Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 EYLÜL 2000 CUMARTESİ
14 l U l \ kultur@cumhuriyet.com.tr
T. Lee arök yabıız best oflarda var.
20 yıldır
zirvede
1982'deilkalbümleriTooFastForLo-
ve'ı yaptıktan sonra heavy rock dünya-
sındâ müziklennin yanında sisteme kar-
şı gelen görüntüleriyle de dikkat çek-
miştıMötleyCruc.
Seks, uyuşturucu ve rock'n'roll üç-
lemesıne sıkı sıkıya sahip çıkan Möt-
ley Crue, metal-punk kanşımı sound-
lanyla o günden bugüne 40 mılyon al-
büm satmayı başardı. Bu başanda mü-
zık kadar tüm rakıplenyle medyanuı
önünde takışmalannın, kavga etmele-
rinın, özel yaşamlanndaki skandalla-
nn payı büyüktü. Bu formül dığer al-
bümlerde de tıkır tıkır işleyerek Möt-
ley Crue'yu hep zirvede tuttu ve hay-
ranlannın sayısı arttı...
Grup, kuruluşundan yırmı yıl sonra
da aynı çizgide; Vlnce Neül (vokal),
Mick Mars (gıtar), Nikki S m (bass) ve
Tommy Lee'nin yerine gelen davulcu
Randy CastiDo (bu yaz turne başlama-
dan rahatsızlanınca yerine Hole'un gi-
tansti Samantha Maloney görev yapn),
geçen ay çıkardıklan yeni albüm New
Tattoo'da çarpıcı nffler, hayranlannın ra-
hatlıkla söyleyebıleceğı sözler ve hafif
yumuşamış soundla yme zırveye oyna-
yabıleceğini gösterdi.
Yenı albümdekı 11 parçanın da hep-
sı belli bır çizgının üzennde; özellilde
de albüme adını veren beste. Bizce, faz-
la yeni adam yetiştırmeyen heavy rock
camıasında bu grup yine önemlı işler
başanyor
Grubun şarkıcısı Vince Neül, Möt-
ley Crue'nun sırnnı şöyle açıklamış:
"Mick'in aiev saçan gitan, dinleyenle-
rin eşlik edebileceği çarpıa korolar,NDc-
kTnin küstah şarkı sözJeri ve benim vo-
kallerim. Jşte Slötley Crue'nun müziği
bu. Biz bunu ivice anladıktan sonra N
r
ew
Tattoo'yu planladık ve ürettik."
Erensya Seferadi grubu.
İspanya'dan
îstanbul'a
Doksanlann ıkıncı yansında müzik
pıyasasının hareketlenmesinin, sanatsal
açıdan en olumlu sonucu, yelpazenın ge-
nışlemesi ve renklenmesiydı. Sahne-
nın önünde popüler bır kavga yaşanır-
ken gensınde kültür adına önemlı adım-
lar atılıyordu.
Seksenlerde yayımı çok zor olan bir-
çok albüm, doksanlarda hayata geçerek
bu topraklarda nefes alan farkJı kültür-
lerin de genış kitlelere ulaşmasma yar-
dımcı oldu. Bu akımın verdiği güçle
ortaya çıkanlardan biri de Erensya Se- ,
feradi (Ispanyol Musevisi Mirası) mü-
zık topluluğuydu.
Ekıp, 1993'ten başlayarak Ortaçağ
Ispanyası'nda engizisyondan kaçıp Os-
manlı topraklanndabeş yüz yılı aşan sü-
redir yaşayan Türk Musevilerine özgü
folklorik nıtelikli müzik çizgisini özgün
beste, güfte ve yorumlarla sürdürmeye
başladı.
Özgün Sefarad folklorunun takipçi-
sı olarak eski müzik formlanna sadık
kalmaya azamı özen gösteren, yeni bes-
teler üreten ve bunlan Judeo Espanyol-
ca özgün sözlerle bezeyen Erensya Se-
feradi (David Yanarocak: Gitar, Gery
Erdemanar: Vurmalılar, Sara Yanaro-
cak; Sohst) konserlenn yanında albüm-
ler yaparak da yoluna devam edıyor.
