Katalog

SAYFA CUMHURİYET 2 EYLÜL 2000 CUMARTESİ Cemal Çakmak, l lucanlar ve Burdur cehennero- lerinden sağ çıktt. Şimdi Bursa Cezae>i'nde, ama yaşam boyu sürecek sakathktarla— Ölümüne sakatÖnce Llucaırfar'daki cankrononyaşadLOknedLAma öimekten beter edildi. Sonra Burdur Cezaevi'ne yol- iandL Bunhır'daki koUann koptuğu, cezaevi dnvarla- rmm kepçelerle yıkıkhğıçabşmanmortasındaydı.Ora- dan da sağ çıktL Şimdi Bursa Hapishanesi'ndeve ölü- müne sakat ve hasta. Cemal Çakmak anlatıyor ...Krizılkgeldiğındeşöyleolmuştu: Yaklaşıkbir haf- ta on gün kulak kökünden kafamın içıne doğru sürek- li bir ağn oidu. Kriz günü sabahı boynumun sol tara- findan birağn tuttu. Lizandığımda ise vücudumdan bey- ne doğru dalgalarhalinde bir şeyleryürüyordu. Bu du- rum hâlâ devam ediyor. Yataktan kalkmakta güçlük çektim. Sonuçta kalkip la\'aboya gitrim. Dönüşte uzan- dım ve 1-2 dakika sonra üşüme başladı. Ardından ba- şımın sol tarafinda, yüzüme doğru bir genlme yayıl- dı. Oradan da omuz, kol derken aşağıya doğru titre- me ve gerilme yayıhp gitti. So) omuz, göğus ve bacak kontrolden çılap tepkiler vermeye başladı. Bacak, kol ve sol göğus kalkip iniyor, sağ taraf ise gerili duruyor- du. Vücudumun verdiği tepkilerin, gerilme ve titre- menin tamamen farkındaydım; önlemeye çalışıyor ama kontrol altına alamıyordum. Arkadaşlarellerime, kollanmave ayaklanma masaj yapıyor, kan dolaşımı- nı hızlandırma> a çalışıyorlardı. Oesnada ellenmde ve ayaklanmda soğuma başlamış. "Kriz" gece geldi ve yanm saatten fazla sürdü So- nunda hastaneye gönderildim. Acil servise ulaştınl- dığımda 1 saatten fazla zaman geçmışti. Acil serviste bir Diyazem vurdular. Zaten kriz iğ- neden önce gecmişti. Doktor sabah nöroloji bölümü- ne götüriilmem gerektiğini söyledi. Aradan 2 aylık sü- re geçmesine rağmen götürülmüş değilım. fkınci defa knz geldığinde ıse bir gün öncesinden aşın halsizlik ve boynumun sol tarafi ile şakağımda ağnlar oluşmaya başlamıştı. tlk krizin deneyimiyle bir şeyler olacağını tahmin etmiştim. Dinlenmeye, ken- dimi yormamaya çahştım. tlk kriz olmadan bir ay kadar önce, yine revir dok- toruna çıkmış, rahatsızlıklan- mı anlatmıştım. Doktor, aldı- ğım darbelerden dolayı da- marlarda hasar meydana geldiğini ve beyne yeterii ka- nın gitmediğini söyleyip Bfoken Fort ve Beretoi isımli 2 ilaç yazdı. Bir de belirttiği nedenlerden dolayı beynin ok- sijen problemi çektiğini söylemişti. tlk krizde acil serviste vurulan bir iğne dışında bir daha ne has- taneye götürüldüm. ne de doktor görme imkânım ol- du. Bugüne kadar durumum böyle. 