktılarsa tanı- dıklan ile sosyal demokrasi- nin bugünkü açmazlannı ko- nuşmak, tanımadıklarına sos- yal demokrasinin özünü, ül- küsünü anlatmak için çıktılar. 12 Eylül öncesinde CHP çatısı altında başlayan siyasal yaşamlan SHR CHP durakla- nndan geçtikten sonra DSP durağında demir atarak sür- dü. Ecevit'i iktidara taşıyan süreçte, Kâğıthane ilçesinde bu iki adsız, ünsüz, paye bek- lemeyen, koltuk gözlemeyen zenaatkârın payı var. DSP güçlendikçe onların umutlan da büyüdü. CHP'nin bitip tükenmek bilmeyen iç çekişmelerinden usanıp, CHP içindeki grupların kendilerini kafa kola almak için çevirdik- leri dolaplardan bıkıp DSP saflarında siyaset sürdürür- ken umutiannı sonuna kadar diri tuttular. Gel gör ki DSP, IMF'nin dü- men suyunda, MHP ile kol ko- la, Fethullah Hoca'da "ılımlı Islam" arayarak ve sosyal de- mokrat (ya da demokratik sol) ideolojide sürekli sağa yalpa- layarak yükselmeye başlayın- ca Kilitçi Mustafa ile Ali Us- ta'nın umutlan karardı; bağ- landıkları partilerin birinden daha kazık yemenin kederi, seslerine ve gözlerine sindi. CHP ise onlar için zaten epeydir umut kesilmiş bir si- yasal fırıldak. Kilitçi Mustafa ve oto elekt- rikçisi Ali Usta benim arka- daşlanm. Onlann siyasal gö- rüşlerini iyi biliyorum. Sosyal demokrasiyi kavrayışlarını ve sosyal demokrat ideolojiye inançla ve inatla bağlılıklarını iyi biliyorum. Ne zaman Ecevit'in -gitgide daha az kullandığı- demokra- tik solcu konuşmalannı dinle- sem; ne zaman CHP içindeki kanatlardan birinin, örneğin "parti üyelerinin katılımını güçlendirerek tabandan yük- selen bir sosyal demokrat ha- reket örmek" gibi iyi cilalan- mış konuşmalannı dinleyip, yazılarını okusam Kilitçi Mus- tafa ile Ali Usta'yı düşünürüm. Duyup okuduklarımı onların da duyup okuduğunu bilirim ve bu sözlerin Sanayi Mahal- lesi'nin iki zenaatkârını etkile- yemeyeceğini düşünüp ke- derie gülümserim. Bu iki arkadaşım, kirienme- miş sosyal demokrat ülküleri- ni parti içi oyunlara ve sosyal demokrasiden sapmalara kurban etmeyecek kadar sağlam bilinçleriyle bugün partisiz, örgütsüz. Dağa taşa Karaoğlan yazıp, mitingden toplantıya, toplan- tıdan parti görevine koşan bu iki emekçiyi örgütsüz bırakan, parti şemsiyesinin altına top- layamayan, inanç ve inatlan- nı ateşleyemeyen sosyal de- mokratlar, sorunlannı niçin çözemediklerini gerçekten anlamak istiyorlarsa bir gün Sanayi Mahallesi'ne uğrasın- lar. Kilitçi Mustafa'nın çayı her an demlidir ve buruktur. Bense 30 Eylül günü Anka- ra'ya gidip CHP kurultayı mı izlesem, yoksa Kilitçi Musta- fa ile Ali Usta'ya uğrayıp da- ha yarariı bir iş mi yapsam di- ye düşünmekteyim... Bakalım. Gün ola harman ola... POIİTtKA GÜ1NLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Yaşamm Yelkenlisi... * Hınzır eylüiün son günleriydi. Baltkçı tekneleri is- kelenin yan tarafına çekilmişti... Kahvede oturanlara bir göz attım... Yaşam, onlann iç evrenlerinde anlatılması güç duyguları peşlerine takmıştı. Inanılması zor terk edilişleri, saklanması gere- ken anılan belki bir gün en güvendikieri dostla- nna anlatacaklardı. Anlatırlarken bir kandırmaca- yı, bir öfkeyi, sanp sarmalama gerçeğinden ha- bersizolacaklardı... Sanki bir zaman tünelinden geçiyordu on- lar... Yaşam kendi çizgisinde bir kör uçuşu değildi!.. Onlar da yelken gibi fora etmişlerdi bir zaman- lar aşklarını pembe akşamlann derinliklerinde... Eski mevsimlerin içinde gizlenen anılar, bir bir gözlerinin önünden geçiyordu kim bilirî.. Onlar için tüm gramofonlar susmuştu artık!.. Yüzlerine vuran yağmur sonu gökkuşağı