Yanm yüzyıl öncesine kadar müzik-
sel açıdan da var olan, ancak daha son-
ra kaybolma tehlikesi yaşayan bir mü-
zik türüne ve diline kendilerince yeni
soluk katarak, onu yeniden müzik are-
nasına taşıyarak karşı gelmeye çalışan
grup, art arda Dos Kandelikas, La Ku-
la De Galata, Suenyos Despanya adla-
nnda üç albüm çıkarmayı başardı.
Grup, bu yaz başında, daha önce iyi
tanıtamadıklan Suenyos De Espanya
(1998) albümünü geniş kitlelere akta-
rabılmek amacıyla bir kampanya baş-
lattı ve bır taraftan önemlı organizas-
yonlarda yer alırken diğer yandan da
yazılı basın aracılığıyla sesini duyur-
mayı denedi. Basanlı da oldular; tan-
godan geleneksel Safaradi ezgilerine,
sanat musikisi bestelerinden popa ka-
dar geniş bir bakışı olan Dıskotür eti-
ketli bu albüm, yaz ortasında yaah ba-
sından ilgı gördü.
Ünlü gitarcı ve besteci yeni albümüne 'Doğa-n'ın Uyanışı' adını verdi
YıEar sonra Doğan Canku
MÜZÎK
Yerlı pop tarihinin en önem-
li isimlennden Doğan Can-
ku'nun yeni albûmü hazır. Ge-
lecek hafta ADA Müzik etike-
tiyle pazara sürülecek Doğa-
n'm Uyanışı adlı yapıtta, beste-
leri ve düzenlemeleri Canku'ya
ait yedi parça bulunuyor. Bun-
lar; Netermitstiyorum,Hecefik
Vab, Çağlayan fle Sohbet, Ku-
varidarm Dansı, Doğa-n'mUya-
nışı, Devran, Goan'ın GözdesL
Gitar deyince de Türkiye'de
usta unvanınıhak eden endersa-
natçılardan olan Canku'nun yıl-
lar sonra böyle bır albüm üret-
mesi, hem müzikseverler hem
de onu örnek almış genç gitar
tutkunlan için çok heyecan ve-
rici bir gelişme.
Modern Folk Üçlüsü gûnleri
Akm Ok'un 68 Çığhklan ki-
tabında anlattıklarmdan da ya-
rarlanarak Canku'yu tanıtahm;
1947 Tavşanlı doğumlu; müzi-
ğe babasının desteğıyle mando-
lin çalarak başlıyor. Ardından
1958'de Ankara'da konserva-
tuvara giriyor. Burada ana çal-
gı olarak çello ve piyanoyla uğ-
raşırken dışanda Elvîs Presley
ile Italyan müzüderini dinliyor
gençler. Canku da bu mûzikle-
re ilgi duyuyor ve gitarla tanı-
şıyor. Bu arada okulda klasik
Batı müziği eğitimi alırken ev-
de babası Şeref Canku'nun yar-
dımıyla klasik Türk musikisi-
nin usullerini de öğreniyor.
Konservatuvardan sonra bir
ara Ismet Nedim ve Yıkhnm
Gürses'le çoksesli Türk müzi-
ği denemelerine kaülıyor; an-
cak ortaya çıkan işi beğenme-
yip aynlıyor. Bir yandan or-
kestralarda flamenko çalarak
geçimini sağlarken diğer
yandan ufak ufak bu top-
raklann müziğini çağdaş
hale getirmenin yolla-
ruıı aramaya başlıyor
Esin Afşar'la tanışı-
yor ve Şeref Can-
ku'nun Anadolu'nun
çeşitli yerierinde ge-
zerken yaptığı derle-
meleri değerlendiri-
yorlar. Bu ikilinin atı-
lımı ilgi görüyor; giri-
şimleri Batı'daki folk
arayışlanrun bir uzantısı
olarak Türkiye'de doğan
halk müziğini mo-
demleştirmeakı-
mına büyük
güçkatıyor. • ^ ^
Ardından
1969'da
Can-
• Gelecek hafta ADA
Müzik etiketiyle
piyasaya sürülecek yeni
albümde, besteleri ve
düzenlemeleri Canku'ya
ait yedi parça bulunuyor.
