27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 EYLÜL 2000 ÇARŞAMBA â OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(g cumhuriyet.com.tr Demokrasi ve Banşın Olmazsa Olmazlan Gürbüz D. TUFEKÇI Sos} ai K endımızı ne kadar sı- karsak sıkalım. de- mokrasL banşdeym- ce şoy le bır ge\ şenz Ikı kavramı da çok ıyı bıldığımızı sanı- nz O>sa kavramın ıçenğıne eğılın- ce. konunun oylesıne basıt olmadı- ğınınayırdına\annz Zordur zor, de- mokrasıden, banştan soz etmek De- mokrası deyınce. ta bılmem hangi vıllardakı tanhçesınden anlatmaya başlanz O> le çok bılgı vennz kı dın- lcyenler 'Ne çok bilhor' der Oysa anlatılanlar çok eskı yıllann bılgıle- ndır Gunumuzde bır kesımının pek de geçerlılığı kalmamıştır Zordur bavanlar. bavlar' Demok- rasi oyle kolayına yenır yutulur nes- ne değıldır Zordur derken. kavra- mak. us duzeyınde, yaru bılımsel ola- rak sındırebılmekten soz edıyorum. "mide"de değı! (1) Oylesıne "oyçok- luğu" falan demokrasi değıldrr Boy- le çoğunluk sozcuklenyle bırbınmı- zı aldatmayahm Hele demokratık banş, daha da zordur Kım olursanız olunuz. karşı ya da aynı safta. hangı duşuncede olursanız olunuz "demok- ratik-banş" çok daha zordur Istersenız once sorulan koyalım Kjme gore demokrasi9 Kıme go- re banş° Çoğunluğa gore m\> Ee- ee azınlığın demokrasısı ne olacak7 Işçıye gore rru demokrasi9 İşçı olma- yan -son yıllann saptırmasıyla- emek- çıye gore mı9 Emekçı olmayan ne olacak7 Dıyelım kı herkes emekçı Hadı canım sen de' Emek sarfetme- den kazanan hem de çok kazanan ne olacak' Yok. yok oyle şey Yanı konuyu saptırmak yok Efendım,top- lumun tumu emekçı olacakmış Bu soze Ankara'da evımın karşısmdakı Antropolog bahçe sakınleri bıle guler (Lalegul, SSK bloklannda 6turuyordum) Ozellıkle gunumuzde turemeye başlayan "özgüriükçü demokrasi" şovalyelen benı çok etkılıyor Çok sev erım bu gıbılen Kendılennın bı- le tanışmadığı. bılmedığı onculen, şeflen. yol gosterenlen, ımamlan, reıslen, başkanlan, torelen vardır Içtendırler, ınandıkJan konularda tum \arhklanyla dırenerek uğraşı venr- ler Paraya donuşebılecek arsarun/top- rağın -ya da ardında olduklan gu- cun- tutsağı. odun \ermez savaşım- cısıdırlar Vatan, bayrak, banş ıçın çahştıklannı soylerler Çoktur bu tur- den ınsan toplumumuzda Kımı hâ- kım. sa\cı, valıdır, muftu. vaızolan- ları boldur, hele polıtıkayı meslek edınmış oylelen vardır kı. -hıç ınan- madıklan halde- bağlı olduklan sı- yasal duşunce nedenıyle her saçma gınşıme. yasaklamaya taraf olur, sa- vunurlar Orneğın Bır vah, ıl sınır- lan ıçınde ıçkı yasağı mı koyuyor, bır okul muduru oğrencılen kızlık zan ıçın hastaneye mı yolluyor ya da bır beledıye başkanı tukureceğı yer avu- cu olması gerekırken bır sanat esen- nı mı >eğlıyor9 Bırbınnden uzakta da olsalar eylemlennı desteklerler Da- ha da otesı bır yaratık, Anıtkabır'de 'Kuran' gostensı mı yapıyor9 Sa- pıktır (meczuptur) da oburlen ne tur- dendır9 Sıyasal goruş ya da ınanç nedenıyle bu sapkınlıklara alkış tu- tanlar çok gorulmuştur Hele başka orneğı bulunmayan bır olay var kı. yuzune bıle tukurulse "yagmur yağıyor" dıyeceğı ıçın adın- dan soz etmeyeceğım Yalnız herke- sın bıldığı bır sozcuğe