bilin- meyen bir yere kaçmıştı!.. Tekmil deniz kuşlan yok olmuştu!.. Oysa yıllar önce kapı çalındığında ilkyazdı ve ağaçlar çiçeğe vurmuştu... Adalar denizinde soluk soluğa koşan sevginin güvercinliğinde buluşan aşktı, sevgiydi... Balıklar bir başka iklimde tutkuyu anyordu... Odisseus Elrtis'i düşündü... Girit'in Kandiye kentinin o taş duvarlı kahve- rengi yalnızhğında düşünceye daldı... O, lyonya'nın dolu dizgin yaşamında fışkıran bir efsaneydi. Kahramanlar'da başlayan öykü, Al- sancak Garı'nda bitmişti... Aşktı o, hüzündüL Ne bileyim belki de çılgın bir nar ağacı!.. Bir zamanlar martılar siren kayalıklanndan ha- valanır Sakız'a uçardı... Aksaçlı, sakallı balıkçılar aşk masallan anlatır- lardı... Çayırlarda çıplak kızlar görürlerdi esmerleşen... Çeşme'nin, Foça'nın, Dikili'nin kıyı meyhane- lerinden saıtıoşlar hiç kavga etmeden karanlı- ğın içinde kayboluıiardı... O saatlerde uzun sıyah saçlan ve deniz gözle- riyle kadınlar aşkın yangınını söndürüderdi... Aryosluların en yiğitleri meydanlardaydı. Me- nelaos tam Paris'in hakkından gelecekken He- lene'nin sesi duyulurdu... Aşk tannsı kıskanırdı bu görüntüleriL ••• Sanki bir zaman tünelinden geçiyordu onlar... Yaz bitmişti... Hınzır eylüiün son günleriydi... Balıkçı teknelerinın üzerindeki sohbet, kahve- de giderek koyulaştı... Bense onlan izlemeyi sürdürüyordum... Bakışlannda eski günlerden kalma bir sevda vardı. Yürekterinde uçtan uca ışıktan bir demet... Eski günleri anımsadım birden!.. Mutluluğun ve acılann olduğu yerde Ivan Bu- nin'le başlayan şarkı, aynı gizin iki sesli ağzını, aynı düşün titreyen iki kanadını oluştururdu... Bir kadın ansızın kaçışın, terk edilişin öyküsü- nü anlatırdı kirlenmiş evrende. Yorgo Seferis'in gözlennde belki de Cemal Süreya buluşur... Düşlerde anımsanır sevda, yürekte büyür hü- zün!.. Artık o bir çrft acılı gölge Ivanov'un tannsal me- zannın üzerindedir... Ağaçlar yapraklannı dökmeye başlamıştır... Aylardan acıdır, günlerden ise hüzün!.. Çocuklar gün boyu kendi çocuklannı eker top- rağa... Rüzgârda yelkenler şişer ve yalnızlık akılda kalırsadece... Fırtına toprağın bittiği mavi bir aydınlığın izdü- şümündedir. Gözlerde bitmeyen aşk, şu yeryüzü- nün bilmediği soluktur... Bir ses işitilir, bir initti yayılır o anda.. Karanlıksesindegeceyansının, umudunboğa- zında Çariça Tamara'ya ulaşılır... Upuzun ve dar kutede dilberiyte göksel bir melek el sallar hepimize... ••• Yollar boştur, yalnızlık çağdaş uykusundadır... Yaz bitmiştir artık... Eylül acıdır, hüzündür!.. Kendi kargaşası içindeki evren, hiç susmayan yürek acısını ceylan ürkekliğiyte kaçınr... Umudun aşkla buluştuğu yerde bir rüzgânn ıs- lığıylaselamlaşır... Ben bir kıyı kasabasında eylül sabahında kah- vede konuşulanlan dinlerken geçmişe bir yolcu- luk yaptım... Az ötede sevişmenin tadını biten ve çekinme- den söyleyen bir kadın saçlannı rüzgara vererek erkeğe doğru koştu... Aynı gizin iki sesli ağzı, aynı düşün titreyen iki kanadı olurken aşk tannlan onları kıskandı... Aylardan eylüldü, kıyı kasabası boşalmıştı... Kahvedeki sohbet sürüyordu... hikmetcetinkayaa cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 krtap ÇAĞINIH TAN1ĞIİK YAZAR 2. BASI KUIİLAY 0UYI VE TMİKAT SANCILI YILIAR KO$ATIUUŞ SOKAKLAR 4. BASI K|Z| POSTUNDâ K0RT ZAMIAK SANA DA İÜIAJT1 KAN 2. BASI Dİ||ARONUNUN KAZLARI A$IK KADIHLAR SOKAĞI JTBASI JERİAT PAZARI SEVDANIN ADRESİIEIÜ DEİIl TÛIKİYE'NİN JEHAK ÜÇCEHİ fiÖZLERİN NYIAZ Cumhuriyet Kitap Kulûbû Çağ Pa2arlama A.Ş Türkocağı Cad. No.39/41 (34334) Cağatoğkj-lstaıbul Tel: 514 01 96