Gitar deyince Türkiye'de
akla gelen ilk
isimlerden olan Canku,
bu yapıtını üniversite
konserleriyle ve
söyleşileriyle genç
müzikseverlere
tanıtmayı planlıyor.
DİSKOCRAFİ
Modern Folk üçlûsü
• Modern Folk Üçlüsü
• 40 Yıl Sonra
• Takalar
• Çocuklanmız
• Pop
• Müziğimizde BirDoğnı
Nota öyküsü
SOİO
• Doğan Canku
• Köçekçe
• SonsuzaDek
• Doğa-n'm Uyanışı
Canku'nun yeni albûmü hem müzikseverler hem degitar tutkunlan için heyecan verid bir gelişme.
ku'nun Modern Folk Üçlüsü
dönemı başlıyor. Kendi deyi-
miyle, Türk halk müziğini ve
klasik Türk müziğini polifoni-
ze edip Ahmet Kurtalan ve Se-
lami Karaibrahimgil'le dünya-
ya tanıtmayı amaçlıyorlar.
Bir tarafta kentsoylu gençler
Anadolu'nun ezgilerini rock'la
megapolleşmeye başlayan bü-
yük yerleşim merkezlerine ta-
şırken Modern Folk Üçlüsü de
bu yapıtlardaki melodiyi boz-
madan üzerine armoniyi koy-
maya çalışıyor. Bu çaba da en
az rockçılar kadardestek alıyor
ve grup, TRT Denetleme Ku-
rulu'nun sansürüne karşın çok
seviliyor. 1974'teyayımladık-
lan 40 Yıl Sonra adlı albüm, bır
başyapıt olarak yerli pop tari-
hinde yepyeni bir sayfa açıyor.
O dönem Ecevit ile sloganı 'Ak
Günler' çok moda; Canku kal-
kıyor, Ecevit'in Takalar adlı şi-
irini besteliyor. Bu arada grup,
Eurovision'da Türkiye adına
yanşmayı da ihmal etmiyor.
Yirmiyıkhrtekbaşma
Seksenlerin başında Canku,
solo bir şeyler üretmenin zama-
nunn geldiğine karar veriyor ve
gitannı ahp önce adını verdiği
bir uzunçalar çıkanyor ama
beklediği ilgiyi bulamıyor.
Ardından Köçekçekr adlı albü-
müüretiyor. Bu çalışma, tama-
men arabeske teslim olmuş yer-
li popun yüreğine su serpiyor.
Bu- süre sonra Sonsuza Dek ad-
lı bir albüm daha yayımlıyor.
Modern Folk Üçlüsü bünyesin-
dekı çalışmalar konserlerle sı-
nırlanırken Canku, ağırlığını
öğrenci yetiştirmeye ve solo
konserlere veriyor. Ardından
Selami Karaibrahimgil, görevi
nedeniyle yurtdışmda yaşama-
ya başlıyor ve Modern Folk Üç-
lüsü faaliyetine ara veriyor.
Daha sonra doksanlann or-
tasında Ahmet Kurtalan ve Ka-
raibrahimgil, aralanna Hasan
Cihat Örter'i ahp Canku'suz
grubu yeniden ayağa kaldırma-
yı deniyor ama olmuyor. Can-
ku, film ve reklam müzikleri
yazarak, dershanesinde yeni ye-
tenekleri eğiterek, besteler ya-
zarak yoluna devam ediyor. Ge-
çen yıl Köprüler adlı karma bir
albüme, RefıkFersan'm yapıtı
Sultan-ı Yegâh Sirto yorumuy-
lakatılıyor...