yenı bır anlam kattığı ıçın anacağım "Pezevenk" (Farsça ve Arapçada "imam. yol gös- teren, öncıi, önder" demekmış) Adı geçmeyen bu yaratık. oncelen Rıze halkjnı bu ozellığınden yararlandır- mış. sonra dokunulmazlık zırhına bu- runerek gorev alanını genışletmıştı Şımdılerde aynı ışı yurtdışında sur- durerek geçımını sağlıyor olmalı. acaba. mesleğını yıtıreceğı korku- suyla mı donmuyor Turkıye'ye9 Sevgılı arkadaşım Haşmet Ze>- rek'ın "Evrensel Pezevenk: Para" adıyla kaleme aldığı "seyirlik oyun"unu ammsadım 1993.94 'ler- deydı sanıyorum, Beyoğlu'nda bır kabarede çok değerlı sanatçılarla ser- gılemıştı ozgun yapıtını Çıkarcı pa- ra tapımcılanna uygun bır betımle- meydı Kısa sure sonra kaldınldı oyun, neden(') bılemıyorum Yoksa boylesıne duşunen onderler mı arttı ne9 Oysa. Farsça ve Arapça tanım- lanması yapılmış sozcuğe Turkçe \ e guncel bır boyut getırmıştı Sayrn Zey- rek Turkıye Cumhunyetı'nın kurucu- su Gazı Mustafa Kemal' ın sozlennın etkısınden kendımı kurtaramıyorum Bu turden çıkarcı para tapımcılann. bırbırlennı aklayan manış ve sıyasal anlayışına duyduğum nefretı ıse soy- lememe gerek yok Bu kısa yazıda amacım Mustafa Kemal'ın bağımsız Turkıye Cumhu- nyetı'yle, nasıl demokratık-banş yan- lısı bır ulus-devlet beklentısı ıçınde olduğuna değınmektır Daha oz bır deyışle Gazı'nın bır buluşu olan Ke- malıst sıstemın kısaca kokenındekı gerçekJen vurgulamaktır Kemalizm: asırlarca toplumlan yönetmek için uygulanan "yöntemlerle", insanûğı bir "zavallı" konumuna indirgeven sistemlerin tümüne bir başkaldındır (2). Kemalızm.Mustafa Kemal Ata- rurk'un kendıne ozgu bır buluşudur Tıpkı. bırkaı, çarkı eşgudumle don- durerek gunu 24 eşıt zamana bolebı- len olçum aracının "keşfi" gıbı bır bu- luştur Kemalizm Başlangıç noktası bıreylenn doğal olan yaşamak hak- lannı. ozgur \ e eşıt ınsanlar olarak kul- lanabılmelennı gerçekJeştırecek. ulu- salcı egemenlığe dayanan bır de\- nmdır Bu devnmı ayakta tutarak yeryuzundekı gerçekler dunyasına bağlayan altı putrel \ardır Bunlara Ataturk ılkelen denılır (dıkkat ılke- lenn sayısı altıdır) Geleceğe yon- lendınlmış 6 (altı) okla sımgeleştınl- mıştır Aralanna. başına veya sonu- na -sızce çok etkın ve çekıcı de olsa- başka kavramlar katarak ok sayısını arttırmak. Gazı'yı cehaletle suçla- mak olur Daha fazla ılke, Kemalıst sıstemın aslını bozar Bulucusuna da ıhanettır 1935 yılındakı partı genel kurulunda kendı ozel başhkh kâğı- dına bu ılkelen Turkçeleştırerek şoy- le sıralamıştır "Ulusaltçılık, Halkçı- hk, C umhuriyetçiük. Dışdinsaltçılık (laiklik), Devletçilik ve Devrimcüik.'" Kemalıst sıstemın ne olup ne olma- dığını Gazı Mustafa Kemal bıitun Meclıs'ı açış konuşmalannda, Bu- yuk Nutku'nda. yurt gezılenndekı soyleşılerle yazdığı ve yazdırdığı ya- pıtlarda Turkıye halkına (Turk Ulu- su'na) anlatmıştır Burada konumu- zu >akından ılgılendıren bağımsız ve demokratık bır cumhunyetın kuruluş aşamasındakı temel duşuncesınden kı- sa bır ornek sunmakla yetıneceğım Yıl 1921,TBMM"nınıkıncıtoplan- ma yılını açarken yaptığı konuşma- ya bır kulak venr mısmız, lutfen Sonra da bu sozlerı yaşamınızda et- kılı olacak bır yere koyunuz (bugun- ku