26 Eylül'de yaralı olarak ve ağır işkencelerden ge- çirildikten sonra Yozgat'a götürülmüştüm. Yozgat'ta gece hastaneye kaldınldım. Kimi filmlerin yanı sıra beyin tomografisi çekilmişti. Gündüz ise tekrar ceza- evine götürüldüm. Şimdiye kadar sonuçlan öğrenme imkânımız olmadı. Sadece, o gece doktorun "Dnru- mu ciddi yaonlması gerek" dediğini biliyorum. Ra- hatsızlığım 26 Eylül'de Ulucanlar'da uğradığım fizi- ki işkencelerden sonra oluştu. Vücudumuzun bütün yerlerine, özellikle dekafa, gö- ğüs ve bele vuruluyordu. Hamam denilen yerde yak- laşık 6-7 saat süren yoğun bir işkenceye tabi tutuldum. Çivili sopalarla kafama vurulup, vücuduma kesicı aletlerle çizikler çizip yaralara sıvı şeyler dökmekten vs. türlü yöntemlere kadaryığınla işlem uygulandı. Sı- vı bir maddeye iğne gibi bir şey batınlıyor, ardından da iğne vücudumun çeşitli yerlerine batınlıyordu. Yo- ğunluklu olarak da bacaklara. Aynı sıvıya bisturi gibi kesici bir alet batınlıp vü- cuduma çizikler atılıyordu. Alntmın sol tarafindakı deri. pense gibi bir şeyle sıkıştınlıp çekiliyordu. Herhangı bir şeye biraz yoğunlaş.tığımda ya da bir- kaç saat ayakta kaldığımda aşm bir yorgunluğun ya- nı sıra sol şakağımda başlayıp. başımın arkasına doğ- ru ve oradan da bütün başıma yayılan bir ağn oluş- makta. Boynumun sol tarafindan kulağımın arkasına dek uzanan bir sertlesme ile birlikte günlerce sürenbir ağn oluyor. Son bir ayda, boyun kökünde de ağn olu- yor ve başımı dik tutmakta zorlanıyorum. Masada otu- rup bir şeyler okuduğumda ya da yazdığımda, boynum- daki ağn yoğunlaşıp şakâklanma dek vuruyor. Bu yazdıklanmı dahi birkaç kez ara vererek yazabiliyo- rum. Günde 1 -2 kez aniden kafamın içinde bir boşluk oluşuyor ve sanki o esnada uzaruyor ya da oturuyor da olsam vücudum bir tarafa de\Tİliyor, düsüyor gibi ohıyorum. Keza işkenceciler. araca bindirildikten sonra sağ kaldığımı görmüş olmalılar kı araca ikisi binip el- lerimi sargı bezi ile bağladıktan sonra düzenli olarak kalbimi yumdukladılar. Peş peşe iki seferkan kustuk- tan sonrabıralap gittiler. Ya bu darbelerden ya dabaş.- ka şeylerden olacak, sol göğsüme sık sık ağn giriyor ve bunun karşı tarafindan kürek kemiğinden içeri doğ- ru bir sızı oluşuyor. Yine sol koltugumun biraz altm- dan başlayan ağn oluyor ve belime doğru gjdiyor. Bu ağnlar bazen bir hafta kadar sürüyor. Belirttiğim rahatsızlıklar tamamen uğradığım fizüct tahribatla ilıntılidır. Hapishanede ve hasta A Y D I N E N G I N M I H R I B A N C I C I 'Çınlçıplak getirdiler'Ümit Kanlı hapse girmeden önce Ege Üniversitesi Konservatuvan Halkoyunlan Bölümü öğrencisiydi. Dans eöneyi ve müziği seviyordu. Ha- pishanedeİa olaylar sırasmda belinden sakatlandı. Artık acılar içinde kıvrana- rak dansedebiliyor. Verilen kortizonlu iğnelerin sağladığı yalancı iyileşme çabuk geçti. Şimdi eskisinden de be- ter. Yıllardır oğlunun izini süren, onun- la birlikte hapishaneden hapishaneye dolaşan anne GûlterKanh oğlunun ha- pishane serüvenini dolaysız tanık ola- rak anlaöyor. -Hapsegirmeden önceoğhınuzÜmit Kanh,nerakydi? GülterKanlı -Ege Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvan Halkoyunlan Bölümü'ndeydi. - Sonra tutuklandı?_ Gülter Kanlı - Evet. Mahkemesi so- nuçlanınca DGM'de sevkleri çıktı. Ümit'i Amasya'ya yolladılar. Amasya Cezaevi'nin çok kötü olduğunu duy- duk ve Çanakkale'ye yaptırdık sevki- ni. Çanakkale'ye gitti Umit. Çanakka- le'de yaklaşık 10 ay kadar kaldı, son- ra Yargıtay'dan cezası bozulunca Ber- gama Cezaevi'ne geldi. -Pekisağhğı?