Kötülükler
gezegeni
Son dönemın asi çocuğu Marityn Man-
son'ın müziğinm yanına kattıgı çılgın-
lıklan, ganplıklen, uçlarda seyreden çız-
gısi şu anda "asi kesim" tarafından çok
tutuluyorama, yapbklan, AlkeCooper'ın
numaralannın yanında leblebı çekırdek
kaur. Cooper'a, o ele avuca sığmaz Man-
son'ın iki-üç kat daha yaramazıydı de-
mek hiç de abarh olmaz. 52. yaşını sü-
ren Cooper, otuz yıldır kışkırtmayı se-
ven biri olarak rock müziğın en haşin ada-
mı rolünü sürdürüyor.
Bu otuz yüda aldığı bırçok unvan da
var: 70'lerde çizgi romanı çizilen ilk
rock yıldızı, video klibi ilk kullananlar-
dan biri (Elected parçasıyla), uzun tur-
neleri başlatan ve sinemayla yakın iliş-
kiye giren ilk rockçı yine o...
Cooper, birsüre önce Brutal Planetad-
lı yeni albümünü yayımladı. Onun, iler-
lemiş yaşımn getirdiği ağırlıkla daha
yumuşak şeyler yazdığını düşünenler
yanüacaklar. Aksuıe sert gıtarlar, ağır at-
mosfer ve yırtıcı vokalle fantezd yerine
bugün yaşanan barbarlığı anlatıyor.
Bir söyleşide belirttiğine göre, televiz-
yonda haberleri izlerken Kosova'daki
savaş sırasında halkın yaşadığı dramı
izledikten sonra sunucunun gülerek bir
başka habere geçmesi tepesını aıltııııuş
ve oturup böyle bir albüm yapmaya ka-
rar vermış.
Kayıtlarmda eskı Kıss üyesi Eric Sin-
ger (davul) ile Bob Marlette'ın de (ya-
pımcı ve plüenstrümentahst) yer aldığı
Brutal Planet, yer yer Nine Inch Nails
stili endüstnyel sounda kayan ve bu açı-
52 yaşındaki ABce Cooper hâlâ çügm.
dan heavy metalde "yeni dalga" diye ta-
nımlarla da değerlendirilen bır noktada
duruyor.
Bizce Cooper'ın (asıl adı vTncentFur-
nier) kanyenndekı en iyi albümlerin-
den biri olan bu sürprız çalışma, bırkaç
"best oPtan sonra ustanm küskün me-
talcilere bir armağam. Parçalardan Bru-
tal Planet, VVicked Young Man ve Sanc-
tuary çok basanlı çalışmalar, baladlan
sevenleri ise Take A Little Woman mem-
nun edebilir.
Hayranlanna son birnot; Alice Cooper,
ÇeyrekyÜTydhkarşivderu.
Yaz bıtmeden bir best of çalışması
daZerrinÖzer'dengeldi,adı 'BirZer-
rin Özer Arşrvi'; 1974'te TRT'de ya-
yunlanan Söyler misin? adlı yanşmay-
la başlamış çeyrek yüzyıllık kariyerden
14 hit parça seçilmiş ve Garo Maf-
yan'a teslim edilmiş.
Mafyan da yıllardır kulaklarda yer
etmiş, çok sevilmiş parçalann bir bö-
lümünü hızlandınp hafif rötuşlarla
ameliyattan geçu-erek gençleştir-
meyi denemiş.
Artık bu konuda söylenecek
fazla bir laf kalmadı; yapımcı-
lar geçmişi bihneyen genç tü-
keticiyi hedefleyerek klasik-
leşmiş güçlü bestelere ci-
la atıp müşteri avuıa çıkı-
yorlar. 'Eski' lafını sev-
meyen dinamik bir top-
lumda belki de bu formül,
başannın anahtan, ama
müzik gibi kuşaktan kuşa-
ğa kolay akan bir olgu için de
hayli rizikolu seçim...