dılle) "Efendiler! Ulusumuzun olağanüstü > etenekleri vardır. Bu >e- teneklerin ortaya çıkması ve yararlı olması. kuşkusuz parlak sonuçlara varacaktır. Ancak. tarihin bazı kor- kunç kavıtlannı eksiksiz olarak, bü- yük bir dikkatle hatırlatmavı \arar- h buluyorum. Arkadaşlar, bir ulusta, özellikle bir ulusun başında bulunan sorumlu v önericilerindc ihtiraslann- dan kaynaklanan kişisel çıkar çekiş- meleri ulusal ve \atani gore\ lerinin >e- rine getirflmesinde gerekli olan vüce duvgulara baskın çıkarak ustunluk sağla\acak dereceje gelmiş bulunan memleketlerin dağüıp eriverek vok ohnaktan kaçınabilmesi olanaksız bir sondur. Ulusumuzun gerçek temsilci- leri olan bıitun arkadaşlann bu gibi aşağılayıcı durumlardan dainva uzak kalacaklaruıdan asla şuphe edile- mez_."(3) Konuşmanın devamı ıse şoyle "Yû- ce kurulun birbirteriv le karşıhklı kar- deşlikve davanışma du\ gulam la bağ- lüığuım, temsilcisi olduğunuz bütün ulusu da daiına a\ nı coşkuv la kapsa- >ıp artarak vayılacağj tabiidir (do- ğaldır)" (4) Turkıye'de, bağımsız yurtta banşı sağlayacak demokratık ve çağcı I yo- netım ıçın gerekenler. Kemalıst sıs- temın kurallanndavardır Yeterkıbu sıstemı koruyan ve destekleyen dev- nm yasalan odunsuz uvgulanmaya konulsun Para tapımcılannın anla- yacağı bır dılle şoyle dıveceğız Son pişmanhk para etmez. (1) Afetınan Prof Dr Medenı Bılgı- lerxe M Kemal Ataturk unEl Yazılan TTK Ya\ Ank 1969 s 31 (2) Ataturk un So\Ie\ ve Demeçlen c2 2 Baskı Ank 1959 s 273 (3) Ataturk un So\lev ve Demeçlen c 1 TBM Meclısı nde (1919-1938) IstMaanJMat 1945, s 105 (4) Dahafazla bılgı ıçın bkz Afetınan v a gv ss 26-34 Tufekçı Gurbuz D Ataturk un Duşunce Yapısı 3 Basım TurhanKıtabevı Ank 198^ ss r9 vd ARADABİR UFUK DERE HAMUROĞLU ParafcHaftaSomıuseleri! "Dershanelerde kurucu, kurucu temsilcisi, yo- netıcı, oğretmen, oğrencı ve obur personel hak- kında Mıllı Eğıtım Bakanlığı 'na bağlı okullarda go- revlılerle oğrencılenn kılık kıyafetlenne ılışkın yo- netmelık hukumlen uygulanacak" "Her oğrencı ıçın oğrencı ışleme dosyası açı- lacak, vefilere her ay oğrencılere ılışkın derslere gore başan durumu, rehbehık, test sonuçlan, de- vam-de'vams&lık ğıbı bılgılenn yer aldrğı öğrenci' durum belgesı venlecek " "Yuksek oğretıme oğrencı seçme sınavına ha- zırlık programı, ılkoğretım okulundan sonra bır ust okulun gırış sınavına hazırlık programı açıla- bılecek " "Dershanelerde dısıplın kurulu oluşturulacak ve oğrencılere yaptınmlar uygulanacak " Bunlar, Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nın dershaneler ıçın aldığı yenı karariar Bu arada yıne Mıllı Eğıtım Bakanlığı, ortaoğre- tımdekı sınıf geçme barajının 2 puandan 2 5 pu- ana çıkacağını, oğrencılenn lıse sonda unıversıte sınavına hazırlanmak uzere, daha doğrusu ders- hanelerdekı test sınavlarına yetışmek ıçın doktor raporu alan oğrencılerın rapor dahıl tum devam- sızlık surelerının kısıtlanacağını oğrencıler arasın- da 5 ! ten şama 6'yı aşma anlayışının da değışece- ğını açıkladı. Sonuç Oğrencıler hafta sonu dershanelere ko- şacaklar, hafta ıçı yıne derslennı ıhmal etmeyecek- ler, 5'ten şaşacak 6'yı aşacaklar, dershanedekı test puanlarını sureklı