- Gülter Kanb - Ümifin 1995'teki 21 Eylül operasyonunda kafasında 27 di- kış vardı, kaburgalan kınlmıştı, uzun süre hastanede yattı. tzınir Devlet Has- tanesi'ndeydi. Arkadaşlan anlattı, has- taneden cezaevine dönüşte çuılçıplak- nuşlar. Iç çamaşın da bulamamışlar. Çarsaflara sannarak döndüler cezaevi- ne onlar. O kadar korkunç bir durum- daydılar. Onlarm acısı geçti. Ardından 96 ölüm oruçlanm yasadilar, uzun sü- reli açlık grevleri... Umit'üı teşhisi Ça- nakkale Hastanesi'nde konuldu. Bız bile farkmda değıldık. Ümit uzun sü- re ayakta duramıyordu, ayaklan şişiyor- du, beli ağnyordu, birtakım şikâyetle- n vardı. Çanakkale'de başka bir şey Gûlter Kanh: Hapishane gerçeğini çoculdanyla birtOcte yaşayan binlerce anneden biri— Ümit Kanh özgürken ve sağlamken; Ege Üniversitesi Kooservatuvan'nda öğrencrvken™ için doktora gitmiş, oradaki doktorun dıkkatını çekmış. "Sen başından ve be- linden büyûk bir darbe aldm mı" de- miş. Ümit de 21 Eylül"ü anlatmış. "Se- nin tomograıinin çekflmesi lazım" de- miş, geçici bir ilaç vermiş. O sırada Ber- gama Cezaevi'ne scvki yapıldığı için Umit'te de şikâyetler arttı. Çanakka- le'den Cerrahpaşa'ya sevk edecekti onu doktor, edilemedi, Bergama'ya geldi. Bergama'da o kadar ilerlemişti ki rahatsızlığı, oturamıyor, devamlı yan duruyor, ayağımn üstüne. Sert bir şey yaptüar, tahtamn üstünde yatıyor. Ta- nıdık bir doktor var, ben ona gıttım. Du- rumunu anlattım, hemen tomografısi- nin çekilmesi lazım dedi. Bel ve sanı- yonım başma da darbe alnuş, bir şey çıkabilir dedi. Yıl, sanıyorum 97 ya da 98'di. - Çekfldi mi tomografuer? - - Gülter Kanlı - Hayır. Bakanlığa ya- zışmalar yaptık. Bakanlıktan iki defa müfettiş geldi. Ümit ve Banşiçin. Hem Buca Cezaevi'ne hem de Bergama Ce- zaevi'ne. Müfettişle görüşmüş, tamam demiş. Ümit ilk gitmiş, asker de içeri girince geri dönmüş, muayene olma- mış. Aynı gün öğleden sonra bakanlık- taki baskı dolayısıyla asker girmemiş içeriye. Ama bu defa doktora da bir bas- ki gelmiş herhalde. Ümit'in ne tomog- rafisi çekildi, ne fılmi. Elle dahi mu- ayene edilmedi. Sadece 12 tane korti- zonlu iğne verildi. -Kortizonlu?- Gülter Kanlı - Evet. Cezaevindeki doktor duyariı bir ınsandı. tğnelerden üç tanesini yapmış, diğerinin sorum- luluğunu alamam demiş. Beni çağırdı cezaevi doktoru, "Üç tane kortizonlu iğneyapüm.Çocuklannızfarkındade- ğiktir, bu çok zararlıdır. Ben uzman ol- madığun halde elimle Ümit'teki rahat- sızlığı tespit ediyorum. Umit'tede geci- ci iyileşme olacak ve ondan sonra çok daha kötü olur" dedi. - Bu sakathklar, ağnlar daha önce- lerden kalmış olamaz mı? Gülter Kanlı - Hayır olamaz. Hayır, hayır... Çünkü Ümit'in gittiği okul, spor akademileri gibidir. Her sene bir- kaç defa sağlık kontrolünden geçerler. Halkoyunlan bölümü olduğu için, on- lar ritmik cimnastikten baleye hepsini görüyorlar. En ufak bir rahatsızlığı ol- maması gerekiyor. Ondan o kadar emi- nim, hiçbir rahatsızlığı yoktu Ümit'in. 21 Eylül'den sonra birtakım darbeler yedi, kafasına, beline, bel kemiğine... - Gülter Kanlı'nm oğluyla flgfli ola- rak şu andaki somut isteği ne? Gülter Kanh - Şu andaki tek iste- ğim, en azmdan çocuğumun tomogra- fîsinin çekilip teşhisinin konulması. Ben çocuğuma hastalık yakıştırmak istemıyorum. Eğer Ümit iyiyse, hiçbir şeyi yoksa zaten sevineceğim. Ama te- davisi yapılsın, teşhisi konulsun. Be- nim bütün istediğim bu. - Bir tutuklu annesi olarak Çanak- kale. Bergama. Buca haptshaneJerinita- mduuz arük. En kötü durumda olan si- zin oğlunuz mu? Gülter Kanlı - Hayır, çok daha kötü durumda olanlar var. Mesela şu aoda Buca Cezaevi'nde Mesut Ava'nın çe- nesi kınk. Bergama'dan geldi. Çenesi kınk, dikişli... Buca bir toplama kam- pı gibi, içeride çok ağır dayatmalar var. Çocuklar gözaltma aündıklanndan iti- baren işkence gördüler, elektrik veril- di, sık sık açlık grevine gitmek duru- munda kaldılar. Her mahkemeye, has- taneye gidiş gelişlerinde dövüldüler. Ve en sonunda da çocuklanmız bu şe- kilde sakat bırakıldı. - Buca Cezaevi için siz de özd vurgu yapıvorsunuz. Nedir Buca'.M farkh b - lan?* Gülter Kanlı - Bakın, Bergama Ce- zaevi'nde bu çocuklann üstüne gaz bombalan atılmışti. Buca'da müdüt- den rica ettik, geldikleri gün... Sadece iç çamaşın verelim, zehirli giysilerden kuitulsunlar diye. Çocuklara bir hafta sabun verümedi. Yalvardık, süt alın, bir kereye mahsus olmaküzere. Büyük miktarda süt temin ettik. Çünkü zehir- lendıler. hâlâ çocuklara bir damla süt verümedi, bır kaşık yoğurt verümedi. Buca Cezaevi'nde hiçbir haklan yok şimdi. Ellerinden her şeyi ahyorlar. Kot pantolonda bir tane metal düğme var diye ahnıyorlar. Çocuklarımızm sağhğmdan, hayatlanndan endişe edi- yonız. Buca bambaşka bir cezaevi. Ben Bergama'ya da gittim, Çanakkale'ye de gittim. En azmdan ıletışım kurulu- yordu, bizlere yalan söylemiyorlardı.. Mehmet Koç: Görme bozukluğu, eklem romatızması, böbreklerde ve idrar yollannda iltihaplanma var. Akm CHgun: Her iki kolda şiddetli ağn ve uyuşmalar var. Rıza Poyraz: Hepatıt-B hastası. Tekin lme: Migren ve faranjit var. Mesut Şimşek: Hepatit-B hastası. Erkan K^a; Böbrek ve bel rahatsızlığı var. VeK Dikme: Bel fitığı, böbreklerde iltihaplanma ve yüksek tansiyon var. Aslan Bahar: Romatizma hastası. Kemal Sırma: Kronik bronşit. Dentz Kurt: Sağ kulak zannda delik ve sinüzit var. Bülent Özdemir: Yoğun baş ve bel ağnsı şıkâyetleri var. Lfuk Keskin: Şeker hastası. Aynca mide ülsen var. Berkan Abatay: Bel kayması var. Hakan Y ıkhrun: Hepatit-B hastası. AB Murat Bank: Mide ülseri var. Ayhan Mimtaş: Hepatit-B hastası. Serhat Aktuğ: Sinüzit ve faranjit hastalığı var. Doğan Çelik: Kronik eklem romatızması var. Halfl Acan Eklem romatızması var. LeventNevruz: Burunda kemik ve et var. (Ameliyat olmak için hastaneye yatmaya gittiğinde onursuz arama dayatıldığı için ameliyat olamadı.) Sebhattin Aydm: Hepatit-B hastası. Hanifi Deniz: Bel fitığı var. Orhan Yalcuikaya: Kronik bronşit var. Aü Ekber Gül: Kronikbronşit, astım ve romatizma var. Çetin Ağdaş: Kansızlık ve kronik bronşit var. Cafer Doğan: Kansızlık var. Mızrap Ateş: Sağ kulağı duymuyor. (Tedavisi engelleniyor.) Bülent Kaya: Böbreklermden rahatsız. Cengiz Karakaş: Sinüzit ve faranjit var. Eyfip Samur: Sinüzit ve migren var. Reşit San: Bel fitığı ve mide rahatsızlığı var. Cemal Ozdemir: Kulaklannda ilti- haplanma var. Cemal Ünal: Romatizma, kronik bronşit, sanhk ve fitık var. Nnrettin Aslan: Gastrit var. Ağa Yıkfarun: Kalp rahatsızlığı var. Rutil Öztürk: Vücuduna kramplar giriyor. Teşhis konulamadı. Serdar Adah: Kronik bronşit, eklem romatizması, böbreklerde ve idrar yollannda kahcı enfeksiyon var. Aynca kısmi hafıza kaybı var. Yavuz Dönmez: Hepatit-B hastası. Mustafa Akpur: Damar nkamklığı ve eklemlerinde kireçlenme var. Oktay Karademir: Kronik bronşit var. Vedat Çelik: Hepatit-B hastası. Ergin Ateşçi: Bağırsak enfeksiyonu var. Erol Elmas: Sık sık bademcik ilti- haplanması oluyor, ateş 40'a kadar Malatya Hapishanesi Gita> Efeadioğta: 14 Eylül '99'da ha- pishanedeb asker ve gardiyanlann saldı- nsından sonra felç oldu. Aynca mide ülse- ri var. AyşeTemİEOrta kulak iltihabı var. Ame- liyat olması gerekiyor ancak askenn "gü- vcnik ahmam" gerekçesıyle tedavisi ya- pümıyor. Eyiem YeşBbaş: Ciddi boyutta bel fitığı var. Ameliyat olması gerekiyor. Beame Duru: Sol bacağında M-16mer- mısı var. Ameliyat olması gerekiyor. Güferân Çakmak: Şiddetli başagnlan var (migren). Esna ArslaBDoğan: Bel fitığı var. Hatun An: İlen derecede romatizma yükseliyor. Cdal Gezer: Böbreklerde taş var. Nurzet Günal: Vücudunda özellikle sol tarafinda uyuşma var. Hasan Gökhan: Ülser var. Orhan Eroğlu: Epilepsi, (Gazi ayaklanması sırasmda kafasından kurşun yarası aldığı için) vücudunda uyuşma ve dengesizlik var. SavaşÇeKker Ülser, anemi ve sinüzit var. İbrahim Yerükaya: Karaciğerde ilti- haplanma ve sinüzit var. Rasun Oztaş: Mide ülseri var. Feridun Yücel Batn: Sinüzit ve omurilikte zedelenme var. Umut Gedik: Kronik faranjit var. tlhan Pirgaip: İç guatr var. Oktay Aslan: Tüberküloz şüphesi var. İbrahim Yıldırun: Karaciğer büyümesi var. Ersin \I oral: tşitme kaybı var. Onder Erbektaş: Panik ataklan oluyor. Adem Kavasoğtu: Hepatıt-B hastası. Aü Haydar Kahraman: FMF (Ailevi akdenizateşi) Zeynei Avgün: Böbreklerinde taş var. Ahmet Ibili: Tüberküloz geçirdi, nüksetme ihtimali var. Engelleme yüzündenteşhis-tedavisi tam yapüamadı. Tayyar Siiriil: Ayaklanndaki varis ıl- tjhaplanmaya dönüştü, tedavi yapüamaz- sa kangrene çevirme durumu var. İbrahim Halil Şahin: Şiddetli bel ağnlan. Neda Can: Bel fitığı, burunda nefes almayı zorlaştıran kist ve sinüzit, beyin damarlannda tıkanıklık var. Kollarda sinir ezilmesi ve kulaklarda daimi ilti- haplanma var. ZerifBalçık: tleri derecede romatizma var. Tüfaı Soyhan: Romatizma ve alerji var. Zeynep Ankan: Mermı yaralanması sonucu belde sinir zedelenmesi ve buna bağh olarak da bel ve bacaklarda uyuşma, kanncalanma ve ağn var. Aynca kadın hastalığı (iltihaplanma ve miyom) var. Gülptnar Adıyaman: Kadın hastalığı (iltihaplanma) var. hastalığı var. Ferkfe Hannan: Böbrek hastası. Sevkı engellendığı için tedavi olamıyor. Gûfcf Zere: Hepatit-B taşryıcısı. Serum tedavisi yapılması gerekiyor. EmineTemiz: Kalp veşekerhastası. Ay- nca yüksek tansiyon, böbrek ve romatiz- ma hastası. EBfAkkıırt: Dişlerinin yapüması gere- kiyor. Kadın hastatıgı ve kronik sinüzit var. Serpi Y*hz: Mide ülseri var. Darsan Kaş: Sinüzit, orta kulak iltiha- bı ve ışitme lc^bı var. Sin»n GüL- Bel fıtıgı var. Zdâ Anhç: Mide ülseri var. Cemal Ataıg: Mide ülsen var. Gülbahar Ünhl: Mide rahatsızlıklan var. Her iki kolda kas ezilmeleri var. Tülay Korkmaz: Astım hastalığı var. Zefiha Ertürk: Kronik bronşit var. Hatun Polat: Sinüzit, kronik bronşit, böbrek iltihabı, idrar yollannda iltihap ve kadın hastalığı var. Madunak Özen: İşkence sonucu gözünde perde oluştu. Sol gözünde ileri derecede görme bozukluğu var. Nuriye Yeşfl: Bronşit ve bacaklarda sürekli bir ağn var. Serap Aygûn: Romatizma, dirsek- lerinin eklem yerlerinde ağn ve uyuşma var. Elmas Başanr: Kadın hastalığı (ilti- haplanma) var. YddEGemicioğiu: Bel fitığı ve sinüzit hastalığı var. Remziye Yaşar: Romatizma, kalp rahatsızlığı, yüksek tansiyon ve behçet hastalığı var. Şengül Aslan: Eklem romatizması var. Cmfiş Şahingöz: Astım, yüksek derecede astıgmat ve miyop var. Gülay Kavak: Romatizma var. Güzin Tolga: Astım başlangıcı, eklem romatizması, mide ülseri ve sinüzit var. Sevinç Kocakafa: Kronik bronşit var. Meryem Altun: Bronşit var. Hayriye Gündüz: Mide ülseri ve kollarda ışkenceden kalma daimi uyuşma var._ Asuman Özcan: tleri derecede astım hastası. Cetel Keleş: Hepatit-B hastası. Haydar Ceylan: Hepatit-B hastası. CemalRaldp: Ö.O'dankaynaklı hafiza kaybı, unutkanlık, sürekli baş ve bel ağnsı var. Kazun Gündoğan: Kanser riski taşıyan kronik faranjiti var. Düzgün Kerden: Kalp damarlannda romatizma var, sankk şüphesi taşımakta. M. Ali Eser: Bel fitığı var. Taytan Pektaş: Eklem romatizması ve astımı var. Selahattin \>dın: Hepatit-B hastası. Mehmet Zincir: Boyun fitığı var. Ze>iıel YridEC Mide ülseri var. Özgür Isdc Mide ülseri ve sınüziü var. ErkanAkdoğan: Bacağında kurşun var. Ameliyat olması gerekiyor. Etbetn Zaric: Vücudunda şarapnel par- calan var. Ameliyat olması gerekiyor. Hayri Arpa: Astım hastası. VfyaÇefkten: Dıvertıkülıt. peptıc uicus. uriner sistem hastalıklan. SakmeTopoğtu: Sol göz kaybı, sağ göz- de de görme kaybı. CebJ Yd: Akut tromboze hemoroit ka- naması. Saadetim Ergnn: Travma. Berdal Ak>üz: 2 kez by-pass geçinnis, rahatsızlığı devam ediyor. Cemal Duymaz: tki ayn bölgede bel fitığı var. Hüseyin Dinç: Be! fitığı var. SabitTaşkale: Bel fitığı ve aşın görme bozukluğu var. Nahit Aydoğmuş: Sara hastası. Fuat ÇeKkpençe: Kalp romatizması var. Sema Türkdeğen Astım hastası. Ahmet Kösemebetoğhı: Astım hastası. Birol Paşa: Astım hastası. Fatma Şanh: Astım hastası. Lale Çolak: Fuatur kanser riski var. Halil ibrahim Şahin: Bel fitığı. Ahmet Öztürk: Bel fitığı. İbrahim Erler: Bel fitığı. Ramazan Çetedir: Çenesinin yansı olmadığı için çiğneme işlevi yapamıyor, beslenme problemi ciddi boyutlarda. Ameliyat yapılmıyor. Yahj-a Figah: Yanık sonucu yüz, her iki koltuk altı ve kollannda ciddi nedbe dokusu ve kontraktör gelişmiş. Resil Arslan: Yanık sonucu koltuk altlannda, her iki kolda, gögüste nedbe dokusu ve kontraktür gelişme. Gülseren Ozdemir: Verem teşhisi. Kazun Ataman: Sağ eli felç. Abdullah Adıgüzel: tki böbreği de iflas etmiş. İbrahim Yıldırun: Karaciğer büyümesi (10 cm.). RamazanÖkütübnüş: Kemik erimesi ve sol tarafinda felç (kurşun yarası sonucu). Sabri Diri: Ciğerde ve böbreklerde iltihaplanma. Cemile Beyazdoğan: Mide delinmesı. Nil Pınar Adıyaman: Şeker ve kalp rahatsızlığı. Taylan Bahacı: Sol kasığında mermı duruyor. Erol Çeükten: Asüm, çift taraflı kasık fitığı, aktif gastrit, sol elde tendon kopması, hemoroit ve ameliyat sonucu oluşan tendon kiriş yapışması, testislerde varikosel. Özgür Çelik: Mide ülseri (Son bir ayda iki kez kanama geçirdi). Aşın görme bozukluğu. i hastalar M. Zeld Doğan: Sedef hastalığı. Murat Aslan: 12 parmak ülseri, aşın görme bozukluğu. Düzali Akyol: Varis ve bacaklarda damar genışlemesi. Kemal Sangül: tleri derecede ülser. Kenan Cemakan: Yanık sonucu oluşan rahatsızlıklar. Özgür Tercan: Burnundaki kınk sonucu solunum sorunu var. Hatice Köşker: Kulaklanndan ameliyat olmalı. Sami Solmaz: Boyun fitığı, ayaklarda kireçlenme ve yumuşak doku zedelenmesi, zatürree, astun, bağışıklık sistemınin zayıflamasından kaynaklanan vücut yaraları, ayak ve bacaklarda ortppedık rahatsızlıklar. Ozgür Kıhç: Sol bacağmda kemik iltihabı, sürekli ağn ve şişme. Nezahat Turan: Migren, gerilim, baş ağnsı, sırt, boyun ve bel ağnlan. Cafer Kurt: Sağ kol omzundan çıkık, bağırsaklarda sindirim kaynaklı rahatsızhk, sinüzit. Ahmet Oğun Aşın görme bozukluğu. Efendi Yakhz: Varis tedavisi olamadı. Mehmet Koç: Eklem romatizması. Sinan Duman: Eklem romatizması. İsa Çadırcı: Böbrek hastası. Feridun Yücebatu: Sinüzit. Veh" Güneş: Sinüzit. Sezgin Çelik: Sinüzit. Tank Temir: Sinüzit. Serhat Aktuğ: Sinüzit. Ismail Bahadır: Sinüzit. Bahtiyar Şimşek: SinüziL Orhan Eroğlu: Epilepsi. Kemal Aslan: Ülser. İbrahim Dalkaya: Ülser. Turan Ada: Göz rahatsızlığı, miyop. M. Kemal Eken: Miyop. Kemal Gömi: Miyop. '• Tamer Tanyeli: Miyop. Müdet Kömürcü: Varikosel. Hasan Yüksei: Wernicke-ş korsakfr. Emel Toker: Kalp rahatsızlığı, tam koyularnıyor. Müslüm Turfan: Varis (ameliyat gerekiyor). Ümh Onursal Özefc Hepatit-B. Nuran Güvenüin Bel fitığı. Dmçer Erdoğan: Astım. Serdar Turan: Sinüzit. Sinan Ergin: Kronik bronşit, astım. Muharrem Horuz: Kronik Hepatit- B, eklem ve bel ağnlan. Nil Pmar Ann: Anemi. Bfan» DemirtBş: Alerjik dermant, bel ve eklem ağnsı. KenanTosun: Kronik bronşit, astıın, bel ağnsı. Mem Şahin: Kronik bronşit, astım. Nerge Gülmez: Romatizma, kronik bronşit sinüzit. Diren Kırkoç: Romatizma. Murat Yılmaz:ÜSE. Yann: BAYRAMPAÇA Cezaevi