Son dönemde birçok deneyimli yıl-
dız bu yola başvurdu ama, sonucun
pek parlak olduğu söylenemez.. Zer-
rin Ozer'in tercihi nasıl bir netice ge-
tirir, meçhul.
Özer, müzik sahnesine çıktığı gün-
den bu yana sanatını sürekli özel yaşan-
tısına kurban eden, büyük yeteneğine
karşın vasat birçizgide ilerlemesinin ne-
denini kendinden başka etmenlerde ara-
mayı tercih etmiş bır yorumcu. Önce
TüİayÖzer'in kardeşi. ardından tel göz-
lükleri ve giyimiyle Janis Joplin takli-
di, sonra arabesk deneyler, bol maki-
neli pop şarkılan, yanlış besteler, skan-
dallar, hastalıklar, duygusal çöküntüler
gibi konularla gündemde kalan Özer'e
müziksever yıllardır prim tanıdı ve onun
doğnı işlerüretmesini bekledi. Hâlâda
beklemeye devam ediyor.
Albümün parçalan: Yalan, O Yaz,
Dünya Tatlısı, Bırak Ellerimi, Artık
Sevmeyeceğim, Olamazdun Senle, Kı-
yamam, Son Mektup, Gönül, Bir Gü-
lü Sevdim, Hekimden Sorma, Kar Ta-
nesi, Gurur Duyanm.
Cesaria Evora'dan morna, Rodrigues'den fado
C Evnn şu asd« morMHim en ünK temMicM.
Latin müziğiyle ilgüi baş-
hca türlere ılışkın özet bilgi-
lerimiz bu hafta sona eriyor.
İlk iki hafta Meksika
(Mariachi), Kolombiya
(Cumbia), Brezilya (Samba,
Bossa nova, Lambada), Şılı
(Chica), Küba (Son, Bolero,
Rumba, Mambo, Ça Ça Ça,
Salsa), Arjantin (Tango)
bölgelerindekı müzik
türleriyle ügılı mini bügiler
vermiştık. Okurlanmızdan bir
bölümü telefonla ve mektupla
başvurup diğer müzik türle-
riyle de dgili bu tip bilgıler
aktarmanuzı istediler. 1995
yılında buna benzer daha
geniş bır araştırmayı yayun-
lamıştık.
Ilgılenen okurlanmız bu
bilgilerı Cumhuriyet
arşivlerinde bulabilirler.
CAPO VERPE
Morna: Sekizyüzler'in
sonuna doğnı Capo Verde ta-
kımadalannda doğdu. Fa-
donun daha ağır ntımlı şekli
diye tanındı. Mornanınbu de-
rece tutuhnası şarkı sözleri-
nin hepsüün aşk şiirleri ol-
masından ve müziksiz de oku-
nabilmesinden kaynaklanı-
yor. Ünlüleri: CesariaEvora,
EugemoTavares. Albüm: Ca-
bo Verde (Cesaria Evora-
1997).
HAİTİ
5O'lerle7O'ler
arasında en parlak dönemını
yaşadı. Haıti'dekı Vudu ayın-
îennın müziği olarak doğdu-
ğu savı daha sonra çürütüldü
ve günlük yaşamdada yer al-
dığı anlaşıldı. Merenguenın
daha yumuşak ntımlı şeklı
olarak da değerlendırilebiür.
Ünlüleri: Tabou Combo. Al-
büm: 8eme Sacrement (Ta-
bou Combo-1974).
PORTEKİZ
FadO: 1829'da ortaya çık-
tı ve tam yüzyıl sonra en
parlak dönemini yaşadı. On
iki telli gitarla çalınan Por-
tekiz usulü blues diye de ta-
nmıyor.
Fado yorumlayan kadm-
lann siyah giyme zonınlu-
luğu ilginç özelhkleri arasın-
da. Ünlüleri: Amana Rodri-
gues, Dulce Pontes. Albüm:
Fados e Guıtarradas (A.
Rodrigues-1989).