yukseltecekler, dershaneye devamsızlık yapmayacaklar ve velıler dershane- Ifcre sureklı para akıtacaklar Her şey yıne zengın- den yana olacak, zengın aılenın çocuğu unıversı- te sınavını kazanamazsa ozel bır unıversıteye ka- yrt yaptıracak "Okullarda velılerden kayıtparası alınmayacak" dıyen Mıllı Eğıtım Bakanlığı bu dershane sıstemı- nı acaba nasıl goz ardı edıyor'' Bu kadar değerlı eğıtımcılerın , eğıtbılımcılenn (pedagoglann) bulunduğu ulkemızde bu sıstem nı- çın masa başına yatınlıp tartışılmıyor? üselenn yanında beraberce yapılan dershane eğıtımı, ol- mazsa olmaz durumuna nasıl geldı9 Çıldırmış gı- bı buyuyen bu sıstem kımlenn cebını dolduruyor'? Tecımsel (tıcarı) eğıtım sıstemı oturdukça otu- ftjyor Devlet butçeden en duşuk payı eğıtıme ayır- manın yollannı anyor Bu sıstem, 15-18 yaş arası çocuklann yaşam- tanndakı en karabasanlı (kâbuslu), en kotu done- mın yaşanmasına neden olmaktadır Bu maraton ıçınde çocuklar ne kıtap okuyabılmekte, ne spor yapabılmekte ne eğlenebılmekte ne de dınlene- bılmektedır Herşeyesetçekılereknormal gelışım suresınde olması gereken her şey rafa kaldırıl- maktadır Ne olursa olsun da bır unıversıte olsun anlayışıyla bır yere kapağı atıp mutsuz bır done- me başlanmakta, hıçbır yere gıremeyen çocuk ıse aılesıne mahcup, onlann her turlu kararına boyun eğen kuskun bır duruma duşmektedır. Dar gelıriı aılelerın çocuklannın bu zoru aşmaları, ancak der- neklerden, partılerden yakın ve zengın aılelerden gelebılecek yardımlarla olanaklıdır Lıse oğrenı- mınde çocukların zevkle okullanna gıdıp geldık- len, yaşlarının gerektırdığı her turlu toplumsal ya- şamı yaşadıklan, aılelen ıle banş ıçınde Turkıye'de- kı her turtu gelışıme katkıda bulunabıleceklen bır ortam artık ulaşılmaz olmuştur. Gençlenmız artık sıstemın kobayı olarak kulla- nıldıklarıyaratıklardurumundan çıkanlmalıdır Za- rarın neresınden donulse kârdır Dershaneler ar- tık ortadan kaldınlmalıdır Ortaoğretım oyle bırsıs- teme oturmalıdır kı ya unıversıte sınavları bu sıs- teme gore yapılmalı ya da lıse oğretımı sınavlara gore ayarlanmalıdır Her goruşten ınsanın Ataturk u kalkan olarak kullandığı bu ortamda Ataturk'un gençlere ema- net ettığı gelecek olgusunu duşunmek, bır şeyler yapmak zamanı gelmıştır, geçınlmemelı... 'Uç Yalan'dan Gerçeğe Prof.Dr.OzerSOYSAL B ır 'köşe' yazanmrz Mıllıyet'te, Harvard Unıversıtesı Ana Kampusu'nda dıkılı "John Harvard He>keli"nın (yontu- sunun) oykusunu venrken yon- tuda gozlemledığını belırttığı 'üç yalan'dan ılkını şoyle açıklıyordu "John Harvard ismi. üniversitenin kurucusu olarak geçij«r. O\sa değil. Kendisi a>dın bir din ada- mL L niversite kurulurken kutüphanesini ba- ğışlamış. O > üzden heykelin kaidesine kazın- mış olan 'John Harvard-Kurucu' sözû gerçe- ği yansıtmıyor." Akla once şu soru gehyor John Harvard boy- le bır nıtelemeyı hak etmek ıçın kuruphane- sını bağışlamaktan daha anlamlı ne yapabı- hrdı 9 Yalan olduğu belırtılen başka ıkı nokta, ko- nu dışı Ancak yazann, kımlığını bılmedığı- mız kaynakJardan aktardığı 'üç yalan'dan ust- te ahntılanan bınncısı, gerçekte yalan değıl Aynca, bırkaç yuzyıllık uygulamaya bakılır- sa, John Harvard bağışı ıle Amenkan unıver- sıte geleneğınde kıtaphk kurumunun yennı be- lu-leyıcı bır 'ilke'nın esın kaynağı John Harvard, kalıt yazısında (vasıyetınde) kıtaplığıyla bırlıkîe yukluce parayı Nevv Tovv- ne'da 1636'da açılmış bır okula bırakırken onun ılende 'Ivy League'm oncü ve gozde kolejı konumuna geleceğını duşledı mı, kes- tınlemez Ama anılan okulun soz konusu ba- ğışlayaşayabüdığını, Massachusetts Yasama Meclısı karan ıle de 1639"da Harvard CoOe- geadınıaldığınıbılıyoruz Oyleyse, yontuda- kı 'kurucu' mtelemesının 'şaka' ya da 'ya- lan'dan ote anlamı olsa gerek Sıradan bır okulun koleje donuşumünü ha- zıriayan bu "kitapak ve para bağışı" gelece- ğe bır şeyler taşıdı, Harvard yonetımının go- ruş ve değerlendırmelenne ışık tuttu mu 9 Yazının amacı, bır Amenkan unıversıtesı- nın doğuş oykusunu yınelemek değıl. onun 'çağdaşüniversrte', ozellıkJe de •üniversiteki- taplığı' anlayışına etkısını vurgulamak Çun- ku Harvard'ın tanhı, gelışım evrelennde 'ki- taplık kurumu'na da yenı bır ufiik çızıldığı, unıversıtelenn yapılanıştakı konum ve ışlev- lennın gıderek başka boyutlara taşındığını yansıtan ornekler ıçenyor Sozgelımı, 187O'te unıversıtenın Hukuk Fakultesı Dekanlığı'na getınlen Christopher C. LangdelL goreve baş- ladıktan bır sure sonra rektore,"birfakülte için en gerekli varlığın kıtaphk olduğunu: her şe- yin verine bir başkası konulabilecekya da bun- dan vazgeçiiebilecekken kitaplık için seçenek duşunulemejeceğini'" soyler Langdell'e gö- re." kitaplıksız bir fakulte, özettik, dahası kim- liğini yitinne'' gıbı bır tehlıke ıle karşı karşı- yadır Harvard'ın 1869-1909 arasındarektor- luğunu yapan Charies W. Ebot 'merkezi ki- tapukolan' unıversıteyı savunurken onu ızle- yen A. Lawrence LoweD'ın (1909-1933) de- yışıyle, "insanhğın laboratuvan" olan kıtap- hk. unıversıte ıçın "temel etkinlik alanı" ıdı Unıversıte-kıtaplık butunleşmesını ozetleyen en duşundurucu soylemı dıle getıren ıse (1903), herhalde Chıcago Unıversıtesı'nın ılk rekto- ru VVUHamR-Harperoldu Bırunıversıtenın, "her şeyden çok, kitaphğa gereksinimi oklu- ğu"nu belırten Rektor Harper, sonralan un- lenen şu sozun sahıbıdır "Kitaplık, üniversi- tenin kalbidir ya da övle ounaudır." Yerleşke (kampus) npı Amenkan unıversıtesırun 'kitap- hğı çekirdek kabul ederek' yapılanış nedenı. kımısı seçkın eğıtım reformcusu olan kışıle- re egemen, bu anlayıştı Kışısel ya da kurumsal olsun, kımlık edın- me açısından vazgeçılmezlığıne karşın bılgı- yı bılınçle tuketmeyen, o nedenle ozgun bıl- gı uretme gucu çok sınırlı bır toplumuz Bı- lımsellık, oncelıkle unıversıtelenn bılgı/bılgı- lenme ve bunlann odaklandığı merkezlen yo- rumlarken çağın gereklen olçusunde gerek- lenn ortaya çıkış nedenlenm de gozetmesını zorunlu kılıyor Oysa 'bilgi toplumu' uzenne bılgece konuşmalar yapsak da daha onu ya- ratacak çağdaş eğıtımın temel kavramlannı al- gılamakta yetersızız Unıv ersrte eoketlı kurum- lanmız ıse 'gerçekders'ın "ögretmekdeğildû- şündurnıck olduğu'nu yadsıyıp 'niteiUdiinsan yetiştirmevi' bılgı ızleme/aktarma bağlamın- da bır bılgısayarlaşma uygulamasına kılıtle- yerek edınebıldıklen teknolojı ıle 'çağuuan- lamak verine özenen birey'ın motoru oluyor- lar Bılgısayar eksıgınden once bırevı 'bilgi- ye saygı' noktasında surduregeldıgı aymaz- lıktan kurtarma gereğı var Okuyarak oğren- me otesınde duşunme ve kuşkusuz bilgıyı ye- nıden uretme amacıyla tuketım kulturunden yoksunluk, bılgılenme ıletışım dedığımız şe- yı. 'kocakan çığırtkanuğı' ya da 'kokoreççi- kestaneci şamatası'ndakı gıbı, hemen buvuk bır pazaf gıirultusunun malzemesı duramuna düşurmuyor mu 9 Kulture gelınce Geçenlerde, DTCF'de ya- pılan 'YazmalanBilgisayarOrtamına \ktar- ma Projesi'nı tanıtım toplantısında. Kultur Bakam'nın "projenin surekliliğini sağlanıak için Bakanlık bütçesi içinde sabit bir kavnak aynlmasınaçauşacağı" sozu verdığı duyurul- du Turk kulturunu sımgeleyen başlıca kaynak- lardan olan yazma urunlenn denetım altına alın- ması ve bunlann tanıtımına yonelık en kap- samlı projeyı 1978"de Kultur Bakanlığı baş- lattı TurlayeYazmalanTopluKataloğu(TU- YATOK) bugun Mıllı Kutuphane'ce hazırla- myor Ancak, taşıdığı ulusal kımlığe karşın Mıl- lı Kutuphane, yıllardır gerekenın çok altında bır butçe ve 1 3 oranına duşmuş mesleksel per- sonel kadrosu ıle yetınmek zorunda bırakıl- dığı. Kuruluş Yasası, ek yasa, kanun hukmun- de kararnameler ve ımzaladığı uluslararası anlaşmalann ongorduğu sorumlulukJan ven- ne getırmede guçlukle karşılaştığı ıçın, TU- YATOK Projesı de gıderek hızını vıtırdı Bakanlık, uzun vadede Mıllı Kutuphane'nın çağdaş olçutlerde yapılanmasını planlamak. kısa vadede de hızmet uretımını gelıştırecek odenek ve kadrolan sağlamak gıbı ıkı onem- lı sorun karşısında Bu çerçevede. TUYA- TOK'un, amaç ve nıtelığıne u>gun olarak \e- nıden orgutlenmesı kaçınılmaz Kultur Ba- kanlığı'nın ender rastlanabılecek bu zengın- lığı değerlendırmede daha duyarlı ve atak ol- ması gerekıyor Lozan'ı Anlamayanlar... Av. ErtuğrulKAZANa^DD Genel Sekreten L ozan Antlaşması, TBMM Başde- legesı ve Dışışlen Bakanı İsmet Paşa'nın attığı ımzayla "Küçük As>a" çevTesındekı sıyasal han- taya dayah paylaşımı durdurduğu gıbı kapıtulasyonlarla başlayan ekonomık saldınv ı da kesen bır kapsamdadır "Anado- lu ihtilalcüerinin'' kuşkusuz en buyuk utkusu, Osmanlılann yıtırdıklen saygınlığı. evTensel bır çerçevede kazanmış olmalandır Bu yuk- sek duzeyın zemını, tam bağımsızhğın ulus- lararası çapta onaylatılması uzenne kurul- muştur tsvıçre'nın Lozan kentının "Uşi" şatosun- da yapılan antlaşma. 77 yıldır ayaktadır "Ver- sa> " Antlaşmasfrun uzantısı bulunan SevT'ın, emperyahzmın somut varhğını yucelten hu- kumlen Lozan'da paramparça edılmıştır Im- zalandığı donemın koşullannda yapılabıle- cek gerçekçı ve kahcı nıtelıklı tek antlaşma bulunan Lozan, gunumuzdekı karşıtlan ıçın olanca sındınmsızlığını korumaktadır Iç \e dış bağdaşıklı Sevr'cılenn oteden ben aşa- madıklan engel. Lozan Antlaşması hukum- lendır Lozan Asya-Afhka halklannın. somurge yonetımlerıne karşı başanya ulaştıklan bır amacın adıdır Lozan savunma. adalet. malıye, eğıtım, ta- nm ve sana>ıdekı tum kurum ve kuruluşlan emperyalızmın emrıne sunan "Versa>" ve "Sevr" antlaşmalannın reddıdır Lozan dunyanın dort bır tarafındakı yılgın halk kıtlelennın tutsaklığını kaldırarak onla- ra şanlı bır dırencın orneğını sergıleyen kal- kışmanın anıt-metnıdır Lozan uluslararası sıyasal "fiitühat" done- mıvle onun ardındakı global sermayenın ke- sın bır hezımet belgesıdır Lozan hanedanlara dayalı saltanat yone- tımlennın yıkılarak tanhe kanşmalanna yol açan cıddı bır başlangıçtvr Lozan, ulkelera- rası sıyasal duzlemde "eşftfik" ılkesının bır dıp- lomatık anlayış olarak verleşmesının etkın bır adımıdır Lozan, yuzyıllarca "hurafe ve saf- satalaıia" zıhınlen altust edılmış halklann "bifim ve fenni" vol gostencı sayacaklan brr devnmın adıdır Mustafa Kemal. "Lozan'da bizünle gorülen hesap, mazlum halklann tamamıvla gorül- meve çahşüan hesapnr" der İsmet Paşa. Ga- zı'nın boylesıne keskın hatlarla çızdığı ağır bır sorumluluğun altından kalkabılmış hem "dü- vel-i muazzamayı'" hızaya getırmış ve hem de "Anadolu Kurruluş harekâümn" asken başa- rılannı dıplomatık utkuyla taçlandırmıştır "Padişahın nan-ı nimetiyle perverde olduğu- nu" durmadan yınelevn TBMM Başbakanı Ra- ufOrbay onderlığındekı bırtakım ad sahıbı *ze- vaün" kostekleyıcı eylemlenrun yanı sıra. Lo- zan 'dakı emperyalıst mınıarlann dıplomatık manevTalarıyla uğraşan Gazı ve ismet Pa- şa'lar her şeye karşın ışın ustesınden gelebıl- mışlerdır Lozan'dakı emperyalıst dıploması. uyan. smdırme ve korkutma yontemlerıru etkısız kılan kararlı \e "gözü pek" bır dırencı Ana- dolu delegasyonunda açıkça gormuştur Ay- nı zamanda "mazlum uluslann" temsilcisi olarak da konferansta y er alan ismet Paşa. so- murgecılere ozgu hıddetı. saygınhk dolu bır takdıre de çevırebılmıştır Lozan Antlaşma- sı'nın metın dışındakı ozel temmat mektup- lan. gunumuzde bıle antlaşma hukumlenyle eşdeğer şekılde geçerhhğıru surdurmektedır Uluslararası hukuk açısından bovlesıne ayn- calığı. İsmet Paşa nın "özünevesözünegüve- niflr" kışılığı sağlayabılmıştır Lozan Antlaşması'nın, Turkıye Cumhun- yetfnın tapu senedı olduğu bılıru.tnden vola çıkarak uluslararası değennı ve etkısını de belırterek bu antlaşmayı çok sevdığı ulusuna guçlukler ıçınde armağan eden ismet İno nu'ye saygılar sunuyoruz İsmet Paşa, Ataturk'un deyımıyle "Herbuyûkişinehlive failidir!-" PENCERE Insana Yakışan Küpeselleşme.. Gezegenımızde 800 mılyon ınsan açlığın pençe- sınde kıvranıyor Bırleşmış Mılletler Gıda ve Tanm Orgutu (FAO) çe- telesını tutmuş, dunya olçeğınde her 7 kıştden 1 'ı aç- lıkla boğuşuyor, 4 kışıden 1 'ı gunde 1 dolardan az parayla geçınmeye çabalıyor işın kotusu, açlığı ortadan kaldıracak yeteriı kay- naklarolmasına karşın, dunyaya egemen guçler, bu tragedyayı seyredıyorlar Insan canavar mû . Melek mı? Hazreti Âdem'ın torunlan bır yandan ezmek ve somurmek yolunda tohumlanmışlar, ote yandan ta- nh boyunca haksızlığa başkaldın yolunda gudulen- mışler Prag'da IMF ve Dunya Bankası'nın toplantılan ya- pılıyor, "Kuresel kapıtalızmm bu ıkı kalesı"ne karşı yoğun protestolar beklenıyor; ama, bu gıbı dışavu- rumlar yeterlı sayılabılır mı?.. "Kureselleşme çarpıcı" bır olgu!.. "Somurgecılık" ve "emperyalızm" de bırer tanh- sel olgudur, olumlu ve olumsuz yanlanyla yaşanmış- lardır, şımdı sıra "Küreselleşme"de... • Dunya Bankası'nın raporuna gore, Turkrye, kışı ba- şına 2 900 dolariık gelınyle 206 ulke arasında 88'ın- cı sırada yer alıyor "Bınncı Dunya Savaşı "ndan sonra kurulan Turkı- ye Cumhunyetı, o dönemın dunyasında bağımsız 50 ulkeden bınydı; yuzyılın sonunda, hıç olmazsa, 50'ncı basamaktan yukarda yer almalıydı Dunya baş donduaıcu bır hızla değışıyor: Değıştmın motoru teknolojık devnm Bız gen kalıyoruz Koşanlann arasında yurumek, ıleriemek değıl, ge- n kalmaktır Kureselleşme'nın ongorduğu uzere, Turkrye, dev- let kuruluşlarını satıp yatınmlanndan vazgeçerek ozel sektorun lokomotrf olacağı bır duzene yöneldı. Pekı, lokomotrf olması gereken özel sektör, bu ış- levı ustlenecek guçte mı? Sınırlan hıçe sayan bır ekonomık modelın yeryu- zunde uygulanmasıdır Kureselleşme... Turkıye buna hazır mp.. Tartışılması bıle guç!.. Çunku bır yanda Kureselleşme yandaşlan "Yenı Dunya Duzenı"n\ bılınçlı bır eleştınyle değeriendır- meye çalışanlara saldınyor; ote yanda Kureselleş- me surecıne, soyutlamasına karşı çıkmak yurtsever- lık adına yeterlı sayılıyor Kureselleşme surecınde "azgın kapıtalızm'm elın- de oylesıne baş dondurucu bır parasal guç oluştu kı modelın uygulanmasındaTannlaşanlann dunyayı hal- laç pamuğu gıbı atmalan kımseyı şaşırtmamalı!.. • Her 7 kışıden 1 'ının açlıkla boğuştuğu, her 4 kışı- den 1 'ının 1 dolardan az parayla geçınmeye çalıştı- ğı bır dunyada yaşamak kımseye mutluluk sağlaya- maz, ınsan olanda bunalım yaratır. Insan ınsantığmı nasıl duyurnsar?,, ••-- -•• • • hsana yakışan Kureselleşme, yalnız Tokyo; Lond- ra, Nevv York borsaiarında soluk alıp verrnek değıl- • dır, tum dunyanın yoksul coğrafyasında açlıkla pen- çeleşıp yoksullukla boğuşanlan duyumsamak dernek- tır Kureselleşme ben buna denm. INGILIZCENIZ sorun yaratıyor ise... veya gelecekte, sevdlKlerınlzin bu sorunları yaşamalarını ıstemıyorsanız The English Centre Dil Okulu size akılcı çözümler öneriyor! genel ıngilızce programlan çocuklara özel programlar şırketler ve kuruluşlar ıçın özel programlar ış ıngilizcesi TOEFL - IELT5 - KPOS Ö55-YD5 kurslan bıre-bır eğitırn yaz kurslan yabancılar için türkçe kurslan yurt dışı eğıtim danışmanlığı Detaylı Bilgi İçin İSTANBUL RumeJı Cad No 92 60220 Osmanbey Tel (0212) 225 91 72 247 09 83 ANKARA SelanıkCad No 8 K 5 06240 Kızılay Tel (0312) 435 30 94 435 25 03 E-maıl englıshcentre@supeTOnlıne com Intemet tıttp //www englıshcentre net ENGLİSH CENTRE MUSTAFA KEMAL DERNEĞİ'NDEN GENEL KURUL ÇAĞRISI Derneğımızın olağan Genel Kurul toplantısı (kongresı) KESİN OLARAK 24 EYLUL PAZAR GUNU SAAT 13 OO'de Turkıye Gazetecıler Cemıyetı'nın Cağaloğ- lu ndakı konferans salonunda yapılacaktır Turkıye'mızın bugun ıçınde bulunduğu koşullarda, bu toplantıya katıl- mak her Ataturkçu ıçın kaçınılmaz bır gorevdır Bunun bı- lıncı ıçınde olduğuna yurekten ınandığımız ve Ataturk Devrım ve llkelen'ne gonulden bağlı sız Sayın Uyemızın, Kongremıze katılmanızı bekler, saygılar sunarım Genel Başkan Av. Kamran BARAN GÜNDEM 1 - Açılış ve saygı duruşu 2 Başkanlık Dıvanı seçımı 3- Yonetım Muhasebe-Murakebe Raporlan nın okunması 4- Tenkıtler 5- ıbra 6- Seçımler 7- Dılekler 8- Kapanış t
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle