Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
^ŞAYFA CUMHURİYET 22EYLÜL2000CUMA
HABERLER
DUNYADA BUGÜN
'ALt StRMEN
AB'ye Hep Bir Ağızdan
Ne garip; şu AB üyeleri içinde kamuoyunun
TÖrliğe yüzde 70 oranında "evet" dediği bir ül-
ke yok.
•
&1
Ama yapılan kamuoyu yoklamasında Türk
"ffelkının yüzde 70'i Avaıpa'ya girmeye "evet"
"Şiyor.
~
i>f
Ve ne garip, şu Avrupa Birliği üyeleri içinde,
kamuoyunun yüzde 70'ine yakın bölümünün
agız birliği halinde, aralanna kabul önerisine
"fiayır" dediği, Türkiye dışında bir ülke yok.
_n£
Gel de çık işin içinden.
. sTabii Türkiye'nin AB üyeliğine yüzde 70'le
-..•evet demesinin fazla önemi yok. Çünkü istemek
muktedir olmaktır deyimi Fransızcadır, Türkçe
değil. Türkiye'de insanlar isterler, ama her za-
man isteklerini yaşama geçirmek için gerekeni
yapamazlar ya da yapmazlar.
Tabii Avrupa'da kamuoyunun çoğunluğuyla
türkiye'nin adaylığına pek hoş bakmamasının
da önemi çok belirleyici değil. Çünkü orada da
r
'rfe yazık ve ne gariptir ki, tarihçi yazar ve siya-
set adamı Max Gallo'nun da belirttiği gibi, biz-
deki kadar olmasa bile yine oligarşik bir de-
.^gokrasi vardır.
Iş tavına gelince, gerekirse siyasetçi ile med-
-,,İja, adaylığın üyeliğe dönüşmesini elbirliğiyle
J<eptarıp kamuoyuna kemal-i afiyetle yedirebilir-
ler.
Evet, Avrupa demokrasisini de gözde fazla
büyütüp, var olan kusurtannı görmezden gele-
fök bakmayalım ona.
• • •
-;*• AB'ye Türk kamuoyunun yüzde 70'le evet
demesi (aslında tam olarak 68.7) ne anlam ta-
";.'Her şeyden önce, Türk kamuoyunun Avru-
pa'nın gerçek yüzünü ve sorunlannı tam anla-
mıyla kavramamış olması olgusuyla karşı kar-
şıyayız.
,;Bu ne günümüze ne de cumhuriyetin çok
jBgartiti dönemine has bir olgu.
Türkiye üst kademelerden başlayarak ve son
yıllarda gittikçe tabana doğru yayılan bir Avru-
palılık tutkusu içindedir.
-Bu topraklarda çok kişi, Avrupa ile bütünleş-
mekle kendini kurtaracağını sanmaktadır.
Nitekim, Kırım Savaşı ertesinde, 1856'da,
Fransız başkentinde, bugün Dışişleri Bakanlığı
binası olan Palais d'Orsay'da toplanan Paris
Konferansı'nda Türkiye bir Avrupa ülkesi ola-
rak kabul edilip, toprak bütünlüğü konferans
üyesi devletlerin güvencesi altına alınınca, bü-
, ^ n yöneticilerin etekleri zil çalmıştı.
|(
Ç;
Ama ne oldu? . * , *.• :
•
Âradan otuz iki "yıl geçince Rusyâ'nın Yeşil-
fây'ş kadar girmesine, konferansın asıl üyele-
ri seyirci kaldılar. Paris Konferansı'na esas an-
•Jaşma imzalandıktan sonra henüz Alman birli-
ği gerçekleşmediği için Prusya olarak katılan Al-
rflanya sesini çıkardı tek.
Sevres Antlaşması'nı bize kabul ettirmek is-
teyenler, 1856'da Osmanlı'nın toprak bütünlü-
ğüne kefil olanlardı.
• • •
Ama birzamanlarTürkiye'yi çağdaşlaştırmak
Tçln Avrupa'dan damızlık insan getirmeyi bile
_,ö.permiŞ Abdullah Cevdet'in ülkesinin insan-
lan, hâlâ gerçekle bağdaşmayan bir Avrupa ha-
..yalinden kurtulabilmiş değillerdir.
_,,, Nitekim, ankete katılanların çoğunluğu, Avru-
pa üyeliğinin Türkiye'ye refah getireceğini, eko-
nomiyi düzelteceğini, uluslararası alanda daha
çfüçlü olmamızı sağlayacağını düşünmektedir-
ler.
•iti Işte size Tanzimat kafası ve Abdullah Cevdet
safsatası örnekleri!
Türkiye ekonomisini ve demokrasisini kendi
düzeltecek, uluslararası alandaki yerini kendi
gücüyle alacaktır. Avrupa'nın zorla kabul ettir-
^rnek istediği Sevres'i yıkarak geldiğimiz bugün-
Rü uluslararası yerimizi kendimize borçluyuz,
.Avrupa'ya değil.
Durum böyle olunca, "Avrupa'nın Atatürk
-Xt?lu olduğu "nu söylemenin ne denli ahmakça
-öiduğunu, Atatürk ile Abdullah Cevdet'i birbiri-
ne kanştırmak anlamını taşıdığını da daha ko-
4ay görürüz. Atatürk yolu çağdaş uygarlık yolu-
*dur, kimi zaman Avrupa ile çatışmaktan, kimi
zaman Avrupa ile uzlaşmaktan geçer.
y
Avrupa ne, ne pahasına olursa olsun içine gi-
rilmesi.gereken bir birlik ne de illa uzak durul-
ması gereken bir kuruluş.
Ahmak meraklılan için not: Bu yazı Avru-
pa'ya girmeyelim anlamını taşımıyor.
Gülen'in Alevilere
açtığı dava başladı
İstanbul Haber Servi-
si - Fethullah Gülen'in,
"Başbakan Bülent Ece-
vit'in Gülen okullanna
yönelik iltifatlanru pro-
testo etmek" için DSP
Genel Merkezi önünde
basın açıklaması yapan
Pir Sultan Abdal Derne-
ği Genel Başkanı Ali
Balkız aleyhine, "kişüik
haklannı zedelediği"
gerekçesiyle açtığı 5
milyar liralık manevi
tazmınat davasına baş-
landı.
Adliye çıkışında açık-
lama yapan Ali Balkız,
Gülen'in yurtdışından
gelerek kendini aklama-
sını istedı. Açıklamadan
sonra polis, TV 8 mu-
habirı Ibrahim Güneş'i
'göstericikrden sanıkk-
ğı', Denıek Başkanı
Balkız, demek üyelerin-
den MehmetDemird ile
Saime Bölükgiray ı
"izinsiz basın açıklama-
sı yapbklan" gerekçe-
siyle gözaltına aldı. Gö-
zaltına alınanlar bir sü-
re sonra serbest bırakıl-
dı.
Bağcılar Adliyesi 1.
Asliye Hukuk Mahke-
mesi'nde görülen otu-
rumda Balkız'ın avuka-
tı Hmurtaş Özmen, mü-
vekkilinin, Gülen'in la-
iklik ilkesi ve Türk top-
lumunun temel düzeni
konusundaki düşünce-
lerini, davranışlannı in-
celeyip, endişelerini,
eleştiri niteliğinde top-
luma aktarmaya çalıştı-
ğını belirtti.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü bazı cezaevlerinde insan haklan olmadığını söyledi
Ertosun'uıı cezaevi itirafi• Ceza infaz hâkimliği kurumu oluşturmayı düşündüklerini söyleyen
Adalet Bakanı, "Ceza ve tutukevlerindeki tutuklu ve hükümlü haklan
bir 'insan Haklan Beyannamesi' gibi, bir 'Cezaevleri insan Haklan
Beyannamesi' gibi yeni kanunda yer alacaktır" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
F tipi cezaevlerini savunan Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdürü AK Suat
Ertosun, bazı cezaevlerinde insan
haklan olmadığını itiraf etti. Ertosun,
hükümlünün cezasının evinde infazı
veya hükümlünün elektronik olarak
izlenmesinin ceza infazında zorunlu
hale geldiğini belirterek cezaevlerin-
deki iç ve dış güvenliğin iki ayn ba-
kanlığa bağlı olmasının çift başlılık
yarattığını söyledi. Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk, tngiltere'de ko-
şullu tahliyenin ardından yeniden suç
işleyenlerin oranın yüzde 2 olduğunu
belirterek "Türkiye'de genel af ve ba-
zı cezalann ertelenmesi konusunun
gûndemde olduğu bir sırada. bu konu
daelealmmab,değeriendirUmeir de-
di.
The British Council tarafindan dü-
zenlenen "Cezaevi Personeli Eğjtimi
ve İnsan Haklan Semineri" dün baş-
ladı.
Seminerin açış konuşmasıru yapan
Adalet Bakanı Türk, Türkiye'nin ve
birleşik krallık olarak Ingiltere'nin
hemen hemen aynı nüfusa sahip oldu-
ğuna işaret ederek her iki ülkede de
yaklaşık aynı sayıda insanın cezaevin-
de bulunduğunu bildirdi. Türkiye'de
yaklaşık 73 bin, Ingiltere'de ise 72 bin
hükümlü ve tutuklunun bulunduğunu
belirten Türk, "Her iki ülkede de ce-
zaevlerinin aşın derecede kalabahk ol-
ması önemü bir sorun" dedi.
Yeni bir anlayışla hazırlanan Türk
Ceza Yasası'nın sonuna yaklaşıldığı-
nı kaydeden Türk, bunu, Cezalann tn-
fazı Hakkındaki Kanun değişikliği-
nin izleyeceğini kaydetti. Bu çerçe-
vede, her şeyden önce cezalann cay-
dıncı hale geleceğını bıldiren Türk,
"Ceza ve tutukevlerindeki tutuklu ve
hükümlü haklan bir 'İnsan Haklan
Beyannamesi' gibi,bir 'Cezaevleri İn-
san Haklan Beyannamesi' gibi yeni
kanunda yer alacaktır. Bu anlayışla
ceza infaz hâkimliği kurumu oluştur-
mayı düşünüyoruz. İnsanlar, bu ku-
ruma, cezalann infazı konusundaki
sorunlannı iletebilecekler. Hukuki so-
runlar bunlar tarafindan çöizülecek"
diye konuştu.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdü-
rü Ali Suat Ertosun, Haziran 2000 iti-
banyla bir hükümlünün devlete yıllık
maliyetinin 2 milyar lira olduğunu, 3
trilyon liraya inşa edilen F tipi ceza-
evlerinin de hükümlü başına 8 milyar
liraya mal olduğunubildirdi. Cezaev-
lerinin kapalı kutu olmaktan çıkanla-
rak topluma açılacağını belirten Erto-
sun, "F tipi cezaevlerinin getireceği en
önemK yenüik insan haklannda ola-
caknr. Bugün maalesef bazı cezaevle-
rinde insan haklan yokrur" diye ko-
nuştu.
Evde infaz veya hükümlünün elekt-
ronik olarak izlenmesinin ceza infa-
zında zorunlu hale geldiğini anlatan
Ertosun, cezaevlerindeki iç ve dış gü-
venliğin iki ayn bakanlığa bağlı olma-
sının çift başlılık yarattığını söyledi.
Cezaevleri kadrosunda 6 bin personel
açığı bulunduğunu anlatan Ertosun,
"İnsan haklan bir özgürlük nıücade-
lesidir. Bunlar tüm insanuk için ortak
birideal haline gelmiştir" diye konuş-
tu.
Enerji-Yapı Yol Sen üyesi çabşanlar ey lemlerinin üçüncü günfinde Ankara-Eskişehir yohınu bir süre trafiğe kapatülar.
Enerji-Yapı Yol Sen üyesi memurlann üç günlük iş yavaşlatma eylemi sona erdi
Meliîıtir sâvâşımı sürdürecekHaber Merkezi - Enerji-Yapı
Yol Sen üyesi memurlann, istem-
lerinin kabul edilmemesi, sürgün
ve kadrolaşma nedeniyle gerçek-
leştirdiği 3 günlük iş yavaşlatma
eylemi dün sona erdi. Sendika
üyesi memurlar, istekleri gerçek-
leşinceye kadar mücadeleye de-
vam edeceklerini dile getirerek
"Mücadelemiz çahşanlara insan-
ca yaşam koşullan yaranlana ka-
dar devam edecektir" dediler.
Enerji-Yapı Yol Sen üyesi çalı-
şanlar eylemlerinin üçüncü gü-
nünde Ankara-Eskişehır yolunu
bir süre trafiğe kapattılar. Trafi-
ği engelleyen emekçiler, güven-
lik güçlen tarafindan tartaklana-
rakyoldanuzaklaştınldılar. Ener-
ji-Yapı Yol Sen Genel Başkanı
Cengiz Faydah. eylemlerinin de-
vam edecegıni belirterek. "Daha
çok yol kapatacağız" dedi.
Enerji-Yapı Yol Sen üyesi çalı-
şanlar, dün sabah saatlerinde An-
kara'da DSİ ve Köy Hizmetleri
Genel Müdürlüğü önünde top-
lanmaya başladılar. DSİ önünde
toplanan eylemciler, türküler eş-
liğinde halay çektiler. Buradan
yürüyüşe geçen sendika ve de-
mokratik kitle örgütlerinin tem-
silcileri, Ankara-Eskişehir yolu-
nu trafiğe kapattılar. Emekçiler,
eylem sırasında "^aşasm sendi-
ka] mücadelemiz. Emekçiyiz hak-
lıyız kazanacağız, Direnişin adı
Enerji-Yapı Yol Sen" sloganlan
attılar. Güvenlik güçleri, eylem-
cileri tartaklayarak dağıttı. Gü-
venlik güçlerinin zor kullanmala-
nna karşm eylemde gözaltına alı-
nan olmadı. Enerji-Zapı-Yol Sen
Genel Başkanı Cengiz Faydah,
yol kapatma eyleminin ardından
Köy Hizmetleri Genel Müdürlü-
ğü önünde sanatçı Gülay'ın tür-
küleri eşliğinde halay çeken çalı-
şanlann yanına giderek bir ko-
nuşma yaptı. Faydah, memurla-
nn 10 yıl boyunca her türlü zor-
luğu göğüsleyerek direndiğini
vurgulayarak, "Bizinsancayaşa-
min ardından emekçiler, olaysız
bir şekilde dağıldılar. İzmir'de
DSİ önünde bir araya gelen Ener-
ji-Yapı Yol Sen üyeleri "Kamu-
da eşh ise eşh ücret, tophısözfcs-
me düzeniyle kurulacak", "IMF
eBni cebimizden çek", "Holding-
lerin değiL hallon sesi medya isti-
yoruz", "Ekzam istiyoruz" yazı-
lı pankartlar açarak tepkilerini di-
le getirdiler. Enerji-Yapı Yol Sen
Izmir Şube Başkanı AHm Murat-
han yaptığı konuşmada, hükü-
metin istemlerine karşı duyarsız
• Enerji-Yapı Yol Sen Genel Başkanı Cengiz Faydah
memurlann 10 yıl boyunca bütün zorluklara karşın
direndiğini söyleyerek 20 yıldır uygulanan tek yönlü
politikanın memurlan açlığa mahkûm ettiğini vurguladı.
nıak ve geleceğimiz hakkmda söz
sahibi ounak istiyoruz dedik. 20
yıldır uyguladjğvnız tekyönlü po-
Ihikalarla bizJeri açuğa mahkûm
ettiniz dedik. Fakat direneceğiz..
bizim onlar gibi tanklanmız. tü-
feklerimiz. panzerlerimiz yok_ a-
ma boTiimiz ve yüreğimiz var"
dedi. Konuşmasında, Enerji-Ya-
pı Yol Sen' in mart ayından bu ya-
na direndiğini anımsatan Fayda-
lı, yönetenleri duyarsızlıkla suç-
layarak, "O kadar duyarsızlaştı-
lar, kaşarlandılar ki bu kadar di-
renişimize karsın tek bir hükü-
met >etkilisi açıklama yapma ge-
reği bfle duymadı" dedi. Eyle-
kaldığını belirterek, "3 günlük iş
bırakma eyleminden de olumlu
sonuç alamazsak yeni eylem tak-
vimiyle hükümeti uyarmaya çah-
şacağız. Bizi bu yoldan Idmse ge-
ri döndüremez" dedi.
Alim Murathan, Iller Banka-
sı'nda birim amirlerinin eyleme
katılan memurlann isimlerini po-
lis aracüığıyla saptamaya çalıştı-
ğını öne sürerek, "Bu basküar
bugüne kadar olduğu gibi. bun-
dan sonra da hak arayan kamu
çalışanlannı engelleyemeyecek-
tir" diye konuştu. Sendika üyele-
ri Adana"da Uğur Mumcu Ala-
nı'nda toplandılar. Sendika II Şu-
be Başkanı Üyas luran, yaptığı
konuşmada, eşit işe eşit ücret ve-
rilmesi, ücretlerin asgari geçim
tutannın altında ohnaması, sür-
günlerin ve kadrolaşmanın dur-
durulması gibi haklı taleplennı
bir kez daha dile getirdi. Turan,
bu istemlerinin yerine getirilme-
si için mücadeleye devam ede-
ceklerini kaydetti.
Emniyet güçlerinin geniş gü-
venhk önlemi aldığı alanda "TE-
DAŞ halkınriır saülamaz" ve
"Yaşasın sınıf dayanışması" slo-
ganlan atan yaklaşık 200 kişilik
topluluk daha sonra sessizce da-
ğıldı.
Dün yapmak istedikleri yürii-
yüş polis tarafindan engellenen
Samsun'daki sendika üyesi kamu
çalışanlan ise eylemin son gü-
nünde TEDAŞ önünde bir araya
geldiler.
Sendika üyeleri Istanbul'da ise
DSP İstanbul ll Başkanlığı önün-
de protesto gösterisi yaptı. Meci-
diyeköy'deki parti binası önünde
toplanan grup adına basın açıkla-
ması yapan sendikanın İstanbul
Şube Sekreteri Rıfat Uysal, me-
murlann 100-200 milyon liralık
maaşla sefalete mahkûm edildi-
ğini söyledi. Uysal, "Bir ev kira-
sınm 250 milyon, bir kikı etin 6
milyon, bir kilo peynirin 3 milyon
lira olduğu bir ülkede, 150 milyon
maas alan bir memur nasıl geçi-
necek? Bunu bizebir anlatsınlar"
dedi.
Hüsnü Çetiner'in alacak istemeye gittiği işyerinde kurşunlandığı öğrenildi
Eski MISK Genel Başkanı öldürüldü
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) -
Eski Milliyetçı Işçi Sendikalan
Konfederasyonu (MtSK)Genel
Başkanı Hüsnü Çetiner,
alacağını istemeye gittiği
işyerinde tabancayla öldürüldü.
Olay, Ordu Caddesi Uyar
Apartmanı 2. kat 5 No'lu
dairede faaliyet gösteren Bilhan
Inşaat Ticaret Lımitet
Şirketi'nde meydana geldi.
Isparta Halk Ekmek
Fabrikalan'nın sahibi eski
MİSK Genel Başkanı Hüsnü
Çetiner, ekmek fabrikasında
eski ortaklıklan bulunan Şahin
Kızmaz ile görüşmek üzere
olay yerine geldi. Şahin Kızmaz
ve kimliği belirsiz bir kişiyle
birlikte özel odada görüşme
yapan evli ve üç çocuk babası
Hüsnü Çetiner (52), daha sonra
başından. boynundan ve
kalbinden üç kurşunla
\-urularak öldürüldü.
Ihbar üzerine olay yerine gelen
polis, Çetiner'in koltukta oturur
vaziyette cesediyle karşılaştı.
Yapılan incelemede, Çetiner'in
cesedinın bulunduğu odadaki
sehpanın üzerinde rakı, şalgam
ve mezelenn olması, görüşme
sırasında içki içildiği izlenimi
verdi.
Şoforü arüatıyor
Hüsnü Çetiner'in, Şahin
Kızmaz'dan, Isparta Halk
Ekmek Fabrikalan'ndaki eski
ortaklıklanndan kaynaklanan
55 milyar lira alacağı
bulunduğu ve muhtemelen bu
alacağını istemek üzere gelmiş
olabüeceği belirtildi.
Isparta Halk Ekmek
Fabrikalan'nın sahibi olan
Hüsnü Çetiner'in, yaklaşık 9
aydır şoförlüğünü yapan ve olay
sırasında işyerinde bulunan
Adnan Susuziu (45) şunlan
anlattı: "Hüsnü Bey'i
Osmaniye'deki ablasını ziyaret
ettikten sonra eski ortağını
ziyaret etmek üzere Adana'ya
getirdim. Buradan Isparta'ya
gitme> i planlıyordu. Hüsnü Be>
görüşmeyi sürdürürken ben de
holdeki masada oturmuş sigara
içiyordum. Bir süre sonra
içeriden silah sesleri geldi ve
Şahin Kızmaz elinde silahla
odadan çıkb. Odada bulunan
bir başka kişi de "Ne yaptın
Şahin" dedi. Daha sonra Şahin
Kızmaz, diğer kişi ve büro
çalışam sekreter buradan
aynldL Böyle bir şey olacağmı
bilseydim kendisini
getirmezdim."
Şûpheliler aranıyor
Polis, olaydan sonra kaçan
Şahin Kızmaz, görüşme
sırasında odada bulunan diğer
kişi ile işyerinde sekreterlik
yapan kadının yakalanmasına
çalışıldığmı belirtti. Hüsnü
Çetüıer'in şoforü Adnan
Susuzlu'nun ifadeleri
doğrultusunda odadan çıkarken
elinde silahla görülen Şahin
Kızmaz, Adana Büyükşehir
Belediye Başkanlığı döneminde
'Çamlıca arsalan ihalesi' ile
ilgilı Selahattin Çolak'a. meclıs
odasına girerek tabancayla ateş
etmiş ve Çolak bu saldından
yara almadan kurtulmuştu.
Çeliskiler göz ardı edildi
Özer Çiller
beraat etliANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller'in eşi Özer Çiller, eşinin
"Malvarhğını araşormak amacıyla kurulan
komisyona gerçeğe aykın bilgj verdiği"
gerekçesiyle yargılandığı davadan beraat etti.
Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesi, Çiller
ailesinin sahibi olduğu Marsan Holding AŞ'nin
4 yönetim kurulu üyesinin de beraatlannı
kararlaştırdı. Davanın dünkü karar oturumuna,
sanıklardan gelen olmazken Çiller'ın avukatı
Bülent Acar ve tüm sanıklann avoıkatı Omer
Asım livanelioğiu ile müdahil Maliye
Bakanlığı'nın avukatı Serpil Dalokay katıldı.
Yargıç Sadi Sanyıldız, bilirkişi heyetinin
hazırladığı raporun mahkemeye geldiğini,
raporda suçun unsurlannın oluşmadığının
bildirildiğini kaydetti. Müdahil avukatı Serpil
Dalokay, mahkemeye gelen raporla hazırlık
aşamasında alınan rapor arasında çeliskiler
bulunduğunu, bunun giderilmesini istedı.
Bilirkişilerin vergi hukuku açısından
bildirdikleri görüşlerini incelemek için 1 hafta
süre istediklerini kaydeden Dalokay, sanıklann
ayn ayn cezalandınlmalannı talep etti. Yargıç
Sanyıldız, savcının istemi
doğrultusunda müdahil
avukatının ıstemının.
"davayı uzatmaya yönelik
olduğu" gerekçesiyle
reddine karar verdi.
Cumhuriyet Savcısı
Ercüment Kahyaoğullan,
esas hakkındaki görüşünde,
sanık Özer Çiller'in bu
suçtan beraanna karar
verihnesini istedi. Yargıç
Sadi Sanyıldız, araştuıhnası gereken bir
konunun kabnadığı görüşüne vanldığını
bildirdi. Sanyıldız, sanıklara atılı suçlann
unsurlannın oluşmadığı sonuç ve kanaatine
vanldığından sanıklar Özer Çiller, Ahmet
DestegüL Yüksel Noyanoğlu, İpek Ertin ve
Bilger Duruman'ın beraatlanna karar verdi.
Yargıç Sanyıldız, yargılama devam ederken
"Yapılan yayınlaria mahkemenin tarafsızbgına
gölge düşürüldüğü. vereceği kararın bu
kuşkunun gölgesi altında değerlendirileceği"
gerekçesiyle davadan çekılmişti. Ankara 3.
Ağır Ceza Mahkemesi de bu istemi yerinde
görmeyerek reddetmişti. Ankara 20. Asliye
Ceza Mahkemesi, Çiller'in daha önce "haksız
servet edinme suçuna iştirak ettiği" gerekçesiyle
3 yddan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle
yargılandığı davada da beraat karan vermişti.
Özer Çiller, TURBAN'a ait Kuşadası Marina
Tesisleri'nde kendisine aıt "President" ve
"Denge" adlı yatlann tamirini yaptırdığı ve
bunun karşılığında 84 bin 566 markı işletmeye
ödemediğı iddiasıyla hakkında açılan davada
ise 2 sanıkla birlikte Aydın 2. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde yargılanıyor.
Kalp krîzi geçirdi
Hayrettin
Uzun öldüİstanbul Haber Servisi - DYP Kocaeli 20.
Dönem Milletvekili Hayrettin Uzun, geçirdiği
kalp krizi sonucu dün sabaha karşı îstanbul'da
yaşamını yitirdi. Önceki gece fenalaşması
üzerine Çağlayan'da Florence Nightıngale
Hastanesi'ne kaldmlan Uzun. yapılan tüm
müdahalelere rağmen saat
02.15"teöldü. Uzun için
bugün ilk olarak Meclis'te
tören düzenlenecek. Törenin
ardından Kocatepe Camii'ne
geririlecek olan Uzun'un
cenazesi, burada
gerçekleştirilecek dini
törenin ardından Cebeci
Asri Mezarlığı'nda toprağa
verilecek. 1945 yıhnda
doğan Hayrettin Uzun.
Maliye Bakanlığı'nda muhasebat kontrolörlüğü,
denetim birimi başkanlığı, personel genel
müdür yardımcıhğı ve genel müdür vekillığinde
bulunmuştu. Uzun, Londra Büyükelçiliği
nezdinde maliye ve gümrük müşavirliği,
TBMM başkanlık müşavirhgi, BOTAŞ
Yönetim Kurulu başkanlığı ve müdürlüğü de
yapmıştı. Uzun, Mavi Akım Projesi'ndeki
rüşvet iddialannı gündeme getirmişti.