S. DOMİNCO
Merengue:Kökierii4.
yüzyıla kadar gıden meren-
gueyi dünya 1930'lardan
sonra tanıdı. Saksofon, akor-
deon ve vurmalılar bu tü-
rün temel çalgılan Ünlüle-
ri: Juan Luis Guerra, Fran-
cisco UDoa. Albüm: Bacha-
ta Rosa (J.L. Guerra-1990).
TRİNİPAP
CalypsO: Araştırmalar
ilk kez 1834'te icra edildi-
ğini ve sözlerin tamamen
politik olduğunu belgeliyor.
Ritirn yapısı tamamen Af-
rika kökenli; dansı ise mü-
ziğının tanınmasından son-
ra gelıştınlmış. Ünlüleri:
RoaringLion,Mighrv Spar-
row. Albüm: Sacred 78's
(Lion-1994).
İSPANYA
FlamenkO: Gitarlann
ritmiyle ve son derece estetik
danslanyla 60'lı yıllardan
itibaren dünyanın en sevilen
müzik türleri arasmda yer
alan fiamenkonun tarihi 15.
yüzyıla kadar uzamyor.
Kelimeninkökü ise Arap-
ça felag (kaçak) ile mengu-
dan (köylü) geliyor. Ünlüle-
ri: El CamerondeLa Isb, Pa-
co De Lucia. Albüm: Autor-
retrato (El Cameron de La
Isla-1992).
rnpı'ıc S E L M I
OUKUb ANDAK
Yaşamın Sanaü
7orbaf
İstanbul'da
Dedelerimden, yaşadıklan zamanın Gi-
rit Adası'nı çocukluğumda ve sonra genç-
liğimde ailernden az çok duyar, görmeden,
bilmeden etkilenirdim... Ne var ki, Nikos
Kazancakis'in ölümsüz romanı ve Mikis
Theodorakis'in eşsiz müziği, aytıca bü-
yük usta Arrtrtony Ouinn'in başrolünü oy-
nadığı filmle sanat tarihine yazılan "Zor-
ba", Girit'le birlikte asıl önemli olan "ya-
şamanın anlamını ve mutluluğu" ve gü-
veni bana aşılamış oldu.
Şimdi de, günümüzde (5-9 Eylül tarih-
teri arasında) istanbul'da olağanüstü bir sa-
nat ve felsefe açısından da çok önemli bir
olay yaşanacak.. "Zonba'nın roman, film
etkinliklerinden sonra, yine Theodorakis'in
unutulmaz müziğiyle bale olarak sahne-
ye uygulanmış gösterisini, ülkemiz sanat-
severlerine kazandıran "Genç Pamuk-
bank Sanat Etkinlikleri" fazlasıyla övüle-
cek bir onur taşıyor. "Macar Devlet Bale-
si" tarafından gerçekleştirilen bu olay, ilk
kez Budapeşte'de 1999 Kasım ayında
"dünya prömiyeh" olarak gösterilmişti.
"Genç Pamukbank Sanat Etkinlikleri" çer-
çevesinde, İstanbul'da 5-9 Eylül 2000 ta-
rihleri arasında Cemil Topuzlu Açıkhava
Sahnesi'nde "Zorba°yı sunacakolan "Ma-
car Devlet Balesi", direktör Gyula Ha-
rangozo ile koreograf Gabor Kevehazi
yönetiminde 55 dansçı, mezzo-soprano
Bernadett Wiedemann, koro şefi Mat-
yas Antal yönetiminde 45 sanatçıdan du-
şan "Macar Devlet Korosu" ve 6 sanat-
çıdan kurulu "Sirtos Buzuki Orkestrası" eş-
liğinde...
"Zorba "nın yazan Nikos Kazancakis
1883 yılında Giritte doğmuş, Atina Hukuk
Fakültesi'ni bttirmiş, sonra çalışmalannı
Paris'te sürdürmüş. Yaşamı boyunca Av-
rupa düşüncesini (özgür halklar, bütünleş-
miş hümanizm ve farklı kültürtere saygı) gö-
rüşünü taşımış. Zorba'y\ Girit'te tanıdık-
tan sonra onun için, "Hayatımda tanıdı-
ğım en rahatruh, en sağlam vücut, en öz-
gür haykınş onundu" demiş. Kazanca-
kis'in mezar taşında şöyle yazılı: "Htçbir
şey ummuyorum, hiçbirşeyden korkmu-
yorum."
'Zorba'mn bestecisi Mikis Tneodorakis
gerek müziği gerek ülkemize gelerek ka-
tldığı etkinliklerle müzikseverlerimizin ya-
bancısı değil. Ben de, Mikis Theodorakis'i
1968 yılında Atina'da yapılan "Uluslara-
rası Apollonia Melodi Yanşması"nda fina-
le kalan bestemi seslendiren çok değerii
Sevinç Tevs ile birlikte tanımak ve onun-
la dost olmak olanağına erişmiştim. Uzun
yıllargeçti, Theodorakis'in besteleri herza-
man ölümsüz. Tüm dünyayı sarmış olan
"Zorba'mn mûziği" için bestecisi Mikis
Theodorakis, ezgilerin ve ritimlerin doğuş
ve oluşma kaynağı açısından şöyle ta-
nımlıyor "Zorba, bir besteci olarak beni
biçimlendiren üç müzikakımının (Avnıpa,
Yunan ve Girit) bir bileşimi olduğundan,
bir bakıma beni en iyi temsil eden yapıt
sayılır."
"Zorba'mn koreografı Gabor Keveha-
zi mesajında: "Tüm dünya bizim evimiz,
yaşamamızgerekenyurt.. önemliolan, ya-
şamı mutluyaşamak.. KahramanımızZor-
ba, işte bu felsefeyi savunuyor..." diyor.
Yerli popun zirvesınde değışıklık oldu
ve Sezen Aksu son albûmü Deliveren'le bi-
rincılığe yükseldı. Hande Yener, Senden
tbaret'le lısteye ıkıncı sıradan gu-erken ge-
çen haftanın lıderi Candan Erçetin, Elbet-
te ile üçüncülüğe indı.
Sanat müzığmde lıste hep aynı: EmelSa-
ym, Ah Bu Şarkılar albümüyle buıncı, Bü-
lent Ersm, Alaturka 20001e ıkıncı, Muaz-
zez Ersoy, Nostalji 7-8-9'la üçüncü.
Halk müagınde Grup Yorum çıft CD-ka-
setlık toplama albûmü Seçmeler'le uzak
ara birinciliğini sürdürüyor. FuatSaka,La-
zırtlar2 ile ikincı, Grup Çığ, Yayla Çiçeği
ile üçüncü. Yabancı müzıkte ise AngdaDi-
mitrou, adını taşıyan albümle ilk sırada yer
alıyor. tkinci sırada toplama albüm Power
TbisisGreece var. Bon Jovi ise Crush'la ge-
çen hafta üçüncülüğe indı.
yeniler
- Brutal Planet- Alice Cooper (CD)
- Love All The Hurt Away- Aretha
Franklin (CD)
- Tonite- Bad Boys Blue (CD)
- Daydreamin'- Before Dark (CD)
- \VhKfward Heart- Bla Pahinui (CD)
-BestOf-BlackSabath
- Everyone Lxjves You Everythings™-
Bleachın' (CD)
- Emotional- Carl Thomas (CD)
- Mayo Longo- Carlos Nunez (CD)
- Ao Vivo- Chico Buarque (CD)
- Re-Mixes- Christian Castro (CD)
- Best Of Color Me Bad-Color Me Bad
(CD)
- The Count Basie Box- Count Basie
Orchestra (CD)
- Sotor- Elba Ramaltio (CD)
- Horroscope- Eve6
- Greatest Hits- Harry Belafonte (CD)
- Son Of Schmilsson- Harry Nilson
(CD)
- Pasional- Jessiva Cristina
-SuenyosDe Espanya-Erensya Seferadi
- Mucize- Zernn Ozer