15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
^ŞAYFA CUMHURİYET 22EYLÜL2000CUMA HABERLER DUNYADA BUGÜN 'ALt StRMEN AB'ye Hep Bir Ağızdan Ne garip; şu AB üyeleri içinde kamuoyunun TÖrliğe yüzde 70 oranında "evet" dediği bir ül- ke yok. • &1 Ama yapılan kamuoyu yoklamasında Türk "ffelkının yüzde 70'i Avaıpa'ya girmeye "evet" "Şiyor. ~ i>f Ve ne garip, şu Avrupa Birliği üyeleri içinde, kamuoyunun yüzde 70'ine yakın bölümünün agız birliği halinde, aralanna kabul önerisine "fiayır" dediği, Türkiye dışında bir ülke yok. _n£ Gel de çık işin içinden. . sTabii Türkiye'nin AB üyeliğine yüzde 70'le -..•evet demesinin fazla önemi yok. Çünkü istemek muktedir olmaktır deyimi Fransızcadır, Türkçe değil. Türkiye'de insanlar isterler, ama her za- man isteklerini yaşama geçirmek için gerekeni yapamazlar ya da yapmazlar. Tabii Avrupa'da kamuoyunun çoğunluğuyla türkiye'nin adaylığına pek hoş bakmamasının da önemi çok belirleyici değil. Çünkü orada da r 'rfe yazık ve ne gariptir ki, tarihçi yazar ve siya- set adamı Max Gallo'nun da belirttiği gibi, biz- deki kadar olmasa bile yine oligarşik bir de- .^gokrasi vardır. Iş tavına gelince, gerekirse siyasetçi ile med- -,,İja, adaylığın üyeliğe dönüşmesini elbirliğiyle J<eptarıp kamuoyuna kemal-i afiyetle yedirebilir- ler. Evet, Avrupa demokrasisini de gözde fazla büyütüp, var olan kusurtannı görmezden gele- fök bakmayalım ona. • • • -;*• AB'ye Türk kamuoyunun yüzde 70'le evet demesi (aslında tam olarak 68.7) ne anlam ta- ";.'Her şeyden önce, Türk kamuoyunun Avru- pa'nın gerçek yüzünü ve sorunlannı tam anla- mıyla kavramamış olması olgusuyla karşı kar- şıyayız. ,;Bu ne günümüze ne de cumhuriyetin çok jBgartiti dönemine has bir olgu. Türkiye üst kademelerden başlayarak ve son yıllarda gittikçe tabana doğru yayılan bir Avru- palılık tutkusu içindedir. -Bu topraklarda çok kişi, Avrupa ile bütünleş- mekle kendini kurtaracağını sanmaktadır. Nitekim, Kırım Savaşı ertesinde, 1856'da, Fransız başkentinde, bugün Dışişleri Bakanlığı binası olan Palais d'Orsay'da toplanan Paris Konferansı'nda Türkiye bir Avrupa ülkesi ola- rak kabul edilip, toprak bütünlüğü konferans üyesi devletlerin güvencesi altına alınınca, bü- , ^ n yöneticilerin etekleri zil çalmıştı. |( Ç; Ama ne oldu? . * , *.• : • Âradan otuz iki "yıl geçince Rusyâ'nın Yeşil- fây'ş kadar girmesine, konferansın asıl üyele- ri seyirci kaldılar. Paris Konferansı'na esas an- •Jaşma imzalandıktan sonra henüz Alman birli- ği gerçekleşmediği için Prusya olarak katılan Al- rflanya sesini çıkardı tek. Sevres Antlaşması'nı bize kabul ettirmek is- teyenler, 1856'da Osmanlı'nın toprak bütünlü- ğüne kefil olanlardı. • • • Ama birzamanlarTürkiye'yi çağdaşlaştırmak Tçln Avrupa'dan damızlık insan getirmeyi bile _,ö.permiŞ Abdullah Cevdet'in ülkesinin insan- lan, hâlâ gerçekle bağdaşmayan bir Avrupa ha- ..yalinden kurtulabilmiş değillerdir. _,,, Nitekim, ankete katılanların çoğunluğu, Avru- pa üyeliğinin Türkiye'ye refah getireceğini, eko- nomiyi düzelteceğini, uluslararası alanda daha çfüçlü olmamızı sağlayacağını düşünmektedir- ler. •iti Işte size Tanzimat kafası ve Abdullah Cevdet safsatası örnekleri! Türkiye ekonomisini ve demokrasisini kendi düzeltecek, uluslararası alandaki yerini kendi gücüyle alacaktır. Avrupa'nın zorla kabul ettir- ^rnek istediği Sevres'i yıkarak geldiğimiz bugün- Rü uluslararası yerimizi kendimize borçluyuz, .Avrupa'ya değil. Durum böyle olunca, "Avrupa'nın Atatürk -Xt?lu olduğu "nu söylemenin ne denli ahmakça -öiduğunu, Atatürk ile Abdullah Cevdet'i birbiri- ne kanştırmak anlamını taşıdığını da daha ko- 4ay görürüz. Atatürk yolu çağdaş uygarlık yolu- *dur, kimi zaman Avrupa ile çatışmaktan, kimi zaman Avrupa ile uzlaşmaktan geçer. y Avrupa ne, ne pahasına olursa olsun içine gi- rilmesi.gereken bir birlik ne de illa uzak durul- ması gereken bir kuruluş. Ahmak meraklılan için not: Bu yazı Avru- pa'ya girmeyelim anlamını taşımıyor. Gülen'in Alevilere açtığı dava başladı İstanbul Haber Servi- si - Fethullah Gülen'in, "Başbakan Bülent Ece- vit'in Gülen okullanna yönelik iltifatlanru pro- testo etmek" için DSP Genel Merkezi önünde basın açıklaması yapan Pir Sultan Abdal Derne- ği Genel Başkanı Ali Balkız aleyhine, "kişüik haklannı zedelediği" gerekçesiyle açtığı 5 milyar liralık manevi tazmınat davasına baş- landı. Adliye çıkışında açık- lama yapan Ali Balkız, Gülen'in yurtdışından gelerek kendini aklama- sını istedı. Açıklamadan sonra polis, TV 8 mu- habirı Ibrahim Güneş'i 'göstericikrden sanıkk- ğı', Denıek Başkanı Balkız, demek üyelerin- den MehmetDemird ile Saime Bölükgiray ı "izinsiz basın açıklama- sı yapbklan" gerekçe- siyle gözaltına aldı. Gö- zaltına alınanlar bir sü- re sonra serbest bırakıl- dı. Bağcılar Adliyesi 1. Asliye Hukuk Mahke- mesi'nde görülen otu- rumda Balkız'ın avuka- tı Hmurtaş Özmen, mü- vekkilinin, Gülen'in la- iklik ilkesi ve Türk top- lumunun temel düzeni konusundaki düşünce- lerini, davranışlannı in- celeyip, endişelerini, eleştiri niteliğinde top- luma aktarmaya çalıştı- ğını belirtti. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü bazı cezaevlerinde insan haklan olmadığını söyledi Ertosun'uıı cezaevi itirafi• Ceza infaz hâkimliği kurumu oluşturmayı düşündüklerini söyleyen Adalet Bakanı, "Ceza ve tutukevlerindeki tutuklu ve hükümlü haklan bir 'insan Haklan Beyannamesi' gibi, bir 'Cezaevleri insan Haklan Beyannamesi' gibi yeni kanunda yer alacaktır" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - F tipi cezaevlerini savunan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü AK Suat Ertosun, bazı cezaevlerinde insan haklan olmadığını itiraf etti. Ertosun, hükümlünün cezasının evinde infazı veya hükümlünün elektronik olarak izlenmesinin ceza infazında zorunlu hale geldiğini belirterek cezaevlerin- deki iç ve dış güvenliğin iki ayn ba- kanlığa bağlı olmasının çift başlılık yarattığını söyledi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, tngiltere'de ko- şullu tahliyenin ardından yeniden suç işleyenlerin oranın yüzde 2 olduğunu belirterek "Türkiye'de genel af ve ba- zı cezalann ertelenmesi konusunun gûndemde olduğu bir sırada. bu konu daelealmmab,değeriendirUmeir de- di. The British Council tarafindan dü- zenlenen "Cezaevi Personeli Eğjtimi ve İnsan Haklan Semineri" dün baş- ladı. Seminerin açış konuşmasıru yapan Adalet Bakanı Türk, Türkiye'nin ve birleşik krallık olarak Ingiltere'nin hemen hemen aynı nüfusa sahip oldu- ğuna işaret ederek her iki ülkede de yaklaşık aynı sayıda insanın cezaevin- de bulunduğunu bildirdi. Türkiye'de yaklaşık 73 bin, Ingiltere'de ise 72 bin hükümlü ve tutuklunun bulunduğunu belirten Türk, "Her iki ülkede de ce- zaevlerinin aşın derecede kalabahk ol- ması önemü bir sorun" dedi. Yeni bir anlayışla hazırlanan Türk Ceza Yasası'nın sonuna yaklaşıldığı- nı kaydeden Türk, bunu, Cezalann tn- fazı Hakkındaki Kanun değişikliği- nin izleyeceğini kaydetti. Bu çerçe- vede, her şeyden önce cezalann cay- dıncı hale geleceğını bıldiren Türk, "Ceza ve tutukevlerindeki tutuklu ve hükümlü haklan bir 'İnsan Haklan Beyannamesi' gibi,bir 'Cezaevleri İn- san Haklan Beyannamesi' gibi yeni kanunda yer alacaktır. Bu anlayışla ceza infaz hâkimliği kurumu oluştur- mayı düşünüyoruz. İnsanlar, bu ku- ruma, cezalann infazı konusundaki sorunlannı iletebilecekler. Hukuki so- runlar bunlar tarafindan çöizülecek" diye konuştu. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdü- rü Ali Suat Ertosun, Haziran 2000 iti- banyla bir hükümlünün devlete yıllık maliyetinin 2 milyar lira olduğunu, 3 trilyon liraya inşa edilen F tipi ceza- evlerinin de hükümlü başına 8 milyar liraya mal olduğunubildirdi. Cezaev- lerinin kapalı kutu olmaktan çıkanla- rak topluma açılacağını belirten Erto- sun, "F tipi cezaevlerinin getireceği en önemK yenüik insan haklannda ola- caknr. Bugün maalesef bazı cezaevle- rinde insan haklan yokrur" diye ko- nuştu. Evde infaz veya hükümlünün elekt- ronik olarak izlenmesinin ceza infa- zında zorunlu hale geldiğini anlatan Ertosun, cezaevlerindeki iç ve dış gü- venliğin iki ayn bakanlığa bağlı olma- sının çift başlılık yarattığını söyledi. Cezaevleri kadrosunda 6 bin personel açığı bulunduğunu anlatan Ertosun, "İnsan haklan bir özgürlük nıücade- lesidir. Bunlar tüm insanuk için ortak birideal haline gelmiştir" diye konuş- tu. Enerji-Yapı Yol Sen üyesi çabşanlar ey lemlerinin üçüncü günfinde Ankara-Eskişehir yohınu bir süre trafiğe kapatülar. Enerji-Yapı Yol Sen üyesi memurlann üç günlük iş yavaşlatma eylemi sona erdi Meliîıtir sâvâşımı sürdürecekHaber Merkezi - Enerji-Yapı Yol Sen üyesi memurlann, istem- lerinin kabul edilmemesi, sürgün ve kadrolaşma nedeniyle gerçek- leştirdiği 3 günlük iş yavaşlatma eylemi dün sona erdi. Sendika üyesi memurlar, istekleri gerçek- leşinceye kadar mücadeleye de- vam edeceklerini dile getirerek "Mücadelemiz çahşanlara insan- ca yaşam koşullan yaranlana ka- dar devam edecektir" dediler. Enerji-Yapı Yol Sen üyesi çalı- şanlar eylemlerinin üçüncü gü- nünde Ankara-Eskişehır yolunu bir süre trafiğe kapattılar. Trafi- ği engelleyen emekçiler, güven- lik güçlen tarafindan tartaklana- rakyoldanuzaklaştınldılar. Ener- ji-Yapı Yol Sen Genel Başkanı Cengiz Faydah. eylemlerinin de- vam edecegıni belirterek. "Daha çok yol kapatacağız" dedi. Enerji-Yapı Yol Sen üyesi çalı- şanlar, dün sabah saatlerinde An- kara'da DSİ ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü önünde top- lanmaya başladılar. DSİ önünde toplanan eylemciler, türküler eş- liğinde halay çektiler. Buradan yürüyüşe geçen sendika ve de- mokratik kitle örgütlerinin tem- silcileri, Ankara-Eskişehir yolu- nu trafiğe kapattılar. Emekçiler, eylem sırasında "^aşasm sendi- ka] mücadelemiz. Emekçiyiz hak- lıyız kazanacağız, Direnişin adı Enerji-Yapı Yol Sen" sloganlan attılar. Güvenlik güçleri, eylem- cileri tartaklayarak dağıttı. Gü- venlik güçlerinin zor kullanmala- nna karşm eylemde gözaltına alı- nan olmadı. Enerji-Zapı-Yol Sen Genel Başkanı Cengiz Faydah, yol kapatma eyleminin ardından Köy Hizmetleri Genel Müdürlü- ğü önünde sanatçı Gülay'ın tür- küleri eşliğinde halay çeken çalı- şanlann yanına giderek bir ko- nuşma yaptı. Faydah, memurla- nn 10 yıl boyunca her türlü zor- luğu göğüsleyerek direndiğini vurgulayarak, "Bizinsancayaşa- min ardından emekçiler, olaysız bir şekilde dağıldılar. İzmir'de DSİ önünde bir araya gelen Ener- ji-Yapı Yol Sen üyeleri "Kamu- da eşh ise eşh ücret, tophısözfcs- me düzeniyle kurulacak", "IMF eBni cebimizden çek", "Holding- lerin değiL hallon sesi medya isti- yoruz", "Ekzam istiyoruz" yazı- lı pankartlar açarak tepkilerini di- le getirdiler. Enerji-Yapı Yol Sen Izmir Şube Başkanı AHm Murat- han yaptığı konuşmada, hükü- metin istemlerine karşı duyarsız • Enerji-Yapı Yol Sen Genel Başkanı Cengiz Faydah memurlann 10 yıl boyunca bütün zorluklara karşın direndiğini söyleyerek 20 yıldır uygulanan tek yönlü politikanın memurlan açlığa mahkûm ettiğini vurguladı. nıak ve geleceğimiz hakkmda söz sahibi ounak istiyoruz dedik. 20 yıldır uyguladjğvnız tekyönlü po- Ihikalarla bizJeri açuğa mahkûm ettiniz dedik. Fakat direneceğiz.. bizim onlar gibi tanklanmız. tü- feklerimiz. panzerlerimiz yok_ a- ma boTiimiz ve yüreğimiz var" dedi. Konuşmasında, Enerji-Ya- pı Yol Sen' in mart ayından bu ya- na direndiğini anımsatan Fayda- lı, yönetenleri duyarsızlıkla suç- layarak, "O kadar duyarsızlaştı- lar, kaşarlandılar ki bu kadar di- renişimize karsın tek bir hükü- met >etkilisi açıklama yapma ge- reği bfle duymadı" dedi. Eyle- kaldığını belirterek, "3 günlük iş bırakma eyleminden de olumlu sonuç alamazsak yeni eylem tak- vimiyle hükümeti uyarmaya çah- şacağız. Bizi bu yoldan Idmse ge- ri döndüremez" dedi. Alim Murathan, Iller Banka- sı'nda birim amirlerinin eyleme katılan memurlann isimlerini po- lis aracüığıyla saptamaya çalıştı- ğını öne sürerek, "Bu basküar bugüne kadar olduğu gibi. bun- dan sonra da hak arayan kamu çalışanlannı engelleyemeyecek- tir" diye konuştu. Sendika üyele- ri Adana"da Uğur Mumcu Ala- nı'nda toplandılar. Sendika II Şu- be Başkanı Üyas luran, yaptığı konuşmada, eşit işe eşit ücret ve- rilmesi, ücretlerin asgari geçim tutannın altında ohnaması, sür- günlerin ve kadrolaşmanın dur- durulması gibi haklı taleplennı bir kez daha dile getirdi. Turan, bu istemlerinin yerine getirilme- si için mücadeleye devam ede- ceklerini kaydetti. Emniyet güçlerinin geniş gü- venhk önlemi aldığı alanda "TE- DAŞ halkınriır saülamaz" ve "Yaşasın sınıf dayanışması" slo- ganlan atan yaklaşık 200 kişilik topluluk daha sonra sessizce da- ğıldı. Dün yapmak istedikleri yürii- yüş polis tarafindan engellenen Samsun'daki sendika üyesi kamu çalışanlan ise eylemin son gü- nünde TEDAŞ önünde bir araya geldiler. Sendika üyeleri Istanbul'da ise DSP İstanbul ll Başkanlığı önün- de protesto gösterisi yaptı. Meci- diyeköy'deki parti binası önünde toplanan grup adına basın açıkla- ması yapan sendikanın İstanbul Şube Sekreteri Rıfat Uysal, me- murlann 100-200 milyon liralık maaşla sefalete mahkûm edildi- ğini söyledi. Uysal, "Bir ev kira- sınm 250 milyon, bir kikı etin 6 milyon, bir kilo peynirin 3 milyon lira olduğu bir ülkede, 150 milyon maas alan bir memur nasıl geçi- necek? Bunu bizebir anlatsınlar" dedi. Hüsnü Çetiner'in alacak istemeye gittiği işyerinde kurşunlandığı öğrenildi Eski MISK Genel Başkanı öldürüldü ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Milliyetçı Işçi Sendikalan Konfederasyonu (MtSK)Genel Başkanı Hüsnü Çetiner, alacağını istemeye gittiği işyerinde tabancayla öldürüldü. Olay, Ordu Caddesi Uyar Apartmanı 2. kat 5 No'lu dairede faaliyet gösteren Bilhan Inşaat Ticaret Lımitet Şirketi'nde meydana geldi. Isparta Halk Ekmek Fabrikalan'nın sahibi eski MİSK Genel Başkanı Hüsnü Çetiner, ekmek fabrikasında eski ortaklıklan bulunan Şahin Kızmaz ile görüşmek üzere olay yerine geldi. Şahin Kızmaz ve kimliği belirsiz bir kişiyle birlikte özel odada görüşme yapan evli ve üç çocuk babası Hüsnü Çetiner (52), daha sonra başından. boynundan ve kalbinden üç kurşunla \-urularak öldürüldü. Ihbar üzerine olay yerine gelen polis, Çetiner'in koltukta oturur vaziyette cesediyle karşılaştı. Yapılan incelemede, Çetiner'in cesedinın bulunduğu odadaki sehpanın üzerinde rakı, şalgam ve mezelenn olması, görüşme sırasında içki içildiği izlenimi verdi. Şoforü arüatıyor Hüsnü Çetiner'in, Şahin Kızmaz'dan, Isparta Halk Ekmek Fabrikalan'ndaki eski ortaklıklanndan kaynaklanan 55 milyar lira alacağı bulunduğu ve muhtemelen bu alacağını istemek üzere gelmiş olabüeceği belirtildi. Isparta Halk Ekmek Fabrikalan'nın sahibi olan Hüsnü Çetiner'in, yaklaşık 9 aydır şoförlüğünü yapan ve olay sırasında işyerinde bulunan Adnan Susuziu (45) şunlan anlattı: "Hüsnü Bey'i Osmaniye'deki ablasını ziyaret ettikten sonra eski ortağını ziyaret etmek üzere Adana'ya getirdim. Buradan Isparta'ya gitme> i planlıyordu. Hüsnü Be> görüşmeyi sürdürürken ben de holdeki masada oturmuş sigara içiyordum. Bir süre sonra içeriden silah sesleri geldi ve Şahin Kızmaz elinde silahla odadan çıkb. Odada bulunan bir başka kişi de "Ne yaptın Şahin" dedi. Daha sonra Şahin Kızmaz, diğer kişi ve büro çalışam sekreter buradan aynldL Böyle bir şey olacağmı bilseydim kendisini getirmezdim." Şûpheliler aranıyor Polis, olaydan sonra kaçan Şahin Kızmaz, görüşme sırasında odada bulunan diğer kişi ile işyerinde sekreterlik yapan kadının yakalanmasına çalışıldığmı belirtti. Hüsnü Çetüıer'in şoforü Adnan Susuzlu'nun ifadeleri doğrultusunda odadan çıkarken elinde silahla görülen Şahin Kızmaz, Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde 'Çamlıca arsalan ihalesi' ile ilgilı Selahattin Çolak'a. meclıs odasına girerek tabancayla ateş etmiş ve Çolak bu saldından yara almadan kurtulmuştu. Çeliskiler göz ardı edildi Özer Çiller beraat etliANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in eşi Özer Çiller, eşinin "Malvarhğını araşormak amacıyla kurulan komisyona gerçeğe aykın bilgj verdiği" gerekçesiyle yargılandığı davadan beraat etti. Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesi, Çiller ailesinin sahibi olduğu Marsan Holding AŞ'nin 4 yönetim kurulu üyesinin de beraatlannı kararlaştırdı. Davanın dünkü karar oturumuna, sanıklardan gelen olmazken Çiller'ın avukatı Bülent Acar ve tüm sanıklann avoıkatı Omer Asım livanelioğiu ile müdahil Maliye Bakanlığı'nın avukatı Serpil Dalokay katıldı. Yargıç Sadi Sanyıldız, bilirkişi heyetinin hazırladığı raporun mahkemeye geldiğini, raporda suçun unsurlannın oluşmadığının bildirildiğini kaydetti. Müdahil avukatı Serpil Dalokay, mahkemeye gelen raporla hazırlık aşamasında alınan rapor arasında çeliskiler bulunduğunu, bunun giderilmesini istedı. Bilirkişilerin vergi hukuku açısından bildirdikleri görüşlerini incelemek için 1 hafta süre istediklerini kaydeden Dalokay, sanıklann ayn ayn cezalandınlmalannı talep etti. Yargıç Sanyıldız, savcının istemi doğrultusunda müdahil avukatının ıstemının. "davayı uzatmaya yönelik olduğu" gerekçesiyle reddine karar verdi. Cumhuriyet Savcısı Ercüment Kahyaoğullan, esas hakkındaki görüşünde, sanık Özer Çiller'in bu suçtan beraanna karar verihnesini istedi. Yargıç Sadi Sanyıldız, araştuıhnası gereken bir konunun kabnadığı görüşüne vanldığını bildirdi. Sanyıldız, sanıklara atılı suçlann unsurlannın oluşmadığı sonuç ve kanaatine vanldığından sanıklar Özer Çiller, Ahmet DestegüL Yüksel Noyanoğlu, İpek Ertin ve Bilger Duruman'ın beraatlanna karar verdi. Yargıç Sanyıldız, yargılama devam ederken "Yapılan yayınlaria mahkemenin tarafsızbgına gölge düşürüldüğü. vereceği kararın bu kuşkunun gölgesi altında değerlendirileceği" gerekçesiyle davadan çekılmişti. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi de bu istemi yerinde görmeyerek reddetmişti. Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesi, Çiller'in daha önce "haksız servet edinme suçuna iştirak ettiği" gerekçesiyle 3 yddan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada da beraat karan vermişti. Özer Çiller, TURBAN'a ait Kuşadası Marina Tesisleri'nde kendisine aıt "President" ve "Denge" adlı yatlann tamirini yaptırdığı ve bunun karşılığında 84 bin 566 markı işletmeye ödemediğı iddiasıyla hakkında açılan davada ise 2 sanıkla birlikte Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyor. Kalp krîzi geçirdi Hayrettin Uzun öldüİstanbul Haber Servisi - DYP Kocaeli 20. Dönem Milletvekili Hayrettin Uzun, geçirdiği kalp krizi sonucu dün sabaha karşı îstanbul'da yaşamını yitirdi. Önceki gece fenalaşması üzerine Çağlayan'da Florence Nightıngale Hastanesi'ne kaldmlan Uzun. yapılan tüm müdahalelere rağmen saat 02.15"teöldü. Uzun için bugün ilk olarak Meclis'te tören düzenlenecek. Törenin ardından Kocatepe Camii'ne geririlecek olan Uzun'un cenazesi, burada gerçekleştirilecek dini törenin ardından Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verilecek. 1945 yıhnda doğan Hayrettin Uzun. Maliye Bakanlığı'nda muhasebat kontrolörlüğü, denetim birimi başkanlığı, personel genel müdür yardımcıhğı ve genel müdür vekillığinde bulunmuştu. Uzun, Londra Büyükelçiliği nezdinde maliye ve gümrük müşavirliği, TBMM başkanlık müşavirhgi, BOTAŞ Yönetim Kurulu başkanlığı ve müdürlüğü de yapmıştı. Uzun, Mavi Akım Projesi'ndeki rüşvet iddialannı gündeme getirmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle