Katalog

22 EYLÜL 2000 CUMA CUMHURİYET J v U J L l U K [email protected] 15î YENİ MEVSİMDE IZLEYECEĞIMİZ FİLMLER (ÖZEN FİLM) Carrey, gişenm lideri olabüir CUMHUR CANBAZOGLU UDP, Warner Bross. ve Avşar-Pinema şirket- lerinin listelerinden sonra sıra Özen Film'ın ye- ni sezon filmlerine geldi. Sonbahara Raja Gosnell'in yönettiği Vay Anam Vay 'la (Big Momma's House) giren Özen Film, bu yıl da gişe şansı yüksek yabancı film- lerle iddialı yerli yapıtlardan oluşan bir listey- le pazarda yerini anyor. Sıralamada öne çıkan yapıtlarla Özen'in film- lerini inceleyelim: Listenin gişe şansı en yûksek yapımı, başrol- de Jim Carrey'nin olduğu Me, My Setf & Ire- ne. Daha önce 1994'te Carrey ile Dumb & Dumber'ı yapan Bobby ve Peter Farrdy kar- deşlerin yönettiği fılm, aynı bedende yaşayan iki zıt karakterli adamın öyküsü. Carrey'nin Truman Şov ve Aydaki Adam gibi iki 'ckkü' filmden sonra komediye dönüş yaptığı Me, My Self & Irene'in konusu şöyle: Charlie (Carrey), Rhode Island'da görevli, iyi huylu ve sakin bir polis. Hayatının kadımyla kar- şılaştığına karar verip evleniyor ve daha ilk gece kansı onu 'limousine'ı kullanan zenci şoforle aldatıyor. Bır süre sonra da çocuk- lan zenci üçüzlerle onu bir başına bırakıp şoforle kaçıyor. InsanJardan sürekli kazık yi- yen Charlie ise umudunu yitirmeden yaşa- maya devam ediyor. Ancak bu sabnn acısı 15 yıl sonra çıkı- yor ve Charlie"nin ruhundaki ikinci kişi- lik, 'Kötü Hank" devreye giriyor... Ilginç bir not: Carrey'nin gerçek ya- şamdaki sevgilisi Renee Zelhveger, film- de iki farklı kişiliğin de âşık olduğu Ire- ne'i oynuyor... Hitchcock'a adanmış gerilim Robert Zemeckis, Hitchcock'vari bir denemeyle setlere döndü: What Lies Beneath. Başrollerde Harrison Ford, MicheUe Pfeiffer ve bir hayaletin oldu- ğu film, Zemeckıs'in yine görsel efek- ti bol kullandığı ve kamerayı Pfeiffer'ın yüzûnde tutmaya özen gösterdiği bir ça- lışma. Konu kısaca şöyle: Ford, birçok kadının rüyasını süsleyecek orta yaş- h ve şefkaüi bir koca. Ancak kansı Mic- helle Pfeiffer'ın ruhsal dengesi bozu- lunca onun da yaşamı alrüst oluyor. Harnson Ford'un eski sevgililenn- den birinin hayaleti Pfeiffer' ı rahat bı- rakmıyor... Zemeckis, filmi Hitch- cock'a adamış. "Honest ise yıllarca Annie Lennosla Eurythmics grubunu ayakta tutan David A. Ste- wart'ın ilk yönetmenlik denemesi. Filmin kahramanlan olan üç kız kardeş (mü- zik dûnyasının ünlü grubu All Saints'ın ele- manlan Nkole ve Natalie Apleton, Mdanie Blatt) 60'lann Londrası'nda sınıfsal farklılan protes- to için soygunlara kalkışıyor. Aralanndan biri, ailesinin servetine sırt çeviren ideahst bir gaze- teciye âşık oluyor ve işin içine aşk kanşınca fil- min temposu da değişiyor... Sezonun yıne adından çok söz ettirecek ya- punlanndan biri olacak X-Men, bizde bilinme- yen bir çizgi romanın kahramanlannı beyaz- • Sonbahara Raja Gosnell'in yönettiği Vay Anam Vay'la (Big Momma's House) giren Özen Film, bu yıl da gişe şansı yüksek yabancı filmlerle iddialı yerli yapıtlardan oluşan bir listeyle pazarda yerini anyor. Bol yıldızlı listede Sharon Stone'dan Robert De Niro'ya, Richard Gere'den Harrison Ford'a kadar birçok iddialı oyuncunun filmi yer alıyor. 1) What Lies Beneatiı, 2) X-M£N, 3) Man of Honour, 4) Me, My Self& Irene, 5) Bootmen. perdeye taşıyor. Obtğan Şüphehier'le tanıdığı- mız, 34 yaşındaki Bryan Singer, büyûk şirket- lerden destek bulup görsel efektlerin eşliğınde çizgi kahramanlar Cyclops, Wolverine, Storm ve onlan yöneten Profesör X'i genetik birtakım müdahalelerle kanlı canlı yapıp kötü adam Mag- neto'ya karşı koyacak hale getiriyor ve verdik- leri mücadeleyi beyazperdeye taşıyor. Filmin başrolleri PatrickStevvart, HoghJack- man, Ian McKeflen'm. özen'in aralık fılmlennden Autumn In New Yorkise Avrupa'daNoerde gösterilmesi için plan- lanmış; mendil sarfiyatını arttıracak bir çalışma. Holrywood'da kendine yer bulmayı başaran ilk Çinli kadın oyunculardan olan Joan Chen'in bu ilk yönetmenlik denemesinde, kocamaya başlarruş çapkınlardan biri (Richard Gere), son- bahann renklerini yaşayan New York'ta aman- sız bir hastahğa yakalanmış genç bir kadına (Winona Ryder) âşık oluyor... Love Story-Aşk Hikâyesi'nin 2000 modeli olan film, Gere hayranlanna... Gladyatör ve Görevimiz Tehlike-2 gibi film- ler erkek merkezli fihnleri magazin basınının gündeminde sürekli sıcak tutmayı başardı ge- çen sezon. Bu yıl ise yapımcılar, kadın oyun- YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BA$LAYANLAR... The Lost Son/ En Büyük Cünah ChrisMenges' in yö- netmenliğıni yaptığı fihnde Daniel AuteuiL Nastassja KinskL Kat- rin Cartlidge, Marian- ne Denicourt ve Ciaran Hinds başrollen pay- laşıyorlar. Fransız de- tektif Lombard, Lond- ra'da kayıp bir adamı aramakla görevlendirilmiştir. 30 yaş- lanndaki kayıp adam çok zengin yaşlı bir çiftin yegâne evladıdır. Araştırma- sı onu şehrin en karanlık yanlan ile ta- nıştınrken kendi ruhu hakkında da bil- mediği karanlık köşelere ulaştınr. The White River Kid / çorap Söküğü Yönetmenliğinı Arne Gtimcher'in yaptığı filmdc Antonio Banderas, Bob Hoskms. EDen Barkin. Wes Bentky, Kim Dkkens. Rand\ Travis, Beau Bridges, SwoosieKıııizve Chadlindbergrol alı- yorlar. Film, insanın gerçek yüzünü gizlemek için taktığı maskeleri atıp ger- çek yüzleriyle ortaya çıkmayı öğren- mensinin öyküsünü anlatıyor. Brother Edgar adlı bir dolandıncı (Bob Hos- kins) ile Meksikalı yandaşı Morales Pıtman (Antonio Banderas) rahip kılı- ğına girerler ve kendi ürettikleri kötü ka- liteli çoraplan, sözde bir manasörda bannan gör- me özürlü çocuklann yapöğını söyleyerek Ar- kansas eyaletıru baştan başa dolaşarak satarlar. Ancak başanyla uygu- ladıklan planlan, 'Be- yazIrmağm Çocuğu' la- kaplı yasadışı ışler ya- pan birgenç (Wes Bent- ley) ile'Ehna lisa'la- kaplı nişanlısının (Kim Dickens) yollanna çıkıp onlan rehin almalanyla bozulur. Boys and Clrls/ Kiıiar ve Erkekier Robert Iscove'nın yönetmenliğini yapnğı füm nefret, randevulaşma, seks ve karşı cinslerin oyununu inceleyen ro- mantik bir komedi. Fihnde Freddie Prinze,Jn, Claire Fbrlani,Jason Biggs, Heather Donahue ve Amanda Detmer başrollen paylaşıyorlar. Ryan (Fred- die Prinze Jr.) ve Jennifer (Claire For- lani) birbirlerini kesinükle çekmeyen iki zıt kutupta insanlardır. ilk kez on iki yaşında karşılaştıklannda birbirle- rinden hoşlanmamışlardır. Ama tek- rar kolejde karşılaştıklannda, kuralcı Ryan veözgürruhlu Jennifer, farkhhk- larla birbirlerini tamamladıklannı bu fark eder ve aralannda nadır görûlen bir arkadaşlık doğar. İZLEYİCİ GÖZÜYLE cularla bu akrma yanıt vermekte gecikmediler. Bu tür fıhnlerden sayılabilecek Chaıüe'nin Me- lekleri'yle birlikte bayraktarlık yapan VVbmen On The Top (yönetmen: Fina Torres), Özen'in yine en iddialı yapımlanndan biri olacak. Baş- roldeki Brezilyah yıldız FenelopeCnız'un, ba- harat, afrodizyaklar ve sihirle işi götürdüğü fıhn, tekdüze evliliğinden bıkıp yeni bir yaşam için kente gelen güzel bir kadının öyküsü. Uzun süredir fihn yapmayan Peter Greena- way ise 8.5 Women adlı yeni yapıtmda başrol- len Matthew Delamere ile John Standing'e emanet etmiş ve konuyu erkeklerin zengin cin- sel fantezileri üzerine kunnuş... Bu sezon müzikallerin bolluğu da dikkat çe- kiyor. Bunlar arasından Özen'in listesine dü- şen Bootmen'de Andy Garcia tip-tap' dansçı- sı ve koreograf Dein Perry'nin gerçek yaşamöy- küsünü canlandınyor. Okan Ba>ülgen'den dört film Liste çok uzun ve bol yıldızlı. Yukandaki fıhnlerden başka yedinci sanatın yıldızlann- dan Sharon Stone ve BUI Connoh "ı Beautı- fulJoe'da(yön: StephenMetcatfe). KeanuRe- eves ve Cate Blanchett'i The Gift'te (yön: Sam Raimi), Elizabeth Huriey'i Bedazzled'da (yön: Harold Ramis), Ben Kingsley'i Boot- men'de (yön: Dein Perry), Bridget Fonda ve Albert Finney'i Delivering Milo'da (yön: Nick Castle), Jean Hugues Anglade ı Kar- şı Pencere-En Face'de(yön: MathiesLedo- ux), JuBet Binoche'u Less Enfants Des Si- ecle'da (yön: Diana Kurys), Daniel Aute- uil ve Nastassia Kinski'yi Son Büyük Gü- nah-The Lost Son'da (yön: Chris Men- ges), Robert DeNiro'yu Man Of Honour- Navy Diver'da (yön: George TUman Jr.), Nieole Kkhnan ve Ewan McGregor'u Mo- ulın Rouge'da (yön: Baz Luhrmann), Ka- te NVlnslet'i Cnıills'de (yön: Phflip Kauf- man) izleyeceğiz. Gelelim yerli yapımlara; Özen'in lis- tesinde dört fihn gözüküyor. Okan Ba- jülgen'in dördünde de rol aldığı bu ya- pıtlardan birincisi, SinanÇetin'in yönet- tiği Romantik. Zengin kızla fakir deli- kanlının aşkında başroller Bayülgen, YaseminKozanoğhıileSemihSergen'ın Kadroda Teoman ile Selahattin Duman | da var. 1 ikinci fihn Oyun Bozan'da yıllar son- <Msa<ıtı>ra-j ra setlere dönen Nesli Çölgeçen; Zeki Alasya, Okan Bayülgen ve Yunan oyun- cu Nikatous Serginapoulos'la bir tak- si şoförü, bir şair ve bir mafya babası- nın ortak öyküsünü anlatıyor... _ Üçüncü film Hemşo'da ise konu kan davası. Omer Kavur'un yönettiği fihnde Bayülgen'in rol arkadaşı, bir başka şovmen Mehmet AB Er- bO. Son yapıt ise yine bir 'Sinan Çetin Flhni' olan Komser. Bir süredir yazılı ve görsel basımn en önemli malzemesi haline gelen Kadir Inanır'la MüjdeAr' ın başrolde olduğu fıhnın diğer oyun- culan Gazanfer Ozcan, Özkan Uğur ve Ökan Bayülgen. Kahraman ise ölmek üzere olan kı- zun yaşama döndürmeye çabalayan polis bir baba. ERDAL ATABEK LUSUTSUZ Fu-tına'nın oyuncu kadrosu çok başarılı. Filmin, insana böyle bir kasırganın gerçekten ortasında çekilmiş dedirten birteknik ustalığı var. Kusursuz bir görsel şölen "Doğuun gazabı" denilen fela- ketlerin birçok türü sinemanın çok ügi duyduğu bir alan ohnuştur. Fır- tmalar, sel baskınlan, hortumlar, depremlerbeyazperdede izleyenle- ri koltuklanna yapıştırrruş, dehşet içinde bu-akmıştır. Ama bu fihnle- rin çekiciliğinde "iç rahatJatan" bir yan da vardır; "Ben burada, rahat koltuğumda oturuyorum, gördü- ğumdesonuçta bir fihn". Ancak in- sanlann karşüaştığı felaketlerin bo- yutlan hepimizi oturduğumuz kol- tuklarda da sarsmayı başanr. Bu fılmlerin konusu olan felaket- lerin önemli bir yanı da insanlann karakterlerini, kişiliklerini, davra- nışlannı ortaya koymasıdır. Feda- kârlar, soğukkanlılar, paniğe uğra- yanlar, yalnız kendini düşünenler, aşı- n heyecanlananlar, durumu kontrol edebilenler çeşitli insanlar olarak karşımıza çıkar, bizleri düşündür- türler. Geçmişin gözlerimizin önün- den geçmesi, geleceğin de yaşanan- lara bağh olarak değişmesi duygu ve düşünce dünyalanmızı etkiler. Onun için, böylesi "felaketfihnleri''ni salt doğal olaylann etkileri olarak gör- memek gerekir. "Kusursuz Ftttma" görsel bir şö- len. insana böyle bir kasırganın ger- çekten ortasında çekilmiş dedirten bir teknik ustalığı, daha önemlisi oyunculann da ortak olduğu bir çe- kim ustalığı var. Konusunu bir balıkçı kasabasmın günlük hayatı üzerine kuran roman- dan hazırlanan senaryo, balık avın- dan dönen iki balıkçı teknesinin gö- rüntüleriyle başlıyor. Gerçekten de bereketli bir av, balıkçılarla aileleri için çok yönlü sevinç kaynağıdır. Balıktan sağ salim dönmüş ohnak, evlerine kavuşmak, bekleyenler için kaygının sona ermesi, evlere girecek para, yaşanan sevincin nedenleri. Moby Dick romanını anımsatan tek- nelenn boşaltılma görüntüleri çok canlı. Olay, yeterince balık yakala- yamayan Kaptan Billy Tyne'uı. tek- nesi olan Andrea Gail ile hemen ye- niden balığa çıkmasıyla açık deniz- lere uzamr. Kaptamn paradan da önemli olan "bahkçıhkprestiji" onu daha uzaklarda avlanmaya cesaret- lendirir. "Bahğı bol ama havası sert" olarak bilinen yere kadar gittikleri zaman firtına da yaklaşmaktadır. Hem de bu fırtuıa, birkaç firtuıarun binde bir çakışmasıyla oluşan büyük bir kasırgaya dönüşecektir. Bundan ötesi, insanlann her şeylerini kurtar- mak için verdikleri insanüstü müca- deledir. İnsanlann bütün karakteri, bütün kişiliği böyle mücadelelerde ortaya çıkar, burada da öyle ohnak- tadır. Filmin sonu söylenmemelidir, ama biz söyleyeceğiz: "Katfl uşak değOdiıf Oyuncu kadrosunun çokba- şanh olduğu fılm, görsel başansı, efektlerin olağanüstü etkisi için gö- rühnelidir. Fihni izlemenin de, fil- min çekimi kadar olmasa da cesa- ret gerektirdiğini ekleyelim... KEDIGÖZÜ \ VECDt SAYAR Öteki Türkiye'nin Sanatı Son günlerde sıkça kullanılan bır söz var: "öte: ki Türkiye". Nedense bir türlü ısınamadım bu t a n ı ^ ma. "öteki" deyince kendimize benzemeyen, bi- zim gibi olmayan bırilerinı anladığımıza göre, bu ta- nımla kastedilen kışilerin, durduğumuz yere, yanj bakışaçımızagöredeğişmesigerekmiyormu?B^,J tanımı icat eden arkadaşlar, "Öteki" tanımı ile mil-^f li gelirden yeterince pay alamayan kesımleri işaret\.' ediyorlar. Yanı, Türkiye'nin yüzde 80'ını... Pekı, b ü s / size bıraz garip gelmiyor mu? Küçük bir azınlığın -'° kendini dünyanın merkezıne koyarak, dışındakf '-< herkesi "öteki" kümesinin içine toplayıvermesı..."'1 Geçen akşam mahallenın kedıleri ile yaptığımız'1 '' toplantıda, çoğunluk bu görüşte bırleşiverdi: "Ne- den biz sokak kedileri 'Öteki' oluyonız da, birmutj ;A lu azınlık 'Esas Kedi' olacakmış" diye duruma ıtı-r raz ettiler. Benden söylemesi... Her ne kadar "Öte-i ki" tanımı ile, sokak kedilerıne sahip çıkılıyorsa, ya~ { ni işin içinde iyi niyet varsa da, termınolojiye de dik»,> kat etmek lazım, öyle değıl mı? "yx Her neyse, biz gelelim esas konumuza. Yanı, bu "öfe/o"lenn sanatla ılişkilerıne. "ötekiler"\o neyap-v tığına bakmadan önce, "Esas Kediler"\r\ ne yap-^, tıklannabakmaktayararvar. Bızim toplumda, Esaiır> Kediler" tanımına en çok yakışan kesim, "resm/*- kediler oluyor. Nedenıne gelince, bu kediler devŞ" let güvencesi altında olduklan için ne yapsalar muı r < ' bahtır. Çalışmasa da para alır. Yaratıcı olmak gitflf t> bir kaygılan yoktur. Turnelerde başlanna olmadık1 .! işler gelmez. Grup Yorum'un, Ankara Birlik Tiyat*/! rosu'nun, Dostlar'ın karşılaştıklan nahoş olaylaraH tanık olmazlar. Sayıları oldukça kalabalıktır. Çalış-ib tıklan kurumların bütçelennın yuzde 90ı persone^,- harcamalarına gittiğinden sanatsal üretım için har^,y cayacak para da yoktur! i r > Isterseniz, devletin sanatla iigili birimlerinin sa^,! nat alanımıza ne gibi katkıları olduğuna şöyle bır,' bakalım. Örneğin, Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar' Genel Müdürlüğü'nün ülkemizin plastik sanatlaf ' J - alanına yaptığı katkılar nelerdir? Bu sorunun ceva-' !i bını bilen varsa, sütunlarımız açık. Düzenleneff' "resmi" sergilerin ne denli ruhsuz, kimliksız oldu-' ğunu artık kör kediler bile görüyor. Kaç tane nite^ ' likli sergi üretmiş Kültür Bakanlığı? Örneğin şu SF'< ralar Dolmabahçe Kültür Merkezi'ndeki Komet' sergisi düzeyınde kaç sergı yapmış? û» Yeri gelmişken, son günlenn bu önemli sergisK» ne değinmek istıyorum. Komet'in sergisi, çağdaş, sanatla hesaplaşmak, bır sanatçının kişisel serü/-,, veninı paylaşmak isteyen kediler ıçın sonsuz ola,- f naklar sunuyor. Humour'u, grotesk'ı, düş gücünü^. başkaldınyı, fantezıyı ve gerçeğı, kısacası hayatla", sanatı bu denlı ustalıkla buluşturan kaç ressam'('' vardır? Galeri Artıst'in düzenlediğı Komefın "Idi, Idim, Idik" adlı bu biyografik sergisini sakın kaçırr „ mayın derim. Toplumla ve kendısiyle dalga geçe- bilen gerçek bir sanatçıyı tanımak ıstıyorsanız... Devlet sanatçısı olmayan Komet, "öteki Türkfc ye"nin sanatçısı hiç kuşkusuz. Başka bır ülkenttV , kültür bakanlığı olsaydı, bu sergıyı dünya başkenH' lerinde gezdinrdı. Bizim bakanımız da gelmış, ge2- miş sergiyi. Bakalım ne yapacak? ••>-ntT, "öteki Türkiye "nin plastik sanatlar alanındaki bjr ^ başka yansıması da, Dayanışma Gönüllüleri'niriT örgütlediği "Fotoğrafçı Çocuklar Atölyesi". Dep-,. rem sonrasında çocuklar ıçın resım, heykel, mü-^ zik, tıyatro, spor etkinliklerı düzenleyen Dayanış-^, maGönüllüleri'nin oluşturduğu Fotoğrafçı Çocuk-' lar Atölyesi çerçevesınde 118 çocuk, yaşamlannıri Ekım 1999 - Ocak 2000 tarihlen arasındaki gunle- rinı fotoğraflanyla anlatmışlar. Atölyenın urünlerf! 1 , Graphis Matbaa'nın özenli baskısıyla kitaplaşt,. Bıi^ ürünıere, www.photographerchildren.org adresin'-'' den de ulaşmak mümkün. ^ Kultur Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdüriü 1 " ğü'nün, fonetık sanatlar, yani muzık alanında ne ya'-! pıp ne yapamadığını da haftaya bırakalım dılerse-^ niz. O zamana kadar yapacak keyıflı bır ev ödevır-i ne ne dersiniz? Aya Inni'de "Bach Günlen" devam . ediyor. Açıkhava'da bu akşam "Ezgınin Günlü-u ğü "nün konseri var. Aynı anda, Yedikule'de de görr.> kemli bir Dayanışma Konseri... Yarın akşam, gene i Açıkhava'dayız: Erkan Oğur'dan Kardeş Türküler'e, uzanan zengin bir sanatçı topluluğu ile birlikte "ya^, za veda" edeceğiz. ff Yazımızı bu ay içinde ölüm yıldönümlerinde an-' dığımız, "öfeto Türkiye "nin üç büyük sanatçısınr;- Yılmaz Güney, Ruhi Su ve Erkan Yücel'i selam- layarak bitirelim... Devlet Tiyatroları'nın yurtdışı projelepi iptal edildi • Kûhûr Servisi - Dev let Tiyatrolan'nın vaırtdış^ tıyatro projeleri, ödenek bulunamaması nedenıyle^ iptal edildi. Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü „" Rahmı Dilligil, projeler için Başbakanlık Tanıtma"_ Fonu'ndan toplam 283 bın dolar istedıklerini. ancak bu başvurulanna hiçbir yanıt .Cl alamadıklannı söyledi. Dilligil. 'Şıpsevdi', ız-t 'Keşanh Ali Destanı', 'Şahmeran'. 'Benim o> Kocam Delidir' adlı oyunlannı geçen haziran oi ayında Azerbaycan. Türkmenistan, Kınm ve yJ Kazakistan'da sahnelemek üzere hazırhk n.» yaptıklannı. ancak ekonomik nedenlerle bu sıt projelerin eylül ayına kaldığını bildirdi. Aynca *ı» Dilligil, kendisi ve yardımcısının Berlin'deki gençlik tiyatrosu Grapes ve Tıyatrom topluluğu ! i ile 'Ulusal Türk Tiyatrosu Projesi' çerçevesınde>'r bazı protokoller imzalamak üzere Berlin'e 'J yapacaklan gezinin. 'Çiçu' adlı oyunun '[<* turnesinin. Kanada'nın Toronto kenti ile ib ABD'nin New York kentine yapılması planlananfn turnelerin, Sofya'da düzenlenen uluslararası -».• festivale katılacak olan 'Gergedan' adlı oyunun -M da ödeneksizlik nedeniyle iptal edıldiğini ı« i kaydetti. 5A BUGÜN ^ • BABYLON da saat 23.00'te Pucho&His Latiıj .^ Soul Brothers'm konseri izlenebilır (292 73 6^;,.^ • TÜRKİYE GAZETECİLERCEMİYETİ ndin saat 10.00-18.30 arasında 'İç ve dış '"- anlaşmazhklarda kadın gazetecikrin rolü' başlıkfı kolokyum izlenebilir. (513 83 00) r. 1 • AYA tRtNt'de 'II. Aya trini Bach Günleri' kapsamında saat 18.00'de 'Bach Alınılamasında(. Zaman-Mekân KavTamı' başlıklı konferans ve t | saat 19.30'da Pierre Hantai'in konseri izlenebilir.""' (25156 00) J.;